— S Suyfa ASONu4 “ Son Posta ,, nın , Tarihi Tefrikası; 24 HAREM DEHRLİZLERİNDE . DERTİTİYİM LÂLA, DERTLİYİM.. DİYE İNLİYEN EFENDİSİNİ SADRAZAM TESKİNE ÇALIŞTI: MÜBAREK YÜREĞİN ŞEN OLSUN! Onlar, iki “adımda bir dü- şerek ve müteakiben yine koş- mıya deli bir 1stı- rap içinde meçhul birşey ko- valıyan efendilerini, hayretle- rini saklıya sakhya, — selâmlar- ken Hünkâr, sağa ve sola soruyordu: — Gördünüzmü, Gülnihali gördünüz mü?... Ak ve siyah ağalar, cüce- ler, Ef. lerinin kumral halayığı aradığını anlıyorlar, lâkin müs- bet bir cevap veremiyorlardı. Ayni zamanda hepsi, için için, | endişeleniyorlardı. — Balıklara | Atın serpen, kayığa atla bin- mek istiyen birinci Mustafa- dan; sakalına inci dizdiren, saçına güller dıktıreı. kadın elbisesi giyip çıplak kızlarla bahçelerde dolaşan İbrahimden sonra yeni bir delinin daha tahta çıkması onları ürkütü- yordu. Çünkü deli bir Padişah, insafsız bir cellât demekti ve bu cellâdın şuursuz satırının kendi boyunlarına inmesi her ân için muhtemeldi. Üçüncü Osman, bütün sa- rayı altüst etti. Gözden ge- girmediği oda, — yoklamadığı dolap, karıştırmadığı — sandık veya sarnıç, içine girip çık- madığı delik kalmadı. Harem dairesinde aradığımı — bulama- yınca gene dışarı fırladı. Mut- fakları, ahırları, koğuşları ve hülâsa her yeri dolaştı, fakat kumral kızın ne kendini, ne izini bulabildi. Bu umulmaz husran karşı- sında hüngür hüngür ağlıyordu. Henüz zevkini süremediği sal- tanat elinden alınmış, gene kafese kapatılmış gibi müteces- sirdi. Dolaplara başımı sok- maktan, izbe yerlere girip çıkınaktan kıyafeti perişanlan- mıştı. Elmaslı sorguçlar - birer tarafa çarpılmıştı, süslü kaba- nicesine yer yer örümcek ağ- ları bulaşmıştı. O; bütün bu intizamsızlıklardan, — kirlerden ve — lekelerden bihaber; kay- bolan yar (için, sevgili Güli- hal için göz yaşı döküyordu. Hareme — girmekten — artık iğreniyor gibi idi. Kumral sev- gili olmadıktan sonra o muh- teşem daireyi zındandan fark» sız görüyordü. Melül ve meyus Arz odasına girmiş, hıçkırıklar içinde bu elemli sirrin haki- katini tahlile girişmişti. Gülnihalin gözden — nihan oluverişi, beni Adem zümresin- den olmadığını ispat ediyordu. Fakat onun periliği, Üçüncü Osman için ayrıca bir cazibe teşkil etmekten geri kalmıyor> du. Fevkalbeşer veya haricez- beşer bir kızı sevmek ve o kız tarafından — sevilmek — bilhas- sa hoşana — gidiyordu. Ne çare ki bu — kız. bir hayal olup kalmıştı. Hünkâr Arz odasının ağır yaldızları arasında uzun uzun düşündükten sonra Sadrazamdan bu derde deva aramayı müna- sip gördü. Sadrazamların en şerefli unvanları “Lâla,, hıktı. Kendilerine “ Vekili mutlak , dahi denilen o devletliler Hün- kârların lâlası olmakla iftihar ederlerdi. Lâlaların vazifesi ise her müşküle çare balmaktan aşka birşey