D4 Saıyıfı BİR EIMVEI İşlenmiş A Sebebi Henuz Anlaşılmadı İstanbul ağır ağır ceza mahke- mesi, bir müddet evvel Aksa- ray'da yapılan bir cinayetin muhakemesi ile meşğuldür. Maznun, Ömer Abit hanı odacısı Ali Ef. dir. Ölen Hüsnü hlivan. Bursakâri, kara saplı r bıçakla — açılan — yaralar, ölüme sebep olmuş. Maznun, mahkemede vak'a- yı şöyle anlatmıştır : — Kardeşim talebeden Ni- yazi Ef.ile haziranın on altınzı perşembe akşamı handan oto- mobille eve dönüyorduk. Yolda karşımıza — bir. karaltı çıktı. Homurdanıyor, — küfür — edip dnruyordu. Kardeşim : — “ Yabancı değil, pehlivan!,, ise, biz eve geldik, otomobil kapıda «durdu. Ben şoförle he- görürken Hüsnü pehliyan ırîımııdın yetişti. Niyaziye hücum etti. Kardeşim, bu aralık “ yan- dım, ağabey!,, dedi. Kolundan ari . Pehlivan, ben ğileğiue sarılınca, beni - itti. Boğazıma sarıldı. Başka kur- tuluş çaresi yoktu. Canımı mak için bir iki el vur- mak icap etti. Maznun, Hüsnü pehlivanın saldırışına sebep — olmadığını söylüyor : — Ne ben, ne de küçük kardeşim Niyazi biliyoruz. Ben esasen kendisini tanımazdım. Mahkeme, — talebe Niyazi Ef. nin ve diğer şahitlerin gel- mesi için celp çıkarmış, Hüsnü pehlivanın mazideki ahvalinin tahkiki için müddei umumiliğe müzekkere yazmıştır. Katlin sebebi henüz meçhuldür. Vazi- yetin 27 ağustos 13 buçuk celsesinde inkişafı muhtemeldir. Teşekkür Ederiz Neşriyatımız Tesirini Gösterdi Muhterem gazetenizin 21-8- 930 tarihli ve 26 numaralı nüshasında ( Tütün depoların- da müstahdem ( 114 ) kişinin eylülden itibaren hizmetlerine nihayet verileceği ) yazılmış ise de böyle bir muamele gayri vaki olduğundan — keyfiyetin tavzih buyrulmasını maalihti- vam rica ederim efendim. Tütün inbisar idaresi umum müdür vehili Hüsnü Son Posta—“1 ,Eylülde vazi- felerinden çıkarılmalarına karar verilen (114) depo murakıbın- dan ( 20-30 ) kişi matbaamıza gelerek hadiseyi bizzat anlat- mışlardı. Bunun üzerine, haklı olarak bu biçarelerin vaziyetine na- zarı dikkati celbettik. Görülü- yor ki bu neşriyat nazarı dik- kate alınmıştır. Bu — (114) aile namına teşekkür ederiz. Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya Işinize giderken, sokak- a gererken veya - birisile “görüşürken ber hangi bir vaka karşısında Kalabi. Hirslal. Havadik nedir. biliyorsanız o — vakayı derhal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan ertesi günü ge- zetelerde görmek istediğiz biri ol derhal telefenumzu açımız ve havı gazetemize haber verinlz, isim v resinizi de bırakınız. Verdiğiniz hava- disin ebemmiyetine göre — geretemiz müküfatımı vermeyi vazife bilir. M nuMaramız: “ 200 Wür, Soylenîn— Şeyler Seyyar Satıcılar Bizde, Böyledir. Hep Teferruattır. l Asıl Mesele Esası Halletmektedir. Ben şehremini — olsaydım ! Fakat olamam ki! — Şehrin emini olmak icin halkın emini olmak lâzım; bir kere beni ta- nıyan yok; bugünkü eminleri de halk beyenmiyor. Bir anket yapılsa herkes : *Cemil paşal, der. Bununla- beraber “Muhittin B.,, emindir. Kendisinin — muhterem - bir zat olması başka mesele, fakat dedi. Her ne hal | işte ekseriyet Cemil Paşayı tercih ediyor. Bu niçin böy- ledir? Çünhü cümhuriyet dev- rinde - kendimize has ve eümhuri —memleketlerin hep- sinden aykiri bir yol tutmuşuz. Halkın en birinci ve en esaslı hakkı belediye intihabı- | dır; onu vermiyoruz. Zaten Cemil Paşa beyana- tında bu bhakkı aradığı için- dir ki emin olamaz. Dahiliye vekili bey belediye reisi iken niçin iş görülme- diğini katırlazalar dı, bügünkü kanunun