İle Geçen Hakkı Mahfuzdur Babik, meseleyi kısaca #* attı. Hacı Nişanm gözlerinde, Mmeserret nurları parladı. Ar- aşlarının yanına dönerek i keline ile onları sâvdı. kantanın üstündeki küçük odada derhal bir masa hazır hadi, Aradan çok * geçmedi. Hristoforla * Beşir de geldiler. “r$€y tabii bir surette geçi- Yordu. “Hacı Nişan, müşterile- Pini karşıladı. Yukarki odaya aldı, Masa arkadaşlığının ver- diği samimiyet, (buradada Üçüncü kadeh içil- artık O Beşirle tamamen dost ol G « esasen çok saftı, “AÇ. görgüsüz ve biraz da ahmak, Hristoforun bol bir ia akirikla izale ettiği sıfat Onu. şımarttıkça şımarttı. Hristofor, ona kendisini Kaf- Kisyalı biz Gürcü olarak ta- Biti. Orada akrabasından bir $ok dilber kızlar. olduğunu VE eğer bu kızlardan getirte- Yek (Zatı şahane) ye takdim #dilirse, hem ona bem kendi- *ine bütüm ikbal ve sandet larının açılacağını anlattı, Nihayet söz maksada dayandı. Hristofor sözü şu noktaya bağladı: — Bizim kızlar, gelir. Hem memnuniyetle gelir. Fakat, korktuğu - birşey var- > Acaba sarayda rahat e- debilir miyiz, diye düşünürler, nekadar yazsam inan mazlar. Ama saraydaki kız- lardan onların tanıdıklarından biri bir mektup yazsa, o z2- man koşa koşa gelirler. Bu da kolay. Sarayda bizim ta- mıdıklarımızdan bir kız var. Siz ondan bir mektup alabil Sehiz... Beşir bir kadeh daha yu- varladıktan sonra, yüzünü' bu- Tuştura buruştura sorda: — Kim o kız?... — Bilmem ki size nasıl ta- ; vif edeyim; © saraydaki adını em ki size söyliyeyim. Bu karagözlü, karakaşlı, çok Büzel bir kızdır. © Mristofor, elile n kağıyıp dizüncreki — Durunuz efendim, çenesini ak- geldi. Siz bü kızı mut- EYMEN amine. Sarayda bir — Aman onu söyleme. ı — Hayır efendim, onu söy- ki istemiyorum. Diyeceğim Bu yangından bir ay ka Tarihi Tefrika İmam - — Sarayda güzel kız çoook. Meyhanede Haremağası Beşir Bir Eğlence Sahnesi ay dar evvel, Yıldız tarafından bir araba içinde dört kadın gelmişti... Yanlarında da “iki | Elile göğsüne vurarak: “harem ağası vardı. Beşir düşündü... Düşündü. — Eyyy? — İşte onlar gelirken ben tesadüfen üm. O kız bizim tanıdı zdandır. Beşir, birdenbire hatırladı. — Haniya, şu izi ya- naklı kiz mı? No. 4 OLUÇ ALİ RE Çocuk “Sayfasının Bilmecesini Halleden Karilerimizin Listesi İki şekli kalemi kaldırmaksısın çin“ miye alt bilmecemizi ancak 22 karlimiz halletmiştir. Bu bilmecede (küçük O karilerimizi şüpheye düşüren gey hal esnasında yapılacak hileyi bulmaktır. Bu hileyi bulanlar bilmeceyi hallehmişlerdir. Hile gadur: Ya çizgiler üzerinden “ili defa yeç- mek veyahut ban ,yerlerde ikinci bir | kâğıt koyup Üzerinden geçmekti, Halle- deslerin kazandıkları mükâfatlar. şum- lardır: Çorlulu davavekili Abdurrahman B. mahdumu Davut Efendi bir özet Babırköy . Bezszyan Hsesi sınıf 9 Mer- garyan elendi bir lüçat hitabı, Edirne Cümhuriyet mektebi (251) Nizamettin dendi bir roman, Tâhtakalede keresteci Salamon efendi oğlu Rifat Bahar efendi bir