Kari Gözile Gördüklerimiz Acaba Niçin? Dahiliye Vekili B. den Bir Sual Göçen gün İstanbul gazeteleri yaz- dilar: Ticaret odamı ecnebi şirket ve Müceseselerinde çalışırken yol verilen İti ve memurların bir listesini tanzim “:ık malbuat — vasıtasile ilân etti. ların katmı fzamı Türktür. Gene gazeteler yazıyorı Bülçe ta- SarTufu münasebetile bütün devsirde füzuli maseaf ve kadrolar teakls edili- ben size şahidi olduğum yazayım : _Mîl" İşimi görmek Üzere İmar umum tüğüne gütiğüm zaman fen mü- Gürlüğü odasınmaki masa başında bir 'eni vatandaşla karşı karşıya geldim. karanın iman gibi ağır ve mes'uli- Yetli bir vazifeyi üzerine almış olan bu irede fen müdürü Herant Efendinin Hördüğü çi başaracak genç ve müstalt K mühendislerinin bulunamamasına VTt ettim. Ankara Türkocağı —binasını vücuda :""' genç san'alkâr Hikmet, Türk ĞÜ midir? Sonra musiki muallim mektebini de hatırımda kaldığına göre Almanyada :.'_':'“ miş genç mühendislerimizden Ptatştr. Bu ve buna mümasil Eeuçlerimizin eserleri şumdi Ankaramın Hirim eaddelerini — sürlüye Askaramın ve Madritin pilânlarımı Beynelimllel rakiplerini mağlüp etmek Müretle kazanan — profesör Yansenin Tetai arkadaşı baş mimar Örleye niçin :'"* gönçlerden biri tefrik edilmiyor? Yin cümhuriyet —merkezimizin İmarı Şalışan kalalar arasında bu genç lardan birini de göremiyoruz. Bir Türk vatandaşı slatile muhle- gt Dahiliye Vekili Beyefendiden bu Sevap beklerim, Ali Rıza Hacıbayram, Keşan sokağı ANKARA Makbuz Pulu Kime Aittir Bir buçuk sene evvel Singerden evik Tit bir makine alınmış, — taksitleri Muntazaman verilmiş ve ba kere de *on takalli temviye edilecekti. h Gelen tahslldarlarına, kefaletname- trimile faturamızı getirerek makbur delterini badehu kendisine İade ede: Seğimizi söyledik; o bize takalt mak- ati defterini — aldıktan — bir. hafta Yonra yalnız — kefaletnameleri — getire- bileceğini, fatura istersek ayrıca fatura Pulu paracını da vermemiz lâzım — gele- Seğini, kumj dan Öyle emir aldıkları- Bi töyledi. Biz de taksiti ödemedik; E'ınm elimizden vesikamızın gitmesini lernedik. Bir mücaneseden alış veriş ederken Pul parasımı müşteri ml verir. Yoksa Singerla de Türkiyede bilmediğimiz bir Amtiyazı ma vardır? Rica ederim hallı da bizi de tenvir ediniz. Gedikpaşa Kadirga hamamı sokağı 47N. Melek Muhtar SON POSTA: Bu İş taamüle tâbidir. Esasta, bu masraf müeaseseye ait olmak kap eder, Fakat — bazılan müşteriye Yüklüyorlar, KÜÇÜK Karilerimizden Bir Rica Muhtelif kur'alarımızda he- diye, kazanan karilerimiz- den isabet eden hediyeleri için öğleden sonra matba- müracaatlarını rvica ederiz. Bu ricayı, &rf her- hangi — bir karışıklığa ve Yanlışlığa mahal kalmamak &mıza üzere serdediyoruz. Tefrika No. 55 | Şe Ve Traktör Dava ) SON POSTA , sının Son Safhası Başladı Hayri B. Bu Davaya Teklifsiz Bir Misafir Gibi Girmiştir; Kanun Bu Teklifsizliğe Müsai (Baş tarafı 1 inci sayfada| Dosyadakl — tetkikatımı — arza başlıyorum: Müvekkiller m aley- hine yapılan — takibatin — isim, unvan — ve mesleki — imzasının üzerine — yazılmış — olan Hayri Bey tarafından — müddefumu- miliğe verilmiş bir istida ile başlamış olduğunu — görüyorum. Lütfen istidayi - okumaklığıma müsaade buyurunuz. HU V OBi İstanbul Müddeiümumiülğine: İstanbulde intişar eden SÖON POSTA gazetesinin 17, M, 25, 26, 28, 30, 31 ağastas we 1, 3, 4, eylll 1930 larihli nüshalarında (Alpullu şeker fabrikası) ve (mazotla işler traktör) ve buna bru- is edilerek » karikatürler ser mes leler — mmevzuul yapılan neşriyat ve dercedü ve mevaddı hallan — hakı ik ut haysiyetime doku- Greskb filller inat edildiğinden — mat- ban ve idarehansi İstanbul Narucuma- niye Şeref sokağında 34 No. da kâln mezkür gazete mes'ul müdürü Selim Ragıp beyle ayni gazetenin yukarı- da zikredilen 30 Ağustos 1930 tarihli nÜshasıa (fakire hürmet — zamanı geldi) serlâvhası altındaki yarıyı yazan Babillide Tayyare cemiyeti Ittisalinde Resimli Ay İdarehaneslade mukim M. Zekeriya beyler aleyhine şahal dava ikame ediyorum. Hakaret ve söğme filllerini teşlii eden kısımlar melfufen taktim eyldiğim garate nüshalarında boyah — kalemle Çaret eylediğim gibi neşriyatın heyeti dmumiyesi bunu müeyyettir. Fül Türk ceza kanunun 480, 482 maddeleri hükmüna tevafuk etmektedir. Ceza mühakemeleri usulü kanunl 380 maddesi - bükmüne tevfikan İşbu itidaname beş kıl'a süretile lefan tak- dim edilmiştir. Mumalleyhim Selim Ragıp ve M Zekeriya Beyin hakkında takibat jera- #ile tecziyelerini ve ceza kanunun 38lnci maddesi mucibinte manevi zarar olarak 20 bin İirasın müdür — met'al Selim Ragıp ve M. Zekeriya ve mes'ulu / bil- ahibi İmtiyaz aynı gazete sinde makim Ali Ekrem ve Selim | lerde: Un mütesel- P Serul Yolmak üzere tahsilinin tahtı hükme alınmasını ve mahke mas- rafarile avukat kanunun madde 10 tevfikan vekâlet Ücretlerinin mahkümla- ra tahmilini talep eylerim elendim. İstida tarihi: 18 Eylül 1930 Tücardan Hayri Görüyorsununuz ki bu İstidada bir garabet, acemilikten mütevel- lit bir garabet var. Bu istida usulün 3S0 maddı tevfikan yazılmak İstenmiş, Tarzı tahrir ve nüsha adedi bunu gösterir, Fakat nedensa 350inci maddenin bir fıkrasına bir cümlezine itiba- dan kaçınılıyor, i kimine tevdi edilmi: rem muarızlarım - ka: yoktur mu diyecekle muvakkat A maddesinin 5 No. lı fıkrası onlara müstentiğe gidiniz diyor. Ş Bunlar müddelumumiye gidi- yorlar. Müddeiumumi — müşteki Hayri Beye istintal götürünüz deseydi hakkında z zanlara ve haksız hücumlara sebebiyet verirdi. İstidaları mebnasından ziyade ve bihakkin manasına kıymet ye ehemmiyet veren makamı id- dia bu İstidaları 151 inci madde hükmü dairesinde kendisine ya- pılmış bir ihbar telâkki etti. R kamı iddianın bu talâkkisi gayet doğrudur ve kanuni ne büyük kudret ve vukuf ile kullanmakta old:rını delildir. üdde'umumi bu şikâyet kar- diye inde şısında ve sübüt vasıtası en gazeteler müvacehesii takibatı zannederim kansatı hilâ- kayda dikkat » lütfen bu bakır va fına buyurunuz, bu âmm nit kanaatı hilâfin: gunu kuvvetle ümit ediyorum ve bunu da edebileceğimi SERVER BED! - . . mum — İKİMİZ — Ka Ücmne ü Madam Mari