15 Temmuz 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

tayin eder mahiyettedir Bir ay geçti, encümenler ancak, bazi me- seleleri pamuk ipliğine bağlıyabildiler # Başr 1 inci sahifede) ik yi haftader bu iki zümre arasm- türaf , süsadeledir gidiyor. H i tibi beğyepirika, hiyle, obatrüksiyon İan ,, Yhemilel içtimalarda kullanı" ler, atıtalara müracaat etmektedir. tip lngi meselelerin müzakere ©: Mitilerinin müzakere edilemi, ndaki kararı verecek eği iler vardır. Konferanı heyeti umumiyesi, m bazılarında İağilteye" imilrmee Mili DE ve ika hâkimdir. Bu- ayin her iki taraf ta kendi işine Yor, Fay onisyona havaleye çalışı- Amerikarı umumi heyette İngiliz ve Böre, Meler ekseriyette olduklarına Yeti yese Donald sıkıştıkça, “bu he- Yor, “imaa davet edeceğini söylü- Fransızlar. yi - riyaset divanında kuv- eş idirer, Büro denilen bu eid ili şunlardır: Arjantin, İn- İsvap Kanada, Çin, Fransa, Çekoe. Imanya, Macaristan, İtal- ya, Meksika, İspanya, İs- ika, Rusya, Holanda. ,gün konferansı Fransa ve a; taraftarı olmak üzere ikiye en #'âya müracaatta şu devlet diş, Jaa tarafı iltizam etmişler. Titan, panya, Çekoslovakya, Maca- Panya, #ransa, İtalya, Holanda, İs- Ellere, Diğer devletlerden yedisi İn ya 78. iltihak etmişler. Yalnız içtim üztemiif kalmış ve Meksika mada bulunmamıştır. Meksi- Amerikalılarla beraber yü: syanın da Fransaya yarar verebilir. — taraftan daha kalabalık o- Yetki gemi heyette İngilizlerin kuv- iye pidukları muhakkaktır. Ve ma- misyonunun bir tali komisyo- ya müracaat edildiği za- İİ 15 reye karşı 25 rey- zg lik divanı hangi meselelerin zay ere edilip hangi meselelerin Kupjtre odilemiyeceğinin tayini akçeye ve tali komisyonlara bi ii yiti. Bunlar birer birer içtima &*€ kararlarını verdiler. Hangi- Me, 9 karar verdiğini anlatabil- İatiğin bu komisyonları tekrar an ir Da b elâ konferansm iki komisyo- 37 Mtsadi komisyon, y Bang ali komisyon. tün ggyörm her biri de şu yolda tak- 1 lmiztir; (aj.İktadi komisyon: Mİ Yaşı Tötectionnisme indi ve kambiyo ve t gibi doğrudan tahdidattan tahdidat ile alâkadar olan (4) Rayon. bip ç), İstihsal ile istihlâk arasında i,, a?ene teminine çalışan tali (e) vekil Palitiçve Corimercinle”” seni Ve kontenjantman ve güm- Komiyyeinlerile alâkadar olan tali ri Baby, , Sons - Commisilon sur les İrafıyıg, Namı verilen ve hükümetler Pirg çdan vapur şirketlerine verilen e ize *air suretle yapılan yardım dar olan tali komisyon. İli LİSE komisyonunun bu dört tsi e Nisyonundan birincisi ve iki takiy, iilerine devam etmeğe it 28 teişiyar vermişlerdir. Ve bu ka- “ilani rağ divanı tarafından tasdik Mir, Üçüncü ve dördün tilâf çıkmıştır. Ve ir, Şimdi ihtilâfları por hazırlamak içi en intihap edilmiştir. raporunu reislik divanına edece bu çığırdadır. komisyona gelince; bunun li komisyonu olduğu ma- ei tal a) Mahi komisyon, Bacak li vaziyetin ıslahı için alı stacel tedbirler, x (e) mü Ma vaziyetin valade için al daimi tedbirler. ginilardan birincisi geçen cuma tali kom» münakaşaya sahne olan 2 dil Yondur. 