12 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

i l Türk teb A ten .ığ; nggün İi Tecatımızın çok- Ve ve Büretiledi Biştir, #vlen ö niş, B sin kuy ir, ı lğundan — decedileme- Sirçok Antikacı Tüccarların — Canı Yandı şeyleri Yaparak Ödeksiya noksansız iade '& itimatlarım — kazan- asından bir Antuvanın 'umculardan y 0mcu Hasan Hüsnü Beydir. Zat Antuvana 15 gün kadar tü (6) bin lira kaymetinde (Baş farafı T inci sayfada ) Antikacılarile tanışmış, ve etmek isminde kızlada tanıdığı biriside " vererek pantatif ve * Yaptırmış., Antır van 1smar- 8 şeyleri tamamen hazır- bir hafta sonra Hasan Beye gelerek demişi getirmiş. &vvel Hasan Hüsnü Beye Bir ki: d Elektrik şirketinin ikinci Na 1 Avrupaya gidecek- iymetli bilezikler istiyor, bilezik verde N _.'İleri dan Hüsnü Bey Vermiş. sonra kendisine tyim, beyenirse — satarız, Nezse yarın iade ederim. kendisine ) Bin lira kaymetinde (15 ) Antuvan büyük antikacılardan irmiskiye 500 dirhem eşya almış. hacı — Artin bu — şekilde henüz te HL çok müracaat ümüşle, it edi: kıymetli — bazı Mücevhe- efendiden 3 altın ile üç antika taş, Kadri İsıninde birinden 80 lira Bacı D Ha & Tag, e İ ŞE'“— işte bizde bu esrar- M Sdirmiş, Beyoğlunda ku: v Saryan efendinin de Tira kıymetinde olduğu edilen taş v gümüşçü h e mücev- acı Artin (ile isimleri henüz tes- lemiyen birçok hanım- “bazı altın ve mücev- Kiytlarak çantasına yer- €n sonra ayın beşinci omanya bandıralı Re- g. ol vapurile Yunanis- ıştır. — Dolandırıldı- *N::ıyın hasan k günü — müddeiumu- Müracant etmiş, Polis- hüsnü B. Pasaportun vize numara- oli Alarak kendisine verilen vapura gitmiş rıhtıma zaman Vaj » — vapurdan İşi anlatmış. Onla- pur demir çıkan t konuşuyoruz. Bu Vapura girdi yanında bir kendisinin vardı. Fakat mada- Yoktu. Madam içeriden Oratdığı . için Bütön vapuru ğ T Fakat ne adamı, ne de bulamadık ; î.','_"' suretled t Han dolandırdığı gözü önünde bir gibi sırrakadem demişler- e kurnaz adamların MELG HSN İ 1 — Bazı kimseler bütün bayatlarını A Evlerinde bir yangın veya bir hastalık olsa bunu kaderia bir cilvesi sayar, bunlara karşı korunma lahlarına emanet ederler. almazlar. tedbirler 2— Buular saf ve mütevekkil insan- lardır. Bu tevekkülllöri uğruna kazan- dıklarını, hayatlarını feda ederler. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ 3—İnsan herşeyden evel kendisine güven- ı meli, herşeyini kendi emaneti altına almalı- dır. Hayatımızı ve malımızı emniyet altına almadıkça daima tehlike ile mubat olduğu- muzu unutmamalıdır, Bir Facia |Recep Bey Umumi Kaâtiplikte| Müthiş Bir Kaza Eğerdirde (18) Arkadaş Bir Aileyi Mahvetti Eğerdir, 9 (H. M.) — (Eğer- dir) in (Cebel) nahiyesine merbut (Melekler) köyünde dün gece bir aile faciası oldu: Bu köyde (Kadir) Ef. ismin- de zengin bir aile reisi var- dır. Çok misafirperverdir. Kö- ye uğrıyan her zatı mutlaka evinde alıkor, ayrıca muhiti- nin fakirlerine de yardım eder. Bu zatın Ruhsar isminde 17 yaşında bir kızı vardır. Bu kı- zı Tek oğlan oğlu Mustafa isminde bir genç sevmektedir. Kızı babasından istemiş, fakat ret cevabı almıştır. Bu muvaffakiyetsizlik Mus- tafayı caniyane bir teşebbüse sevketmiştir. Filhakika Mustafa dün gece yanına az çok silâh- h 18 arkadaşını alarak Kadir Efendinin evine gider, ev hal- kımı müdafaadan âciz bir bale getirdikten sonra eline geçir- diği kiymetli eşyayı torbasına doldurur. Bundan sonra da genç kıza fena bir muamele yapar ve bu muamelenin arkadaşları — tara- fından da — tekrarına müsaade eder ve bununla da kanaat etmiyerek — biçareyi — dağa kaldırır. Ertesi sabah hadise şüyu bulur bulmaz zabıta tahkikata başlamış ve derhal faaliyete geçmiştir. Her tarafa telefon ve telgaf ile haber verildiği için haydutların nerede ise tu- talacakları — tahmin — edilmek- tedir. Kadir