6 Sayfa SON“POSTA “Son Posta 5 nın-Tarihi Tefrikası: 30 HAREM DEHLİZLERİNDE, GONCE İDİ, O BENİMDİ, Hangi müslüman, bu yetim çiçeği çiğner de geçer? Ben de dayanamadım, mescide gitmek- ! ten vazgeçtim, güzel çocuğun elinden tütup evime getirdim, Hakka hamdolsun, dünyalığım vardır, ogeçimim yerindedir. Böyle sekiz, on çocuğun bakımı bana yıkım olmaz. Hekimoğlu, homurdandı: — Kısa Kes ihtiyar; burası meddah kahvesi değil, Vezir odasıdır! — Biliyorum devletli, bili- yorum. Fakat yürek sazının teline sen dokundun, iniltisine de dinlemelisin. — Anladık ama kısa kesi Hafız Mahmut efendi: “Alâ kaderülimkân!,, dedikten sonra hikâyesine devam etti: — Çocuğu bağrıma bastım, giyindirdim, kuşandırdım, yedir- dim, içirdim, Gün geçtikçe açıldı, konca ile gül oldu; dillen- di, bülbul oldu. Benim için ker- şey, o idi; onun için de yok, yoktu. Kuş sütü istese bulur- dum, serçe beyni |dilese getirir- dim. Zaten sahibini de bulmuş- tum, parasını verip ouyuşmuş- tum, Artık o, benimdi, ben de onundum. İkindi vakti oldu mu, dükkânda oturamazdım, Gül fidan gözümde tütmiye baş- lardı ve hemen eve koşardım. Gönülden gönüle yol var, demezler mi? (Doğrudur. Çünkü o da beni beklerdi, kafes ardından (o babacağızı gözlerdi, Ev halkınm hepsi onu se- verdi. El üstünde tutardı. Yalnız oğlumla arası bozuktu. Galiba oğlum onu kıskanıyordu, Oda oğluma niyzen bakışile ba- kıyordu. İşte bu minval üzere yıllar geçti, mini mini Külfidan, hakikat gül fidanı haline gel- di, serpildi, alımlı ve çalımlı bir kız oldu. Evvelleri ikindiye kadar dükânda oturabiliyor- dum, değil mi? O büyüdükçe yüreğimdeki sevgi de geniş- ledi. Şimdi öğle üstü filân eve geliyordum, işlerimi yü- züstü bırakıp günlerimi onun yanında geçiriyordum. Hekimoğlu, yine ihtar etti: — Sadede gel ihtiyar, vezi- rin vakti dar olur! — Dinle, devletli, dinle. En acıklı yere geliyorum, Mahmut Efendinin sesi de- işmişti, eni kunu titriyordu. ezire o hikâyesini (anlatıyor değil de boş ufuklara zerre zerre ruhi melâlini akıtıyor- muş gibi bazan tavana, bazan pencerelere - dalgın dalgın - : bakarak sözüne devam edi- yordu: — Birgün onunla tatlı tatlı konuşurken içim kaynadı. Ken- disini öpüp koklamak istedim. Başını göğsüme yatırdım, ya- nağını okşadım, saçlarını kok- ladım ve öptüm. Ah devletli vezir, nasıl an- latayım, bilmem? O okşayış, © öpüş benim için ağır bir günah ve acıkh bir intibah oldu: Gülfidanın babası ol madığımı işte o gün anladım. Hekimoğlu, kaşlarını çattı: — Tergeç Efendi! - Dedi - tergeç | Mahmut Ef,, ihtiyar yüreği- GÜL OLDU. DİLLENDİ, BEN DE ONUNDUM... BÜLBÜL OLDU. | Başını Göğsüme Yatırdım ! | ni gençleştiren kutsi ateşi yadetmekle alevler içinde kal- mıştı. Onun gözünde artık ne hünkâr vardı, ne vezir. Hus- ranlı aşkının matemli hatırala- rile yaşıyordu. o Hekimoğlunun sözlerini işitmemişti, yanık ya- nık anlatıyordu: — Evet; Gülfidanın babası olmadığımı anladım ve... Ha- rap oldum. Şimdi gözüme öy ku girmiyordu. İçim içime sığ” mıyordu. Tamamen değişmiş- tim, düşünemiyordum, kendi me malik olamıyordum. Han taştan, topraktan tut ta alci ve hayale gelmiyen en pis şey- leri yemek istiyen gebe kadın- lar vardır ya; haşaminhuzur, onlara benzemiştim. Başıma, yaşıma yakışmıyan şeyler istiyordum. Gerçi ilk gün- ler yüreğime taş bastım, çır- kin dileklerimi içimde hapset tim. Fakat bir gün geldi ki dayanamadım, ak sakalını yerlere sürerek yalvardım, ev- lât gibi büyüttüğüm çocuktan vuslat istedim. Hekimoğlu mırıldandı: — Teserri ( nikâhsız