30 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

30 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz MALATYADA BELEDİYE YOK MU? Malatya — Burada bir kasap pazamı var, Belediye mecburen biitün kasapları barada tutuyor ve başka yere gitmelerini tenediyor. Buranın etrafhı bir çok arsa ve pazarlarla doludur. Pislik haddi aza- misini bulmuştur. Fakat bunu görüp te Bes çıkaran yoktur. Bunlar yetm'yormuş Kibi belediye meydanının bir kasmı da göplerle doludur. Pazarın bütün çöpleri burada toplanıyor, sonra sevkediliyor. Bunu alâkadarların görmesini istemek hakkımızdır. USULSÜZ BİR İANE Mİ?.. Karilerimizden birisi bize bir mektup Yazıyorı Tütlün beyiye teskeresi alırken bayi- Terden (1) liradan (4) Miraya kadar lane Hamile bir para alımıyor ve bunda rızaya Bakılımıyor. Alâkadarların nazarı dikka- tini celbederlz. TÜTÜN İNHİSARININ NAZARI DİKKATİNE Tütün inhisarının Açık kapı dikim- hane amabarı imalâthanesinde çalışan Mahmut Salm usta, on nüfus ailesile Birlikte pek fena bir vaziyette bulundu- Üundan bahsederek İnhisar idaresinin hazarı dikkatini celbetmemizi istemek- fedir. Bu zat kendi ailesinden başka Eskişehir tayyare hazırlama bölüğündeki Oğlunun allesine de bakmaktadır. Ev Velce yevmiyesi (200) kuruş iken (225) e Sikanlaış, büsall hizmeti görülmüş, Sonra (160) kuruşa indirllmiştir. Ayrıca İkramiyeden de istifade ettirilmemiştir. Kendisi, bunun bir unutkalık eseri ol- duğu kanaatindedir. ve vaziyetine acın- Masını istemektedir. CEVAPLARIMIZ Adana'da Yusuf İzzet Beye — Felsefi Ve İçtimai yazılar için imt bir mecmua İntihap etmek daha münasip olur kanas- tündeyla. Yazımızı dercedemediğimizden dolayı bize gücbenmeyiniz. * Döriyolda * Veysi oğullarından Hü- Seyin oğlu Ahmet ailesi Emine Hanıma — Mektup ve resminizi aldık. Zamanı ge- Tünce işinizi takip edeceğiz. ALPULLUDA BİR HAKSIZLIK Alpullu — Bendeniz Alpullu'da ga- Aete bayilyim. Sabah, akşam paydos- la, fabrika umumi kapısının on Adim dişinda dürür, ticaretimi yaparım. Geçen sabah ayni süretle- vazifemi ya Parken fabrika fen memuru Macar (Sezmiş ) efendi tarafından- kovuldam ** gözete salmaktan menedildim. Bu _*"*-dın nühan ailemin nafakazına 'ebe vuruldu. Bu hareket doğru mudur? Bayi: Mahmut Kasım BU NE BİÇİM İNTİHAP? Konya Belediye intihabatına başlan- eh Üzeredir. Bir çok dalre amirleri Töylerini Halk fırkasına — vermeleri için “Niyetindeki memurları zorlamaktadırlar. Konya'da : H.M. POLİS YOKTU 29.24 tarihinde sazt 72 raddelerinde “'—'l Postahanesi önünde bir kadın, kek — darbeleri — altında feryat ahali tarafından kurtarıldı. S çek - gürültüye rağmen bir Ş € memuni va a mahalline gelmedi *Abİf mücrüm bundan istifade ederek Murtukdu, Acaba böyle bir vek'a kar- *SON POSTA,, NIN Tefril A Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti mmumumn İçin Daimi Dehşet Siyaseti Ta- kibinden Başka Hindistanda Son Vaziyet Ve Yeni Mücadeleler ... Hindistanda, başta Gandi olmak üzere Hindistanın — serbestisi için İngiliz idaresine karşı açılan mü- cadele hareketi devam ediyor. İngilizler bu hareketi söndür- mek için Hintlilere bir çok va- itlerde bulundular. Gandinin iştirak edebileceği bir konferans toplamıya - çalıştılar. Fakat yapılmak istenen ma- nevrayı sezen Hintliler bu dave- te ret cevabı verdiler. Şimdi vaziyet karışık, İçinden çıkılmaz bir haldedir. » Bereket versin İngiliz tayyare alaylarına ki daimi bir dehşet ikaile vaziyeti şöyle böyle muha- faza edebiliyorlar. Hindin hududunu / tehdit eden Söpdleni bebilelerine massup bi relşı, —» Çare Bulamadılar