'Milleer, Yeni Bir Harpten çın- mak İçin, Buna Hazırlanmaktan Başka Bir Şey Yapmıyorlar.. Kari Gözile Gördüklerimiz EDİRNEDE MORATORYUM YOK. Edirne Ticaret odasından: Gazetenizin 16 eylül 930 tarih ve $2 Noh müshasının 4 üncü sayfasının Gıncı sütununda Edirnede Ticaret odası Moratoryum mu ilân ediyor serlâvhasile bir fıkra intişar etti. Fühakika, memleketin İktısadi ve tlcari işlerinin tetkik ve tezekkürünül asıl vazifelerinin en mühimi olduğuna bilen ve takdir eden Edirme Hcaret Odası beyeti, odaya mukayyet bazı aza- tman davetile 10 - 9 - 030 tarihinde bir hazbıhal yapmış ve bühassa zahire Hatlarının düşkünlüğü Üzerinde cereyan €den müzakerat ve münakaşat metlce- tinde köylünün himayesi gayesini istih- dafen hükümet mexdinde barı teşebbüsat ve istirhamat yapılması kanaatini hasıl etmiştir. Yoksa —moratoryum ilânmın hangi makamın hadut ve salâhiyeti dahilinde olduğunu müdrik olan Edirne Ticarel Odamı böyle bir ilân yapmış değildir. Keyfiyetin tavazmuhunu / rica €der ve bilvesile teyidi hürmet olunuz. ŞİKÂYET 27 senelik maliye vergi memuruyum. Haziranda — tasfiyeye tabi — tutuldüm. Cümhuriyetimizin pak ve nezih Şurayı Devletine müracaat ettim. Yakın bir Zamanda hakkımın tezahür edeceğine kanlim. O beyeti Elinin vicdanlarından Ve kararlarından eminim. Şu kadar ki bu Yibi haksızlıkları yapan mafevklere bu Tibi keyfi hareketlerinden mes'uliyet Kelecek bir saman görmiyecek miylz?.. Biga varidat mağdur kâtibi H. Tahsin İNTİHAP — ENCÜMENLERİ YERLERİNDE NE VAKİT BULUNUYORLAR ? .. Belediye intihabatma iştirak edecek- leri gösteren defterde iamimi bulama- dim, Mubtar. Ef, encümene müracaat etmemi söyledi. Bugün saat 16 buçuğa Skala Fatihteki toplanma — mahalline Müracant ettim. “Güttiler,, dediler. Bu efendiler kanünen ” kaça kadar dalrede müracaatlara bakımak mecburi. yelladedirler ?.. Ekrem TAVZİH Mühterem gözetenizin 12/9/930 tarih Ve 48 numaralı nüshasının 5 İnci sayfa- sında (Erdoğan Cavlt #kuduk, Meselenin tene Veçbi ati cevabımızı gönderiyoruz. 30 Ağustos gecesi, zafer bayramı Münasebetile ocak binası da tenvir “lunmuştu. Ocak salenundan taşan l- Yarın sinema perdesine aksetmesi ve Binnetice sinemanın iyi görünmemesi Siheti ocağı alâkadar eden bir mesele değldir. Uzunköprü Türkocağı ÇORLUDAN BİR TASHİH 19 eylül tarihli gazetenizde Çorlu Jandarma kumandanı Şahap, mualltm Osman Beylerin Serbest fırkaya mensup n kimseleri kalaklarından tutup be- lyeden dışarı attıklarına dair bir fik- 7a görükmüştür. Böyle bir vak'a olma- | Tiytr. Tashihini rica ederim. Çorlu Serbest Cümhuriyet fırkası relel HÜKUMETE İLTİCA — kaza veji memura, haksız Yere halka gadir yapmaktadır. Hükü- “etin adaletime iltica ediyoruz. Tçımn Balkı köyünden Halil İbrahim XÜN Haşim “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 43 S Arsen Lüpen'in İngiliz Tayyare Müdafaa Topları. Bir Tank Alayı Taarruz halinde. Sırp Kıralı, Ordusuna Bayrak Veriyor ... İngiltere — daha dün bitirdi. Almanya bağladı. ayırarak hava elindeki — vasıtaları ğini tecrübe etmektedir. ki satırların kıyası — suretile kani değildirler. Onun için yapıyorlar. — İngilizlerin hakikat meydana çıkmıştır ki hava kuvvetlerile müdaffa değildir. Behemehal bu da yardım yapılmak içindir — ki İngilizler, yer, yer vazifesini miş ordularının işe ediyorlar. Çünkü, bu iddialarını DÖRT SENEDE İNTAÇ OLUNMIYAN BİR MAAŞ MESELESİ:.. Pederim bundan 15 sene evvel Ça- makkalede vatan uğruna şehit oldu ve | yatana İki kadın buraktı, bugün dört | senedir maaş tahsis edilmek üzere ev- yaklarımız. mevkli muamelededir, el'an intaç edilmediği gibi son olarak Koca- erlik şubesinden Anka- 26-4- B30 ta- rih ve 740 No.h evrakla gitmişi gün altı ay olduğu halde el'an bir. ce- | vap alamadık. Bir evrak altı ay bir da- | şrede kalacak olursa biz gibi maaş bek- liyen bir şehit ailesinin hali masıl olur?. Bu hususta ait olduğu makamın nazan dikkatini celbeylemenizi rica ederim. Mevlünekapıda Veledikarabaş mahzl- lesi Ayaalıbakkal — sokak No, 28te kım Behire zevcesi Bedriye ; buk MUHARRIİRI MORİS LÖBLAN Son Sergüzeşti uu İMDAT GELİYOR l ]R'Ul Beşuyu elinden yaka- 'uı' huyı kaldırdı ve sa- 'du. K Mek nberi adeta baygın bir halde âterin ve Bertrand gü- ten katılıyorlardı. Sabâh- Ravle bu kuvvet nere- geliyordu. —- Sul onları çekerek dedi ki: ödü Allah aşkma, - siz *beni zi Ü zannettiniz? Artık he- et bitti, artık zafere doğru den | gidiyoruz. Ben hiçbir saatimi boş geçirmedim. | — Şimdi iş başına..Fakat evve- 14 karnımızı bir güzel doyu- ralım. Raul onları bir lokantaya götürdü. O dakikaya kadar |Raulü hiç bukadar neşeli görmemişlerdi. Beşu bile hay- ret etti. — Yahu... Sen mezarda adeta gençleştin, dedi. Fransa —ise — ordusunu Diğer milletlerin hazırlıkları istihraç — oluna- bilir. Şu halde milletler, harbin kalkacağına bu tecrübelerinden kara topları ikame ederek hava kuvvetlerinin kolaylaştırıyorlar. Fransızlar gelecek bir harpte, nakil vasıtaları motörleş- yaramıyacaklarını Bugün dünyanın dilinde sulh sözleri var. Fakat konuşulan lâkırdilar hep harbe dair. manevralarını kara manavralarına yeni kısımlara motörleştirme- nin bir harpte ne derece işe yarıyabilece- ise, yukar- hazırlıkları şu bir memleketi etmek mümkün kuvvetlere karadan lâzımdır. İşte bunun gayet kuvvetli ise Şu halde, iddia yaptıkları tec- | kün değildir. | rübelere isfinat ettiriyorlar. Şu halde? görünüşe göre — milletler yeni bir harbe doğru " gidiyorlar denilemezse de böyle bir harpten kaçınıyorlar demek te müm- Eyrî; İdman Yurdunun | Hadımköy Merkezi Kongresi Eyip idman yurdu, 18-9-930 tarihinde kongresini aktederek reisliğe diş tabibi Kemal, kâ- tibi umumiliğe Beyoğlu Hilâli- ahmer muhasebecisi Nuri, mu- hasebeciliğe Hayvan borsası memurlarından Ahmet Şemset- tin, yuva müdürlüğüne Cemal, Umumi kaptanlığa Adnan ve azalıklara da doktor odun tüccarı Rifat beyler ek- seriyetle seçilmişlerdir. Gece yaklaşmıştı. Otomö”” bile bindiler ve bu sefer - oto- mobilin idaresine Raul geçti. (Harflör ) e giden yolda uçar gibi gidiyorlardı. Nihayet Lik- bon yoluna girdiler. Sağa doğ- ru saptılar ve ay ışığı altında çanları parlıyan kiliseye doğru yol aldilar. Raul mırıldandı: —Sen-Jan-Dö-Fovil kiliseği'. Bertrand, Katerin, siz bu . kili- seyi bilirsiniz değil mi? Bar-ya- vadan ayakla yirmi dakika sü- rer. Sen yolundan bizim gek diğimizi duymasınlar diye bu yolu tercih ettim. Beşu sordu: — Kim duyacak? Hilmi, | kindi ' Naklediliyor Hadinköy mahiyesi merkeni, Çatalca köylerinden Boyalık köyüne nakletmiye başlamıştır. —— TAKVİM —— Gün 3027 - Eylül - 1930 Hazır 145 Arabi 4-Cemazlelevel-1348 Vakat Erani- Vasatt DIRELIE & 18 L aa lısar Rumi 4 -Eylül - 1346 Vakıt-Erani- Vasti Tlışam ÜE— N, Yatar rı.ıı 19433 İmsak Ttori 4 z — Görürsün. Biraz sabret. Otomobili bir çifliğin önün- de bıraktılar ve Basm şatosu önünden Voşel ananın orma- nni geçerek Radikatel hava- lisine girdiler. Yavaş yavaş, ihtiyatla yürüyorlard. Ruzgâr esiyor ve az kesif bulutlar ayın etrafında uçuşuyordu. Raulün başına kaza geldiği gece merdiveni dayadığı yere geldiler. Merdiven hâlâ orada idi. Merdiveni duvara dayadı ve parkın içine bakarak yanında- kileri çağırdı: — İki kişi çalışıyorlar. Ötekiler de görmek mera- kile, birer (birer merdivene Kadın Ve Kalp İşleri Son Zamanın Kötü Bir Yihniyeti Zenginlerle Evlenmek Doğru Bir YolMudur? Son senelerde zenginTeyln' evlenmek moda oldu, İki gen- cin evlenmesi muvzubahis ok- düu mu, gerek erkek gerek kadın için sorulan ilk sual; — “Zengin mi,, dir. Kadın, kocasının parasile otomobil- lerle gezmek, sinemalara git- mek, en büyük terzilere elbise diktirmek ister. Erkek te keza karısının — parasını sarfetmek için bin bir yer bulur. İnsan refahı, zenginliği her xzaman arzu eder. Fakat işi yal- miz zenginlerle evlenmiye ka- dar ileri götürmemelidir. Bir- birini seven, birbirini anlıyan iki kişinin aile refabını arttır- mak için el ele verip çalışma- ları kadar zevkli birşey tur. Böyle düşünen insan için iki odalı bir apartımanla, on odalı bir apartımanın hiçbir farkı yoktur. Onlar birbirleri- ni sevdikleri müddetçe akılla- lüks, apartıman rına ne fazla para, ne ne de kaloriferli gelir. Bunlar, birbirlerinden bık- tıkları, vakit geçirmek, kendi- lerini unutmak için başka va- sıtalar aramıya başladığı za- man akla geli. Para zevkini ğı.şımı geçtikten sonra da ala- ilirsiniz. Fakat gençlik ve sev- gi öyle değildir. Onlar ekse- riya beraber doğar ve beraber ;Lürl:r Evlenmek için zengin- i il, rahat acak ka- lir ae emiaz Hanım Teyze H B yaar y ee îl: _._ LN H Havaların sesinleştiği şu günlerde bu mamtolar, hanımlarımm çi en elverişli levazımdandır. Bunlar, akoç kumaşından çıktılar ve başlarını uzattılar. Filhakika, nehrin birer ta- rafında, güvercinliğin hizasın- da, biri ada'da öteki de park tarafında iki gölge vardı. Bun- ların orada ne işleri vardı? Hangi esrarlı işle uğraş- yorlardı ? Parlak bulutlar hafif bir sisle kaplı — oldukları için iki kişinin kim olduklarını anla- mak mümkün değildi. Gölge- ler, gitgide nehre doğru iğili- yorlardı. Nehrin içine dikkatle bakıyorlardı. Ellerinde fener filân yoktu. Raul — merdiveni Beşunun evine kadar götürdü. Sonra şatoya kadar gittiler, Büyük yapılımıştırlar ve çok sade bir formadırlar, | bir ihtiyatla yürüyorlardı, fa- | kat parktakiler tarafından gö- rülmek tehlikesi yoktu. Raul bilârdo salonuna girdi ve duvarda asılı tüfeklerden birini aldı. — Âlâ, dedi, dolu. Katerin korku içinde sordu: — Tabii onları öldürmiye- ceksiniz. — Hayır, fakat ateş ede- ceğim, — Ah, kuzum, yakmayınız, Raul, biraz evvel yaktığı | cep fenerini söndürdü ve pen- cerelerden. birini açtı. Hava gittikçe — kararıyordu. Fakat FArkası var )