başka bir şekil al- masını iltizam etmek isterlerdi. "“SON POSTA ŞEHREMİNİ OLSANIZ NELER YAPARSINIZ? Kimleri İntıİıap Etmek İstersiniz Yakında şehir meclisine aza fatihabı yapılacak. Bu şehir sizih- | dir. Mecliste — bulunacak âza- | ları siz — intihaj edeceksi- niz. Gazetemiz — intihap — edi- lebilecek kimseler hakkında ef- | kârı umumiyeyi tenvir için şim- diden karilerin reylerini almıya teşebbüs etmiştir. Kadın ve er- k:ı: intihabını istediğiniz kimse- lerin isimlerini aşağıki cetvele doldurup idarehanemize gönder- menizi rica ederiz. Gelen reyler intihaptan bir iki gün evvel *um[ edilecek ve en. çok rey namzetler ilân oıunıuıkııı (3) | aza | isim yıımık kâfidir. Kanun rey verme şartlarını şöyle tesbit ediyor. Türk olmak; intihaptan altı ay evvel intihap yaâpılan belde- de oturduğunu İspat etmek; 18 aşını bilirmek; ağır hapse mah- ıı'lm olmamak; hidematı amme- den memnu olmamak; haysiyeti muhil suçlardan hapse girmemek asker, jandarma, zabit, polis, askeri memur nhnıııılı. ’.ııııı İsim SENEN Yıldızlıktan Dilenciliğe Vilyam liodgers Niçin Dilenci Olmuştu? Bir zamanlar Los Anjeles'in maruf bir siması vardı: Vilyam Rodgers. Bu adam, birdenbire sinema / hayatından çekildi. Ona sokak- ta rastgelenler, her gün bir parça daha düşüp sefilleştiğini | hayretle görüyorlardı. Rodgers, o derece sefilleş- mişti ki eski arkadaşları onu görmemek için yolda başlarını çeviriyorlardı. Çünkü Rodgers artık bir'dilenci olmuştu. Bu adam geçenlerde Los Angeleste, sefalet içinde vefat etmiştir. — Cenazeyi — nakle- dileceği — sırada — Rodgersin cebinde bir vasiyetname çık- mıştır. Bu vasiyetnamede, bir hastaneye (200) bin dolar, ya- ni dört yüz bin lira miras bı- rakılıyordu Fakat polisler bu vasiyetnameyi ciddi telâkki et- iler. Gülüp geçtiler. Fıkıt birkaç gün sonra bir Filadelfiya bankası, Vilyam Rodgers namına mevcut (400) bin dolarlık hesabın ne yapı- lacağını sorduğu zamandır ki herkesi derin bir hayret aldı. Meğer Rodgers bu sefalete parasızlıktan değil, aşkına hi- yanet eden bir kadın yüzün- den düşmüşmüş. BİR TERCİH Yüzde yüz derecesinde ses- li ve sözlü olan filimlerin pek çok rağbet görmediğinden şi- kâvet ediliyor. Daha ziyade az sözlü olanlar tercih edili- yormuş. Adamsızlık Sözü De İtiraz Değildir Çünkü Bugunun Berut'u Göz Öuundedır. Şurasını luydadelım ki, ir tediği istiklâl kendisine verilen bir şehremini için ne yapmak lâzım geldiğini urun boylu dü- şünmiye lüzum yoktur. Bu yolda ilerlemiş millet- Terin misalini göz önünde bu- lundurmak kâfi gelir kanaa- tindeyim, Adamsızlıktan da şikâyet edemeyiz. Çünkü bu- günün Berut'u, eski Berut değiiri? Çakştırilmi” adamlar eski adamlardır. Demek ki böyle bir itiraz da varit değildir. Şehrin me- deni ihtiyaçlarını temin eden- ler ecnebi şirketlerdir. Asıl düşünülecek nokta bu- dur. Emanet bu vazifelerden bir kısmını üzerine alamaz mı? Sonra verem hastanesi de- yip geçmeyiniz. Hastane bir | vasıtadır. Zayıf bir. mücadele vasıtası. Asil yapılacak hasta- hğın mevbamı kurutmaktır. O da bu şehri, bir şehre ben- olur, MEŞHUR FİLMİ Bu filmin mevzuunu teşkil eden macera iki sene evvel kitap halinde neşredildi. O kadar çok satıldı, ©o kadar çok okundu ki sinema kumpanyaları bu kitabı filme almıya karar verdiler. Bu eser, senelerce Afrikalılar içinde ticaret yapmış ve adeta yerlileşmiş bir adamın meraklı ve heyecanlı ma- cerasıdır. Filimde rol alânlar Edvina Booth ve Duncan Renaldo'dur. Filim Afrika'da çekilmiştir. İki Artistin Fotoğraf