26 hatip nutuk il en ve âraya müracaat edil bütüy sonra 15 reye karşı 25 reyle ar eiimeielerin müzakeresine ka- , mali va: macak daimi tedbi “a ir ncü i in iye da para kıymetle- Ailene Kikrarına ve istikrar için de miş here Sarak © kabulüne karar Dine alunuyor. Fakat “müsait za- ği yp “man olduğu tasrih edil a sibi, her memleket te para- *erb. ,,,. tediği kıymeti vermek» Bu ittir, her g, Kadaş er zaman kabul ede- dır... Fakat Fransızlar siyasi ta- tali komisyonda da | Ve işleri o derece inin çi Mali meselelerden hun üzâkere — edileceğini ijsi bir encümen intiha- Seleli. Bina sadi meselecrin yarısı encümenler- dedir. Yalnız iktisat komisyonunun iki ta Hi encümeninin müzakerede devam edeceği anlaşılmıştır. e Bununla be- raber, İngiliz ve Amerikalıların ne yapıp yaparak mesel: istedikle- ri şekilde halledecekleri, yani her İ meselenin müzakeresine devamı te- min edecekleri anlaşılıyor. Bununla beraber, bu kararı vermek, müzake- re edilecek meseleleri halletmek de- - Bilâkis ruzmameyi ta- yin mahiyetinde olan bu münakaşa ve mücadele müsbet bir neticeye varmak ihtimallerini büsbütün azalt- mıştır. Bir devleti bir meseleyi mü- zakereye icbar etmek başka, müza- kere neticesinde kararı kabul etme- meğe icbar etmek başkadır. Düşü- nülmelidir ki Londrada daha hangi meseleleri müzakere edeceğiz safha- amdayız. Diğer taraftan Fransızlaı dra konferansının para ii ait olan en ehemmiyetli Parise naklettiler. Altın bağlı olan memleketlerin devlet ban- kaları müdürleri Pariste toplanarak, bu paraların tutunması için biribiri- ne yardım etmeğe karar vermişler- dir. İçtimada İtalya devlet bankası müdürü de bulı la beraber, k'a 0- tün Avrupa devletleri bir mesele hakkımda anlaşmış olacaklar dır. Londra konferansında herkes soruyor: — Acaba bu, bir Avrupa ittihadı- nım başlangıcı mı? Ahmet ŞÜKRÜ Galatasaray Fenerbahçe Atletizm maçı (Başr 1 inci sahifede) tün atletleri başlarında kaptanları oldu- ğu halde bir resmi; hanın ortasında birbirlerini ve halkı 8e- lamladıktan sonra kendi yerlerine gitti- er, Bunu müteakip bayramın birinci köğusu olan 110 metre manialı koşu ya pıldı. Oldukça heyecanlı olan bu yarışta Fenerbahçeli Faik rakiplerinden çok ev vel geldi ve birinci bitirdi. esnasında iki tane manin devirdiği için 16,4/5 olan zamanı sayılmadı ve ikincinin müddeti ilân edildi: 17,5/M İldinci koşu 100 metre sürat koşusu idi. Galatasarayın en kuvvetli elemanı olan Semih'in bu kosuda olmaması Ga- latasaray için böyük şansızlıktı. Maamafih gene bu koşuda rol alahi- lecek atletleri vardı. Netice birinci Fenerbahçeden Hilmi Galatasaraydan Turhan ve Ahmet ike Galatasarayın aydardan mah. Bunu müteakip 800 metre yapıldı. Bu mesafede Fenerbahçe çek iyi ziyette idi. Ni v kinciliği de Nojat kazanmak suretiyle irinciliği Ateş 12 metre dl olmak suretile inci Galatasaraydan Niyazi, Fnerden Tevfik kazandı. 200 metre sürat koşusunda Cezmi iyi bir koşu yaptı ve 23,9/10 bu mesa- feyi bitirmeği muvaffak oldu. İkinci ve üçüncü Hilmi ile Sadıktır.. Bu koşuda Fenerbahçe yalnız ikincilik kazanmış- tır. Tekadım. Bu musabakada kıymetli atletimiz Tevfik hize yeni bir Türkiye rekoru daha kazandırdı. İlkinci atlayışın da gayet iyi bir bel hareketile 6.72 met- rosu aştı. İkinciliği Galatasaraydan Selim, üçüncülüğü de Fenerden Ziya al dılar. Bundan sonra 1500 metre yapıldı. Bu kotunun Besim tarafından kazanılaca ğina hemen herkes müttefik idi. Nite kim öyle oldu ve Besim birinci, Fethi ikinci, Fenerden Manol ücüncü geldiler. Zaman 4.33,2/10 dir. Cirit atmada birinci Selim, ikinci Fe nerden Fethi, üçüncü © Galatasaraydan Mumtaz oldular. Mesafe: 44 m. 30 dır. 400 metre sürat müsabakası çok he- yecanlı oldu ve Galatasaraydan & Sami birin; yene & ydan Cezmi ikinciliği, Fenerbahçeden Cemal üçün- cülüğü kazandılar. Zaman: 53,6/10 di Sırıkla irtifa inci Fethi (G.S), ikinciliği Cihat (F.5), üçüncülüğü Selim (G.S) kazandılar. Osman ikinci- liği; Rauf, üçüncülüğü; Faruk kazan- dılar. Zaman 5 9/10 dır. 400 m. manialı koşuda Fenerden Ziya birinci, Galatasaraydan Sami İ ikinci, ve Taha üçüncü geldiler, Ne- ticede, Galatasaray 52 puvana karsı 56 puvan kazanarak galip gedi. Ma- amafih bu müsabakada Fenerbahçe- liler büyük muvaffakiyetler göstermiş- lerdi. Ancak Fenerliler müsabakaların birinciliklerini aleilaz. Ötekiler de ikin- ciliklerine ve üzüncülüklerini topladık» Sesli, sözlü kitap Fenni terakki ve tekâmülün son haddine vasıl olunduğu devirde- yiz. Sınai ve içtimai hayatta kul- lanılacak bin bir oçeşit işler. den bir kısmı da makinelere yap- tırılmaktadır. Sesli, sözlü film yo, gramofon yeni yeni icatlar ya- | nmda âdeta çocuk oyuncağı gibi | kalmaktadırlar. Şimdi de Amerikada göz nuru dökmeğe hacet kalmadan münde- recatını size kendi kendine bildi. | recek bir kitap imali ile meşgul o- | lunmaktadır. Meselâ bu kitap 200 veya 300 metrelik bir film olacak ve onu muayyen bir makineden ge- çirerek dinliyebileceğiz. Acaba insanlar bunu nasıl karşı lıyacaklar.. Tahmin edildiğine gö- re bu yeni ihtiradan en ziyade mek teplerde, halk dershanelerinde, u- mumi mahallerde daha çok de edilebilecektir. Büyük adamlar : Edison Meşhur muhteri Amerikalı Edi- son 7 şubat 1847 de doğdu ve 84 | yaşmda, 18 birinci teşrin 1931 de | lâboratuvarmın bulunduğu West Orange (New - Yersey) da vefat etti, , Yarım asırdan beri Edison'un namı bilhassa müteşehhip lâmba | ve fonoğrafın icadı sayesinde bü- | tün dünyaya yayılmıştır. Bu sebep- | le uzun mesai hayatımın başlıca | merhalelerini burada kısaca hatır- latmayı bir vazife addediyoruz: Edison çok mütevazı bir vazi- yette yetişmiştir; on dört yaşında mektepten”çıkarak büyük Trunk Railroad trenlerinde memur olmuş- tur. Biraz sonra şebekeye ait ha- vadisler veren bir gazete neşrine başlıyarak bunu yolculara satmak suretile kendine yeni yeni varidat membalari yaratmıştır. Bu gazete- nin hem muharriri hem tâbii biz- zat kendi aha ir telgraf merkezine girmiştir, bura- da yaratıcı zekâsı duplex olarak | telgraf keşidesi için bir tertibat ta- | savvur etmeğe ve bu suretle telg- | raf devresi kabiliyetini iki misline | çıkarmağa muvaffak olmuştur. Edison faaliyetini bir kaç sene Newark (New - Yersey) ta tesis ettiği fabrikada imal olunan telg- raf cihazlarının tekemmülüne has- reylemiştir. Otuz yaşında, bu sa- hadaki keşiflerile servet kazana” | rak Menlo Park'taki lâboratuvarr- nı vücuda getirmiştir ki burası en tanımamış ihtiralarınm meydana geldiği yerdir. Kömür saplı mikro- fon, o zaman yeni keşfolunan Bell telefonunun esasından ıslahı, son- ra balmumu silindirle fonoğraf ve onun elzem olan tamamlayıcısı za- yıf sadaları arttırmağa mabsus me- gafon. Bugünün en müteammim | modelinden bazı cihetlerde olduk- ça aşağı kalmasına rağmen ticari sahada revaç temin edebilir bir fonoğraf icadı ona uzun çalışma- lara malolmuştur. Müteakıp sene- lerini işgal eden müteşehhip lâm- ba meselesi de ayrıdır. Evvelâ hiç bir semere elde etmeksizin plâtin hayıtları sonra pamuk hayıtları tecrübe etmiş, bazı Hint © kamışı liflerini düşünmüş ve nihayet ko- layiıkla kullanılmağa müsait bir dayanıklıkta olan helezoni hayıtlı lâmbaları tertip etmiştir. Elektrik tevzi şebekeleri başlıca hedefi ekseriya tenvirat olan par- lak inkişafını Edison İâmbasına borçludur. Bu lâmba yerini par. laklığı daha fazla olan madeni ha- yıtlı limbaya devredeli 25 seneden fazla değildir. Bu itibarla muhte- lif elektrik şirketler New - York'- ta olduğu gibi Paris'te de onun na mma teşekkül ettiler. Edison'un en dikkate şayan ihti- ralarından biri de Plantö'nin keş- fettiği çok eski modelde kurşun a- küs re ciddi bir rekabet ya- pan demi ikel kalevi akümülü- törün vücuda getirilmesidir. Edison, 1890 a doğru umumi- yetle optik sahada, Marcy ve sair âlimlerinkilerle birlikte sinema- toğrafm müjdecisi sayılan cihaz- larla meşgul olmuştu. Sinematoğ: ! rafm tam sinai şekilde tahakkuku Lumiğre kardeşlerin eseridir. | Biz burada idealist ve vâzırsan'» | at Amerika âlimlerinin en dikka- | te şayan olanlarından biri olarak | kalacak olan Edison'un Orang'da- | ki lâboratuvarında yaptığı diger bir çok araştırmaları ancak zikre- debiliriz. Ölümü bütün dünyada büyük bir teessür husule getirmiş- tir. Zira, belki Pasteur müstesna, ları içindir ki, puvan adetlerini yüksel tebildiler, Jübiyet ne de olsa bir ikbal içim cok şey vadet- mektedir. Her iki takımı da tebrik ede- riz vi . Çocuğa dikkat Hepimiz gazetelerin vukuat sütunlarma baktığımız zaman, bir iki satır içine ılmış ne feci aları gözlerimizin önünde canlan- dırabiliriz. Bu vakalar içinde bizi alâkadar eden en mühimleri val- delerin çocuklarma karşı göster- dikleri kayıtsızlıktır. Fakat gaze- te onu'iki satırla yazar: “Beş yaşmda Hilmi altı metre- | den düşmüş ve bir bacağı kırılmış | tır.” Yahut “Falan evin bahçesin- | de Sadık isminde bir çocuk üstü açık kuyuya düşmüş © ve boğul muştur.” Bütün bu kazalarda dikkatsiz- liğin “ve kayitsizliğin acaba bir mes'uliyeti yok mudur? Bir çok valdeler, henüz tehli- keyi kavrıyacak kadar hisleri ve tecrübeleri ; tekâmül etmemiş ço- cuklarının her dakika böyle tehli- keler geçirdiklerini akıllarına bile | getirmezler. Çocukları tehlikeden uzaklaştırmak, büyüğe terettüp e- den büyük vazifelerden değil mi- e | | | İ rında sari bir .hastalık | Patfosfore denilen ilâçla zehirle- İ merek ölenler görülürse, diğer fa- Farelerden Kurtulmak için Evlerde fare yaşatmamak çareleri Evlerde, mağazalarda farelerin şerrinden kurtulmak için bir mil tar Patfosfore kullanmak kâfidir. Kapan ve kedilerin büsbütün or- tadan kaldırmadığı bu muzır hay- yanları Patfosfore sayesinde kısa | bir müddet içinde imha edebilirsi- niz. Her eczahaneden alabileceği- niz on, on beş kuruşluk bu zehir üzerine peynir parçalarmı sürü- nüz. Ve bunları farelerin çıktıkla- rı deliklere akşamdan yerleştiri- niz. Fakat bu zehri evinizde kul- landığınız zaman etrafta açık içe- cek ve yiyecek gibi şeyler bulunan kapları ile kapamağı ihmal etmeyin. Çünkü zehirli maddeyi yiyen farenin ölmeden evvel açık kaplar üstünden geçmeleri ihtima- li vardır. Fare bu zehirli peyni yedikten sonra uzun müddet yaşı- yamaz, derhal ölür, Bu sayede © viniz fare belâsından kurtulmuş olur. hayvanat mütehassısı fare- ler üzerinde Patfosfore'nin tesir- lerini şu suretle anlatıyor: “Fareler toplu yaşarlar. Arala- veyahut reler civar evlere ve hattâ diğer mahallelere hicret ederler.,, Yalnız bu ilâcs evinizdeki kedi | vesair hayvanlar © yememesine dikkat etmek lâzımdır. eki EE Saç düzeltme Kadın saçı bugün âdeta elbise ve mantolarla birlikte şeklini ve hattâ rengini değiştirmektedir. Avpada bir çok kadınlar elbisele- rinin renklerine göre, saçlarını bo yamaktadırlar. Haydi bu boyama meselesini fuzuli bir heves adde- delim. Fakat düzeltme meselesin- de hanımlarımızın yerden göğe kadar hakları var. Çünkü her de- fasında elbiselerine ve yüzlerine | göreen iyi giden tarzı aramaları İ galı hatlar sağ taraftadır. ii Benekli kumaştan zarif bir rop | | dir? Açık itiraf: Çocuklarımıza | lüzumu kadar göz kulak olmayo- ruz. Gerçi çocuğu her şeyden korku tarak yetiştirmek te doğru değil dir. Fakat bunun da bir hadı Çocukları kendi hallerinde bırakmakla beraber, kendilerini ö nden uzak bulundurma- mak lâzımdır. Ve çocuğun etrafında bidayet- te nekadar ehemmiyetsiz de gö- rünse, tehlike olabilecek ne varsa kaldırmalı ve kaldırılamıyacak gi bi tehlikeli yerlerden de uzaklaş- malıdır. Şimdi de tatil zamanın- | dayız. Çocuklar eğlencelerine da- lacaklar, daha iyi eğlenebilmek i- çin mümkün olduğu kadar göz ö- nünden kaçmağa çalışacaklardır. Onun için dikkati bir an elden bı rakmamalı. Çocuk ne kadar kü- çükse, dikkat o nisbette fazla ol- | malıdır. Kesen, batan, yakan, ze- hirleyen, kırılıp kesebilen şeyler- de bir felâketin saklı olduğunu söylemeğe bile lüzum yok. Onun için bükmünüzle tehlike li gördüğünüz yerlerden çocuğu- Duzu uzaklaşlırınız. Ancak ondan sonradır ki, çocuğu kendi haline bırakabilirsmiz. Yalnız nasihat kâfi değildir, hattâ çok kereler faydası bile yoktur. Çünkü küçük- ler nasihatlere öyle pek kulak ver mezler. Onun için basiretli bu- lunmak nasihat vermekten daha hayırlıdır. bu kadar uzun seneler © herkesle ünsiyet etmiş başka bir âlim ismi bulunamaz. Onun için Birleşik - Amerika Cümhurreisi cenaze ala- yında bulunmayı bir vazife addet- miş ve en yüksek şahsiyetler aile- sine taziyetnameler göndermişler dir, Riyaziyundan hikmetşinas Eins- tein, ona hürmetlerini şu suretle szhar eylemiştir: “Kudretli ve yo- lâzımdır. Meselâ yandan veya ar- kadan ayrılarak yapılmış ondilâs- yonlar günün en son saç düzeltme şekilleridir. Bu çeşit saç tuvaletlerinde dal- Bütün bu saçlar geniş şekilde ondilâsyon yapılarak geriye atılmış ve ense üzerinde halkalar tarzında toplan mıştır. Sol yanak üzerindeki kısım larda hafif şekilde ondilâsyon ya- pılmıştır. j ———— Tahta silmek için kolaylık ekseriya diz üstü iki kat çalışmak mecburiyeti vardır. Bu suretle el- biseleriniz de harap olur. Bunun e geçmek için resimde görül- gibi dört ufak tekerlekli a- raba gibi bir şey kullanmak işini. | zi yarıyarıya kolaylaştırır, elbise- anmaktan kurtarır. lison yaratıcı dimağlar- i ki biz mevcudiyeti şim- di onlarsız anlamamız omümkün değildir. Kudretli şahsiyeti bir çok nesiller gençliğin — tefekküründe yaşıyacaktır.,, Bununla beraber Edison'un de- bası yeni görüşlerle henüz ellen- memiştir. O kendini her şeyden ev | vel müdebbir, iyi düşünür müteem- mil ve sebatkâr gösterdi. Esasen mes'ut kudretini çok değişik işlere tatbik etmişti. Onun içindir ki bir çok keşiflerini imtiyazların adedini kat'i surette beyan etmek müsküldür. imaye için aldığı | yn Sineklere karşı Yalnız çocuklarımızın — değil, kendimizin de, bütün evin sıhhati namına sineklerle mücadeleyi bir vazife bilmeliyiz. Temiz bir evde sineğin yeri yoktur. Her ev sinekle mücadeleyi ayni hevasle kabul et- se, çocuklarımız hastalıktan ve ö- lümden kurtuluruz. Bu pis mahlul lar yalnız izaçlarile kalsalar gen- Bir Sinek bacağının büyültül. müş hali iyi, fakat her biri en tehlikeli sey- yar mikrop hazineleridi Yalnız nâhoş değil, hattâ son de rece tehlikelidirler. Zira teaffün etmiş maddeleri yemek için büyük iştiha gösterirler. Bu ufunetli maddelerde karınla- rı doyurduktan sonra, meselâ u- uymakta olan bir bebeğin yanağı- na konarlar, yahut şeker hokkası- nm içinö girerler. Ekmeğin, etin üzerinde dolaşırlar. Bu suretle ufunetli maddelerder bacaklarına aldıkları müvellidil. maraz bakterileri başka yerlere ta: şılrar. Mikropların hayatiyetleri pek kuvvetli olduğu için, bazan sineğin cihazıhazmiyesine de gi- rerler ve orada da yaşarlar, ürer- ler. Sinek bacaklarının ne kadar tehlikeli olduğuşu anlatmak için ne söylense gene azdır. Pislik olan yerlerden tütülmuş bir sineğin ü- zerinde 500 milyon bakteri bulun- muştur. Bir başkasında 100 mil yar,. tifolu bir adamın evinde bu- lunan bir sineğin üzerindeki tifo basillerinin günlerce yaşadığı gö- rülmüştür. Bu sebepten Amerika ve İngil- terede sineklere karşı umumi bir mücadele açılmıştır. İnsanlar için bu kadar tehlikeli olan bu mahlukun ne kadar süratle ürediğini bilmek, havsala- yı durdurmağa kâfidir. dişi sinek- ler yumurtalarını daba ziyade ufu- net halindeki maddeler üzerinde, bilhassa gübrede bırakırlar. On iki saat kadar sonra yumurtalar açı- lır, beyaz ve bacaksız serfeler çı- kar. Dört beş gün sonra vasatile- şirler, yeni şifre haline girerler, üs gün sonra da kanatlaşıp üçar- ar. Yapılan tetkikattan çıkan neti- ce şudur: Bir sineğin yaz mevsi- minde kırk ilâ altmış günde 600 yumurta bıraktığı görülmüştür. Her yeni sinek için asgari 100 yu- murta bırakmak kabiliyeti düşü. nülse ve yumurtanın inkişaf ede- rek yeni sinekler çıkarması için on sekiz gün kabul edilse 1 mayıstan 30 eylüle kadar bir tek sineğin 4 trilyon sinek yapacağını görürüz ki, küreiarzda yaşayan insanlar. dan bir milyon defa daha fazladır. Bereket versin ki, sineklerin de kendilerine göre felâketleri var- dır. Sinekle mücadele için bilhassa tenasülünün önüne geçmek lâzım- ! dır. Evvelâ yiyecekleri sineklerin tasallütundan muhafaza etmek e- saslı bir şarttır. Aç sineğin üremek kabiliyeti'de o nisbette azalır. Evdeki sinekleri öldürmek için şöyle bir usul var: Yüzde 65 su, yüzde yirmi süt, yüzde on beş formül sineği hem er, hem öldürür. pek çorabı kim icat etti? Kadınlarda ipek çorap modası- Bı kim çıkarmıştır?.. Bu © mesele hakkında uzun uzun tetkikat ya. pan Fransız tarihçileri nihayet me | seleyi halletmişlerdir. Bu tetkikat | tan anlaşıldığına göre ipek çora- bın mucidi Fransız Kraliçesi Cate rine de Medicis tir, Kraliçenin ko- cası ikinci Hanri, kız kardeşi Mar geritanm 1579 senesinde Savva Dükasile izdivacı münasebetile ka rısma © zamana kadar kadınlar. dan kimsenin giymediği böyle i- pek bir çorap hediye etmiştir. Caterine de Medicis ipek çorap- tan maada kadınların at üstünde erkekler gibi değil, bacaklarını yan koyarak otürmaları modası- rum mucididir. Maamafih bazı ta- rihçiler bu âdetin Kraliçed vel de İtalyada mevcut olluğunu yazmaktadırlar.