17 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

17 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Social bir arliet my li Rosine Derean! Lac Aux Dame filminde kendisine büyük bir şöh- ret temin eden bu kadının hayatı nedir? . Rosine Derean! Yeni ve sevim- i bir Fransız artistidir. Buna ye- Bi demek bilmem ne dereceye ka- dar doğru? Çünkü Rosine şimdi - Ye kadar bir çok filmler çevi:miş Ee hepsinde muvaffak olmuştur. akal en son çevirdiği Lac aux Dame filmi cidden güzeldir. Bu - tada Si Simon ile beraber Kpamış ve herkesin nazarı dik- tini üzerine toplamıştır. Bu iti- barla Rosine yeni bir şöhret haya- tina girmiş demektir. Rosine nasıl bir kızdır? nema yapmak ve meşhur ol » için elbette güzel olmak lâ - dır, Rosine de bumam için bit - çok güzel ve enfes bir kızdır. Rosinenin yüzünde ilk göze çar- Pan sey gözleri ile ağzıdır. . şEvet bu sevimli artistin gözle- fi harikulâde güzeldir. Ve büyük- ii Dikkat ederseniz görümünüz bu gözler her zaman sanki bir *eye fazla hayret edip te açılmış Bibi duru; bu Poisine'in iri gözleri vardır. Ve d Sözlerile herkesi celbetmekte- R vi Ya ağzı? Ağzı bilhassa enfestir. Dudak- ine kal ne incedir. Fakat öy- bir ağız ki tebessümü unutmuş- ür. Dalgındır. Gülmesini bilmez. gülecek olur. Fakat bu gü - lüş iplerini çekerek ağzını açtırdı- nız bir kuklanın gülüşü <nzer, İçten gelen bir gülüş de- Bildir. Ağlayan bir gülüştür. Fe- fi bir gülüştür. Acaba bu kadın yle gülmesini unutacak, her $e- Ye hayret edecek kadar hayatında Beler cekti bu kadın ? Bu sualin cevabı uzundur. Ve hazindir. Çünkü Rosine'in dan bir çok maceralar geç- i Şairler derler ki her çocuk doğ- duğu zaman beşiğinin etrafıma İ Yi perilerle fena periler toplanır... İse biri bir şey temenni eder. İ- Yiler güzel olacaksın, iyi olacak- in » zengin olacaksın “filân der- Fenalar rahat yüzü görmiye- (öksin, paranı yiyemiyeceksin! Has ia 'snacaksın gibi temennilerde bu- yaktirler... Ve çocuğun bütün ha- Ron programı çizilir. o Acaba Boçze Periler meler söylediler?, yandan yirmi sene evvel dünya- 8 geldi. Annesi Yane Exiane Şek güzel, çok genç, çok meşbur rtisti. Tiyatroda oynardı, film bir Sevirirdi, şarkı söylerdi. 2. Babası hayatı çok severdi. ewkine düşkündü, fakat en kü Vazifelerini bile ihmal 2S aylık iken dör, ayrılma annesi bu adam- davasr-açtı. Rosine siy, Yaşına gelince annesi onu pan te vaya gönderdi “Dört yaşında <8 Yatısı mektebine... Ne kadar ike. diyeceksiniz. & Rosine'e un sebebini sorarsanız: “An- rin Şök fazla gençti. Fevkalâde —zeldi, etrafında birçok arka- Raj Arı, tanıdıkları vardı. Benimle sy meşul © olamazdı. 12 sene İka 2009 yatısı mekteplerinde do- kştm.. Sabahleyin — altıda kal *dım. Kiliseye giderdim, sonra iyia gelirdim teneffüslerde hep di © çalardım. Hiç oynamaz. » Hele bebek hiç oynamadım. kı pşpları dokuzda yatardım, s1 - ir disipline tâbidim... “Hızlı Zirek ayıptır.,, İerg Bnimize böyle yerleştirmiş - im Lik defa sesli film çevirdi- bağı Zaman huzlı konuşmam hattâ tırdı, SAM İcap etti, ne kadar şa- im... Ne kadar güçlük çektim eder misiniz ? nem hayattan çok çekmişti. Yağamanın ae gö ve güzel Me kağ, > afamanm ne kadar güç, Dun adar zor olduğunu bilirdi. O- tri, Sin beni de hayata karşı ha- Mak istedi. Daha çok küçük- büşg Yatım bütün çirkinliklerini, ş tehlikelerini biliyordum. * gün bütün klar hay- tej ul y le $işen alar PİRİ bi : liği, *i bir kenara çektim anne- a demek olduğunu anlat- Yıldı. p, hâdise bütün mektebe ya- Sonra 1 ovdular. O günden “lmuy sütün gülmez oynamaz dim, pe. Ben hiç çocuk olma #eyip . 2Yatı bilmemezlikten gelen Hi neşeyi hiç tatmadım.. . $r zaman karşımda beni teh- 'en bir bayat &), uzunu bilir. i eden | * adamdı. İşte daha Rosine bir dim, Her zaman mücadele edilece- ğimi bilirdim. Bu üzerimde büy bir yüktü bunun — altından hâlâ kendimi kurtaramadım. Tiyatro hayatı bana göre ya- pılmış bir şey değildi. Aklımdan biç bir zaman sahneye çıkacağımı geçirmemiştim. Dikiş | dikmeğ başlamıştık. Bir akşam annem e- limden tuttu : — Bu akşam © Comedie des Champs - Elysees'ye beraber gi- delim. Harry Baur “Büyük Pat- ron,, u oynuyacak... ynamıştık. Senin ir, Şimdi seni gör- il se ne şaşırır, dedi. Antrakt'da Harry nımıza geldi beni görünce: “Bu- Baur ya- Dun gibi bir kafası olurda insan sinema yapmazdı, dedi. Annem de “Onda sinema için lâzım olan hiç bir şey yok,, diye cevap ver- di. Harry Baur da “Ben meşgul olurum,, dedi. Sekiz gün sonra beni Duvivier. nin karşısına götürdüler. Şöyle bir baktı, Hiç beğenmedi. Amma o a- ralık elinde hiç kimse yoktu. İs. ter istemez angaje etti. “Üç mel'- un centilmen,, i çevirmek için Fa-| sa gittim. Ondan sonzn beş on film da- ha çevirdim en çok “İki netice,, İ Sinemada Yeni moda! himseler çok merak ederler. hılişelerle sinema artistlerinin giydikleri yaz elbiselerinden birkaç nümene gösteriyoruz. Küçük Sinema Haberleri En şık giyinen erkek Hollywood'un en şık giyinen er- keği William Powell'dir. Şıklık kralı diye anılmaktadır. Bu taht - tan inmemek için vaktin mühim bir kısmını mağazalari ve terzi lida geçirmektedir. Şık gezmek için çok zaman sarfetiiğini söyli yen dostlarına: — Ne yapayım, dem *kiedir, er- kekier arasında şıklık kralr olmak ve tutunmak çok zor. Çünkü bü - tün erkekler hep ayni şekilde gi niyorlar, aralarında tewexyüz et- nek çok müşkül . Halbuki kadın. lar öyle mi ya? Dünyada kaç ka - du varsa o kadar çeşit te elbise var demektir. Şu halde erkekler hem - Ginsleri sıasında şıklıkları ile n zarı dikkati celbetmek için kadı lardan daha çok kendileri ile uğ « raşmak mecburiyetindedirler. Hollyvood ve buhran Bütün dünyayı kasıp kavuran buhrandan Hollwood da mütees- de nazarı dikkati celbettim. “4 ler ,, nde meşhur oldum diyebilirim. Şimdi “Metr Balbek ile kocası,, ve “Küçük ej- der misafirhanesi,, ni çeviriyorum. sir olmuş ve bütün artistlerin haf- talıkları hemen hemen yarı yarıya indirilmiştir. Bundan yalnız küçük artist Shirley Temple istisna teş - kil eder. Beş yaşmda olan bu bü- yük yıldız Fox Film ile yeni bir konturat imza etmiş ve haftalığı 2,250 franktan 15,000 franka çıkar tılmıştır. Bu bütün artistler ara - sında bir rekor teşkil etmektedir. Maurice Chevalier evleniyor mu? Maurice Chevalier ile Kay Francis'in yakında evlenecekleri haberi şayi olmuştur. Fakat sahi - den evlenecekler mi?... Yoksa iki artist üzerine nazarı dikkati cel - ebtmek için yapılan bir reklâmı mr?... İşin içyüzünü kimse bilmi - yor. Yorgunluğa karşı ii bir dinlenme tarzı sak OAR Michael çok yorgun olduğu azmanlar bir müzikin no - talarını okurmuş.. Nota okumak kadar yorgunluğunu alan hiç bir şey yokmuş... Biraz garip değil mi?, JMichy Mouse'i tanımıyorlar Rusyda şimdiye kadar Mickey Mouse'in hiç bir filmi gösterilme- miştir. Onun için orada Mickey'i kimse tanrmaz. Fakat Mişa'yi her kes tanır... Mişa da tıpkı Mickey gibi şen, güldüren kordelalar çe » virmektedir. Yalnız Nickey'den biraz farkı vardır. Çünkü biraz si- yasetle uğraşmaktadır. Şen dul filmi Jeanette Mac Donald “ Şen dul” isminde bir film çevirmiştir. (Şen dul) bir valsin ismidir. Jeanette bu valsi oynarken mavi bir elbise giy iştir. Çünkü daha üç yaşında Philadelphie'de sahneye ilk çıktı. ğı zaman da Şen Dul valsini oyna muş imiş ve üzerinde o zaman mâ vi bir elbise varmış. Kütüphaneci artist Viktor Yory aktör olmazdan ev vel şoförlük etmiş, boksör, güreş- çi olmuş, şimdi boş zamanlarında şiir yazıyormuş, yahut ta Kalifor - niyada açtığı kütüphaneye gidip okuyormuş. LAS MI ETTİ? ) miş ama artık o kadar kusur Kadı Hollyvood'da Güzellik T Telekkisi ne dir? Hollyvood sarışın, kumral, esmer her renkte her çeşitten güzel kiz- Jarm yerdir. Fakat bunlam çoğu ismi bütün sinema â- lemine yayılan kimseler değildir. En güzel kızlar ya figüran yahut- ta girls denilen dansözlerdir. Peki bunlar niçin bu kadar güzel olmala rına rağmen yıldız mertebesine yük selemiyorlar? İyi oynamıyorlar da İİ şimdiye kadar onlara kendi kabili yetlerini ortaya koyacak ufacık ol sun bir tecrübe filmi yaptırılmamış tır.. Peki neden?, Çünkü şimdi her- kes güzellikten ziyade Sex-apeal denilen şeyi arıyormuş ve ekseriya çok güzel olanlar da bu yokmuş ta ondan. . Bütün yıldızların arasında kusür. suz, fevkalâde güzel olan hemen hemen yok gibidir. Miran Hopkins “güzel çirkin,, ismile marüftur; ve hakikaten de Miriam ne güzel ne de çirkindir. Fakat onda öğle bir şey vardır ki, herkese kendini be- gendirir. Amerikalılarm en büyük bir yıldız en yüksek bir artist te- lâkki ettikleri Kleopatra filminin kahramanı Claudette Colbert gaze- tecilerle olan bir mülâkatında ken disi bile: “Ben çirkinim,, dememiş miydi?.. Greta Garbo güzelden ziyade çirkin Sylvia Sidney güzelden ziya» de şirin değiller mi?. Amerikanın en güzel artisti ola» rak telâkki edilen Carole Lombard çocukken filhakika çok güzelmiş fakat bir otomobil kazası yüzünün sol tarafında öyle büyük bir iz br rakmıştır ki, bu onun sade güzelli. bozmakla kalmıyor. Adeta çir- kinleştiriyor; Norma Schearer'e ge İince bu artist gençken çirkin de. necek çirkinlerdenmiş, dişleri biri- biri üstüne çıkmış gözleri şaşı ba“ cakları biçimsiz bir kızmış. Dişçi “dişlerini düzeltmiş, kendisi ayna- nın karşısmda doğru bakacağım di ye uğraşa uğraşa gözlerini düzelt- miş.. Yalnız bacakları düzeleme- kızmda da bulunur, şimdi Norma bir güzellik timsalidir . Doktor Marşm dört kızı filmile rini tahfif etmeğe uğraşacağına bi- lâkis onları büsbütün göze çarptır- mağa uğraşır. Fazla geniş burun delikleri ince dudaklı kocaman a- ğızı, garip gülüşü onu diğer artist. lerden ayırır ayrı bir şahsiyet verir, herkesin nazari dikkatini celp eder, bu hususiyeti “Doktor Marşın dört kızı, filminde olduğu gibi Joan Be gibi esmer ve sarişm iki büyük artistin kusursuz güzellikle rini gölgede bırakacak kadar ken- di: görenler üzerinde tesir ya- yar. Erkek artistler için de bu böyle dir. Şimdiki yıldızların içinde bir Rudolf Valantino'ya rastlanamaz.. Gary Cooper, Clark Gable, Spen cer Tracy, George Raft, Carl Bris- son.. Hiz biri güzel değildir. Fakat herkesin sevdiği beğendiği artist. lerdir. : Şu haldegüzellik iflâs etti diyebi iriz. Şimdi Hollywood'da güzel değil, belki cazibeli artist aranıyor. O - nun için kukla gibi güzel olan ar- tistlere figüranlık yapmak düşü - yor. Güzellerin içinde kusursuz bir güzel Jeannette Mac Donald var. dır. O da nasıl olmuşta sinema sahasında muvaffakıyet kazan - mıştır. Filhakika Jannette tıpkı bir taş bebek gibidir. Gülüşünde, şarkılarında ufacık bir sevimlilik yoktur. Yalnız sinema perdesi onu cazip yapmıştır. Geriye ne kalıyor. Şu artist ve- ya bu artist. Meselâ Glark Gable!.. Hollywood'da yüzlerce genç ve gü zel erkek iş bulamazken Gable'r bu kadar yükselten kuvvet nedir? Bu bir sir! Buna Sex-appeal diyorlar. Fakat şimdi Amerikada Sex-appeal de iflâs etti. Kimse buna itibar etmiyo" Bu ii iphesiz yeni yeni ar- tistlei plâna atacaktır. Bunla- icudu, çehresi ve .Bu sinema rm bebek azaları mütenasipti âleminde bir inkilâptır. sahadan çekiliyor ve kinciler geçiyor. Nereye gidiyo s5 ruz? Mamafih Filmde çok güsüğ kızları ve erkekleri de görmek bi zim için ayrıca bir zevk olacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: