]_w Fiğt ' K üı 4 VKGrı' Gözile Gördüklerimiz — || Galata saraydan r Şikâyet Sesi İ Biliyor Ti aziz ve biliyor musunuz, Mun'M / Beyefndiler, ':'_"ı_ ki Türk maarif âleminde K iftihar mesnedi olan Ga- 8Y lisesi bugün dehşetli € WH"“İıhğin elinde, manen harap olmuş bir. halde- Memleketin v maalesef her 2 Pek çok olan yolsuzluk itına saplanmış küflü bir j —:_—ı'»dlllndın ibaret kalan bu te 1400 kişilik muazzam ı.hf;: gençliği kafilesi çürü- g.."';'”im haksızlık yapar, falan " Beçer IFtvımu. #filân çalışmadan Olukayl ç San kabahati olmadan mir, — filânın — yapmadığı lki, diği halde ses - çıkaran “Yemek Yemekhanede falana fazla der aŞ Ti getirilir, yatakhanede biz” melerle kaldırlırken fa- '& bir çeyrek yarım saat izni verilir. Bütün bunlar mektep — idaresinden :":“"uoıuı. Zira mektep falan İatan ân diye ikiye ayrılınca, Uı,.. 'giliz boyunduruğu altında & Hindistanın hayatından hiala 'fu nefrete benzer garip bir ee bu idare adamlarına nasıl ş _ıh" Şikâyet yapmaktan çekin- ge ceğiz, fakat yemin ederiz ki MÜÇT buraya bir. tek mâarif İ ayak atmış değildir. '_uqlııı.ın 3 ay kadar evveldi. de hüe bundan “ieuda getirildi. ON - ı“'_Fethi B. Ankaraya gitti. hu Titde, bizi konferans salo- F ddi ktlı:pı.dı. Uzün bir nutukla »hl; Ankarada teşebbüsatta bu- um, Maarif Vekili Beyefendi. p buyurdukları veç- sonra mektepte Fran- :.ı'::nllonnqulırık(ır. Türkçe ke- ceza görecektir. İld; n“'liui. fakat bizzat mektep inin içinde Fransızca bilmi- B Ciraakararın tatbiline var mıdır? Meselâ Müdür yi h"üi Nurettin Beyle türkçe mecburiyetindedir. Fransızca bilmez. ra mektepte müdürü sa- Nlik vedilmişti, Onun yerine 'b:hk muallimlik — maaşına zarala Seyrisefainin ta- _—ı' *dip yeni ı.iy.ıĞu satın aldığı alıklar gibi, bir yıllanmış mu- len yeni bir ders nazırı üşmak n bu zat OK Pakat ai işin tuhafı müdürü Yerine getirilen bu zate henüz Maaş bile almadan yeni bir dayandı, döşendi ve içeri ._ı"lı insan girdi. Bu da kim © kalmadan öğrendik ki irü miş. Şimdi var. Buna mül " ;. » Bütün bunları yazarak ğ —.:İntmıyı hiç hacet yoktu; Var ç fazla söylemiye ne lüzu Sal *« ite bugünkü yemek İistemiz: ah kahvaltısı: 7 tane yet Öz ekmek, hı: yemeği : Fasulye pilâv. di kavaltısı: Çay, ekmek. m yemeği: Mercimek bir t tane elma. B iyor müdanür, ariz ve müh- K Bi. ler, biliyor musunuz ki b TASARAY lizesinde, 1400 Muazzam bir gençlik kafi- — Yürümektedir. Birkaç Talebe POSTA : — Bahsedilen lar doğru ise Maaril İdare- “Maay, tiddetle ve - ehemmiyetle & dikkatini celbederiz. AKTAN KUCAĞA eĞ SON POSTA Dünyada Neler Oluyor? İspanyada Son Vaziyet - Musoli- ninin Gümrük İtilâfı Hakkındaki Beyanatı - İngilterede» Fırkalar... $ Eski kıral kabinesinden haricige nazırı kont dö Romanones - ile rey verirlerken Partisi azası muhafazakâr Şimdi başvekâlet müsteşarlığına tayin edilen Sanşezgerra ile başvekil M. Alkata Zamora, kristal rey sandıklarına