© Hergün - Münderecatımızın çok- luğundan dercedileme- Miştir, İntihar Artık Bir Hastalık Oldu (Baş tarafı 1 inci sayfada| : Kaydı silinince-de askerlik zineti gelip çatmış. Bu sırada Ekrem Efendiyi ortadan kay- lmuş görüyoruz. Bu hadiseye tekaddüm eden Yak'a şudur: Sevgilisini koluna an genç, annesinin Pîyıîı Leti clgdeıîndekî evine geli- Yor ve şu ültimatomu vermiş: R&—î;.lmz sevişiyoruz, evlene- cak kadar ve beş para olmıyan bir cocuğun mmesini aklı kabul etmiyen #aesi itiraz etmiş. ıtııîî;" derhal (Belma) harım — A bhanım teyze, varsın üüter olsun. Ben hizmetçiliğe Tazıyım. Fakat kadını kandırama- Dışlar, Sabahleyin Ekrem Efen- ile ilisi çıkıp gidi- MERSee Tliim 2 Gene birkaç gün kaybolu- Yotlar. Son defa evvelki gün vine gelen delikanlı doğru na çıkıyor ve bir şişe diyodu başına dikiyor. l?elilınlmın annesinin de- ü“;"i şunlardır : — Bu kadın oğlumu mah- Vetti. Nerede oturduğunu ve kimin nesi olduğunu bilmiyo- Tim. Bir de geldi, oğlumla övlenmiye tılip* çıktı. , Delikanlı Cerrahpaşa has- tanesindedir. Hâlâ söyleniyor: ; — Ben Belmayı çıldırasiye Yöviyorum. Şehrimize dün geceden iti- baren kar yağmıya başlamış- tır. Fakat biraz sulu olduğu için ancak damlarda tutmuş- tur. Kar bugün de fasila - ile devam edecektir. — Hükümet Aleyhine SENBENUVADA SAHTEKÂR- LIK YAPILDI DİYORLAR Senbenuva mektebi papaz- larının hükümete intikal etmesi m gelen 2 milyon lira kıy- Mmetinde mahlül emlâki sahte- kârlıkla kendi namlarına ge- Çirttikleri ihbar edilmiştir. Tah- kikat yapılmaktadır. ĞALAT Bir Sarhoş Tutuldu Marangoz Albanos ismide bir Hmo;h akşam Galata- da körkütük sarhoş bir halde Sağa sola sarkıntılık ederken Fakalanmıştır. Dapoyu Soyarlarken “Nesim ve hamal İsmail is- inde iki kafadar Galatada su uell*—Dilıdı bir tütün mağaza - k_d'" 49 kilo tütün çalarlar- n — yakalanmışlardır. Kızılbaşların Divanı Harbo Sevkedilmelerine Lüzum göstermişti. ———zzaerssrrz Mübadiller İçin Dahiliye Vekâleti Yeni Bir Kanun Hazırlıyor Ankara, 10 (H. M.) — Mü- badillerle muhacirlerden istih- kaklarını almamış olanlara bo- no verilmesi ve mültecilerle muhacirlerin teffiz suretile adi iskâna tabi tutulmaları hak- kında Dahbiliye vekâletince bir kanan lâyihası — hazırlanmak- tadır. Avrupa İttihadı Komisyonunun Davetine İcabet Ediyoruz Ankara, 9 (A.A.) — Avru- pa ittihadı tetkik komisyonu tarafından vuku bulan davcte Türkiye Cümhuriyeti büküme- ti icabete karar vermiştir. Komisyona bir iki gün zar- fında hükümetin — muvafakat cevabı Hariciye vekâleti tara- fından gönderilecektir. Hukukçular Cemiyeti Etrafında Hazırlıklar Aı_kııı;ıı. 10 (HM.) —mp.._ bir tıııplı:u ya; Tılfı:î istedikleri cemiyetin — esasları etrafında — görüşecekler, bazı kararlar vereceklerdir. Yunanlılar — Yüzellilikleri Kovmaktarı - Vazgeçti Atina, 9 (H. M.) — Dahbili- ye nazırı, ihtiyat zabitlerile eski muhariplerin şiddetli ha- reket ve şikâyetleri üzerine budut haricine ihracı tekarrür