CUMA 16 KANUNUSANİ 1931 $ imel senc, No KUSMASI 5 KURUŞTUR İm mk İ Hainler,adalet pençesinde Tarihi muhakeme basladı Kubilâyın aziz kanını akıtan hain- lerden hesap soruluyor ! İrtica şebekesi nasıl çalıştı, Menemen hâdisesi nasıl oldu? Bunu katillerin meş'um ağızlarından dinleyoruz Cümbhuriyeti yıkacak, Şama giderek Hazreti İsa ile buluşacak, sonrada Çine giderek Yahudileri müslüman edeceklermiş ! alır, mağaralara kapanıp zikre- der, esrarçekip tekbir getirir, Allâhın cemalini görür, hiris- tiyan milletlerinidine davet etmeği düşünürlermiş | gi İyi günler. yüzünde dinden İr parmakla gösterilebilir teler: “Hollanda da bile ..,, Mangıcı ile kıriz ateşinin bu #feh ve bahtiyar memleke sardığını yazmaktadırlar. rika bütçesi açıktır; İngiliz bizim bütün izden fazladır. İngiliz elerinden İngilterede ver- in toplanamamakta olduğu ber alıyoruz. at boğazlanmış gibi mus btir;piyasa ve pazarlar felce mıştır. Zengin Fransa yal- oş adamına değil, kendi al- ülçelerine bile iş bulama- adır. İşsizlik ve emmiyet- biribirile yarıştadır. kes varına yokuma sarıl- Vezü'nün Lâv nehiri kena- bekleyen betbahtlar gibi, hava ve genişlik bekliyor. hir duracak mı, yoksa da- şacak mı, yıkacak ve boğa mı?. Şüphesiz pek az, fakat bile ümit bağlayanlar » Vi İl4 temmuzundan önceki 2a kim bilir kaç millete artık İilmesi imkânsız bir cennet gö geliyor. ” Yüz elli milyon Hintli b medeniyetinin tezkâhları- oykot yapıyor; dört yüz on Çinli boğuşuyor; yüz el İyon Rus artık cihan piya- mın müşterisi değildir. İrapten evvel işletilen millet e memleketlerde bir çoğu Yamışlar, kendi iktısadi var- İrinı korumağa çalışmakta- iyi günler için hiç bir Riğitan sağlam ve inandırıcı İndüklerini İbuhrandan kurtuluşun bima krindedirler r mill) ı arasın» ir de bütün milletlerle bir-) insanlığın bir (parçası İk kendini düşünmek vazi- dedir. Büyük sılantı ve 12- ların sürprizleri ne olacağı hin edilemez. Fakat bizim,| Bâzetelerinin başlıca vazi tün yer yüzünü saran kı- şiddeti, kenişliği, tehlike- hakkında cihan gazeteleri- Mazdıklarmı günü gününe, , haber vermek, iyi kötü h teşhisleri türk halkına ta tirmektir, Hudutlarımızm eki karanlık, Türkiye si- çok kesiftir. Milletlerin ranlık içinde yollarını kay , elerni temenniy eder- isis içinde yürüyen halkımı (özlerini iyi oğuşturarak ları yere dikkatle bakma: tavsiye etmek lâzımdır. Falih RIFKI —— mıyoruz. Bilâkis en iyi| zannettikleri -) l Payga Menemen, 15 (Husust muha- birimizden) — Menemen divanı harbi bugün 14, 30 da muhake- melere başladı. Salona ilk gi- renler gazetecilerdir. Erkek ve kadın samiler alınmışlardı. Sa- londa heyeti bâkimeye mahsus kürsünün sol tarafında paşalara meb'uslara mahsus samiin maâ- halli yapılmış, kürsünün sol ile risi gazetecilerle samilere tah- sis-edilmişti. Kürsünün fevkin- de büyük Gâzinin resmi iki Türk bayrağı bulunyordu. Tam 13,30 da heyeti hâkime divanı harp binasına geldiler, saat 13,50 de maznunlar