Kari G e Gördüklerimiz Köylüyü Kurtarmalı... Müller raporunda — vergilerin - farla- hığı, en Ççök köylüleri ezdiğini söylüyor. Kakiden bir köylü tarlasını sürdük- ten sonra mahsulün bir kamımı — vergi olarak verir, diğer bir kısmını da ken- disine gelecek zaman için tohum olarak ayırırdı. Fakat şimdi — yulmız yüzde ©n İki buçuk vergi Tayyare cemiyetine, | Himayel etfale ve birçok yerlere veri- yor, Bununla beraber beygir, inek ve bil'umum çift hayvanatı için vergi ver. miye mecburdar. Şimdi ise köylü alle relsinden gizli olarak mahsulâtın bir kasmını saklıyor ve harman sonu köye gelen muhtekir kimselere — kendisine Mzım olan şeker mukabilinde satıyor. Alle relsine mahsul harman — sonuna kadar yetişmiyecek diye söylüyorlar, Ozaman, kıtlık var, ortalıkta bet berekel kalmadı diyor. Köylüyü bu vaziyetten kurtarınak — için larhedilecek — vergi istihsal edeceği mahsul aisbetinde olma- hıdır. Bunun Maliye tahsildarları yüzde beşini almalı ve köy ambarlarına kay- malıdır. En sonra müzaysde yaparak satmalı ve köylüyü para vermekten kurtarmalıdır. Kırklarcli: Karanlil oğlu Hüseyin BİR. TAVZİH 26 Ağustos 930 tarih ve 31 mumaralı gazetenizde (İzkâmı şikâyet) serlâvhası altında Kayalarlı Karanfil Hüzeyin tara- fından vaki şikâyeti okudum. Müştekinin mükaddema tevdi eylediği teffir dosya- sında kefaletnamesi noksan görüldüğün- den dosyası noksan desyalar meyanma 'yaz ve teflizden refedilmişti. Muzhharen 26 Mayıs 930 da istida ederek kefalet. namesinin kardeşi Kamber Hüseyinin 22 Mart 930 tarih ve 17 numaralı teffir kararı ile tapuya verilmiş olan 38 No.h deraysında — olduğunu — iddia eylemesi Gzerine tevhiden tetkik edilmek Üzere dosyası tekrar muameleye - vazedilmiş ve fakat 31 Mayıs 930 da lskân müdü- riyeti Hlga ve teşkilâtı ahire dolayısile talimatın vüruduna İmtizaren muamelesi bizzarure Hazirana devredildi. Bu defa dosyası Edirnede mıntaka İskân müdüriyetine gönderildi. Müdü- riyetten varit olan 23/4/930 tarih ve 27 No.h cevapta emvali kardeşile müşterek olduğu ve tasfiye talepnameleri aym Ayrı tanzim ve dosyaları da ayrı ayrı Külşat edilmiş olmasına göre kefaletna- menin müştereken tanzim edilmiş olması muvafık olmadığı ve her iki kardeş dösyasının tevhiden tetkiklle muktera- sının Hası iş'ar kılınmıştır. Muamelesini kendisi uokaan birakmış olan muma- İeyh şikâyatmca kuvvet ve ehemmiyet verilmek üzere bu defa Dıramalı Ömer Bekir Elfendiye azami emval verdiğimi 've etelci Hakkı Efendiye de sahibi vefat etmiş Bir şahsa ait bir ev verildiği gibi isnadatta bulunarak şahsı aciziyı mevru- bahiâ ve muamelede bir yanlışlığı kast- etmiştir. Gerek Ömer Bekir ve gerek Hakkı elendilere zamanı memuriyetimde — asla #emval teffiz. edilmemiştir. Keyfiyetin muteber gazetenizin ayni sütununda İntişar ve tekzibine müsade buyurulmasını rica ederim. Kirklareli: İskân mıntaka memurü