Mart KAN DALGASEIİİ il'arilere Sofyada Çılgın Bir | Stikbal Merasimi Yapılmıştı Hekkı Mahfazdar TÜ bu telgraf. firarilerin Muvasalatından evvel Kuşa — vâsıl olmuş q hemen — istasyona DA ’.kme:“fülde kısa — bir p en sonra bir er Ü altfindan idare edilen a ” giltiler ve orada H ay Gelenlerden, / bir b zarfında bütün ko- İ AZAS haberdar. olmüş- ,Famanda; Viyana ve kile gelen bir ajans da İtanbul hadi- |4 'f,'_’: müphem bir şekil- Bütün bulmuştu. h komite azası, mer- HW. içtima ederek :—ı"( biran evvel görmek, ik ve — cür'etkârane iyetinden dolayı on- iş .l:;"“l etmek istiyorlardı. t de oldu... Robin önde aa le salona girdikleri b*'w.. A, Çılgın bir tezahürle B . ftürlü insan! ve vicdani N , Mutan bu, kana su- h * İbsanlar; derhal kolla- Nıı::"" gelenlerin — bo- k sarıldılar.. Onların, ğ“ıldfilyel kokan yüzleri- *rini; derin bir aşkın kokladılar. a ğ v Xq_h':ıın Jandark.. Bizim '.S__ z.. Ermeni Jandar- ü ,NB“ nümayiş — feryadı; | 'N'. Salonunda — çılgin bir hiy 88 yaratmıştı. Birdenbire N".nmheldı'. Komite rüe- » (Amca Alacacıyan): ı:,qkinüyı.. Kürsüye... Bu bit İ bizzat alâkadarlar- U_h:d( isteriz... “H l arzu, buma inzimam &” hu bir ağızdan baykır- li K_"Inye.. Kürsüye.., W bütün bu nümayiş örlerin — verdiği bir Yavaş yavaş kürsüye ©di ve çılgın bir alkış verdiği tatlı bir sar- A R' Stsi titriye titriye: G Kördeşleri Cesur kar: KDt bir nutka başladı. Bu 'Azan göz yaşları, ba- alkışlarla boğuluyor fasılalarla — devam Robin, bu nutkunda komitesinin — bütün tamamen izah et- Sonra bu işte haya- sayarak — fedakâr- %Merin isimlerini birer zikretti. Bu İ (Hristofor Mikailyan) t Ğ Şabuh Kendiryan) Sanada, Sofyada bulu- nite reisi, (Tuhafiyeci Agopyan) dan müs- telgraf geldi. İ gelenlerin, — ilk n ofyaya — gönderilmesi. "ite istiyordu. * zaferi, Teshul ve hayali STİN #ermestisi ile ak- w adar — binlerce çılgın- komitecilerin — 107 — bütün meş'e ve süruru, gece yarısına doğru ağır bir car- beyle müthiş bir inkisara uğradı. Hergün muayyen za- manda gelen İstanbul treni © gece de tam muayyen za- manda — gelmiş, İstanbul postasınmı — getirmiş ve pos- tanın getirdiği gazeteler de bomba hadisesinin neticesini Bugünün Meselelerinden Yazan : Ziya Şakir komitecilere öğretmişti. Evvelâ, Sultan Hamit, ölmek şöyle dursun, yaralanmamıştı bile.. Sonra; asıl kuvvetle ümit edilen ve beklenen şey, selâm- hk mahallinde asker tarafından ecnebilere karşı bir hücum ve neticede kanlı bir ihtilâldi. Halbuki bu da olmamıştı. | Arkası var| —.. .—a 3 Amerika Ve Ecnebi Sermayesi Niçin Gel- mek İstemiyor | Baş tarafı 1 inci sayfada ) Bir muharririmiz dün Mister (D'obrien)le görüşmüş, hem memleketimizdeki petrol men- baları, hem de şirketin uğra- dığı bu garip muamele hak- kında malümât almıştır. Ay- rıca Türk - Amerikan iktısadi teşriki mesaisi hakkında Mis- ter (Dobrien) in şayanı dikkat sözleri vardır. Bu zat diyorki: Mühim Menbalar — Mardin ve sürt — havali- sinde zengin petrol menbaları mevcuttur. Bu, muhakkaktır. ikinci derecedede Mürefte mın- takası geliyor. Irak petrollarının Akdeize kadar getirilmesi için