Ef. yaralıdır. Meb'us Tahsisatı Meb'usların bu seneye alt tahsisatlarını tamamen aldıkları yazılmıştı. Bu hbaber yanlıştır. Tahsisat her ay alınmaktadır. En son alınan mart tahsisatıdır. Polise Karşı Geldiler.. Sabıkalı Sigo ile Saim ve Mustafa —ismindeki — şoföder Koskada kavgaya tutuşmuşlar, ayırmıya gelen polislere Saim karşı gelmiş, yakalanmış, öte- kiler kaçmışlardır. Güreşte Kazandık Dün akşam Yunanlılarla mu- karrer müsabaka yapılmıştır. Bu müsabakada * Refik, Papadakisi wrtını yere getirerek yenmiştir. Şevki de (Strangaris) i keza sırtım. yere getirerek, Faik İse Zomu'yu sayı hesabile mağlüp etmişlerdir. £ Dün Sabahtan İtibaren İşe Başladı... Ankara, tamim etti. tayin edilecektir. olanların avukatlık ta yapamı dosyeyi de tetkik edecektir Gandinin İstikbali - Ahmedabat, 10 (A.A) — Göndi Ahmedabada geldiği zaman'tarif edilemiyecek — derccede için vagonların basamaklurında ve hatta üstünde çılgın bir teha- lükle yer tutmıya çalışmıştır. Bu csnada İtişip kakışma yüzünden birçok kimseler hafif surette ya- ralanmışlardır. Bayunun kısalığı halk arasında kolaylıkla görülmesine mani alan Gandi'nin üzerine takdirkârları nihayetsiz çiçek buketleri atmış> lardır. Ateşli milliyetçilerden biri Gandiye 1000 rubye vermiştir. Riyaseticümhur Sarayı Riyaseticümhur sarayınım İnşa- « 27 martta ihale edilecektir. Projeyi profesör Holzmeleter yap- mıştır. Saray iki katlı ve #on senelerde tatbik edilen yepyeni bir mimari usulünde olacaktır. Üü ee üeüt DÜĞÜAĞÜY ĞNNT DiĞÜÜÜRÜN r EÜRieİre GÜĞÜ LÜ ENGeear, İstanbul mektep meb'uslugu — için kilen — namzetliğini mağa karar vermiş. ramında: 11 (Hususi) — Halk fıirkası umumt Kütahya meb'usu Recep B. tayin edildi ve dün sabah daireye gelerek, çalışma arkadaşlarını" kabul ettikten sonra faaliyete başladı, mukaddime olarak da tayinini bütün vilâyetlere .a. cöşkum tezahürler ve alkışlarla karşilatit* mıştir. Ahali, Gandiyi - görmel İster İnan, İsteridnanma! 28 inci ilk || muallimlerinden |'şini bu devrei içtimaiye- Arif Feyzi Bey İstanbul | de tatbika muvaffak ©- müsta- | lamadığım takdirde ken« koy-'| dimi, -| görmemiş addederek meb' Müstakil —meb'us — ol-| Usluk tahsisatımın yüzde mak istiyen bu Zat proğ- | yetmişini hazine lehine . ânhiraf etmiyeceğini,, söy- | cuklarımızı teslim etmek- lüyor ve ilâve ediyor: İte tehlike bulunmadığına kâtipliğine x Sabık Umumt kâtip şimdiki balde yine fırka merkezinde çalışmakta devam edecek, fakat ik münhalde bir selirliğe Halk fırkası grupu dün öğleden sanra toplandı. Âli karar heyetince devlet hizmelinde ademi istihdamlarına karar verilmiş ikları hakkında Adliye encü- meninin noktai nazaritı kabuyj, giti. Âli karar heyeti kısa bir müddet için tekrar toplanarak muallâkta kalmış olan (90 ) “Gemiyetlerde İntihap Dokumacılar — cemiyetinin idare beyeti” intihabatı bugün, “goförlerinki ise bu ay içinde apılacaktır. Berberler — cemiyeti — idare heyeti dün toplanarak nisanın ilk haftasında cemiyet kon- gresinin aktedilmesine karar vermiştir. Şimdiki heyeti idare berberlerin ihtiyaçları hakkın- da kongreye bir rapor hazır- lıyacaktır. Hapisanede Haydar ” Rifat B. Dövüldü Burkan isminde genç bir mah- küm, arkadaşı Sacide söylenmiş bir kelimeden mütcessir olarak hapisanede Haydar Rifat Beye mumaileyhi Hücum —etmiş ve epeyce hırpalamıştır. mumilik tahkikat yı “Bu maddelerden be- vazifesini hakkile İade etmeği vazife bile- ço- İskeçe Yolunda Bir Oto- mobil Uçuruma Düştü İskeçe — 5 marl perşembe günü İskeçeden Mihal oğlu İspiro ismindeki bir - şoförün idaresindeki otomobil Memko- vaya müteveccihen yola çık- mıştır. Otomobilde Memkova köyünden İbiş oğlu Şakir, Re- cep oğle Hacı Hüseyin, Sait oğlu İbrahim ve merhum Mem- köva imamı tütün tüccarı Sü- leyman Efendinin kın ve bir küçük torunu