B * veren aşkı gençlere birakmalı. SON POSTA “Son Posta ,, nin Tarihi Tefrikası: 33 HAREM DEHLİZLERİNDE BİR KADINLA BİR ERKEĞİN BİRLEŞECEKLERİ ODADA BENİM NE . İŞİM VARDI ?.. DÜŞÜNDÜM ÇIKMAK İSTEDİM, FAKAT... KALDIM| —AnlımıdııııEf.Hı..he-* ni yumruklıyan hangi haki- kattir? — Yetmiş yaşımnda iken genç bir kıza - gönül vermek, hakika- tin yumruğuna yanak uzat- maktır. Çünkü böyle bir aşkın sonu hüsrandır. sevme- li, mütemadiyen sevmeli, ölür- ken bile sevmeli, fakat ıstırap O sırada, deminkinden baha zarif bir hizmetçi, billür kâse içinde mümessek macün ge- tirdi, iptida bana ve sonra mollaya sundu. Nanılsa gözüm kaydı da gördüm. Molla Hz., macunu çanaktan değil sanki hizmetçinin — gözlerinden —alı- yordu. Hekir oğlu, sedi: —İyi görmüşsün, iyi sezmiş- » dedi -molla Haşmetin bu- gülüm- gene “yu kötüdür. Kadılığa gittiği vilâyetlerden de hep bu huyu yüzünden — sihirli — beygire bindirilip kovuluyor. Sonra? Sonra, biraz düşündü: Size acıdım komşul - dedi - çıkmaz sokağa girmişsiniz. Fa- kat evime gelip benden medet dilendiniz. boş dönmenizi istemem. Size üç muska yaza- cağım. Birini boynunuza, birini oda- mza asacaksınız. Üçüncüsünü kızın yattığı odanın eşiğine gö- meceksiniz. Bu muskaların tesi- ri mücerreptir. Ya üç, ya yedi, yahut kırk gün sonra matlup hasıl olur; kız, behemehaal, size taaşşuk eder. Ancak bir şart var: Azami kırk gün beklene- cek ya?.. İşte bu kırk gün içinde kızm yüzünü görmiye- ceksiniz, sesini işitmiyeceksiniz. takdirde — muskaların tesiri zail cur, Bilâ ihtiyar: “Eyvah,, diye bağırmışım. Molla Haşmet, bu feryadım üzerine gözlerini açtı: — Nasıl, babalık? -dedi- yet- mişinden sonra piliç gibi kız- lara sevdalanmak, onlardan da sevda beklemek kolay mı? Allah bile kendi kanununa muhalif olan bu müşkül işi, kırk günden evvel beceremez! Gökten ne yağar da yer ka- bul etmez? Ben de ister iste- mez tahammül edecektim. Da- vulla, zurna ile kırk gün, kırk gece düğün yapıp murada er- mek yerine kırk gün yutkuna yutkuna sabretmek lâzımgeli- yordu. Yüreğim yana yana gözlerim sulana sulana “ Peki!, dedim. Haşmet molla, çekme- ceden diviti aldı, güzel bir kalemtiraşla yeni bir kalem yonttu, üç küçük kâğıt parça- sına -düşüne düşüne- bir şey- ler çiziktirdi. Sonra, el çırparak hizmetçi çağırdı. Bu sefer evvelkilerinden da- ha zarif — ve daha lâtif bir —uşak gelmişti. O me yüs halde şu uşak bolluğu gözümden — kaçmıyordu. Altı ay bir vilâyette kadılık edip altı sene açıkta yaşıyan mol- lanın bu debdebesi tuhafıma gidiyordu. — Gittiği yerlerden yükünü tutup tamı geliyordu, afsunla sikke mi buluyordu? Her halde mutantan yaşıyordu. Molla haşmet, ©o — evde gördüğüm uşakların dördüncü- sü olan alımlı ve çalımlı gen- ce emir verdi: — İğne, iplik, biraz da me- şin getir. Molla Hazretlerinin, yazmış oldukları muskaları bizzat kılı- fa koymak istedikleri anlaşılı- yordu. Ben, zahmet