hngiliz- lerle Fransızlar arasında kat'i bir. anlaşma — yapılmamıştır. Hem bu iş uzun zamana muh- taçtır. — Binaenaleyh çabuk davranmak icap ediyor. Ha buki siirtle Mardinin Akde- nize olan mesafesi Irak-Akde- niz yolunun yarısı kadardır. Amerikada mübim bir pet- rol şirketinin mühendisi bu- lunan Cevat Eyüp Beyde bil- hassa bu iş için buraya gelmiş, tetkikat — yapmış, bir rapor vermiştir. Bizim elde ettiğimiz neticeler, o zatın tetkiklerini teyit ediyor. Şirketin İşsizliği Mister ( D'obrien ) den sor- duk. — Peki İiki — senedenberi niçin bir iş yapmadınız ? — Sondaj için makineler getirttik. Bunların kıymeti (75) bin Dolardır. Elyem Müreftede bulunuyor. Kuruçeşme gümrük anbar- larında da ( 150 ) bin dolarlık âletlerimiz vardır. Bunlar Mar- din ve sürde gönderil ecektir. Tam işe başlıyacağımız bir srada iğfal edildiğimizi anla- dık, Elinde, petrol imtiyazları bulunduğunu - söyliyen Hasan Mustafayef isminde bir zatla teşriki masal etmiştik. Garip Bir Mesele Halbuki bu imtiyaz işinin aslü esası olmadığı anlaşılmış- tı. Bu vaziyet karşısında işi durdurmak ve hükümetle mü- zakereye geçip müsaade almak lânmgeldi. Ben de şirketin | sermayesini ziyadeleştirmek üzere hemen Amerikaya gittim. Hasan — Mustafayef, — oku- mak, yazmak — bilmiyordu. Amerikadaki dostlarım, Ümmi bir insan tarafından bu şekil- de aldatılmış olmamıza hayret ettiler. Ben orada iken ayni zat bazı iddialar dermeyan etmiş, (15) bin lira alacağı olduğunu söyliyerek makinelerimize ihti- yat baczi koydurmuş. Bittabi bu mesele,. elyevm adli safhadadır. Şirketimiz de vaziyeti kuvvetlendirdiği için yakında Ankaraya gidip hü- kümetle temasa geçerek biran evvel işe başlıyacağız. Amerikan Sermayesi — Amerikan sermayesinin bize karşı alâkasızlığına ne dersiniz ? — Amerikada, — Türkiyeye gelmek istiyen birçok sermaye yardır. Fakat orada, Türklük aleyhinde kuvvetli bir Rum ve Ermeni propağandası vardırki bu alâkanını tahakkukuna mani oluyor. Meselâ Amerikada doğmuş öyle rumlar var ki| Türkiyeyi görmedikleri halde fisebilillâh düşmanıdırlar. Mukabil propa- ganda ve her vesile ile efkârı tenvir, Türklerin menfeati ica- bidir. Hatta, size şunu söyliye- bilirim — ki Amerikada, Türkiye hakkında hakikati ifa- de eder suürette söylediğim sözlerin pek çoğuna inanılmak istenmediği gibi garip bir va- ziyete de şahit oldum. Bu itibar ile dünyalar kadar sermayesi olan Amerikayı Tür- kiye ile alâkadar etmek için behemehal kuvvetli propaganda yapmak, konferanslar vermek, resimler, albümler göndermek, akla gelen her tenvir vasıta- anı — kullanmak — lâzımdir. zira Amerikada oderece ser- maye çokturki Türkiyeye gel- memesi için sebep tasavvur edilemerz, Yeni Neşriyat: — Şarlo'nun (Şehrin ışıkları) tüminie birçok parçaları, Galatasaray - Fenerbahçe: Kim kazanacak? Havacılık ve Spor'un son çıkan 43 üncü aayısında merakla okuyacaksınız. — OSTA sSON P TOMBALA Müsabakamız çti Adüsabakamıza her zaman iştirak edebilirsiniz. Tombala Müsabakaya Her Zaman Girilebilir Şartlar Basit Ve Müsa- baka Çok Eğlencelidir Ayın 7 sinden itibaren tertid ettiğ miz tombala