17 Kasım 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

17 Kasım 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

392 SERVERTİFÜNUN .No. 2204—319 Gözlerim yana yana, kalbim burkula burkula, beyaz sayfalarda oynaşan şu katil satırları oku- dum: Atamızı kaybettik... Kımıldıyamadım. Dudaklarım kıpırdamadı. Göz pınarlarım acı acı yandı. Yarlığımda garip bir inkilâbın anlayamadığım İsvaranımı daydum. Dumurlaşmış müfekkirem, İrainağ bir dehliz gibi vınladı: — Atatürk öldü... Bağıramadım, haykıramadım... Neden güneş ebediyen #önmeyor 9.. Neden gökler koparak bü- tün azametlerile nasibsiz toprağın tizerine çullan- mıyor, neden denizler kükremiyor $.. diye haykı- ramadım, bağıramudım.. Yanlış değildi. Her fani gibi et ve kemikten yaradılmış olan Atatürk, Türkün bütün tersine dönmüş taliini yenen, bir müstehaseden yepyeni bir devlet yaratan, en korkunç en amansız ölüm- ler karşısında kılını kıpırdalmayan Yüce Dahi; devirlerin, asırların eşine raatlamadıkları Büyük Ata, ismini ebediyete perçinleyerek aramızdan ayrılmıştı... # LL Matemimiz çok hüyük ve derindir. Buna rağ- Atamız geçen yıl küçük Ülkü ile beraber Ankara garından çıkarken Kara Haber men en büyük tesellimiz, gene Atamızın yıllarca evvel söylediği, işaretlediği şu veciz «Benim naciz vücudumu bir gün elbet toprak alacaktır, Fakat Türkiye Cümhurlye- ti ilelebed payidar kalacaktır,» sözleridir. Atatürkün cismi belki fani olabilir. Fakat onun ruhu, azizlendirerek sevdiği; uğruna bütün varlı. ğını feda ettiği vatanının her köşesine serptiği nurlu tohumları ebediyet payidar oldukça, yeşere- cek, filizlenecek, dal budak salarak meyvelerini verecektir. Ebediyete göçüştine sadece 18 milyon Türkün değil, ayni zamanda âınırların dışında yaşayan diğer Türk vatandaşlarının, yedi iklim insanlarının ilü kalblerini sızlatan asırların biricik nurlu evlâdı, dehanın öz kaynağı, fazilet, ve ahlâkın tek timsali olan büyük atamızın büyük ve mubarek ruhu önünde huşula eğiliyor, ve eski bir şairin diliyle : Ata, -senin mezarını çiğnediğimiz toprakta değil, Daima vedaima kalblerimizde bulacak, tarizedeğaği! diyorum. İbrahim Hoyi

Bu sayıdan diğer sayfalar: