K ari Gözile Gördüklerimiz Stadyom İşi Bu Meseleyi Nasıl Halletmek Lâzımdır? v_' apılaca| stadyomun — Edl '::ılcîıî.' lo:ııdı“’dıudı İ:: akkında umumi bir temaytl e -—oidviınu muhterem gazetenirde '*Nı—..”— işile meşgul olan İstanbul | Veti bu mesele hakkında eğer at henliz vermemişse İötlen N Okuduktan senra bir lâhzacık Gderek kat'i kararlarını ona Saa t Yermelerini ve muhtaram güzete- Nerin Stadyom şehir için bir mücesesedir. Attede yapılmalıdır? Eğer bir ticaret ŞN0i se, ve yalnız bu mektal düşünülürre bunun yeri K bol olduğu, nüfasun M *A tezlei düşünülebilir: Nasıl ki bu Sl: halz olan taraftarları böyle ._n”r—-ıı- ve bunun Maçkada veya Ka AR herhangi — bir semtinde —&::_ istiyorlar, başka bir semtte yapılırsa biz :SI. takim getiremeyiz. Çünklü halkı . lf bir surette toplıyamayız. | Nazenaleyk — kazasamaya. Bu İlerii ç —ı;.mmın apor hayatı da öner, gider.,, Eı::"'lk hiç te böyle değildir. G Stadyom bir ticaret mülcsseseni " Bu işte bezirgün sihalyeti e *i doğru değildir. Yar ÇU memlekette spor hayatını, ..—l.:dnlnl yükseltecek, memleket 5__ in) mahhatini ve sindeliğini *decek bir milcssesedir. gA Belodiye — Stadyomu / tesiz KI a mavafıkğ mahalli latihap * verirken bir de memleketin 'h. ve Baişı ” rtdan bir de tramvay hati Tuç ç belediyenin, İstanbulun bu Öz N ' akanının mamur olmasına ve K, VU halkının da manca yükselme- buna vesatet etmesini rica | we “diyorlar kk | C /SON! 'POSTA evrede Sulhten B hsn Devletler Nasıl Tepeden Tırnağa Şilâhlanı)_'orlar? Kadar Cemiyeti Akvamda tesliha- tın tahdidi meselesi konuşu- huyor. On senedenberi milletlerin barp bütçelerini indirmek için müzakereler cereyan etti. Ce- miyeti Akvam, bu işle uğraş- mak, tetkikat — yapmak ve Amerika — Murahhamı Mösyö — Gipson kendisine — bildirmek — üzere ihzari bir encümen vücuda getirdi. Bu| encümen iki sene- denberi yaptığı tetkikatın ne- ticesini bu sene cemiyetin heyeti umumiyesine verdi. Bu rapor bütün Ümitleri suya düşürecek bir mahiyeti haizdir. İhzari encümen, Cemi- yeti Akvamın bütün arzusuna rağmen — devletlerin mütema- diyen — silâhlarını arttırmakta olduğu neticesine varmıştır. Silâhlanma meselesinde dev- PEYAMİ SAFA SON POS'I;A'mn Edebi Romanı FATİH -HARBİYE Önen e SÜ Nüeta genç bir Faiz Beyr Büçlük bütün bütün Takibinin vücudun- “'l' olmadığı — halde rile mücadele edi- Macit, karşı kefeye k l:“yük bir — ağırlık i Nlmıvuuıı tehlike- Artık Neriman nereden ge- lip neriye gittiğini anlıyor, çünkü iki zıt iştiyakın remiz- larını görlerile görüyor ve mu- kıyujer yapabiliyordu. Şinasi Nerimanın gözünde, aileyi, ma- halleyi, eskiyi, ediyordu; Macit yeninin, gar- bın ve bunlarla beraber meç- hul ve cazip sergüzeştlerin mümessili ve namzedidi. Bu iki genç, Nerimanın ru- hundaki iki cepheyi bütün vü- zuhile şuura çıkardılar. Neri- man Macidi tanıdıktan sonra kendi kendisini daha iyi tanır şarkı — temsil | Rüştü Bey letlerin mütekabil vaziyetleri şadur: Amerika ve Ja- ponya ile birlikte bahri bir tahdidi — teslihat — muahedesi yapmıştır. Bu muahede mucibince İn- giltere muayyen miktar