Yeni Padışah CülüsununİlkGünün- de Beş Kardeşini Birden Boğdurdu şehzadeler İstanbulda bulunu- yorlardı. Eğer istemiş olsalardı tahtı, saltanatı elde etmek için teşebbüste bulunurlardı ve o zamanın sisyasi — rekabetleri, ihtirasları düşünülecek olursa muhakkak kendilerine taraftar da bulabilirlerdi. Böyle az 'çok fırsatlı bir zamanda ses çıkar- muyan şehzadelerin sonra ayak- lanmaları, isyan etmeleri ise ihtimal dahilinde değildi. Maamafih —yeni padişahın ilk kanlı iradesi ile işlenen bu cinayetin cezasını Üçüncü Mu- radın evlâtları çektiler. O, beş kardeşini boğdurarak öldür- müştü. Buna bedel kendi ev- lâtlarından on dokuz oğlu ve yirmi üç kızı namurat olarak ayni feci yoldan geçmişler ve dünyadan göçmüşlerdir. Hay- rullah efendi, — tarihinin on ikinci cilt ye (54) üncü sayfa- sında bu iki tarihi ibreti mu- kayese ederek diyor ki: (Padişahın biraderlerinden Deriğ ile yalnız kendi zatına hasru kasreylediği serir sal- tanatın — bilâhare — kendisi- ne gösterdiği vefasızlık şöyle dursun, on dokuz nefer şeh- zadelerini bile mahrum bırak- mıştır.| Oçüncülluntuııüudıikın’ * Gece yarısı alelâcele ve sanki elinden kapacaklarmış gibi tahta çıkan ve bu taht üzerindeki — saltanat — emniye- tini — temin — için — sabahı beklemeden beş masum kar- deşini gözü önünde İnsafsız cellâtlara boğduran — Padişah üçüncü Murat artık tamamen hükmü altına girmiş olan koca bir devletin koca bir sara- yında annesi Nurbanü ile ya- vız. kaldı. Anne oğul başbaşa verip uzun müddet konuştular. Ne konuştular? Saray — mahremiyetinin bu son perdesini tarih sayfaları bize açmıyorlar. Yalnız mu- hakkak olan birşey varsa oda yalnız tahta çıkmak ve saltanat basamağı sayesinde daha fazla) zevke dalmak - istiyen genç, yirmi sekiz yaşında bir adam ile ırkının bütün şeytanetini nefsine toplamış ve kadınlığı- na rağmen oğlu hesabına sal- tanat sürmek istiyen bir binti İsrailin başbaşa verdikleri za- man görüşecekleri mesele her halde — zavallı vatan hesabına, memleket lehine kaydedilecek şeyler değildi. Bunların ikisi de bu ande taliin, tesadüfün ellerine bırak- tığı koca memleketin ne dahili vene harici siyasetini batırla- rına bile getirmiyorlardı. İcabında ve kendi menfaa- tine temaş eden noktalarda herşeye burnunu sokan saray zihniyeti böyle cülüs ve vefat ânlarında en mühim meseleleri zamanlarının vezirlerine bıra- kırlardı. Bereket versin ki Sokullu, ihtiyarlamağa başlamakla beraber yine haris ve sefih hükümdarların arkası gelmez arzuları ile devletin dahili ve barici siyasetlerini telife uğra- şıyor ve kismen de — muvaffak oluyordu. Ana oğul başbaşa kalırken saraydaki — cariyelerle hadım ağaları ertesi sabah kalkacak cenazelerin hazırlığı ile meş- gul oldular. Cenazeler... Evet.. Buzlukta meze artık- ları ile şarap şişeleri arasında dokuz gündenberitoprağa gö- mülmesini