onş gözlerile çî'ap verdi ve hemen dışarı HB,i'lz sonra odaya girdi ve ""nBı:ımıııı geldi : — Biraz dı; elir misin, Yarum, dedi ” Ben Madam Marinin peşi sıra odadan çıktım. Evdoksiya orada duruyordu. Madam Mari yavaş sesle di ki: Lm: dlîıyd.i lı,—ocııirıım. Evdok- siya sana odanızı gösterecek, t Değildir Arkadaşımız M. Zekeriyya ve Selim Ragıp Beyler mahkeme celsesinde zanneyliyorum - evet — makamıt ratımızı talep mütalcasından daha iddia takibatı kanaatı hilâfına da | feci bir tesir yapacak mahiyette olsa 148 İnci madde mucibinçe açmak ıztırarında kaldı. Filhakaka Efendiler makamı iddia huküku âmme davasım açmasa idi yani suçtan zarar gör- müş olduğunun iddia eden müs- tediye işi takibe değer görme- diğine veya takibata mahal gör- mediğine sebep olarak mabker lerin vazife ve salâhiyetlerine tecavüz etmeksizin ne göstere- bilirdi? Müstediler 166 mucibince ağır cerzadan da takibatın yapıl- masına karar alabilir. ve yine müddelumumi — kanaab hilâfına davayı takip istırarında kalırdı. Makamı iddia rorraki yazılmış olduğunu her satırından her ifa- yi, istinta 6 ncı İstintak Hakimliğine Mes'ul müdürü — bulunduğa SÖON POSTA gazetesinin 27, M, 25, 16, 26 29, 30, Si Ağunlos 3, 4 Eylül 1930 müshalarındaki Alı ve Mazotla İşler vaki meşriyatile Mehmet Hayri Beyi : yak Bey hareketi gezetelerle sabit olaca- fından matbuat kanunu 113 delületile çeze kanumunun 80 İaci maddesi nazarı dikkate alınarak 487,480 tevfikan cezası tayin edilmek Üzere 3 Üncü ceza mah- kemesinde Ceza usulü 191 maddesine tevfikan duruşmanın açılmasına karar verilmesi talep ve iddla olunun. 21/9/30 Necmettin Müstantik, o da emarelelerin kifayati — dolayisile, — duruşmayı açıyor. Makarmı iddia huzurumuzda be- yanı mütaleaya davet olunuyor ve müddelumumi, müşteki hakkında be « olursa Evdoksiyaya söyle. Boğazım tıkandı, cevap ve- remedim, sebepsiz bir tered- dütten sonra hizmetçile be- raber yukarı kata çıktık. Evdoksiya beni büyücek ve temiz bir yatak odasına soklu. Hafif ve ıilık bir kolonya ko- kusu burnuma çarptı, odaya bir göz attım. Böyük bir ceviz karyola, bir aynalı dolap, bir şezlong, birkaç sandalye, bir bir. mahkümiyet talebinde bu- lunuyor. Müddelumuminin bukadar ucuz kısa mütalca dermeyan etmesi bir vatandaş hürriyetinin buka'dar harcedilebilecek züyuf akçe ma- kulesinden addettiği iddia edil- medikçe ancak dermeyan eyledi- #i mahkümiyet talebini teeyyit €decek bir kanaati fikriye ve vicdaniye hasıl - edemediğime de- lâlet edebilir.. Müddelumuminin sözünü kalemi gibi eşir kılan va- ziyeti hususiye nedir?. Müşteki Hayri Beyin ,vekilleri marifetile usulsürz bir tarzda şurada ve karşimızda mevki almaları ma- kamı iddianın aözlerini muvaka- ten zinı Makam mes'uliyetlerinin — isbatını mile - müştekiye b ittihamında — müşkül memek için iddianamesi resinde - fazla — değil - turuyor bizi de dinledikten sonra iddla ve müdafaya tam bir — vukuf hasıl ettikten sonra burada 'tem- eyledikleri cemiyetin- yüksek menfatlerini başka tarzda ilân ve beyan etmeklen şüphesiz ki yük- sek