Tezatlar içindeyiz Büyük harpten sonra arz üzerin- de mühim inkılâplar oldu. Mosko- vada, Ankarada, Berlinde ve Ro- ma dünyanm bundan sonra alacağı siyasi şekillere göre yeni yeni ör- nekler meydana çıktı. Bu hamlele- rin yayılış sürati üzerinde bir turnu- va yapılmış olsa Türk inkılâbı mu- şampiyon olur. 1 dünden yarma at im için dün asyal bir düşünüş ve yaşayış © olduğu halde Muasır inkılâplar için o tamamile buğündür. Bu itibarla yüksek atla- ma rekoru dahi Türkiyededir. İn- kılâbın yürüdüğü istikamete gelin- ce bu yol en mütekâmil medeniyet- lerin daha ilerisini gösteriyor. İnkrlâbın ana hatları kuvvetli bir mehabetle inkişaf ediyor. Yarmı Otmuzlarına bi ız inkılâp 'evlâtları itina ile yetişiyor. Arap harfini, püsküllü fesi, peçe- li kadını, kafesli evi ve sarıklı ho- cayi tanımayan Mustafa Kemal ço- cukları yeni rejimin havası içinde Yaşıyorlar ve yeni Türkiye yüksek Ve şuurlu bir erkânmharp heyetinin idare ettiği muzaffer ordu gibi cep- henin her noktasından ileri istika- metlere'doğru yayılıyor. Memleketin manzarası budur. Yalnız hayatımızın iç ve küçük noktalarında inkılâbın umumi rüyüşüne aykırı tezatlara düşü müzü de itiraf etmek lâzımdır. Bu tezatlar tıpkı yüksek ve mo- dern bir apartımanın yanında sıkı- yıp kalan bodur, çürük, tahta vira- Meler gibi göze batıyor. Bu tezatlar o o kadar çoktur ki bir çırpıda tespit etmek müşküldür. Fakat bunlara hayatımız her a- dımında, günümüzün her saatin de tesadüf etmek mümkündür. , İnkılâp sanki üzerimizden kalın dişli bir trmık gibi | geçiyor, bizi Serden, çöpten, taştan, çakıldan te- mizliyor, Fakat işlerin arasından kayıp kurtulan çürük, çarık bazı molozlar bu temiz sahada gene aya ğımıza takılıyor. ç ... Bayramdan evvel Ankaraya gi- diyordum. Köprünün Haydarpaşa iskelesinde vapur bekliyen kalaba- hk arasına sıkıştık. Bayramı anka- rada yapmak için £ sabırsızlanan bir çok hanımlar, mebuslar, vatan- daşlar o çürük dubanın, harap tah- taları üzerinde karantine bekliyen Buharalı hacıların etüve tıkılmış bitli elbiselerini sırt sırta, içiçe bir Yarım saat kadar haşlandılar, Tür- iyenin en medeni bir şehri ile, şar- kın en yeni bir medeniyet merke- Zi olan Ankara arasında yegâne ge- $it yeri olan bu çürük tahta enkazı Arasında bir mebus dostumla | bu- Yun buruna gelmiştik, — Şurası da bir asrileşse, dedi. Haydarpaşadaki (Vagon blö) ile köprüdeki buiskele (biribirine o kadar zıt ki! — Evet, dedim, yalnız bu değil. Öyle tezatlar içindeyiz ki küçük ve mahalli bir gayretle kurtulmak kabilken her şeyi hükümetten, dev- n, büyüklerden bekliyoruz. Bürhan CAHİT (iş Bankasından alman cetveldir) 11 Teşrinisani 1933 Akşam Flatları Ts Tahvilât ikraz dahili | 99 İ Elektrik — 1833 İstikramı 9750 ğ Tramvay — Şek D. yolları 235 Tünel Murahkirle Rahim Vs Anadolu 1 Perin 1206 4 Pr 1588 Kondra 674 $ Viyana 4m Nüyork 74,85 $ Madrit 7 56550 Brüksel 33,50 $ Berlin (19775 Milano, B9A İ Belgrat O, 3465 i sef Zi O 421 Çenevre 75 İ Peşe O 375 Amsterdam LIZOT$ Bükreş TT 7969 054050 D Moskova 108325 NUKUT (Satıp) Kuraş Kuruş M0 € Fransız 167 İİ 1 ila Av 2450 1 İsterlim 667 ğ 1 Ponota 26 Dolar ıs 3 Mark “ et 2. 1 Zeleti M— 4. Belçika HITĞ 20 ler 023 Drahmi 24 7 20 Dinar 46— mile lt im via 5— tan Xx Kur, Çak 118 İ 1 Mecidiye o 034 a “ Banknot o—oO283 Ekonemi Yunanlılarla ticaret Yunan heyeti çârşamba günü bekleniyor Ay sonunda müddeti bitecek olan Türk — Yunan ticaret itilifmin tem- didi için müzakeratta bulunacak Yunan heyetinin çarşamba günü şehrimize ge- lerek Ankaraya gitmesi muhtemeldir. Se'ânik panayırı Eylülde toplanacak beynelmilel Se- tüccar ve sanayicile- rimizin iştir: il i teshil edileceletir, hı sarlar idaresi üi iştirak edecekleri şimdiden haber veril- mektedir. Incir ihracalımı tanzim için Üzüm ve incir ticaretinin bir elden i- dare edilmesi faydali olacağı bazı ta- raflardan ileri sürülmektedir. İhracat ofisi müdürü Cemal Bay, üzüm ve im cirin inhisar şeklinde bir elden idaresini doğru bir fikir bulmamaktadır. Cemal Bey demiştir ki: “ — İzmir muhitinde ihracatı tan- zim için, kooperatifler açmak lözim- dr, Nasil ki incir kooperatifi, muvaf- fak olmuş bir müessesedir. Bu müeste- selerin tezyidi mümkündür.,, İspanya ile ticaret muahedesi Türkiye ile İspanya arasmda bir t caret muahedesi akti çek arzu edilmek- tedir. Bu arzu Türk ihracat tacirleri ve İspanya mahalili tarafından izhar &- dilmiştir İspanya sefareti ticaret mümessili hi kümetine bu hususta ili rapor gönder- miştir. Ayni zamanda İspanya sefiri de hükümetine Türkiye ile bir ticaret mua- hedesi aktini tavsiye etmiş ve bunun her iki taraf için faydah olacağını bil. dirmiştir. Bu hususta Madritte Türkiye masla- hatgüzarı ile İspanya bükümeti ara- sında ilk temaslara başlanmıştır. Nekadar kömür istihsal edildi? Geçen birinciteşrin zarfında Zon- guldak, Kozlu, Gelimli, Ereğli ve Amas- ra ocaklarından 162,543 ton kömür is- tihsal edilmiştir. Birinciteşrin ayının başındaki stok kömür yekünu 103,608 ton olarak tesbit edilmişti. 933 te dünya tuğdayı ROMA, 11 (A.A.) — Beynelmilel ziraat ensttüsü 1933 yılnda bütün dünyada istihsal edilen buğday mikta- rının 1992 senesindekinden çok daha az olduğunu bildirmiştir... Yalnız Rusyada hal bunun aksi ol muştur, Mevsim başlangıcında mevcut stoklar da hesaba katıldığı halde dünya- nın her tarafında ihraç edilebilecek buğ- day mevcudunun 301 milyon kental duğu, söylenmektedir. Bunun 180 mil- yonu geçen sene mahsulüdür. Avrupa dahilinde yapılacak talep miktarında 19 ve Avrupa haricinden va- ki olacak taleplerde 10 milyon kental- lik bir azalma olacağı kestirilmektedir. İthalâtçı memleketlerin muhtaç ol- dukları buğday miktarının geçen sene kihe nazaran 30 milyon eksik olarak 142 milyon kental olacağı hesap edilmekte- dir. Harp ölüleri Fransız kolonisi dün me- zarlığı ziyaret etti Dün mütarekenin yıldönümü oldu- ğundan şehrimizde bulunan Fransız- lar, başta Fransız maslahatgüzarı M. Barbier bulunduğu halde harpte ölen Fransızların Feriköyündeki mezarları nı ziyaret etmişlerdir. Merasimde s6- faret ve konsoloshzne erkânı ile Fran- siz, İtalyan ve Belçika muharipler ce- iye! İleri hazır bulunmuş- lardır, Fransız muharipler reisi sani- si kumandan Laferriöre bu münase - betle bir nutuk söylemiştir. Heyet bundan sonra Kırim harbinde ölen Fransızların mezarını da ziyaret et - miştir. Mezarlıktaki merasimden son » ra saat 11 de Saint - Lewis kilisesinde harpte askerlerin istirahati ruhu için bir âyini rul pılmıştır. İngiliz kolonisinin iştirakile, İn- giliz kilisesinde bir âyini ruhani ya- pılmıştır. e — İtalya kıralının yıl dönümü Dün İtalya kralı hazretlerinin doğ- duğunun yıldönümü olduğundan saat 11 de St. Antuoine kilisesinde Ayini ru bani yapılmıştır. Merasimde İtalya se- fareti ve konsoloshane erkân ile İtal. yan kolonisi hazır bulunmuştur. ROMA, 11 .A.A. — İtalya kralının te- vellüdü yıldönümü münasebetile bütün #:hir donatılmıştır. Krala yüzlerce teb- File telgrafı gelmektedir. Kral kıtaatı tef- tiz etmiş ve 1915-1918 harbinde yarar- Hkları görülen cüzi altın adak. yalar tevdi eylemiştir. ; z Di Ali Rana Bey Ankaraya döndü Birkaç günden beri şehrimizde bu- Junan İnhisarlar ve gümrükler işlerini ” mile tetkik etmekte olan Vekil Ali Rana B. Ankaraya dönmüştür. ei Sıhhiye müsteşarı İ Vilâyatta Bir yolsuzluk Eminönü kadastrosundaki yolsuzluk evrakı vilâyette yazmıştık. Bu meselede suçlu görülen üç memur hakkındaki evrak vilâyete gelmiştir. İdare heyeti evra- kı tetkik ederek bir karar verecektir. Jandarma kumandanı Çatalca ve havalisinde teftişler ya- pan jandarma kumandanı İzzet Bey gelmiş ve dün vali muavini A Beye teftişatı neticesini bildi İslanbu'dan kazanan talebe Bu sen: İstanbulda imtihan verip te müsabaka &selicesinde liselerde, meccani ve leyli olarak kabul edilen kız ve erkek talebelerin isimleri dün te bildirilmiştir. Erenköy kız lisesinde imtihanları yapılıp ta Ada- na kız lisesine edilenler: Tev- fik kızı Leylâ, Arif kızı Seher, Halit kızı Selma, Hakkı kızı Zekiye, Salih kızı Nihal, Mehmet kızı Vacide, Ha - san kızı Hayrünnisa, İhsan kızı İti - mat, Hasan kızı Muhsine, Recep kızı Enise, Ahmet kızı Feride, Şükrü kızı Zehra, Arif kızı Ayşe, Mehmet Muh- lis kızı Cahide Hanımlar. Kal sesinde imtihapları kapı- İp Kayseri lişesine kabul edilenler Mehmet Esat oğlu Vedat, Mehmet lu Abdürrahman, Abdülkadir oğlu Sa cit, Musa oğlu Mahir, Fatin oğlu Ne- dim, İbrahim oğlu İsmail efendiler, Konya lisesine kabul edilenler: Ali oğlu İzmail, Nuri oğlu Nedim, Meh - met oğlu Kemal, Hüseyin oğlu İlyas, İiyas oğlu Enver, Esat oğu Ail, Ai Şe- fik oğu Mehmet efendiler. Kazalarda eneme Vilâyet baytar müdüriyeti tarafın- dan kazalarda yapılmakta otan Eneme (burma) ameliyesine Çatalca, Bakırköy, Yalova, Şile kazalarında devam edilmek tedir. Bunlardan Silivri kazasında €ne- me ameliyatı nihayet bulmuş ve İZâ ü buğa ve 26 sr at olmak üzere 350 hay- van burulmuştur. İstanbul mıntakasında Fatih hayvan hastanesinde, Üsküdarda Yüksek Bay- “tar mektebindeki hastanede de hayvan- ların muayene ve burulmaları yapıkmak- tadır. Buralarda bilimum araba hayva» Mahkemelerde Millet mektepleri Talebe kaydına başlandı, 60 dershane açıldı Millet mekteplerine dünden itibaren yeni talebe kayıt ve kabulüne başlam- mıştır. "Tedrisata 15 teşrinisanide başlana- caktır. Bu sene şehir dahilinde (60) dershane açılmıştır. Bu dershanelerde (3) bin talebe okuyacaktır. Fazla talip olursa yeniden dershane- ler açılacaktır. Köylerde de millet ders- haneleri açılmıştır. Bu sene tedrisat haftada üç gün, cumartesi, pazartesi ve arşamba günleri yapılacaktır. Akşam- ,“İ saat 7 — 9 arasında olacaktır. Hukukta sınıf dönenler Hukuk fakültesinde eylül devresi im- tihanlarnda sınıfta kalan talebe namı- na vekâlet nezdinde teşcbbüsatta bu- lunmak üzere iki kişilik bir talebe heye- ti dün Ankaraya gitmiştir. Burada da üniversite nezdinde teşeb- büsatta bulunmak üzere ayrı bir heyet faaliyette bulunacaktır. Zirai tetkikat için Halkalı Ziraat mektebi son sınıf talebesi muallimleri ile beraber sanayii zirmiyeye mit tetkikatta bulunmak üze- re bu akşam Tekirdağına harcket etmiş- lerdir. Bu seyahat 4 — 5 gün sürecek- tir. Yugoslavya sefiri Yugoslavya sefiri M. Yankoviteh dün Ankaradan şehrimize gelmiş M. Yankoviteh yarm Ankaraya döne. cektir. — malından işe yaramıyanlar burulmakta ve işe yarayan ayıgırlara tesadüf edildi ği takdirde, muteber olmak übere bun- lara aşı şahadetnamesi verilmektedir. Hayvan sergisi Vilâyet baytar müdüriyetince ber se- ne açılmakta olan hayvanatı ebliye ser- gisi Dolmabahçede eski bas ahırlarda 29 teşrinievvelde açılmcaktı. O zaman bazı noksanlardan dolayı aşılamıyan ser gi 30 teşrinisani perşembe günü açıla a ikisinden 26 Bu aym yirmi ikisi ncı gü- pü akşamına kadar sergi mahallinde hayvan kaydına başlanacaktır » Ali Fedai Ef. katil mi? Şahitler maznunun aleyhinde şehadette bulunuyorlar Bundan bir müddet evvel köprü ü- zerinde ajans memurlarından Matm: zel Suzanı öldürmekle mazmun Ajans telsiz memurlarından Fedaj Beyin mu- hakemesine dün Ağır cezada başlan - dı, Fedai Bey dün evvelki muhake » melerine nazrarn biraz daha durgun ve solgun görünüyordu. Muhakemeye maznun vekili Etem Ruhi Beyin bir porile ve mektubile başlandı. Bu r. porda Etem Ruhi Beyin hasta © yazıldığından muhakemenin istiyordu, i İlk şahit... i Iddia makamı ve karşı taraf vekili bu isteğe itiraz ettiler. Heyeti hâki - me de muhakemenin devamına karar verdi. Bundan sonra şahitlerin dinle- Bilmesine başlandı. İlk şahit Silâhçı Osman Efendi idi. Osman Efendi Heç- kis markalı bir tabancayı 15 Jira mu- kabilinde vak'adan 15 - 20 gün evvel maznuna sattığını söyledi. Ali Fedai B. şahidin bu ifadesine itiraz ederek hiç bir yerden tabanca almadığını ve ci- nayeti kendisinin yapmadığını söyle- Niyazi Efendi ne diyor?.. İkinci şahit tramvay biletçilerinden Niyazi Efendi idi. Niyazi Efendi vak- ayı şöyle anlatıyordu: “.— Saat 17 raddelerinde arabamız köprüye doğru geliyordu. Bir ses duy- dum. Eksoz patlaması zanmettim. Fa- kat o sırada vatmamım zili çekti. Aşa- İı indim. Bir kadın yerde yatıyor. Kan lar akıyordu. O sırada vatmanın işa - yazlı boz pa'tolu birisi rüzgârdan pal- tosu savrularak kaçıyordu.” Osman Efendi dö evet., diyor Bundan sonra vatman Osman Efen- di dinlenildi. Osman Efendi de vak'a- yı daha evvel görmemişti. Matmazel Suzanı yere düşerken ve Fedai Beyi yanmdan uzaklaşırken gördüğünü söy İedikten sonra: “— Uzaklaşan bu zattı. Bunun iyi- ce biliyorum. O esnada arkasında bu- lunan palto da arkasmda idi dedi. Koşarken Dördüncü şahit olarak dinlenilen İlyas kaptan da şu şekilde şahadette bulunuyordu: “— Ben seyrisefere gidiyordum. Birisi koşarak geçti ve koşarken şid - 'detle bana çarpı. Hemen döndüm, baktı vi beydi. dedi. Ajans memurları diyorlar ki.. Bundan sonra Fedai Beyin ve Su - zan Hanımın arkadaşları olan Ajans memurları dinlendi. Âjans memurla - rından İlyas Bey o akşam Fedai Be - yin saat 17 ye doğru Ajanstan çıktı- ğını, saat 18 raddelerinde Muzaffer Beyle beraber balkonda dururlarken Fedai Beyin gelmekte olduğunu gör- düklerini, paltosunun kolunda oldu - ğundan rengini bilmediğini, kendisinin biraz sonra yanlarına geldiğini ve çok sakin bulunduğunu söyledi. Ajans memurlarından Muzaffer Bey de bunları teyit etti ve sonunda: “— Fedai Beyle Suzan Hanım öte- den beri sevişirlerdi. Ajans idaresi kendilerine bir defa bu hale nihayet verilmesi için ihtarda dahi bulunmuş- tu,” dedi. Diğer şahitler gelmemişlerdi. İddia makamı İe mühim bir rolü o - lan Fedai Beyin o gün arkasında bulu 'nan paltonun getirtilmesiri talep etti. Ve muhakeme paltonun getirtilmesile şahitlerin celbi için başka bir güne kaldı, Hapsedilecek kaçakçılar Dün dokuzuncu ihtisas mahkeme - sinde bazı kaçakçıların mahkümiyeti- ne karar verilmiştir. Kaçakçılardan Hüseyin altı ay hapis, 1100 kuruş nak di cezaya, Ali isminde diğer bir k. çakçı 265 lira ceza 7 ay hapse, Ali Riza beş ay hapis, 35 lira cezaya ve ayni suçtan Aziz bir ay hapse mah- küm edildiler. Başka güne kaldı Dün ağır cezada bir katil mesele - sinden şerik olan Abbas ve Musanın muhakemelerine devam edildi. Mah - keme heyeti maznunların tahliye i - gin müracaatlarını reddederek dava- yı başka bir güne bıraktı. lerada ıslahat Aldığımız malümata nazaran İs - tanbul icra teşkilâtmda idari bazı ta- dilât yapılacaktır. Bundan bir müd - det evvel müddeiumumi Kenan Beyin riyasetinde yapılan bir içtimada bu i- in esasları hazırlanmıştı. Bunun tat- ikatıma bugünlerde geçilecektir.. Bu meyanda her icrada bir tediye me - Omurluğu ihdası muhtemeldir. Berast etti Gümrükteki Sekizinci İhtisas Mah- kemesinde, dün altın kaçakçılığile maz- nun Yasef Dano Efendinin muhakeme- Adliye Vekâletinden soruldu Gümrükteki sekizinci ihtisas mah- kemesinde dün Mehmet isminde bir €s- rar kaçakçı maznununun o muhakemesi Tüyet edilmiş ve af kanunundan dolayı takibata mahal olmadığına karar veril- Bu ihtisas mahkemesince şimdiye ka- dar af kannrundan bilistilade tahliye- iste Patlayan barıt Bir taş amelesini ağır surette yaraladı Kadıköyünde Kozyatağında tarlada açılan kuyudaki taşları barutla patlat- makta olan kuyucu Ahmet fitillediği ba- rutun birdenbire ateş alması neticesi kolundan ve vücudunun muhtelif yerle- rinden ağır sürelte yaralanmış ve Cer- rahpaşa hastanesine yatırılmıştır. Vapurda hırsız Limanımızdan Köstenceye hareket eden Esirya vapurunun anl mev- cut ipek sandıklarından, 20 çile ipek ça- lan amele Cemil yakalanmiştır » Kapatılan gizli evler, yaka- lanan yankasiciler Zabıtai ahlâkiye memurları son yap- tıkları takibat neticesinde bir hafta i- çinde 8 randevu evini kapatmışlar ve burada 54 d: yakın alü'teyi muayeneye sevketmişler dir. Gene ikinci şube yankesici kısmı da meşhur yankesicilerden o Andavallı Ah- Ibrahim, ve Muammer yi yakalamış ve bunlar. dan altın, gümüş ve diğer bazı maden- lerden olmak üzere on beş kadar sant ve köstek bulmuşlar ve bunları elle rinden almışlardır. Mezarlıkta bulunan seccade Şehzadebaşında mezarlıklar arasın- da meçhul bir şahıs tarafından bırakıl. mış olan seccadenin henüz kimin tara- fından ve nereden çalındığına dair ma- lümat almamamıştır. Zabıta tahkikat yapmaktadır, Seccadenin üzerinde 653 rakamlı bir marka ve altında İzmir yazılmaktadır. Seccadenin çok kıymetli olduğu anla- şılmaktadır. Yumrukla cerh Haydarpaşa rihtımında motörcü Ali ile Mehmet arasmda bir şahıs mesele- sinden kavga çıkmış, neticede motör- cü Ali yumrukla Mehmedi yüzümden ya- raladığından yakalanmıştır. Tramvaya takılan çocuk sına asılıp o gitmekte iken tramvaydan atlanmış ve bu sırada tramvayın arkasm- dan gelen ve şoför Berlatanın idaresin- deki otomobil çocuğu mühtelif yerlerin- den yaralamıştır. Çarpan kamyon Aksarayda Millet caddesinden geç- mekte olan şoför Ali efendinin idare- sindeki 3636 numaralı kamyon 6 yaşla” rmda Emine ismindeki bir kıza çarp- mış, elinden yaralanmasına sebep ol muştur. Şoför yakalanmıştır. Kaçak et Karagümrükte Neslişah omahallesi- nin Çımarçıkmaz sokağında oturan ba- rıtçı Mehmedin evinde kaçak et kesi- lerek satılmakta olduğu haber alınmış, memurlar tarafından yapılan arama ne- Gecesinde bir miktar et bulunarak mü- sadere edilmiştir. Kalp sektesinden Beşiktaşta Abbas ağa mahallesinde “Tunus