reylerini İspanyada Vaziyet Madrit, 19 (A.A) — Cüm- huriyet bayrağının şeklini tes- bit için bir komisyon teşkil edilmiştir. * Madrit, 19 (A.A) — Bütün dartlfimunlarda —derslere ya- rınki pazartesi gününden iti- baren başlanacaktır. * Sevile 19 (A.A) — Siyaki mahiyetteki tazahür ve nüma- yişlere askerlerin iştiraki me- nedilmiştir. Komünistlerin tah- rikile vuku bulan son arbede- ler dolayısile 40 kişi - tevkif edilmiştir. * Madrit, 19 (A.A) — Meş- rutiyetçiler Cortes Meclislerince meşru tanınacak olan — yeni hükümetle bir arada çaklardır. * Madrit, 19 (A.A) — Dahi- liye Nazırı, mahkme tarafın- dan karar verildiği takdirde, ceneral — Berengueryi — tevkif ettireceğini söylemiştir. 4 Valence, 19 (A.A) — Baş | piskopos cümhuriyet idaresine mutavaat etmiştir. İngilterede Fırkaların Vaziyeli Londra, 18 — Siyasi meha- : SERVER BEDİ huıf"_min bütün bu sözleri | n,,-""'b_'“ya gibi dinliyor - ve | 'ü’hrd 'ir tebessümle gülüm- g.m:* Okadar dalmıştı ve heyağıy, “erdiği ümitlere kendi l—.—“ okadar ilâveler yapı- M%H havanın karardığını 'edi. Hüsniye H. lâmba yakmak için yerinden kalkınca Nermin çok geçikeceğini anla- dı ve ertesi akşam tekrar gel- mek üzere oradan çıktı. Yollarda elektrikler yanmıştı. Nermin soluk yordu. soluğa — koşu- çahşa- | filde hüküm süren kanaate göre muhafazakârların verdiği takrir meselesinden bükümetin, liberalların — muzahereti - saye- sinde ihraz ettiği galibiyet hükümeti devirmek — imkâ sonbahara kadar selbetmiştir.” İşsizlik hakkındaki - tetkikatırı ©o zamana kadar ikmal edecek olan kumisyon — bu husus: taki raporu muhafazakârlara amele ve liberaller arasındaki ittifakı bozmiya teşebbüs için yeni bir vesile verebilir. Kabinenin mukadderatı Lloyd Georgesle — kendisine şimdilik sadık kalan 37 liberal meb'asun elindedir. Maamafih bu meb'uslardan bazıları liberal fırkasından ayrılıp ayrı - bir grup teşkil eden 15 meb'usa iltihaka mütemayil görünmek- | tedir. Eğer Lloyd G“'Y bun- ları kendisile birlikte kalmıya ikna edemezse İiberal fırkası infisaha uğrıyacak ve amele kabinesi — sarsılmıya — başlıya> caktır. Böyle bir ihtimalin yakın | bir atide tahakkuku takdirin- de muhafazakârlar daha son- î baharden | yeniliyeceklerdir. Diğer taraftan son umumi —. ı Nermin eve girdiği vakit, korkudan benzi uçmuştu. Kü- çük balasının karşısına çıka- cak kuvveti kendinde bulamı- yor ve dizleri titriyordu. Hele ev halkının sofraya oturdukla- rını beslemeden — öğrenince büsbütün eli ayağı kesildi. Şimdiye kadar bu derece l eç kaldığı hiç vaki olmamıştı. ) Eıı makul — sebeplerle — bile | Ferhunde Hanımın - öfkesini yatıştırmak mümkün değildi. En büyük fırtınaya hazırlana- rak, etrafını göremiyecek bir halde şaşkım ve gözleri karar- mış, yemek odasına girdi. muhafazakârlardan hiç olmazsa evvel — hücumlarını ( atıyorlar ihabattanberi amele ekse- etinin mahsus bir surette azaldığını isbat eden son bir iki kismı — intihabın — efkârı umumiyede amele fırkası aley- bine bir cereyan hâsıl olmuıya NIN4 | başladığını göstermektedir . | Bu yeni vaziyet karşısında muhafazakârların yeniden şevke gelmeleri kadar tabii birşey olamaz. z Müsolini'nin - Beyanatı Viyana, 19 (AA) — “Neue Feri Pres,, gazetesinin bir mu- habiri Avusturyâ - Alman güm- rük itilâhi hakkında İtalya Baş- | vekili M. Musoliniden bir mü- lâkat istemistir. “M. — Musolini bu münasebetle muhabire vaki beyanatında gümrük - manlaları- hin Hcareti felce uğratmak su- YTetinde —yaptığı tesiri — lâyıkile takdir ettiğini söylemekle bera- ber bütün — beşeriyete — ıztırap şçektiren işsizliğe bu manin ve mMmüşküllerin sebep olduğu kana- ir memleketin — dahili işle- rine uygun düşen bir tedbir diğer bir memlekette ayni mü- Sâit tesiri hâsıl edemez. İtalya, ne Türkiyenin ne de vsyanın iştirak — etmiyecekleri iktısadi herbangi bir - ittihadın devamlı bir teşekkül olamıya- sağını kendisine noktai nazar Sayfa 5 Avrupada Harpten Evvelki * * * Gizli Siyaset Tekrar Canlandı Yazan: Winston Churchill Sabık - İngiliz Hariciye Nazırı fBu makalenin Türkiyede neşir hakkı yalnız SON' POSTA'ya aittir.| Almanya - Avusturya güm rük itilâh —Avrupa diplomaskı sini sarsan bir darbe gibi geldi. Bu #sademenin akisleri daha uzun müddet Avrupayı işgal edecektir. Eski dünyanın bir gizli si- yaset sistemi vardır. Bu siya- sete artık ölmüş nazarile ba- kılıyordu. Fakat Alman-Avus- turya itilâfi bu eski diplomasi sisteminin tekrar canlandığını gösterdi. Almanya ve Avustur- 'ya Avrupa birliği müzakereleri- ne iştirak ettikleri halde, şimdi- ye kadar böyle bir itilâf ak- tine çalıştıklarını hissettirme- mişlerdi. Avusturya, bugüne kadar mazhar olduğu bütün yardım- ları Cemiyeti Akvama borçlu olduğu halde, ona bu plân- mnıdan bahsetmemişti. Bu iki devlet kendi ken- dilerine başbaşa — verdiler, bir köşeye çekilip sessizce konuştular. Sonra bütün ce- saretlerini — toplıyarak - ortaya çıktılar ve yaptıklarını dünya- ya ilân ettiler, Bütün Avrupa şaşırdı. Her tarafta, “ne münasebetsizlik, ne nankörlük, sesleri yükseldi. Bilhassa tahdidi - teslihat mü- zakerelerinin arfesinde yapılan bu hareketi — beceriksizlikle ittiham ettiler. Büötün bu ithamlara Alman- ya ve Avusturya sadece bir baş salladılar : * — Buyurun, ne yapacaksa- nız yapın dediler, Niçin Kızdılar ? Almanya - Avusturya — ara- sında aktedilen bu gümrük itilâfı neden hu kadar gürültü kopardı? Hepimiz — gümrük tarifelerinin tevlit ettiği mania- lardan dolayı Avrupanın iktı- | saden mahva doğru gittiğin- den şikâyet etmiyor mu idik ? İşte size bir itilâf ki bu mâni- lerden birini ortadan kaldır- maktan başka birşey değildir. Avrupanın Balkanlara dönme- sinden * korkmuyor mu idik? İşte bu — korküyü — izale eden bir. teşebbüs. Fransa Hariciye nazırı Bri- and Avrupada bir birlik vücu- da getirmiye çalışmıyor mıydı? Avrupa birliğini bütün devlet- lere büyük bir mefküre gibi kabul ettirmek istemiyor mıy- dı? İste Almanya ve Avusturya bu projenin tahakkukuna doğru bir adım atmış oluyorlar. Almanya Başvekili Brüning Briand memnun değil, bilâkis Almanya ve Avusturyanın bu hareketi onu kızdırdı. Bu hareketi muahedelere münafi bulduğunu bildirdi. İngiliz Hariciye Nazırı Hin- derson araya girmiye mecbur oldu. Fransızlara : — Telâş etmeyin; dedi. Bu Diş zannettiğiniz. kadar fena birşey değil. Ne yapalım, kar- şımızdakiler Alman. Tabil böy- le hareket edeceklerdi. Sonra Almanlara döndü. — Sonunda herşey düzele- cek, Fakat ne olursa olsun | mutat merasimi yapmıya mec- bursunuz. Bu itilâfınızı Cemi- yeti Akvamatescil ettirmelisi- niz. Eğer bu itilâfi aktetmekte kendinizi haklı buluyorsanız, neden Cemiyeti Akvama git- mekten çekiniyorsunuz? İtilâfın Hakiki Manası Bütün bu gürültünün mana- sını anlamak için işin iç yüzünü araştırmak İâzımdır. Avusturya - Almanya güme | rük itilâfinıin —altında -Alman ittihadı meselesi gizlidir. Almanya —umumi harpten mağlüp çıktı, arazisinin bir kısmını kaybetti. Nüfusundan 5-6 milyon kişi, arazisinden 40 bin — kilometre murabbai arari eksildi. (Devamı 7 inci sayfada) — TAKVİM — Gün 90 22 - Nisan - 93l Kasımi 65 Arabi Rumt 3 » Zilhicce 9.Ni - 1M7 Vakıt-Eranl- Vazatf Akşam| İL— (18.53 Yatar | 189 20.25 İmsak İ08. Iill- 20 L Vakit-Ezani- Vasutı Güneş| 10.16 | $ 41 Öğle | . 17 IR1? İkindi| 9. 05 16.00 olarak kabul etmiştir.. Sofranın etrafında herkes susuyordu ve hiç kimse Ner- minin yüzüne bakmadı. Yalnız, Ferhunde Hanımın küçük kızı Münevver bağırdı: — A... İşte, Nermin ablam geldi. Ferhunde H., gürültü yap- mamıya çalışarak sandalyasını çoken ve yerine oturan Ner- mine hâlâ bakmıyordu. İnce #zun vüöcudile dim dik oturu- |yordu ve — çatık — kaşlarının # altına doldurduğu buruşuklar yüzünden — büsbütün — esmer görünen kuru ve sinirli yüzü- nü Öönüne iğmişti. Bütün bunlara — rağmen Malik B. de çok ciddiydi. Müşküöl anlarda, Normini hiç olmazsa gözlerile himaye eden bu adam da ona bakmıyordu. Yemekte Münevverin mana- sız ve çocukça birkaç sözün- den başka, ağızlardan bir kelime çıkmadı. Yalnız, ye- meğin sonunda, Ferhunde H. tiz bir sesle hizmetciyi ça- gırdi: — Şadan, dedi, Münevver emeğini yedi, al onu yukarı ’çııku.ğı:linî'ı oyala! 2 Nermin, bu emri veren Fer- hunde Hamma dikkatle bak- maktan kendini alamadı. Kü ——— ——— K çük halasında fevkalâde bir hal vardı Öfkelidi, fakat her vakitki gibi kendini tutamıya- rak bağırıp çağıracağa benze- miyordu; öyle bir duruşu ve konuşeşu vardı ki ehemmiyetli birşeyler düşürmüş, hazırlamış gibidi; bunu yapıncıya kadar sükünetini kaybetmiyecek gibi görünüyordu. Nermin korkudan yemek yiyememişti; hizmetçi Münev- veri ahp götürdükten sonra Nermin de yavaşca kalktı; fa- kat, halası, kuru bir el işaretile: — Otur! Dedi. (Arkasıvar )