bekliyen ikinci Se- limin bayatlamış cesedi ile he- nüz Üüzerlerinde terkettikleri hayatın sıcaklığını kaybetme- miş beş masum biçarenin taze cenazesi... Sarayda — kimsenin — ağzını biçak açmıyordu. Yeni padişah hesapsız bir düşünce ve ilk saltanat sevincinin şuursuz ha- reketi ile boğdurduğu kardeş- lerine sonra nadim oldu. An- nesine : — Keşki acele etmiyeydim, dedi. Şimdi benim bu hare- ketim halkın muhabbetini üze- rimden alırsa. Nurbanü teselli etti: — Ürzülme arslanım.. neden alsın.. hem alsa bile hanedan arasında senden başka kimse kaldı mı ? Vezirin Sokullu herşeyi idare eder. İhtiyar falan amma akıllı adam. Sen yine onu kendine baban gibi vezir. et! Dünyanın siyaset umuru ile, yok Fransız elçisi geldi, yok Venedikte şu oldu, cü şeyleri düşünme. Mehmet Paşa hepsini halleder. İcap :dâ:r_u ben de ona - yardım rim, Padişah biraz müsterih oldu: Veiz Mabea. Pai gö 'ezir met Paşanın çol iyiliği oldu. Beni de ı Nemçe baş kaldırdı gibi üzü- meseleyi anlatalım. (Arkası var) Bize bir resim gönderirseniz, Tabi- atinizi #ize söyliyebiliriz. Fakat göne derilecek resim tabil pozda çıkarılmak lâzımdır ki mütehassısımız, mütaleasın- da hataya lıııılı. Tablatlerini 'h-d- Üzere bize | renim gönderen bir kısım karilerimiz | hakkında mütehassısımızn mütaleasını aşağıya yıııymııı'ı M. Muhlis Bey: Sakin ve intizam perver- j dir. - Menfaat- lerine yabancı kalmaz ve baş- kaları için ken- disini tehlike ve fedakârlığa sevketmez. Gü- rültücü ve kav Ş gacı- değildir. | Daha ziyade ışlennl selâmet ve ınkaıel!e neticelendirmek ister. Muayyen” işlerde muvaffak olur. Usul haricinde — çalışmak taraftari * ( Fotografının neşrini arzu etmiyor ) 1 Ankarada H. hanıma: Mağrur ve hassastır, kibar- Jıktan ve debdebeli bir hayat- tan hazzeder, tok gözlü görü- nür, Kendisini küçük düşüre- çok — sirlarını. ifşa etmekten cek endişe eder. Başkalarının merhametini davet — edecek hallere meydan vermez ve herkesle dertleşmez. Kendisi- ne lakayt kalınmasına taham- mül edemez. Resminizi Bize Gönderiniz, a * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... ——— —— İstanbul 20 Nisan 1931 — Kapanan fiatlar — ( NUKUT İsterlin 1031,— Dolar - Amerikan N— 20 Frank Fransız 166 — 20 Liret — İtalyan TH— 20 Frank Belçika M8çm 20 Drahmi Yunan 85,28 20 Frank İeviçre 825,— 20 Leva — Bulgar Si,— 1 Florin Felemank B4,50 20 Koron Çekonlovak 125,— 1 Şilin Avusturya Bi 1 Raylışmark Almanya 50,75 1 Zeloti Lehistan M— 20 Ley Romanya 5— 20 Dinar Yugoslavya 5— 1 Çervoneç Sovyet - KAMBİYO ğ Londra 1 İsterlin — kuruş | 1030— Nüy. — 1 Türk lirası dolar | 0447 72— Parls — 1 Türk UlrasıFrank | 19 6— Miüâno 1 , » Liret 9— 75 Brüksel 1 . « Belga 5 39,90)| Cineve 1 , , Frask 2475 Sofya 1 ç » Leva 5,10 Amesterdam 1 T. , — Floria 117,45) Madrit —1 Tür lirası Pesta 442,75| Berlin 1 , , Mark 