13 Kâsunusan! Hergün İntihar Eden Mektepli Kızlar M. ZEKERİYA Evvelki gün İstanbul — Kız Muallim mektebi talebesinden on dokuz yaşında genç bir Hanım, kendisini mektebin merdivenlerine asarak — intihar etti. Beş on gün evel, yine ayni meketep talebesinden on yedi yaşlarında diğer bir genç kız, lüzumsuz bir sebepten dolyı kendisini —evde iple asarak öldürdü. Bu iki kında gnçlikte intihara sevkeden sebep basit- tir:“Bu hayattan şimdiye kadar ne gördüler ki, şimden sonra yaşamıya lüzum görsünler.,,Bu, şüphesiz ki, hakıki sebep değil- dir. Fakat onların hayat Flse- fesidir. Bu itibar ile mühimdir. j * Geçen sene yine kız talebe- lerden iki kişi böyle lüzumsuz sebeblerle hayatlarına nibayet vermiş veya verdirmek istemiş- lerdi. Hatıralarımızı biraz daha | geriye götürürsek, her sene, aşağı yokarı, birkaç mektep- Hinin hayata küstüklerini ve ölümü tercih ettiklerini görürüz. * Geçen sene, elime Kız Muallim mektebi talebesinden bazılarının not defterleri geç- mişti, Bir genç kızın not defteri deyince aklınıza ne gelir: Sevda, Neş'e, alay, hayata bağlılık filân... Hayır, Kız Mu- allim mektebi talebesinin not “befterleri hayata küskün bet- | bahtların hatıra — defterlerine | benziyor. O kadar mağmum, © kadar betbin, o kadar me- lânkolik, hayattan o kadar bez- gin görünüyorlar kil.. Hemen her sayfada, geçen hafta inti- har eden genç kızın annesine bıraktığı — mektubundaki — şu satırları okuyabilirsiniz: “Hayat, gaşamıya değer mi? Bu ağır yükü Bbizim zalf omuzlarımız - kaldıra- bilir. mi?, * Hayatı neşe, aşk ve sev- dadan ibaret bilmeleri lâzımge- len bu genç ruhlara bu bedbin ve bezgin havayı kim veriyor? Bu kızlar neden ha- yattan bu kadar çok ürkü- yorlar? İnsanlar, mubitlerinin mah- lüklarıdırlar. - Bizi — muhitimiz ne yaparsa biz oyuz. Mektep- lerimizde, bilhassa Kız Muallim retsiz, pısırık ve hayata küs- kün oluyorlar. İçtimai muhit te ediyor. Mekteplerde bu bedbin ha- vayı yaratan şey terbiye siste- | mimizin yanlışlığıdır. Mektep- lerimizde hâlâ papas mektep- lerinin matem ve nizam havası Mektep, — hayattan — uzak kalmıştır. Leyli çocuklar, bil- hassa — kız. — mekteplerindeki leyli çocuklar, manastır hayatı Yaşarlar. | - Birbirlerini velyi eden inti- farlar bize — mekteplerimizin 1 — Safta bulunanlar veya lardan yeni birşey beklenemez. Ankara, 11 (Hususi)— Cüm- huriyet Halk fırkası teşkilât heyetinin iki günden beri yap- tığı toplantılar, millet ve mem- leketin istikbali noktai naza- rından çok büyük bir ehem- miyet Aalmaktadır. — Fırkanın, bugünkü ihtiyaçlara göre tesbit ve tevsi edilen yeni progra- mında, içtimalarda müzakere edilen mütalea ve müşahede- lerin geniş bir yer tutacağı Feci Vak'a Bir Ustura Üe_îkiye Biçti Kula, (Hususi) — Kulanın Encekler köyünden Süleyman oğlu Mehmet ile karısı Hatice kavga etmişler, Hatice Muh- tarın evine kaçmış. İki üvey çocuğile evde ka- lan Mehmet muhtara gitmiş, karısının eveğdönmesini istemiş, almış, mesele ihtiyar heyetine aksetmiş. Kadına nasihat et- mişler. Nihayet eve gönder- mi e ı.Il(ıe:dmııı kendisine — karşı | takındığı tavır ve hareketten muğber olan Mehmet karısını evin on beş adım bıry"he götürmüş, ustura ile mun- dan ta ayaklarına kadar ikiye ayırmıştır. Sonra dudaklarını da koparır, evine dönmüştür. Kanlı şerir tutulmuştur. Arkada ka- lan iki çocuktan birini kaza rü ortadadır. Rıdvan Terkos Suyu Nihat Kararın Veril- mesi Yakındır Ankara, 12 (Hususi) — Terkos şirketi hakkında Nafia müsteşarı ile görüştüm. De- di ki * — Terkos