Nazmi. YAKIŞIK ALMIYAN BİRHAL Evvelki gün Yenikapıda gayet mü- essif bir vak'aya şahit oldum. Bir as- keri mektep talebesi bir. külhanbeyi ile kavga ediyor ve ondan adam akıllı da- Yak yiyordu. Sonunda palarkasını çıkar- Ve Katuni Mükâfatımızı Alabilmek İçin Bize İsim Ve Gurup Halinde İki ay sonra tatbik mevkiine| konulacak- olan Sıhhat kanu- | nunün bir maddesi vardır: — | Bu maddede fazla çocuk- h ailelere nakti mükâfat ve rileceği - bildirilmektedir. Gazetemiz şimdiden çulı! çocuklu ailelere rehberlik etmek | ve kannnun mükâfat vereceğini ] bildirdiği aileleri * meydana çıkarmak arzusundadır. Madde 156 — Bu kanunun neş- rinden sonra berhayat çocuğu altı veya altıdan fazlaya baliğ olan kadınlara devletçe mükâfatı naktiye verilir. Arzu edenlere nakti mükâfat yerine madalya verilir. Bu kanunun neşri tarihin- de berhayat veya daha - ziyade' çocuğu olan kadınlara dahi bu madalya - verilir. (Bu kanun 6 mayıs 1930 tari- Resminizi Gönderin 'Yeni Sıhhat Kanununa G Çocuklu Ailelere Nakdi Mükâfat 4; Madalya Verilecektir ... Bu Gibi Ailelerden Ricamız Şudur: birlikte çekilmiş — resjmlerini gönderirlerse hem neşredece- ğiz, hem de hükümet" nezdirn- de teşebbüsatta bulunarak ka- nunun kendilerine tayin ettiği hediyeleri alıp kendilerine ve- receğiz. Bize muhitinizde tanıdığınız çok çocuklu ailelerin isim ve resimlerini gönderiniz. * Bu münasebetle — muhtelif memleketlerde bu işe verilen ehemmiyeti gösterir bir iki nokta hakkında —malümat — vermeyi faydalı buluyoruz : Her memleket — nüfusunu arttırmakk için çok çocuk do- ş;mmiye( verilmiştir. Bunun "için hayvanlar üzerinde olduğu gibi “İnsanlar üzerinde de bu noktadan tetkikat yapan mü- esseseler vücuda getirilmiştir. Bu müesseselerde — evlene- cek gençler muayene edilmekte ve bunlardan hasıl olacak ço- cukların mahiyeti tespit edil- mektedir. Meselâ sarhoş bir nileden — çocuk — doğmasına müsaade etmemektedirler. Bu —müesseselerin yaptığı tetkikata göre bu noktadan insanların da hayvanlar gibi aslahıma ihtiyaç vardır. Bugün fenni surette yetiştirmek saye- sind nasıl bir inege (60-70 ) kilo süt verdirmek mümkünse, insanların da çok çocuk doğur- ğgurulmasını teşvik eder. Bu | masmı ve iyi çocuk doğurma- teşvikte en ileri giden memle- ket İtalyadır. Müsolini çok sını temin mümkündür. Vasıtasız Memurlar! öre Çok 1 İyi Bir Bir insan kendisine hayat arkadaşı aradığı zaman en ziyade — geçinebileceği, uzun bir hayatı beraber sürükliyebi- leceği kimseyi arar. Karı veya koca nihayet birer yol veha- yat arkadaşından başka birşey değildirler. 