çö Modern bir klüp Yılbaşı gecesini orada geçirenlerin hepsi takdirkâr hislerini gizlemediler Spor şubeleri olan bir kulübün yıl- başı eğlencesinden — bilhassa bu eğ lence o gece tertip edilenlerin en iyi- si ve en nezihi olursa — bir kaç gün sonra da olsa bu sütunlarda bahset- memek kabil midir? 31 Kânunuevvel akşamı... Saat on bir... Srraservilerdeki 20 numaralı bi- Bayı kolayca buldum. Kapının kena- rındaki “Ateş - Güneş” levhası da te- reddüde mahal bırakmamıştı. Zile do kundum. Kapı derhal açıldı. Yakalarında tertip heyeti rozetlerini taşıyan tanı- dığımız emektar sporculardan Sedat Riza, Adil Giray ve Ülvi Ziya Beyler merdivenin başında beni mültefit bir misafirperverlikle karşıladılar. Sekiz on basamaklı mermer bir merdiveni çıktıktan sonra yanda bir odaya gir- dik. Hiç bir sızıltıya meydan vermiyecek, hiç bir kimsenin manto, palto ve şapkalarını birbirine karıştır. mıyacak 40 kişilik mükemmel bir ves tiyer. Vestiyerdeki manto ve baltolardan anlıyorum ki, biraz geç kalmışım. Camlı bir kapıdan kulübün birinci katına girişimden itibaren kendimi derhal samimi bir muhit içinde hiset tim ve tabiri mahsusla “yerimi yadır- gamadım”. Sırasile genç sporcular, kulübün müessislerinden Yusuf Ziya Bey, ku- Jübün reisi Bolu Mebusu Cevat Abbas Bey misarfirleri karşılıyor, kendileri- ne rafakat ediyor, yer gösteriyor, ku- Jübe ilk defa gelen mühim bir zevata binayi gezdiriyor, izahat veriyorlar... Birinci katı ikinci katla birleştiren merdivenin yanıbaşmda (Bar Ameri- ken) tertibi bir yer. Hanım ve Bey- lerden mürekkep bir kaç & da ayakta neşeli i şampanya, şarap Vi Taya uğramağı sonraya bırak niş mermer merdivenden ikinci kata çıktım. " Burası ışıklar içinde yanıyor, gün- düz gibi... 2 Bir koridorun sol tarafında birbi- rine geçme iki büyük, sağ tarafın. da daha ufak bir salon... Bu kat kâ- milen dolu... Kulübün elbise mecburi yeti aramamasına rağmen hemen hep si suvare elbiseli ve sümokinli olan davetlilerden büyük bir kısmı salon- larda yedi kişilik mükemmel bir ca- zn temposuna syak uydurarak bü- yük bir meşe ile dansediyorlar, İsem da bunları seyrediyor. Bana refakat eden sporcu genç: — İsterseniz üçüncü kata... Spor- | cular katına... Bizim katımıza çıka- Yandan bir merdivenle yukarı çı- karken refikim izahat verdi — Gördüğünüz iki kat klübün içti. mai kısmıdır. Bu katların tefrişi Şu- bat nihayetinde bitecek ve 1 Martta açılacaktır. Tefrişi tamamen biten sporcuların katı bu gördüğünüz mer- divenle, icabinda içtimai kısımla hiç alâkadar olmadan, doğrudan doğru- ya zemin katile birleşir. Sporcuların duşları ve soyunma rı zemin ka tındadır. Meselâ bir maçtan dönen sporcular hususi bir kapıdan zemin kata girerler, yıkanıp temizlendikten sonra doğru kendi katlarına çıkarlar, Sporcular katı uzunca bir korido run solunda büyük