| | İı h.l:" |(KAN DALGASI || Robin Hid detle Haykırdı: Efendi- ler, İçim'izdç Korkaklar Varl..| Hakkı Mahfuzdur uj;:v-dı (Hallaçyanı) isminde lerdi, R"ir.ıde içtima — etmiş- Kai . Obin, sarsılan şöhre- ,.M"'W-yı etmek - için Sok &n bütün — Ermenilere k bımlıiı konferans vermek t Hmumiyenin — önüne B ş istiyordu. Onu bir tarafa çe- "c:lü" bu fikirden vaz- Dedi, Robin, bir adım geri Bkilerek Lipayı müstehzi bir n aşağıya ka- —_Mülııı sonra sordu: lh'_'ifuı?_ Muniş bir İisanlı — 'erdi: ir a ce- tok ç EÜnkü bu, hepimiz için a hlikeli birşey olur. & , Tehlikeli mi?. Demek u_'ih':ıı-rden korkan bir Vülüşenn. cavaben bele İ*rek, süratle geri döndü: iler . İşitiyor mu- —53"’- İçimizde korkanlar var. Bey € haykırdı. Biranda her- —':'::ı ve herkes sustu. lar, Robine çevrilmiş- :',.'**ln. dikilmiş kafası, ge- Atılan — omuzları, gerilmiş tıpki bir heykele ben- Göğsü, şiddetle kal- burnunun delikle- Bordu. N lor, dudakları titriyordu. başına bir yumruk ye- Sibi sersemlemişti. Bu de- v & S Süküt içine onun ölgün Adeta eriyerek akar gibi M_lkıt.. ben.. S Kai kesecek, yükzek ü keserel N devam etti: qıbhnınnı Safo efendil. % Sözüm bitmedi... Ben, ı..:*e_kluimı söyliyeyim ... *'Ihi:u kendinizi müdafaa ııî'*ü. daba — derinleşmiş, biş * Ve heyecan daha - bariz kesbetmişti. Robin, Darülüünun Ve Yüksek ektep Talebesine P'Hll!epTıh'm tabur. ku- tam — devreli ğ e muadilleri ve Erkek mekteplerinden ev- Mezun bulunanlar Fa- im taburuna tali- mahsusa mucibin- sene nisan iptida- hihayetine ve birinci Ptidasından nihayeti- Ar olmak üzere iki "_lYlf muameleleri Birinci devre kısa Müddetine — tekabül Fakülte taburundaki F VEYELEŞLEEZ h mesaisinin blânçosu- | a İ00 | yavaş yavaş yürüyerek orta- daki masaya dayandı, sözü- ne devam etti: — Efendiler! Safo yor.. Neden korküyor biliyor İa " korku- i İngiliz Yazan : Ziya Şakir musunuz? — Efkârı umumiyeye | hesap vermekten.. Fakat daha (Ş yüklenmekten korkmalı idi, evvel, omuzlarına bu ağır yükü [ | Atlüa var | .- krak İtilâfi Ortalığı Karıştırdı.. #Baş tarafı 1 inci sayfada ) zıranın her türlü tazyik ve kanunsuz — tedbirlerine — rağ- men teveccüh ve itimadına mazhar — olduğum — Bağdat müntehibi sanilerinin bana kar- gı gösterdikleri itimat — ve verdikleri salâhiyetle — intiha- battan evvel onlara verdiğim söz Üzerine İrak meclisine gir- dim, Milletin hislerini izhar ve gazbedilen haklarını alarak milli gayenin tahakkuku için elden gelen her fedakârlığı yapmaktan geri kalmadım. An- cak ekseriyeti, hükümeti hazı- rayı temsil eden kanunsuz bir mecliste memleket — aleyhine alınan herhangi bir karara göz yummak muhterem ve necip vatandaşlarıma verdiğim sözden nükül etmek demek olacağı gibi, ahkâmına riayet edeceğime yemin ettiğim ka- nunüu esasiye karşı da