bmemuru bu malı yanlış bir mad İ deye ithal etmiştir?) C — Eğer malın bu sebepler den dolayı iadesi İzm geliyor sa neden bir paketi burada bıra kılmıştır? D — Bu malın gidip tekrar buraya gelmesi bir seneye ba kar. Bu bir sene zarfında o ga” zete ilaresi elinde bu kalıpla" rın ait olduğu makineden isti" fade edemiyecek ve elle çalışan mürettip kullanmaya olacaktır. Bu zararı kim taz- min edecek?.. Biliyor musunuz, bu suallere iddialara verilen cevap ne Jilliyet | 25 K. SANi 1933 İdarehame : Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi : İst, Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdere ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLER Türkiye içim © Harişiçin 1 K. 3 aylığı 4 — a— o. 7 u— 2, 4— 28 — Gelen evrak geri verilmez. — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya ait alesef zarar verici bir şekil alır yorlar, Buna bu sistemleri em: İşler için müdiriyete müracaat İİİ reden ka" r ne yapsım?, edilir. Gazetemiz ilânların me- iş yetimi kabak diner. Ticaret Odamızın endişesi RAMAZAN: 28 Ticaret odamız - Allah ki- Si ER min varsa bağışlasın - endişe i- İmsak 5 35 gindedir. Bazı mağazalar izin İftar 7 16 almadan tenzilâtilin ediyor. | Fakat bunu tenzilât ismi altın | da değil de (harikulüde Fiat- lar) falan gibi dolambaçlı ifa delerle halka | ilân ediyormuş. Ticaret odası bunu yutmamış.. Artık bizede milolo?. He men işe vaz'ıyet etmi; — İzinsiz tenzilât ilanı ok maz! diyor... Satamazsın! Bu şekilde ilân verip mal satamaz sınl, Ve bu endişe şimdi oda ma- hafilini tüten bir soba dumanı gibi sarmakta, sıkmakta, bu- naltmaktadır. Umalım ki; bir hayır sahibi çıkıp bu zatlara: — Canım nenize gerek efen- | dim! Bir ticarethane mal satr yor, satabiliyor mu?.. Piyasa da malma müşteri buluyor mu? BUCUNKU HAVA Yeşilköy askeri rasat merke izinden verilen malümata göre bugün bava bulutlu devam ©- decetkir. Kar duracaktır. Rüz- gârın şiddeti azalacaktır. Dün hava tazyiki 767 mili- metre idi. En fazla hararet 5, Siz ticareti teshil için tüccar ta i4) | rafından seçilen bir müessesesi- -İniz.. ağ güçlük çıkarmak ryor. Aradan altı i- | için değil, akan Gi küç | Deco da, önleri dar öüükileri gönderildiği yazıldığı halde | de endişeden kurtarsa! | bir türlü bulunamıyor. U- Kara kış araştırmalardan sonra ga"| Yer sene karakı; ogek| diği zaman (gazeteler - bi-| lifuz Obir hakikat (oya zabilmek tehalükile - hemen değildir diye “xi paketini etmişler, üçüncü paketi ia- etmemişler... Ve şimdi mal ika yolunda, bunu ilk sahifede karilerine ha ber verirler. — Kara kış geldi.. Amma bu her sene böyledir. Söylediğimiz sözleri bizim alışkm kulağımızla değil de, daha pişmemiş, yırtılmamış bir çocuk kulağile dinlediğimiz. zaman onlarda bir takım tu- haflıklar görürüz. Bu (Kara| kış) lâfı onlardan biridir. Ne| zaman kar yağar, ortalık bem- beyaz olursa o zaman (Kara | kış) deriz.. Neden?. İki şey böyle zıddiyle ifade edilir, Birisi bu, öteki de yüz gümrükten muaftır, Belki | karasıdır. Bunların ikisindeki İin sahipleri ilcinci konten- | kara da görünmez... F, ii mevcut olmadan ve ona ha verilmeden bir malı nasıl a- ilir? — Bir malın kontenjana il olmadığını iddia ederek ibine haber vermeye lüzum İen o malı nasr! geldiği iade edebilir? o (belki bu makine aksamı olduğu !