getirilmeğe başlandı ilk partide Menemen- liler, Bozalan köylüleri getiril- di. İkinci partide Şeyh Esat ho- ca Ali Efendi ile dizer hocalar wiyanı harp relsi Mustafa Pş. nin yeni bir resmi tabur imamı İlyas, lâz İbrahim #iyango h numaralar bu in çekilecek İYyare piyangosunun de- Dcu tertip son keşidesine pic Darülfünun konferans ında mutat merasimle de dilmiş, bin numara daha İştir, Geride bin numara kalmış olup oda bugün i Wjfecek ve keşide tamam ola- kğ Dünkü keşidede kaza- » ##pumaralar sıra tertibile be- Kel Sahifemizdedir. Ki S va Paris sefirimiz RİS, 14 A.A. — Türkiye İk elçisi Münir Bey, itimat sinin suretini hariciye na- » Briand'a tevdi etmiştir. ap m bö nu e” k aşnak - Hoybon M. Beyin « Tehlike içim» (2! ünvanlı sülsilci maka- büyük bir Bu karilerimizin Stine mazhar oldu. Asebetle muharririn « * Hoybon» adın taşıyan pe silsilesini de yarından en meşre bâşlayoruz. İlk Yi yarın okuyunuz.. Efendiler kadın mevkuflar ge- tirildiler. Şeyh Esat getiriliyor. Bundan sonra bir polis bir bekçi koltuğunda Şeyh Esat Ek getirildi. Üçüncü sırada oğ- lunun yanma oturtuldu. Saat 14.20 de altı kişilik çetenin sağ kalan bakiyesi Şeyh Mehmet Emin, küçük Hasan, Nalıncı Hasan getirildiler. Maznunlar tamam olmuş, 106 kişi maznun mevkiindeki yerlerine yerleş- mişlerdi. Saat 14,30da başta re- is Mustafa Paşa olduğu halde heyeti hâkime salona dahil ol- dular, Miralay Ata, kaymakam Yusuf Ziya Beyler reisin $a- ğında, miralay Demir, kayma kam Baha Beyler solunda yer aldılar, Müddeiumumi Hidayet muavini Fuat Beyler resmi elbi seleri ile kürsünün sağ tarafını, üç zabıt kâtibi ise sol tarafını İş Zal ettiler. Reis Mustafa Paşa maznunlara hitaben: — Şimdi isimler okunacak, is| mi okunanlar ayağa kalksınlar,| dedi ve şu isimler okunmaya başlandı. Şeyh Esat E£., şeyh Mehmet Ali, lâz İbrahim, hoca Süley- İman, Osman, Hüseyin, Hasan, Mehmet, Ramazan, Çırik Müus- İtafa, Ferhat, Topçu Hüseyin, Hüseyin Hüseyin Ali, Hehmet, hafız İ &ülevman. Sevh Hakka, mber gibi gaipten vahiy EE EE SAN Rv e m a Binpmulınr iri: Siirt Mola VU AESALİE Giriti oglu Hasan Cemal, hoca İlyas, Hoca Hil- mi, hacı Ali, paşazade Ragıp -maznunlar içinde yegâne kıra- vatlı adam budur- Mehmet Ali hoca, şeyh hafız Ahmet, şeyh Ahmet Muhtar/ Kâhya İsmail, hoca Mustafa, Hacı İsmail oğlu Hüseyin, Abdülkadir, Ramiz, Molla Süleyman, Hasan, Tay- yar, çingene Ali, Mehmet, Jo- zef, Mehmet, Mehmet Ali, Ar- navut Kâmil, bu adam ip ver- miş, Kubilâyın başını bayrağa bizzat bağlamıştır. Hoca Saf- fet Efendi, Rasim Abbas, İbra- him, İsmail, bıçakçı Mustafa, | Murat Mustafa, Abdürrahman, Mehmet, Ahmet Emrullah, Divanı harp heyeti karısı Hasibe, Halide, namı di- ğeri Fatma, Ramazan kızı Emi ne, Mustafa Ahmet, Osman ka- İrısı Rukiye, Bozalanda yatak- lık edenler Ahmet Ali Mehmet Ali, Mustafa İsmail, İbrahim, Hasan İsmail, Hasan, Hasan Sü leyman, Hasan, İbrahim, Etem Hüseyin gene Hüseyin, arabacı