Sultan Hamit, Kendisini Çıldırtan |: “ Kadınla Nasıl Karşılaştı? Yazan; Ziya Şakir pe Mahfuzdur a İlkdefa olarak hünkârla karşı- — Myet padişahla karşılaşırsa ne , e hareket edeceğini henüz « Öğretmemişlerdi. Fakat, zeki kz, kendini derhal topladı. i göğsünün üstünde ka gözlerini yere in diri ve durdu. Kızın gözleri, Dünür kalbinde siyah. bir simyek gibi parlamış ve sö ; tü, j i Sultan/Hamit, ani bir tesirle Marsıldı, 2aaf duyduğunu hissettirmek iği için, lakayt görüne- ivek sordu: — Burada böyle oturup ta Me düşünüyorsun ? p Sen “dinin yanındasın 2. efendim. — Senin adm ne? — Tuhaf bir isim.. Hünkâr, bir iki saniye dü- Yündü, Sesine, büyük bir şef- kat ye mülâyemet vererek h tekrar kızın omzuna dokundu: o, — Bak. arkadaşların gü- ip oynuyor.. Hadi sen de ik, onların arasına karış. 5, Hayal, sakin ve sessiz bir Mi geri çekilmiş, taflan Mm arasında birden- bire kaybolmuştu. Hünkâr, havuzbaşındaki ka İyeye girerek bir kenara | Şekildi. Havuzun etrafı, sanki n renk ve süs mahşeri ke lit, Bahçeye çıkılmasına in) sadır olan günlerde, Wlazarı şahane) ye sarpılmak Ülimaği fazla olduğu için her Bamanki gibi bugün de saray- * en calibi dikkat renklerle inmiş, en hoşa gidecek tu- bi süslenmişti. Hepsi de sağ şımarık çocuk gibi ko- ye my haykırıp ba- yor bi Dile atmak için Bir haremağası, san- iin ortasına oturmuş, tıpkı Yelospidi harekete getirir tib ayaklarile tepinerek per- vi çeviriyor ve sandal, hı kasında köpüklü bir iz bıra- tak rakit suyun üzerinde | Yavaş geziniyordu. | Birin b bahçenin hakikaten meş'eli bir günü idi, Her ima ça kamu yollarda büyük ve vakarla gezinen idi ikballer, hazinedar te, ki kalfalar bile bugün, aç Saraylıların o aralarına ardı. Kime ihtiyar bir harem Araş, 2 akalamış, o omuzlarına 9 havuzun kenarma ge | yali Suya apre > a, iy | bağirdıkça, etraftakiler de kah» | larla kırıla kınla gülüyor ir bütün bu çılgın Tale, iölece devam ederken kayt kahya yordu. Saraya yeni geldiği için| * Fakat hiçbir şeyde | | dolaştırıyor, — birini oariyor. Fakat aradığını bulamıyordu. Artık, güneş te guruba! başlamıştı. Karşıda; Çamlıca- gÜ- İğun, Sultantepesinin köşklerin- deki camlar parlıyor.. Sema- daki kızıllık, gittikçe artıyor- du. Biraz evvel, bipayan bir gümüş lâvha gibi parıldıyan ( Marmara ) artık kızarmıya başlıyor. Ve sanki engin ufuk- larından, yavaş yavaş bir kan dalgası canlanıyordu. Sultan Hamit, ayağa kalktı. Bahçeye çıkarken oduyduğu neş'e birdenbire dağılmış ve şimdi, esbabını tahlil edeme- Yıldız sarayı temadiyen kızların arasında (diği bir can sıkıntısı başla i a mıştı, Yine elleri arkasında, geldiği yolu takip ediyordu. Büyük akasyanın önünden ge- çerken, yan gözle baktı. Şim-! di orası bomboştu... Sessizce saraya girdi. Koril! dorlar, tenha idi. Nöbetçi sarayhlar, avizeleri oyakmıya, çalışıyorlardı. Dairei hümayuna ! geçilecek kapının önüne ge- lince durdu. Hazinedar ustaya | döndü: — Usta!... Neş'edil kalfayı gör. Söyle Bu gece © kazı görmek istiyorum. Dedi. (Arkası var) İlk Mektep Muallimlerinin Ezeli Dertleri Barem, Fazla Mesai Saati, Maaş Azlığı Hangi. ilk mektep mualli- mine rasgelseniz şu üç dert- ten şikâyet ediyor: “4 — Muallimler bareme dahil oldukları halde, kendi- lerinden yüzde beş kazanç vergisi kesiliyor. Bu doğru 7— gi kanunu mu- allimleri müstefit etmiyor. Ka- nun eskiden aldığımız maaştan daha az para almamıza sebep oluyor. 3 — Bugünkü çalışma müd- detimiz çok fazladır. Her mu- alim haftada 22-26 saat ders okutuyor; bergün nöbet- çilik; cüzdan, talebe mot ve müşahede ( defterlerini, (o haf- talık ve günlük şemaları yaz- mak muallimlere, gece ve gün- düz, nefes alacak bir zaman bırakmıyor. , Okumak, yeni ter- bütün bunlara | Fibekika ik mektep me kaliyor. Gözlerini mü- | alimleri (Oçok © çalışmakta, buna mukabil az maaş almak- tadırlar. Bugün bir muallim hoca olduğu kadar, bir kâtip- tir de, Kırtasiye işleri yap- maktan hiçbir muallim kafasını kaldıramıyor. Bizce muallimlere — için zaman bırakılma- Vapurcular Rekabeti YUNANİSTANDA YOK, BİZDE İSE ŞİDDETLE BERDEVAM Yunanistan hükümeti dahili seferlerde çalışan vapurlara yerli Linit kömürü kullanmak şartile pirim vermeyi kabul etmiş ve aym zamanda vapur- cular arasındaki rekabeti kak dırmıştır. Vapurcularımız ara- sında rekabet ise hâlâ izale edilememiştir. Bumun için yar “BORSA İstanbul 8 Kânemvevvel 1930 — Ka fiatlar — UT İsteriin 1034,— Dolur Amerikan nı, ” o e 164, 13— > Pak see 119,— 20 Drahmi Yunas 5.0 20 Frank İsviçre 1s,— 20 lava o Bulgar 8i,— 1 Florin Felemenk s5, 20 Keron Çekoslovak 11, 1 Şilin Avusturya 81,— 1 Rayhşmark Almanya s0,75 1 Zeloti Lehistan 2 | 9 Ley Romanya 3— — 2 KAM BİYO Londra 1 İsteriin kuruş | 1030— Nüy. © Türk Mirası dolar | 04716 Paris. 1 Türk İran Frank ”»— Milino 1 » , Liret Ymm Brüksel 1 , , Belga 33 Cinevre “1. “Peak 715,25 Soya ! , » Leva 510 YAmett erdek 1 'T, 5 Florin ıv Madrit “1'TÜP Miras “Peta 45) Berlin 1 , , Mark yy62! Warşova 1 |, Zelpti 0 Bükreş 20 Ley kuruş 45 Rusya, 1 Çeyeneç, kurus İmer. > Millet Tiyatrosunda Naşit Bey Temsilleri KUMARBAZ P 4 Perde Sinema, Varyete, Dans; Kanto GRIPPOSAN'IN İ Mötorin - Kolza Bu Gibi Yağlar Yağlardan Ne Kadar Resim Alınacak Motorin ve kolza gibi par- lamıya müsait maddelerden alınacak gümrük ve istihlâk resmi hakkında defterdarlıkla gümrük idaresi arasında çıkan ibtilâf şu suretle halledilmiştir. | (880) ve daha aşağı kezafette | bulunan bu gibi mayiattan kilo başma 14 kuruş gümrük | resmi almacak, dahilde işlene- cek olursa ayrıca istiblâk res- mi alınmyacaktır. 