müsabakamız devam ediyor. Bugüne kadar çekilen numaralar şunlardırı (7 (81), (52), (27), (13), (74), (41), (62), (51), (21), (7 (78), (42), (22), (58), (65), (33), (44), (88), (40), (66), (23), (70), (20). (8). (32) (67), (16), (84), (46), (19),(68), (80),(S)dür. Müsabakamızda kartı dolan her kariimiz mutlaka bir hediye kaza- nacaktır. Hediyelerimiz pek çok ve mütenevvidir. Bu arada: sg) inciyet Nakten 150 lira veya 150 liralık eşya. (2) nciye : Bir gramofon ma- kânesi. () üncüye: Nakten 50 lira. (4) üncüye: Bir radyo makinesi inciye : Nakten (25) lira ©* (i;nıııı: Bir altın saat verilecek, diğerleri de muhtelif kıymetli ve cazip kadın ve erkeklere mahsus eşya ve birçok hediyeler alacak- lardır. Yeni Bilmecemiz 12345678 91011| Z Oomüü & wwW — np Di | Saldan sağa, yukardan aşağı: | — Bir gazete 8, yok, ol- maz! 2 2 — Düzlük 3, koy 2, za- man 2 3 — Vatanperver şairimiz 10 4 — Hamal semeri 7 5$ — 400 dirhem 4 6 — Rum ismi 6, bir hece 2 7 — Yama 2, zararın aksi 5 8 — Üzüm ağacı 4, şenlik günü 6. 9 — Türk bayrağı 8 10 — Sahil 4, ince 5 l — Sayı 2, Söz 5, rabıt edatı 2 Kadıköy sulh icrasından: Nevrik hanımın Gorgi zim- metindeki alacağının tehir için mahcuz bulunan bazı ev eşyası 30-3-1931 tarihinde saat 14 te Kadıköy pazar mahallinde satılacağı ilân olunur. ÂYE Bu Sütunda Hergün Mütercimit: Safiye Pegman LİMAN SENFONİSİ Projektörün işığı, orkestre şefinin siyah gölge- sini aydınlatırken, kalın, derin, kat'l bir süküt, bütün konser salonunu doldurdu. Nibayet, sazlardan sesler fışkırdı. ve Klot Bazanj gözlerini kapadı. Eserinin halk önünde çalın- ması, onu sağır bir heyecanla dolduruyordu. Kendisine em- niyeti olmadığı için orkestranın idaresini arkadaşı Salvatiye bırakmıştı. ve şakağını locanın kadifesine dayıyarak, kendi- sini, gizli dehasının mahsulü olan bu esrarlı ahenge bıra- kıyordu. Liman Senfonisi ! Sesler, noktası noktasına, Çizgisi çizgisine, göz önüne bazı manzaralar getiriyorlardı : Rıhtımlarda — vapurların eşya boşaltmaları, kamyon gürültü- leri, katran ve yağ lekelerile parıldıyan taşlar üstüne yığı- mış eşya, kolları pişmiş top- rak renginde adamların buğ- day çuvallarını boşaltmaları, ağır yükler altında gıcırdıyan köprüler, manevra düdükleri, sahil barlarında çalınan armo- nik sesleri ve raks havaları, bir. gramofon plâğınm bu seslere karıştırdığı halk türküleri.. —Bunların hepsi, Klot Bazanjın bestelediği ese- rin telkin ettiği ve göz önüne getirdiği Hman hayatından par- çalardı. Fakat, bu maddi saf- halar arasında, samilerin ruh- larına büyük heyecanlar veren ince ve tatlı, bir buğu gibi uçucu ve şeffaf tahassüsler de vardı. Bütün salonda müşterek bir titreme vardı. Herkes hayrandı, sakindi, kımıldamıyordu, vecit içinde dinliyordu. Yalnız bestekâr, Klot Ba- zanj, bu umum! heyecana işti- rak etmiyordu, eserinden mem- nun değildi. Kendi kendine: *Bu senfoni tamam değil. Bir eksiği var ama medir acaba ? , O böyle düşünürken, salon alkıştan - sarsılıyordu. * Ertesi gün, bestekâr, karısı ve arkadaşile beraber rüsumat dairesinin önünden geçiyorlar- dı, dört direkli, gayet