eden — yüzellilik — Türklerin ihraçlarının muvakkaten - taliki için emir vermiştir. Ba talikin ıeb:pluiı_dı_n biri de Selânikteki âyan inti- habından dolayi muhaliflerin ihdas ettikleri dir. Mevsuk — istil tima — na- zaran bunların hudut haricine cektir. Venizelos ıııhı:;x ittihaz edilen ihraç arının ';eulıeılıdul tatbik edileceğini yüzellilikler de Temyiz, Salâhattin Hakkın- daki Kararı Tasdik Etti Ankara, 9 (H.H) — Temyiz mahkemesi Şeyh Saidin Salâhattinin doğum uıiıiıılîguü arak tasdik etmiştir. Buna :_l,,.,. ıııımm cürüm — iledi- ği zaman 21 yaşında bulunu- yordu. Muhakemeye ağır ce za mahkemesinde devam edi- lecektir. e İ ütün Çaldı 250 Liralık Tütün Çaldılar rünün Adalar c dıı%ıpınbd Efendinin tütüncü kulübesine giren hırsız 250 Hira kıymetinde tütün ve c- | gara çalmıştır. 1 — Geçende intihar eden bir genç kız hayat yükünün yaşamıya değeri olmadığını söylemiş ve intiharına sebep olarak bunu görürler. 2— Bunlar bedbin ve bezgin ruhlu insan- lardır. Bu gençler hayata bağlanmamış, hayal içinde bırakılmışlardır. Sukutu hayale uğra- dıkları gün hayatı lüzumsuz bir yük gibi l BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ 3 — Gençlere hayatın zevkini ve neş'e- sini öğretmeli, onları bu bedbin havadan kurtarmalıdır. Hayat, bilâkis, feda edilemiyecek kadar kiymetli birşeydir. lSon Postanın * Hağatın Kığmetı' * ı Resimli Makalesi »- Bütün Taharriyata | Pevlet Bankası Rağmen İdam Firarisi Tutulmamıştır İzmir,10 (H.M.) — İdam firarisi Hüseyin, bu dakikaya kadar alıman ve alınmakta olan bütün tedbirlere rağmen henüz tu- tulmamıştır Firarinin şu veya bu istikamete gittiği, soğuktan veya açlıktan ölmüş olacağı hakkında neşredilen bütün malümat sadece birer tahminden ibarettir. Muhakkak olan nokta şudur : Dağda bakılmadık kovuk kalmamış, fakat Hüseyinden eser görülmemiştir. Ş ĞĞ T Y eni Hadise İstintak Hâkimi Foça Kaymakamının Ve Jandarma — Kumandanının Tevkifleri - İçin Bir Müzekkere Kesti (Baş tarafı Tinci sayfada ) Yalnız muhakkak olan bir nokta varsa o da, — mese- lenin Foça kaymakamı ile jan- darma kumandanı aleyhine bir netice verdiğidir. Filbakika — istintak hâkimi dün bu mesele ile alâkadar olarak getirilenlerden sonuncu kısmın — istintakı ile meşgul olmuş, bu istintak neticesinde kıymıkam_gğl_naiı:dum olduğunu etmek üzere çıkardığı “ rettiği — bir 'unlırı yazıyor: * Türkiyenin mütvellittir. İster İnan, İster İnanmal İngilizlerin, Hindistanda | tabiiyesinin ecnebiler ta- İngiliz saltanatının faydalı | rafından istismarına göz neşrü — tamim | kapamıya mecburdur. lish İndies , isminde bir | Hintlileri kendilerine misal almalıdırlar. Onlar da Hin- Bu gazete Menemen | distan gibi, milli sanayiini hadisesi münasebetile neş- | inkişaf ettirmek için e- makalede | nebi sermayesine muhtaç- tırlar.., iktisadi, | siyasi — huzursuzluğu, hü- | rında Türkiyenin bir müs- kümetin dahili siyasetinden| temlekeden farklı