iç kül Do 4, arabanıığ .(âmıye) giy- İ KAN DALGASI || Komiteciler, Hayatlarının En He- yecanlı Dakikalarını Yaşıyorlardı Hakkı Mahfuzdur Hasan, mütaleasını ileri götüremedi. Tiz bir boru Sesi, hava tabakalarını yırta Nİ Salgalandır Binlerce asker, sanki bir İ (Rabina Faya ) yanında otar İlE (Lipa Rips ) in elini tottu. ?“""I:Lh d|:ıı hnıd gibi İd; ni te “'"ı, " ) kumandası T ki, sinek uçsa ka- Vızıltısı — işitilebilirdi. buradaki binlerce fert, bitmiş, — benliğinden alayının — mızrakla- İ gelincik rengi filâma- ile iıpırdımıyoıdu. Ara- İl:n'nde othıınn Kirkor afifçe ı Çevire- bek Lipaya çlııkt':..mOıııuı da "agi kireç kesilmişti. H'mîdiye camiinin — narin =:'îıinde yanık - sesli bir Zzin, ezan okumuya başla- dalşi Bu tiz sesin nağmeleri, Eİ dalga atrafa yayılırken, boru sesi daha aksetti: — Selâm dur... vabinlerce el, binlerce silâha du. Ve binlerce silâhtan H ğ is, d f he bi İi f Üoeu D Deyi L Si oam ge Bibi kapısı açıldı. Önünde, buz Ye irma işlemeli — çirkin "—ıl'.',..""" elbisesi, beyaz Bınl tersine çevrilmiş hei Piril - siyah rugan çizme- ğ _ıı.'.: ler ahi fesi b nginde esi ile ââ'hu göründü. Elleri £ Trabulus kuşa- in Üzerine kavuşturulmuş Sönünde Bördünci — saltanatın) füyord., " SYzun hatvelerle yü- Vevler " Koşumlarında, altın an dört yağız w'kohıı gerdunei L apıdan ar- M'n'ı'_ ümayun) S:m ._.m '©ZZİnin omuğıı eza- '.'hf;:'j_'ğ; bandodan ta- ğâüyo' az ahengin Üstün- tan & ki Olarak il n di de hil, Hamit, mutadı veç- e A e örabamın oirşfa piya- Verler ve tüfekçiler ile î bulunuyordu. Bd:nsh:. yavaş yavaş yol:uşıf apigaltt külesinin yanındaki OPirdi, €aminin — avlusuna ğdıhmt_'mu merdivenin di- tan inek taşına yanaşınca Ylııı Hamit arabadan indi. Yavaş merdivenleri çı- £0 Samlı kapıdan girdi. ; 'L,ı_n'imın. aşağıda, süvari &, 8i 'tin arkasındaki fığt’oı Sırdıyarak sarsıldı. Ara- ığı:.—'lndılyeünde oturan Do Ha 'e ü ve îr a yanına geldi. Ar;bı- j tarafında oturan Lipa tarafa başı oqıu. Üçü f,ği &a verdi... Kirkor sordu: VArkam var) B7 okadar derin bir sükün — 78 — Yazan: Ziya Şakir isimli Kaarbet Torkum müstear ismini taşıya G ;t:î."â’ı:",.:.ym Ardaş veledi Haçik Kaptanyan Büyük Tombala Müsabakası İkramiyeli Hediyeli (Baş tarafı 1 inci sayfada ) bet 2 — Tombala kartlarında olduğu gibi, neşre- deceğimiz bu lâvhalar üzerinde de birkaç numara ve birkaç boş hane bulunacaktır. : 3 — Karilerimiz ellerinde bulunan on lâvhadan bir tanesij kendi tâlileri için intihap edeceklerdir. Artık intihap ettikleri bu (bir tek ) lâvha ile müsabakaya iştirak edebilirler. Adam başına bir lâvha muteberdir. fazlası kabul edilmez. $ — Lâvhaların neşri bittikten sonra gazetemizde hergün üç tombala numarası ilân edeceğiz. (ııı;ı ı;u:ııııru;. değil. ) Ka- Tilerimiz bu intişar eden numarayı kendi lâvhalarında arıyacaklar ve bıı.luduuh.:'ıuııırınıı üstünü bir çizgile hpıîuıldır&ğ. 5— Lâvhalar dolmıya yaklaştığı vakit numara neşretmiyeceğiz. Birkaç gün sonra şehrimizin büyük sinema veya tiyatrolarından birinde, Noter huzurile numaraları çekmiye devam edeceğiz. Şüphesiz bu on Jâvhadan bir tanesi enevvel dolacak ve lâvha kimlerin elinde varsa onlar tombalayı kazanmış olacaklardır. 