suyu Sıhhiye Vekâletince tetkik edilmek- tedir. Sıhhiye Vekâletinin ha- | zırlıyacağı rapor üzerine Nafin terbiye ve disiplin sisteminde- hatayı gösteren bir ikaz Czleslai görmelidir. Vekâletinde müstakil komisyon son kara- rını a saında kalanlar mutavssıt insanlardır. Reisicümhur Hz., Ga rica etmiş, fakat ret cevabı | doktoru yanma almıştır. Öbü- Sıhhiye Tetkik Ediyor, | teşekkül — eden | Resimli Makalesi lI on Posta'nın **Daimla Birinci'Ol x ' safın arka- Bun- 2 — Herşeyi evvelâ başkasının - tecrübe etmesini bekliyenler, dalma arkada kalmıya SON POŞTA o mahkümdurlar, Yeni birşey yaratamazlar. anlaşılmaktadır. Muhtelif vilâyetlerde teş- kilâta memur edilip te An- karaya avdet eden ve ora- | lardaki müşahede ve tet- kiklerini — kabine — azasına ısrarla yegğân yegân nak- leden azanın fikirleri, top- lantıya riyaset eden Başvekil paşanın üzerinde derin bir | tesir hasıl ettiği söylenmek- | tedir. (Baş tarafı 1 inci sayfada) MDRRO I ketin ruhiyatını da takviye et- miş oldu. Fakat bu münase- betle şunu da ilâve etmeliyim ki cereyan eden bazı vukuat bunların bir Türkten — sadir olduğunu kabul ettirecek mahi- yette değildir. Bu mülâhazaya kafile reisi | mukabele etti. Ahmet Reşit B. ,haddizatın- da şer olan bazı şeylerin neti- cede olduğuna kanaatini anlattı. Büyük inkılâpların itirazdan masun kalamadığını Türkiyede bir gazete- cilik mektebi tesisi hak- kındaki teşebbüs - ciddi- leşti. Darülfönun, bu hususta ””” ” Son haftaların iyilikleri — ve — hayırları | kaydetti | ve gerileme gibi görünen son | söyledi. Bunu, Heraklis en manalı ı hadisesi şudur ki | Reisicümhur | Gazi Mustafa Kemal Hazretleri 3 — İşte, hayatta, teşebbüste, hülüza herşeyde birinci olmuya çalış. yri Mes'ul Bir Devlet Reisi Olmak Vaziyetinden Ayrılarak İş Başına Geçmiş Bulunmaktadırlar | tesbit edilmekte bulunan ıslahat porojesi GaziMus- | gayri mes'ul bir devlet reisi Zafa Kemal Fiz. nin tasui- | olmak - vaziyetinden ve iş başma geçmiş bulunmak- | tadırlar. | —Gazi Fz. nin memle- rket dahilinde icra buyur- duğu ve devam edeceği- ni * dün kaydettiğimiz seyahatleri bir kat daha artıracağına işa- Tet etti. H Hisbühal, böylece epey de- vam etti ve samimi inlibalar içinde İzmirden ayrılındı. x Şimdi — Piredeyiz. D-şarda şiddetli bir yağmur var. | — Yaşa Türkiye! ayuka çıkıyor. Yağmur ve Çamur bizi zoraki yola sürük- ledi. Atina yolunu tuttuk. Atinada gördüğümüz ik- |bal çok samimi oldu. Yunan Dtal>he cemiyeti Yre'si Mösyö Aleksiyadis Rumca bi sesleri iR ni Reyeri İster İnan, ister İnanma! İsini dahi | kendilerini *nni bekleriz. D Biz alaylı gazeteciler- ıden kurtülahım — derken, bilmediklerini itiraf etmele- mütalcasını bildirmek üzere Dü defa bu hususta alaylı bir komisyon teşkil etmiş, bu komisyon gazetecilik mektebinde okutulması lâ- zım gelen dersleri tesbit edecekmiş, — Komisyonun azaları da şunlarmış: Mustafa Şekip, Zeki Velidi, Hâmit Sadi ve Orhan Sadettin Beyler. Bu müderrislerin ilim- lerini inkâr etmiyoruz. Fa- kat gazeteciliğin — Alfabe- bile olmuyan profesörlerin Leline düşersek vay ha- | lmize, | Vaz geçtik. Biz bu profesörlerden — gazeteci- liği öğrenmektense, alaylı | gazeteci kalmayı — tercih |ederiz. Çünkü biz bu mü- derrislerden birşey öğren- miyeceğimize eminiz. Sen de ey kari bu gidişle bizde gazetecilik mektebi olabileceğine: | isler inan, ister inanmal EETEAEECRSRT TT E YN neticesinde Türk Darülfünunluları Atinada JEkareketin hakikatte ilerlemeyi ayrılmış | binearzolunacak, ve mü- | şarüniley