Kari — Gözile Gördüklerimiz İ Posta İdaresinden Bir Sual 219-930.12 Tarihinde Ankara posta- Kırsakal kar- Mustaf>ya nesladen Çankınya tabi sleden AİL oğlu şu mektubu . taahhötlü olarak verdim. Arasıbeş gün geçti. Ben bu adamı gön- yesi ahi derdiğim mektupla Ankaraya davet et- miştim. Ben cun beklerken beş gün sorra mektubun kenarına şöyle bir derkenar samlarak çıka geldi (Sahiye ve karyelere taahütlü mun melemiz yoktur.,, Madeniki — taahhütlü musmele yök- muş, niçin . gişedeki memur varifesini yapınamış ve mektubu almış, bu suretle de beni aldatmış mevkide kaldı. Posta umum müdürlüğünden cevap dea ediyorum. Ankara: Amerika sefareti çoldetü Mehmet Söğüt Adliyesinin Teftişi İsteniyor Söğüt kazasının adliyesi 340 sene- teftiş edilmiş değildir. Bir kazaya müfettişlerin uğraması için her halde e kazanın şimendifer gürergâ- hında bulunm; vet İüzımı ? Böyle hücra kazalar kontrolsur mu yaşıyacak ? Söğüt kazatında davavekili Mstafa Rahmi Adliye Vekili Beye Vanda Van sindenberi hiç Avükat — Feyzi Nalli hakkında #üretile mıntaka Van gök; dizine tebliğ edilm Bey, tayini başmüfettişliğine ve madde müddelamu fakı Cümhuriyet * ettiğini, neticenin ke inden şikâyetçidir. Topkapının Yol Derdi Bizi (93) harbinden sonra Topkapıya en dakikalık — yerdeki fakân Gümüşsuyu'na ettiler. Her vatandaş gibi mun- fazaman yol parası . Fakat kış günleri veriyor buraya — yolsuzluktan ne h me Araba ne de merkeple gidilemez. Akşamları Hâlk mekteple- rine der edemiyoruz. Çocuklarımız edemiyor. Maarlf etmiyelim mi? mekteplere — devam nimetinden — latifade Belediye — bir. Vâhza olamaz mı? bizimle meşgul Topkapı hariclade Gümlüşsuyu No, 41 Münevver Hasta Bir Talebeyim, Ben Ne Yapayım? 928 senesinde orta mektebi Ikmal edeceğim airada bir öküürüğe yal landım, Haslanede yattım. Doktorlar tahsilimi terketmemi münasip gördüler, Şimdi hangi mektebe gilsem beni kas bul etmiyorlar. Pederim 28 sene mem- kalabalık - bir Tahslle have- hizmet —ederek, eile birakıp — ölmüştür. elm farla. Fakat vapor alamıyorum. rlar. Ben Gleyim ml? Lütfen bir çare gör Fatih Büyük Karaman caddesinde Na. 57 Reşat SON POSTA : Rapor alamamanızdan mız, Bu itibarla Memuriyet te - veri Anlır. anlaşılıyor d six haatı mektebe almıyorlar demek. Belediyeye mracant edlalr ve şehir hastanelerin- den. birinde teteyiniz. 1 Kari — mektuplarımızın devamı 7 inci sayıfamızda J tedavi altına alınmanızı Tefrika No. 22 şirler Ben bir hahkaha savurdum. Yavru kuşun düşündüğü şeye bak he'e... Vah zavallı! — Aptal, dedim, sen Zünah işlemez misin? — Ne gibi? hiç İ Teşkilâtının Dahil Ve Hariçte Mücadelesi Siyasi Kadın şubesi recisi Madam Kamaneva telefonla konuşuyor. Mösyö ve Madam Sokolinkof y Madam Sokolinkof ve siyasi cürümden dolayı sehpaya gönderilenler Kapitalist dünya ile Sovyet âlemi arasında on iki seneden | beri devam eden müthiş bir | kavga var. Bu kavga belki bir | gün bir harbe müncer olacak. | Fakat bugüne kadar iki taraf | birbirlerine yalnız zekâ sil larile hücum ediyorlar. Yalnız son zamanda Ruslar, kapitalist | dünyaya karşı bir de iktısadi | harp açtılar. Kapitalist dünyayı | kökünden sarsmıya çalışıyorlar. | Fakat bu kavganın en me- raklı tarafları zekâ - silâhlarile | yapılanıdır. Bu kavga casus ve propaganda teşkilâtı ile yapı- hyor. İngilizler ve Fransızlar, son Moskova muhakemelerin- den de anlaşıldığı üzere, Bol- şevizmi içinden yıkmak için Rusyaya - birçok Casuslar sok- | muşlardır. Bu casuslar Rus- ların en kuvvetli unsurlarını | elde etmişlerdir. Fabrikalarına, ordusuna ve sanayi müesse- | selerine girmişlerdir. Buna mukabil Ruslar da k: pitalist dünyayı içinden sars- mak için müthiş - casus teş- kilâtına maliktir. Bu teşkilâtın | bir kolu Rusya dahilinde ça- hışır. Her tarafta şubeleri ve | memurları - vardır. | Son komplo bu teşkilât sayesinde —meydana çıkarıl- mıştır. - Bir. kol da — ecnebi | memleketlerde — çalışır. Bun- ların faaliyet tarzları memle- ketine göre değişir. Hindistan, Çin gibi Asya ve Afrika mil- letleri nezdindeki Rus casus- ! SERVER BEDIİ — Hiç yalan söylemez mi- sin? Hiç aldatmaz mısın? Hiç | kimsenin hakkını yemez misin? | Hiçbir. kadına fena gözle î bakmaz misin? Babanla - karşı | karşıya oturup rakı bile içiyor- | sun! Bu yaptıkların günah de- ğil de nedir? Hep sevap mı? | — Ama... Bu çok büyük | günah, | — Haydi — oradan! Zaten | karnından ları — oralarda — emperyalizm aleyhinde propaganda yapa- rak, ameleyi komünizme vik ederek — çalışır. Mahalli isyanlar — yaptırırlar. —Emper- yalist devletleri rahatsız etmek için hiçbir fırsatı kaçırmazlar, Fransa, İngiltere ve Ame- rika gibi büyük kapitalist memleketlerde ise daha ziya- de amele arasında çalışırlar. Meselâ son Amerika mali buh- ranı karşısında piyasaya yanlış haberler çıkararak buhranın artmasını temine — muvaffak olmuşlardır. Rusya dahilindeki teşkilâtın başında (Dzerinski) vardı. Bu adam, lâyüs'l amma yef'al bir kuvvet halinde idi. Eski Çeka teş- gibi biaman silâhı vardı. İhti- | Tâlin — muvaffakiyeti en samimi dostunu, yük — ihtilâlciyi kemeye — göndermekten — çe- kinmezdi. O öldükten sonra bu işi Unchliht isminde birisi- ne devrettiler. Maamafih teş- kilât kuvvetini arttırmış, azalt- mamıştır. Hariçteki teşkilâtı Rusyanın Londra sefiri Sokolnikofun ka- rısı Madam Sokolnikof idare eder. Madam Sokolnikof Rus- yada uzun müddet bu iş için yetiştirilmiştir. — Bir Moskovada neşriyat bürosunun başında — çalışmıştır. Ecnebi namına bü- bile mah- en annenin yal ikimiz bir çıkmadık — Öyle ama... — Aması da nedir? — Göünahtır. işte, bu çok büyük günak! Ben gülüyordum. Fazıla bir çimdik bastım. Sıçradı. — Sen dindar mısın? diye sordum. — Ben mi? dedi ve düşün- miye başladı. — Budala, dedim, ha bunu bile Namaz — kıldığın yormuş? yok, oruç tuttuğun yok, bundan büyük | müddet | | sen da- bilemiyorsun. ! | menileketlerde çalışan bütün Rus casusları - sefaretanelere merbuttur. Sefaretanelerin ha- riçiyez memleket vaziyetinden | istifade eder ve gizliden gizliye çalişırlar. Rusyanın Paris, Berlin, Lon- | dra, Nevyork ve şikago gibi büyük şehirlerde ayrıca propa- ganda merkezleri vardır. Bun- lar çalışır. — Gazete, Mecmua, broşürler neşreder- ler. Bu broşürler Rusya hak- kında istenilen her türlü ma- lümatı verirler. Rusların propaganda - silâh- lanndairbiri de-radyodur; Mos- kova radyo merkezi' dünyanın en kuvvetli telsiz istasyonudur. Ruslar her akşam bu merkez- den muntazaman bütün dünya- ya fikirlerini neşrederler. — TAKVİM di S1 7 -Kâ.sani -931 Arabi 17 “Şaban - 14469 | Vakit-Ezant- alenen € Kasım 60 Güneş 1 Öğle |Ssind| 9. 47) 16063 | İensak günah olur mu? Oğlanın — neşesi geldi: — Sahi, dedi cakladı. Kendi kendime şöyle diyo- rum: “Ah süt kuzusu, vallahi senin, benim elimden çekecek- lerin var... Hele aşkımızın h- direlleri gelsin, ben seni bir keseyim, o senin tatlı etinden bir âlâ dolma yapayım da gör ! Birdenbire ellerini tuttum: — Hişt, — yavrum, | dur 1 Gel biraz daha konu- yerine ve beni ku- şalım, v A mak için “İmuallim ve husüsi ders ancak luks 12. 