İdan beri devam (ettiğimiz bu / letinde bir ars; HİKAYE | Bayır turpu Ahmet Bedri Beyi tanırsınız. Meyhaneciye bağırdı: . Nasıl? Tanımıyor musunu? Am afim bu cinayettir be.. ma da yaptınız hal. Ahmet | Katil Harman bile bu cinayeti Bedriyi içinizde tanımıyan kim | aklından geçirmemiştir. mecbur ga yemesi Ale Hed Bize dönerek: ri. Hiç ona tramvayı VEYE i, katil ola- ii mariianle edi, Çocuklar, dedi, katil ola: cağım, ömrümde ben bu herif kadar hunhâr bir adam görme- dim. Onu susturmak kabil değil- dir, O konuşur. Daima konu” şur, Güzel, tatlı konuşur, fa- kat,. Bedrinin daima affedeme diği iki şey vardır , Biri garson, plâjda rastgelmediniz mi? Canım nasıl olur? Bedri her yerde hazır ve nâzırdır. Onun bulunmadığı yer yoktur. Şim- di aklımızdan geçen neresi olur sa olsun o oradadır, sizinle bah se girebilirim. Şu dakikada ne resi hâtırmızdan geçiyorsa o, oradadır. Anlıyorum. “Bu tipi icinde de Boğ balık tutuyor | biri de kırmızı turp. mu?” diyeceksiniz meselâ de! © yur ile garsonun ne müna gil mi? İ İ sebeti var diyeceksiniz değil İmi? Garsondan nefret eder, İ günkü aculdür ve siparişlerinin otomatik bir sür'atle icrasını is kadar, balık tutmakta d KP şa tır, Keşfinizden dolayı nin irişemiyeceği sür'ati niha- rik ederim, yet bir insan olan © garsondan Evet, Ahmet Bedri yaman | beklemek te belki haksızlıktır. bir balıkçıdır da... Geçenlerde | Fakat o bunda daimi bir hak is kotrasını pa yanaştırmış, | ter gibi musirdir. Bu bodrwn dostlarından İbrahim Beye ya | meyhanesinde Salim yım kayık balık hediye etmiş. | ye? peğret oder Bir vr bize Ahmet Bedrinin mübalağa, bel | “©” “erek dedi 8 ki en kuvvetli: tarafıdır. Balık | mu göstererek dedi ki : ve mübalâğa dedim de ona ait | — Sivri sakalı ile kulağının bir fıkrayı hatırladım. e arkasındaki Kalemin istikameti min yalısının önünde o günler | ye dikkat ediniz, Arasında bir de fazla balık çıkıyormuş. Bed | ilimetre Fark” yoktur. Hac Haksız mıyım? Ben ömrümde ri anlatıyor: “kübik” kelimesinin bu kadar İbi Bel az kemer. | güzrü bir #arifinü hiç bir yerde rastgelmedim. Balkon kapılarmı kapaymız. Yarabbi , sen İbrahimi taarru- Kırmızı turpa gelince: — Neden yahu! - deriz. Bu zu İshakten masun eylel, diye haykırmış. masum meyveden niçin nefret e dersin?. Bir gün gene şöyle bir bod- rum meyhanesine oturuyorduk. O şöyle cevap verir; — İsmi sinirime dokunuyor Şimdiye kadar uzun zaman- birader!.. Bana çilek diyerek bayır turpunu yedirebilirsiniz. | Fakat turp diye baklaya asla... A ez Elim bir ziya Tamam. yanılmadınız. O şimdi Boğazda balık tutuyor. Poker oynamasını bildiği dar, zar kullanmasını bil yerde hiç birimizin dikkat et- mediğimiz bir manzaraya işaret etti, — Kasap çengelinde kanar ya. Evet, hakikaten meyhaneni: basık tavanında yirmi kilo sik- çengeli ve ka fesi içinde gül bir kanarya. Hayret. Buna içimizde kim dik Ahmet Bedri coştu: — Yarabbi diyordu. Mezba- Esbak sadaret Müsteşarı merhum Ziya Beyin kerimesi ve Şark Demir yolları hukuk müşaviri , Zeki Beyin haremi. Hamide hanım dün yazı hâ- mil esnasında e aşi ez ae İni e bada öküzlerin idam edildiği | la Ziya Derin Lü yirmi kilo sikletinde bir çenge | yeli yolunda ZA“ ünedeki le kuşların en hafifi olan bir ka | hile kabristanma defin edilecektir. AE * Allah rahmet eyley& Kaza Otomobil seda — MM Sirgortalarmızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayi muamele etmekte olan ÜNYCN kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptır maymız. Telefon: Beyoğlu 4886. ve İLİ listesine mallarmı ithal et-| bilir. Dünya güzeli o Keriman 4! bayram ertesi seyahate çıkacak- tır. Keriman Hanım, O geçenlerde Berlin Türk klübü tarafından leceği yazıl Halis B. dün bize demiştir ki “— Berlinden bugün bekliyorum. Gelirse, 4 şubatta Ke- rimanla birlikte Berline hareket edeceğim. Bu telgrafı bugün & mazsam, 7 şubatta Mısır'a gidece- | ii.” Yeni eserler —— in bu eseri Haydar Rifat Bey tarafından tercüme 6- dilmiş ve zarif bir cilt halinde nes rolunmuştur. Maruf Alman Edip ve tarihşi Dasının M, Mussol bu mulâl i a ve muvaffakı- | yetli olan bü eser güzel ve muvaf- fakıyetli bir tarzda da o Haydar Rifnt Bey (tarafından lisanmmıza çevrilmiştir. İ İki tango | Genç san'atkârlarımızdan Nus- | ret Rıfkı Beyin bestelemiş olduğu tangoların notaları gayet nefis bir surette tâb'ı ve neşrolunmuştur. Yüzbaşı Celâl ROMAN Bürhan Cahit Gazetemizde tefrika edildiği za- man büyük bir rağbet kazanan Bürhan Cahit Beyin bu romanı şeldinde basılmağa başlamıştır. Genç bir Türk zabitinin Büyük Harpte Suriye cephesinde bir Arap Şeyhinin kızile olan maos- tasını ve bütün Suriye Harp ha rekâtını gözel bir lisanla anla tan bu roman yakında muharri- rin sabırsız karilerini tatmin e- decek, zarif bir şekilde çıkacak: tır, YüzbaşıCelâl Genç zabitlerin ve genç kızların romanıdır. | Matbaada Akşam ÇIK FE Reşat Feyzi Yeni neslin en güzel şiir- leridir. Sühulet kütüpanesi, Fiatı 30 Kuruş İ İstanbul Tapu idaresinden: Samat- | İ yada: Hacı Kadın mahallesinin Sulu manastır sokağında 46 Numerolu hane Kürkçü Mihalin üç evlâdından İ bir evlâdına İntikal edecek dokuzda üç hisseye mabeyin senedine Müs- teniden diğer dört hisse Mutasarrı. LE L HA Memleketimiz Sinema saadet TÜRK REJİSÖRÜ İFTİHAR Mm» Biletlerinizi Bu akşam OP namındaki muazzam ve takdim ediyor. BAŞLICA SAHNELERİ: Müthiş Tohaf El Moran irkinin intikamı —— Revolverlerile kendilerini müdafaa eden operatör- lere arslanların hücumu — Arslan avı sair ve Miltonun yanında TA| HELBİG — FOX JURNA: KARIM BEN Matbuat Cemiyeti azasına takdi Yarm akşam ARTİSTİK te Istanbulda çoktanberi beklenen sevimli ve şık jönpremye JEAN MURAT'in temsili muhteşemi 77 Nume- rolu EV fransızca sözlü” ve şarkılı filim başlayar. — FOX JURNAL'da: iler tarafından Cherbourg limanı na götürülmesi ve kapud ehemmiyetli izahatışsabık Reis fi Madam Eleni tarafından tasarrufu iddena edilmekte olduğundan bu his seye Başkaca Tasarruf idena edenle- i zarfında vesaiki tasarru- MRA ve SİNEMALARINDA Her gösterildiği yerde hasilât rekorunu kıran VAHŞİ AFRİKANIN İÇ YÜZÜ Fransızca sözlü Yarın akşam GLORYA”'da bütün şehir halkı en şen ve en eğlendirici komik olan MİLTON'u en son ibdai ÖP BENİ yeni filminde görüp allaşlayacak ve SİNOEL ve TREVİLLE vardır. MATBUAT CEMİYETİ MÜHTE- REM MÜNTESİBİNİNİ DAVET: Memleketimizde hazırlanan büyük türkçe opereti filmimizi bagün saat 2,15 ELHAMRA SİNEMASINDA muhterem serbest duhuliye davetiyelerini haiz olan dostlarımızle şehrimiz sineme ve film müessesatı müdürlerinin teşriflerini rica ederiz Atlantik alevler içinde romorkör COOLİDGE'in cenaze merasimi A k ş a m amma, MELEK ve Filimcilik sanayiinin en güzel ve en büyük eserini göreceksiniz. KARIM BENİ ALDATIRSA baştan nihayete kadar zevk, nes'e sarkı, dans ve t operet, jisörü: ER T ÜGRÜL MUHSİN Tamamen memleketimizde hazırlanan henüz ikin- ci eserimiz olmasına rağmı görenler SAN'AT. en filmi KIYMETLİ KÂRLARI — MUSİKİŞİNASLARI ile EDECEKTİR. DİKKAT: FİATLARDA ZAM YOKTUR. erkenden aldırınız. ERA SINEMASİ muheyyiç sergüzeşt filmini Çekirge bulutları ve sair. çılginca NİA FEDOR eğlenecektir, JEANNE LE İ ALDATIRSA lim edeceğiz. Ayrica müessesemizin İPEKÇİ KARDEŞLER LE TEEN 7 VEM İstanbul Radyosu HANIMLAR HEYETİ KONSERİ Cennet - Belma - İnci ve; Eliza Fahrettin hanımlar ve arkadaşları bu ak- sam sat 930 ta MAJİK sinemasında Yerlerinizi evvelden temin ediniz. İstanbul Belediyesi ür Tiyatrosu iy“ Temsilleri Bugün suvare | saat 21,30 da İski İZeybek Opereti Umuma - Bayram günleri Li saat 15,30 M5 ik Makedonya | KA <7 Mr Kan.. | Müellifi: Nizamettin Nazif | Birinci Kısım | ün çıkan tefrikanın hulâsası (“Drama jandarma bölüğü yüzba- İNedim Beyle birinci mülâzim Fe- Niye! Bu tek kelimeli suali Nedim, bıyık altından gülerek sormuştu. Ve son derece lâkayt bir eda ile ilâve etti: — Hem niçin böyle birden bire diddileştin? — Bütün sinirlerim ayakta, ma dem ki herifi söyletmeme müsaa- de etmiyorsunuz.. bari bırakınız da evime gideyim. —Hakkın var.. Uyursan asabi- yetin geçer, Fakat bana kalırsa az daha bekle, sonra gidersin. U- güncü gecedeyiz. Herif aç ve yor gundur. Uykusuzluk nerdeyse te- sirimi göstermeğe başlayacaktır, Kkonuşmaktadırlar. İ Bey günlerden beri isticvap ettiği Makedonya komitecisini bir türlü İetememiştir. Komiteci her suale İnam - Bilmiyorum) demekle ik- etmektedir. Artık mülâzimin cas Burnuna gelmiştir. Yüzbaşıdan ko- ieciyi dayakla söyletmek için mü- le istiyor. Yüzbaşı dayağa aleyh- ssrarlarına rağmen mü- bu müsaadeyi vermiyor.” tavırla bö- (estirdi. Resmi bir — Zannetmem yüzbaşım.. — Ben zannederim mülâzim e- fendi. Şimdiye kadar yaptığım tec rübeler hep iyi neticeler vermiştir. Dünyanın en büyük işkencesi uy kusuzluktur, Sigarasından derin bir nefes çekti, Ağzından ve burnundan du man püskürerek devam etti: — Elimden geçenlerin içinde en fazla re Demirhisarlı Hiris- todur. Tam beş gün beş herif istifini bozmamıtşı, Sor İsmail ça” vuşa., O bilir. Hatti İsmail, yavaş yavaş Hiristonun masumiyetini bi: iddiaya kalkışacak olmuştu. Fakat altıncı gün