RESTİ — KYA TE EE ENTE SitErİR GREV LEE KAMA AKİLUR Nk A LA NA Vi AA ...AN Tarihi tefrikamız: 35 Napolyon imparatoriçe Jozefin'i nasıl sevdi? — Napolyon'un ikbal Yazan: POUL REBOUX. devri ve aşk macerası — Tercüme eden: H, TAHSİN BEKLENİLEN GÜN O Cumartesi günü davetliler.) den Çar ve ihtiyar İngiliz akşam tüp eğme gelmişlerdi. Ancak bü- tin Ev sahipleri hasta oldukları i- İaşgıasa başında yalnız kalmış. aş Bit gece evvel keskin bir boğaz | İris ile başlıyan yüksek bir hara K$ Yapılan tedavileri hükümsüz | şt. Nefes darlığı mütema- ordu. Jozefin kendin- davet edilenlerin ekse- alıktan haberdar edil- kendiler nden özür dilenmiş- akat ne Çar ve ne de İngi iktihde haber verilememi: bir telâş içinde olan bu evin w$ v Yük larında ikisi de yalnız kak İn, i Doktorların kati bir istirahat ö, “iye ettiği Jozefini görmek ve le Hortansı teselli etmek için, » iki yemek arasında yukarıya tı. İhtiyar İngiliz de yalnız kalmıştı. & adamın 39 ssnedenberi klediği karagün bu suretle bit. Miş oluyordu. Son saatler... ta Mayıs 1814 Pazar günü bir Andıran beyaz sis perdesinin yüğasında güneş bahçesi ılık bir il kokusu meşrederken, taze ye- eler üzerinde gölgeleri görü- bir hayat eseri başlarken, top- yatan tatlı bir koku tereşşüh eder #a velhasıl herşey Yeni ve mes'ut hayata atılırken İmparatoriçe *itmda hafif hafif inliyordu. in pek fena geçmişti. Artık ye, sat'erini yaşayan hasta sayık Çar, Mi; Bonapart... Elbe adası... Ma- ü 2... Diye mirıldanıyordu. Bu cabah, doktorlar, Jozefinin İnek üzere olduğunu anlamış- ren vaziyetten haberdar edile- da detağndan kalkmıştı. Hortans tiny Mek üzere olan zavallı Ana- neyi odasına geliyordu. Sabah gü İyz sin, ilkbahar “kokularının nü. sök ettiği bu odada ikiside diz kış, süşlerdi. Jozefin, karşısında zay, Oğlunu görüyor, kollarını yi Za çalışıyor, fakat bir söz ayemiyordu, Hortans bu manzara karşısın. yılmıştı. Son dini merasimin da ması için papas geldiği srra- kaygiortans da başka bir odaya darlıyordu. Ev halkı, artık son nl ikalarını yaşamakta olan za- İı Jozefinin etrafıma toplanmış. > içn ağ'ıyorlardı. Bi i Baek bimde Tai İda bulunan doktorlar artık Jo. inin ebediyete karıştığını ha veriyorlardı. da #nparatoriçenin naşi huzurun- Ölüye bin ziyaretçi saygı ile i- yali Beraber yaşadığı müddet zaferinden hiç bir şey (*0, yen Napolyona uğur geti- fansız İmparatorunun mall bilim olan bu kadı. Ki e bi ilişeiyet alayından bir kısar ediyordu. içenin hususi eşyası ü bin saygı ile m lüyor, odada duyuluyor. fi İ vir AZ ; inn Jezefinin daima o küpüne, gece ğa, yarıda kalmış bir üzerinde bıra yila © güzel Jozefinü Ne ka- £ etmesini sever, ne mu- bota kadındı. Kendisini a, 'endirmeğe çalışır ve ea halkin nura. ep MMA NE a ei di r Li iç, Son zamanlı acma ele Kalmıştı” Etrafımda 'ut görebi in Gl geç ut görebilmek için elin- İ Seni Yapmakta tereddüt et- İ örer imei mağ alar Müfekkeresinde eski ba muza ab Yavaş canlanıyordu: dua bir çehre ona sert ki, İRİ halde bile ne bü- | bbetle pukabelede | bulunduğunu düşünüyordu. Kilise de başma tacı geçirdiği gün, ne coşkun bir saadet içinde bütün et- rafındakilere tatlı tebessümü ile sanki teşekkür ediyordu. Boşan- dıktan, Navara sürüldükten sonra zavallı Jozefini ne büyük bir azar | ba sokmuş du, | Onu lüzumsuz yere muztarip ettiğini düşündükçe daha ziyade | müteessir oluyordu. Bununla müş- terek felâketlerine sebebiyet ver- miş olduğunu ve buna rağmen hi tereddüt etmeden onu affettiğini düşünüyordu. Jozefinin bu yüksek evsafı karşısında göz yaşlarını tu- Ni 1 isirıyor, ve: — Benim büyük ve yegâne kımdı.. Çocukla ikirien 2 verdi. Güzelliğine pek ziyade düş- kün olduğu halde onlardan hiç bir zaman baş çevirm'ş değildi... Diyordu. Yatağın önünde de- rin derin düşündüğü, büyük bir aşk ile sevmiş olan ve hiç fenalıkta bulunmıyan bu kadının son nefesini aldığı odadan çıkar. ken kapmın eşiğinde Hortansı kar şısında bulmuştu. Şimdi bu hazin çehre ona, ölen zavallı kadını hatırlatıyordu. San- ki Jozefin tekrar hayata avdet et- miş gibi, Napolyonu titretmişti. — Hortans, bana ondan bah- set... Onu neden kaybettik? — Gam ve elemden.. — Çok azap çekti mi ük bir tevekkülle meta- | ererek... de ağlamağa başlamışlar- net gi isi in. — Öleceğini anlamış mı id? — Evet, fakat hiç korkmadan.. Napolyon tereddütle; — Benden sik sik bahseder mi idi?.. — Her zaman, — Acep Elbe adasına benim- le beraber gelir mi çi — Bu hakka malik olmaktan | başka bir şey temenni etmezdi... Napolyon, artık asahna hâk'm olamıyordu. Tahammülü tüken- mişti. Teessüründen boğulacağı nı zannediyordu. Çehresi dönmüş, Hortansın üzerine düşmüştü. Başı nı onun omuzu iizarinle sakla... ğa çalışıyordu. Kaybettiği kadını arar gibi Hortansı kolları arasma alarak göz yaşlarile: — O bir Fransızdı, beni haki- katen sevm'şti. Diyebilmişti. Bitti. Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü || Birinci sınıf miltehasmrş (Bibnli) Ankara caddesi “No, 69 Göc OSMANLIBANKASI ie Teşrin 1933 tarihindeki mali vaziyet ktif TI İ larının okunması, MİLLİYET SALI 20 ŞUBAT 1934 Elâzizde modern bir Halkevi yapıldı Evin küşat resmi 19 şubatta yapılacak F GET f , ye — ELAZİZ, (Milliyet) — Hazi- ran 933 wenesinde inşasına başla- nan Halkevi binası takriben 1500 metre murabbar bir sahayı işyal etmektedir. Bu binanm harici du- varları kesme beyaz ve melon kır- ma taştan yapılmıştır. Halkevin'n plânı Valimiz Tevfik Sırrı Bey ta- rafından tanzim olunmuş ve yük- sek Mühendis mektebi tarafından ıslah edilmiştir. Binanın yalnız 56 metre murabbamdaki bir salonun zemin döşemesi tahta olup kapı ve pençerelerden maara Kiitün -'-m- mı beton ve kâgirdir. Bina Halke- VAPURCULUK TURK ANONİM ŞİRKETİ ISTANBUL ACENTALIĞI Liman Han, Telefon: 22925 Mudanya yolu Her PAZAR, SALI, PER- ŞEMBE, CUMA süsleri smt 9/80 te Tophane rıhtımmdan BAR- 'TİN vapuru kalkar. Gidiş ve dö- nüşte mutat iskelelere uğrar. TUZLA VE HAVALISI Içme Maden Suları İstismarı Türk Anonim Şirketinden : ti umumiyesi 12 Mart 1934 Pazartesi günü saat 10 da Galata'da" 6 ncı Vakıf Hanında Şirket merkezinde içtima ede- cektir. İştirak hakkını haiz lâakal yirmi beş hisseye sahip hissedarların içtima gününden bir hafta evel şirket merke- zine müracaat © ve senetlerini tevdi ile dühuliye varakası almaları ilân olunur. Ruznamei müzakerat : 1 — İdare Meclisi ve Murakıp rapor 2 — 1933 bilânçosunun, kör ve zarar besabının tasdik ve kabulile idare mec- Bisi, murakıp ve müdirin ibrası, 3 — Murakap intihabı (13470) 11.820.700 2 8 1413.40 19 2 818.805 18 10 302.501 16 6 26.193.405 5 3 Kuyuda muvarık olduğu tasdik olunur Türkiye Umum Müdürü Müdür E. HODLER hava gazi motörü ile Satılık motör ve hurda eşya Biri büyük diğeri küçük olmak üzere iki ve tahta parçaları satılıktır. İsteyenler idare müdüriyetine müracaat etsinler. A. H.REİD bazı hurda demirler Elâzizde yeni yapıdan maazzam Halkevi binası... ; de kâtiplikte in vinin muhtaç olduğu bütün tesisat ve teşkilât nazarı dikkate alma- rak tertip ve inşa olunmuştur. Arka birinci kat: Kütüphane- nin salonu, kalorifer dairesi, kiler, fırın, Temsil şubes nin hazırlık ye ri. Arka zemin katta mahrukat an barı ve depolar. i Ön birinci kat: Heller, koridor lar, komiteler için sekiz oda, kü- tüphanenin ikinci kat salonu ve 95 metre murabbamda kapalı be- den terbiyesi aalonu ve anfi: oda- ları, duş yerleri geniş bir balkonlu umumi içtima salonu ve sahnesi, mutfak, büfe ve modern halâlar. Ön ikinci kat: Merasim salonu, bir tarafta yemek salonu, diğer ta rafta bolca tertibatlı mesai salon ve bu üç salon için servis odası, banyolu üç odadan mürekep yek- diğerile irtibatlı bir misafir daire- si, ayrica banyolu iki odalı bir mi- safir dairesi, Büfe, mutfak, halâya bu kattan çıkılır. Kademeli dört terase, bü- yük salonun balkonuna bu kattan girilir. Hariçten çok zarif bir mimarisi ve dahilden bütün ihtiyaca cevap verecek bir taksimatı gösteren bu muazzam Halkevi binasının inşa- sı bitmiştir. Yalnız zemin döşeme- leri kalmıştır. Şarkta başlı başma bir medeniyet ve kültür varlığı o- lan bu binanm zemin döşemeleri on beş güne kadar ikmal edilecek tir. Halkevinde musiki şubesi için on sekiz kişilik bir bando ve beş kişilik bir salon orkestrası, Halke- vi Spor klübü teşkil edilmiştir. Sinema alma ve gösterme ma- kineleri de alınmış ve çok zengin olan hususi muhasebe kütüphane- si de Eve teberrü edilmiştir. Kapalı beden terbiyesi salonu için lâzım hr. pek ak aney a olun ve binanm tefrişi de Ge devam ederken başlan- mıştır, Bütün oda ve salonlar için kürdes halılar getirilmiştir. Her komite odasma gümme kütüpha- ne, yazı masası, etajer, bir kana- pe iki koltuk, iki sandalyadan iba ret deri kaplama kütüphane salon ları içinde deri koltuk ve gümme kitap dolarları, kübik masalar ve bilhassa umumi içtima salonu için çok fedakârlık yapılmıştır. Duvar- lardaki bususi mevkilere Gazi Hazretlerinin. İsmet, Kâzım, Fev- x Pasalarla Şükrü Kaya ve Recep Beyefendinin tabii cesametteki yağ h.boya tablolarr,salonda mevcut beş konsola Gazi Hazretleri ile İsmet ve Kâzım Paşaların büstleri ve balkon korkuluğundaki bir mahal le de e merkezi» in ziyadar resmi konmuştur. *“Halkevinin 19 Şubatta resmi küşadı yapılacaktır. Hafikte imar işleri SİVAS, (Milliyet) — Sivasa merbut Hafik karel l Kaymakamı azim imarı huyatunda daha fazla çalışmak gayesile Belediye işlerini üzerine almıştır. iel Bu genç Kaymakam Hafik'i güzel bir kaza haline getirmeye azmetmiştir. Koni çok muhteç olduğu su işini de pek yakında halledecek- tir. Kazaya su getirmeğe Beledi- yenin bütçesi yardım etmediğin- “den yakında büyük bir piyango ” tertip edeceğini memnuniyetle ha ” ber aldık. Reisi Ahmet Bey dam edilmekte dir. Belediye işlerinin Kaymakam Eski Belediye * Bey tarafından yapılması Dahili- ye Vekületine yazılmışlır. ) | il İzmit Gazi mektebinde Anasız veya babasız çocuklar bu ilim ve şefkat yuvasında İZMİT, (Milliyet) — Ulu Gazi mektebinin gen ş, temiz merdiven lerini tırmanırken, kıymetli Gün- düz Nadirle karşılaştım. Sevimli sevimli gülümsedi: — Hayır ola gözüm?. — Biz, gazeteciler hayırlı işler için geliriz hocam; mekteb'ni gez miye geldin de.. i — Hay hay, buyur, gözüm.. İçeri buyururken, lâhzada Bü- yük Gazinin büyük büstiyle karşı karşıya geldim. İki tarafında genç | liğe hitabı levhası... Vali Eşref Be | yin bir resmi, res'm altında, bir ki tabeye şu satırlar hakkedilmiş: “Bu mektep, Vali Eşref Beyin ese- ridir,” Renksiz, ışıksız bir kış günün- de, sıcak ve tatlı çatısı kurulan U. lu Gazi mektebinin mimarı, mi hendisi, herşeyi Vali Eşref Beydir. Bunun içindir ki, Ulu Gazi Mekte bi, Vali Eşref Beyin eseri olmuş- tur, Mektebi geziyorum. Sıra sıra kutular... Tayyare, Hilâliahmer, Himayeietfal cem'yetlerinin birer kolu... Mektep talebeleri, bu vata ni teşekküllerimizin ateşli, yılmaz ve tabii azaları.. Mektebin zengin b'r kütüphanesi var. Muallimler her ay bir çok cililer hediye ediyor > ların ameli bilgle- rini genişletmek, çoğaltmak için lâboratuvarları bir çok kıymetli ders vasıtalariyle dolu... Diğer ilk mektepler buradan istifade ediyor muş. Talebelerin mus'ki salonu da ayrı. Züzel ve zevkle döşenmiş bir köşe.. Ulu Gazi mektebinde 611 talebe, 12 sınıf var, Birinci sınıf 4, diğerleri ikişer şubeye ayrılıyor. Dershanelerde sira yerine masa konulmuş.. Müsamere ve konfe- rans enlonu müteharrik.. İstenildi ği vakit dershane, salon, sahne, ©- lab'liyor. Mektepte her hafta tale- telif mevzular etrafında beye met ve bilhassa vatani bahisler hakkın da konferanslar vezilmektedir. Bu konferanslardan o varının ümitleri ven Ni işi çi ? e nasıl çalışıyorlar? | çok Faydalar görmekte, serbest ser best söz söylemesini öğrenmekte, çekinğen, sıkılğan huyları gideril mektedir. Mektepte bir de gazete çıkıyor. i İ zetesi,. İçinde neler yok.. hakkında öyle etraflı, anlatışlı ma | kaleler var kihayran hayran oku. mamanın imkânı yok. İzmit, bele- | diyesi, ne