A p b A . ü 7 -> v .. 3. Nihayet Fransızlar'Dar Büyük |Kzax VEKaP İşeri “Okyanosu Hava -Tarikile (F —P e Geçmiye Muvaffak : Oldular G“çhk ğe t nm':u SO TGĞ — Kai mare e Bütün Tecrübeler Kari Gözile Gördüklerimiz — Bir Rica — ' Mektuı;lınmıın Gir- | mesini İsterseniz zi z ÇA n Bi . t N Si K ö 4 bu seyahati yapmış- ü gisitğ KAXLEM MA Ş Kamlt ua Bunu Teyit Etmiyor Bazı karilerimiz dert ve şikâyetlerini — Bu iki ta i gi Va L Z Si | — Gendlik Aşkı. “enletirkem Yazla' tafeilötü giriyorlar. - Bu Sabahlık Rop : a birçok — şikâyet — sahiplerine “alt Bektupların günlerce beklemesini intaç *diyor, Bu gibi mektupların mümkün Mertebe kasa olmasını / bilhama rica #deriz. AKALLİYETLERİN HAKLARI , 2920 - 1930 tarihli ve 34 Noli de- erli gazetenirin müshasında dercolunan Beyahat BSerbest midir ? , serlevhâlı Kari mektubüna cevabinim alâka ile *kudam. Cevabınızda “akalliyetler sami- # Hilyetlerini lspat ettikleri gün ortada hiç bir kayıt kalmaz , buyuruyorsunuz. Mevzuubahis samimiyet neye mütevak- Kultır ? Eğer hata etmiyorsam akalliyet Stmaatleri epey bir zaman evvel bükü- Telimize müracaatla Lozan muahede- tinde akalliyetler hakkında dercolunmuş *lan maddeden tamamile İstinkâf ettik- bi ve Cümhuriyetimizin kanunların- g Gün başka hiçbir. İmtiyaz arzu etme- Giklerini bildirdiler. Tepkilânı exasiyemiz mucibince dev- Ve dim işleri ayrılmadı mi, akalliyet Vatandaşları Türk değil mldirler ? Vazi- Üi yataniyelerini ifa etmiyorlar ma? kellef oldukları vergileri vermekten İina mı ediyorlar ?.. Akalliyet karilerinizden bir samimi 'Slandaşı K. A, Â Son Posla — Bunun cevabını Dahi- Wliye Vekâleti veraln. İÇMELRDEN ŞİKÂYET Cuma — günü — gittiğim — içmeleri Rösterebilrim. Tahminen bin kadar hasta gelmiştk Kapının Gösüne bir iletçi koymuşlar, Birbirini ile kaha let aldıklan sanrza bir de turnikeden azabı var. Tam bir saatte güneş linda bu badire atlatıldı. Nöbet ikinci iya geldi. Bütün halk tulumba gekilen suyun aktığı altı musluklan ek ve gene 6 halk aymi zamanda Üovcudu. kâfi gelmiyen — aptesaneye #idecek. Biraz insaf etmeli. Adam ba> Wna 70 şer kuruş duhüliye alıyorlar. — PAPtesanenin azlığı da husust denilen B t kurüş ayrıca akınan apte- Çisnelerden dolayıdır. İşte bu. memle- ççtin en münevver, memleketimize göre j ** zengin doktorları elindedir. j Bunlara halk ister istemez gidecektir Teye kendi. muayenehanelerinde iştiyal "derlerse bal böyle olur. Çok rica ederim şu memlekette bir Rösterimiz ki içmesi fakir ahali için iva olsun. ADLİYENİN BOZUKLUĞU Bugünkü adliye teşkilâtı, eski adliye 'G'ıxı:ıı..ı.. bile nakıs bir haldedir. Za- E S halhin küçük bir haklamı fstihsal için Mesl ve senelerce mahkeme kapılarında *lti beklemesi kurumu vusta devrinde * tÜürülmemiştir. Tigında mukim sabık Hgin Mmüstantir A, Beliçet ( Kari mektuplarının de- Vemu 6 ncı sayfamızdadır J llk_ Fakat bu çok ihtiyatsız- * dedi, bu kadar şey olduk- " Sonra buraya. gelinir mi? “Saul cevap verci. Ailx Noter davet — ediyor. & * meclisi var. Ben seni b UNU için çağırllım; sen #ileden değil misin? —Ya gene bu zavallı kızlara tum edilirse? ,Gİ: Korkulacak — hiçbir. şey — Niçin ? ko: Bar-ya-vanın — umscisile TiŞtuk, bir şey yapmadan “Yrel bize baher veracek. S Nazl haber verecek? 