yokuşunda 132 numaralı evde 0- turan bahriye mütekaitlerinden yüzba- şı Behçet Bey dün Kılıçalide OAsâriye caddesinde 47 numarali bakkaliye dük- kânını açmakta ike, Senalık gelerek yere düşmüş ve ölmüştür. Belediye doktorunun yaptığı muaye- ne neticesinde sektei kalpten vefat et- tiği anlaşılmış, defnine ruhsat verilmiş. leri icra kılınan mazmun ve mahkâm- lerin miktarı (33) ü bulmuştur. Geçenlerde toplu esrar kaçakçılığın» dan bir sene hapse mahküm edilen ve İzmirde, diğer mahallerde yapılan bü- tün taharriyata rağmen derdestine im- miş ve af kanunundan istifade ettiği den artık takibinden sarfı nazar edilme. #i lâzım geldiğini iddia eylemiştir. Bu mazmunun da suçu, af kanununun dairei şümulünde görüldüğünden hak- kındaki takibata nihayet verilmiştir. Af kanunu, umumiyetle kaçakçılık bâdiselerini dairei şümulünden hariç tutmuştur. Esrar hakkında bir bükmü kanuni olmadığından esrar kaçakçılığı Eroinin ise inhisara tabi tutulduğum- memnuiyetine dair bir kanun var- 1918 numaralı kanunun birinci mad- desi de, bilimum inhisara tabi madde- leri satanlar, alanlar ve kaçak olarak kullananlar hakkında bu kanan “vmwei- bince takibat yapılacağını âmirdir. kısım mazmunlar da tehliye e- dilmektedir. Adliye vekâletile cereyan edecek muhabere neticesine göre, bun- larm vaziyetleri kesbi kat'iyet eyliye- cektir. Bu itibarla bu fsm maznunlar tahliye edilmekle beraber, haklarında- ki takibat gayri mevkuf olarak devam ettirilmektedir. da kadehle içilen ispirto kan olarak vücutten akar, çatalla yenilen meze - leri bıçakla barsaklardan dışarı dö - kerlerdi.. Bunlar - güya - kapandı Şimdi bunların yerine (bar) adile or- taya çıkan fubuş, sefahat ve kepaze- Tik müesseseleri kaim oldu. İstanbulun ayakaltı olan bütün caddelerinde ve semtlerinde eskimiş edebi isimler aj - tında ve adım başında böyle bir (bar) A raslgeli . Bu barların içini bilmi yen ve şehri ilk defa gören bir seyyah. “buradu ne çok eğlence yeri var!” der.. Halbuki. bu barlar, kapanmış o- Balıkpazarı Jan Galata balozlarile mezlerdi. Meyhanelere oraların alış kınlarından başkaları sokulamazdı. Şimdi bu (bar) ismindeki çamur ve çirkef çukurlarına (on sekiz yaşımda gençler, erkekliği içmek ve sarhoş ol- maktan ibaret sanan avareler, yolu « nu kaybetmeye başlamış kadınlar, eroin hastaları muhabbet ve se fahet odellâlları, para vuran - lar, kumarbazlar, hırsızlar ve sabıka- lılar gidiyor... Biz iste, kadar eroin avına çıkalım, istediğimiz ka - dar kaçak rakı fabrikaları bulalım ve avazımız çıktığı kadar spor propa - gandası yapalım... Beyhudedir: (Ba ismi altındaki bu ahlâk, menleri harıl harıl nesli övüttükçe bo- şuna uğraşmış oluruz. Kimi arıyorsu- muz? Eroinciyi mi? Başka yere bak- mayın, Oradadır. Kimi araştırıyorsu- nuz katili, kumarbazı, insan ticareti yapanı, gençleri ayartanı mı? Uzağa gitmeyin!. Oradadır ve maalesef