kutu şekâr, İstanbul Erkek muallim mektebi 746 Ali Neşet efendi bir kutu şeker, Şişli Osmanbey yeni mektep 53 Metin Mesrur efendi bir seri harita, Btenbul Cürshuriyat orta mektep 191 Zehra hanım bir şişe lavamtm, Ankara Erkek lisesi 194 Şükrü efendi bir dolma kurşun kalew, Maraş yüzbaşı Süleyman Bey kım Celâlet H. bir ipek mendil, Birer Albüm Kazananlar Konya İsmet Paşa mektebi 449 Arif, Kadıköy Sen Joref mektebi Semih Naci, Balarköy Bezazyan İlsesinde Tersakyan, Yirmi beşinci ilk mektep 57 Örer, Vefa orta mektep 767 Hasan Bedrettin, Edir- we Erkek Bsesi snf 7 No. 217 Mehmet, Ankara Gümhuriyet mektebi sıl 5 Na, 4 brahim, Ankara Msesi #21 Abdallah, Ankaru Ezkek tinesi birine siraf No, 145 nel ilk mektep Ankara Erkek Wsesi bilrimel #emf 289 Orhan Hanım ve Beyler. Küçük Ressamlar Resmimizi boyamak hususunda bazı yavrular çok muvaffakiyet gösteriyorlar. Bu defaki resmi boyıyanlar arasında İstanbul Erkek Haasisden Mekip Cevdet Beyi tebrik ederiz. Bu genç çalışırsa İyi bir ressam olabilecektir. Muvaffakiyetle boyıyanlardan mülkü İsi karanamların İslnleri şunlardır; Çifçi Boyaması İstanbul Erkek lisesi (1005 Mekip Cevdet bey bir kutu yağlı baya, Arma- maköy 25 inci mektep 27 bey bir kutu kuru boya, Sultanahmet Üçler “| mahallesi 6 Mehmet efendi bir dolma kurşun kalem, Yedikwe İstösyon cad- deni 41 Zehrn harm bir şişe İvanta, Yazan Le) 9 is Kılıç Ali Paşanın Hatıraları k, Kolunda * Oluç Ali , yazan Bimel reisi sol elini kuşa- arasına 80 başını iy esine doğru imei ve çat- lak Bona ay kala fırlattıltan bar Kabadayılık ediyorsun ; ay e ve sakin. e-— , ver- e — Çok güzel tahmin ediyor- sunuz!, — Yanındaki adamlara mı güveniyorsun? Ben hiç endişe etmeden: — Hayır, hayır, dedim, ko- lumun kuvvetine güveniyorum, Bir Fakat bu cevabı vermekle beraber anladım ki aramızda şiddetli ve belki de kanlı bir. Yazan: Ziya Şakir — Evet iefedim © Beşir, bir kadeh daha içti. — Ah,o kızah, O, he- pimizi yaktı. © Hrisfor, birdenbire büzüle- — Niçin efendim? — Niçin olacak. Ben ona bavılmıştım. Bizim kapı yel daşlarının hepsi de bayıldı. 2 Arkad ver <ivan Ne. 6 Fehmi bey bir İâgat kitabı. * Birer Albüm Kazananlar Ankara Cümhuriyet mektebi beşin <i saf 317 Muammer Lütfü, Üsküdar Paşalimanı caddesi No, 49 Zebra, Ankara Gümhüriyet mektebi beşinci snf No. 4 İbrahim, Edirne sanatlar mektebi ikinel sınıf 116 Beh'tİ, Hirkalşerif Keçecilerde 16 Sütude Hanım ve Efendiler, Birer İpek Mendil Kazananlar Ortaköy Kabataş Hsesl 881 Mahmut, Kadıköy Hacı Şükrü sokak Noir Dam DS Siyon mektebi 158 Nadire, Jan Dark mektebi Nüzhet, Vefa orta mektebi 76 Galip, Hildlishmet apartımanı 7 Melek, Erenköy Kız lisesi 667 Metanet Hanim ve EL, ler Birer Hatıra Defteri Kazananlar | Zincirlikuyu Lodos sokak 4 Orhan, Ankara Zirasi bankasında Naci Bey | mahdumu Necat, Kinitoprak Hüseyin. | İz ame No. 16 Rıfat, Konya Paşa mektebi 49 Ahmet Arif, Ankarağ Erkek sesi birinel” semf İkinci şube 289 Orhan