büyük bir geminin limana girdiğini gördüler. Bestekâr, bu geminin Himana nasıl yanaşacağını gör- mek için adımlarını sıklaştırdı. Fakat karısı itiraz etti: — Yoo... Ben bu sıcakta Mukaddema — Beyoğlunda — Mek- tep sokağında 33 No. li hanede iken elyevm ikametgâhı meçhul L. Sipanodis Efendiye: İstanbul ikinci icra memur- huğundan: Ali Vefa Beyin gayri mübrez 21-10-930 tarihli bir kıt'a senede müsteniden ve münkerde alacağı olduğunu İddia eylediği (1030) bin otuz Türk İirasının maa masarif haciz yolu le tah- sili hakkında vuku bulan müra- caat ve talebi üzerine deyni müd- deabihi berayi tesviye fınıza tebliğ edilmek üzere gönderilen ödeme emri ikametgâhınızın meç- buliyeti hasebile tebliğ kılınama- miş tebliğatı mezkürenin ilânen derası karargir olmakla tarih ve oralara kadar gidemem! diye- rek umumi sıralardan birine oturdu: — Siz bana bakmayınız, ikiniz gidiniz, ben burada otu- rürüm. Bestekâr, arkadaşına teklif etti: — Sen de oturur. musun ? —Mahzur görmüyorsan ma- almemnuniye. — Ne münasebet? Niçin mahzur göreceğim 7? Eserinde bulunduğu eksik- liği doldurabilmek — ümidile, bestekâr koşarak uzaklaştı. Köprüyü geçti. Vakit akşamdı. Hava kararıyordu. Bestekâr, manzaradan heyecana gelmek- le beraber kendinde yaratmak kabiliyetini bulamadı ve tekrar karısile —arkadaşının — yanına dönmek için köprüye geldi. Uzakta, karısile arkadaşının küçük ve kurşuni gölgelerini görüyordu. Bestekâr, birden- bire, elleri ve dizleri titriye rek, nefesi kesilerek durdu. İki gölke birbirlerine soku- luyordu ve öpüşmek için, iki baş birbirine karıştı. Kalbinde müthiş bir infi- lâk. — Birdenbire — etrafında herşey çöküvermişti: Dostluk ve aşk! Evvelâ mücrimlerin üstüne atılmak — istemişti. Galeyana gelen izzeti nefsi onu en şiddetli hareketlere teşvik edi- yordu. Fakat gülünç olmak istemedi, olduğu yere saplan- di, kaldı. karımla beraber * “Liman Senfonisi,, ismim- deki eserinin ikinci safhasını vücuda getirdi ve bu sefer, ikinci konserde, — orkestrayı bizzat idare etti. Bu muvaffakiyet, birincisin- den çok daha yüksek ve par- lak olmuştu. Bütün matbuat, istisnasız, — bestekârı göklere çıkardı. Arkadaşı da onu hararetle tebrik ediyordu: * — Ah, dostum, — harika, harika... Bilhassa eserin so- nundaki ©o yalnız keman par- çası, o ruh çığlığı... Neydi © azizim?.. Halkın yüreği parça- landı. Hakkın varmış. İlk ese- rinde cidden mühim bir nokta eksikmiş. — Evet, dedi bestekâr, beşeri astırapta biraz daha pişmek lâzımmış, neşri ilândan itibaren bir ay zar- fında 931 » 277 dosya numarasile şifahi veya tahriri olarak icranın durmasını müstelzim — bir itirazı kanun! serdetmediğiniz. ve müd- deti mezkürenin hitamını müte- akip 8 gün zarfında ise müddea- bih borcu tesviye veya itfaya tekabül edecek el irae eyle- mediğiniz taktirde malümatı icra- iyenin gıyabınızda infazına te- vessül — kılımacağı — malümunuz olmak ve ödeme emrinin tebliği makamına kaim bulunmak üzere keyfiyet ilân olunur. “Dr. Horhoruni Belsoğukluğu - Frengi ademi iktidar tedavihanesl. Beyoğlu Tokatliyan ya- mında Mektep sokak 35 Tel. BO. 3152