M Ağaoğlu Ahmet Bey Dıyor ki: Peyami Safa Bey Diyor ki: “1930 Senesi Fikir Hayatımıi Çoraktır, Kitap Çıkmamıştır Mecmualar Kapanmıştır.;, “Biz İnandık, Siz lnanmadınız, Biz İnandığımızın Siz İnanmadığını- zın Mükâfatını Görüyoruz,, ( Baş tarafı 9 uncu sayfada ) nı değildir. Bir de vergi ve | kalmış olduğu kendiliğinden — murabahacı dertleri — vardır. | anlaşılır. Böyle bir İşte tam bu sırada borçtan | bulunan bir bütçeden bir de dolayı hapsin harici düyun için yirmi milyov liyor. kadar mühim bir — meblâğ Allah akıl ve insaf versini | ayırmanın pek güç ve hatta gayrı mümkün olduğunu hber BORÇ İÇİN HAPİS — | y aa LLi kabüleder. Mahmut Esat B. in yaptığı bâ da bi n Tn Evetl! Biz de itiraf ederiz işler arasında bizçe en şayanı | y. l L D AA Dükavele ya- hürmet ve takdir olanı borç b Ş pılirken nazarı dikkate alınmalı için hapsi kaldırmak olmuştur. | Pi Ea L aa CKa nn ol Bununla Türk devleti, öteden | v L Y C aza beri mürabahacıların esiri olan | " a ç vet | sokmak doğru olur mu? Halln yeni harflere ılışur— büyüklüğünden alan çüm (Baş tarafı 9 uncu sayfada) KAT manın bütün yükü matbuat vaziyette doluyor. 1930 zarfında, dişten, tır- naktan arttırılan sermayelerle uzadıya uğraşmak mecburiye- tinde ka'dı. Ve bu hususta dahi ibraz etmiş olduğu gay- ret ve himmet sayesinde niha- yet paramızı muayyen - bir seviyede — tutmıya — muvaffak oldu, Fakat burada dahi ittihaz olunan tedbirler — sun'idir, muvakkattır . — Avrupalıların Palkatif —dedikleri kabilden- dir. Bir devlet ecnebi döviz- alırak hazinenin onları zararına saya — arzet- mek tariki ile paranın fia- tını tutmiya bilânihaye devam edemez! Bu hususta tabit esaslı ted- | bir ancak bir taraftan borsasa üzermdedir. Bunua için, basit, | kısa, kuru, yavan, Öözsüz, ba- | yağı, kof ve hışır bir üslüp türüyor. Zekâları en küçük bir ti i.-:t:ni-j İlim, san'at ve ede âleminde kıtlık var. Sade hk değil, yarımı tehdit bir dağılma, — şaşkınlık perişanlık. 1930 senesine başımızi | virdiğimiz vakıt seyrettij bu bizi debi düşürüyor ve 1931 in mül bir iki mecmua meydana çık- tı ve battr “Hadise,, “Gö- “Hep Gençli Bunlar içinde “ Görüş,,, 1908 denberi çıkan halis kül- tür mecmualarının en mükem- rüÜŞ,, , mücerret zihni ameliye yap- miya müsait owmuyan, kültür- süz ve istidatsız gençler, kırık beyitler Gazetelerde düzmekle bergün mellerinden biridi. Yaşıyamadı. | Tsra'lı meşgul. panorama Apansızın yeni harfleri ka- bul eden hükümet, halkı - kutmak — için 1930 senesinde | de Hiçbir şey yapmamıştır. Mil- let mektepleri iflâs etmiş gi- bidir. çıkan fıkralar, ancak bir takım amiyane çığlıklar, nida işaret- | deratma bakan gözlerimi) leri lerile göze sokulmak zavallı köylüleri cü vatandaşına yakışmıyıcak bir vaziyetten kurtar ştı. Biz, bu kanun müzakere edilirken, pek yerinde bu tedbirin devlet — borçlu arma dahi teşmilini talep ettik bimiz & hususi şahıslar arasındaki bor! larda: nütevellit — vaziyetleri düşünn istenen İradcmîz haricinde olan se- körkü - ile ” ümüdin b[ıg . sebepler dolayisile Türk halkı çek- ve tesirini manasından, muhte- | var. vasından — değil, Peyami Safli thtularının vermekte sıkıntı v kaidesi bir kere daha ti kuk etti, | Biz, ikinci — fırkd | adamları, bu hakikatın fedl çıkmak istemek gibi havall kayüini gözden geçirirken tabiati | çıkması hiç bir sebep e “Serbes Cümhuriye,, fırkası him bir mev- yaç'lar bizi tazyik — etm için bir idare ve d kalmaz! O halde memleket için en sağlam tarik, çekilmek değilmi idil İşte çekildik! fırkanın bütün ğ iken, eski temevvüçri tanzim etmek kudre- tini haiz mali bir müesseseye malik