'allik mesafeden dairel hükümete gel- “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 25 Amerikalılar ve İngilizler, hatta Ispanyollar Bahrimuhit'i tayyare ile geçtikleri halde Fransızlar bu işi bir türlü be- ceremiyorlardı. Fransız tayyarecisi 3 eylülde Paristen kalkarak 37 saatte Nevyork'a gitmiye muvaffak oldu. Avrupadan, hiçbir yerde Bundan — iki | durmaksızın Amerikaya giden sene evvel bir Fransiz tayya- | ilk tayyareci bu Fransız - tay- recisinin Bahrımuhit'i geçmek | yarecisi olmuştur. için yaptığı teşebbüs iki kıy- | metli Fransız tayyarecisinin ö- lümile — neticelenince — Fran- Şimdiye kadar İngiliz ve panyol tayyarecileri daima Bahrimuhitin ortalarında bulu- sızlar yıldılar ve bir daha bu | nan adalarda bir konak yap- teşebbüsü tekrar etmediler. mak Bahrimuhiti suretile Nihayet Kost isminde bir | aşmışlardı. Halbu ki fransız fakat havanin fenalığı yüzün- On beş yaşında genç bir kız- | den geri dönmiye mecbur ol- | dan bir mektup aldım, Genç :u.qlırdı. Bu sene hava yar- | bir erkekle sevişmiş. Sonra etmiş ve — seyahatlerini muvaffakiyetle yapmışlardır. Şimdiye kadar Amerikadan Avrupaya birçok defa tayyare diyen yolundan alıkoymaktadır. Bu sebeple — Avrupa'dan Amerika'ya uçmak istiyen tay- yareciler cenup hattını takip etmiye ve cenup adalarında konak yapmıya mecbur olmuş- " Bu noktadan Fransız tay- yarecilerinin bu muvaffakiyeti | Size muhabbetini ehemmiyeti haizdir. du Franseaz — tayyarecileri — iki arkadaşları aralarını bozmuş. Şimdi erkek ona mne mektup yazıyor, ne de cevap veriyor- Halbuki sevgilisini unuta- A kıizım senin yaşın me, başın ne.. Dur bakalım. Henüz hayata ilk adımını atıyorsun. Senin aşkına gençlik aşkı der- ler. Bu aşk size çok derin ve yıpratıcı görünür. Çünkü genç- Hğinizin bütün — hassasiyetile aşka sarılmışsınızdır. Sizce ha- yat bundan ibarettir. Gözünüz kararmış, başka şey görmez olmuşsunuzdur. Fakat acele etmeyiniz, — sabrediniz. Bu çocukluk aşkı birdenbire gelip geçer. Kendinizi bu ka- dar üzmeyiniz, ve aşkınıza bu kadar ehemmiyet vermeyiniz. | ile geçildiği halde Avrapadan | Mut. -Amerikaya gidilııemîîü. Çün- | tuıyormuş. kü Amerikadan — gelen sert Tüzgârlar — tayyareyi mütema- Herkes çocukluğunda ve genç- | liğinde sevmiştir, fakat kimse bu aşkının devam ettiğini gör- memiştir. Muvakkat ve geçici bir aşk için ise üzülmiye gel- mez. Emin olun ki sevdiğiniz genç te tamamen sizin gibidir. O da size karşı lâkayt değil- dir. O da gençliğinin tesiri altındadır. Fakat o da sizi çabuk unut- mıya ve kokunuzu aldıktan sonra sizden uzaklaşmıya mü- saittir. Binaenaleyh bu çocuk- *““luk ve gençlik aşkımın ciddi- inanmamak lâzımdır. ilâr eden gençlere karşı ypacağınız ka- reketi tayin etmeden evvel yetine küşilik tek satıhlı küçük bir | bunu düşünmeyi ihmal etme- tayyre ile gitmişlerdir. Bununla | yiniz. beraber - tayyarelerdeki tekâ- * mül hakkında bir fikir edin- Diğer bir karim de bana mek isterseniz bu sayfadaki | sevdiği kıza hissini söyliyemedi- resimleri tetkik ediniz. Gör- |gini bildiriyor ve benden cesaret düğünüz resimler bir yolcu tayyaresinin içini göstermek- tedir. Tatil Yapmıyan Mahkemeler Tatile iştirak etmiyen İstan- bul Ağır ceza mahkemesi azası bugünden itibaren mü- navebe ile tatil yapacaklardır. MUHARRIİRİ MORİS LÖBLAN SAa Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti masumumu İMDAD GELİYOR — Senin üstüne ateş etmek suretile, Raul, arkadaşını — omzun- dan sarstı ve ona hususi o- larak dedi ki: — Hey, Beşu, kulaklarını aç ve iyi dinle. Ne kadar da- hiyane bir tarzda çalışacağımı göreceksin. Meclis uzun süre- cok, bir saatten fazla sürecek, Aç kulaklarını, Beşu? VASİYETNAME Noter geldi ve iki kız kar- deçe bürmetlerini arzettikten sonra Reole elini uzattı. Bayazıt Mıntıkasının Yolları Beyazıt kaymakamlığı mın- takası dahilinde bütün bozuk yolların