5 Haziran 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

Yeni kanun tebliğ edildi İhdas edilen üç müdürlüğe kimler tayin © edilecek? Memurların vaziyeti Seyrisefainin yeni vaziyetini ta- yin eden kanun lâyibası alâkadar makamlara tebliğ edilmiştir. Bu lâyihaya göre Seyrisefain iş- © leri üç müdirlikle idare edilecek- bül: 1 — Marmara, Akdeniz, Kara- deniz ve dış hatlarını idare ede- cek olan devlet deniz yolları işlet- 2 — Anadolu yakası, Kadıköy, Adalar, Yalova hatlarınm birleş- . mesile teşekkül eden A. K.A. Y. müdürlüğü. 3 — Fabrika ve havuzlar mü- dürlüğü. Devlet Demiryollarına ait mera- kiple kılavuzluk işleri ya ayrı ay- rı müdiriyetler halinde idare edi- lecek, yahut da İktisat Vekâletinin tensip edeceği vaziyete göre Dev- let Demiryolları veya A. K.A. Y. müdürlüklerinden birine bağlana- çaktır.Her üç müdürlüğe devredi- “lecek menkul ve gayri menkul em- vale nihayet altı ay zarfında kıy- met takdir edilecek ve bu mallar, © yeni teşekkül edecek müdürlükle- © rin iptidai sermayesini teşkil ede- © cektir Yeni müdürlükler muamelâtta ticari usulleri kabul edeceklerdir. İdarelerin sermayeleri, sarfiyat ve © muamelâtı Divanı muhasebatın vi- ze ve mürakabesine tâbi olmıya- caktır. Hesaplar, İktisat Vekâleti- nin tayin edeceği mürakıplar vası- tasile tetkik edilecektir. Her üç müdürlüğün memurları halkla ve mensup oldukları idare ile muamele ve münasebetlerinde hususi müessese memurları gibi hareket edeceklerdir, bunlar hak- 5 kında Memurin muhakemat kanu- nu hükümleri tatbik olunmıyacak- İ li | k Yalnız müdür ve memurların el- lerinde bulunan mallar, devlet ma- h ı olduğu için bunları ihtilâs eden, zimmetine geçiren veya herhangi bir şekilde suiistimal edenler dev- mallarma zarar verenlerin işle- ” dikleri cürümleri işlemiş telâkki Boğazlara Müteallik ahkâm (Başı 1 inci sahifede) Bu gerek umumi noktai nazar. dan gerek bir çok devletler tara- fından hakkında husumet beslenen ii ve hususi bir beynelmilel vaziyeti — olan Sovyet Rusyanın menafii nok tai nazerından zaruridir.” © M Liwibol'bu bapta 'lnğilisce — Aeroplane mecmuasının bir ma- - kalesini zikretmiştir. Bu makalede Sovyet Rusya ile olan ihtilâfı hal için İngiliz hükümetine Cronstadt ve Leningrad'ı tahrip için Baltık — denizine ve Odesa ile Harkof'u tahrip için de Karadenize tayyare - gemileri göndermesi tavsiye edil- mektedir. Bu suretle hava ve top- | cu kuvvetleri canlı hedeflere karşı © — M.Litvinof sözüne devamla de- miştir ki: “Bu makalenin sahibi ile İngi- liz hükümeti arasmda ne gibi bir münasebet olduğu belli değildir, fakat böyle bir adamın beynelmi- lel mürakabe komisyonuna gön- derilmesi ihtimali farzolunursa bu | adamın Sovyet Rusya hakkındaki zihniyetinden ne derece bitaraflık ve adalet beklenebileceği tezahür j ; ; 3 € İ : İ Mi liyet'in romanı: 21 edilerek ona göre ceza görecekler dir. Her üç idarenin bılânçoları takvim senesinin sonundan itiba- ren iki ay zarfında hazırlanacak- tır. İktısat Vekâleti