'akat gençlikte insan bu kadar durbin olmuyor. İpüc*i ve zahiri amillere kapılıyor. Ve çabucak evleniyor. Evlen- menin başlangıcında iki tarafta birbirlerindeki kusurları gör- mediği için geçinip geçinemi- yeceklerini anlayıncıya kadar hayli zaman geçer. Fakat nihayet bir gün göz- ler açılır, hakikat sırıttır. İşte © vakit facia başlar. Bu facianın önüne iki sı rette geçilebilir. Birincisi iki tarafın — uzun müddettenberi birbirlerini tanımaları, ikincisi devamlı bir aşka tutulmaları. Tanışmak çok güç bir iştir. Nişanlı yaşamak bir çiftin bir- birlerini tanımaları için kâfi değildir. — Nişanlılık — zamanı yalancılık zamanıdır. Kız da, erkek te bu müddet zarfında birbirlerini aldatmakla meşguldür. Bu yalanlar sonra birer birer anlaşılır, fakat iş işten — geçmiş — bulunur, * İki tarafın birbirinien iyi tanıması iş hayatında mümkündür. Onun içindir ki iş hayatında tanışan hayat arkadaşları devamlı olur. Evlerinde koca bekliyen kız- larla, kafes arkasında görücü ile kız arıyan erkekler hâlâ istikballerini piyankoya havale ediyorlar demektir. Halbuki hayatın bu en mü- him —işini piyankoya — tevdi — Gece Teftişi | İsraf..| Tevkifane Ve Hapisane Gözden Geçirildi. Müddei umumilik muavinle- Kayseri, 29 ( Hususi & rinden Muhlis, Necmettin, Mur- hittin. ve — Hayrettin b!r sane gece teftiş edilmiştir. Gece teftişi saat (22)den (24)e kadar sürmüştür. Muhit- | |iyaya çıkarılar tin ve Hayrettin Beyler tevkifa- neyi, Necmettin ve Muhlis Beyler hapisaneyi teftiş et- mişlerdir. Kadın Ve Kalp İşleri t şanlılık, Yalancılık Zamatıdır 4 — Hayat Arkaldsa ler | zım. Değil mi? Halbuki » — tarafından tevkifane ve hsbi- | liz. Bunun zOuytarsı İş hayatında ve sokakta iyilebilecek yünden İki etek- g'k ve bir ceket nümunesi, « etmek kadar büyük gaflet maz. j Benim tavsiyem: evlenmeden evvel sevişmektir. Sevişiniz ve sonra evleniniz. Sevişmek in- ( sanı evlenmiye götüren em ğ doğru ve en kestirme yoldur. & Hanım Teyze z Kayseri Hattını | Teftiş Etmeli... $ Şimendifer Kayseriye g9 l Hepimiz memnun olmamı, * sebebi, yapılı gördüğümüz ıırıHlII e Meselâ istasyor İYE $7 B küçükleri 30, büyükleri 60 bin n — bina mölZeme di lerinin - kontrolsüzce Gr. Malzeme ve demir işlerind* deh- # li israf vardır. Birçok tvas | versler yollarda, toprağt gö- mülmüş bir halde duruf*”-. S ŞENRİRER ĞSi sük eee hııı: nı:ıfıdılmı:;:- İN çocuklu ailelere bol bol mü- Ülyer Cödidi'. Bir çu Teftişte mevkuf ve mahpus- | — TAKVİM — hal askerliğe asla yakışmaz Makamının anunun maddesi şudur: kâfat vermektedir. | 'üjıeı; bir köpğk hrafıgd:: ların kendilerine ait kovuşlar- | Gün S1 31-Ağustos - 193080 t Banre ""_d"i":n Sökrap Bu maddeye göre 6 çocuğu İkinci derecede ehemmiyet | İsrilmiş. Eminönü zabıtai bele- | da yatip yatmadıkları, nizam H_m_'” "-Ai:" : olan ailelere madalya,ve nakdi | yeren yer Amerikadır. Ame- dıyeunrî müracaat edilmiş: ve intizamın yerinde -olup ob |)| F Vak Eeaalaa CEVAPLARIMIZ mükâfat verilecektir. “Gazele | yikada yalnız çok çecuk değil, | ( yr dc:_ğ_"”""" vasıtamız | llğı tetkik edilmiştir. Taş GK | A Boğaziçinde Şefik Beye, Şiir neşrine | Mize, bu şeraiti- haiz olan | aymı umınd_ı mükemmel ço- | /Vasıtası