bir hiyanet olacaktır. Netekim hükümeti hazıranın kanunu esasi ahkâmına biçbir ve hürriyeti âmmeye hürmet- sizlik etmesi ve sirf şahsi ga- yelerin temini için menfeati umumiye ile telifi kabil olm- yan zecri hareketlerde bulun- mak süretile mevza kavanini ayaklar altına alması kadar vazıh ve aşikâr bir delil olamaz. Bu sözlerimi teyit için misal olarak Dahiliye vekilile arka- daşlarının cemiyetler kanunu- nun — mer'iyülicra — olduğunu beyan ve izah eylemelerine rağmen alttan alta madunlarına verdikleri emirlerle yeni fırka- nın mülhakat ve hariçteki teş- kilâtına mümaneat edilmesini tavsiye ve firkanın tevessüüne meydan verilmemesi için fırka mensubeynine her türlü müş- külât ve takibattan geri kal- mamasıdır. | —Bundan başka arkadaşları- mızdan birinin İrak petrolleri meselesi hakkında pek mühim suretle riayet etmiyerek bukuk ! | esasata istinaden ve Kıral Fay- | salın Meclisi meb'usan iftitahın- da irat buyurduğu nutkundaki nikata temas eden takririnin meclisin — nizamnamel dahili- sine mugayir bir surette, tak- diminden beri dört ay geçtiği balde nazarı — itibara — alın- mıyarak terk ve ihmal edilmesi, Mecliste — Vekillerin rvesmi beyanatile — tenfizi - vadedilen ehemmiyetli mesailin gazete- lerde neşrine rağmen tenfiz ve tahkik edilmemesi, ve millet ile evkaf paralarının lüzumsuz yerlere sarf ve heder edilmesi istihdaf eylediğim gayenin ta- hakkukuna mani olacak müs- bet delâildendir. Buna binaen şimdiye kadar hükümetten ve meclisten çıkan ve vatanın mukaddesatım mu- hafaza zırınında yaptığımız ye- minlerle asla kabili telif olamı- yan mukarrerat ve icraat karşı sında mes'ul kalmamak üzere Meclisten affımı talep ederim. Ke. Mehmet TOMBALA Müsabakamız Müsabakamıza her taman iştirak edebilirsiniz. ;Eskişehir Vîîâ;l_yetinden: Eskişehir-Çifteler tarikınm arasında yapılacak tamiratı 17 000—22 * 000 kilometroları esasiye 15486, 68 lira bedel ile 14 mart tarihinden & nisan pazar günü saat on beşe kadar kapalı zarf usulile münakasaya vazedilmiştir. İ Talip olanların bedeli keşfin * 7,5 ğu nisbetinde teminat akçesi veya bank mektubu vermeleri, inşaatın devam müdde- | tince bir fen memuru veya liyakati Nafia başmühbendisliğince musaddak bir çavuş istihdam etmeleri meşruttur. Evrakı keş- fiye, şartnameyi görmek ve inşaat hakkında Fazla malümat almak istiyenlerin Nafia başmühbendisliğine ve ihale günü de vilâyet encümenine müracaat etmeleri ilân olunur. stifade ediniz 1 — İlüm S satırı geçmiyecektir. 