evlen- mek! | emri meşrudur, me ne hacet? — Öyledir devleli ama be- nimki başka bir mana, Gülfi dan, beni baba tanımıştı. Beö de onu evlât yerine koymuş” tum, Şimdi babalığı bir tarafa bırakıp ondan gâm almak is tiyordum. — Peki, kısa kesi — Zavallı Gülfidan fikrimin bozukluğunu (anlar anlamaz elini yüzüne kapadı. “aman ba- bacığım, bu nasıl iş, yoksa sen kızılbaş mısın?,, Beynim de, gö- züm de, yüreğim de dönmüştü. Bu mis gibi kokan ceylân yav; rusunu göğsüme yatırmakta başka birşey düşünmüyordu: Kizın nazına, İstiğnasına, inle- yip sızlamasına bakmadım, sal- dırdım, belinden yakaladım, si- kıştırmıya giriştim. Fakat o, gençti, dinçti. Bir hamlede elimden kurtuldu, odanın bir köşesine çekildi: — Kuldan © utanmıyoı -dedi- Allahtan utan. Bu ya; tığın işin hangi kitapta yeri var? | Arkası var) Mezarlıkların Devri Neden Uzadı? Meğer Bu İş Te Kârlı Bir Ticaret Yolu İmiş! Yeni belediye kanunu mu- cibince mezarlıklar Evkaf tara- fından Ürn devredile- cekti. Bu iş şimdiye kadar çoktan devredilmiş < buluna- caktı. Fakat Evkaf mezarlıklar rın tesbit ve devri esnasında birçok müşkülâta maruz kak mıştır. Mezarlıklara birçok sa- hipler çıkıyor tapu ve tasar- ruf senetleri österiyorlar. Bir çok mezar öneli ve müstecirleri menfaatlerinin ihlâl ve ken- dilerinın mağdur edildiklerinden bahsederek evkafa ve mezar- lıklar müdüriyetine müdüriye- tine müracaat ediyorlardı. Ger- çi belediye Siniadek verilmiş bir narh vardı. Mezarcılar büyük ölülerden 4, küçüklerden 2 lira almak mecal iken bu > riayet va 8-10 lira için arazi iii zira dönümlerle mezarcılara icar ediyorlar, bu adamlar buraya yalnız kendileri ölü gömdür- mek suretile büyük paralar kazanıyorlardı. ve arklar İşe teli mutasarrıf ve sahipler çıkmış- tır. Şimdi Evkaf ve Belediye bunları (o tahkik ve £tesbitle meşguldurlar. Binaenaleyh devri teslim muamelesi gecik- miştir. Mezarlıklar müdüriyeti şehirdeki mezarlıkların harita- larını hazırlamaktadır. Evkaf tarafmdan mezarlıklar Beledi- yeye teslim edildikten sonra mezarlıklar o müdüriyetinde bir heyet teşekkül ederek hazır- lanan (o haritalara o istinadan mevcut (mezarlıklar (tetkik edilecektir. Teşekkür Torunum Nevin'in boğaz ve burnuna bir hazakati fevkalâde ile ameliyat icra eden Etfal has- tanesi kulak, burun ve boğaz mütehaşsım (Ekrem b Bayi ebedi teşekkürat minnettarlığımın £ tebliğine dei feridelerinin tavassutunu a ederim. Unat acentası Mecdeddin OTOMOBİL BELEDİYENİN DEĞİL vol att Şe” omabıla Sağ ie Çi Şe | | Halledilen Bilmecemiz 1234567891011 Zeo aoasuN— Soldan Sağa, YELE Aşağı: -— D. k (4) 3 — Cadde 0 e 4) 3 — Eski silâh (2) zi 4— Mim vasıtası an ri zd erkek 0) 8 — Balık ii — e emir sigası (2) kır- — Gesi (4) pi 4 :5 Kaka'i za (5) yi mil- t Na — Yunanistanda bir mem- leket 0 geyim sıfatı NE Tertip eden: Ersin, Hakkı F ethi Beyin Teşekkürü HaksızYereZarar|) <<“ Görenlerin Elemi Elemimizdir... Fethi Bey, Serbest fırka ocak- larına aşağıdaki teşekkürnameyi şölenini Belediye intihabatı arife- sinde teşekkül eden ve sureti teşekkülü büyük Gazinin in- tişar eden cevabi mektubile herkesin malümu bulunan Ser- best o Cümhuriyet ( fırkasının intihap mücadelesinde halkın memleket ve vatan düşünce- sile gösterdiği alâka Cümhu- riyet mefküresine karşı per- verde ettiği omerbutiyet ve muhabbetin nekadar ek ve ne derece esaslı ol. ispat etmiştir. Bilhassa kadınlığının ve Türk ençlği nin bu münasebetle (tecelli eden birliği memleketimizde Cümbhuriyetin kökleştiğini gös- termiştir. Şimdiye