Ç Askeri bahisler İstanbul nasıl alındı? E emen Ek İlstevnbula. rumi Hesim « 29. Mayis 143 | iddetli bombardıman ve ilk ünl» — Türk topçusunun ateş Ve tesiri, — Taş surların if- ki Mikerlik âleminde ilân eden defa Yal . a karma yerleştirilen Türk top- bat llişteki Bizans © gemilerini sayılır. — Karada şemiler, — 7 mayısta, yapılan ikinci saldı. Üşüncü saldırı 12 mayısta ve gezi 15 Yapıldı. — Lâğım mi Sel —lelerle kavga; — Üssü Ta galdırış. — İlk Türk bayrağı balapı suru üzerinde. —> Ulu. edi! Hasan, ebedi Türk kahrama » — Müdafiler © kaçıyor. — inerler Kostantin ölüler ara Nüş dg tanbul alındı. Meya uğraşılıyordu. a a ye yü Yramah deresi gediğinden ni dön kalicıldı. Saldırış gecele- Tt sürdü. Fakat bu ilk e ürer için zayiatli ol- du. E akp muvaffak olama- F tas duvarlı topçu a“ ia yıkılacağı Kakikati ortaya ÜÇUNCU DEVRE SEBA ücumlar. “© i üçüncü Bu devre dar yani bir aye zıs'n on beşine ka- miz taraf pi vi düşman gemileri" daha ye talaş nba kudretli ve savaş ya d mükemmel Yduğun düşman gemisi, kendi lüşman gemil, Madi yardımı ile Tüvlç ülğe kurtularak Haliçe gir. Fa | mı p Türk kürüm Kitalatı' ; v 3 Bizens Kuislafan Süklet merkezi miye muvaffak olmuştur. Bu vak'- ayı atı üstünde seyreden padişah, hiddetindeu kopürmüş ve donan- ma kumandarına bemen işten el- çektirimiştir. Haliçteki düşman donanması, İstanbula Ayakkapı, o Cibali ve Deftorda- kıyılarından kuşatılma- sma ve hücum edilmesine engel oluyordu, Bundan başka, | Tü donanması ılk muvaffakıyetsizlik utancından sıyrılmak © istiyordu. Türk donanmasıcın bir kısmı karadan, yağlı kızaklar ile kay- dırılmak suretile Dolmabahçeden Pangaltı tepesine çıkarıldı ve o- radan (Kasımpaşa) © üzerinden Haliçte tekrar denize | indirildi. Türkler ilk ve son olarak germile- rin karada dahi © yürüyebileceği misalini dünyaya gösterdiler. Bu kadar mühim olan bu çekme işimi birçok Cenevizli ve Galatalı ca- suslara rağmen Bizanslılar haber alamadıklarmdan bir sabah Türk gemilerinin Haliçte & görülmesi Rumlar için bir baskın tesiri yap- t. Hattâ, bunun tesirile Bizans İmperatörü ilk defa olarak sulh i- çin müracaat eyledi. Aradan çok geçmeden Haliçteki Bizans filosu, Türk gemilerini yakmak için bir gece baskını yaptı. Fakat karada- ki topun ateşi ile bir düşman ge- mmisi batırıldığından bu ik olam; 7 ci günü guruptan Sek DARE arza Bayramlı Sed bir kuvvet kama 30 bin kişilik muvaffak in bir ii de, Edirneğ madı. Mayısın 12 sin- sında açılan bir ge gılfrikapı ara- hücum daha yapıldı “ge; ncü bir ile yapılan bu ak ş bin kişi din için geriye atm, ama pr bi larrın işe girişmesini ise de gene muvaffak ol, Bundan sonra Türlder taparnıtır. loğını tekrar düzeltmele iğ, Tec görmüşler ve bütün büyük tap bir araya topliyarak © 14 mem topçu siklet merkezini & Topkapı karşısına almışlardır. 4 ÜNCÜ DEVRE (16 - 25 mayıs) Löğm ve gezici kulelerle sövaş Lüğum kazarak surların altına kadar gelmek ve bunları patlat mak suretile surları yıkmak hu- susunda (o Türkler (tarafından yapılan birçok © teşebbüsler, Bi- zanslıların mukabil lâğım yap- malar; ile akamyte uğratıldı. Bi- zans lâğımerlarına kumanda eden Alman lâğım © mülehassısı (Jan Grant) m düşmana çok yardımı dokundu. Türkler tarafından on dört lâğım kazılar, bunların hep- si Bizanslılar tarafından keşfodi- lerek mükabil tedbirler alınmış, lâğımlar içinde ve yeraltında dur a a pe 8u bastırması talarla ti la Büleşler olmuştur, “10 söğüse Diğer mühim bir Türk ezici kulelerdi. Bunla adamlarla surlara ka anaştırılırdı. Bazıların İiği, sur duva; ihtiyat. ip olmuş nişti.. Yanmamala, zerleri deve deril, eğ Türkler, İstanbul surla, kaj ilivrikapı, Yaldı, İ burlara ayrıldı. İ yıs gecesi dört adet gezici kule i- le dört yerden hücum etmişlerdir. Bu silâh ta düşmana baskın tesiri | yapmıştır. Kulelerle bütün gün ve gece güleşilmiş, nihayet en mü- him olan kule geceyarısı düşma- Bın gregvvar ateşi ile © yanmıştır. 25 mayısta beşinci bir gezici kule ile kale duvarına yaklaşan Türk- ler, bundan istifade ederek duvar dibinde lâğrm kazmıya başlamış» Tarsa da Bizanslılar bunu da anla- smaşl menetmişlerdir. Bundan sonra artık topçu ateşi siklet mer- kezi teşkil eylemek suretile duvar ların yıkılmasına hamaratlık veril iniş ve 21 mayısta büyük bir burç daha yıkılmıştır. UMUMİ HÜCUM Birincisi hazırlık: Türkler, 26 mayıstan itibaren topçu ateşini arttırdılar. Bütün gece, kuşatma ordusu, İstanbulun etrafında ateş ikleri ukların altında cıların yıkılan duvarları tamir edebilmeleri me- nedilmiye çalışıldı. Kuşatıcı ordu, İ hendekleri doldurmak için sepet, İ fıçı gibi şeyler hazırladı. Hücur mun umumi plânı Başkumandan Avcı Mehmet tarafından yazıldı. Gösteriş yapılacak yerler ile asıl hücum mevkileri | ve her kıtanm nereden hücum yapacağı tespit e- dildi. Asıl hücum, kara surlarında açılmış olan o üçbüyük (gediğe (Bayramşah vadisine, Topkapıya, Edirnekapı ile İğrikapr arasma) yapılacaktı. Her gediğe hücum e- decek kuvvetler, biner kişilik ta- Bunlar biribirleri- ni değiştirecekler ve hücum daima taze kuvvetlerle tekrarlanacaktı, İlk perdsler, surlara kadar yak» İaştıktan sonra buradan ok ve tü- fek ateşleri ile müdafaacıları avu- tacaklar, geriden gelen zırhlı pi- yadeler ise halatlarla, ağaç mer- divenlerle surun y:kelmış ve Yıkıl. mamış yerlerinden tırmanacaklar. dı. Bizanslıları* 25 mayısta bu w- #mwmi hücum hazırirklarım anla- dılar, Son gayretle yeniden müda- faa tedbirlerini arttırdılar. İç ka- lenin kapıları kapanarak şehir ile müdafaac: ile veda'aşarak ka- tt ve tekmil siperleri dolaştı. Başkumandan (Jüstinya- ni) gsee ve gündüz n duvar. ları onarmakla uğraş! UMUMİ HUCUM 29 mayıs » 1453 sah Son ateş şenlikleri geceyarım i. Ondan sonra iki saat artsız arasiz toplar patladı. Güneş doğ- mazdan evvel davvilar, trampet- ler ötmiye, ordu mızikaları çalıp inletmiye başladılar. / İstanbulun dörtbir tarafmdan hücum boruları öttü. günü Şufaktan iki saat evvel, öç muh telif Türk kolu, üç gediğe hücuma başladı. İlci smat, surlarm üstünde, müdafaacılarla saldırıcılar boğaz boğaza (o döğüştüler. Merkezde, Topkıpıda, ilk defa ileriye atılan hafif Anadolu piyadeleri iki saat garpışmadan sonra daha mükem- mel zırhit piyadeler | tarafından değiştirildi. Sabah oldu. Ulubatlı Hasan adlı gürbüz bir Anadolu w- sağı 30 yeniçeri ile yıkık bir ge dikten yukarı tırmandı. Üstüne a- tilan taşlarla aşağı © yuvarlandı. Yarasma bakmadı tekrar tırman- di, vurdu, kırdı, yolu — açmaktan vazgeçmedi. Bu gece, kuşatıcı or. dunun kahramanı ve Türk kahra. geri Hasan, onsekiz — arkadaşrile birlikte ölümü buldu. Fakat bu kahramanların saldırışları esna smda müdafaa o Başkumandan, (Jüstinyani) dahi yaralandı. Onu kaldırdılar, gemisine götürdüler, Fakat derhal müdafaa © gevşedi. Topkapı civarındaki sipere Türk bayrağı dikildi, Bu esnada, Haliç boyundaki zaten © zayıf olan ve Rumlar tarafından korunan duvar lar dahi sarsıldı. Sabahleyin saat la 10 arasında Türkler buradan | b dahi surlara tırmandılar. Bu ha- » müdafaacılar arasında panik Yaptı. Müdafancrlar ve halk Sa- Ye doğru kaçışmıya baş- dar imanım zayiati 2.000 kadar- lüler enter Kostantin dahi ö- Mehmet, öğle bulunmuştur. Aver MİLLİYET dahi devam | rn alâkası kesildi. rn | manlığfının timsali oldu (*). Yeni. | Fi | ayında icrası mutat olduğum Dolores del Rio Edebiyat âleminde, (Richard Walton Tully'nin telif ettiği ve mevzuunu Havay adalarından aldığı Cennet Perisi namındaki romandan daha güzel ve daha 26 | müessir belki az eser yazılmış- İ tr. Havay masallarına öteden beri son derece meraklı olan | Tuliy; eserini 1911 senesinde daha henüz mektepten çıkmış iken, tam hayalperest bir çağ” da yazmıştır. Fakat onu nEş” retmeğe cesaret edememiştir. Romanmı tesadüfen okuyan Oliver Moresco. onu sahneye vazetmiştir. Tecrübedide Mo- resconun kararındaki isabet çarçabuk semeresini göstermiş İ ve piyesin Nev-Yorkta ilk defa temsilini müteakıp, derhal İm igilterede de iki tiyatro kum ası birden oynamağa baş” İamışlardır. Bu her iki iytatro- da bilâ fasıla bu pi vi rer sene oynamışlardır. Hülüsa Nevyorktaki ilk temsilden iti İ baren, bu eser 14 senedir Ame rikanm her gün bir şehrinde İ muhakkak oynanmakta devam İ etmiş ve ağbetten düşmemiş” İ tir. Tuliy'nin bu yüzden şahsen ! kazandığı para 600.000 doları i bulmuştur, Kendisi daha başka İ bir çok eserler de yazmıştır. Me İselâ Çadırcı Ömer namındaki ; piyesi de epeyce muvaffakıyet bin defa oynanmıştır. Karnaval maskelileri de bütün dünyaca İ göhret kazanmıştır. Tully, te İf etitği bu tiyatro romanları yüzünden zengin olmuştur. Ma dam Grace Fendler namındaki bir kadın kendini Cennet Peri- si'nin müellifi zannederek ge- rek Tully ve gerekse Moresco aleyhine bir intihal “davası aç- | mış ve isbatı için de bu piyesin | temsili Morescoya kendi iddia etmiştir, Dava tam sekiz. sena sürmüş ve zavalir Taliy hakkını kazanmak için bu uğur | da son dolarına kadar sarfetmiş tir. Dava lehine ii edilmi fakat Tuliy de artık fakir düş- müş ise de eserinin ni muhafazaya müvaffak ol muştur. İşte tam bu esnada R. K, O. film kumpanyası eserini satın almış ve Tuliy de tekrar saadect kavuşmuştur. Şimdi kendisi 55 yaşlarındadır. Cennet Perisi filmini vücu- de getirmek için Havayan ada larında bir köy bütün sekenesi ve hayvanları ile birlikte Radio 'ilm tarafmdan kira! tar, Köyün müdürü ile rejisör King Vidor arasında o aktolunan bir mukavelede köyün halkmdan ve halkın bildiği ananelerinden istifade edilmesi şart konuk muştur. Dolores Del Rio hafta larca yerlilerin raksını talimi et miş ve düğün gecesi adanın yüzlerce genç ve güzel kızlari- İe birlikte. ve hattâ onlardan daha muvaffakryetle rakı etmiç tir. Yerlilerin âdeti muci er yapılan düğün mMerasimi- nin senenin yalnız muayyen bir dan düğüne ait sahnenin çeyril mesine köyün müdürü tarafın- dan mümanaat olunmuş ve dü günün icrası için CUMA 27 KANUNUSANI ış ve bu piyes takriben | evvel, | hakkı telifi | Haftanın Filmleri Elhamra ve Melek: Ka- rım beni aldafırsa.. Majiz: Cennet perisi Glorya: Öp beni Artistik: 77 numaralı et Asri: Trader Horn yün tahliyesi yıkçı kullanılmıştır. Dolores del Rio'nun notları "l olmuş” tur, M,N.O;P;U; W. 3 — İngiliz kâşifi Kaptan Kuk tarafından bu ada keşfe- dildiği zaman yerliler kendisi- ne Allah diye tapmışlardır. Fa kat etsadüfen o gemicilerinden zerlerine hücum öldürmüşlerdir. 4 — Havay adaları yerlileri, hurufata o kadar inanırlar ki büyücüleri tarafmdan sağlam bir adama sen öleceksin dene o adam 4 — Yapılan hafriyata göre, adanın ilk sekenesinin adaya binlerce fersah uzaklardaki sa- hillerden küçük kayıklarla gel dikleri anlaşılmıştır. 6 — İlk defa olarak adaya viski getirildiği zaman yerliler ri Amerikan suyu demişler- 7 — Havay sekenesi arasım da her kelimenin müteaddit ma ması vardır: meselâ ; (Aloha) nida, veda, aşk mânasına gelir. 8 — Ada sıcak memleketler: de yetişen nebatat ile mestur olduğu halde vahşi hayvanlara ve hele yılana hiç tesadüf edi memiştir, 9 — İlmi tabakatilarz müte hassıslarınm tetkikine göre, a bir yerine senede otuz metre irtifamda yağmur yağdı mecbur kalınmıştır. Yanardağ Topkapı sarayından ” alımımı birkaç gün sonra Okmey danında ordusuna re eğlenceler yaptırmış “ ve 126000 kişilik bir ziyafet çekmiştir. “Bu, şimdiye kadar tarihlerin kayder” mediği bir rekordur. — BİTTİ — CINOĞLU (9) Ulubatlı Hasam, | İstanbul fethindeki Türk savaşçılığının ve kahramanlığının örneğidir. Onun, surlara tırmandığı, ve inatla ter. menırken can verdiği yerde kilecek bir heykelini Türk genç- liğine göstermek vazifesi İstanbul halkın ve İstanbul belediyesinin | larının lavlarmdan © yanmak ğı halde diğer bir mahalline a- danın keşfindenberi birtek dam la yağmur yağmamıştır. Yerli Luara bir beyaza ve E-| olsa gerektir. âşık oluyor. (Jvel Me Crea ve Doleres del aa MAKER EEE... tehlikesine maruz kalan bir kö ve köy halkının nakli için 300 kayık yapılmış ve kayıkları idare için 500 ka- 1 — Havayan adaları seke nesine mahsus olup Avrupalr lar tarafından son zamanlarda musikisi olarak alman Ha vaktile bu adala Ta gelen misyoner rahipler ta- rafmdan getirilen garp musiki- si ile yerlilerin iptidai musikisi Jnin imtizacından hi 2 — Havay alfabesi 12 harf ten ibarettir; A. E. H,İ, K.L, birisi yaralanmış ve yarasından “ Öp beni ,, filminden bir sahne Opera'da Vahşi Afrikanın İç yüzü Opera bu hafta bu isimde bir film gösteriyor. Filmin mevzuu | sudur Heyeti seferiye, Atlantik deni» zi üzerinde küçük bir liman olan LAGOS tan hareket etmiştir. AK- SA şehrinden başlıyarak NİJER nehri, bilhassa bu iş için tahais e- dilen ufak, eski bir vapurla çıkıl- #miştır. Sonra kamyonlar çıkarıl miş ve sahranm conap kısmında 1600 kilometrelik ile merhale bu suretin katedilmtyr, Bu merha: leyi, İTURİ ormanlarma vâsıl ol madan diğer çok meşakkatli mar- haleler takip etmiştir. İTURİ or- manlarında, dünyanın en ufak in sanları olan PİGME aşireti bolun muştur. Pıgme'lerden ayrılan he- yeti seferiye, Belçika Kongosu- arasmda yolu nun sk oranla :esameti la rın bulundukları yaylalara, geniş UGANDA vadilerin» inilmiye be lanmıştır. Bucıda, her cins Ga: ler, Yabanmerkepleri, Zi devekuşları, Leo; aslanı hörgüçlü mandaların barekâtı &- dese ve mikrofan ile zaptedilmiş- tir. Bunlar mevanında, zürafela- rin dört nal koşuşlarını şim. talmış resimleri fevkalâde şayanı kan çıktığını gören yerliler ö- edip hepsini dikkat ve heyecanlıdır. Heyeti seferiye yoluna devam ederek erişilmesi hemen © hemen imkânsız olan ve haritada tespit edilmemiş bulunan Olbaloso gö- lüne varmıştır. Burada milyonlar- ca pembe (Turna) lar yaşamakta- dırlar. Bundan üç hafta sonra be yeti seferiye Nil memba:nda bulu. nan Ripon şelâlelerinde bulumı- yordu. Nihayet Hattüstüva Fran- sız Afrikasında Tablalı kadınlar. bunlar dudaklarına ufaktan baş- lyarak büyütmek suretile yuvar. lak birer tabla takarak dudakla. rn genişletmektedirler - Uban- gis'ler memleketine vâsıl olmuş” lardır. Bundan sonra kâşifler tekrar Viktorya gölü civarma dönmüşler ve orada yegâne manzaraları fil- me almışlardır. İmpala'ların dans- bir sıçrayışta dört metre ir- tifan yükselen ve on iki metre me safe kateden harekâtı gayet çevile Gazaller. Filmin en mühim ve — başlıca birer mühim noktası teşkil eden Gnous ve Çekirge yağmuru da 0- rada alımmaştır. Uzun seyahat o haftalarından sonra Benugi dağları aşılmış ve aslan katilleri Mesais ve El Mo ranların we vadilere ge mmlik Aaiyi olan bu filmin en feci sahneleri burada cereyan etmektedir. Burada akla hayret verecek bir cesaretle ve en büyük tehlikeler karşısında cere- Gloryada Öp beni Jennne Helbling, Tania Fedor, Milton Çok zengin bir şarap tüccarı © lan Bukatel, askerlik © arkadaşı Koni Gastondan (bir telgraf alı” yor. Bersi şatosunda oturan Kont kendisinden 100. ank isti; din, bir Kontes ve bir Kont ta mi safir olarak oturuyorlar. Şato, Markinin olmakla bera” ber satılmış, sonra tekrar kendir si tarafından kiralanmıştır. Fakaf satın alan adam, onu istediği za- man başkasına satabilir, Marki de ecdadınm şatosundan çıkarılabis lir. Esasen bir müşteri de vardır. Bukatel, daha doğrusu Bubul satoya gelince hemen kepazeliğe başlıyor, ve Gastonun istedi, rette karşılanıyor. Fakat Bubul işin farkında de- gildir. Kendisinin sekiz gün içini şatoya misafir edilmesini arkada sından istiyor. Fakat herkes ken disinden yüzçeviriyor. Bu arada Bubul şatonun satis lık olduğunu öğreniyor. Orora kar) # duyduğu muhabbetten © şatoyul gizlice satm alıyor. Fakat © bunu şato sakinleri haber alıyor. O zas man Bubul, Oror kendi öptü ğü takdirde şatoyu bırakacağını) bildiriyor. O akşam şatoda büyük bir z& $İ yafet vardır. Reddetseler kepa İlk çıkacak. Buna rağ 0 iyorsa ceğini bildiriyor. O zaman Bubul, böyle bir şeyini kat'iyyen aklından geçmediğini, kendisine büyük bir hi va, Bubula aşkını yor. Ve o aralık gelen vaftiz bas bası Lord, onları kendi odasmda kucak kucağa bularak çekiliyor. Ertesi gün, yegâne kabahati sil doğmayışı olan Bubul, e evlâdı oluyor, m bütün mâniler kalkmış sandet başlamıştır. gi * Amerikan artistlerinde Ellinor Faire e. eğim sonra, boşanmıştır. Bu d * Lr Demitanım sabık Al man veliahtiile nişanl, in akti ile nişanlandı * İngiliz kralman ii — Önerme i yvanları filme almak için $ daha gitmiştir. lel kadın film müstahsilleri & miyeti,, stüdyo ve kulüp açımı Biyetindedir. Ayrıca gazete d sıkaracaktır, # Çinde Hong - Kong'da yi mi üç sinema vardır. Bu sin malarda yirmi bir bin kişi o rabilir, * İspanyada © geçen filmlerin iki yüzü Amerikad kark Biri Almanya ve otuz se zi Fransadan ithal edilmiştir. lir le ayni zamanda aslanım görüldüğü vakidi 4 a sonra, heyeti riye seyahatlerinin münteha tası olan Bahrimuhiti Hindi mişler ve bu suretle Afrika 1 sını göbeğinden geçmek bir taraftan bir tarafa katar lerdir. Filmin en esaslı sahnelej Serbest olarak gezen fil sürü; sözi beyaz gergedanın son nün mesi, zürafeler ve bunların dö mallarındaki harekâ fe riülhareke gazaller, mahsuldar bir vadinin bir çe yağmuru tarafından istilâ edil rek tamamen mahvedilmesi, asla öldürücü El Moran'lar memleki tinde... san derece tehlike sin kuyudatı, fana karelerle kaza me rla hücum