sıra iletamir ettirilmesi kararlaşmıştır. Faaliyete bir iki güne kadar başlanacaktır. Raul dedi ki: — Sizinle mülâkatımızdan sonra yeni bazı vakayi cereyan etmiş olacak. Noter sordu: — Bir şeyler mi biliyorsu- nuz? — Size gönderdiğim mek- tubun muhteveyatında söyle- diğim Şşeylere emin olacak kadar. —Birkaç gün evvel bu mek- | tubunuzu — alınca faraziye- nizin ne derece hakikat oldu- | | bep bu zarflardan kullanırdı. ğunu anlamıya çalıştım. Raul tashih etti : — Faraziye değil, hakikat üstat, — Ben bunu bir faraziye telâkki etmiş ve asla kabul etmemiştim. Siz mektubunuz- da şöyle yazıyordunuz: Mösyö Montesyönün — vasiyetnamesi, sizde ona dair olan dos- Gençleştirilen Bir Daire İstanbul (8) inci icra dai- tavsiyesi bekliyor. İlâm aşk için en hakiki mürşit tabiat- tir. O size en doğru yolu gös- terir. Bu işte başkalarından alıman akıl ile yürümek insanı gülünç yapar. Hayvanları gör- müyor musunuz. Onlara kimse birşey öğretiyor mu? Bu tabi- resi tasfiye edilmektedir. Da-| atin işidir? Ve bunu tabiate ha faal bir şekle sokulmak- tadır, ÖTT —a e LAŞA AAA yanın içinde bulunuyor. Bun- dan iki hemşireyi haberdar etmenizi rica ederim. — Başka bir vaziyette olasaydım, bu mektubu yırtar, atardım, çün- kü Mösyö Montesyönün dos- yasında böyle bir vasiyetname olmadığına —emindim. Fakat dosyaya baktım ve aradım. — Netice ne oldu? Noter cüzdanından büyük bir zarf çıkardı ve Katerin bu zarfı görür görmez bağırdı : —Ta kendisi... Büyükbabam Noter, Katerinin — sözünü tasdik ettikten sonra, zarfı ona verdi; genç kız yüsek sesle okudu : *Bu, benim vasiyetnamemdir. Ölümümden sekiz gün sonra, | noterim Mösyö Bernar, Bar-ya- va- malikânesinde bu zarfı açacak ve muhlteveyatımı iki bırakmalıdır. " Hanım Teyze torunuma da gösterecektir. ,, Katerin gayet kat'i bir su- rette beyan etli: — Evet, bu da büyükbaba- mın yazısı. Buna dair bir delil göslerebilirim. Noter tasdik etti: — Evet, tereddüde hiç ma- hal yoktur.. Ben de muayene ettim, yazı onundür. Fakat, şunu da ilâve edeyim ki, bun- | dan evel belki on defadan fazla Montesyö dosyasını tet- kik etmişlim, böyle bir zarfa tesacüf etmedim. Bunu namus Üzerine temin ederim. Beşu sordu: — O halde bu zarfı oraya | biri mi soktu? Noter tekrir etti: — Hiçbir. seyi ne tasdik, ne de inkâr ederim. Ben yalnız münakaşası kabil olmıyan bir bakikati bildiriyorum. — Diğer Bu sade ve zarif rop, açık mavi krepdöşindendir. Gayet ince plilerle süslenmiştir. Ye- gâne tezyinatı küçük ve yu- varlak kristal düğmelerdir. Sanatoryomlara Yardım İstanbul belediyesi İstanbul- da mevcut (4) sanatoryma bu sene ( 10,000 ) liralık muave- mnette bulunmıya karar — ver- miştir. Gün 30 9 - Eylül - 1930 Arabi 15-Rebllülahar -1548 Valat-Ezani-Vasat! Hmır 19? Rami 27 - Ağustos - 1346 Vakat-Ezant-Vasatt “Güneş (NZ | Si Alışam H2 SS Öğle | sa0 2i | Yüt | 12 20 6 İkindi | 917 |ISAS | İmsak | 919 | 351 taraftan benim müşterilerimin vasiyetnameleri — dosyalarında değil, kasamda durur. Noter zarfı açacağı sırada Beşu onu durdurdı: — Rica ederim, — ozarlı biraz bana veriniz, dedi ve mühürleri muayene etliklen sonra: — Mühürlere hiç el do- kunmamıştır, dedi. Birar daha — muayeneden sonra ilâve etti: — Fakat bu zarf açılınış. — Ne söyülyorsunuz? Beşu bir bıçağın ucile zar- fin iki kanat ağzını da kaldır- di ve ,mühürleri örsetemeden zarfın içinden bir çifte kâğıt çıkarmıya muvaffak — oldu, e nen zarhn küâğıdin- dan ... me da ayni değil mi? Noter ve Kalerin ayni mü- taleada bulunduelar. Bu, mös- yö Montesyönün yazısı idi. TArkası var|