Hz. nin tayin edecekleri istikametler- | den, fikir ve mütalealar- |dan, talep ve temenni- |lerden istifade — oluna- caktır. Pozantide... Kız Ka;:ı;a;n Adam Yakalandı Pozantı, (Hususi) — Ali ça- vuş oğlu Bahrinin Yeni Anaha köyünden kaçırdığı kız mese- | lesini bildirmiştim. Bahri geçen | akşam köy lkı uyuduktan | sonra köye girmiş, — kıza elbise tedarik ettikten sonra Keştepe köyüne gütürmüş. Kı- zın kardeşi Bilâl de hadiseyi öğrenmiş, hemen köye gidip Bahriyi bulmuş, işe rıza göste- rir gibi yaparâk kızkardeşini kaçıran bu adamı bir odaya hapsetmiş ve jandarmaya haber göndermiş, yakalatmıştır. Bah- ri yakalanırken Bilâlin karde- şine tabanca çektiğinden ayrı- ea hakkında takibat yapıla- caktır. Beıç:t İskân İşleri Bitiyor Şehrimizdeki — iskân işleri | bitmek üzeredir. Yalnız on | beş kadar evrak pürüzlü oldu- gu için neticelnememiş ve 10 adar muhacire emlâk ve arazi bulunmadığı için tefviz yapıla- | mamıştır. | deki gencin pürüzsüz Türkçe | tercemesi takip etti. larında görmelerinden müle- vellit memnuniyetlerini anla- | tirken — geçmişteki — hadiseleri | | Genç Yunanlılar bizi ara- | | unutmak lüzumuna da işaret etmişlerdi. Ahmet Reşit Bey | cevap verdir Kalptan kalbe | yol — vardır, darbimeseli — ile başlıyan — hitabesini her iki | millet için büyük istikballer | tememnisi ile bitirdi. | Şurası — şayanı — kayıttır. ki | bizi karşılamıya gelen Darül- fünunlular arasında — Türkçe bilmiyen pek az talebe vardı. Sözün Kısası Münderecatımızın çok- luğundan dercedileme- miştir. Afyon Meselesi Adliye Ve Zabıta Bu İşle Meşgul Olmakta Berdevam Bir müddettenberi Cemiyeti Akvamın sayesinde afyon ka- çakçılığı — meselesi meydana çıktı. - İstanbulda bu madde Hamburg ve Marsilyaya naza- ran daha ucuzdur. larda bu fiat 3 misli fark yapıyor. Türkiye istihsalâtı dünya afyon istihsalâtının — yüzde — onudur. Kaçak — tutulan afyonlar - ise bu miktardan çok fazladır. Şuhalde, bütün bu kaçakçılığı bize maletmekte bir maksat vardır: Yani afyon istihsalâtı- mıza kontrol vaz'ı. Çine giden Cemiyeti Akvam azasından bir zatın bile ticaret maksadile morfin götürdüğü şayi olduğuna göre bu iş, haddizatında çok — esrarengiz bir hal alıyor demektir. Ve en akla yakın gelen şey, Türkiyede çalışan birkaç mor- fin fabrikasını kapatmaktır. Bizim afyonlara göz diken Avrupa, kokain ve heroin denilen maddeleri dünya piya- sasına acaba keyif için mi sa- tıyor? Adliye ve zabita, bu işi körükliyen — casusları - tesbitle meşgul olmakta berdevamdır. Altın Kaçakçılığı Bir Rum Altın Kaçı- rirken Tütüldü Perşembe günü bir Rum tarafından Patris vapurile şeh- rimizden altın kaçırılacağı ha- ber alınmış ve polis beşinci şube memurları tarafından ya- pılan takibat neticesinde va- pura 200 İngiliz, fişek halinde blll_b:rnr:dııltum"k': 30 kadar eşibiryelr ee eayel dri e .duî'ğ'&% çakçı hakkında takibat yapıl- maktadır. Oluç Al*i*Reis Ali reis, meşbur. kap- tanıderya — Kılınç Ali paşanın ta kendisidir. Şimdiye kadar neşre- dilmiyen — bu Türk kahramanının ha- faratını - bügünden - iti- baren neşretmiye baş- hyoruz. Bir zamanlar *Denizlerin Allahı,, diye İ arılan bu kahramanın hatıratında devrinin en meşhur. simalarını gö- receksiniz: — Donkişot muharriri — Servantes, zamanın maruf deniz- cisi Andrea Dorya, Janetin Dorya vesaire.. Eserin Mehazleri Selanikt — tarihi | Selâsikli Mustafa | Dorya ve Barbaros — ( Döla Gravyer | Yabancı şöhretler | Branton | Lojre | Revelli J Kitabülbahriye —| Pirt rele ) L—B:ıîüncl sayfada *t