makam iddian memnu değildir. Efendiler! Muhterem mes- lektaşlarım Sadettin Ferit ve arkadaşı Beyelendinin burada usülsüz ve binaenaleyh sırf bu Gihettan haksız yere ahzi mev- ki eylediklerini arzettim. Şimdi bunu isbat edeceğim. Sadettin Ferit ve arkadaşı Bifjler burada kimi temsil Ediyorlar. Hayri Beyi mi? Ne sıfatla? Müdahil sıfatile mi diyeceksiniz? Evet Heyri B.in 365 inci madde mucibince di mt kılmıştır. iddia —maznunlerinin tema- tuvalet masası Evdoksiya dedi ki: — Birşey ister misin? — Hayir! — Sonradan su filân lâzım olursa, bak burada bir zil vardır, ona basarsın, kızım | dedi. Evdoksiya ihtiyar bir ka- dındı. Onun ağzından böyle bir evin böyle bir odasında *kızım,, — kelimesini- - duy: tüylerimi —ürpertti. Bir aile yuvasile bu evlerin arasındaki Karilerimin Baş Başa Cevaplarım N. A. yazıyor: *22 yaşında bir gencin. Bir seneden- | beri mahallemizde bir genç kızla / sevi- #iyorum. Bu münasebetimizi ailelerimiz | içitlce —ortaya — bir Kakat kız bu dedikoduya râğmen müsa- sebeti kesmek is emedi. Evlenmiyeceği- mi söyledim. Gene “ben sensiz yaşa- matal, diye — ağlamıya — başladı. Ne yapayım? Oğlum, mademki evlenme niyetinde değildin, elin kızını neden kendine eğlence vası- tası yaptın. Mahalle kızı hassas ve mariz olur. Sevince bütün kalbile sever. Hayatı senden İbarettir. Ufkü aşkile mu — bır. Maamafih mahalle kızı çabuk sevdiği gibi, çabuk ta unutur. Eğer namuslu bir genç gibi kıza bu sevdanın manasız ol- duğunu anlatır ve öonu beyhu- de hayallere düşmekten kur- isminde bir genç tarırsan, sen de bu işten kurtulmuş olursur, * Arnavutköyde —A. Haydar Beye: Gönderdiğinizi söylediğiniz. mektup benim elime geçmemiştir. * İzmir, Karşıyaka, (H. A.) B. Hikâyenizi okudum. Evlenirken bu kadar ince eleyip sık dokuduğunuzdan delayı sizi tebrik ederim, Bahsettiğiniz kızla evlenmcalze hiçbir. mani kalma- muş görünüyor. Mademki iş bayatımız yoluna girmiştir, O mademki evlenmek ihtiyacı duyuyorsunuz. Evleniniz. Yalniz evlenmeden evvel annenizi izdivaç ha- yatımza kat'iyen karışmamıya irra idi- niz. Kardaşlerinize yapacağınız yardım, aile hayatınızı sarsacak dereceyi buk masın. Bu şeralti temin edebilirseniz, evlenmekte tereddüt etmeyiniz. Fatih, Kııkçc:ıne M. Lütfü B: Siz kadınların hoşuna giden bir er- yaya müdahale tarikile iltihak etmek hakkı olduğunu inkâr edemem. Kanun şahsi dava açmıya hakkı olan kimseye davaya iltihak edebilmek hak- kını da vermiştir. bişartı an ki iltihak etmek usulünu bilsin. Hayri B. müdahale usulüne riayet etmemiştir. - Dava dosyasında mahke- meye bu husus hakkında ve- rilmiş bir istida görmediğim gibi gene bu husus hakkında makamı riyasetce tasdik edil- miş ve zabıt kâtibine verilmiş bir beyanatta göremedim. Ma- kamı iddianın müdahale bu- susunda ki mütaleasını göre- medim. Mahkemenin mutlaka bulunması lâzım gelen kararı- nı da görmedim. Binaenaleyh bu zatlar bu- raya teklifsiz bir misafir gibi gelmişlerdir. Kanun bu teklif- sizliğe müsait değildir. İmdi beyler burada usulsüz ve bina- enaley haksız yere bulunuyor- ilar