olamazdı. » müteakip emretti, sadrazam Mus- tafa paşayı huzuruna getirtti. | O da böyle bir davete esasen muntazırdı. Cülüs münasebe- tile askere verilecek bahşişler, devlet ricali arasında yapıla- cak tebeddüller, padişabın tasvyi- bine ihtiyaç gösteren daha bir sürü işler için hurura çağı- rılmayı bekliyordu. geldi, alelüsul yer öptükten sonra Hünkârın söz açmasına intizaren bir köşeye çekildi. Maamafih —ani bir hayret geçirmekten de nefsini men- edemedi. Çünkü| tacdar hazretlerinin gözü yaşlı idi, kıyafeti “ecelâ- cayip,, ti. Hayli senelerdenberi kubbe altında hizmet eden birkaç hükümdarı yakından görmüş olan ihtiyar vezir; böy- le sorguçları çarpık, üstü başı tozlu ve gözü yaşlı bir hünkâr ile -bütün hayatında- karşılaş- mamıştı. O, çehresine yayılan hayreti silmiye çalışırken üçüncü Os- man inledi: — Dertliyim lâla, dertliyim! Dervişin fikri ne ise zikri de odur, derler. Sadrazam da | hünkârın, verilecek bahşiş yü- zünden — dertlendiğine — zahip oldu ve hemen efendisini tes- kin etmek istedi: — Düşmanın dertlensin Sul- tanım. Harzinede elhamdülillâh vüsat var. (2894) divani kese emrine müheyya durur, diler- sen şimdi askere dağıtırız. Üçüncü Osman, yaşlı göz- ı — Dertliyim Lâla, Dertli Iı A | | lerini vezirin yüzüne dikerek yine inledi: — Ne bahşiş düşündüğüm , var, ne ihsan. Benim derdim | başka, ( Arkası var | İnanırsanız Yapılacak Bu sene bir şehir opereti yapılmasına karar verilmiştir. Operet, Almanlar —tarafından yapılacak şehir — ti h'vnlnd’ | temsiller v::eukh" j | Öperet teşkiline şehir or- kestrası — yapıldıktan — sonra başlanacaktır. ü Konservatuvar'da Kaç Talebe Var? niden 40 talebe alınmıştır. Tajf lebe mevçudu 200 ü geçmiş- tir. Bu sene Konoservatuvara diğer senelere nazarn daha fazla rağbet vardır. Büyük Bir Şehir Orkestrası Darülâceze bandosundan is- | tifade edilerek bu sene (60) | kişilik büyük bir şehir- orkes- | da hanımlar da bulunacaktır. Konserler Başlıyacak | kstanbul konservatuvarı 25 - 30 gün sonra umumi — konser- lerine — başlıyacaktır. Talebe şimdiden hazırlanmıya - başla- raştır. heye böldiyocd B ;Şehır Opereti De eden evrakı aldı, arz odasına İstanbul Konservatuarına ye- trası yapılacaktır. Bu orkesira- POSLA Sorr Posta'nıni Bilmecesi Halledilen Bilmecemiz l23455789l0” , Yukardı CP Si ka çı'ı', ee döğe - S—İP'* llb' (8) işte (3) 4 — İşe yeni başlıyan (5) $ — Erkek ismi ( 6 — Ecnebi ismi 7 — Amirin emrettiği 8 — Meşhur bir prenses (5) 9 — Bir nehir (3) kındııı €) İ?