olmadığı- İrticam — en | nı gösteren bir vesika. Bunu büyük sebebi, Türkiyenin okuduktan sonra Avrupa- ecnebi sermayesinin gelme-| lıların bize sermaye teklif sine mani olmasıdır. Tür-| ederken, Türkiyeyi bâlâ kiye cecnebi sermayesini ! bir müstemleke gibi istis- reddedemez. İktısadi re- | mar etmek istemediklerine fahını temin için menabii | artık ey kari, sen de: İster inan, ister kumandanı — Tahir — Beylerin maznunlara — işkence — yaptığı kanaatine — varmış, — gerek kaymakamın, gerek jandarma kumandanının tevkif edilmele- rine karar vermiş ve bir tevkif — müzekkeresi yazarak İzmire göndermiştir. İstintak hâkiminin talebine müddeiumumi de — iştirak et- miştir. Yeni maznunlar bugün Türkler bu — hususta İşte, size İngilizler naza- inanmal “_“_e[le_ınene gönderileceklerdir. ĞTT Müessiseler Heyetini Kimler Teşkil Ediyor ? Ankara, 9 — Devlet Ban- kası tesis heyeti azaları Heyeti Vekilece tekarrür etmiştir. A- zalar şu zevattır: Millt bankalardan: İş ban- kası umumi müdürü Mahmut Celâl, Ziraat bankası umumi müdürü Şükrü, Emlâk ve Eytam bankası umumi mü- dürü Hakkı Saffet, Sanayi bankası umumi müdürü Sadet- tin, ecnebi bankalardan Os- matılı ve Bank komersiyalenin umumi müdürleri. Muamele Vergisi Kalkmıyacak Ankara, © — Muamele ver- gisinin ipkası karşısında sanayi erbabının müteessir oldukları haberi etrafında Maliye müs- teşarı Ali Rıza B. bana şu beyanatta bulundu : — Muamele vergisinin ilga- « düşünülmemiştir. Vergide tadilât yapıldıktan sonra usulü dairesinde makamlardan geçe- rek Millet Meclisine verilmiştir. Ancak bütün vergilerde oldu- gu gibi bu vergide de sanayi erbabının lehine tadilât yapıl- mıştır. Tütün İnhisarı Bütçesi Ankara, 9 — Tütün inhisarı bütçesinin tetkikatı bitti. Bütçe 25 milyon olarak teabit edildi. Bir Arabacı Mersinli Bataklığında — Kayboldu İzmir, © — Mersinli batak- lığında feci bir hadise olmuş, zavallı bir arabacı, arabası ve hayvanları ile birlikte batak- lıkta kaybolmuştur. Kongol Hakimi Acaba Neden Öldürüldü? Ankara, 9 — Sivastan ge- len malümata nazaran Kongol hâkimi içtimat vaziyeti olan bir şahıs tarafından öldürül- müştür. Metruk Emlâk Ankara, 10 (H.M.) — İstik lâ! harbinden evvel memleke- timiz dahilinde bir şehirden diğer bir şehre giden Rum ve Ermeni emlâki, metruk addedilecektir. Maliye Müfettişleri Ankara 10 (H.M.)— Pariste staj gören Maliye müfettişleri nisan sonunda memleketo dö- neceklerdir. Musikisi PEYAMİ SAFA we Dünkü yazımda, Münir Nuret- tin Beyin konserine ait fikirleri- mi söylemeden evvel, Türk mutikisinin farik seciyesi Üstünde biraz duracağımı bildirmiştim. Burada bir Fransız — musiki münekkidini istihşat — edeceğim. M. Eugöne Borele göre, “Türk ezgisi fakir değil, sadedir.,, ve bu kendi kendine kifayeti olan, kendine has bir tarzda ika edik mesi lâzimgelen orijinal bir mu- sikidir; onu - gerek — terennüm, gerekse teganni ederken - garp musikisine mahsus variatio: zen miye sadeli- DoK Ç ğ geekzamar bozar.Türk musikisi fakir değildir kâ zenginleştirilmiye ve süslenmiye ihtiyacı olsun; diğer taraftan, onu: kendi sadeliği içinde bir terkibi vı zenginliği vardır. Türk musi- kisini garplılaştırmıya — çalışan türlü türlü bestekârlarımızın düş- tükleri hatadan, bir muganni ola rak, Münir Nurettin kendini mut- faka temamile kurtarmalı ve garp tesirlerinden * urzaklaşmalıdır. Se- nelerce evvel müdafaa ettiğim bu fikrin bir Fransız musiki âlimi tarafından çok daha ilmi yolda teyit edildiğini gördüm. " Âmmenin selim zevki de ayni kanaati teyit edecek tarzda tecelli ediyor ve Türk musikisine karr şan garp tesirleri, bazı halis Türk yemeklerine İngilir sosu — dök- mek gibi lezzeti bozuyor. İ Vakıa — Münir — Nurettinde bu yabancı tesir çok değil- dir, fakat ©, bilhassa garp mu- sikisi etütleri yapmıya başladık- tan sonra, bu tesirler altında | fazla kalmıya başlamıştır. , Bizde, Zi Gökalı ar) tekniğini” ahutani iharma aik'anE yetlerin bozulması tehlikesinden çok bahsetmişti. Acaba © tehli- keyi bertaraf ederek yabancı bir tekniği Türk musikisine tatbik etmek mümkün müdür? Yuka- rıda bahsı geçen Fransız münek- kidi bu noktada çok mütereddit ve az nikbin görünüyor; daha doğrusu, musikimizi bu tecrübe- lerden müstağni addediyor. Fa- kat, ergeç, musik'mizi tekemmül ettirmek istiyenler bu ihtiyacı hissederlese — Mös Borel in ehemmiyetle tavsiye ettiği bazı esas şartları asla gözden kaçır. mamalıdırlar. j Türk lâhnı, teganni eedilirken, urzviyetten dışarı doğrü bir pınar gibi akmalıdır. Fundalıklar, .İı:'* fıklar, taflanlar, ince dağ yolları arasından kendine istediği yolu açarak hedefine giden bir su gibi tabiü, serbest ve sade. O, bazan bir tüy dokunuşile gıdıklanan, bazan yomuşak bir sazlığın içinde sürülen, hafif bir hava ile ürperen, çakıllar arasın- dan şırıldıyarak geçen, berrak, tabü ve hür bir akıştır. Daha ziyade akli ve zihnt? bir musiki olan garp Tâhnı, adeta sanayiln terakkisinden hasıl olma bir mi- hanikt medeniyetten tesir almış gibi, setler, bentler, köprüler, mazgallar arasından geçen bir nehre benzer. * Evvelkisi ne kadar cana yakın ve tatlı ise, bu da okadar aza- metlidir. Dişi ile erkek arasındaki farkı hatırlatan bir ayrılıkları vardır. Musikimizin — cinsiyetini değiştirmek —mümkün — değildir. Belki biraz daha erkekleşmesi ve hayata girmesi için icap eden şartlar üzerinde düşünülebilir. Konserin — programı — zayıftı. dedenin hüzam semaisi, kârmevi kadar umumu sarmamıştı. Bes- tenigâr eser istima edilirse diğer- leri, belki —de “Sahibinin Sesi, tarafından bususi gayelerle pro- grama koydurulmuş bestelerdi. Bunun için, yaylar ve mızraplar, bir. çakmaktaşı gibi — sazlara sürtünüyor, arasıra kavılcımlar çıkarıyor, — fakat nadiren âlev alıyordu. Konsertistler tarafından İyice teganniye ve icraya menfi olarak tesir ıd’; en mühim âmil olduğu bu son koönserin ilki ni niçin arattığı kolayca anlaşılır.