deniz ve hava müsteşarlığı ile ticaret umum mü- dürlüğünün ve Maliye Vekâletinin tayin edeceği zevattan mürekkep bir heyet, bu bılânçoları tetkik e- decek ve bu heyetin vereceği ra- pora göre M. Meclisi İktısat ve Ma liye encümenlerinden mürekkep bir komisyon memurlar hakkında ibra kararı verecektir. Yeni müdürlüklere sermayei mü tedavile olmak üzere 500,000 li- ralık uzun vadeli bir istikraz akte- dilecektir. Mülga Seyrisefainin 1932 mali senesi nihayetine kadar olan borçları hazineye devredilmiş tir. Seyrisefain idaresinden maaş alan mütekait, dul ve yetimlere verilmekte olan paranın üç senelik tutarı, hazinece beş sene zarfında müsavi taksitlerle ödenmek üzere üç müdürlük emrine verilecektir. 25 sene ve daha fazla hizmeti olan mütekaitlere müstahak olduk- ları tekaüt maaşı 9 40 zammile tahsis edilecektir. Hizmetleri 20 | seneden az olanlara, her hizmet senesi için son maaşlarının bir ay- lığı nisbetinde tazminat verilecek- tir. Seyrisefain umumi müdürlüğü muamelelerini tasfiye için devlet Demiryolları işletme müdürlüğü- nün mesuliyeti altında çalışan bir tasfiye heyeti teşkil edilecektir. Bu heyet, bir sene zarfında tasfi- ye muamelesini» ikmale mecbur- dur. Yeni müdürlüklere kimlerin ta- yin edileceği henüz kat'i olarak | malüm değildir. Gazetelerde yazı» lan isimler sadece birer tahminden ibarettir. Maamafih İşletme müdü- rü Bürhaneddin Beyin A. K. A. Y. müdürlüğüne tayini ihtimali çok kuvvetlidir. Kat'i tayinler, Deniz ve Hava müsteşarı Sadullah Beyin İstanbula avdetinde belli olacak- tır. Sadullah Beyin perşembe gü- nü gelmesi beklenmektedir, Darülfünun ve . Müderrislik (Başı 1 inci sahifede) tasfiyeden sonra münbal kalacak kürsüler için şimdiden birçok talip zevat vardır. Söylendiğine göre müderrislik için istida verenlerin adedi 150 kadardır. İstidalar Pr. M. Malche'e veyahut Maarif Vekâ letine verilmektedir. İstida sahip- lerinin ekserisini mütekait, yaşlı zevat teşkil etmektedir. Bu zevat istidalarına tercümeyi hallerini de raptetmektedirler. Bu istidalar a- lelüsul muameleye konmaktadır. Duyduğumuza göre müderrislik i- çin istida verenler arasında bazı akıl hastaları da bulunmaktadır. —— —————— 74 ransına biraz daha yaklaş M. Litvinof müteakiben Sovet Rusyanın bilhassa Milletler Cemi- yetinin rolü hakkında bir takım tadil tekliflerinde bulunacağını söyledikten sonra mukavelenin istisnaları kısmma geçerek Sovyet heyeti murahhasasının hattâ harp halinde bile silâh bırakımına ait bütün tedbirlerin tatbikine itiraz etmiyeceğini kaydetmiştir. Tercüme: Kamran Şerif Spaford'ın ta kendisi. Diyeceğim $u ki, Henry Spoffard New-Yorkun meş- bur bir —— evlâdıder. Hem kendisi diğer zenginlere de benzemez. Ekseri zamanımı başkalarmın hayri için sarfe- der, Halkın ahlâkı noktai nazardan iyi olmıyan tiyatro piyeslerini o sansür ettiği için gazetelerde daima resmi Tür, Hep b bildiğimiz bir vakadır: Birin yemeğe Ritz oteline gitmiş. Orada bir dostunu Gümrükte Bir toplantı (Başı 1 inet