Bilstik ik | mektep No. 9 Hadiye, Akhisar Hükü- met caddesi 49 Ahmet Niyarl, Tahta kalede Keresteçi Salamon Ef. oğlu Rifat | Bahar, Vefa arta mektep 247 Bedrettin, Biletik Merkez mektebi üçüncü sınıf 7 Meliha, İnönü Mir muhtelit mektep $ Mehmet, Kabataş Taşlıçıkın 16 Fehime, İstanbul Erkek lisesi 238 Muzaffer, Balıkesir şehir askerlik yu! besinden Ali Rıza B. vasıtasila Mah met Muzoffer hanım ve Ef ler k Spor . Âlemi Spor Âleminin on ikinci Senesinin ilk numarasi haftalık olarak intişara başlamıştır. Bugünkü sayısında “ Esrar- engiz adamın margilesinden neler döküldü? (Balkanlarda spor dedikudaları, yaşa Alâat- tin, yeni Olempiyât (o havadisi,- Atinada Altayın hezimeli, yir* mi beş resim,, mevcuttur. 1 — İlân 3 satın geçmiyecektir. 2 — Her satır 4 kelime besap edi- 3 — Herilin $ adet ilâm kuponu #mukabillededir. A atardan. farlamna 2 edilmelidir. 4 Her kupon $ — Her kunou Üzerindeki tarihten bir hafta müddetle muteberdir. SON POSTA yı okuduktan sonra ilân unu saklayı- nız, Bunden 5 adedini ilânınız ile birlikte bir zarfa koyarak posta ile idarehanemize gön- deriniz. İlânmızın gazeteye gir- mesi için bu kadar kâfidir. —ss SON POSTA - BEDAVA İLÂN KUPONU 16- Kânunusani -1931 TEVELLÜT — Mahmutpaşada Gü zel Bursa ticaretanesi sahibi Fatih za- de Vasfi Beyin bir erkek evlâdı dün- yaya gelmiş ve Halil Nejat tesmiye aditmiştir. MG olsun. ——— TEŞEKKÜK — Kilin gazetesi sahi- binin evine arsız girmiş we (2500) İira- | sayi, çalmış İdi. Bu para içinde benim | de kendisinde ewnnetem 1840 madeni | kuruşum vardı. Çalınmasına rağmen | bu parayı hünel rızasile bana ödemler | #ir. Alenen teşekkür ederim, ! Kilim Hacı Kânm ağa kızı AYYUŞ ŞGisterdikleri ihtimam ile bana haya» tm yeniden kazandıran Gureba hastam nesimle bakteriyolor o Doktur Osman Şerefettin, Operalör Ali Rıza ve dahi- ilye mütehanma Süleyman Etem Bey- lerle hastane erkâmna ve hemşirelerin den Fıtnat Hanıma ölenen teşekkür ederim Efendim. Selânik muhacirlerinden : MEHMET MUSTAFA ZAYİ — Tatbik mühürümü .— tim. Yenisini hakkettirdiğimden hill» mü. yoktur. Fatih, Çarşamba, Fethiye öüidesinde 13 No. da mütekalt kadem- & Şözbaşı MEHMET SEYİT “Üz nevi madeniyat, demir, çinke, Bakir menfsatli fistla alacağim. Galata, kalafat yeri, No ği 57 BİÇKİ DİKİŞ. DERSANESİ — Pan ah, Cedidiye Besten apart. No 30 -3 Fanteri, tayör, meruneiere maariften gehadetname, HÜSEYİN ZEYTİN YAĞINI — Daimi kullanıme. Yemeklerinizi nefis ve lezzetli ğ e pişiriniz. İstanbul Zi: in Babcafer türbesi k “HESKİŞEHİR OKUYUCULAİ Bugünden itibaren düşün “mlüişorsama Ve yazetelerinizin evinize inımıza, dairenize kadar muntazam bir şeklide gelmesini İstiyorsanız Horoz oylu Wçaretanesine müracaat ediniz. — m e sand İaa ver Aslanmış nadide fidunlar — Fransrx eda va Küm gefkal ve erillerine söz lik filanlarım vardır. Rize Kazancı sade Adali MANDARİN FİDANI — Beher adedi asi sili bin adet satılık yabani o sandarlna fidanım vardır. Rize Kazancı zade Abdullah LEZZETLİ TATLI VE EME grain Male Direk Şer zmesi > çi iy anlar çin çok Temelle ve enli, “© Şişik Bomonl Setasyömü. Tezet pa sokağı murâra 5 Muhlis Büyük Ve İyi Meyva İsterseniz Ağaçlarınızı böceklerin tahribatından kurtarımız. Bunun için kış mevsiminde ağaçlarınızı NİVOZİN ile yıkayınız. En münasip zaman şirmdidir. Bir püskürgeç İle yaprakma ii , © açlar Gkkenilem yıkanan. Kutusu 1 liradır. Yeröne depösü Sirkecide Harasancıyan hanında Drogeri santıral doriyahdır. Nvr Ekiz et .mücadele geçmesi için -pekaz vakit (o kalmıştır ve (derhal içimden, hükmettim; “Bir tedbir almak her halde lüzumsuz bir ihtiyat olmıya- caktır.,, Nasıl bir tedbir alabilirdim? Bunu henüz tasarlıyamadan reis, damgalı ve dövmeli kolu- mu burnumun dibine kadar uzattı, bütün gururu ile: — Bunu tanır mısın, dedi, bu kolu?! ile cevap: — Eveti., — şii okur musun? * ©. iri ve kanlı gözlerini bir kere daha etrafa çevirdi, sonra gözlerimin içine dike- rek sordu: — Ne yazıyor?.. Bu haydut parçasının döv- meli kolundaki yazıyı hece- ledim; — Oluç Ali, Emirülbahir, Ağır ağır hecelediğin bu ismi Kontes duyunca hayret ve dehşetle kendinden geçe | rek ağlar gibi kekeledi: — Oluç Ali mi? Türk kor- sam |... Bu isim Madamın zencileri- ni daha fazla titretmişti., Hele ğün bile yaptık. Fakat. Artık herşey bitti. Ayrıldık. Bak, sana anlatayım: Tam bir ay evvel bize gel- mişti. Birçok misafirler de vardı.- Biraz başbaşa kalmak istedik. Benim çok sevdiğim çınarlı köşeyi bilirsin; Bahçe- nin en kuytu fakat, en güzel yeridir. Oraya kadar koşarak geldik. Onunla ilk defa bu- rada yalnız kalmıştık, ve ilk defa dudaklarımız burada bir- leşmişti. Havuzun ortasında billürla- şan fıskiye yine ihtiyar çına- rm alçak yapraklarını yıkı- yordu. İkimiz de o günü düşünerek sustuk. Gözlerimiz suların ha- relenen sathında ayni hayali sezmiş gibi dalgındı. Birden boynuma sarılarak: — Yazsana! dedi. Ve düşün! diye devam etti, saçlarımız ağardığı zaman bile burada hikâyemizi okur, hayatımızın en büyük dakikasını tekrar yaşamış oluruz. Nişanlım benden ilk buse- mizin hikâyesini istiyordu. O gün, bunu vadettim. Daha er- tesi gün yazmıya başladım. Fakat bu, zannettiğim kadar kolay birşey olmadı. Daha ilk satırları karalarken hayalimde birsürü müstehzi kadın du- daklari peyda oluyor. Sanki: “ — Bizi unuttun mu?, di- yorlardı. Filhakika ben onları unut- muş gibidim. Nişanlımı oka- dar çok seviyordum ki, bu aş- kı yaşamıya başladıktan son- ra maziye ait küçük hevesle- rim bir rüyanın müphem izleri gibi silinmiş gitmişti. Fakat nede olsa bütün bunlar yaşanmış ve büyük he- yecanlar . vermiş vak'alardı. Netekim, kendi hislerime nü- fuz etmiye çalışırken şuurumun derinliklerinde birtakim gi temayüller sezerek kendi ken- dimden korkmuştum. Sebepsiz bir buhran içinde, kelimelerle hislerim o arasında uzun bir mücadeleden sonra hikâyenin bana ait olan kısmını hazır- ladım. i Sıra nişanlımın hislerini tah- lile gelince, işin rengi büs- bütün değişti. Ben, yalan (o söylemiştim. Ya 0? Acaba onun da hisleri ni bulandıran hayaller yok hancıyı hiç sormayınız; herifin dizleri korkudan ince kilise mumları sefil heriflere hak verdim. O zaman Oluç Ali reis yeni ye- ni şöhret kazanıyor, bütün Avrupa onun, Barbaros ve Turgut gibi en hoyrat deniz- cilerin yerini tutacağına kuv- vetle inanıyordu. Ben, bu korkulu vaziyet içinde biç irgilmeden kar- şımdaki oadamr süzüyordum. Halbuki reis gittikçe sihirle- niyordu. Bununla beraber gur rurunu kaybetmeden — Mademki okudun, de- A Bu Sütunda Hergün HİKÂYEMİZ benden bir dü- | mu? Bir kızın davetiyesi Belki ufak, tefek hazırlıklar | macerası | istikbal | Mubarriri: Necati Yusuf i başlanmış © bekliyordun. | ve . yanm kalmış ilk aşk için de - ümitlerle dole deği midi? * Birgün, bu ümitler umulmadık. bir vesile ile, nükseden bir hastahk gibi tekrar kalbine dolamaz midi? N Bütün bu ihtimaller, bilinmez | nasıl bir tedai zincirine takı larak beynimi istilâ etti. Artık hiçbir yerde, duramıyor, hiç- bir şeyle meşgul olamıyordum. Bilhassa, onunla yüz yüze gek mekten korkuyordum. Orada, havuzun kenarında ilk busemizin hikâyesini ister ken içinden: — Zavallı, nasıl da inanıyor! diye bana acıdığını tasavvur ediyor ve kendimde birşeyler kırmak istiyen vahşi temayül ler duyuyordum. 9 Hikâyemi unuttum. Bir mu- burrir duygusile deği!, kıskanç bir koca ihtirasile nişanlımın ilk busesini aramıya başladım. O, benden evvel birçok gençlerle tanışmıştı. Bunların içinde ber genç kızın gönlünü okşıya- bilecek olanlar da vardı. Bil hassa bir tanesi bir zamanlar nişanlımla içli, dışlı bir sami- miyet bile tesis edebilmişti. Bu münasebet nereye kadar yürü- dü? Bu noktada bötün tah- minler duruyor, geriye doğru perişan bir inhilâl ile çözülüp gidiyordu. o Fakat sonradan hatırlanan küçücük şeyler; me- selâ: Yerinde olmıyan bir süküt, cebri bir alâkasızlık, bir omuz silkmesi, karanlık içinde yanıp sönen > şimşek ışıkları (o gibi hakikate yol açıyordu. Artık muayyen hatlar üs tünde sinsi ve muhteris bü faaliyete geçmiştim. Bazen bir. tilki riyakâörliğile onun, bunun yüzüne gülerek, bazan na musuma verilmiş sırlarla öte kini, berikini tehdit ederek hep o hakikati aradım. Bir ay süren bu şüphe ve ıstırap günlerinden sonra da nişamlıma şöyle bit mektup yazdım: “Efendim, İlk busenizin hikâyesini du- daklarının lezzeti size pek'te yabancı olmıyan ilk muhibbi- “nize sorunuz ve mümkünse be- ni affediniz., * O, benden hikâye yerine gibi bükülüvermişti. Bu) madım. O, ilâve etti: — Şu halde kılıcim bana teslim etmeni emredebilirimi... Korsanlar reisinin bu küs- tahça emrini keskin bir şimal rüzgârı gibi karşıladım : Kılıcımı mı dediniz? Onu bileğimi o kesmeden © alamıya- caksınız 1. re şiddeti korsan > i köpürtmüştü. iş palas sını savurdu, Mei ve derhal üzerime atıldı. Fakat ben, haydudun en ufak bir hareketini bile gözümden ka I Arkas var |