bir salon, yanmda daha ufak bir oda, sağında yanyana bir büyük bir küçük iki odadan iba. ret, Kırk, elli sporcunun İstirahatine, mütalâasma elverişli bir hale getiril. miş olan salon icabında hemen yüz ki şilik bir konferans salonu ve icabında misafir sporculara ziyafet salonu ha- line sokulabilecek bir şekilde döşen- miş... Hele burada öyle nefis bir kon- ferans kürsüsü var ki, insanm konfe- rans vereceği geliyor... Salonun duvar Tarihi roman: 19 Güneşin Oğlu ğına bakarlar. Anam: “Haydi, sar.. bir kusuru yok!,, diyinceye ka dar karşımda çıplak duracaksm! *.. Nehirde bir boğuşma.. Doğunun sabrı tükenmişti, Birden bire delikanlının suratı- na bir tokat vurdu. — Budala... Sen beni erkeklerin karşısında çırçıplak rakseden bir şöl kızımı zannediyorsun? Delikanlı, genç kızın sözlerine ehemmiyet vermiyordu... Kollarımı Doğu'nun boynuna do- ladı. — Gönlümü çaldın, Ur dilberi! Beni reddetme... Yurdumuzda mes' ut olacaksın! Doğu bağırdı: — Kudurmuş bir sırtlan gibi üze- pime saldırma! — Seni çok seviyorum, Doğ — Ben de senden iğreniyorum... ,, — Şimdi kollarımın — arasında durmak istemiyorsun! Yarın koy- larmda T. B.M, M. Reisi Kâzem, Baş- vekil Büyük Erkânı Harbiye | i Celâl Beyefendinin büyük kıtada renkli fotoğrafları göze çarpı yor. | Salonun yanındaki oda zevkle dö- senmiş sempatik bir köşe... Duvarm- da yalnız Gazi Hazretlerinin renkli | ve çok güzel bir resmi asılı duran bu manda samimi... | Mühmandarım ayrıldı... Artık bi- manın üç kâtınt saran neşe ve şataret havası içinde, kendi evimde imişim gi bi dolaşıyorum ve dolaştıkça kâh | sporcular katında, kâh dansedilen sa lonlarda, Kâh Bar Amerikende ve | kâh büfede tesadüfen taniyabildiğim davetlileri sıra gözetmeden not ediyo rum: Kolordu kumandanı Şükrü Paşa, mebuslarmızdan Recep Zül ü, Fırkası İstanbul vilâyet mer kezi reisi Cevdet Kerim, Neşet Ömer, Köprülü zade Fuat, Galatasaray Lise si müdürü Behçet, Doktor Tevfik Remzi, İş Bankası Umum Müdürlük erkânmdân Fazıl Adnan, Hâmit, Em lâk ve Eytam Bankası müdürü Mu- hittin Osman, Doktor Hüseyin Suat, Fenerbahçe umumi kaptanı Zeki Ri- za, tüccardan Forton zade Murat, Fe nerbahçe müesislerinden İş Bankası başmüfettişi Sami, tanınmış Fener- bahçelilerden Tevfik Hicar, Mahmut, Hacı Bekir zade Ali Muhittin, İş Ban kası o müdürlerinden . Nejat , Ham - za Osman, Tahir Kevkep, avukat İs- mail İsa, kutu fabrikası müdürü Ce- mil, Mili Reasuarns ikinci müdürü Sait Riza Beyler, diğer bir çok zevat, Ateş - Güneşliler, © Fenerbahçeliler, #porcular, bazı Galatasaraylılar ve bunların vefikaları veya akrabaları Hanımefendiler... Tam gece yarısı lkmbalar söndü ve birinci katla ikinci katı birleştiren merdivenin * duvarında elektrik bir 1934 yandı, bir uğultu ve bir alkış koptu. Y tekrar yandığı zaman kı vat Abbas Bey, misafirlere Ateş - Gü