6 Süyfa Kurşirmat bizim için çok lâzım olan bir adamdı. Ferga- na isyanını idare eden bu adam, Hindistan bükümetile siyasi müzakereye girip itilâf aktedecek kadar ehemmiyet kazanmıştı. Maksadımız, bu vesikayı ele geçirerek Londra- da neşredilen meşhur (Zinov- yef) in mektubuna karşı koy- mak idi. Yapılan tahkikat neticesinde Kurşirmatın ya- nında böyle bir muahedenin mevcut olmadığımı anladık ve Kurşirmatı Buhara — emirini takibe memur ettik. Bu işte en çok gayreti (Fuzail Mak- sum) gösteriyordu. Çünkü bu adam emiri gör- miye bile tahammül edemiyor- du. Bu sıralarda yani 1925 senesi ortalarına doğru ve hiç beklemediğim bir zamanda iki teklif karşısında kaldım. Bun- lardan birincisi Buhara emiri tarafından geliyordu. Emir, Sovyet hükümetile barışmıya hazır. olduğunu bil- diriyor, fakat kendisine maaş bağlanmasını ve Bühera vilâ- yetlerinden hiç olmazsa biri üzerinde kendisine hâkimiyet verilmesini şart koşuyordu. Emir Efgan hükümetinden — ayda 14,000 rupiye alıyordu. Bundan dolayıdır. ki toprak meselesi bertaraf, yalnız tahsisat meselesi üzerinde — kendisile müzakereye giriştim. İkinci teklifi yapan Fuzail Maksum idi. F. Maksum emiri öldürmeyi, veya diri olarak Sovyet hükümetine teslim et- meyi teklif ediyordu. Bu iki teklifin her ikisini de Moskovaya bildirdim. Moskova hükümeti, verdiği cevapta Bu- hara emirile hiçbir anlaşmıya girişmememi emrediyordu. İkin- ci teklife gelince: Esas itibarile böyle bir şek- lihalle aleyhtar olmamakla be- raber bu hususta Kâbij sefiri Stark ile müşterek hareket etmemi — bildiriyordu. — Sefir Stark ta bu işe aleyhtar değil- di. Yalnız Efganistan ile her- hangi bir hadise çıkarmamak için emir meselesinin hallini münasip bir zamana talik — et- mek fikrinde idi, Bu işleri yaparken Efga- nistanda — asıl iş — olarak bana verilen vazifeyi de göz- den kaçırmıyordum. Bu vazife şu idi: Efgan hükümetinin faaliyetini tarassut etmek, İn- giliz hükümeti ile olan müna- sebetinin esasını tesbit etmek, İngiltereden sonra Efganistan- da mühim bir vaziyet ihraz eden Almanları kontrol et- mek, Bütün — Bunlardan — başka Efganistanın — dabili, iktısadi, siyasi vaziyetlerini tetkik edip muntazam — raporlar — vücuda getirmek te vazifelerimin ba- şında bulunuyordu. Şimali Hint kabilelerile temas etmek te bi- zi düşündüren mühim bir me- sele idi. Bu havalide ciddi bir hareket yapmak lâzım geliyor- du. O vakte kadar şimali Hint kabileleri — hakkında — hiçbir malümatımız yoktu ve bunların gıkaracakları hareketten — çok , şeyler ümit ediyorduk. Bu — vazifeleri görebilmek- liğim için bususi bir vaziyet Buharada Öldürüldükten Sonra Nasıl Tahrikât Yapıldı ? Anlatan: Agabekof: 10 | sahibi olmam Jâzınıdı. Bu va- ziyeti, Kâbil sefiri (Stark) ın KS on Posta'nın Sinemalar Bilmecesi 24 teşrinisani pazartesi akşami MELEK ve ELHAMRL Sinemalarında Nev-York'ta fıanovaılı';d OPERA) sından DENİS KİNG ve “AŞK GEÇİDİ, filminin güzel muganniyesi JEAb NETTE MAC DONALD. tarafından