İngilizler, Mühim Bir Hareket Karşısında.. Dahili " Hindistanda işler bu şekli almakta devam ededursun 4 hudut üzerinde bulunan çapulcu " kabileler arasında isyan hare- ketleri baş göstermiştir. Hududun ebür kısmındaki dağlık arazinin ahalisi çeteler halinde, — Şimali Hint şehir ve kasabalarına müte- madiyen akınlar yapıyorlar. Bu yüzden Hint ve İngiliz bükümeti, hudut civarında elli bin kişilik bir ordu - toplamıya mecbur olmuştur. En tehlikeli yol meşhur (Hay- ber geçidi - olduğu için İngilizler bu yolu kapamak maksadile deh- şetli gayret sarfediyorlar. Kıskançlık Sevginin Miyarı Mıdır? Kıskanmadan Sevmek Mümkün Değil Midir? Sevginin Miyarı Bizde çok eskidenberi söy- | lenen ve inanılan birşey vardır: * seven kıskanır ,, buna o ka- dar inanırız ki -kıskanmıyanla- rın sevgisinden şüphe ederiz. Kıskançlık herşeyden evvel bir içtimal — terbiye — meselesidir. Kıskançlığın geçirdiği safhalari nazarı itibara alırsak bunu gö- rebiliriz. Yirmi ve yahut yir- mi beş sene evvel sokakta ka- rısının yüzünü açık görüp kıs- kanmıyan erkekler pek - azdı, belki de hiç yoktu. Yine bu ka- dar zaman evvel bir kadın kocasının başka bir kadının Bakalım bu gayretlerin neticesi | elini tatmasına tahammül ede- meye varacaktır? AA < e D” Peşaver şehrine hücum eden Efgan kabileleri bir müsademe mevkiinde... Şoförler tek taksi meselesi hakkında —konuşmak — üzere umumi bir içtima akdine ka- rar vermişler ve Ticaret Mü- dürüne müracaat ederek mü- saade istemişlerdir. Japonyada Türk Malları — Sergisi Gelecek sene marttan itiba- ren Tokyoda Japon ve Türk muhadenet cemiyeti tarafından bir Türk mamulât ve mensu- cat sergisi açılacaktır. Bu sergiye bütün Türk müessesatı davet edilecektir. Serginin bil- umum masrafı Tokyo - ticaret sanayi odası tarafından temin : Nq_!l :ouılılıARRİll İMDAT GELİYOR ıl!u,.' kımılda Yordu, Birkaç dakika geçti. Gölge- ',î:*en biri. hafifğe kımıldadı. te â & duran öteki gölge neh- aha ziyade eğiliyordu. Raul tüfeğini kaldırdı. .ıefi“ yalvarıyordu; — Rica ederim, rica ederim. yetmiş metre ötede hiç mıyan gölgeler görünü- — E.. ne yapayım? — Üstlerine gidin ve yaka- layın. — Mümkün değil. Raul nişan aldı. İki kadının da yürekleri 'ta- kallüs etti. Adadaki daha ziyade eğildi ve — kayboldu. Bu, hareket işareti midi? Öldürüldü Muş, 26 (Hususi) — Fer- zende ismindeki şaki reisi, her sene olduğu gibi çapulculuk yapmak için bu sene de hu- | dudu geçerken öldürülmüşlür. | Bir Japon Ticaret Heyeti bilâmum Jabon sergileri vw- mum müdürü Mösyö Yamada ile Tokyo ticaret ve sanayi odası reisi -Mösyö Ozaka'nın ,dahil bulunduğu bir ticaret heyeti bu hafta İstanbula ge- lecektir. Bu heyet bilhassa tütün, av derisi, üzüm ve incir hakkında tetkikatta buluna- tildi. Raul ateş etmişti. Uzakta |iki gölge de inliyerek otun ; Üzerine yuvarlandılar. Raul, Bertranda ve Kateri- rine; — Buradan bir yere sakın ayrılmayınız, dedi. Kadınların da beraber gel- mek istediklerini görünce: — Hayır, hayır, olamaz, de- di. Bu melünların nasıl muka- bele edecekleri malüm değil. Siz burada onları tedavi için icap eden şeyleri hazırlayın. Evvelâ yaraları ağır değil. Ben küçük kurşunlarla yaraladım. Tek Taksi Meselesi | Bir Şaki Reisi Yeni Hıfzıssıhha Kanunu Yeni hıfzıssıhha kanunu (6) Teşrinisaniden itibaren tatbik edileceğinden hazırlıklara baş- | Suallerinizden biri: Kalecik İntihabatı Kalecik, (Hususi) — Halk fırkası, — belediye namzetliği için seçtiği isimleri bırakarak evvelce fırkadan çekilen sabık mutemet Abdullah Bey ve arkadaşlarını namzet gösterdi. Bunun