etmemele- rini rica etmeyi tasarlarken beşinci bir uşak içeri girdi: — Efendim! - dedi - Fıt- nat Hanım geliyor. Sokağın başındadır, kande ise kapıya varır. Mollanın bir “ Ya!..,, deyip yerinden fırlaması vardı, kim görse şaşardı. Sanki gelen ka- dın değil de zamanın şeyhül- islâmı idi, yahut hünkâr idi. O kadar telâş ediyordu. Beni de, yazdığı muskaları da unut- muştu. Gülünç bir istical içinde dolaptan cüppe, biniş, kavük ve pabuç çıkarıp gimiye uğ- raşıyordu. Ben de, derdimi unutup hey- betli mollanın çocukça çırpın- tmasına bakıyordum. Bir ta- raftan da Fıtnat hanımın kim olduğunu düşünüyordum. Mob- lanın mahremlerinden ise onun harem dairesine gitmesi icap Vur Abalı ederdi, selâmlıkta yeri yoktu. Namahrem ise koca bir molla, onu nasıl odasına kabul - edi- yordu. Bir acuze dahi olsa böyle bir iş, namünasipti. Maslahatın tuhaf ciheti, be- nim de orada bulunmaklığımdı. Haydi uşaklar, Ef. lerine bu şekilde de hizmet ediyorlar, diyelim. Bir kadınla bir erke- ğin birleşecekleri oda da be- nim ne işim vardı. Hekimoğlu, ea tebessümle şetaretini ledi: geniş bir müjde- — Hikâye tatlılaşıyor.. Haş- metle Fıtnatın birleşmesi: te- maşaya değer. İnşallah savuşup gitmedin ya? — Gitmedim değil, devletli, gidemedim. Çünkü molla Haş- met bırakmadı. Benim ayağa kalktığımı görünce, gülümsedi; “Oturun, Fitnat hanımı görün. O da ehli dildir, bizdendir! Belki size benden daha fazla faydah çıkar,, dedi. Zaten çık- miya da vakit kalmamıştı. Fıtnat hanım dedikleri, ehli dil dedikleri, bana faydası do- kunur dedikleri kadın içeri girmişti. (Arkası var) Zihniyetini Halâ Bırakamadık Lokantacılar Yüklerini Müşteriyeyükletiyorlar Lokantacılar cemiyeti Bo- monti fabrikasından fiyatların indirilemiyeceği ve mutavassıt- ların ortadan kaldırılamıyacağı hakkında kat'i cevap almıştır. Bunun için evvelce ayrılan heyetlerini Ankaraya göndere- ceklerdir. Bu ayni zamanda hususi istihlâk vergisinin kaldırılması hakkında hükümet nezdinde teşebbüsatta — bulunacaklardır. Heyet azasından Hüseyin Bey diyor ki: Hususi istihlâk ver- gisi çok ağırdır, tahammül- fersadır. vergisi lokan- tacı ve birahanecilerden mak- tuan alınıyor. Hükümet — müşteriden istih- lâk vergisi namile bir şey ta- lep etmemizi menetmiştir. Bi- zim verdigimiz maktu vergi ile (istihlâk) kelimesinin zahiri mefhumu —arasında bile bir mübayanet — vardır. Yemeği içmeğe istihlâk eden biz değil müşteridir. Binaenaleyh müş- teriden alınması lâzım gelir, Bütün Türkiyenin istihlâk ver- gisi 800 bin liradır. Biz bu verginin kaldırılmasını istiyo- ruz, Aksi takdirde başka bir suüreti hal teklif edeceğiz. Müskirat inhisar idaresine müracaat ettik. İdarenin 928 ve 929 mamulât defterlerini aldık. — Tetkikat — yapıyoruz. Geçen sene bütün Türkiyede 8,5 milyon kilo müskirat sarfe- dilmiştir. Hükümet — istihlâk vergisinin tahsilinde ısrar ederse bunu müskirat resimlerine cüzi | bir miktar zam etmek snretile tahsilini istiyeceğiz. (8,5) 'milyon kiloluk mnıid rat vasati bir hesaple milyon — şişeye |konur. Behet şişeden 2 kuruş fazla 'suretile bu vergi fazlasile tahsil edilir. Ve şişe içki alan her fert bu az ayi seve seve verir. Ve Pği’çy:lolnmmıı. Son Posta: Öyleya, vur a- balı müşteriye: Aris Takımı Kaptanıle Mülakat ( Baş tarafı 1 nci ııyfıdı] — Sefa geldııııı — Teşekkür ederim. Gör- düğümüz — istikbal kalabalık- tan çok mütehassis olduk. — Yolda sıkıntı çektiniz- mi, yorgunmusunuz? — Hayır — seyahat — rahat geçti denebilir. — Yarınki oyun için ne düşünüyorsunuz? — Tanıdığımız takım nasıl ne bileyim! yarın göreceğiz. — Sizin takım formundamı? — Tam formunda, çok ça- hışmış olarak geldik. — İçinizde — enternasyonal kaç tane var? — Beş tanemiz milli maç- ludı oynadık — isimlerini sa- yayım. Ben, küçük kardeşim, Eko- nomo) (Katrancı) Angelâkis. — Kaç kişi geldiniz? — Biz futbolcular on beş kişi, Patris, Makedonya, Fos, Tahidiromos, Makedonika ga- zetelerinin muhabirleri birde kırk beş kişilik seyirci kafilesi. — Karşılaşağınız. takımları- mız -hakkında biraz malüma- tınız bile yokmu? — Malümatım gazetelerden alınmıştır. Buna göre Fener- bahçe teknik oynıyor, Galata- sarayda atletik ve gayretli.. — Tekrar' sorayım. Yarınki ( bugünkü ) maç ne olacak, küçük bir fikriniz yokmu? — Behemehal bir - fikir lâzımsa, hiç bir sporcu yenil- mek üzere maç yapmaz. Bizde çok hazırız diyoruz, şu halde yenmek için lâzımgelen şeyleri yapacağız. — Fenerbahçeye çıkaraca- ğınız takımı tesbit edermisiniz? — Hay hay sayayım kayde- diniz. Yırnıı ydör: i’l'ıb'yı! yvır belki onları bu gece bazılarile değiştirme lâzimgelir. Fakat lesas itibarile hatları şu suretle tertip ettim: JKatranco () alo Vikolides (1 Kağaınla l aç alinekie Bo;ş Ekonomo Vikelides.K | Artiryadia ngelokde () Tıkım şimdiki halde böyle- Şü oyunculardan mada Kıımlı_ Kocarpulo, Yorgiyades, Anopulos isminde dört ihtiya tımız var. Reisimiz M. Avgelo dur. Onunlada selâmlaştık. Karşı- dı Tegebışı bahçesinde kap- fotografçılardan gıılı bu- resmini çeî:lınıek istedim. Bizim fotografçı daha mesafeyi almadan baktım ki açık göz diğer diğr üçüde etrafımızda — bitivermiş, mes- lektaşları belki atlattık fakat fotografçılardan yakayı kur- taramadık. Kaptanla çok samimi ayrıl- dık. Hayata yakın tam bir sporcu tipi. Ayrılırken ( bon şans ) dedim. ( Sizede ) ile mukabele etti. E.Ş V') Zait işaretli oyuncular Beynelmi- lel olanlardır. Maç Kaçta Başlayacak? 1 - Şimali Yunanistan şam- piyonu Aris takımı bugün sa- at tam 15 te İstanbul şampi- yonu Fenerbahçe Klübümüzle maç yapacaktır. Hakem Beşiktaş klübünden Şerafettin Beydir. 2-Stadyum kapıları saat yarımda açılacaktır. DOĞUM Taksim krepdöşin fabrika- sı sahibi Sadettin beyin bir erkek evlâdı dünyaya gelmiş ve Ali Osman tesmiye edi- miştir. Nevzada uzun ömürler temenni ederiz idano || Pazartesi akşamından itibaren ELHAMRA SİNAMASI Ehn ğüzel sinema yıldızlarından olan ANNY ONDRA'yı JAZZ numaralarım muhtevidir. itibaren LOÇİANO A takdirler Son 3 Şgünüden ceğinden Bu akşam saat 21,30 da yalnız muallim ve talebelere DELİ 4 Perde İSYIMI. IEBIİESI 1 TI ll!lm_m Bedreddin Yazan: J. Sarment Davetler İstanbul — Müddeiumumili- ğinden : 14 lira maaşlı Çatalca icra memurluğu münhal olduğun- dan meslek mektebi İcra şu- besinden mezun olanların ev- rakı müsbitelerile birlikte me- muriyetimize müracaatları. * Berayi tedavi İstanbula geldiği anlaşılan Bolu müddei umumisi Osman beyin hemen Adli tıp işleri umum müdür- lüğüne müracaatı lüzumu. Paris'te Bir İslâm Hastanesi Paris — Paris ve civarında (60) bin İslâm amele çalışır. Şimdiye kadar Paris belediyesi bunlar için büyük bir mektep, bir otel ve bir cami yaptır- mıştı. Bu amelenin bir de İslâm hastanesine ihtiyacı vardı. 929 senesinde böyle bir hastanenin tesisine karar verilmişti. Bu hastane 454 yataklı olacak ve 25 milyon frank sarfedilecek- tir. Bu hastanenin bütün dok- torları” ve müstahdemini Müs- lüman olacak, Türkçe veyahut Arapça konuşacaktır. Adamcağız Ankaraya Gidemedi Beşiktaş'ta Efendi Ankaraya gitmek üz- re Haydarpaşa'da bilet alırken cebinden 40 lirası çalınmıştır. Kemali muvaffaki; VARYETE: Trie Espanyol “BENAMOR,, un yeni programı. oturan — Ak İ Teşrinievvel 25 KIZI DÜN AKŞAM ASRI SİNEMADA LBERTİNİ' nin iyetle temsil ettiği MİLYONLAR YARIŞI Filiminde şayanı bayrel ve meharetkârane kahramalıklar göstererek parlak isstifade — ediniz Melek ve Elhamra SİNEMALARINDA Kemali muvaffakiyetle gösterilmekte olan Maurıce Chvalıer »in şaheseri AŞK RESMİ GEÇİDİ filimi ancak Pazartesi günü son matinesine kadadar irae edile- nfl kalanların son 3 | Aşn RFS GEÇİDİ filimi 1 Teşrinisaniden itibaren İzmir'de H&NE ELHAMRA ve mütcakiben KLÜP sinamalarında gMerıleceldıı DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ ünden — istifade etsinli artisti (olan terilmekte olan TTEH M edecektir:. Bugün ETUAL sinemasil' RİCHARD BARTHELMİ Snll.lccınpdıbu" Filminde şarkı ve 5öz temaşakiranı müteeseir <UNT Bugün birinci — matine #4 Wdare : İstanbul, Naruer” Şeref sokağı 3- -37 Telefon: »- 203 sar Posta kutusu: İstanbul - B Telgraf : İstanbul $0! '& fisalardan mesuliyet # Ankara'da Elyevm — Parla'te (MARİVAUM, sinemasında fevkalâde muvakfak?) Franmzca a Parlak - filiminde takdi? | Muhteşem sözlü filiminde takdim edecektir. Bu film ta* savvuru mümkün en fevkalâde, ve en heyecanlı varyete İhtar ELHAMRA sinaması programlarını bu filmden çen sene olduğu gibi Pazartesi akşamları değiştirecektir MELEK Sineması Pazartesi akşamından itibâ” ren en büyük Fransız GABY MORLAY'I BETTİ compsoN Ğ sTA Kanee ae ABONE FİATI. Ca TÜRKİYE — —— m,/.,. M00 kr. — 1 î';' '= L b e 0 3er VA » » 1 » Gelen evrak geci verlmet |