iş görmüştür? İzmit | lâyeti içinde kaç mektep, talebe, | muallim vardır? İzmitin iktisadi | vaz'yeti nasıldır? Başlıca ihraç mahsu'leri nelerdir? Bizim küçük meslektaşlar bunu öyle iyi izah et mişler ki, kıskandım doğrusu. Mektepte her talebenin birer kum barası var.. Tasarruf (ve iktısada büyük ehemmiyet veren Ulu Gazi talebeleri bir de kooperatif teşk lâ tı yapmışlar. Öğle vakti olmuş. Şen sesler yükseliyor.. Yemekhaneye inivo- ruz.. Tertemiz masalar, bardaklar sürahiler, çiçekler. Burada 60 fa- kir talebeye sıcak sıcak yemekler veriliyor. Amma ne yemek. Sebze ler, etler, börekler buram buram tütüyor, mahallebilerin üzerine tar çınla, Ulu Gazi diye yazmışlar. İş teham kabardı; canım çekti. Mek- tebin himaye heyeti yalnız yemek le işini gördüm, her şey tamam de miyor, bu anasız veya babasız fa. kir yavrucuklara elbise ayakkabı, iç çamaşırı da alıyormuş.. Kurban bayramına yeni hazırlıklar varmış, ği de hani, hatırı ra- yı işler başarıyormuş.. U « İu Gazi Mekteb'nin bahçesi, İzmit te eşi olmıyan bir şiir, güzellik ör ui satırlar, çok yakın bir dos. tu, eski gazeteci arkadaşı medih icin yazılmış değildir. Gündüz Na, dir, böyle hal ve hareketlerden fersah fersah uzak bir şahsiyettir. Ben onun mektebinde gördüğüm ülkülü, faydalı eserleri yazar ve yayarken, yalnızca vazifemi yaptı kaniim... vE Cevdet YAKUP İzmit Ulu Gazi mektebi talebesi derste. Sivasta kar ve fırtına rın gü rn yordu. Havalar o kadar iyi gidiyordu ki, ılı kbir ilkbaharda yaşıyormuş gibi idik. Lâkin bugün başlıyan kar ve fırtına iyi havaların acısını çıkardı... — Caddelerde fırtmadan kimse ler gözükmiyor.. Herkes evine kr zak ve faytonla koşuyor. Kızaklar gene Faaliyete geşti.. Kayıp gidi- yorları. a Hayvanat ıslahat faaliyeti Ziraat Vekâletinden veri malümata nazaran, Manisa yeti şimdiye kadar 834 ağıl inşa ettirmiş, ve bu sene bir de hayvan sergisi açılmasına karar vermiş tir. Beyazıt vilâyeti dahilinde bu sene 248 kısrağa sıfat yapılmış, ve 66 sı at, 1749 u karasığır, ve 58 i manda olmak üzere 1873 hayvan idiç ettirilmiştir. Mardin da, ilkbahard: mağa başlamıştır. Zavallı bir çocuk kudurdu KE a ea yüke ol İğ AED e eye ll bie köpek irıyor ve bu çocuğun teda Ri bali ec ları ile köyde tedavi etmeye kalkı şıyorlar, Nihayet günü ve zamanı gelin- ce ailesinin cehaletine kurban gis il bire ağzın- kuduruyor de her ihtimale karşı tedavi edi- mek üzere hastahaneye gönderiler ceklerdir. üç köy'ü bale önler ele atabada ne Bu kadar kedi ve köpek varsa hep- ininde öldürülmesine ve beher ii köpek içinde getirene be- ser kuruş verilinesine belediyece bir karar veriliyor. Ve bu k Tân edilince zaten kendi ve eğlence arayan halkın ta- kımndan bir çokları belediyenin bu İrararımı işitince salat *414-* 1. bir bağrışma ve koşuşmadır gidiyor kediyi yakalayan solnöu beledıye- dairesinin önünde alıyor. Bu şekilde kasaba içinde ne ka- dar kedi ve köpek varsa vakala- narak belediveve teslim edilmiş ve il öldürülmüşlerdir.