neşlilerin teşekkürlerini ifade ve yeni yılı tebrik eden çok güzel ve canlı bir hitabede bulundu, şiddetle alkışlan- du. Bundan sonra herkesih kapıştığı nefis kotiyonlar, Ateş - Güneşin da- vetlilere hediye olarak dağıttığı 150 parçadan mürekkep nefis eşya piyan gosu, sanatkâr Hâzım'ın oynattığı ka ragöz, üçüncü katta bir odada merak ları etrafma toplıyan bir alaturka saz heyeti, birinci katta 400 davetli- Yi her dakika ve sabahın altısına ka- dar durmadan ve hiç bir şikâyete meydan vermeden izaz eden mükel. lef bir büfe... müzik... dans... ışık ve neşe... herşey tamam. Sabahleyin kulüpten ayrılırken İs- tanbulda da. asrın icabatına uyğun modern bir kulüp kurulabileceğine i- nandım ve başta Cevat Abbas Bey ol mak üzere bu kudreti gösterenleri i- şimden takdir ettim. ... Kısa haberler Avrupa kupası Çekoslovakya, Avusturya, Maca- ristan, İsviçre ve İtalya milli takımla rın iştirak ettiği Avrupa kupası dep son vaziyeti şudur: İtalya iki defa İsviçreyi, bir defa wakyayi, bir defa da Macaris | Yazan: İskender FAHREDDİN numa girince ne yapacaksın! Doğu geriye çekildi: — Mezara girmeğe razı olurum. Senin koynuna girmem. Anladın mı şebek suratlı herif? Delikanlı suyun ü de gittikçe kuduruyor, damarları gittikçe tu- ence yaparım, inatçı kız! Seni ayaklarıma düşürünceye ı İ — Türk kızı işkenceden yılmaz... | İstediğini yap! Seni sevmiyorum. . Senden iğreniyorum.. Senin kor- kunç suratını görmek © istemiyo- rum! Delikanlı Doğu'nun göğsüne a- tılmıştı... Genç kızın pembe beyaz tenini gördükçe çıldırıyor, yerinde duramıyordu. Doğu çekilmek istedi.. Delikanlı saldırdı... Salm içinde boğuşmağa başladı. ar. Sularm en derin ve süratle aktı. ğı bir kaynaktan geçiyorlardı. MİLLİYET PERŞEMBE 4 KANUNUSANI 1934 İyi, temiz ve Zarif giyinmek İstivenleri Ancak Kumaşları Tatmin edebilir. Toptan satışlar ve siparişler için müracaat mahalli: Bahçekapıda, eski Şamlı han No. 18 Telefon: 20485 tanı yenerek dört galibiyetle başta; Macaristan İsviçreyi yenerek bir ga- libiyet ve bir mağlübiyetle iki A vusturya Çekoslovakya ile bir bera- berlikie üçüncü; Çekoslovakya bir mağlübiyet bir beraberlikle dördün; İsviçre de beşinci gelmektedirler. Almanya - Macaristan Almanya - Macaristan beynelmilel fatbol maçın bu ayın on dördünde Frankfort da yapılması kararlaştırıl- mıştır. C. Amerikalılar Yugoslavyada Yoguslâvya milli takımı 10 ve 17 Temmuz tarihlerinde Belgrat ve Zağ repte biri Brezilya, diğeri Arjantin milli takımlarile iki futbol maçı yapa caktır. Rapid'in plânçosu Viyananın Rapit kulübü 1933 se- i plânçosunu neşretmiştir. Bu plân çoya göre göçen sene bir buçuk mil- yon frank hâşı'nt temin eden bu ku- lp ziyaretçi kulüplere dört yüz bin, ve6oyuncu antrenör ücreti olarak dört yüz bin, ihuhtelif olarak ta üç yüz bin frank sarfetmiştir. Heyeti umumiyede