—Eığudad- agg Merkez acentesi:Galata lıl'- gü — başında Şube acentesi sirked'deMM— dar nln hal itında TeLİıLW 0 İskendenye sür'at postası İR ) vaj 17 Teşrini- ev(—ııî.IM Cu)mı 'Tâudı Galata rıhtımından kalkarak cumar- tesi sabahı İzmir'e varır ve İzmir'den saat 12de kalkarak ( pazartesi saat 10 da İskend riye'ye varacak ve çarşamba lskcmlcnye den — kalkarak İzmir'e uğrıyarak — İstanbul'a 12 de geleceklir. İSKENDERİYEDEN ak- tarma PORTSAİT için de eşya kal kabül olunur. N Trubıon İkinci poslası * (Karadeniz) vapurul16Teş- rinievvel akşamı Galata rıhtımından kalkarak ebolu, Samsun, — Ünye, Fatsa, Ordu, Gireson, Trab- zon, Rize, —Hopa'ya gi- decek ve dönüşte parar is- kelesile Rize, , Trab- zon, Polathane Gireson, Or- du, Fatsa, Samsun, İnebolu- ya uğrıyarak gelecektir. Kadıköy İskelesi Üzerindeki Dans Salonu Beş kişiden mürekkep cazbant takımına ilâveten cuma günü 14 ten itibaren her gün meşhur udi İhsan Beyin riyasetinde muganniye Leman Hanımın iştirakile saz heyeti getirilmiştir. Leman Hanımın mubhrik sesi ile fan- tezi şarkılarını dinlemek arzu W eden zevatin teşrifleri tav- siye olunur. Müdüriyet Teşrinievdepi6 | | Bu akşam ELHARIRA ve MELEK Sinemalarında Gala müsameresi olarak Mavrice Chevali A ve JANNETTE MAC DONALD - | j tarafından İüveten FOX JURNAL SESLİ 4 i hagilix R. 101 balonunun Hindistana gidi ; 'yolda (Beauvala) de düşüp yandığı .ııll' İHTAR : Müzamerelere MELEK'te saat vi* B ve ELHAMRA'da #aat 9445 de b İ Fiatlarda zammiyat yoktur. F (KLÜP) ve İzmir'de (MİLLİ, F ELHAMRA ) sinemalarında. gösterilecektir. p BuOPERASsi Na Sinemasında | (ZWEİ HERZEN IM 3/4 TAKT) Almaya, Avusturya, Macaristan ve Romanya'da haftalarc? gösterildiği sinemalarda binlerce halkın takdir, alkışlarını kaza! © Viyana'da Şubertin “ikk VALSİ, 1930 da Robert Stölr'ün uıır İ *İKİ KALP BİRLEŞİNCE,, valsini şimdiye kadar görülmemiş bİ” tarzda dinletecek olan ve fevkalâde zengin tabloları musavv” İf | Mümessileri: WALTER JANSSEN-GRETL THEİMER İlâveten: sesli canlı resimler ç kadar görülen Himlenıı en büyüğüdür. HACI ıım-ı—J açılması Vestern — elektrik — tesizatından “dolayı (Aşk Resmi Geçıdl | cektir. Bu müsteşsa film pek yakında Ankarl * . . İkı Kalp Birleşince ve Alman san'ati edebiyesini yükselten yegâne şaheser 1618 |8 hakikt Viyane opereti Bütün İstanbul bu filmi bekliyor. Çünkü bu film şiz Üüğünleka yafür günü okşam ünat 9,10 & tekir edilmiştir. DARÜLBEDAYİ TEMSİİ ALKAZAR Sinemasi | KTANBUL B Gayet açık ve gençliğe men ve şimdiye kadar B: Z:ş)ı:ı 5000 Kişi — | --2'> 5 Ti tarafından — temaşa edilen 3 Perdelik Piyes ı yi Illllll Bir Fahişenin HATIRATI Şaynı hayret “filminin ka- zandığı — fevkalâde muvaf- fakiyete binaen gişelerinde ezilen ahalinin rahatla gö- rebilmesi için: Bir Hafta Daha İraesine devam olunacaktır. dl.Eskı Ğaphy_e"(ıî'ıırkt apılan jl “kasm ım.mıı:;"y H.ınd inşaatı da 09 kıdıı- bılınleceldm FATİH- IIMRB Peyami Safan' Son Romanı Birkaç Gün: bi sokırposms““'" : manın LON ŞANEY'in Vefatına sebep olan hııtn- lığa — tutulduğu — en sesli ve muzikalı YILDIRIM Filmi pek yakında Opera'da