2 — Her satır 4 kelime hesap edi- Ü ee L L B 3 — Her ilân et İlün kupomu mukabiliadedir. » S 4 — Her 8 artırdan fazlatına ? kupon İlâve edilmelidir. $ -« Her kupon Ürerindeki tarihtan bir hafta müddetle muteberdir. SON POSTA yı okuduktan sonra ilân kuponunu saklayı- | mz. Bundan 5 adedini — ilânınız ile birlikte bir zarfa koyarak posta ile İdarehanemize gön- deriniz. İlâmınızın gazeteye gir- mesi için bu kadan kâfidir. - SON POSTA —— BEDAVA İLÂN KUPONU 27 -Mart - 1931 CİCİ? İŞÇİ İSTİYORUM — 198 - 16 yaşla- rında, mücellitikte çalışmak İstiyen kızların Çakmakçılar Valde han 197 No. Müracaatları. MUHTEREM TÜCCARLAR — Gü: vük işlerinizde İstifade sürat tesbilâi ve teminat İsterseniz bahçekapı Agep- yan hanında İlhami Ahmet fırmasın veriniz. KOBAY İSTİYENLERE — Kobaya Ahtiyacı olan dektor beyleria şehremi- ninde Saray meydanı caddesinde (64) aumaralı haneye müracsatları USTA KALEMKÂR — Çarşlikebir Sıra odalar hasında Na 1 Kalemkâr Nişan yüzükleri ve portföy n mütehasııs. ——— LEZZETLİ TATLI VE ŞEKERLEME- LER — Baklava, börek, peksimet, bar dem ezmesi, susamı belvası, aşure genç- ler ve ihtiyarlar için çok leszetle ve aüekle yenir. * işlir Bomenti İstasyonu İzzet paşa sokağı numara $ Muhlis BULGARİSTAN, ROMANYA — Ve bütüm Avrupa şehir ve köylerinin evle- rinde n idareli yemek sobaları ebven edenin Sü hazmesi, İki Üç tepsi kızartınak, Üç dört tencerey! pişirmek gibi. birkaç geşit hizmeti görmektedir. Yaşraya — dahi gönderilir. | Galata Topeular caddesinde | () numarada ALİ HÜSNS | MİS TTRİYAT FABRİKASI — Mamv- Mih — kolonga İosyon, pi #ilserin sabunları - bütün Giti. Bilâmum mağaralarda SATILIK PİYANO — Alman markah güzel bir piyane acele satılıktır. Be- Yoğlu Tarlabaşı Tulumba sokak No, 3 Eviniz Var Mı? İlkbahar ve yaz geliyor. Herkes sayfiyelere çekil- mek üzeredir. Fakat ev arayıp bulmak için Eln- lerce dolaşmak, vakit kay- betmek lâzımdır. Biz hem kiralık evi olan- ları, hem ev kiralamak is- tiyenleri bu külfetten kur- tarmak istiyoruz. Kiralık eviniz mi vardır? 16 kelimeye kadar küçük bir ilân halinde gazetemi- ze bildiriniz. Biz bunu 25 kuruş mukabilinde ©- kunakh bir şekilde gaze- temizde ilân edeceğiz. İlâ- amız (6 kelimeden fazla tutarsa her kelime için bir kuruş ilâve ediniz. Sayfiyede ev mi kirala- mak istiyorsunuz? Bu arzu- nuzu bize bildiriniz. Ayni Şşerait dahilinde gazetemiz- de ilân edeceğiz. Bunun için idarehanemi- ze kadar gelmiye de ihtiyaç| yoktur. İlânınızı mektupla ve Ücretini posta pulu ile gönderebilirsiniz. Bir telefon da Telefon : 20203 Bu Sütunda Hergün — Ferit! — Nevin! — Siz.. Burada?. Hayret.. Ne tesadüf! — Ne tesadüf? — Hayret.. Nekadar —de- Ağişmîııiıixu Yalnız gözleriniz &) Sizi gözlerinizden tam- | dim, — Ben de bakışınızdan. | Fakat siz okadar değişme- mişsiniz, Nevin Hanım, — Hayret ki hayret., Sizin- le yine burada ayrılmıştık de- gil mi? — Evet, tam on beş sene evvel. — Son münakaşamızı hatır- hyorsunuz, değil mi? — Size ait en küçük şeyi unutmadım. — Oh... Ben de öyle.. — Bir vakitler evlendiğiniz kulağıma