7 — Arzu edenler o gün sinemaya geleb.ilidef. Fakat gele- miyen ve taşrada bulunan karilerimiz bangi lâvhanın tombala kazandığımı ertesi gün gazetemizde okuyacaklardır. 8 — Yine ayni gıı. sinema salonunda, Noter huzurilc, tombala kazanan lâvha sahipleri arasında bir kur'a keşide edilecek ve her birine ilân edeceğimiz büyük ı.ıl!klfıdır ve bed'yeler verilecektir. (Bunları iki_nç güne kadar ilân edeceğiz. Tombalaya İştirak Şartları ir zamandan itibaren bir. tombala Z. — Fik yülan h’kıııı'!arb::"x. 'ı'niubakı bitinciye kuponu — neşredeceğiz, arı kesip saklıyacaklardır. kadar, yani bir ay bu kuponları at kürilorlmli- 'Dirllr 2— üsabaka müddeti l"-mk e:u:::ı.klef ve on lâvhadan tihap ettiklerini bi ildireceklerdir. Biz kendi- ikleri al;ı:v“!ıınıı:gıın numarasını - taşıyan bir makbuz vereceğiz. Bundan maksat seçtiğiniz Tâvhanın tarafh- i ilmiş olmasını temindir. ııııg.:ı :;::Iı:ı;f;lımmlbmdanz:&dik edilen lâvha ile iştirak iş, diğer lâvhal, tmış olacaksınız. a ; , mâ":.%â; b la ıl?upyı'ıîılîın.nı gönderenlere ve_uıtıhıp gnk— leri lâvhayı Ilşşsırenlere makbuzlarını posta ile gı_ıııderecegıı. 4 — Her makbuzun arkasında bir de keşide numarası bulunacaktır. Bu numara, tombala bittikten soma mükâfat hediye kur'ası içindir. r 8 Dikkat üsabakamiz çok basittir. Fakat karilarimiz ııl:ıdıtîlnı:ıı :ol:ı.lırı Emmiu sorarlarsa ayrıca izah et- bi âvhaları HDDAT LR. aha tzeinle eli İahüt verşeğiz.” Tombala Kartları ilerimize kolaylık olmak için, gazetemizden ayrIî îrla:;ılî,n bütün kalabalık yerlerde birer tom- bala lâvhast dağıtacağız. Bunların gazetemizin içindeki lâvhalardan farkı olmıyacaktır. İstiyenler wvhaları kullanırlar, bulamıyanlar gazetemizin Mhık;:hdpü.mmüddoüün İki Sporcu Bisikletle Büyük Bir Tura Çıkıyor Şu mektubu aldık: Bisiklet ile devri âlem rekorunu Tür- kiye namına kazanmak ve Türk spor âlemi tarihine yeni bir muvaffakiyet elde etmek, Türk gençliğinin azim ve se- batını ispat etmek maksadile Mayıs, Haziran aylarında İs- tanbuldan — bisikletle — garbe hareket ederek — Yunanistan, Bulgaristan, — Sırbistan, Ro- manya, Macaristan, Çeltoslo- vakya, —Avusturya, Almanya, Holânda, — Belçika, — İsviçre, Fransa, İngiltere, İrlânda, Ame- rika, Japonya, Çin ve Şimali Hindistanın Himalâya silsilesi yakınından Efganistan, İran yo- iile Anadoluya dönmek — su- retile tam bir devir icra ede- ceğimizi muhterem Türk hal- kına ve kendilerini alâkadar edeceğinden Türk sporcu va- tandaşlarımıza hürmetlerimizle Beyoğlu, Aynalıçeşme, Emin camü sokak, Haşimiye Hamm apartımanı (1) numara: Osman ve Süleyman Kari — Gözile Gördüklerimiz Manasız Sokak - İsimleri Aksarayda Karzganisadi ma- hallesinde bir "Sülüklü,, caddesi İ) vardır. Rica ederim, bu ne biçim isimdir? Lisanımızda güzel ve manalı isimler yokmuş gibi tut- muşlar da caddeye buü İsmi koymuşlar. Kimbilir, bilmediği- miz nice mahallelerde bunun gibi manasız isimler vardır. Bu mahallelerden bu . gibi biçim- siz isimleri kaldırarak yerlerine büyük âlüm adamlar ile, meşhur vatan kahramanlarımızın İsimleri konsa daha iyi edeğil mi ? Akaaray, Kazganlasadi mahallesinde Adnan Bir Harp Zammı İçin Umumi harpte Arıburnunda #ehit düşen Fettah Ef, oğlu ikinci mülâzim Mustafa Ef. nin valde- sine bıraktığı maaşın harp zammı hakkında 1 ağustos 926 da mer- humun kayıtlı bulunduğu Hasköy askerlik şubesine müracaat edilmiş. O şube, bir ara Üsküdar semtinde oturdukları için Üsküdar askerlik Şubesinden sormuş. 