okuyan kulüp idareci “Bize de ağlamak kalmıştır” demiş... Diksi' Din Meşhur İngi futbolcu Din bu mevsim ikinci defa ameliyat olmuş- bu plânçoyu in gözlerimiz Ameliyat üstüne © ameliyat olan meşhur İngiliz fatbolcü Din tur, Üçüncü bir ameliyat ta melhuz- dur. Bu meşhur futbolcunun artık bu “ sahadı görülemiyeceği zannedi- iyor, Macaristan - İngiltere maçı Bu sırada tulumlardan biri çö müştü. . İçindeki hava lie şaldı.. Tulum sönünce salin arka tarafı suyun içine çökmüştü. Doğu salın arkasında duruyordu. Tulum söner sönmez mu- vazenesini kaybetti ve birden neh- rin içine düştü. Delikanlı şaşırmıştı. ... Sal suların cereyanına kapılmış ve gidiyordu. ğu çok geride kalmıştı. Bu felâket delikanlıyı sersemlet- mişti, Bin müşkülâtla (ele geçirdiği Türk kızı nehrin coşkun lan Zi rasında mı bırakacaktı? — Doğu... Doğu..! De ii ğu kıyıya doğru yüzerek göz- den kaybolmuştu. Çe , Fıratlı delikanlı, sevgilisinin bo- Zulduğuna hükmederek, suyun üs- tünde tek kalan tuluma sarılmış, gi- diyordu. Yangın bastırıldıktan sonra.. O gün, akşama doğru, ateş sö) müş.. Ve Türk akıncılarından i araştırma kolu Ur'dan dışarıya çı- karak sağa, sola uzanmıştı. Di mile karşılaşabileceği hakkında kuv- vetli bir ümit beslenmektedir. Ispanya - Portekiz Dünya kupası için 11 Martta Mad ritte oynanacak olan İspanya - Porte kiz futbol maçmı Belçikalı hakem Laugenus idare edecektir. Çoğalıyorlar ? İngiltere milli futbol takımile maç yapmak üzere Macaristan, Portekiz, Norveç, Belçika federasyonları İngil- tere federasyonuna müracaatta bulun muşlardır. Derece dereca mükâfat Macar futbol federasyonu dünya kupası maçları için milli futbolcuları na şu nakdi mükâfatları vadetmiştir: Takım birinci olursa her oyuncu takriben yüz ellişer, dömi finali kaza nırlarsa yüz onar, ikinci devre maçla rma kazanırlı yetmiş beşer, yalnız birinci dev! azanırlarsa oluz be- şer Türk lirası alacaklardır. Uludağda kış sporları BURSA, 3. A.A. — Bursa Dağ kulübü- ne mensup 66 sporcu ile İstanbul Dağ- kulübüne mensüp kayakçılar 29-12-93 de Bursadan hareketle Karabelene, er tesi günü Karabelenden Büyükotele var- mışlar ve | Kânunusani 934 sabahı saat dokuzda antrenör her Abraham idaresin de Bursa Dağ kulübüne mensup Hasan, Celâl, Refet, Ekrem, Rüştü beylerle İs- tanbul Dağ kulübünü mensup (Bülent, Vedat, Abut, Ahmet, ve İskinazi beyler- ül il bin halinde zirve- İskinazı beyler saat 14 € on kala Zirve- ye çıkarak kısa bir duruştan sonra saat 15 te büyük otele gelmişlerdir. Zirvede mahfuz hatıra defteri karla- rın kesafetinden dolayi bulunamamıştır. Spor kafilesinin kurt hücumuna uğr: diğr veya karın kesafetinden o mahsı kaldıkları yolunda haberler temamen a- sılsızdır. Düm vapuru kaçırarak motörle şehri- elem gele gre tn al Bn göl ir, Balkan güreş şampiyonası alerteğstile , Balkan spor