Eldivenler, ipekli çoraplar, kostümlükler alır, akşama soğan ekmek yerlerdi. Düriye hanım, Hafız Ismail ile evle- neli iki sene oldu, Hafız, şimendiler kumpanyasında memurdu. Babasının sağ ğında nasıl oldiyse hıfza çalışan delikan b, adamcağız ölünce sarığı, cüppeyi bir tarafa attı, Dinsiz, ayyaş bir şey oldu. İsmail gerçi kazanıyordu ama iki yaka #a bir yere gelmiyor, aldığı paranın bere- ketini görmiyordu. Karı, koca hiç idarelerini bilmezlerdi. Meselâ ipekli iç çamaşırları alıyorlar, sonra oturup sovan, ekmek yiyorlardı. Gece, sinemadan çıkınca eve otomobil ile geliyorlar, bayramda akrabalarmı ziyaret için Bostancıya kadar yaya yü- rüyorlardı. Bunu gibi. Ayin son günlerinde idi. Ismailde beş para kalmamıştı. Hanım düşündü: Ak:, ei e — Balıkçı.. diye seslendi. Satıcı durdu. Çekişe çekie Bir kilo balık tarttırdı: v — Baksana kardeşim. Bozuğum yek, yarn uğra da parasını al. — Canın sağ olsun. Akşam vakti kocası gelince sordu: — Düriye, galiba bu akşam kuru ek- meje yatacağız? c Kadın, masanın üstündeki balık taba- fim işaret ettir Bak, sana ne pişirdim. Ismailin yüzü gülmüş, sevinmişti. El li de kapıyı açmıyorlar. Oyle. tatlı! Bu, Yu- il ki hayrat Mahkemeler Toplu olacak Bir kısım mahkemeler daha taşınacak Muhtelif yerlerde çalışmakta ©- Jan Adliye dairelerinin o mümkün olduğu kadar bir arada toplanma- « için Adliye vekâletinden emir gelmiştir. İlk olarak muhtelit ha - kem mahkemeleri binasında bulu- nan birinci ve altıncı hukuk mah- kemeleri cuma günü postahane bi nasına getirileceklerdir. Bundan sonra ceza mahkemeleri postaha- ne binasına nakledilecektir. Baro avukatların ayakta kalmamaları i - çin üzerinde “avukat beylere mah sustur” yazılı bankolar yaptırmış we Adliye koridorlarına koydur - muştur. Döviz kaçakçılığı Dün bir Italya vapuru mürette- batından Petrani isminde bir tai- fe Aleko isminde bir sarrafla müş tereken döviz kaçakçılığı yaparken larımış! ve müddeiumumili- gm el Müddeiumu- milik suçluları birinci istintak hâ - | kimliğine sevketmiştir. Bir İngiliz firmasının davası , Bir İngiliz firmasının yerli men sucat fabrikaları tarafından ka - put bezlerine vurulan köpek başı 'damgasımdan dolayı açtığı taklit davasına dün devam edilmiştir. Davada chi vukuf raporu okun - muştur. Bu rapora nazaran yerli mallarda kullanılan o köpek başı, İngliz malalrında kullanılan kö -* pek başının taklidi değildir ve yer li mallar nefaset itibarile İngiliz kaput bezlerinden iyi olduğundan taklide de lüzum yoktur. Muhake- me davacı tarafından raporun tet kiki için başka güne bırakılmıştır. Gelen, geçen komşular Tsmailin kapı- sında satıcının ileri, geri | söylendiğini gördüler: — Sen artık © parayı unet, — Başka gün alırsın, Balıkçı bir kaç gün sonra gene uğra- dı. Parası olmadığı halde Düriye hanım boş bulunarak kapıyı açmıştı. — Hanım abla, balığın parası. — A. Kaç gündür neye yol.. Bizim bey, bagün para bırakmadı. uğrıyorum, almadan gitmem. Genç kadm sıkışmca (aklına bir şey geldi, İsmailin eski bir ceketi vardı. He- men sandığa koştu, Ceketi çıkarıp kapı- ya geldi, adama uzattı: — Kana uğurlu, eski bir ceket. Balıkçı, ceketi elinde evirdi, çevirdi: —E, bu, ne olacak? Param yok, bu cekekti yirmi beş ku- ruş yerine kabul et. Adam, gülerek başını salladı: — Yahu,. hanım abla, ben yahudimi- yim, eski ile balık satmıyoruz ki.. Uzun süren bu münakaşa mahalle ço- caklarımı kapıya toplamıştı. Düriye kapıyı kapatınca haşarıların- dan biri balıkçıya sordu: — Ne satıyorsun? — Balık. Baban alık! — He. vallahi, babam değil, ben de alım, bir kilo balığa'bu külüstür ceke- ti aldım. İşinden dönen Tamil o sırada kapıya Adamın elinde eski ceketini Balıkçı güldü, çocuklar yuf çektiler. Bir kilo balık yüzünden mahalle içinde rezil olmuşlardı. Tevekkeli, atalarımız bu sözü boş yere söyl : Yorganmı ayağma göre uzat! OO.N. | Esnaf bankası işi (Başı 1 inci sahifede) kında Ankara kat'i bir karar ve- rilmeden önce, Muhittin Beyin İs- tanbula avdetine ihtimal verilme- mektedir. Esnaf bankası tahkikat saf - halarına dair şehrimizde Yeni bir vaziyet yoktur. Meselenin merke - zi siklet Ankaraya intikal etmiş bulunmaktadır. Büyük Millet Meclisi pie enini müzakere edecektir. Mecli. sin bu içtimaında Dahiliye vekili Şükrü Kaya Bey Mazhar Müfit Beyin sual takririne cevap vere- cektir. İstanbul Şehir meclisi de bu - günlerde yapacağı fevkalâde bir içtimada Esnaf Lankası işini de örüşecektir. Şehir meclisi azasın- dan Kara Osman Zade Suat Bey dün bir muharririmize demiştir kiz — Esnaf bankası işinde şehir meclisinin istediği olmuştur. İkti- sat ve Dahiliye vekâletleri mese - leye ehemmiyetle vaziyet etmişler- dir. Şimdi kararlar Ankaradan çı- kacaktır. Şehir meclisinden seçilen ko - misyon bankamın hesaplarını or - taya koydu. Daha salâhiyettar ma- kamlar da mes'ulleri meydana çı- karacaklardır. Şehir meclisinin fevkalâde içtimaı için makamın a- zayi davet etmesini (bekliyoruz. Henüz davet vuku bulmamıştır İktisat vekâleti namına ANKARA, 25 (Milliyet) — Esnaf bankası tahkikatına iktısat vekâleti namına şirketler müdürü Cemal Ziya Bey intihap edilmiş « tir, Cemal Ziya Bey yarın İstan - bula hareket edecektir. Nebatları korumak için ANKARA, 25 (Telefonla) — Nebatları hastalık ve böceklerden korumak için hükümet bir kanun lâyihası hazırlayarak meclise ver- miştir, MİLLİYET PERŞEMBE 26 NİSAN 1934 (L MÜTEFERRİK HABERLER Trakya feyizli bir istik bal yolundadır Verilen ziyafette Trakyalılar Gazi ülk süne candan bağlılıklarını gösterdild İktisat enstitüsü Konferansları Pr. Ömer Celâl B. eski, yeni buhranları mukayese etti Üniversite hukuk fakültesine bağlı iktısat enstitüsünde her haf- ta verilen (okonferansa de- vam edilmektedir. Dün de üçün- cü konferans doktor Ömer Celâl Bey tarafından verilmiştir. Konferansta diğer iktisat pro - fesörleri hazır bulunmuşlardır. Pro fesör konferansında demiştir ki: “İktisadi hayatım temellerini sarsan cihan tarihinin kaydetme - diği müşkülâtlı bir buhran içinde bulunuyoruz. Amerikanın otomo - bil fabrikatöründen, Mısırm pa - muk tarlalarında çalışan hülâsa Fransanın lâvanta âmilinden İs - tanbuldaki uncuya kadar, herkes buhranm tesirlerini hissediyor. Fiatlar, sınai istihsalât, alış ve- riş düşüyor. Düny iye nü lükte bir işsiz kütlesi lunuyor. Bütçeler sarsılıyor, vergiler tıyor, on binlerce müessese ii ediyor. En emin addedilen paralar düşüyor, beynelmilel ticaret sek - tedar oluyor. Ve bütün bunların neticesi olarak irat | görülmemiş bir surette iniyor. Umumi'bir fa- kr hasıl oluyor. Fakat vaziyetin en garip ci - heti bugün bir taraftan satılamıyan ve tezayüt eğen hesapsız pamuk, buğday ve saire stokları kalıyor. Bu vaziyet karşısmda dünya ikti- sadı ne oluyor? Sualini sormak - tan daha tabii şey olamaz. 100 senedenberi Avrupa ve A- merikada hâkim ve bazı mem - leketlerin 19 'uncu asırdaki fev « kalâde inkişafının âmili, kapita- lizm reji mt etmiştir? Fer- di mülkiyet büyük istihsalât ve teknik üzerinde müesses olan “bu rejim inkıraz mi etmektedir? Bu- günkü buhran başka esaslara ip - tina eden yeni bir rejimin doğum safhası mıdır? Bu susle cevap ver- mek ve bir müddet alelâmuği buhran lardan ve kapitalizmin kendisine mahsus hareketinden bahsetmek mecburiyetindeyim. — |» -#fi. İktisadi buhranı arz“V& telep arasında müvazenenin bozulma - sı ve bunun neticesi olarak bir çok şahısların iktisadi mevcudiyetle - rinin tehlikeye girmesi manasım- da telâkki edersek, bu hâdiseler beşeriyet için yeni değildir. İktisadi buhranlara çok eski zamanlardanberi tesadüf edilmiş - tir. Kıtlık, feyezan, harpler dev- letlerin tatili tediyat etmeleri, mes kükâtm tağşiş edilmesi gibi se - beplerle erz ve talep arasında mü- vazenenin bozulup bir çok insan- larm servetlerini kaybettiklerini ve bir çok müesseselerin iflâs eyle- dikleri çok görülmüştür. 19 uncu asır bidayetinde iktı- satta yeni bir buhran belirmiş, fen ni keşfiyat istihsalde tatbik edilip istihsal makineleşmeğe başladık - tan ve kapitalizm devresi teessüs eyledikten sonra kısmi buhrı dan bariz f: “kları olan buhranlar zuhur eylemeğe başlamıştır. Bu yeni buhranlarm, hususi- yetleri vardır. Kısmi buhranlar e- sas itibarile cemiyetin yalnız bir zümresini zarardide* eyledikleri halde, bu yeni buhranlar umumi- dir. Keza kısmi buhranlar bir mem- lekete münhasır olduğu halde, bu- nun beynelmilel mahiyeti vardır. Buhranlardaki tekerrür, - refah, buhran durgunluk halleri arasın - daki taaküp bu buhranların ka - pitalizm rejiminin bünyesine mer- but ve bu bünyeden mütevellit ol. duklarını gösterir. Bugün cihanda hükümferma olan umumi buhran kapitalizm re- jiminin tesirinde değildir. Bugün- kü buhranın eski krizlerde te « sadüf edilmiyen bazı hususiyet « leri olduğu şüphesizdir. Bugünkü buhranın intişar sa - hası diğer bütün buhranlardan ge- niştir, Buhranm calibi at cep- hesini, yalnız vüsati değil, kesafet ve şedittir. İktısadi hayatın un - surları hiç bir krizde bu kadar düş memiştir. İşsizlik 25 — 30 mil. yonu bulmuştur. Cihan (ticari kısmı 1929 da tabriken yüz otuz milyar liradan 1932 senesi rında 50 milyara düşmü buhran diğerlerinde gö bir temadi göstermektedir. Profesör konferansında daha bir çok ilmi araştırmalar yaparak konferansa nihayet vermiştir. Ö - nümüzdeki hafta çarşamba günü profesör İbrahim Fazıl Bey kon- feransa devam edecektir. | POLİSTE Beyoğlunda Bir duvar yıkıldı Altında kalan bir dişçi kalfası yaralandı Bz'ıkpazarında Efendinin sahip altları (o dükkân “ve üstü bir kattan ibaret kâgir bi - nada, ahşap merdiven kâgire tah- vil o edilirken dün bir kazaol- muştur. Eski merdivenin tan ufak odanın bölmesi yıkılınca potrel konacak tek tuğladan dıvar ların iki yanları açılmıştır. Bu sı - rada üst katta oturan dişçi kalfa - sı Bilâno Efendi âletleri görmek için yukarıya çıkmak istemiş, fa - kat demir potreli koymağa şan demirci Yorgi, çıkmamasını, dıvarların pek sağlam olmadığını söylemişse de, dişçi Bilâno buna © hemmiyet vermemiş, tam yukarı çıktığı sırada zaten yıkılmak üze- re bulunan dıvar da bu esnada yı- kılmıştır. Bittabi dişçi kalfası da dıvarla beraber aşağıya düşmüş ve ankaz altında kalinıştır. Derhal polise ve itfaiyeye haber verilmiş, Bilâno Efendi oradaki zabıta me - murları tarafından ankaz altından çıkarılarak hastahaneye kaldırıl » mıştır. Demirci ustasının da dizleri isa- bet eden tuğlalardan hafif yar: lanmıştır. İnşaata nezaret eden postol kalfa, dıvarcı İstelyo, rangoz Niko ve İlya efendiler ifa- delerine müracaat edilmek üzere merkeze götürülmüşleridr. Hayvan hırsızları Merdivenköy ile Bulgurlu taraf- larmda İsmail ve Salahettin is- mail ve Salahettin isminde iki hay van hırsızı yakalanmıştır. Küçük sarhoş Evvelki gece Fenerde bir çığ- lık işidilmiş, feryadı duyan devri- ye mahalline yetişmiştir. Polisler on üç, on dört yaşlarında bir ço- cuğun sendeleye sendeleye ilerle- diğini ve bir taraftan da bağırıp çağırdığı görmüşlerdir. İsminin Muzaffer olduğu anla- şılan çocuğun sarhoş (olduğu gö- rülmüştür. Üzerinde de bir kama çıkmıştır. Yanacaktı Beyazıtta Cümhuriyet caddesin- de Kadri Efendinin kahvesinde yatan Mehmet gece elinde sıgara olduğu halde yorganı tutuşturmuş- tur. Yorgan tamamen yandıktan sonra Mehmet işin farkına varmış, yangını söndürmüştür. Kadına dayak Kadıköyünde oturan oŞahende Hanımı mavnacı Mehmet dövmüş- Hırsız hizmetçi Kadıköyünde oturan Kadri Be- yin hizmetçisi Fazilet evden de- kuz lira çalmış kaçarken yakalan. ir, Kaçak Beşiktaşta Uzunca ovada Çeş- me sokağında oturan amele Hü- seyinin evinde araştırma yapılmış, 120 gram kaçak tütün ile 6 deste sigara kâğıdı bulunmuştur. Bu adam kim? Çatalca civarmda şüpheli dola- şan bir adam tutulmuştur. Hüvi- yetini söylemek istemeyen bu - dam son derece zaif ve bitgin bir haldedir. Hastaneye (o kaldırılmış- tir. Dilsizler muhakeme edilirken İZMİR, 25 (Milli Hye mahkemesinde dilsi hakemesine başlandı. Dilsizlerden yedisi tercüman Salâhattin Beyin bitaraflığından şüphe. ettiklerin - den ifade vermediler. Ufaklık para kanunu ANKARA, 25 (Telefonla) — Maliye vekâleti ufaklık para kanu- nuna yeni bazı hükümler ilâve et- mek maksadile müzeyyil bir lâyiba hazırlamaktadır. İRTİHAL Samsun tütün tüccarmdan Ala - çamlı Hacı İbrahim zade Mehmet Be yin refikası ve Kefeli Yusuf Ziya Be- yin kerimesi Fevziye Hanım iki aydan beri yapılan bütün ihtimam ve teda- yilere rağmen müptelâ olduğu hasta- İıktan kurtulamıyarak genç yaşında terki hayat eylemiştir. Cenazesi bu - gün Taksimde Sirazervilerde Alman hastahanesinden kaldırılarak Eyüpte- ki medfeni mahsusuna defnolacaktır Mevlâ rahmet eyliye. EDİRNE, (Milliyet) — İkinci mirmi müfettiş İbrahim Tali Bey ş diren parçalarını ile Ulu kurtarıcımız ğ in yaratıcı varlıklarma karşı bütün Trakya halkının gösterdik leri derin şükranların iblâk ve imtişa - rına ve yüksek inkulâbtmızn değerli hâ- diselerinden birini daha tesbite lüzum görüyorum. Trakyanın, düne kadar herkesçe ma- lüm olan iktsadi ve içtimai vaziyetini en kısa bir zamanda tebdil ederek ona rimize karşı bütün bir halkın yekpare bir gönül heyecanile gösterdiği şükran ye minnet dolu nezahüratı şehir ve balk ,, Müzikann cümhuriyet marşını çalı şile başlayan bu samimi ziyafet sofra- smın sonuna doğru ayağa kalkan be - lediye reisi Ekrem Bey, müfettişi umu- mi Beye hitap ederek demiştir kiz , “Büyük münci ve İiderimizin şah - siyeti maneviyelerini ilinizde seli ve Trakyalılarm Ulu ha - lâskârlarma karşı sarsılmaz merbutiyet ve minnetlerini arzetmek üzere Edir - neye teşrifi âlinizde halkı nı hürmetle anar ve cümhuriyet hükü- ine ğe Pare ederim. Şirin Trakyanm ve Gaziye gönül bağ- layan güzel Edirnenin wümtaz idare - niz altmda refaha, ümrana meozhar ol - masını temenni ederim.,, Ekrem Beyden sonra söz alan fır- ka reisi İbrahim Bey de; “Nurlu izlerinizde yetişsn bizler de- ğerli büyi üzü