olmak üzere beş kişi bulunmakta idi. (22) nci kilometreye — geldikleri — vakit otomobil her ne sebepten ise * zira henüz bilinmiyor - bir uçurumdan aşağı yuvarlanmıştır. Fakat ilk sarsıntıda otomo- bilde kadının bulunduğu ta- rafın kapısı her nasılsa açılmış olduğundan bera- DeD Na kiçbir şey olmamıştır. Otomo- bil taştan taşa çarpmış, için- dekiler hurdahaş olarak bir taş yığınının üzerinde kalmış- tır. İçindekiler de derenin içi- ne kadar fırlamışlar ve pa- ramparça olmuşlardır. - Yalnız Sait oğlu İbrahim ismindeki yolcu ağır surette yaralı kal- mış, şoför İspiro ile diğer yol- cu Şakir ve Hacı Hüseyin is- mindeki yolcular — parçalanıp ölmüşlerdir. Kavgaya Bakınız Dört Arkadaş Bir Ada- ma Öyle Giriştiler Ki... Kasımpaşada oturan Hakkı, Ekrem, Kâzım, İsmail ismin- de 4 arkadaş — Tersanekapı caddesinden geçerlerken ara- ları açık olan arabacı Küâ- mile tesadüf elmişler, kavgaya başlamışlardır. Hakkı tabam- ca ile Kâmili — kolundan, Ekrem ayni adamı bıçakla sağ bacağından, Kâzım ve İsmail ise sandalye ile başımdan ya- göğsünden yaralamıştır, Fakat kendisinin yarası ağır oldu- ğgundan hastaneye kaldırılmış- .. , Güzel San'atler Müstakil Ressamlar Ve Heykeltraşlar Sergisi PEYAMİ SAFA Beyoğlunda, eski “Moskovit y salonlarında “ Müstakil ressamlar ve heykeltraşlar birliği , nin aç- tıği sezgiyi ziyaret ettiğim gün, birbirine zit iki duygu arasında rahi müvazenemi bulmak - İçin 7 sendeledim ve çırpındım. k düygüm hayranlıktı. Ba genç sanatkürlardan çoğunu on dürt seneden beri — tunıyorum, Güzel san'atlar mektebinde, on- ların bereketli ruklarına düşen ilk san'at çekirdeğinin o zaman- ki Hilizlerile bugünkü - yetişkin mahsolleri arasındaki nema farkı beni sevindirdi. Fakaf bu temiz duygümün üstüne başka bir biz; tırtıl gibi üşüyordu: Utawyordum, Bizim gazetelerin bu gösterdiği nlâkasızlık nim bile on beş yirmi g rek bu vazilemin başır güzele karşı çirkin bir İl: ihmal sayılabilirdi. Sergideki — resimlerin — yas ratıcıları arasında kendilerini hâlâ arıyanlar ve çoktan bul- muş olanlar, iki bariz grup teşkil ediyorlar. Bir san'atkâr için “aramak,, büyük bir ku- sur veya “bulmak,, büyük bir şeref değildir; sayısız bedit mekteplerin, cereyanların kay- naşması arasında kendi halis şahsiyetinin mayasını arayan san'atkâr, bu tereddütleri ara- sında bile, ani “impulsion — ilca, larla bazı güzel şeyler verebilir; — Sergide bunun misallerini — Mahmat — Beyin eserlerinde gördük. Bunun gibi kendini bulan san'atkârın artık yaralıcı ham- lesini kaybederek mütcmadi- yen kendini taklit ettiği va kılişeleştiği de vakidir. Bu san'atkârın fırçasında görülen kat'i itimadı nefis, eserlerine mihaniki bir basitlik ve yekne- saklık verebilir: bunun misal- lerini de Şeref beyin eserle- rinde gördük. Şeref beyi ka- mış kalemle sülüs yazar gibi keskin fırça — vuruşlarile çalış- mıya sevkeden şey, bu tehli- keli kendini buluş ve kendine güveniştir. Fakat bir insan yüzü gibi, şahsiyetini bariz bir suretta ilân eden ve İlâvhalar ara- sında imzasına — baktırmadan kendini hemen tamtan Hale Âsaf hanımm kendini buluşu imrenilecek bir tekâmül nümu- nesidir. Onun resimleri karşı- sında, “Matisse,im kendi ken- disi için söylediği şu sözleri hatırladım : “Ben hiç şaşmıyan bir salfiyet ve 'azene san'- karşısında huzur ve sükün bulsun. ,, benim- resimlerim Hâle Hanımın bir eserinde & - Cocur kilisesini © tatlı ve durgun ıyşılj(ı:yı: derin rüküdet rîl:.ıı gayet saf ve sade bir muva- zene veriyor, ihtirasların bütün tortularını silip süpürüyor ve insanda “Mistik,, bir huzur yaratıyor. Hale Hanımın bütün eser- lerinde, meselâ Mösyö (We ber) in portresinde, büyük ihtiraslardan feragate geçen rühların tatlı ve derin sadeliği var ve san'atkârda bir rahibe ruhu gizlendiğini zannettiriyor.