iş birden bire değişiverdi. O müthiş komiteci dilinin altındaki baklayı çıkarma" ğa mecbur oldu. Esrarmı en burda teferrüntinm kadar sayıp döktü, Bir Kehribar ağızlığını dişlerile sr kıyordu. Yüzünde çapkın bir gü- lümseme belirmişti, Yumruklariyle masaya dayanarak, ağır ağır, âde- ta gerinir gibi doğruldu. Fehime yaklaştı. Sol elini onun omuzuna koyarak devam etti: — Binaenaleyh aziz dostum.. Bir parça daha sabredersen bu he- rifin Doksat (3) teki vak'ayıni- “Bereketli Oya- çin yaptığını d nerelerle dolaştığını da hangi köy- lerin kendilerine 5 Sil lerini de öğrenebileceksin.. Ve bil ki sopa öyle iddia edildiği — Evet, | yataklık ettik- — Fakat sen de benim gibi bir e bi çok şeyler işittin elbette., Bunlara kadar | bakarakbana bir verebilir- sin ... Filânm u gı kerametli değildir. Eğer bizim bin- başı beş seneden beri Makedon ya çetelerinin sırtlarında parçala” dığı kızılcık değneklerini saklamış olsaydı; buğün sayei şöhanede koskoca bir odun. deposuna sahip ncü orduya hâtap edebilirdi. Değil > Haklısm.. Bizim binbaşıya “Konik — diyorlar; ve ke kıran hiç te şakaya gelir a- dam değildir. Yabut değildir der ler. Söz aramızda ama dostum Fe- bim... Bu beri kıyet elde etmiştir? Bence hiç. Onun, eline geçen çetecileri hasır. lara sardırıp, pestillerini çıkarm- caya kadar dövdürdüğünü söy lüyorlar.. Bu işi nasıl yaptırdığı nı bilmiyorum, Görmedim de.. Her halde sen de görmemiş olacak- sn., Çünkü sen benden sonra gel din Dıramaya., Efendim? ğan netice nedir? — Buradan see a © gidemeszin. Hem Pursıcan demek? Çoban çeşmesi (6) nah bur inde işte. Haddin. varsa tutuşturdu, Gümi garalardan birini yakıp tellendi- rerek; — Doğru., - dedi - tabur mın takasında emniyetten eser yok. Daha bir ay evvel Kavala postasr nı vurdular. — Canımı uzağa gitmeğe ne ha cet! İşte sana içerideki adam., He- rif, üç arkadaşile | güpegündüz Doksat'ı basıyor, Karakoldaki on İ başı ile iki jandarmayı öldürüyor. Çelimsizin de biri, Fakat (o herif | Drama teburunu okadar hiçe say» | | | i ! mıya alışmış ki bu katmerli cina- yeti yaptıktan sonra arkadaşları savuyor, evin birine girerek ( tek- başıma karı oynatmıya kalkışıyor. Demek ki kemik kırmak o derece faydalı bir usül değil.. hem bana öyle geliyor ki Bereketli ovasında" ki jandarmaları öldürenler de gene ar. Iki ağızdan fışkıran dumanlar küçük odayı tabaka tabaka bulut- landırmıştı, Arapcamii önünde ya- nan lüksün ziyası ıslak kaldırımla” rı parlatıyordu. Saniyeden saniye” ye şiddetini artıran yağmur, cam” ları kamçılıyor, çürük pervazlar- dan sızan serpintiler odaya damlı” yordu, (Devamı var) ———— (3) Kavala ile Drama arasındadır. (4) Kavala ile Dokvat arasındadır. (5) Drama sancağına tâbi bir na- hiye idi. Eski Ardahan Meb'usu Tah- sin Bey, Drama Mutasarıfı olmadan (6) Çobançeşmesi — Eskiden Par sıçan'a giden yol üzerinde ve Drama. ya on kilometre mesafedeydi. Şimdi şehir genişlediği için Drama Beledi- yesi hududu içindedir. 7) Serez İhtilâl Komitesi Reisi idi. Viyanada bir tiyatro locasında bir kadın tarafından öldürüldü. Me a a aa ya ARR rm mankeni din