tekrar bayımızda gör sekten doğan meserret içinde size (hoş geldiniz) el ve kıymetli şahsiyetiniz- ğumuza takdis li şerefine içi- önderen, ederek bütün bir isi yoruz.,, (Başı 1 inci sahifede) ni ve âni baskınlar yapılmaktadır. Ezcümle evvelki gün yeni bir şebe kenin daha mevcudiyeti haber e narak teşkilâtın bütün memurları bu işe verilmişlerdir. Memurlar şebeke efradının muh kır namile maruf sabıkalı ve el yevm mevkuf azılı bir kaçakçının karısı Nadidenin evinde ri « yatta bulunmuşlardır. Bu takip ve taharrilerden asıl faaliyet mer- kezinin Kasımpaşada Bahriyeli lâ kabile maruf Zekinin evi olduğu anlaşılmıştır. Dün Zekinin evi a - raştırılmış, evde birçok ereinler ve sabıkalı satıcılar meydana çıkarıl- mıştır. Bu mesele etrafında yaptı - ğımız tahkikata göre emniyet teş - kilâti bütün bu tarassut ve araştır. lardan sonra (şehrimizde gizli ve yeni bir fabrikanm mevcudiyeti ve izini meydana çıkarmağa mu - vaffak olmuştur. Tahkikatı işkâl et memek üzere şimdilik bu kadar taf silâtla iktifa ediyoruz. Yalnız şu - nu da kaydedelim kibu seferki fabrikanın faaliyet ve kolları çok mâhirane tertibat ile idare edilmek tedir. Şehrin yüksek £ tabakasına mensup bazı erkek ve kadınların alâkaları anlaşılmıştır. Ezcümle dün Zekinin evinde tutulanlar ara- sında Şehir tiyatrosunda. çok ta- bir bütçe işi olduğunu pek güzel siniz. İşte Trakyada da ikinci üremesi fettişlik teşkili o büyük - karihasından, yalnız onun, © vatan cişinin karihasından doğan bir iştir. mek olur ki Trakyada umumi m tişlik zamanı şimdi hulül etmiştir. gecikmiş midir? Hayır.. Tam da olmuştur. Çünkü o her işi tam manında yapar ve vakitsiz hiç bir yapmaz, Bugün Trakya kududundan gü la uğradığım kaza bardı. Büyük rehberimize karşı Ti yalıların böyle yapacaklarını zaten yordum. Cidden iftihar ettim. Ben, zi bayrağı altnda bir fert sıfatile vE mun emrile çalışan, gayret eden v& men arzularını tahakkuk ettirmeği zife bilen bir ferdim. leri arasında çalışmakla kendimi en sek bir saadet içinde sayıyorum. B mim babtlıliğım buraya ilk umumi fettiş seçilmiş olmaklığımdır. Bum) seref bilir ve kendimi tekrar görmekle ayrıca bahtiyarlık duyi Si i rildim. Bütün vatandaşlarım, memsi| birkan arkadaşlarım, kendilerine tere eden bu işte benden ileri yürüye ve bu kiymetli vatan parrası caklardır. Birlik, kuvvettir. Mevcut böyle çalışacaktır; ben de bu dayım. Olan nedir? 1 başarmak. Ve bunun içim bir an Gazi hedefine varmak... Teşkilâtı hıza teşekkül gayesi bundan ibaretti” Bütün memur ve vata, Ibrahim Tali Bey mesaisine b EDİRNE, (Milliyet) — Ur iş İbrahim Tali Bey Edirneye ri ilarmın ertesi günü İtibaren derhalmesaisine VİLAYETTE İskânda yöni bir memuriyet Istanbul vilâyeti iskân lüğünde bir mutemet ve tavi murluğu ihdas edilmiştir. murluğa Sadık Bey tayin tir, Kemerburgaz nahiyesi İşten elçektirilmiş olan burgaz nahiyesi müdürü Ali Bey yerine iade edi! Vilâye Dahi ilkiye mektebi mezu! Edip Bey, Istanbul vilâyeti yet memurluğuna tayin Mayıs aylığı Umumi Mayıs aylığı P* salı günü verilecektir. Damızlık boğalar Bulgaristandan # mızlık 30 boğanın köyler, ne başlanmıştır. 6 boğa C* 5 boğa Bakırköye, 6 boğa Zf 3 boğa Beykoza, 6 boğa boğa da Sarıyer kazal cektir. Meydariların hukuki vazl) Şehrimizde aidiyeti ib” vi sılmıyan bazı meydanla” Belediye bir kabil yerleri” vaziyetlerini tesbit etti 4 suretle ilerde plân yapılı lâflara yol açılmamış © i a nımmış genç bir sinem vardır. Hepsi müdiri mişlerdir.