ve hak ve salâhiyetleri olmadan söz söylemiş oluyor- lar. Mahkeme Hayri B. tarafı- farkı gözümde — canlandıran *Endi Koltmeni başimı di dürdü. Evdoksiya odadan çıkınca ben sandalyeye oturdum ve etrafıma korku ile baktıktan sonra düşünmiye başladım: lâinî FbiLir bu oda neler gördü akat şu yatağa giri) çıkan - kızlar ıı'uıııdı,ğ Eni: gibi taze taze aile kucağından | çıkarak buraya düşen bir tane bile var midi? Titriyordum. Belki de içki- Nasıl Bir Kızla Evleneyim? Dertlerile Kalınca.. dedikodu — çıktı, | Aşk Mektupları Giden Sevgiliye “Ne tath bir heyecen *Düştü kalbime şa an, *Kız gel de bir göreyim. *Gönlüme neş'e saçan, larımı dağıtan işiteyim.,, (M...), hakikat ben seni se- viyormuşum. — Seni aldattığımı zannederken, kendimi aldatım- şam. Sende hiçbir. hediyem yok. Fakat benden birşey çalmışsın... Haberim olmadan götürdüğün bu, ne, biliyor musun? Kalbim... Bu zavallı hediyemi kırma... Senden sonra (bak ne saf şeyim ) birçok gönül kuşlarına tesadüf ettim. Hatta bunlardan bir tanesige bugün bir gerdanlık aldım. Ara sıra bedbin olduğumu bilirsini.. Bu belki bir vasıta olur da kavga etmeyiz dedim. Epey te- siri oldu. Ama kareketlerim hep sun'i. Bu da hoşuma gitmiyor ve gidenini de bulamıyacağım. Yapmacık sevda sözlerime ben bile gülüyorum. Gel, bu kızın, benim aldığımı gerdanlığını — ellerinle — kopar, saçlarını yoll Bunu — yaptığını görürsem okadar sevineceğim ki (MZ.), beni aylarca meşgul eden kız, bügün anlıyorum ki ömrümün sonuna kadar da beni meşgul edeceksin... Ahmet Turan keksiniz. — Kadınlara arın gönlünü almasımı bil karşı maziksiniz. Fakı bu zahirl ahlâkımıza sever ve sizinle Halbuki siz hakikattı kanç bir adamsınız. Bu tabiatisiizi ala- cağımız kıra açıkça söylemeli ve istb- dadınıza — tabamınl! edecek / kadar siri sevdiğine kani olduğunuz kıtla evlcur har a. Hanımteyze nı sarih bir tarzda — tesahüp etmiş olmadıkça bu beyleri burada tutamaz. Ve sözlerini isdar edeceği hükme esas ilti- haz edemiyeceğinden dosya- sında bulunduramaz, iade eyler. Bu ciheti hürmetle fakat israr- la talep ediyorum. Dava Lit- mıştir. Maznunlar son sözlerini söylüyorlar. Artık içine girdi- ğimiz vaziyet bukukiye Hayri Beye yalnız temyizi dava sure- tile iltihaka salâhiyet verir. Buna da artık karar verebil- mek — temyiz mahkemesinin salâhiyeti dahilindedir. Mahkeme — müddei umuminin ve Sadetlin Ferit Beyin de mü- talealarını —aldıktan sonra bu cihet hakkında karar vermek üzere davayı 15 şubat Paza öğleden sonraya talik etmiştir. Gün 2810 - Şubat -931 Kanm 54 Arabi Rumt 26 - Kiksanl -1547 Vakıt-Esani- Vasıtl R.27 7 01 | Akşam| il.— 17,35 7. $8 1228 | Yata | 1321907 Dkündi| 9. Gi 1817 | İrasak Vin. 48) 5.27 nin — tesirile erim — çok zayıftı, başım dönüyordu, şez- longa yüzü koyun kapanarak ağlamak istiyordum. Annem, üvey babam, Fazıl, hep gözü- mün önünden — geçiyorlardı. Fakat, şimdi bana onlar neka- dar uzak ve yabancı görünü- yorlardı. Benim burada oldü- gümu bilseler, hepsinin ayrı ayrı ne düşüneceklerini tahmi- ne çalışıyordum. LArkası var) GSi