çalınmıştı, aslı var mı? — Hayır. Henüz evlenme- dim. Biliyorsunuz ya, ben çıl- dırasıya s#evmediğim... — Bir erkekle evlenmez- siniz. — Evet; ve on beş sene- denberi hiç: kimseyi sevmedim. — Ben de öyle, Nevin H. — Mes'ut oldunuz mu? — Hayır, mademki hiç kim- seyi sevmedim... Ya siz? — Ben de mes'ut olmadım. — Gençliğiniz duruyor. Bun- dan sonra mes'ut — olmamıza | mani yok. — Sizin için de öyle. — Fakat ben çok yaşlan- | dime: Kirk iki, — Tam olgun erkek, — Ah... Bana cesaret veri- yorsunuz... Evvelâ, size yirmi yedi yaşımdaki gibi bitap et- mek istiyorum, — Haydi. — Nevin, bugün mekadar güzelsin. — Ayni genç ses. — Nevin, sana bir teklifim var. Aramızdaki münasebete, ©n beş s#ene evvel bıraktığımız yerden başlıyalım. — O vakit nişanlanmıştık. — Gene kendimizi nişanlı farzedelim ve devam edelim. — Fakat münakaşasız. — Aramızda hiçbır. rılina- kaşa olmıyacak On beş sene- Yeni Bilmecemiz 1234567 8 91011 ©CC UN — Soldan sağa, yukardan aşağı: 1 — kslak 3, son 7 2 — Temenni 4, babanın kız kardeşi 4 38 — Eğer 5, keder 4 Muharriri: Server Bedi yi nasıl geçirdiğimizi birbiri- mize sormıyacağız. Nevin, san- ki o günden bugüne geçmişiz ve aradaki on beş seneyi yaşa- mamışız gibi. — Ne güzel! — Söz mü? — Söz. — Uzat bana elini. Hâlâ © süzgün ve zarif parmaklar.. | Fakat bu ne? Burada bir nişan | yüzüğü var Nevin. — Çıkar, at! — Fakat.. Bunu bana söy- Tememiştin. — Çıkar, at, diyorum. — Nişanlısın ha.. Kiminle? Hayır, söyleme, öğrenmek is- temiyorum. Fakat.. Demek., Sen onu seviyorsun. — Asla. — Sep sevmediğin adamla evlenemezdin hani ? — Evlenecek değildim ki... — Ya? — Bir haves, — Ah, inanmıyorum. — Hani münakaşa etmiye cektin ? — İnanmıyorum. — Hani geçen on beş se- neden bahsetmiyecektin? — İnanamıyorum ve birden bire... okadar... fena oldum — Ferit! — Ab, bırak. — Yine mi? — Yine mi ne demek? — Başlıyorsun. — Nevin, evvelâ sen baş- ladın, anlıyor musun? Evyelâ sen, hem çok evvel başlamış- sın ve bu yüzüğü takmışsın. — Beni sinirlendirme, sana diyorum ki.. — İstediğin kadar sinirlen. — On beş sene evvel, bu- rada, gene böyle söylemiştin. Hep osun. — Sen de hep osun. — Ve ayni münakaşa. — Ayni. — İnsanlar değişmiyor. — Değişmiyor Nevin. — Oh, ben zannetmiştim ki. — Bende de ayni sukutu bayal. —- Öyleyıe.. — Tekrar veda.. — Allaha Aylık mecmua, yakında çıkıyor: Foto süreyya Bey tarafından temiz, renkli ve li zarif bir mecmua yakında İintisar edecektir. Bilhassa fotoğrafçılıktan ve bu san'at- taki son terakkiy>t ve tekâmülâttan, spordan ve sinemadan bahsedecektir. 4 — İrticam boğulduğu yer 7, nefi edatı 2 | 5 — Meselâ 7, hangi « | dam? 3 6 — Bir kasaba 7 7 — Delil 5, beyaz 2 B — Demir 4, kir damlası 4 9 — Köpek yemeği 3, ki 2, bim 4 10 — Rum ismi 7, renk 3 11 — Eksik değil 5, oyun 5