Gördüklerimiz | Yani :llhadele Kanunu Ünasebetil! Gltığımız ıııekuıpıı:ı Geçen Bübadele SüR Çıkan, gazetenizde Sİtununda bir İin hakkında (Halkın Sesi) birkaç mübadil - İle M mülâkat gördüm. ü _ınbıı)(l :ldıtv" Behmulğ Pülâkatın bir kanaat Yeya bir bilgi mahsulü —'Nıı.._ .:ı olsa olsa İskân mna yaptığı müşkülât hx—:—ühulıknn kurtulmak M Olure, Man! kurtulayım da VP Trüncena, olsun 1 gibi zayıf Pektir. Yırııı mahsulü olsa ge- * ıuı:h'— hakikat gözü ile biraz K bir fikir ile görüp Yeni olursak düşünecek '*ltı,kı,.'"" Mmübadilleri terfih &, P. ilâkis sefnlete düşü k e düşürmek S'i:: Züzel bir nizam olacak- 1 L hülüsaten arzedeyim: biziltn muabedesile hü- aa pçizim emlâkimizi Yunaniz- a f *ly:::;' Fakat mukabilinde b emlâk vermek şar- :::. Bize, Türkiyeye gel- emvalimizin kıyme- » '.Nu'ıymıiıinl ve bazıları- | ' kırkını, bazılarına da | Ğî':__—_ıiı ni verdi. Üst tarafı Ki N, bize tasfiye sonunda tartile borcu olarak ğt Şimdi bu. k: M he YN a kanun ilk Binız hıîı.""'“'" olan alacakla- , & edilmiş oluyor. Bir N kendini ibra etmesi kel iran muvafakati olmadan- W e :ı('ı?ııııııı, akıl ve man- EPE BZ;:—..-... kadar mal alan- ı.ı a Tİsi bir kolayını bulup “' Mışlardır. Hatta bazıları ğ amaa olmadığı halde noler, 1 kanflardır. Bu gibilerin al- M maj “ilerine bahşediliyor da S_,__ııhıpıuiue hiçbir. şey ve- İad, yiğin ellerine 3 Tira kayme- h '© verilecek. Halbuki bu Ankaradan — alabilmek kıymetinde masraf ya- 'aya gitmek zarureti İ n Vit I 3ağda kalnacaktır. ı wok mübadillere altın i . : . j Tzti mal verildiği - halde q.__l;huıu. istihkakları 3 'den hesap edilip bono Tevai hak mıdır? Vatan- #eyyanen muamele kanun batında; .'ı'lıı.n iken bazılarını ihya gd, Ni sefil etmek muva- F-l'.ff'! 7 H "'ll_uıviı.ıl kanun ile bin türlü Hekğ b Yarşısında çırpınacağız. KEL gi Anun ihtiyaca göre c 'ı-tı r:übıdele işlerini at bitli k içü - İeat bitirmek. için ya ) hakları düşünülü KK Nhıknde kurtaran ve temlik eden madde- etmezdi. Karilerinizden : Hasan Bahri we '__Gırıplıkhrmden bul Evkaf müdüriyeti Ka kalemi - memur- &b..,. Üsküdardan namima mektup gönderil- Mektup üzerindeki adı :Z; Bkiniabl.. yağlasştırı x— bana verilmiyor. Cer- di GS Bumaralı bir. eve f Sr. Bittabi orada bu- 4 î Nihayet on gün şu- 4 Srada dolaştıkta: " —"::Llıüııdnıyor.-n-:o;: a kadar dai- G Kamcli nn l Varga _"lî_:;:m.aim. Erdi- Hıfzı Şefik İTERVİL k&îî Vaîy!t N hortlaktan elinde ğu_ atak örtüsü ve bir Gbine gç kalmıştı. Ayakla- Bu. boş bir sepet yu- N*m_i anlçAYİP tahavvülün %ı.ı. içlatmaktan âciz bir Yere gnde vahşi bir me- ŞATOSU HORTLAĞ SON POSTA D D—i"i*a Neler Oluyor? İtalyanlar Trablusta Hâlâ İlerliyor- lar - Almanyada Fırka Kavgaları; Gandiyi Sorguya Çekiyorlar.. Yerliler Italyanlara bayrağı İtalyanlar lt;p!ıınııı sahradan bu suretle geçirdiler Gandiye Hücum Ediyorlar Bombay — Gandi, burada toplanan milli kongrede son itilâf — münasebetile — şiddetli hücumlara uğradı. Daha sabahtan Gandinin geleceğini bilen halk, kongre meydanina toplanmıştı. 