komitesinin birinci Tür- kiye mürahhası Bürhan Beyin riyaseti altında Türk-Bulgar, Yunan ve Yugus- lav mürahaslarının ii iki! Bal. Bulgariş- tan, Romanya, oYuğoslavya Krallarile Yunanatan Cüruhur reisine ve Bagveki iz İsmet Paşa Hazretleri, Meclis Reisi Kâzm Paşa Hazretlerine telgraf- lar çekilmiş ve cevaplar gelmiştir. Bora, ihtiyarm kızı kaçırıldığın- dan çok müteessirdi. Bu yangının (Doğu) yu kaçırmak için yapıldı- ğını bilmiyordu. Güneşin oğlu Ur'da yeni bir ya- sak ilân etti: “Bundan sonra sur içinde ottan kulübe yapmak yasaktır. o Reisin buyruğuna karşı gelenler ölüm ce- zası göreceklerdir.,, Bora, bu şiddetli yasakla bundan sonraki yangınların önüne geçmek istiyordu. Türk yurdunda bu fe- lâket ilk defa görülmüştü. Eğer sur etrafmdaki kulübeler ottan ol- masaydı, hiç biri yanmıyacak ve bu — kimse sefil ve açık kalmıya- ir. Güneşin oğlu halkın istirahatini temine çalışırken, Zatıkuşu, bir ge- ce evvel görüştüğü sihirbazı ara- makla meşguldü. Kırmızı saçlı sihirbaz Batıkuşu" | nun elinden kurtulmak için, saklan- dığı mağaradan kaçmış, hiç kimse- nin bilmediği bir yere sığınmıştı. Batıkuşu, o gün, ortalığı karan- lıklar sarmcıya kadar sihirbazı a- be Irmızı saçlı sihir! b saçi baz meydanda Bu kumaşlardan Yapılan Elbisenin ütüsü Bozulmaz Perakende satışlar için Müracaat mahalli şimdilik: Yeni postahane civarında milli spor Zeki Rıza mağazası peyoğ'u Haikevinde temsil Halkevi idare heyeti relsliğinden: 5-1.1934 cuma günü akşamr saat 205 ta Tepebaşında Meşrutiyet cadde- | sindeki Halkevi Beyoğlu kısmında Faruk Nafiz Beyin (Öz Yurt) piyesi temsil e- dilecektir. Davetiye yoktur. Ve umuma serbesttir. Çocuk kabul edilmez. | 3 üncü kolordu ilânları l K. O. Kıtaları ihtiyacı için açık münakasa ile 280,000 ki- lo odun satm alınacaktır. İha- lesi 15-1-934 pazartesi günü sat İ4tedir. Taliplerin şartna- meyi görmek üzere her gün ve münakasaya iştirâk için de o gün ve vaktinde teminatla- riyle birlikte Fındıklıda K. O. Satınalma komisyonuna mü- racaatları. (542) (| (6974) sı ... Eskişehir Askeri SA, AL. KO. dan : N Müteahhidi nam ve hesabı- na 765,150 kilo meşe odunu kapalı zarfla münakasaya kon muştur, İhalesi 16-1-934 sa- lı günü saat 15 tedir, Taliple- rin şartnameyi görmek üzere her gün ve münakasaya iştirâk için de o gün ve vakinde tek- lif ve teminat mektuplarile Es- kişehirde K. O. SA, AL. KO. na müracaatları. (3439) (7056) 62 .. M. M. V. Satınalma Komis- yonundan : «İzmirde Gaziemir ve Reşa- diyede yaptırılacak olan Uınu- mi kanalizasiyon ve Hangar pistleri kapalı zarfla münaka- saya konmuştur. İhalesi 22-1- 934 Pazartesi günü saat 10,30 dadır. Taliplerin keşif ve şart- nameyi görmek üzere her gün ve münakasaya iştirâk için de o gün ve vaktinde teklif ve te- minat mektuplariyle Ankara- daM.M. V. Satmalma komis- yona