sahifrde) lunan yeni tarife kanununa merbut cetvelde yazılı azami resimleri tahsil etmek suretile gümrüklerden eşya çı- karılmasına müsaade edilmiştir. Değiş tirilen resimlerin ne hatlerde tatbik e- dileceğine dair bize resmi bir tebliğ vâki olmamıştır. Böyle bir tebliğ vaki | olunca, tatbikı emrolunacak mikdar ile alınmakta olan azami resimler ara smdaki fark, bittabi sahiplerine inde edilecektir. Oktruva resmi yerine güm rük rüsumuna zammolunan yüzde on belediye hissesinin de, gümrükten çi- karılan eşyadan alınan resme ilâveten başlanmıştır. Tabii, bu yüzde , tarifede yazılı azami mikdar- sazla çeşi okmhöcolele darların yüzde onu nisbetinde tahsil edilmektedir. Bir kısım resimlerin aza mi mikdarlarından aşağı tahsili emre- dilirse bittabi azami tarifeye göre alı. nan mikdarlarile tahsili emredilecek hatler arasındaki farkın tahsil edilen yüzde onları da sahiplerine iade olu- macaktır.. 3i Mayısa kadar gelen eş- ya ile bu tarihten sonra yelen eşyadan ayni mikdarlarda resim tahsil edilmek tedir. 31 Mayısa kadar gümrüklere gelen eşyadan eski tarife mikdarları üzerinde resim tahsiline dair emir gel- memiştir. Yalnız aramızda ticaret mu ahedeleri bulunan meorzfeketlen müve redatından, bu muahedelerin zamanı meriyetine münhasır olmak üzere ba- 21 tenzilât ile resim alınmaktadır.” Diğer taraftan aldığımız malümata göre, Fransa, İngiltere, Almanya, Yu hanistan, İspanya, Danimarka, İtalya, Çekoslovakya, Romanya, Rusya ve Amerika ile aramızda ticaret munhe- deleri bulunduğundan bu memleket. ler müvaredatına karşı muahedeler. de yazılı tenzilât tatbik edilmektedir. Afrika, cemubi Amerika ve bzı Asya “hükümetlerile henüz aramızda tica- ret muahedeleri olmadığından bu memleketler müvaredatıma Yeni tari- fe mikdarları tatbik olunmaktadır. Ye ni tarifede gösterilen resimlerin han- gi hadlerde tatbik olunacağ! halıkın- daki kararnamenin perşembe gün kadar tebliği beklenmektedir. “Hükü met, bahalılığa meydan vermemek ka rarında olduğundan azami (arife tat. bik edilecek maddelerin pek az ola. | cağı anlasılmaktadır. Ayni zamanda, hükümet, tarifede gösterilen resimle. rin tenzil veya tezyidi için 936 sene- sine kadar muteber olmuk üzere Mec- | Visten fevkalâde salâhiyet almak süre | tile bahalılığa karşı lüzumlu göreceği kararları derhal tatbik edecek ve ihti- kâra meydan verilmiyecektir. Yeni tarife, sanayide kullanılan iptidai mad delerin gümrük rüsumunü indirmekte ve bazı maddelerin dö li yekâle- | tinin müsaadesile muayyen miktarlar. da tenzilâtlı resimle ik müsaade etmektedir. Memlekette'istihsal edil miyen eşyaya da az resim vazedilmiş- tir. dahilde mürnasili olan ©$- ya ile lüks eşyaya fazla resim konul- muştur. İlâç tarifesi de indirilmiştir. Bu itibarla fiyat tereffüü, bir kısım 0ş- yanın ucuzlamasına mukabil, mahdut eşyada görülecektir. Cam tacirleri, cam resminin arttırılmış olduğu cihet- le cam fiyatlarmın artacağı ve bu far- kı müstehlikin tesviye edeceğini söyle- mektedirler. Pamuklu ve yünlü men- sucat üzerinde şimdiden tereffü his- sedilmeğe (başlanmıştır. (Ellerinde stok bulunan tacirlerin, bunları eski tarifeye göre ithal etmiş oldukları halde tarifenin tezyit edilmiş olmasın dan bilistifade bahalı satmak teşebbü sünde bulunmaları muhtemel görül mektedir. Buna mukabil, yeni cek bazı mallarm fiyatları tal yükseleceğinden bazı tacirler de az kârla satışa mecbur olacaklarını söyle mektedirler. Dahili fabrikalarımız ya pılıncaya kadar kâğıt resmi, tarifeye mevzu resmin üçte ikisi nisbetinde a- İmacaktır. Bunuhla beraber, bu resim, simdiye kadar alman resimden hayli farklıdır. Bu itibarla kâğıt fiyatlarının. da yükseleceği anlaşılmaktadır. Oktru şoğu 35 yaşı geçti başın şeylere gi- ili tak» sok uğ Gidip onun masasma oturdum.Ken- disine paraları konuştum, zira Orta Avrupa'da kullanılan paralar. bizim için Pariste kullandıkları franklar ka- dar da bir mana ifade etmiyor. Bu pa- raların adıma kuron diyorlar, Anlaşı- lan çok ta hayırsız, seyler.. 50,000 tanesi ile ancak bir u. Yeni üç kanun Perşembe günü Meclisten çıkıyor (Başı Isinci sahifede) satışlarında arttırma bedeli icra ve iflâs kanununun 129 uncu madde- sinde gösterilen 15 gün nihayetinde | de muhammen kıymetin yüzde yet- miş beşini tutmazsa salış göri bıra- kılır ve haciz yolile satışı geri bıra- İl kılan gayrimenkul dahi alacaklı ve İl hacze iştirak edenler için kanuni i polek olur. Ve borç aşağıda yazılı sartlar dairesinde beş sone tecil olu (ll Bur: A — Satışın geri bırakıldığı ta- ribteki bakiyei zimmet “Ana, fa- İl İ iz ve masraf yekünu” üzerinden yüzde yedi buçuk faiz yürütülür. B — Her sene nihayetinde işle- miş faizin tamamı ve barcun yüzde İİ yirmisi ödenecektir. Ödenmediği Ül takdirde tecil düşer ve umumi hü- kümiers göre icra takibi devam ©- der, Şu kadar k çinın geri bırakılması halinde ipo- İ| tekli aiacaki dahi borçlunun diğer | sak ve haklarına mü ayrimenkul satı- İli mallarına al racaat edebilir, Artırma bedeli her ne olursa e.) sun borçlu satışın geri bırakılmayıp gayri menkulün satılmasını isters© | ihale yapılır. Madde 2 — Bir gayrimenkul bir borç mukabilinde muvazaa yolile kat'i surette kira ve satış yapan borçlu davâ açarak muvazaayı usü- lü dairesinde isbat edi kat'i ki- ra ve satışm hülümsüzlü gayrimenkulün borca karşı ipotek olduğuna karar verilir. Bu kanunun neşir tarihinde ö- denmesi lâzım gelen bu gibi borç- lar hakkında birinci madde hükmü cereyan eder. Bu kanun neşri tarihinden mute- ter. Her üç lâyiha per- şembe ü Meclis heyeti umumi- yesinde müzakere edilecektir. Londra heyeti (Başı 1 inci sahifede) has aza olarak iştirak edecek; Iş Ban- kası umumi müfettişi Sami, İş Banka- sından Ulvi, Maliye vekâletinden va- ridat umum müdürü Cezmi, Maliye müfettişi Halit, Merkez Bankası umum müdürü Salâhattin, mali müşavir ola- tak Namık Zeki, Gümrük ve İnhisar. Mar vekâletinden müsteşar Adil, Hari- ciyeden müdürü umumi Bedi, kalemi mahsus müdürü Amir, kâtip olarak İzzettin beyler, İngilizce mütercimi 0- larak Nermin Muvaffak Hanım, Ana- dolu Ajansı namına da Muvaffak B. heyetle birlikte Londraya gidecekler- dir. maraza den yüzde on belediye hissesinin de ineceği tabiidir. Gümrük müdürleri, başmüdür Seyfi Beyin nezdinde topla- narak yeni tarife ile eski tarifeyi mü- 'kayese etmişler ve tatbikata ait görüş mö;lerdir. Dün İstanbul ve Galata gümrüklerinde de, muayene başme- murları toplanarak yeni tarife üzerin- de kendilerine izahat verilmiştir. Te- reşşüh eden malümata göre, yeni rifenin tatbikında bazı noktalar müp- hem görülmekte ve tereddüdü mucip olmaktadır. Bu noktalar üzerinde ma- halli gümrük erkânı tetkikat yapmak ta ve lâzım gelenleri tenvire çalışmak- tadırlar. Bu suretle halledilemi; noktalar olursa başmüdürlükten soru- lacak, başmüdürlük te mucibi tered- düt göreceği cihetleri Ankaradan is- tfsar edecektir. Yeni tarifenin tatbi- «kında müşkülâtı mucip olan cihetler- den biri de şudur: Yeni tarife, pamuk Tu mensucatın elyafmın sayılmasını âmirdir. Bu elyaf ise, bir santimetre murabba: büyülterek saymayı kolay- laştıran pertevsizli bir makine ile tes- bit edilebilmektedir. Bu makinelerin piyasada mevcudu yok gibidir. Dün gümrük memurları akşama kadar pi- yasada bu makineleri aramışlardır. -— Eğer ba sigaraların içinde içler cek bir tütün olsaydı, demek verece- ğimiz gişeye kadar bile kaldıra- Bu sabah garsona bir şişe şampanya ıwmarladıle ta ne bahşiş vereceğimizi ji türlü kestiremedik. Dorothy dedi — Şu bir milyon kuran denilen şey- lerden birer tane alırız. o Evvelâ sen kendininkini verirsin: Baktık ki adam surat etti, ben de kendiminkini veri- şişesi geldiği zaman ben bu vakayı Mister * Spafford'a anla- tırken bittabi, şampanya yerine maden suyu demeyi unutmadım. Sonra kendi sinden paralar hakkında gene bazı i- zahat istedim. — Çünkü, benim kanaatime göre, insan daima parasının kıymetini bil paneli. .. dedim. emer mlm Bü yük Şair şim'i dün kaybettik (Başı 1 inci sahifede) insanın aramızdan sıy- rılıp kaçıvermesi hazin ve elim, keli- me halinde ifade edilemiyecek bir fa- ciadır. Büyük Haşim hatırlarsınız ki uzun ve yorucu bir rahatsızlık geçirmiş bu- Tunuyordu. Avrupaya tedavi için bir | seyahat yaptı ve döndü. “Frankfurt | seyahatmames ünvanı altında intişar eden kitabını a eden yazılarını ki- | va | tap çıkmadan evvel “Milliyet” sütün. larında okumuştunuz. Seyahatten yo men şifayap olarak dönen Ahmet Hâ- şim sıhhatçe son günlerde biraz daha iyi idi. Evinden çıkıyor, geziyor ve döstlarile pek canlı ve hararetli konu. şuyordu. Hergün Kadıköyünde Bahari ye caddesinde apartımanında öğle ye meğinden sonra birkaç saat uyumak mutadı idi. Dün gene yatmış ve bir da ha uyanmamış. Kendisini zi len iki üç talebesi onu te tiği halde bulmuşlar. Bi Türk ka- rilerinin pek iyi, severek tanıdığı Ah- met Hâşimin hayat ve eserlerinden ta: ze bir teessür içinde hatırlayabildikle- rimizden kısaca bahsetmekle de kü- çük bir vazife yapmış olacağız. Büyük Hâşim kırk yedi yaşında idi, Bağdatta doğmuştur. İlk memuriyeti İİ; Rejide ve büyük harpte Düyunu umu miyede memur idi. Güzel Sanatlar A- kademisi “estetik” hocası ve Mülkiye mektebi ve muallimi idi. Eserleri kitap e şunlardır: sastleri, Piy: Bize göre, Gurebahanei Laklakan, pie furt seyahatnamesi, Bir de "Ahmet Ha şimin şiirleri” ünvanı altında bir kitabı basılıyor. Bu kitap Ahmet Hâşimin matbu ve gayrimatbu şiirlerini ihtiva edecektir. Hâşimin en son yazdığı ya- zılar “Mülkiye mecmuası” ında inti- şar etmiştir. Bunlardan (Yemek) ser- yazısını aşağıya aynen alıyo- Yemek Ahmet HAŞİM “Büyük Hint milliyetperveri Gandi, İngilizlerle yaptığı siyasi pazarlıkta, güçlüğe rastgeldikçe orüca sarılıyor, gazetelerin yazdığma göre, gıda taşı- mak için yapılan midesini sebepsiz ye- re boş bıraktığından dolayı sarılığa tutulan büyük adam bu seferki oruç- tan pek te sağlam çıkamıyacak. Dr Meşhur şair “Paul Valöry” nin (Ruh ve Raks) atlı şaheserinin başlangıcın- da Sokrat der ki: “Yemek yiyen adam bir adalet işi yapar. Midesine indirdi- ği her lokma ile kusurlarına olduğu kadar faziletlerine de yeni kuvvetler verir. Aşk ta, kin de beslenmeğe müh taçtır... ilâ” Beni et yiyen asil kurdun akrabalı- iından, ot yiyen aptal koyun akraba- lığına düşüren uzun bir rahatsızlık i- çinde Sokrat'ın şu yukarıdaki cümlesi ile insan vücüdünü evvelee hiç bilme- diğim şekil ve manzarada gördüm. Bu vücut, sahibinin darlığına ve genişliği- ne göre ya bir kafes, ya bir kümes, ya bir ağıl ve yahut geniş bir çiftlik ha- linde bir kusur ve fazilet kalabalığı taşır: Sağa sola çifteler atıp koşan genç taylar gibi hıralar, sık yaprak- lar arkasında kayıp kaçan parlak ma özlü yılanlar biçiminde kusurlar, agalarını göğüslerinin tüyleri içinde aklaydl leylek şeklinde ağır başlı faziletler bu vöcüdün amırları i- çinde sürüler halinde yaşarlar. Bunla- rın bağırışması, kanat çırpması, ko- şuşması hayat dediğimiz faaliyet man zarasını vücude getirir. Bu sürülerin neşe saati sofra örtüsünün mukaddes beyazlığı üstünde kızarmış etlerden maattar kokular tüttüğü saattir. İn- san medeniyetinde oynadığı rolün kut siyeti itibarile mutbah kütüphaneden aşağı değil. > . Sebzenin zayıflattığı bu satırları bütün bayat, kudret ve faziletlerinin ölü gibi baygın yattığı çorak bir ova geliyor.” Büyük Hâşimin ölümünden bahse- derken onun ölmez mısralarından bir kaçını da huşula hatırlayalım: “Gurubu hün ile perverde ruh olan kaşlar, Kızıl kamışlara, yakut abe konmuşlar Ufukta bir seri maktuu andıran | Sülünu gara yemişler e şimdi » ve ettim. Tuhaf tesadüf: “Beş para beş para- dır!,, sözü meğer Henry Spafford'un her zaman kendine düsturuhareket ittihaz ettiği bir sözmüş. - Dereden tepeden bir çok konuştuk. — Görgü ve malümatımızi tamam. lamak maksadile seyahat Yanımda bir de kız — şeri var, O- çin kendi kendime: “Ne olur ne olmaz, adamın şimdiden biraz kulağını dol- durayım da, dedim, İyi gördü- ğü zaman: “Bu aklı başımda kız na- #ıl olur dabu (Dorothy gibi bir kızla lah etmekten çok hoşlanır, önüne ge- len şeyi sansür etmekten zevk duyar. Onun için, “Amerikalılar Area gezip görecekleri Ahmet İ Haj Sonra “Batan ayın konarına s4f lar” isimli şiirinin şu büyük musr, nı tekrarlayalım : Bir vurulmuş ilâhı andırıyor. Suda teskini zahmeden bu kamer Nish leylin meyahı dârunda Yıkanır, dinlenir, durur ve güler. “O muzi cüssei ilâhiden Suya bir hünu ateşin akıyor” Diyen Haşim bu sarp ve fani haf tm ebedi “yollar” ında Bir lâmba hüznile Kısıldı altin ufuklarda akşamın neşi” gibi battı ve bizi karanlıkta raktı, ».. Cenaze merasimi Bugün cenazesi Kadıköyünde hariye caddesinde, “Belvü” ap: nından tam saat on ikide kalkacai Eyüp Sultana motörle götürüles derinin yanma görülecektir. Ce: merasiminde matbuat erkânı Gi Sanatlar Akademisi, Mülkiye m bi talebe ve muallimleri, kendisini ven bütün üdeba hazır bulunacak dır. Muhtelif birlikler ve mücis tarafından çelenkler hazırlan»! Allah rahmet eyliye. Davet İstanbul Matbuat Cemiyetind. Fikir ve edebiyat âleminin del çocuğu Ahmet Hâşim ölmüştür. buat Cemiyeti duyduğu büyük ri kaydederken bütün arkadaşla! ziz ölünün son hizmetinde bul ğa davet eder. Cenaze bugün on ikide Kadıki de Bahariyede (Belvü) apartım dan kaldırılacaktır. tam Askeri fabrika- lar ilânları Mülga Zeytinburnu f# kasında biriken madenkömü tozları münakasaya konul! tur. Taliplerin şarin görmek ve münakasaya gif küzere 26 Haziran 933 tarif deBakırköy Barut fabrikali da atınalma komisyonuna > racaat eylemeleri. 42 7 *.. i Tophanede Akeri Sanat mektebi ile Bakırköy B fabrikaları muhafız efradi Haziran 933 bidayetinden inisani 933 nihayetine ki lâzım olan aşağıda mikdar! zılı ekmeğin beher kilosu “5. ruş 30 parada talibi uhd dir. Noksanile talip olanl8fex 12 Haziran 933 pazarte: ei saat 16 ya kadar Barut f9' alarında satmalma komis; na gelmeleri. (249) Kilo — 19440 Sanatlar mek — e 10000 Muhafız taki” ik için. Devredilecek ihtira bersi, Nişadır tuzu İsis! e mahsus hakkındaki ihtira için isribsal ed lan 9 Haziran 1928 tarih ve 148 maralı ihtira beratı öz rindeki Hİ bu kere başlersına devir “eya ies rileceğinden bu bapta fex'# mal dinmek isteyen zevatın . İstanbiğ Â, Bahçekapu'la : aş İlanmda | 4 maralarda kâin vekili FL W. Sti ferliye müracaat etesleri ilân oliğ Hİ 3376 ys — — gir, diye arak edip meri vrupaya gelmiş. Filhakika biz * ha Avrupaya en meral mizde oturup evvelâ Amerikayf tim, da 00 iyi. . Dı sün zamanını ahlakı bozan iğ” seyretmekle geçiriyor. Onun içitire Spafford'un ahlakı her balli y, ter çok kuvvetli olmalı, yoksa başl nm ahlâkını bozan şeyler onun lâkını bozardı. Fakat gördüğü şeyler Mister & Âl fard'm ahlâkın bozmuyor #İĞİ;, ondan anlaşılıyordu ki MisterSPii |. im ahlâkı çok sağlamdı. Met gd far'da: gina — Medeniyet denilen e mamalı ve onun yerine ka bir şey konmalı! diye bir ledim. ai e ed şam kompartımanımıza gelip Pig ile beni ziyaret edeceğini sö i — Ancak annemin kompai da bulunmam lâzım gelmez” de bir şart koydu. ” va