ve tondan fazla harp gemisi yap- mamayı taahhüt etmiştir. Fa- kat İngiltere tahtelbahirlerden korkar. Onun için bu itilâfa Fransayı da sokmak istedi. Fransa müzakerata iştirak etti, fakat —itilâhi imza — etmedi. Çünkü Fransanın Bahrisefitle de alâkası vardır. Halbuki İtalya bahri kuvvetini tahdide yanaşmıyordu. Bunu neticesinde Fransa ile İtalya arasında bir, bahri kavs vetleri arttırma — müsabakası başladı. Şimdi Amerika bu müsabakanın önüne geçmiye çalışıyor. Fakat iki devlet te lâf anlar arziyette görünmü- yorlar. Kara silâhları noktasından Avrupanın vaziyetine gelince : bu işte en ileri giden Fransa- dır. Fransa umumi harpten sonra dünyanın en kuvvetli devleti olarak kaldı. Bütün kuvvetini askerliğe verdi. Or- dusunu müthiş surette takviye etti, bununlada kalmadı. Rusya- ya karşı bir kal'e vücude ge- tirmek emelile Lehistan, Çe- koslovakya, — Yugoslavya ve Romanyadan mürekkep bir zincir vücuda — getirdi. Bu devletleri techiz etti. Hele Romanya ile Lehistan,, Neriman bütün bunları müp- hem olarak, tarihleri birbirine karıştırarak, takdim ve tehir- ler yaparak düşündü . Bu muharebeye sahne olan kendi ruhunu seyretmek ona büyük bir alâka ve zevk veriyordu. kendi kendine: “Bunun sonu ne olacak? Ne olabilir?,, Di- ye sordu. Mücadeleyi, iki şa- hıs arasında ceryan ediyor- muş gibi sadeleştiriyor, içti- maf sebeplere ve — tesirlere ehemmiyet vermiyor, ancak Şinasile Macitten — hangisinin galip geleceğini merak edi- yordu. Fakat gene kendi kem- dine sordu: “Bu benim elim- de değil mi? Hangisine ister- isem gidemez miyim?, | suale Fransa Mürahhası / Mösyö Dö Masigli Bu itibarla Fransa ve müt- tefikleri sayılabilecek olan kü- gük itilâf devletleri silâhların tahdidine yanaşmıyorlar. On- ların bu hareketi İtalyayı faa- liyete getirdi. İtalya da bir taraftan ordu- | sunu — kuvvetlendirirken diğer Jir taraftan —kücük — itilâfa karşı bir Balkan bloku vücuda getirmiye — çalıştı. Binaenaleyh İtalya ile ortakları da silâhlarını azaltmıya razı olmuyorlar. Cemiyeti Akvamda silâhların derhal terk yeya tahdidini istiyen devletler Rusya, ve kısmen Almanya ile Türkiyedir. İşte Cenevrede tahdidi tes- Hhat etrafında cereyan eden müzakerelerin iç yüzü ve ha- |kiki manzarası budur. Bütün dünyaca şurası — ta- Bu kolay kolay — müsbet cevap — veremiyor, — kendisini tahlil edemediği birçok harici tesirlerin baskısı altında his- tediyordu. Bilhassa — görünün önüne sık gık -babası geliyor ve tesirlerin mihrakını - teşkil | ediyordu. Tam bu sırada, kapı - açıl- rdı ve eşikte Faiz B. göründü: — Ayol! dedi, Şinasiyi e- peydir görmez olduk. Geçen | gece bir uğradı, bir daha gö- | rünmedi. Nerelerde? Hasta filân olmasın? — Hasta değil. Ben onu görüyorum. — Bugün de gör de söyle. Buraya uğrasın. Göreceğim geldi. Bana bir peşrev motası getirecekti. Bir Genç Kızın Haklı Bir Şikâyeti... Sevgilimden Niçin Ayrılmak Nnmuslelâkkiıi Teyzeciğim. Ben — hayatta bütün — erkeklerden eden bir kızdım. Fakat, bir gün bir gençle karşılaştım. Vücu- dumda ani bir ürperme, bir | | şaşkınlık.. Evet, bu genci