lemfi edilen ve gaheserlerin fevkinde bir GÜY Halledilen Bilmecemiz 12345856T 8 910ti sırada Efgan Millet Meclisi de | (Raca Protap) ile ahbaplık | 6 faaliyet halinde idi. (Efganlılar | tesisine muvaffak olmuştu. bu meclise (Cirg) diyorlar.) | Efganistan hakkında tenevvür | etmek için bu meclisten çok şeyler bekliyordum. Benden evvel bu havalide çalışan mas- lahatgüzar (Valter) idi. İlk iş olarak, elinde ne gibi teşkilât ve vesait bulunduğunu cevap gayet kestirme oldu: — Hiçbir teşkilâtım yok. Filhakika Efgan Sovyet se- faretinde dahili vaziyet hak- kında esaslı hiçbir. malümat mevcut değildi. Şu halde yeni baştan bir esas kurmak lâzım geliyordu. Bu işi yaparken bu işte bana üçüncü enternasyonalin Dört Evleri Bu Sene î ı ı FTT açık ( Arkası var ) Kuduzla C' iddi Miiçadele Ediliyor Şehirde Tedavi Açıldı Kuduzdan Ölenler Beştir | v G | de geçen gün Kuduz tedavisile meşgul bulunan müessese “ Daülkelp ,, Teşkilâtsızlık yüzünden ku- | düzün — memlekette — tahribatı çok büyük oluyordu. bu zarar düşünülerek dirki şimdiye ka- dar İstanbula inhisar ettirilen Daülkelp müessesesi, memle- ketin dört muhtelif yerinde şubeler açmıştır. Bu şubeler Sivas, Konya, İzmir ve Diyar- bekirdedir. Bunlardan Sivas ve İzmir (Hokeyz), Konya ile Diyarbekir de pastör deni- len usüllerle tedavi yapmakta- dır. İstanbül merkezi her iki usulü tatbik ediyor. Bu sene1200 hsta tedavi etmiştir. Bunların hemen cümlesi kurtulmuştur. Yalnız beş kişi kudurmuştur. . - . a ; ElıserınlıV'nusSaEunlarış Dünyada mevcut tualet sabun- larının en birincisidir. Baştaki kepekleri izale eder Kireçli ve acı sularda fevkalâde köpürür, Cildin —taravetini mu hafaza ve vaktinden evvel bu raşmasına müni olan — yeyâs #ihhi sabundur. Bütün cihan — sergilerinde —altır madalya ve diplemalar — kazan mıştır. Fia 20 kuruş olup bü- Evliya zade Nurettin ccza ve Hriyat deposudur. Bunlar, Kasaba şehrinde Recek Ef. isminde birinin oğ- ht olup bütün ailesini, Eski- şehirde kuduran bir adam 12 arkadaşını, İnegölde 2,5 yaşıns da bir çocuk annesi ile baba- sını ısırmışlar, fakat kendileri kuatarılamamış, aileleleri kur- tarılmıştır. Bartında da kuduz bir ayı tarafından kafa tasları ve cene kemikleri kırılarak asırılan iki kişiden biri kurta- rılmış, diğeri ölmüştür. Kudu- ralar çok feci elemler içinde vefat etmişlerdir. (Bu mühim meseleye dair yakında bir tetkik yazısı neş- | redeceğiz. | me konuşulursa bu zat haber alıyor ve Morbof u ha- | 'OJA Soldan Sağa, Yukardna Aşağı 1 — Demir 5, iki tane 4, dört 5 2 — Namaza davet 4, ka- piya takılan 4 3 — Nota 2, fındığın bü- yüğü 5, renk 2 4 — Narin 4, isim yazısı 4 $S—-.. 