12 bin kişiden fazla halk vardı. Gan- di ilk defa olarak sorguya çekiliyor, kendisinden hare- ketinin hesabı isteniyordu. Gandinin muarızları, daha iki saat evvel gelmiş, kürsü- nün — etrafını — tutmuşlardı. Gandi gelip kürsüye geçli. yirmi dakika kadar söz söy- ledi. Sonra muarızları kürsü- ye çıktılar ve Gandiye hü- cuma başladılar. Evvelâ İngil- teredeki yuvarlak masa kon- feransına gidenlerin ve ora- da verilen kararı kabul eden- lerin İngiliz uşağı olduğunu söylediler. İkinci — muarız, — Gandinin İngiliz — valisi ile — yaptığı itilâfi tenkit etmiş ve Gandiyi sözünden dönmüş ve gayesin- den vazgeçmiş olmakla itham etmiştir. Gandi cevap verdi: «— Biz bu itilâf ile bir şey kaybetmedik. Yakında inikat edecek ikinci konferansa - işti- ik. Ora- No. 12 MÜTERCİMİ: Mes'ut Cemil kunç kelimeleri okudu: OTİS HORTLAĞI YEGÂNE VE HAKİKİ ORİJİNAL BALGAM Taklitlerinden sakınınız. Diğerleri sahtedir. | KK, teslim çekiyorlar vermezlerse — konferansı — ter- kedeceğiz. Karaşide yapılacak kongre de bu istiklâl talebini teyit edecektir.,, Gandinin sözü ikide bir kesiliyor, “Neye müstemleke sistemine razı oluyor, -istiki teklifini sonraya bırakıyorsu- nuz.,, deniliyordu. Gandi buradaki hücumlar- dan sonra Delhiye dönmüş, fakat — istasyonda — kendisini bekliyen halkın nümayişinden ve hakaretinden korkarak, otomobille doğrudan doğruya kaçmıştır. da tam istiklâli iıüyeceğiı,t Almanyada Kanlı Kavgalar Berlin — Almanyada komü- nistlerle Hitler — taraftarları arasındaki kavgalar kanlı bir şekil almış ve geçen bir hafta içinde üç kurban vermiştir. Evvelâ Hitler taraftarları meclis —azasından komünist Henming isminde birini öldür- düler. Bu katil hadisesi Al- manyada büyük bir tesir yaptı. Hatta Hitler bizzat mazeret beyanına mecbur kaldı. Fakat komünistler intikam almayı unutmadılar, onlar da Hitler - taraftarlarından - birini vurdular. Bu defa bir komünist Hitlerciler ikinci öldürerek- ce- Ahi. Şimdi herşeyi anlıyor- du. Ona tuzak kurmuşlardı. Eski vahşi Kantervil bakışı gözlerini doldurdu. Dişsiz ağ- zını sıktı. Ve kemikli elini hava- ya kaldırarak kurunu vustanın pitoresk frazeolojisi ile yemin etti: Şantekler borusunu iki defa üflediği zaman |") ölüm gessiz ayaklarile bu eve girsin! Bu yemini henüz bitirmiş- ti ki civardaki köylü evlerin- den birinin kırmızı damından horoz öttü. Hortlak ağır ve acı bir VI * Şantekler , Je hororu kastedi- yer. Bilâ kaydü olan gerliler rt teslim vap . verdiler. .î!