Bekir, Eyüp, Hasan, Mehmet, İbrahim, Hacı Hüseyin, Ayan Ya. Hidise günü fes giyen ve sahte meldivi teşvik ve teşçi edenlerden Boşnak Ahmet Müezzin Ahmet Emrullah in , v4 YAziz şehir Mehmet, Mustafa, Halil, Kat- | merci, Mehmet, Horozköylüler, İbrahim, Sadi, Tahsin Hasan, Mehmet, çavuş, Nureddin, Şa- ban, Ahmet, Halit, Mustafa, Os man, Mehmet, Osman, Hasan, Ali, İsmail, Halil, Hüseyin Maz lâm, Mehmet, Hafız berber Ah met, Mustafa İsmi okunanlar teker teker ayağa kalkıyorlar. Kendilerini heyeti hâkimeye gösteriyorlar- j dı. Okunma bitince. Dikkatle dinleyin! — Reis Paşa — Şimdi karar- İname okunacak, metin olarak dikkatle sükünetle dinlersiniz dedi, ve sonra tahkikat kararna mesi okunmaya başlandı. Karar »ame uzundu. Maznunlarm cü rümleri ayrı ayrı sayılıyor. İcra kılınan tahkikat neticesinde teş kilâtı hükümeti tagyir'teşkilâ- ta €sasiye kanununu cebren ilga için Mehdilik iddiasile ve cüm- huriyetin kuran ahkâmına mu- halif olduğu söylenilerek lan hareketler hülâsa ediliy Maznunların cürümlerinin bir kısmının Türk ceza kanunun 146ıncı maddesinin ikinci fık- Cinli Hoca Kubildy'ın başının kesildiği yer. (4x) Baş vücudünden ayırdedildikten sonra bu taşın üzerine konmuştur. irca hâdisesinde doğrudan doğruya Amil olam ve“Derviy Mehmede arkadaşlık eden baydutla Mantârcı Hasan htintak hâkimi Süleyman Hikmet B. rası, bir kısmında altmışdördün cü madde delâletile 146 mcı maddenin birinci fıkrası bir kıs (mına 151 inci maddesine ve tek İ keler kanununun birinci madde sine tevafuk ettiği zikredilerek şeyh Esat ile sair birkaç zatin tayini cezada yaşları nazarı iti- bare alınmak üzere cümlesinin divanı harpta duruşmaları ya pılımlası için son tahkikatın açıl- masına isimleri zikredilen bir kaç kişinin de me'ni muhakeme sine karar verildiği zikrediliyor, du. Maznunlar dikkat ve alâka ile idiğimizin asıl “5 3 üncü sahtlede: Devietterie " Bu çünkü maçlar. Kaçakçılar. dizi fn davası 4 üncü sahifede 7 Temaşa Hayatı, Bütçe hazırlanıyor Varidat 222 milyondan 190 - 200 milyona tenezzül ediyor. isbet dahilinde azaltılacaktır. Masraf bu n Gümrüklerin varidatında 10,000,000 liralık bir tenakus var.. Ankara, 15 ( Telefonla ) — Maliye vekili Abdülhâlik Bey, yakında bütçe encümeninde mü zakeresine başlanacak olan 931 bütçesi etraimda tetkiklerine devam etmektedir. Maliye veki Ji bey, bundan başka Devlet ban kası işini de tetkik etmektedir. Öğrendiğime göre 930 bütçesi- nin varidat faslı olarak matbu bir halde tespit edilmiş olan 222 küsur milyon lira üzerinden ma Ni sene gayesinde ehemmiyetli bir açık olacağı anlaşılmakta - dır, Gümrük varidatmın azalması ve memleketin bazı menatıkın- da tahsilâtın müşkülât peyda et mesi buna sebeptir. Gümrük va ridatının geçen seneye nispet-| le 10 milyon lira kadar noksan| olduğu bildiriliyor. Bu vaziyet 'karşısmda hükümet 931 bütçesi ni geçen seneki bütçeye nispet- le 18 milyon liralık bir tasarruf la, yani 204 küsur milyon Hira