860 den yu- karı kesafette girecek olursa yalnız bir kuruş gümrük resmi ve dahilde mubtelif O ameliye- lerle 860 ve daha aşağı acsa- fete indirilecek olursa aynca | kile başına 8 kuruş istihlâk | vergiği alimacaktır. A Sin&masındâ. | ir. Müsamere “GRIEPPOSAN» Nedir ? Hububat İhr: Bu Sene 1984 Tonu Buldu Bu sene hububat mal müz boldu, hükümet te ş diferlerde hububat nı tarifesini indirmişti. Bunu 1930 senesinin başımdan nisani ayma kadar İstanb ecnebi memleketlere 198 buğday ihraç edilmişti miktar evvelki senelerde edilen buğday miktarını kiz, on misli fazladır. Meslâ: 1925 senesini ton, 1926 da 10 ton, 18 68 ton, 1928 de yok, 19 66 ton buğday ihraç ett nazarı dikkate almırsa neki ihraç miktarının €hi yeti defhâl anlaşılır. SATILIK APARTI Tepebaşında, Bristol yanında (Özcan) apartı satılıktır. Kapıcıya mür: Ne olduğunu bilmeniz, sıhhat ve selâmetiniz için elzemdir. 4 “ GRIPPOSAN , ; Viyanalı Doktor Besaroviç Formülü dairesinde istihzar edil ve burun muhatilerinin iltihabına karşı pek müessir bir burun pomadasıdır. 1918 sen müthiş salğın esnasında pek büyük muvaffakiyetlerle istimal edilmiştir, “GRIPPOSAN, Her nevi nezle,grip ve umumiyetle havadan gelen ve mikreplarının uzvi beşeriyeye yalnız ağızdan değil ekseriya burundan dahil olan hümma, skrarlatin, difteri, çi verem,hümmai dimagi ve sair intani hastalıklara karşı pek basit ve pek müessir bir tedbiri şifa “GRIPPOSAN,, Pomadasınin tarzı tedavideki faideleri; terkibinde, hiçbir tahriş « bırakmıyan ve gayet yumuşatıcı olan PHENOL'un mevcudiyetinden ileri gelirki suretle küçük çocuklar bile tamamen mahzurdan ari olarak bu pomada ile tedavi olunal SURETİ İSTİMALİ: Gayet basit ve gayet kolaydır. Tarifnamelerini okuyunuz. “GRIPPOSAN,, pomadası ( Sayısız ) Şahadatından Doktorların Nobel mükâfatım kazanmış fesör WAGNER JAUREGG yazıyor: Mi Roma Ote - Rinolarigolegibue Klinik Royali. Müdürü, Profesör GHERARDI FERRERİ yazıyor: Kulak ve boğaz hastalıkları Klinik Üniverseri Doktoru Profesör NEU- MANN yazıyor: Viyana'da Hochenegg Kliniği asistanı Doktor, Kaspar, yazıyor: Kulak, burun ve boğaz hastalıkları Klinik Universeri asistam Doktor E. al nl sel > İS GR Acentalar: EHREN olan Pro- raretle tavsiye ederim. hakkında en büyük bazıları: Karlsbad, 29 Teşrinisani 192 Müthiş bir gripe müptelâ idim. Kullandığım “GRİP SAN,pomadasının bana pek böyük fsidesi dokundu. Profesör WAGNER JAURİ Ben, “GRIPPOSAN, ı bilhasen meşaleleri has mikroplarla bulaşık insanlar veya eşya ile temasta & narak kendileri için sirayet tehlikesi bulunan zevat mektepler, müesseseler, mağazalar, postaneler, kışi sinema ve tiyatrolar, konserler, velhasıl umumi iç mahallerine girecek olanlara tavsiye ederim. Bun bu gibi yerlere girmezden evvel her halde burunlu bir miktar “GRIPPOSAN,, pomadası sürmeleri #aid. hali değildir. Profesör: GHERARDI FERİ “GRIPPOSAN, , (Akuten Rhintiden) kliniğinde ke muvaffakiyetle kullanılmış ve bizzat kendim tec etmiş bulunmaklığım basebile son derece müessir memnuniyetbabş bir tedbir olduğunu beyan ederim. pek çok fayda ve tesiri dim tecrübe ettim. Profesör: NEUMNI *CRIPPOSAN, nın henüz başlıyan grip ve nezlel görülmüştür. Bunu bizzat | büyük semereleri görülmüştür. D, E. SCHLAND (Akuten Rhintiden) kliniğinde“GRIPPOSAN pek çok STEIN valde iyi neticeler vermiştir. PDOSAN var o Posta kutusu: Istanbul 296 Dr. P. LUG