14 ağustosta bu şube cevap vermiş, muamele tekemmül etmiş, 21 ağustos 926 da da alâkadar makama bildiril- miş. Hasköy şubesinin kayıt nu- mMarası 1389, kusım ikidir. Fakat © gün, bugün müsbet veya menfi bir cevap çıkmamıştır. Bu şehit anası, bukadar zaman süren bu muamele için daha nekadar beklemek Hâzımgeldiğini soruyor. ALENİ TEŞEKKÜR Hasekinisa hastanesinde re- fikama yapılan ameliyatı ke- malı hazakat ve vukufla icra eden profesör operatör Kemal Bey, operatör Fabhri Bey, Or- han Tahsid Bey, Hasan Raşit B. ile gösterdiği sühulet ve nezaketten — dolayı — sertabip Esat B. ve diğer doktorlar ve bilcümle hasta bakıcı Hanım- lara alenen beyanı teşekkür eyler ve böyle muvaffakiyet- lerinden hastane — doktorları tayin eyliyen İstanbul beledi- yesine beyanı takdirat eylerim. Andrea Balimoviç Devri Âlem | HİKÂYE Bu Sütunda Hergün Rifat Galip: Doğru söylediği için dokuz köyden ğmlan vatandaşa Bu Da Birİsim Meselesi Şahit ispat meselesi hakika- ten mübim meseledir, iki gö- züm. Mübim meseledir ama l anlatacaklarım da bunun dar, belki bundan daha mühim meselelerdendir iki gözüm. izim Hulüsiyi elbet sen de tanıyacaksın. Haniya şu inek- çilik hülyasına kapılıp ta ser- mayesini asri ahır sevdasına kurban veren Hulüsi yok mu? O Hulüsi işte. Sabahtan akşa- ma kadar iki imza atıp dört buçuk satır yazı yazarak on iki eseri cedit kâğdı kirleten ve bu hizmet için devlet hazi- nesinden para çeken şu senin nüfusçu Hulüsi değil, ha.. imdi iki gözüm, bu bizim Hulüsi inekçilikten — yüzünün akı ile sıyrılıp asri abırını da enkazcıya sattıktan sonra eline geçen para ile bir dükkân açmıya karar verdi. Zaten be efendiciğim sen söyle, başka ve yapabilirdi ki? Çekirdek- ten yetişmedi ki Borsa hanının ki cam dolabını. sığdı- racak bir höcrecik kiralasın da sarraflık yapsın, apartıman sahibi olsun. Üç beş sene tezgâhtarlık yapmadı ki çiçek pazarının ırh:nd; l::ı.iı' ecra deposu açsın da birkaç yılın içinde han sahibi oluversin. Ama doğru değil mi, iki gö- züm, hak sen ver, Huln.ıiıı;ı"n rn“i' iş yallab, yallah bir dl'lı ile beraber ağzını da müşteri, kâh sinek .ıgvıl,ımıkkın ibııe:l' değil mi? Ne ise ııııh;lıyıhıı. efâı.ı- diciğim, bizim Hulüsi yarada- na sığınıp dükkânını açtı, kol> larını sıvadı, bir ful.iyek, bir n- t ki Ko faaliyet ki deme gitsin. Kon- meklik, tavana sucuk he- asmaklık, kaşar tekerleklerini üstüste' s- ralamaklık az iş midir, iki '| gözüm, ax yorgunluk mudur? Ne ise, efendiciğim, bizim, Hulüsi çeki düzen verip şöyle bir yorgunluğunu gidereceği sıra içeri iki me- mur girer: İki belediye me- muru. Eh girer a. Belki alacaklar.. Memur ö alış verişten memnu Hoş geldiler, safa v.etıln' izim Hulüsiye müş- teri gelsin. Fıî.ık cancağızım, bu Efen- dilerde müşteri hali yok... Baş- larlar herşeyi ariz ve amik tetkike. Sucuğun bir kanga- Kişal ptrlsiea a Labağa mirlerinin dış kabuğu biraz k';efylııhnuı: ceı!