6 — Bir meyva 4, siklet 4 T—. B — Başsız terzi 4, boyun | örtüsü 4 | 9 — Bir hece 2, isim 5, kırmızı 2 10 — İkram etmek 4, sert 4 H — Sadaka, iane 5,kıya- fet 5 Kadın Hayatını Erkek Kadar Kolay Kazanamaz Mı? | — Fransanın Şaranton - şehrin- zabıta me- omurları tenha bir sokaktan | geçmekte olan oldukça fakir | kıyafetli bir adamı durdurarak | ikametgâh teskeresini sormuş- |lar, adam hiçbir vesika gös- | terememiş, zabıta memurları: — Adresin nedir, demişler, adam bir sokak ismi söylemiş, fakat tahkikat yapılınca adre- sin sahte olduğu görülmüş. Bunun üzerine karakolda mev- kuf bulunan adam ağlamıya başlamış ve demiş ki: — Peki, size hakikati söy- liyeyim. Ben erkek değil, ka- dinim. Haya'ırı daha iyi ka- zanabilmek için erkek kıyafeti ile dolaşmaktayım. Filhakika erkek kıyafetinde gezen şahis 40 yaşında bir kadındır. Adı(Mari Kunz) dur. On senedenberi erkek kıyafe- tinde yaşamakta ve bir garaj- da istihdam edilmektedir. Ga- rajın sahibine hadise anlatıldığı zaman hayret etmiş: —(Garip, demiş, ben ağzın- da piposu ile bu emektarı gördüğüm zaman bir kadın olabileceğini bir dakika bile hatırıma getirmemiştim. 23 Kuruşa Soba borusu Sirkeci Ebüssuut caddesi No. 26| hadı evvelce yapılamardı. Zira olan tamamca renkli SERSERİ KIRAL Büyük ve mühteşam- opera filminin (ilk irmtf münasebetile GALA MÜSAMERELERİ edilebilir b m KI B Bankaların Birlik Teşebbüs! Iş Bankasında Müzake&” relere Devam Ediliy0! Hangi Esas Üzerinde Görüşı'ilı'i?"7 | Şehrimizdeki bankaların bir- | evvel emirde paramızda leşerek müttehit bir cephe | rar yoktu. Bu ittihat vücuda getirecekleri ve faiz | kambiyo miktarını indirecekleri haber | muvaffakiyetten sonrâ veriliyor. Bu hususta tahkikat | zubahis) olmaktadır. icra) ettik. Buğiş henüz kuv- ğ teşkilinden veden file çıkmış değildir ve ,kmuw tedbirler t bu hususta İş bankası İstanbul ıüııhak.tıhdlikyf’ merkezinde içtimalar yapıldı- halkı - soyan _M ğgını ve müzakereler cereyan ' ettiğini öğrendik. Bu müza- =".“'f Sere ";': İI j keratın hedefi, bankaların f | (A görmiye mec | zuli masarifini atmakt, icar, - muhaberat ve müteffrrik mu- amelâtta azami tasarrufu temin etmek ve banka muamelâtını da yeknesak vücuda getirmektir. Bu suretle bankalar arasındaki rekabetin önüne geçileceği gibi gayri meşru muamelât ta ta- mamen bertaraf edilmiş ola- caktır. Bankalar — müşterek bir tarife üzerinde iş yapacak- ları için gerek ithalât, gerek ihracat tüccarları bankalarla olan muamelelerinde şüpheli vaziyetlere düşmezler. Şim- diye kadar bir çok bankalar İstedikleri gibi — gayri meş- ru süretlerde — ihtikârlı mua- meleler yapmakta idi. Diğer cihetten — rekabet — dolayısile kârsız iş yapan bankalar da vardı. Halbuki bankalar bu suretle) tarife ittihadı yapmış olacaklardır. Diğer muame- lâtta her banka tamamen ser- AOA —G hes kalacaktır. | Faiz — meselesine — gelince; | bankalara — yatırılan — paralar için verilen faizin düşeceği hakkında — bugünden — birşey söylenemez. Bankalar kâfi de- recede faiz vermiye mecbur- dur. Düşkün faiz vermek pek | zengin — ve refah — içindeki memleketlere hastır. Banka- | ların faiz miktarım, teşekkül edecek Devlet bankası tanzim | Bununla beraber bugünkü faiz miktarında fazla bir tadi- üt yapılması melhuz - değildir. Bizde böyle bir banka itti-