olmak ve diğer taraftan da istihsal kuv- Ka nn lklü den nakledilmiş olan bu hadisesine de Bd tamamına ödemek | kı vermek denilebilir ki bu 1930 senesinin cu tamamı g tarihi — vak'a en mühim bir için hiçbir maddi ve manevi memleketin y mecburiyet yoktu. Borcunu in- evhama kapılmamızla; onlaft eetlerini arttırmaktır. Mali müessenin tesisi mese- halledilmiş- nkası vücuda kanuın ştir. Bu lesi esas itibarile tir. Bir devli getirmek tanzim ve k kkındaki pul edili. filiyata — dökmek alıyor. Bu bususta itlibaz olnmak- tadır. Yalnız bu tedbirlerin ne kadar müessir ve ihtiyaca teka- bül edeceği meselesi kalıyor ki, bunu da yakın bir istikbal bize gösterecektir. İSTİHSALİN TEZYİDİ hsalin tezyidi meselesine ce, bu hususta ciddi ve nir tedbirler alındığı knaa- teknik gibi amillere z. Hükümet, takdir bir hüsnüniyetle çırpınıp durmaktadır. Fakat netice yok- tur ve olamaz. Zira bu gibi işlerde hüsnüniyet ve boşuna kifayet etmez. Her- gerektir. oldu- şayanı çırpınmak şeyden evve' ihtisas İhtisasa ge ğgumuz müsekemdir. Bu böyle iken, kendimizi dev aynasında görmek be- Hiyesinden bir türlü kurtula- miyoruz ve bu süretle bütün hüsnüniyetimiz ve çırpınmamız gelişi güzel ve faydasız tecrü- beler bu” Şöyle kı 1930 senesi niha- yetinde iktısadi vaziyetimiz o daha fakir senenin bidayetinkinden vehamet kesbetmiştir. 1930 senesi zira mahsulün itibarile en müsait bir sene idi. Fakat bütün diğer memleketler için de ayni hal vakı olduğundan, maattcessüf, mahsulümüz riçte rağbet görmedi ve bu *“bolluktan,, boğu kaldık . müsait dyace Halbuki miktarı ha- mahisullerini sâtamadı ve — kısmı mi elinde kaldı. Filhakika, u geçmemektedir. tandaşlar arasındaki borç hak- kında da ibraz etmesi bir vecibedir. Düş bir vatandaşı ki, bütün — hüsnüniyetine nin bütün eşyasının rağmen, — vergisini verecek mevkide Hangi aklı selim vatandaşın gitmesini evi- satılma- sına tam olarak lunmuyor ! ve şuur b bir de hapisaneye terviç edebilir? Kendileri ile olarak bu- bir bem bal istediğimiz kâffesinde, esası kabul hem hal ve yürümek me- deni — milletlerin “ esgari maişe ve bu eden irat rinden müh bir vergi a yörken — meselâ Fransa- on bin franktan dun bir vatandaş nasıl hapse atabiliriz? Ve bunun faydası nedir? Hele bu bizim içii noktadır. dığı ndünvrrgı.ırwı si tüzamvermek mavldinde değildir! Köylüyü bu vaziyetten kurtar- &t mutlak bir melidir - ya köylü- mahsulü — satın sene bu mesele halli mak için - hüki çare dü bütün bu 1930 senesi bütçesi Üzerind derin tesirler etme hali kalmaz. Ş bastırmak, temin eylemek kârlı'ları, derpiş icra k hadi: paranın - istikrarını mühim feda- olunmıyan, kâr etmiyen ve onu ö zim ve niyetinde bulunduğunu ve hareketleri ile ispat etmiş © bir medyunun - vaziyeti”'n dikkate alınmak için hem maddi ve vazifedir, ümit etmek isteriz ki, bilâkiğ Hem d Öyle ninleri- manevi - bir miz nihayetünnihaye bu bakr kati kabul edeceklerdir. Harict Siyasetimiz Harici siyasetimiz sâhasına nakli kelâm ederken;” Bu hada hükümetimizin 'tami bir muvaffakiyetle" hareket sa- etmiş olduğunu büyük bir memnuniye kaydediyoruz. Türkiyenin bir sulh ve selâmet âmili olduğu ilel hbayatta hergün Bitmek üzere esnasında dört Avrupa d makarrı etmeleri olan ricalinin ziyaret nelmilel mühim mizi bey- hadiselerdir. Başvekili Venize- bizim için fev- baiz bir mu- muvaffakıyettir. — Vakıa ben şahsan M. Venizelosun hüsnü niyet ve samimiyetine bilâ kayt anıyor isem de, Yunanistanın bizimle uzun zaman dost. kala- cağına inananlardan değilim. Batınlardanberi nesillerini Aya- sofya ve Anadolu mefküresi ile büyütmüş ve terbiye etmiş Hele