Yarışı Mariyo: Üavis. Greta Garboyu Kıskanmış Greta Garbonun hiçbir. ye- ni fotoğrafı kalmamış. Bütün resimleri şimdiye kadar bir çok defa görülen ve neşredi- len fotoğraflarmış. Herkesin birkaç defa gör- düğü fotoğrafları basmak iste- miyen ÂAmerika gazeteleri san'at- kâra müracaat ederek yeni resim istemişler. Bunun için hususi bir top- lantı tertip edilmiş. (117) elbise ile (175) muhtelif pozda resim alınmış. Bu hadiseden haberdar olan Mariyo Davis'in içine kış- kançlık düşmüş. Hemen hususi fotoğrafçısına haber göndermiş. (275) fotoğ- raf'ta o aldırıp dağıtmış. Ar- tistler arasında rekabet, görü- lüyor ki her yerde, hususiye- tini muhafaza ediyor. SESLİ OPERALAR Sesli -filimden sonra opera- ları filme çekmek hevesi uyandı. Amerikan kumpanyaları şimdi birer birer opera mu- ganni ve muganniyelerini top- layıp onlara filim yaptırıyorlar. Son zamanlarda Metro Gold- vin kumpanyası (Grace Moor) ismindeki meşhur muganniye ile bir mukavele akdetmiştir. (Grace Moor) Avrupa opera- larında şarkı söylerken filme çekilecektir. Filmin mevzuu meşhur İsveç muganniyesi Jony Lindin haya- tıdır. Filimde erkek rolünü (Reginald Denny) oynıyacaktır. "Ağüstos 23 | FALCILIK Hasımlarımız Şimdi Bununld Meşgulmüşler: Bağdat, 16 (Hususi Muhabi” rimiz yazıyor) — Son günler rin karışık hareketleri burâ” da, hükümet mahafilinde sinif” leri hayli germiştir. Buray$ Musul — taraflarından — geleni son haberler, İrak hükümeti için vaziyetin oldukça nazik olduğunu — hissettirmektedir * ?im_ıl havalisinde — Kürtlerib faaliyeti bir derece daha art” mış bulunmaktadır. Bu harekette, Süleymaniyt valisi olan Türk ordusu sabık yüzbaşılarından Kürt Teyfik | Vehbinin parmağı olduğu at” laşılmaktadır. İrakta günün en — mühit hadiselerinden biri de meb'u$ intihabatında — çıkan büyük bir pürüzdür. İrak — kürtleri — intihabatâ iştirak etmemek suretile hükü” meti — tehdit — etmektedirler: Bunun sebebi de yeni İngiltere” Irak muahedesinde Kürtlere muhtariyet — verilmesine — daif hiçboir işaretin bulunmamasıdır. Kürtler bununla da kalmamışları muhtaziyet verilmesi için İngir tere kıralına telgraflar yağdır” mışlardır. Buradaki kürt ( Terakki ) cemiyeti de faaliyetini arttırmıf bulunmaktadır. Burada, hadiselerler yakım” dan alâkadar olanların gözün” den kaçmıyacak bir manzarâ daha: Bazı İngiliz zabitleri sot günlerde sivi! olarak gizlidet gizliye İrana gitmektedirler: Irak Milli müdafaa nazırı dâ bugünlerde İrana gitmiştir. Irak hükümeli Çerkes Etem'i ve yüz elliliklerden bazıların! Bağdattan kovdu. Bunlar şarki Erden'e gitmişlerdir, Size garip bir rivayettet daha bahsedeceğim: Buradâ diyorlar ki, Türkiyenin harid bir tecavüze, bilhassa Akdeni?” | den bir hücuma uğramamasın! büyük bir devlet taahhüt etmi, Burada gizli işlerle uğra” şanların elinde son günlerd? Mısır'da basılan bir fal kitab! dolaşmaktadır. Bunda, bt sene Türkiye'de bir isyan © lacağı ve asilerin galip gel ) ceği yazılıdır. Şu nokta, ci” hil Kürtlerin isyana nasıl tef vik olunduğunu güzelce anlf tıyor, değil mi? Kiraz Hamdi de geçeıılcr*' şimale gitmiş, Kürtlere halil? ve tarikatlerden bahseden K” taplar dağıtmıştır. JEvkaf Cami Yaphnyd İstanbul Evkaf idaresi bi sene Kandilli'de yeni bir cıl*' yaptıracaktır. İYevmi, Siyasi, Havadi« ve Halk garelt' İdare : İstanbul, Nuruosmaniye Şeref sokağı 35-37 Telefon: İstanbul - 208 Posta kutusu: İstanbul * 741 Telgraf ı İstanbul - SON POSTA Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan mesuliyet alınmaz.