ı. Şeker sandığına sinek terslemiş: ceza, Zeytinyağı tenekesi yana yat- mış : ceza. Gaz sandığı ça- mura batmış: ceza. Hasılı ceza oğlu ceza. Öyle ki bizim Hu- lüsi şaşkına döner, iki gözüm, şaşkına. Memurlar yazarlar, çizerler, ve damgası yok diye teraziyi de alarak çıkıp giderler. Ha- lösiyi bir telâştır alır. Vakit akşam, ortalık kararmıya yüz tutmaş. Ne yapsın, kime baş vursur.? Çaresiz dükkânı kapar, ekilir evine. Ertesi gün er. den kalkar. Terazi yok ki dükkânı açsın. Düşer efendim damgalanacak — terazinin pe- şine. Ona, belediye dairesinde damga — müdürlüğü — varmış, oradadır, — derler. Gider, o müdürlüğü bulur, terazisini de bulur, yalnız birşey bulamaz: ismini. Şaşma iki gözüm, bu isim meselesi de mübim meseledir. Memurlar — tuttukları — zabitta Hulâsinin baş harfini Majüskül (K) ya benzetmişler. Bu tarzda Hulüsi diye bir isim olamıya- cağından damga memuru da zihni evveldir, L i D ye tahvil etmiş, bizim Hulüsi olmuş Ku düsi.. Ama o buna da şükret miş: — Ya maazallah, s#ondaki Üyi de kaldırıp beni büsbütün Kudus yapsaydılar halim ne olurdu, diye kendi kendine teselli bulmuş. Uzatmıyalım, iki gözüm, Hu- lüsi damga idaresinde uğra- şirken içeri zaptı yazan me- murlar - girivermiş. Oh, bay Allah sizden razı olsun. Hulü- si hemen yana yakıla bunlara derdini dökmüş. “Canım, de- mişler, bunda okadar üzülecek ne vardı ki. Birkaç dakika için Kudusi oluverirsin, aln terazini gidersin.,, Hakikaten çok basit bir mesele değil mi? Bizim Hülü- si de: Ben Kudusiyim, demiş, “Çok güzel demişler, yalnız bir de belediyeye cezan var, muhasebeye yatır da makbu- zunu getir, teraziyi verelim. ,, Buna da bizim Hulüsi peki demiş. Öyle ya gelmişken bu iş te halledilsin.. Oradan çık- miş, efendim, — mühasebeye, Uzatmış kâğdım, cezamı ver- miye geldim, demiş. Mümeyyir beyi göstermişler. Mümeyyiz bey gibi, iki gözüm tıpkı o... Hulüsinin — kâğdım — almış. Belediye nizamatına riayetsiz- liğinden beş lira ceza kesildi- ğini söyliyerek, adeta azarlar gibi, Hulüsiyi, pardon Hulüsiyi değil o dakikalar için Kudusi- yi vezneye lermiş, Paralar yi rt memür ayrı ayrı kaydını ya; Makbuz M,k':ıı- mnı..,,r. gel- İi olda evlemle, çeviaml muamelenin tekmilliğine onun da aklı yatmış, tamam eline kalemi alıp imzalıyacağı sıra birden hatırma gelmiş gibi bizim Hulüsiye, şey Kudusiye, soruvermiş: — Hani senin esnaf cüzda- nin? Bizim Hulüsi, neme lâzım şimdi iki gözüm, şöyledir, böy- ledir ama nizamı, kanunu aala ihmal etmez. Esnaf cüzdanımnı daha üç hafta evveli almıştı. Mümeyyiz Beyin talebi üze- rine hemen, © kendine mah- sus bir gururla elini cebine salmış, esnaf cüzdanını Mmüme;- yiz beyin buramna dayamış Yarım dakika kadar bir tet- kikten sonra, aman efendim aman. Mümeyyiz Beyde bir hiddet, mümeyyiz beyde bir şiddet. Sen misin bu cüzdanı çıkaran.. Yer yezinden oyna- mış, iki gözüm, yer yerinden.. Şimdi biz.m Hulüsinin de iki gün sonra Üçüncü cezada muhakemesi var. Sahte isim istimali suretile memurini be- lediyeyi iğfal cürmünden xa vallının — tecziyesini talep edi- yorlar.