44| 599 | caklardır. Fakat siz aldırmayınız. Ke- doğru | Kocanızı Seçmeden Bize Sorunuz Kızlarını Okutmıyan Ailelerin Cevaplarımız l Bizde kızların tahsil ihtiyacı yeni anlaşıldı. Düne nisbetle bugün mektebe giden, hatta tahsillerini bitirerek hayata giren kızların adedi memnun olunacak derecede - artmıştır. Bununla beraber hâlâ bazı ailelerin, kızlarını okutmaktan çekindiklerini görüyoruz. İşte Sarıyerde Ümit isminde bir genç kızdan aldığım bir şikâyetneme. Okumak vesaitine malik olduğu halde mektebe gönderilmemesinden — şikâyet ederek diyor ki: *Kederim pek, pek büyük. Kibar ve temiz bir aile kızıyım. — Ailemin bir prensipi var: Kızın tahsile ihtiyaci yok kanaatindedirler. Babam Av- rupada okumuş bir adamdır. Fakat her nedense beni okut- mak istemiyor. Tahsil için o- kadar çok havesim var ki, adeta tahsili yüksek bir mek- tepte okumak için çıldınyo- rum. Babam bu merakımı tat- min için hususi? muallim tutu- yor, hususi surette ders alma- mı temin ediyor. Yaşım on se- kiz, tahsilim iptidai. Biraz da İtalyanca ve Fransızca - biliyo- rum. Fakat bu bence hiçtir. Bu hanımın temas ettiği dert şudur: Zengin ailelere göre kızın tahsili lüks kabilinden birşeydir. Biraz piyano, birkaç kelime Fransızca ve derme çatma malü- mat bir kız için kâfidir. Çalış- okuyanların ihtiyaci başkadır. Nihayet evlenecek bw kızın fazla okumasına ne ihtiyaç vardır, Tahsili pırlanta ve yüzük gibi, inci ve gerdan- hk gibi süs addeden ailelerin bu zihniyeti, şimdiye kadar müreffeh —ailelerin — kızlarmı daima geri bırakmıştır. Halbuki bu zihniyet artık maziye kariş- mıştır. Bugün tahsil bir lüks olmaktan çıkmış, bir ihtiyaç haline girmiştir. Servet, refah inanılmıyacak mesnetlerdir. Kızın hayatta ve ailede is- ile mümkündür. sili geri olan kadın ebe- diyen esir kalmıya mahküm- dur. Çocuğunun — istikbalini kendi servetinden ziyade onun liyetine istinat ettirmek, bir babanın kızına yapabile- ceği en büyük- iyliktir. OÖnun için Ümit hanımın tanımadığımız — babasına — tav- siye ve rica ederiz, kızının tahsilini yarıda bırakmasın, onu okutmiya çalışsın. Hususi tahsili temin edebilir. ihtiyaca cevap veremez. Hakiki * Ankara, Yenişehir, Handan Hanım: aradığınız kacayı - bulacaksımı. Başkaları bulduğunuz erkeği kıskana- — Filmi seyrediyor musun? — Filmi bırak... — Sen sinema artisti mak ister misin Fatoş? — İstemem. — Neden? — Ben yalancıktan sevişme- leri, sergüzeştleri filân sevmem. | Anladın mı? Bak, şu kadın bir adamın göğsüne bıçak sap- | lıyor değil mi? Ben yalandan | değil, sahiden bıçak saplamak isterim. —. Ay sen adam öldürmek ister misin Fatoş? Bayılırım. ol — Doğru söyle! Günahı Çocuklarımıza umumiyet ha: ricinde bir kıyafet bulmak hususunda çok müşkülât ç keriz. Nice biliriz ki için gün ve gecelerini içinde g size öyle bir elbi. çocuğunuzun zarafetine getirmer, hem de bertaraf eder. anneler bunun düşünce halel endişenizi canim Seçlikten 5 n edii silli, adam olmalıdır. hayatınızı t . Beyeneceğiniz erkek orta tah- kazancı yerinde ve İddizmiz bir * Adana, C, T. C. Hanım: Siz teşkilâtçı bir kızsınız. Arkadaşlarınız arasında akı tantnmışsanızdır. Fedakârlıktan, intizamı — seven Alacağınız erkek sizin bi nizi takdir. #den birl oli tamahkâr, hetkâm bir adam sizi bedbahi eder. Siz, rubu da kölbi kadar geniş bir erkekle evlenmeliziniz. Sizin İçla paradan — ziyade — kalp — zenginli ehemmiyeti vardır. » Beyoğlunda, Aynalıçeşmede S. N. Hanım; Siz hotgüm bir kusınız. Kocanızın gize hizmet edecek bir erkek olmaşını istersiniz. Sizin için erkek, verir, almaz. Böyle bir taraflı zihniyetle evlenen hir kizin mas'ut olması pek mümlkün de- mütekabil feda- Üller karşısın- da yöla yatmazım da bi'irsi üvenerek yinuz. nektalarda, anlaşabi- ieceğiniz bilr erkek seçiniz. Hanimleyze | üvey kardeş tene demek olu- —VAallahi billâhi, kendi elim- Üle bir adam öldürmek çok isterim, — Hiç var mı? — Kimseye garezim yok. Ben zaten garezim olan adamı değil, sevdiğim birini öldürmek isterim. — Beni öldür! — Aah, — Beni sevmiyor musan? — Daha dur bakalım, sen kuzusun. Büyü, koyun ol, koç el da ondan sonra seni kuvban edeyim. — Beni seversen öldürmene razıyım. kimseye — garezin | Arkası var )