1986—| Varşova 1 » » Zeleti M Bükreş 20 Ley kuruş 930 Rusya — 1 Çerveneriç kuruş | 108ö— 'ahriye H.: Sa- mimi ve içlidir Şarlatan değil- dir. — Kendini gösterici hare- —) ketleri yapa- —Ü maz. Arkadaş- | geçim huıııınııdı müş- | — Ankarada ı,. n yapmaz. Kanaati sever, daha cevval olması temenni olunur. * Resim gönderen ban karilerimlz, mütehassısımızın cevabi geciktiği için sabırsızlanıyor ve mektup göndererek fotoğrafilerinin akibetini öğrenmek İs- tiyorlar. Bu fotoğrafiler intişar edecek- Ür, Bu hususta müsterih olmalarını rica ederiz, * Şehzadebaşı FERAH SİNEMADA Bu gece sinema - tiyatro - meccant tombalada birkoyun - vardır. YENİ EVLİLER. filminde etmektedir. CEMAL REŞİT BEY sinemada: ŞIK sinemada Aşk Geceleri MARİE BELL tarafından temsil edilen Fransızca söz- lü, şarkılı filminin son iki günü kalmıştır. Görmiyenler için son fırsat. Umumt duhuliye (30) kuruştar. Sarhoşluktan Öldü Hüsamettin isminde - birisi dün fazla rakı içtiği için ha- yatı tehlikede görülmüş ve Sen - Jorj hastanesine nakle- dilmişse de kurtarılamıyarak ölmüştür. NA sayfada 40 kuruştur. . NİŞANLILAR. Sinemalar Yarın akşam '* MELEK SİNEMASINDA DANİEL PAROLA - GASTON ve PHİLİPPE İİHTİRAS ADASİ| iki saatlik mücadele ... Aşk ve ihtiras yıçıyıuklırdır Tamamen Fransızca sözlü ve şarkılı olan bu ©9f meclup bir muhitte ve hayayen şarkıları arasında cereyâf Biletler şimdiden tedarik edilebilir. HilâliamerMerkezinden: Ticarethanelere Kurban bayramında çıkacak Hilâliahmer gazetesine ilâ! vermek arzu eden tüccarın Babıâli. Ankara caddesind& İstanbul İLÂNAT ODASİ MÜRACAATLARI Santimi yedinci, sekizinci sayfada 30, beşinci, altınci SEVDAZEDELER!!.. Yarın akşam ELHAMRAA sinemasında MARGEURİTE MORENO ve ALLCE COCEA'yı GEL EVLENELiM Şimdiye kadar görülmemiş derecede gayet şen musikili vodvili gidip görmiye hazırlanını İki Saatlik Kahkaha Teminatlıdır. JACOUET İ HERİAT GLORYA Yarın akşam : Meşhur müellif ve piyanist sabnede: “Ay Mehtabı,, ve sair Türk — B havalarından Fiatlarda zammiyat yoktüüğ | ESRARENGİZ AD JULES VERNE'nin deniz canavarları ile insan sında müthiş bir musaraâ Tiyatro Ve Sinema ALKAZAR — Haydut Şarkısı — Reisin karısı ARTİSTİK — Kimin İle? ETUVAL — Atima Apaşları ELHAMRA — Cürmü meşhut EKLER — Yunan tiyatro FRANSIZ — Yunan opereti GLORYA — Şehir Kızı MAJİK — Herkes kendi bahtısii — MELEK — — Cürmü meşhut n MİLLİ — — Devlet kuşu İ FERAH — Büyük müsamere omu — Aşk kaptanı — İki kalp birleşince mı_h. Bilayamıl eee üdar HÂLE) — Güle Adama - — ŞELERERTE MAT OO YAK BUKT İNGİLİZLERİN YAKIN ŞARKTA | CASUS TEŞKİLÂTI Yazan: Makenzie - No. 10 Ansızın kıralın odasına — gi- rince kıralı arkasında Alman ordusu —mareşal — üniforması, elinde de asası, büyük bir en- dam aynası karşısında kendini seyreder bir vaziyette görmüş. Kıralın bu iftiharı mazur görü- kebilir. Fakat o nutku söylemi- yecekti. Fransızlar da tefahürü severler, Fakat Kostantinin bu nutkunu hiç affetmediler. 1914 te düveli muazzamanın korkuları, emelleri ve rekabeti Balkanlarda hakiki ve müsta- kar bir vaziyetin husulüne mâni olmuştu. Her an Türkiye ile Yunanistan arasında bir harp çıkması tehlikesi vardı. Hatta 1914 temmuzunda Venizeloş, Türkiye sadrazamı- na mülâki olup iki memleket arasındaki pürüzlü meseleleri halletmek için Almanyaya git- mişti. Fakat Munihe geldiği zaman daha mühim meseleler zuhür etmişti. Harbi umumi! başlamak üzere idi. Bu sıralarda Yunan hari- €iye nezaretini Dosyor Streiyt ( Strcit ) idare ediyordu. 29 temmuzda Venizelosa bir tel- graf çekerek, Avusturya ile Sırbistan arasında bir harp tahaddüs ettiği takdirde Alk manyanın Avusturya - tarafın- da harp edeceğinin Berlinden resmen bildirildiğini haber ve- riyor ve Bulgaristan ile Tür- kiyenin de vaziyetten — bilis- tifade Almanlara iltihak &de- ceklerini ilâve ediyordu. -Bu vaziyete nazaran Yunanistanın Sırıııılın ile olan itilâftan bir an kıııdıi kurtarması ve Türkiye ile “Yunanistanın bitaraf kalmalarını temin için bir çarei hal bulmak lâzımge- biyordu. Ferdası gün Yunanistanin Belgrat Sefiri Aleksandropulus Pasiçin ısrarı Üzerine bir tel- graf — göndererek, — Sırbistan Avusturya ve Bulgaristanın hü- cumuna maruz kaldığı takdirde Yunanistanın ne suretle ha- reket edeceğini anlamak isti- yordu. Gerçi Karadağ Sırbista- na muavenet edecekti. Fakat Rusya, harp zuhür ettiği tak- dirde Sırbistana filen muave- net etmeyi vadettiğinden, bu- nun okadar ehemmiyeti yoktu. Venizelos Munihten verdiği ce- vapta, bir Sırp - Avusturya muharebesinde — Yunanistanin alacağı vaziyet hakkında şim- dilik birşey söyliyemiyeceğini fakat Sırbistana Bulgaristan tarafından bir tecavüz vuku- bulduğu takdirde Bükreş mu- ahedesi mucibince derhal Bul- garistana karşı seferberlik ilân edip Sırpların sağ cenahlarını hafifleteceğini bildiriyordu. Bundan maada Venizelos Streite çektiği telgrfta, aradaki muahedeye nazaran Avusturya ile Sırbistan arasında harp vukua gediği takdirde Yuna- nistanın filen muharebeye gir- miye mecbur olmayıp ancak 40000 kişiyi seferber — ede- ceği mevut ise de Bulgaris- tanda umumi bir seferberliğe sebebiyet vermemek için Yu- nanistanın derhal seferberlik ilân etmesinin muvafık olmı- yacağı bildiriliyordu. Bun! maada Menizelos, B e Alekâandropulosa böylece # lümat verilmesini va fakat # ni zamanda Bulgaristan sefef berlik ilân ettiği takdirde 2 nanistanın da seferberlik eeti edeceğini — Sırbisatna ebmesi , Yunanistanın bareketinin, abiren Türkil ile vaki olan harp ihüınllğ Sırbistanın almış olduğu yetin ayni olduğunu ll!, mesini ilâve ediyor ve ıj tana karşı tehditkâr bı;:dj aldığı takdirde bunun l zaim Dü mesini — emrediyordu. bundan sonra, “mıhlf": Arkasl