sebebi, intihabı kaybet- mez, kıskanırdı. Halbuki bugün dans etmesi gayet tabil gö- rülüyor. Kıskançlığın bir içtimai ter- biye meselesi olduğunu anla- mak için bu kadar geri git- miye de lüzum yok.. İçtimai terbiyeleri muhtelif olan semt- ler arasında yapacağınız. mu- kayese bunu kendi kendine meydana çıkarır. Medeni memleketlerde ka- dınla erkek arasında kıskanç- hk vak'alarına pekaz tesa- düf edilir. Bundan onların birbirlerini sevmediklerine hük- metmek kadar manasız birşey yoktur. Kıskanmamak demek medenice hareket demektir. Eğer kendinizi buna alıştıra- bilirseniz, kıskandığınız şeyleri biraz daha geniş olarak düşü- nürseniz kıskançlığın yarattığı birçok sıkıntı ve üzüntülerden kurtulmuş olursunuz. Fakat bu demek — büsbütün de — geniş olursunuz, demek değildir. A- radaki farkı unutmıyalım. Hanımteyze İstanbulda M. Nuri Beye: inin cevabını yukarıda bulabilirsiniz, diğerle- rine de başka bir gün cevap vereceğim. H.T. Bir Kuduz Köpeğin Yaptıkları Afyon, 25 (Hususi ) — Bir köpek bir saldırışta altı kişiyi ısarmıştır. — İsırılanlar — tedavi mek. tehlı.kadllll baş göster- için İstanbula gönderilmiştir. mesidir. Hisar Belediye Şubesi Beykoza nakledilecek olan | tacirlerden Tarsusta Bir Cinayet Tarsus, 26 (Hususi) —Maruf Hafız — İbrahim Hisar belediye şubesinin nakli | Efendi bir serseri tarafından e Ankara'da: Lokantacı Sabri | edilmiştir. caktır. intihabattan sonraya kalmıştır. | öldürülmüştür. N | Üst üste iki silâh sesi işi- Bqu._ sofada ip ve — deri | mahirane manevralar çeviri- parçaları — var, getir buraya. Raul, bizzat, sediye vazifesini yordun ki, şüphelerim hep başka taraflara doğru dağılı- görecek bir koltuk yakaladı | yordu ve ancak bu sabah ve Beşuya emir verdi: — Tabancanı eline al. Nehre doğru gittiler. Raul, en yakındaki düşma- | yordun? Beşu, nına doğru bağırdı: — Arkadaş, sakın bir halt | bakalım. Fakat karıştırayım deme... Beşu bey- | zim kuşcağızın nini patlatır. Mecruhun — üstüne — eğildi, kanaat hasıl edebildim. Ba- bacan, burada ne işin vardı? Nebirde altın tozu mu avlı- bizim ağayı şu koltuğa sıkıca bir bağla tlılıkla... Bi- adi yaralı. Mecruhu, kadınların İâmba yaktıkları orta salonlardan bi- cep fenerile yüzünü aydınlattı | rine taşıdılar. ve gülerek bağırdı : — Anlıyordum ki - sendin, Raul onlara dedi ki; — Alın size, varan bir: Mösyö Arnolt. Fakat o kadar | mösyö Arnolt. Evet ta kendi- | Mevsimlik Elbise — | Bu elbise iki renkten * pılmıştır. Yaka, kol ve cicx bir renkten ve kalınca kumayş- tan. Bedenin ön tarafı ise daha ince ve başka renk bir kumaştan — yapılmıştır. — Eğer elbiseyi kahve rengi yaparsa- nız diğer kısmına bej renk gayet güzel gider. Mehmet Rasih Bey Mısırın maruf âli: ve Elezher — müderrisi Mehmet Rasih Bey şe gelm ştir. Kötüphanelerindeki kıymetli bazı eserleri -tetkik edecektir. fotograflarını almak niyetindedir. ĞııııZS— Eylül - 1930 Hıcır 147 Arabi Rumi 6-Cemaziclevel-1348 | 16 -Eylil - 1346 Vakit-Ezant-Vastf Vakıt-Ezani- Vasati Güneş | 1',6 | Si4 Öğle Akşam İ12— (17,58 Yatsı Drsi İ19,s0 İmsak DS 4 M si, Mösyö Montesyönün, büyük pederinizin en'sadık uşağı ... Hiç bu adamdan böyle şeyler beklemezdiniz değil mi? Şimdi ikinci numaraya bakalım. İki dakika sonra, Raul ve Beşu, şeriki cürmü de yaka- ladılar. Bu mücrim ağlıyor ve sesini yükselterek diyordu ki: [-'ı; îv:t.. benim.. - Şarlot... t benim hiç gü Raul kahkahalarını - tatamr yarak bağırdı: — Sen misin Şarlot? Güzel ahçı kadın, sen de elinin ha- murile bu işlere karıştın ha? | Arkam ver İ vt

Bu sayıdan diğer sayfalar: