21 E Kari Gö Gördükleri Maarif Hakkındıa MA MİSAĞRS İ Naarifimiz hakkında sire üç misal Veriyorum : 2 — Di mehitep Ülaletesinden | bir akrabam var ki (3 sene İlk mektep mu- allimliği - muavinliği değil muallimliği - #imiş bir geşç sfütile) rekâsını ertadıği vda Sazla baldramı İik üüektep Bon bf İmtihantarında, * muslliminin arzusuna, Müdürünün ibramma rağmen; mümey- Yizlik eden bir müfettiş tahrir dersinden talır vermiştir. Çocuk sınıfta kaldı. Şim di Ankaradan gayrı bir yerde 4 ve Sinci Sacıfların umum deralerinden imtihar gererek orta mektep 1 laci sımlına gire. 2.— Tamıdığım, zekâ — ve gayreliri bildiğim bir genç talebe - vardır hi Am- kara Lisesinden seçilerek İstanbal a keri İlşelerinden birine alınmıştır. İki *Y geç gitmesdine Tağmen sön — seneye kadar, görmediği askeri deriler de dahil, Büfün derdlerde — muvaffâk almuş ; scc- Birdes ilanale kalarak iki ay uğraşımış- fir. İkmal imtihanın çebir - bocası Sstüste — ve bilâfasıla 43 talebeyi ” ipkâ burakmıştır. u.dqlu— muallimleri, Lildikleri y vuruldular. 43 talet ü demi cebir. bil- Miyordu? Yoksa muallim mi hevesat Ve İnfialâtına kapildi ? 3 — Âli mektep talebeki bir arka- 8 deriten Wabattan (fazla mumara 1 Bir demili 100 küsur #ualinden Şıkam Iki saali kanlıyamadı. — Ricâ etti Üblr sene mi öldünmeyin; diğer Ii, Uç, Büş, a yirmi gel sorun, bilmediğimi anlıyayım ve öğrenmek için smıfta kas layım) deçli.. Vefa elmedi; sınıfta kaldı. ç Birlaci imeselede — teşebbüslerimiz Süsmir olmadi. Yazdığım çarei — halli Bulduk S z daşı İkinci meselede Milii Müdafat Ves kâletine istida verdik ; bir aydan fazla- ©r istida mevkli maamelede; İş “tah- kikat safhazında. Genğ Üülücü amufta ; Minci aımıfın dersleri Hleşliyor. Sene #onunda cebir hocatı bu seneki; gibi Mmükemmel cevtp verde de yine sımfta (arakacak ; çünkü iş mddiyete bindi. | Üçüncü meseleye gelince; bu arka- (Saş hayatın çek Bölıklarını - tattığından İve &yul dersin üllütürüsindek “Yaki Şi retlerin nasıl #leyhe metice verdiğini büldiğinden sustu, Çalıştız. ikisel sene |" hmtihanda talli yaver oldu. Terfi etti. Kırtasiyectlikten — bıktık — usandık. Hik ve adalet istiyoruzl. ' Hhan TAŞKÖPRÜLÜ MEHMET Zonguldakta Merkez otelinde yar- Vonluk eden Taşköprülü Mehmelt 14-3-930 tarihinde İstanbula gitmişli, Onu anyo- Yum. Cörenler Vütfen adresime bildirsin. Zonguldakta Niğde Sabah ötelinde m, CEVAPLARIMIZ Imegölde Hamdi Beye — Bozöyük Ormanları hakkandaki yazınız memleket Sayfasında — dercedilecektir. — Yazınızı Taalesef geriye iade edemeyiz. Prensiplerimize muhalif olduğu için Vesika göndermemekte mazunuz. Muallimler — hayat bilgisi — rehberi İti İstanbulda Kamaat ktüpanesine Mürscnat ediniz. Şişlide — okuyucularımlızdan — Ümit Cahit Beye — İhtarınıma teşekkür ede- "it bu şekil birim mesleğimiz icabıdır. Siyara pâket şubesi mubâstırlârın- dün Suat Beye — Mektubunuz ait eldu- Merele verilmiştir. Mektuplarınızın çabuk der- Sedilmesini istiyorsanız kısa Yazınız. &u “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 35 U Arsen Lüpen'in İMDAT GELİYOR Hepxı derin bir ıukul için- Ydiler, Bir aralık, Raül, ellerini Ç kadınların ellerine hafif- $e dokundurdü. ve: — Dinleyiniz; dedi, Fakal onlar biç birşey işit- m'.yorlaıdı Raul, onların elle- y.' daha kuüvvetli sıkıyor ve bir tehlikenin heye- | deydi G du..n — Nevyorkta bir Zenci kızı - ilk M.ı oldrak gürel vücut müsabakasında birinei- liği kazanıyor. ? — Berlinde gazinolarda seyircileri &i- lendirmek için kadınlar gramışda güleş müsabakaları yapıytırlar. $ — Mızırda halkin attığı taşlara karşi korumnmak için velik yüzüme siper koymuya Mccbur g'ayer. — -ginin evinde yapılan busust hamar İstanbul Muallımlen Arasında Değxş..;hkîer ISırpîar Cami Yakıyorlar Bü - sene İstaubul ilk mek- | B. | inde — fazla — tebeddülât ='Y;ılnıı vekâlet tarafından İstanbul emrir e verilen muallim- İerin tayinleri yapılmış, bazi müdürler muallimliğe indirilmiş, | bir kısım muallimler de kendi arzularile başka yerlere tayin olunmuşlardır. Tebeddülâttan | bir kısını şudur: İstanbul 9 uncu mektep baş muallimi Refi Bey Beyoğlu 31 inci mektep bış muallim- liğine, Beyoğlu 3l'inci mektep baş muallimi Şuıfe H. Beyoğlu 17 inci mektep — muallimliğine, İstanbul 14 üncü mektep baş müallimi Feriha H. İstanbul 9 uncu mektep baş muallim- liğine; İstanbul 23 üncü mek- tep baş muallimi Pakize H. İıunbııı 45 -inci mektep mu- iğine; Bakırköy birinci imlerinden İsmet luuARRln. MORİS LÖBLAN Son Sergüzeşti n canı içinde yeni bir karar verir gibi duruyordu. Birdenbire küreklere sarıldı ve kayığı, yakın duran kaya- hıklardan süratle nzaklastırdı: — Artık dönelim, dedi. Fakat çok geçmedi. Kayalık- ların tepesinden büyük bir | perça yuyarlandı ve bir iki saniye içinde mehre — düşüp $ — Çoplaklar diyarında — banyo yapan birkaç erkek 6 — Hindistan- da duvarlara be- yünname yapıştır. mak menedilmiş- tir. Bunun üzerine milliyet per ver ler ilânlarını tebeşirle yere yarıyorlar. B. İstanbul 22 inçi mektep baş muallimliğine; İstanbul 22 inci mektep — muallimlerinden Fikret B. Beyoğlu 5 inci mel tep muallimliğine; İstanbul inci mektep * baş muallimi Sabri B. Karagümrük 27 inci mektep —baş — muallimliğine; İstanbul 27 inci mektep baş | muallimi Fahri B. İstanbul 24 üncü mektep baş muallini- liğine; Üsküdar 19 uncu mek- | tep muallimlerinden Osman B. Beyazıt 5 inci mektep baş muallimliğine; İstanbul 22 inci mektep baş muallimi Refet B. Bostancı mektebi baş muallim- liğine; Beyoğlu 19 uncu m! tep baş muallimi Recep B. | talebi üzerine Yıldızdaki mek- tep muallimliğine; - İstan- bul mezunlarından Mitat ve Ce- v_:- mal beyler Şile merkez mek- | tebi muıl.lınılıgıııe tayin mişlerdir. kayboldu. Eğer Raul bir an evvel dav- ranıp ta, kürekleri ele almasa ve kayığı uzaklaşlırmasaydı, bu kaya parçası onları batiracaktı. Raul kıyıya atladı. Nafiz nazarlarile, tepenin taşlıkları ve dikenlikleri arasında bir - şapka gölgesi görmüştü. Bir aralık yalnız bir baş görmüş, sonra gözden kaybetmişti. He- | | rif, gizlendiği delikte, kendi- sini emniyette — farzediyordu. Raul, kuru taş girinti ve çı- kıntılarına yapışarak, inanılmaz bir çeviklikle tepeye tırmandı. Herif, oraya birinin çıktığını ek- | Kitaplar Seri Halinde bi Eiîcek muallim —mektebi * Sırplmın “Gostüvar kasaba- | sında tarihi kıymeti haiz Yürü . | Samüni yaktıklarını geçen gün 1 yazmıştık. —Hareketlerini giz- lemek istiyen Sırplar “bu yak- ma hadisesini Türklere atfe- | derek Gostuvar eşraf ve üyü- nından bazılarını tevkif etmiş- lerdir. Avukat Kâdri, belediye P azasından Apti, eşraftan Ze- pkeriya Şahin ve Hafca zade DAdem - sabık meb'us Ügrin | Beylule cami mütevellisi Sinan ağa zade Celâl Efendi de Mevkuflar meyanındadır. Kabul Edilecek D İlk ve. orta melıteplude * okutulacak kılıplardın serisi | bulunanlar seri halinde kabul | edilecektir. Seri bozulduğu tak- dirde sebebi Maarif Vekâletine bildirilecektir. ancak son saniyede hissetmiş, başını çıkararak tekrar içeri sokmuştu. Raul biraz tereddüt etti, sonra bir hamlede tepeye ta- mamile çıkarak kara ve hare- ,ketsiz bir yığının üstüne ka- pandı. Bu, o idi. Raul, düş- manı yakalamıştı. Onu belin- den sımsıkı kavradı. ve bağır- di: — Hazret, k!ımldıyaymı de- | me. Hapı yuttun. Pençeimden | zor kurtulursun. Herif çırpıniyor, tepeden | aşağı kaymıya, ve Raulü de beraber - sürüklemiye - çabalı- | yor ve denebilir ki, Genç Kızlar Nasıl Evlenmelidirler? .. .. Görücü İle Mi, Yoksa DoğrudanDoğruya Wi? '1 Sokak Eibisesi Nasıl Evlenmeli? Eskiden evlenmek için yal- niz bir usul vardı: Görücü, Onun için o vakit bu kabil bir sual varit olamazdı. Fakat | * bugün görücülük te dabil ol- €üğu halde evlenme tellâlları- na varmcıya kadar birçok ev- lenmek üsülleri, evlenme — yol- lan vardir. Bir genç kız bu yollardan hangisinin onu çık- maza, hangisinin aydınlığa çı- karacağını bilmek- mecburiye- tindedir. Bazıları için doğru olan bir yol, diğerleri için doğru olmiyabilir. Bu da yine genç kızin aldığı terbiyeye, onun kuvvet, salâhiyet ve ya- re degır"' Bir rızn dgı'hihüı pek y:î:: aile erkeklerinden başka hiç kimseyi tanımiyor. Böyle bir kızm hayat arkadaşını - kendi intihap etmesi biraz güçtür. Aldanması, ve ' ilk gördüğü yabancı erkeğe kapılmâm ya- yet kolaydır. Ayaya âilesinin girmesi, vasıta olması ' zaruri- dir.. Fakat bu takdirde de sa- kın yine hiç ölmazsa bir defa görmeden, konuşmadan evlen- memelidir. İnsan yalnız bir senelik ömrü olan elbisesini bile görmeden alamaz. Onu bile başkalarının Zevk ve bük- müne emahet cdemez. Höşlan- miyorsanız evlenmeyin. Çünkü elbise gibi istediğiniz dakika sırtınızdan çıkarıp atamazsınız. Şimdi bizde en çok rağbette olan aşk izdivaçlarıdır. Fakat bunda çok ihtiyath olmak lâ- zımdır. Çünkü ekseriya sevi- len erkekler evlenilecek — er- kekler değildir. Her genç kız kendini - hislerine kaptırarak ekseriya, güzel giyinen, güzel konuşan, güzel yiyen, adabı muaşerete gayet riayetkâr gö- rünen erkeklere bayılır. Hal- buki ekseriya bu tip iyi koca " olmaz. Eğer aşkınızın gözünü- zü bağlamadığından emin ise- niz, sevdiğiniz erkeğin nisbeten kusurlarını tahlil edebiliyorsa- mz 0 Zzaman çyvlenmek veya evlenmemek kararını verebilir- siniz. Muhitinizdeki erkekleri tetkik ediniz. Yalnız koca olabilecekle ievlenin. Bu, belki en çok sevdiği- niz erkek değildir. Fakat zarar yok. Yuva kokusu, , yuva sı- caklığı oradadır. Fakat sakın görücü ile ev- lenmeyin. Bir kitap bile okun- madan — anlaşılmaz. Halbuki insanın her günü bir kitap ola- Sizi görücü ile beyenen yordu. Aralarına takılan iki büyük taş yüzünden, Raul onu daha gevşek tutmiya başla- mş1. Fakat herif gittikçe Ra- ulün — kollarından — kurtulmıya başlamıştı. Aşağı doğru kayı- toprağın esnada, içine dahyordu. Bu ince ve zayıf vücudu da eriyor gibidi. Bu vücut, gittikçe in- celdi, uzandı ve adeta su gibi akmıya başladı. Raul için tu- tacak- bir vücut parçası kal- | Mmiyordu. Ve hçrif kayboluverdi. Han- gi mucizeyle Nereye? Hangi nüfuz edilmez deliğe kaçtı? | | | | | | | | Ceketle giymek üzere ya- pılmış zarif bir cib'se. Rengi kestaneye yakın sarıdır. Ya- kası ve kolları sarı krepdöşin- den y&pılmışhı Tebrik Ederiz ( Akşam ) dünkü intişar hay 'atının sini biti nüshası ile ikinci tene- Bugünsü nüshası mcü yaşına ayak bastı, tebrik ederiz. — TAKVIM —- Gün 3020 - Eylul - 1930 Hızar 138 Arabi 26&Rebillahar-1348 | 7 -Eylil - 1346 Vakal-Ezani- Vafati | VakatEzani Vati Güseş) TLSI | 544 | Akşam IZ— 28,12 Öğle | sss z 8 | Yat | 182 19,16 kindi | 93 lısak | fi vöfri 4 erkek sizi okumak, anlamak istiyen bir erkek değil, kendi zevkini başkalarına teslim eden ve tıpkı bir kumaş gibi beye- nen bir erkektir. Görücü ile evlenmek çıkmaza sapmak de- mekir. Hanım Teyze Raul dinledi. yok. Aşağıda kadınlar bağırarak Raulü çağırıyorlandı. Raul onların yanıma döndü ve hezimetini gizliyerek: — Kimseyi bulamadım, dedi. — Onu gördünüz mü? Hiç bir ses | — Görür gibi oldum. Fa- — kat bu loşlukta, bu havada insan gözlerine itimat edebi- lir mi? Raul hemen kadınları şa- toya götürdü ve bahçeye döndü. Fena halde öfkeli idi. Hem barife, hem de kendine karşı. (Arkası var)