kadar intihap hak- kına lâkayt görünen köylünün ve esnaf teşekküllerinin milli ve vatani bir gaye uğrunda didinecek kadar celâdet gös- termesi de cümhuriyetin feyiz- lerinden her sınıf halkın tamamen istifade etmek istediğini meydana çıkarmıştır. Milletin en münev- ver tabakasını teşkil eden doktorların avukatların ve tüc- carın yüzde sekseni her yerde balkın şuurlu rehberi olmuştur. Bu vaziyet karşısında ocak- larımızın yüksek şahsiyetleri tarafından halkın tenvir ve ir- şadı ve taraf taraf papılan kanunsuzluklar ve haksızlıklar müvacehesinde gene kanunlar- dan kuvvet alarak sükütu el- den “bırakmamak ve reyleri kullanmak hususunda gösterdik- leri azim ve sebatın milli ve medeni tarihimizde çok büyük akisler ve semereler bıraktığını müsbet ve şükran hislerimizle yadederiz. l ! ELEK VE ELHAMRA sinemalarınd AURİCE CHEVALJER sin şaheseri ŞK RESMİ GEÇİDİ Gördüğü fevkalâde rağbet ve vaki olan talep ve arzuyu umumi üzerine her iki sinemada birkaç gün daha iraesine devam olunacaktır filminde konuşacak şarkı GABY DARÜLBEDAYİ im yi Bu akşam saat 21,30 da yalnız muallim ve talebelere ( DELİ yi nl 4 Perde UN Yazan: akleden: | Sarment Bedreidin ssl rabikana “bilkerde eridilk 25 Teşrinlevvel Cumarlesi günü matine e. ve suvare 21,30 da. 26 Teyeinlereel Bar Pnamatesi günü akşamı umuma temrilât vardır. Parlak nikelden mum şeklinde AVİZE Umumiyetle yazıhanelere ve küçü salonlara mahsustur SATİE' de VERESİYE SATILIN / Metro Han; Tünel meydanı, Beyoğlu- Elektrik Evi; Be; İstanbul- Caferağa, Muvakkithane caddesi No. 83, Kadı Şirketi Hayriye iskelesi: No, 10 Darülfünunda Gizli İçtima Hadi- sesinin Aslı Darülf minliği vekâletin- | arülfunun eminliği vekâi İ müderris. ve innallim tarafı den tebliğ olunmuştur: yi ünün ga intihabı bafi İntihabat yeğen hilli: yere müteessir ve mutazamır | olan arkadaşlarımıza derin istt- raplarımızı söylemeyi ve ocak- ları teşkil eden arkadaşları- mızı ve onlarla teşriki mesai eden vatandaşlarımızı bütün samimiyetimizle tebrik eyleraeyi vicdan ve vatan borcu biliriz. İşbu teşekkürmamemizin bü- tün ocaklarınıza tebliğ buyurul- masını hürmetlerimize terdifen rica eyleriz efendim.,, Serbest fırka lideri Fethi TEMSİLLERİ j Sinema yıldızlarının en genci Ve en güzeli ANNY ONDRA fevkalâde eğlenceli ve varyeteli JAZZ KAZLARI söyliyecek temaşageranı sonderece eğlendirecektir. BERNSTENN'in siiri müessir bir Eli temsil pr MORLAY Pek yakında MÜTTEHEM-KALKINIZ Büyük Fransızca sözlü filminde görünecektir. Teşrinievvel 22 ve dans ederek JMAJİK SİNEMASINDA HACI MURAT Zafer, şeref ve muvaffakiyet sineması olacaktır. GLORİA Yalmz büyük ve şahaser mfatına lâyık filimler gösterecektir. GLORİA Müşterilerine hurur ve istirahati mutlaka “eni edecektir. MODA a Üsküdar. < nda Fen fakültesi müderrisi den Hüsnü Hamit Beyin © terkederken arkasından “YU diye bağırıldığı bazı gazetel€” okunmuştur. İçtimaa Riyaset etmiş sıfatile beyan ederim ki bi, kat'iyen bu yolda bir söz # dilmemiştir. Hadise yanda rettir: Edebiyat fakültesi seli rislerinden bir kısmı “e terkederken kendisinin d€ fikirde bulunduğunu ve rey€ tirak eimiyerek salondan Çi zil gınt tehevvür ve şiddetle sayi Hüsnü Hemit mumaileyh bazı müderrisler “uğurlar iz demişler ve bazıları da bu “gr vüre gülmekle mukabele ye lerdir. Bunun üzerine Hüsnü pul” bey geri dönerek içtimada eği nanlara karşı gene teh“ a bazı sözler sarfetmiştir. Hakikati hal bundan iv efendim. gi Darülfünun emin v€ fen fakültesi Mustafa HI e “EU »pöwü