kor- kusuz, pervasız oradadır. Kapamalı! Bu belâ, bu çamur, bu cehennem yerleri kapamalı.. Bazı nok talarda kanunun ticarete verdiği mü. #aadeleri cemiyet namına nasıl tak - yit ediyorsak bu ticarete de artık bir gem vurmalı.. Milletin, gençliğin ka: mını, ahlâkını, kadınların ve aile oca- ğının namusunu, sıhhatini, selârnetini ve satan bu yerlere ticaret baha- ie müsaade edemeyiz. Bir ailenin yegâne ümidi olan genci dört gecede be eden, yarm bir ana olabilecek pal bir kızı bir peşkir yapan, ço- cuğuna kışlık, evine odun alacak bir gafil babanın kesesini bir gecede bo“ şaltterrveren bu ifrit yataklarına (ti- caret serbesttir) diye gözümüzü yu « mamayız! Bunlara ne eroin kovalayan mu - ilâtr, ne içki aleyhtarlığı miyeti, ne de polis âfi geliyor! (Bar) ismi Anadolunun en hücra kö - yayılmış olan bu nesil değirmenlerini kapatmak, ilelebet ka- patmak, bunların kara kızıl tilaretle- rini mahvetmek, köklerini kurutmak ve gençliğin sıhhatini, ahlâkını, aile yuvasının servetini ve saadetini kur - tarmak lâzımdır. Polisin günlük işleri arasında, sizin benim yevmi meşgalelerimiz meya nında bir (bar) m ne demek olduğu. nu belki düşünmeye vakit bulamayız.” Fakata etrafınıza bakınız. On altı y. şmı bulmuş ta bara gitmemiş, içki iç memiş, hatâ umumi kadın görmemiş bir genç, pembe elmas gibi ender — dir. Bu, nesil için, neslin tabsili, neslin terbiyesi ve nihayet rejimin selâmeti , için tehlikedir.Propaganda ile, nasi - hatle, cinayetlerin hep orada olduğu- nu yahut tohumu orada atıldığını göstermekle ve nihayet hususi bir teş- kilât yaparak bu akrep yuvalarını bas mak, sıkıştırmak, giren çıkanları kon- trol etmekle önüne geçmeye çalışma- İyız. Yoksa gidiyor.. Çünkü anaları - mız, babalarımız henüz (ber) ne de- mek olduğun ubilmiyorlar. Çocuklar da bunun mahiyetini onlara anlatmı- yorlar.. Bunlara meyhane dense öra- ya gitmeye cesaret edeceklerin adedi yüzde ona iner. Zaten onların da bu (bar) ismini almalarının sebebi bu - dur. Ben olsam. Bunların adına vergi keserim. (Bar) ismi altında olan yer- lerden on misli fazla vergi alırım. Ba- kınız hepsi nasıl meyhane olur? Kahrolsun (bar) lar, meyhaneler” ve nesli kemiren zevk ve ' LEK * Istanbul Emniyet müdüriyeti ikinci şube ikinci kısım merkez me- murluğuna tayin edilen Emniyet işle- Ti umum müdürlüğü dördüncü memurlarından Kadri İbrahi irinci şube yin edilen Nurettin Bey ve merkez memurluğuna tayin edilmiş olan Ahmet Nâzım Beyler yeni vazi- Dar Ali Paşanm riyaseti altında dün öğ- İeden sonra kazalardaki şubelerin he- yeti idarelerinin de iştirakile bir ir iş ma yapılmış ve bazı kararlar veril miştir. 5 gi Bunlar poli tabi değil Ticaret odularının resmi dairelere müracaatları pula tâbidir. Oda umu- mi kâtiplerile Ticaret ve zal saları komiserleri, İktisat vekâletile » diğer mahalli devair arasında bir ka - sım muhaberatta mutavassıt vazifesi-