sev- | miştim. Konuştuk. Zaman iler- | ledikçe ona çılgın bir aşkla merbat — olduğumu — anladım. Fakat... Bazı düşünüşlerim beni bu —gençten uzak kalmak | mecburiyetinde bırakıyor. se- bebi?.. Cemiyeti beşeriye ikimizi ...a-ı savi tutmadığı için, teyzeciğim.. Daima küçük veya büyük müş- terek — kabahatleri mikros- kopla büyülterek daima kadı- nın Üzerine yüklüyorlar... Ka- | dın henüz bâkim olmadığı için | başka kimselerin kendi arzula- rına göre tertip ettikleri ka- nunun, onların | bütün telâkkilerinin Aksini iddia etmek cür'etini gösterenleri bile ahlâksızlıkla, namussuzlukla itham ederler. Makul — olmasa bile ma- demki bütün insanların te- lâkkisi bu merkezdedir. Binaenaleyh iyi olmak ve herşeye hak kazanmak, şayanı nefret olmamak için bu te- lâkkiye boyun eğmek ve aşkı terkedip hissiz yaşamak mı lâzımdır? M.T. Bu genç kız cemiyetin na- mus telâkkisinden şikâyet edi- yor. Bu kızcağıın yerden göğe kadar hakkı vardır. Çünkü cemiyetimizin namus telâkkisi maattecasüf bir taraflıdır. Bu yaşadığımız müddetçe cemiyette onun namus — telâkkisine de uymıya mecburuz. Hanımteyze -— TAKVİM — Gün 30 (1-Teşrinisani-930Kasım 3 Arabi Ruml 19- Cem.elahar-1349 | 29-Teşrinlevvel-1346 Vakit-Ezani-Vasatı | Vakıt-Eran?- Vasatt aa | aa Güneş/ 1 46 | 642 | Akşam/ 12.— 1656 Öğle | 1.3 / 11.s1 | Yata uıılı.ı lcindi | 948 ( 1439 | kmsak |124 | 5. hakkuk etmiştir ki - Cemiyeti Akvam silâhların — tahdidine muvaffak — olamıyacaktır. Bil- Akis bütün devletler umumi harpten evvelkine benzer bir zihniyetle mütemadiyen silâh- — Peki.. söylerim. Faiz beyin bu gelişi, birax evvel kahvaltısını yarıda bıra- karak odasına çekilen kızile konuşmak için bir bahane mi idi? Neriman, babası odadan çıktıktan sonra bu suale ce- vap aradı. Fakat bir taraftan, Şinasiye karşı nasıl hareket edeceğini düşünüyordu. Onu bir daha aramak için Faiz | Beyin bu daveti iyi bir vesile idi; yalmız, buna İâzum var mı? Şinasiyi görmek ve onun | la münasebetinin son günlerde | harap olan taraflarını tamir | etmek istiyor mu? Neriman | kendine bunları sorduğu za- man, arandıkça gizlenen his- | lerinin vuzubunu — kaybediyor ve kendi meyillerini anlıyamı- yordu. | yorum ,, dedi. İstedim ? ID Sivare Etbisesi © nefret | haklı haksız f esiridir. p Çok zarif, şık ve son moda bir suvare elbisesi, lanmakla — meşgüldürler. Bu silâhlanma Avrupayı büyük ve yeni bir harbe doğru götür mektedir. Hatta bugün Avrupa ricali arasında harp kelimesi “Bu dargınlık böyle uzayıp gitse, birbirimizi aramasak ne olur?,, diye düşündü; mahiyeti Seia ee ae hadiselerle dolu gördüğü is- tikbaline sabit gözlerle baka- mıyordu. Macit, Macidin da- veti, balo gibi azçok muayyen yak'aların doğuracağı mukad- deratı tahminden de kaçtı. Fakat, herhalde, Şinasile baş başa kalmk ta istiyordu. Birkaç günlük ayrılığm mu- amma haline koyduğu bazı meseleleri halletmek için Şina- sile konuşmak lâzım geldiğini hissediyordu; kendi kendinde uyanan bu tecessüsü, tam bir şuur içinde keşfetti vet “me- rak ediyorum, Şinasinin —ne halde olduğunu anlamak - isti- ( Arkan var |