ıızlh de Hamburgta ko- münistler Nasyonal Sosyalist fırkasinın binasına hücum etti- ler. Kanlı kavgalar yaptılar. İşte Almanyadaki fırka kav- galarının şekli, İtalyanlar . - Trablusta İlerliyortar İtalyanlar Trablus Garpta adımçadım ilerlemekte devam » Trablusu ilk — işgal zaman çok derinlere cesaret edememişlerdi. Sevnsi — şeyhlerini birer birer satın aldıkça kan dökmeksizin ileri gittiler. Şimdi İtalya hükümeti Se- nusilerin merkezi olan Kufrayı işgal ettiler, yalnız buraya gitmek için çöllerden ilerlemiye mecbur oldular. Yerlilerden ziyade tabiatin muhalefetine uğradılar. Yollarda kuyular açtılar ve otomobillerle gittiler. Bu suretle İtalya Trabins — iş- galini bitirmiş oluyor. — TAKVİM — Gün 3123 - Mart - S3l Kasıml36 Arabi Rum? 3 >Zilkade - 1449 | 10 - Mart - 18947 Yaktt-Ezanl- Vası | Vakıt-Ezani- Vasatl! — Güneş 11. 3776 00 | Asşam| 12.— (18.22 Üğle | & s6| 1220 ) Vat | 11 l19 sa İündil Y 24| 15.48 | Lasak h0 56, gülüşle güldü ve horozun ikin- ci ötüşünü bekledi. Yeminine göre büu iki ötüşte harekete geçecekti. Fakat horoz her nedense bir daha ötmüyordu. Nihayet saat yedi buçuğa doğru bir hizmetçinin ayak sesleri onu bu müthiş ve hazin gece bekçiliğinden kur- tardı: Başı öne düşük, kızgın, bitik bir halde boşa çıkan ahtımı, paymal olan bhaysiyet ve şerefini düşüncrek odasına çekildi. Orada en eski şövalye kitaplarını karıştırdı, gördü ki bir şövalye böyle yemin ettiği zaman — ( Şantekler ) Evliler Arasında Yaş Farkı Ne Olmalıdır? Doktor Şemsi Mahmut İzminde bir doktorumuz, “Kaç yaşında evlenmeli ; isminde bir kitap' çıkarmış. Burada evlenme çağını tetkik ediyor ve gençlere 18-22 yaş arasında evlenmeyi tavsiye ediyor. Gençlerimiz — istifade ederler ümidile bu kitaptan şu parçaları alıyorum : “Bizim iklim ve ırkımızda bedeni ve ruhi inkişaf kızlarda 18-16, erkeklerde 19-20 yaşların- da tamam olur. Yani kızlarımız 16-17 yaşlarında; erkekler 19-20 yaşlarında evlenebilirler. Bu çağda evlenmenin birçok faydaları vardır : 1 — Kızda gebe kalma, do- gurma, emzirme kabiliyeti inkişaf etmiştir. 2 — Bu yaşta tenasül uzuvları inkişaf etmiş ve bedeni neşvü nema da tamam olmuştur. İki tarafın da mukarenet - ihtiyacı başlamıştır. Gayri meşru yollarda tehlikeli maceralar geçirecekleri- ne, evlenip bu ihtiyacı tabü su- rette tatmin etmeleri müreccahtır. Fakat zamanımızda bu çağ- daki izdivaçlar köylü ve amele sınıfına İnhisar etmiş gibidir. Münevver sınıf için, içtimaf ve iktısadi — birçok sebeplerle bu yaşta evlenmek hemen de imkân- saz bir hal almıştır. Çünkü genç- lerin çoğu bu yaşta ancak İiseyi ikmal em | riir. Pu lar âli tah- sil görmek istemeseli ile, “eli ekmek tutabilme,, leri iktısa- den bir ev idare edebilecek bir hale gelebilmeleri için daha bir- kaç sene beklemiye ihtiyaç var- dır. Bu esnada da askerlik gelir. Bu yüzden evlenme bir iki sene daha geriye gider. Binaenaleyh tahsil görmüş gençler ekseriyetle 23-25 yaşından evvel evlenemez- ler. Âli tahsil görmek istiyen gençler ise 76-30 yaşlarında an- cak evlenebilirler. Şu halde münevver gençlerin izdivaç yaşını 28 olarak kabul etmek Tâzım gelir. Pek genç evlenen erkeklerin dimağları, benüz mühim mesele- ler için hazırlanmamıştır. Köâfi derecede mer'uliyeti müdrik de- gildirler. Binaenaleyh genç kızların da- ima yirmi beş yaşından sonraki gençleri tercih etmeleri gayanı tavsiyedir.n * Torbalıda M. Y. : İlk fırsatta aşkımızı itiraf edi- niz. Hüsnü kabul göreceğinize şüphe yoktur. * İzmirde Ahmet Reşat B. : Hakkınızda küfi derecede ma- lümat sahibi olmadıkça nasıl bir kızla evlenmeniz lünmgeldiğini tayin etmek mümkün değildir. * İstanhulda A, A, A. Bey: Siz melaikelerle evleneceğinizi zannediyorsunuz. Okadar hayal- ikinci bir defa daha ötmüştür, — Tembel horozun Allah belâsını — versin! — diye — ho- mordandı.. Yazık ki” gün doğdu ve artık — yaşamıya muktedir değilim. Yoksa mel- un bayvanı gırtlağından yaka- lar ve geberirken bile olsa be- nim için iki defa ötmesini öğ- retirdim. Kıymetli ve oymalı bir lâhdın içine girdi ve ak- şam geç vakte kadar orada uzandı. * Hortlak kendisini çok zayıf ve daima | yorgun hissediyordu. Son hafta- Aşk Mektupları * Karilerimizden aldığımız aşk mok- tuplarını siranlle neşrediyoruz. Bu uü tunda hergün bir mektup neşredilecek ve haftada — bir dela Gençlik * Papatya Bilmem sana - verilen bu isıni nekadar — beyeniyorum. Sırma bukleli saçların, yeşil gözlerin ve sonra nazlı bir papatya sakı gibi — kıvrılan belin ve öksüz bir çocuğa benziyen mahzun tavrınla seni nasıl altın papatyalara benzet- miyeyim. Lâkin öksüz dediği- me kızmıyacaksın, değil mi? Çünkü bunu benim öksüz kaibimin tercü- manı sensin, sen, altın papat- sen isliyorsun, yalardan daha zarif, daha gensin.., O gün yeşil yaprakların sakladığı sarı papatyalar ara- sında da sana bunları söy- lemiştim. Hatırlıyorsun, değil mi?... Aradan beş gün geçtiği halde hâlâ görünmedin, yoksa © sihirbaz gözlerin gene pa- patyanın sevgilisine bir sür- priz mi hazırlıyor? Papatya, seviyorum, çok seviyorum, eminim ki sen de beni seviyorsun. Bizi bir- birimizden hiçbir şey ayıramaz, diyorum. Hatta ölüm bile, Yok... papatyam, sana ölüm- den bahsetmek istemiyorum, senin şeffaf tenini kara top- raklar arasında saklanmış gör- mek, hayır, ölüm bizden uzak- laşsın, siyah — çarşafile bizi sarmasın.. Cuma günü gene her za- manki gibi elimde sen, kal- bimde sen, kırlarda seni bek- liyorum. Beni üzme, çabuk gel, papatyacığım, çabuk gel,... Hik £ "î S A cisiniz ve —daima hayalinizde yaşattığınız kızları seviyorsunuz. Siz nazik, hassas, zarif bir kız bulmak, onu kukla gibi büyütüp sevmek istiyorsunuz. Fakat bu kadını bulamıyacaksınız. Biraz kara toprağa İniniz ve yer yü- zündeki kızlara bakınız. Zaten bir sultan ve bir melaikeyi siz de besliyemezsiniz. Hanımteyze nın müthiş heyecanları âsabını mahvetmişti. En küçük bir çıtırdı ile yerinden fırlıyordu. Beş ay arka üstü yattı ve yalnız ebedi düşüncesi olan kan İlekesini yenilemek için dışarı çıktı. Gerçi Otis ailesi lekeyi temiz- lemekte bukader titiz. olma- saydı, o da buna ehemmiyet vermiyecekti. — Görüyordu ki bunlar gayet aşağı seviyede “insanlardır. ve bir ev hortlağı nn sembolik kıymetini takdir etinekten çok uzaktıclar. (Arkası var)