Yunan losun ziyareti kalâde ki meti olan bir milletin bu gibi mef- küreleri kolay kolay unutabil- pek güçtür. Maamafih, Venizelos gibi dürbin ve ş bir recül İş başında ulunduğu müddetçe, bu dost- şüphe yoktur. mesi 'uğun — samimiyetinde etmiye de mız olursa olsun, istanlı anlaş- zale ni iltizam cderek! Yunan linin mütekabil hirhmet ve bu yretleri — ile ha*isesidir. Bu hadisenin vukuuna sebep olan amil, Gazi Paşa Harretleri ile Fethi Beye Efen taati olunan li arasında dan da il nhuriye- tin bir fırka ile idare edi'ememesi faraziyesi olmuş- tur, Binaenaley ikinci fırkanın ksadın Cüm- tek teşekkülünden v huriyeti teyit ve takviye etmek | gibi tasavvur olmasını kabul bir eylemek lâzımgelir. Ve filhakika bu milliyetçi, cümhuriyetçi ve lâyik fırka ilk | iptida herkesçe o suretle kar- şılandı. Fak det geçmi aradan bir müd- n - fırkanın menşe ve istikameti herkesçe malüm * fırka kendisini n akan müthiş bir | husumet ve adavet içinde buldu. Neden? Sebep nedir? Bize dediler ki anarşi oluyor, hilâfetçiler, sal- tanatçılar, Arap hurufatı taraf- tarları, şeriatçiler hulâsa bütün mürteciler fırkaya toplanmakta ve memleketi anarşiye doğru | sürüklemektedirler! Hakikat mıdır? Muhakkak bildiğim ve asla tereddüt — etmediğim — birşey vardır: O da, kendim ve ar- kadaşlırımdı! Anarşi ve irtica zdı ! Fakat üfür, * bize — yanaşı israr — olundu; şütum lıkla ecu.b edildik! FIRKA NİÇİN DAĞILDI? Nihayet biz de anladık ki, n bu hal böylece de memlekette r Zira, e tutanlar, hükümetin bük hükümeli | arına sahip - olanlar, nda - toplan- mevceleri | memlekette | teşkilâtını bozduk ve eski hale geldi! Bizi anarşiyi etmekle ittiham ederek herşey tahrik H bize dün küfür ve şütum eyliyenlerin bugün bizden memnun olma- | ları lâzım gelmez mi? Hayır! Bugün da başka terennüm- | ler, başka mnağmeler başla- * “muhalefet yapmak | için kaç paraya tutuldunuz?.,, | Giye soruyor. Diğeri: “ Arkanızda birakıp gittiğiniz. adamlar size lânet | okuyorlar. ,, diyor. Üç yüzünden bir iş yapamadınız. , Diye ta'n ediyor. * Beceriksi: Dördüncüsi ta evvelden oyun olduğunu bi- liyordum,, diyor. İnsanın — önünden hücumlarla arkadan g ta'nü şülum karşısında ve iki fırkalı cüm- muvafık — olmadığı | olduğu kesbeder . muhit haiz idare taczına hak N HİÇ BEKLENİLMEDIİĞİ BİR ZAMANDA BİRDENBıRE ZENGİN OLMAK ANCAK TAYYARE PİYANKO BİLET KABİLDİR. l TAYYARE HYANKOSU Biletini Alınız Keşide 1931 dedir n İ SÜYÜK İKRAMİYE 200,0'9OLİRM Altıncı 11 Kânunusani »'v Ayrı bize karşı gelenler d& atı tam müdrik olmüği Kadri Bey dostumuza dedimti — Aramızdaki fark şudi Biz inandık, siz inanmadif Biz inandığımızın cezasını, © kiyoruz, siz de inanmadığı! nı görüyorsunuz. | Dostum — kendine kahkahalarla güldü ve bij et! Tarihte tek bir İtf Bu iman Serbes Cümhufl “SON POSTA,, Lven:!c“ - menni isi lı)ur. Ne dıv Memleket ve Tü | na yegâne arzu edeceğim “Halk Fırkası, nin - bhadistiğ ciddi çalışmasıdır ! ALMAK 'LA maksada | 410,000» ( (li “50,000,, | jÜ' “100,000,, Tiralık ı ü u “40,0090,, “25,000,, Hiralık ikramiye ve bir mükâfat mış nüfuz sahibi birçok insan- anarşi olacak masarifi mucip olmuştur. İktı- sadi buhranın da buna ilâveten icra ettiği tesir nazarı dikkate alınırsa, 1930 senesi bütçesi- nin, mühim rahnelere maruz çoktanberi doyunca yiyememiş | bükümetimiz olan Türk köylüsü bu sene hiç olmazs karnırı cak Jünün — derli — yalı nail olan şayanı | lar, memlekette kanaat'ni taşırlar ve butu ka- falarında bir idefiks haline ge- tirirlerse, — hakikaten doyura- ESİ mühim ve- var(.ır- ğ Bi r' İKİNCİ FIRKA M 1930 — senesinin kat köy- kar- vaz anarşi