olmuyan memur ne Netice, raporla — vekâlete | ö | sas lırıs ğ .:ıı ös6 baza : ll hatmimiz müsalt değildir. İtizar ederirz, | aileler isimlerini, çocuklarile | cuk — yetiştirmek — hususuna * iş yapar; bunu anlıyamıyoruz. — bildirilecektir. fldndi. | 9.10 İ15.56 | Tansak | BS2 ASSS İ — Ertesi gün Radikatel kilises / bahçede bir — gölge ür | bir takım kısmlara ayrıldı ve | Katerinin — gözleri ta *“SON POSTA;. NIN Tüfrikam No.10- HSAMABRN İ nde Miberö Gersenin - censse İti ollüğünu — va ae | b bi Bir baai, Hakarü. ve | mehirde. balik- SÜ v l a z merasimi yapıldı ve Bertrant, | şüphe üzerine ateş ettiklerini | tetkik etti. Her otu, her çakıl | Çağırmadım. Baksana Sölârın mamam Ârsen Lüpen'in Son Sergüzeşti maamu kocasının cesedini tedfin ettir- | söylemişleridi. Katerin böylece | iaşını tetkik ederek 9"'5"“" üstündeki bir tıpaya 'U-'l' İ İ mek için Paris'e gitti. tahkikat haricinde kaldı. Usu- | lardı, fakat faya etmedi. takılmış. Muammanın anahtarı M DAT G E L Y O R Katerine yorgunluk ve he- | len kendisine bazı — şeyler Ranl alay ediyordu: orada mı? ülrir yizreiR A yecandan humma gelmişti, ya- | sorulmuş, © da hastalığını öne — Yahu bir fare deliği de Elbet ya? baksana ... O tıpar | — Aksi gibi ışığı söndür- | sonra ilk sabah aydınlığında | tağından çıkmıyordu. sürerek ademi malümat beyan | bulamadınız mı? — Aaçların | yın altından nekir |e dünüz, dedi, yoksa ben onun l dişarı çıktılar ve yapılan tahar- Baş ucunda Şarlot ve yanın- | etmişti. içini ' muayene “_.edh_x' kadar gelen ağı ara> — canmma okurdum. Fakat aldığı | riyatın hiçbir fayda vermediğini | gaki odaların birinde Beşu, | — Beşu hep telâtaydı. Raulun | Beşu? Kim bilir, belki oralara | çında bi gl ;:u kökleri J Yara Oonu bitirir. Bir çalılık | gördüler. ötetine de Raul yatıyordu. Bu işs icap ettiği kadar alâka, | *aklanmıştır. Rual — gülüş m"ııı-—_ arasında cesedini buluruz. Raul, Beşuya dedi ki: Tahkikat, yalnız Mösö Ger- | göstermediğine zahip olarak | — Öfkelenen Beşu soruyordu: | gözleri patladı ; Hiçbir şey bulunmadı. — Bana bak, gözünü aç | senin katli etrafında devam e- | Paristen iki arkadaşını daha | — Ey.. Sen artık bu işlere | — Bir şeymi kaşfettinf Herif Raul, —Katerinin — rahalça — babalık.. Katerinin hayatı hâlâ | giyordu. Çünkü Raul, geceli- | getirmişti. Raulun — tabirince | hiç burnunu sokmıyacak mısın? | , —< — dibine ge Ü uyuduğunu — öğrendikten — ve | tehlikeden kurtulmuş değildir. | yin Katerine karşı yapılmak | bu üç arkadaş “bir polis | — Hayır.. Yalnız, bu güzel | dersin? 4 . kendi de Beşu —ile bera- Beşu, Beşu, dikkat edelim. | istenen sui kasti hükümete inin bütün — usullerile,, | Katerin'in üstüne titriyeceğim. 4 ber biraz istirahat — ettikten | Yoksa bir felâket daha olabilir. | haber verdirmemişti. Yalnız, | tetkikata devam ettiler. park Ben seni Paristen buraya ! Arkı M