müracaatları. (3448) (7142) (11636) v1 VAPURCULUKİ TURK ANONİM ŞİRKETİ ISTANBUL ACENTALIĞIŞ Liman Han, Telefon: 22925 DOĞRU İZMİR - MERSİN YOLU BÜLENT vapuru 5 İkinci Kâ nun cuma günü saat 10'da Sir keci rıhtımından kalkarak gidi$ te doğru İZMİR, Antalya, Mer: sin, Payasa dönüşte bunlara ilâği veten Alanya, Küllük, Çanakkâ leye uğrıyacaktır. İMROZ YOLU UĞUR vapuru 5 İkinci Kâfi ta rıhtımından kalkarak gidişte Gelibolu, Lâpseki, Çanakkale, İmroza, dönüşte bunlara ilâve” ten Şarköye uğrıyacaktır. Galata'da Kürekçilerde 21 name kendi binasında Okâin O AHEN MÜNİH zarı ittilama arzeyler £ Galata'da Ömer Abit Hanında 10 Ne da THRASYBULE İLARİDES efndi £ - Könunsani 934 tarihinden | itibare” tali acentalık vazifesi hitama ermişti” Yalnız 31 Kânunevvel 933 tarihine ki. dar yapmış olduğu Sigorta muamelitin!” primlerini tahsil | vazifesi (o uhdeşindi. kalmıştır. Türkiye için müdiriyeti Dr. HANS WEİDEMANN “© PHOCİON D. COURTELL (11550) mama amm Usküdar hukuk hâkimliğinden : Osman Beyin Ankarada Çangırı p** zarı sahibi Tosyalı Ahmet Haydar beğ aleyhine açtığı davadan dolayi bera tebliğ M. aleyhe gönderlen dava isi #t sureti mümaileyhin eme edilmiş olmakla keyfiyet 89“ zete ile de ilân olunur.(11793) w . Sihirbaz söz vermişti: “Mersâ'yı senin ayağına düşüreceğim!,, de- mişti, Batıkuşu, sihirbazın kendisini al. dattığına ihtimal vermiyordu.. Or. talık kararınca, arkadaşı Ceylânm oğlunu buldu; : — Sihirbaz meydanda yok.. Onu bu gece mutlaka bulmalıyım. Dedi. Ceylanoğlu, sihirbazın nereye gittiğini bilmiyordu. — Yangından korkup başka bir ys iltica etmiştir.. Beraber araya- sm. Dedi. Konuşarak sokakları de- laşmağa başladı l , Kırmızı sakallı sihirbaz, kendi: ni çok seven bir ihtiyarın evine git- b tiyarm derdi büyüktü. * Ağlıyordu. ii — İyi ki geldin, Asu! Kızımı kaçırdılar.. Onun'nerde olduğunu anlayamaz mism? Diye sordu. Sihirbaz dertsiz bir insan arar- ken, sığındığı evde de gözyaşı dö- kenlerle karşılaşmeştr. Fakat, bu- Tası onun için en emin ve tehlikesiz bir yerdi. İhtiyasın derdini dinledi. — Merak etme, dedi, (Dogu) i bir kızdır. İhtiyar gözyaşını sildi — Onu bir daha görebilecek yim, Asu? Sihirbaz ellerini göğsüne ka turdu. ya Başını yukarıya kaldırdı — Acele etme..! Hele bi yıldızını bulayım.. Nerde oldi anlayayım.. Ihtiyar sustu, Asu göklerdeki rini göstererek: . — İşte, buldum - dedi - onu bif suyun kenarında yalnız görüyor! Doğu'nun babası sevindi: — Dikkat et, Asu! Başka bir Kİ olmasını. Sihirbaz ayni sözleri tekrarladi! — Bir suyun kenarında, Elb” sesini kurutmuş.. Şimdi yola çif” yor. Issız bin yer.. Ondan ! kimseler yok.. Cenuba doğru yürü | yor. — Kızımı Fıratlılar kaçırdı; ASİ Sen onun yalnız olduğunu söyliy* sun! Bu nasıl iş...? — Belki ellerinden kurtulup mıştır... Bu son kelimeler ihtiyarın Zine su serpmişti. yıcızlardan #