olarak teklif ettiği halde bu halde bu miktar da fazla görül- düğünden mali sene gayesinde BÜROKRASİ Bizim niçin büylik harbe sebeplerini bil yor musunuz? Belki bu esrar Enver ve Talât Paşaların me- zarları içinde çürüyüp gitti. Harbin son zamanlarında Ce mal Paşa bir gün çatana ile A- dayâ gidiyormuş; dostlarımız- dan biri yanında bulunmuş. Herkes hep bu merakla dolu ol duğu için, belki bir şey öğreni- rim, diye o da bahriye nazırma sormuş: — Rica ederim Paşa Hazret- leri, biz harbe niçin girdik? Kısaca cevap vermiş: — Aylık vermek için. . Çünkü devlet haznesinde bir akçe yokmuş ve hiç bir taraftan para almak ta mümkün değil- miş, Eğer bu da bir sebep ise, ay- lık vermek için yaşayan büro- krasi saltanatı, aylık verebil- mek için intihar etti, demektir. Memuru için yaşayıp memu- ru uğruna ölen bu masa baba- sının bize bir kadroluk yetişkin insan bırakmamış olmasına te- essüf etmeliyiz. Hükümet ve fırka, halkın bu kadronun ağırlığından, kayıt- sızlığından, şu bu kusurların- dan mustarip olduğunda ittifak etmiştir. Bizde memur sınıfının nok- Xx Maliye vekili Mustafa Abdülhalik B yapılacak tahsilât miktarma na zaran yeni bütçenin varidat fas lında bir miktar tenzilât da! yapılacak ve ağlebi ih' bütçesi 190 ile 200 milyon ara- sında tesbit edilecektir datta yapılacak bu tenzilât üze rine bütçenin masraf faslında da aynı miktarda tasarruf te- min edilecektir. FIKRA Falih RIFKI maaşlı iki memurun görebilece .Zinden azdır. 2 — Memur, devletin hizme- tinde olduğu kadar halkın da hizmetinde olduğunu düşün- mez, 3 — Halka vazife ve külfet veren formaliteler son derece kısa ve keskin, fakat bu vazife ve kültetlerdeki haksızlığı dü- zeltmek formalitesi son derece uzun ve gevşektir. Bugünkü kadroyu altüst ede- rek değiştirmek faydasız bir teklif olur: En iyi usul yüksek seviye ve şuurlu baş, sıkı ve sü- rekli teftiş, yolsuzluk ve hak- n derhal düzeltilebil- in kestirme bir tarzdır. Bizde bir kısım halkın, mü- kellefiyetleri sıfıra ininceye ka dar şikâyetçi olduğunu da göz den uzak tutmak lâzım gelir. İKİ HAKSIZLIK Bu kısım halk, mutlak adalet değil, memurlardan bükümet aleyhine haksızlık ister. Çünkü eskidenberi şu ve bu yoldan, yalnız zulmü hafifletmek değil, büsbütün yükten kurtulmak milmkün olduğunu öğrenmiştir. Eğer bir memur rüşvet al- mazsa, işinin olmasından Ümit kesen insanlar bulunduğunu işi tiriz. Halbuki hiç bir memleket te bir taraflı ahlâk, bir taraflı sanları şöyle tahlil olunabilir: 1 — Kalite yerine adet. Bir çok yerlerde az maaşlı on ehli- yetsizin gördüğü iş, geçindirir. dinleyorlardı (Devamı 6-c1 sâhifede) kontrol semere vermemiştir. Yolsuzluk yapan memurla hü. kümetin müttefik oluşundaki (Lütfen sahifeyi çeviriniz) BD v İ8u gün şehrimize avdet edecek olan Japon prens Takaiatsı cenaplarının Şeyh Ali cürmüne temas edil- | #eisicümbur Hz. ile birlikte Marmara köşkü ziyafetinde çeklimiş bir resmi (Yazısı kısmı mabşusumuzda..)