14 Ocak 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

14 Ocak 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ömdesi «MİLLİYET» tir K. SANI 1933 : Anlenra caddesi, 100 Ne. adresi; İst, Milliyet Telefon Numaraları: ve Müdür: 24318 İNE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariçiçi LK LK hava bulutlu olacak ve rüz hafif fsurette şimalden ese lir. 12-1-193 tarihinde ha- 76imilimetre, en faz caklık 8, en az sıcaklık 4 irat kaydedilmiştir. Hanın yazısı i# ayatım |, agaryadan i aret! #hbaplarımdan bir vezne ardır, zenginlik bahsi edil Mili Ver zaman tekrar eder: | İ Annem ben o çocukken ün ederdi: “evladım tuttu © “tm olsun inşallah!” der adıncağızın dünsı: kabul © £ Veznedar oldum. Tut 3uz hep altın.. lâkin çe fa | İbana ait değil. İki onun gibi bana da an- İsutlaka: İ Evladım! Âllah seni iş wn! demiş. olmalı şiz kalmak şöyle dursun, / b kaşımıya vaktim | — veznedarın de- v9 ni — çe faide.. Iş benim eğil. başkalarının işi, İ İökleyin evden çıkarken, | kapıcı selâm verir ve s0 : Beyim, saatin var mı? | Kia saat söylemek güç bir #ğildir ama, sabahleyin 4 angarya ile başlıyoruz #tir, Bedava ile siftah et- kim ister. #ap veririm: izi yirmi geçiyor... tramvay istasyonuna Han bir Ermeni Madamı Beyefendi! Doktor Hin- filliyet,, in romanı: 84 bir gü- i pet o İylâ, kalbinin sıcaklığile be- 4 arel yemin ediyorum sa- ğ bir şey istemem. Senin “iraz olsun sevdiğini bilsem vE yetişir. Senden bir şey is ii "Orum benim ilahi sevgilim! yalnız gözlerini ver! Bu sa- bana kâfidir. | dimyan'ın yerini bilirsiniz?!, İ dan tramvay hareket eder. İ ra vermiş. Taksime inecekmiş. | bu murdarlar parçalıyacaklar.. ı| kavgalarından biri oldu. ben — Hayır madam! Eczane den sorunuz, — Hangi eczaneden? — Şu pasajin yanmda., Bu sırada bir tramvay ka çar., ötekini beklemiye mecbur olurum.. Nihayet beklenen ara | ba gelir., binerim, kapının &| nünde bir Rem kadını: ! — Kurtuluse gider? diye 80 — Bilmiyorum madam! Bi- iye sor. — Biletçi nerede?, Cevap vermiye vekit kalma Arabada müşterinin biri li - Bilteçide ufaklık yok! Lira boz durmak istiyor. Bende de var. | Ufaklıkları verir, lirayı alı | rım., Taksimde de inerim., Ara ba gider, ale farkına va- rırıma ki; bira sürülmesi şüpheli olacak kadar yırtıktır Yolda gidiyorum. Yaşlı bir Hanım bir elinde bir çıkın, & | teki elinde bir papağan kafesi... arkasında papağana iştahlanan üç dört tane serseri fino köpe ği... Beraber gidiyoruz, yani yol | li larımız müvazi.. kadıncağız bi" raz etlice.. ben de papağana ba | karak yürüyorum. l — Evlidım. dedi, şu kafesi biraz tutar mısın, yere köysam — Peki efendim... Papağanı aldrm., Kadın çı- kınını yere bıraktı ve dizlerin” den aşağı düşmiye başlıyan ço raplarını düzeltti. Kafesi ben den alırken, papağan bende bir | hâtıra kalsın diye olacak palto | mu kirletti,. boydan boya.. vü” l cudünden umulmıyacak mik- | tarda.. İçerledim, ama ( Basıl! sormaym., kadıncağız da bunu görüp mahçup olacak yerde: —A.aaa! Pek iyidir, uğur dur evlâdım.. dedi. Ben arkı maa bakmadan hızlı hızlı yü: ken bu pek temiz olmıyan uğu- ru siliyordum... Gideceğimiz yere gittik., - şimizi gördük.. öğleyin eve dön düm., traş olurken bir telefon: — Alo! Sen misin Felek? — Evet benim. — Kuzum kardeşim, Bugün şu senin terziye gi Bir kostüm 1smarlamak istiyorum. | — iyi kardeşim ama, benim işim var.. — Canım işini sonra yapar- sın!,. Sen mi bizim, yazı" haneye gelsene!, — Nasıl olur yahu! — E mızıklanma!. Daha evdeyken yeni bir an- garyaya angaje olmuştum... Ga zeteye gitmek (için çıktım. Tramvaya atladım.. her zaman | eksik olmıyan yolcu - biletçi | de — işim yokmuş gibi — mü- dahale ettim. Iş döğüşe kadar dayandı.. tramvay durdu.. po- lis geldi ve bizi de şahit yazdır lar, Allah verince veriyor. İşte bir angarya dahal. Gazeteye vardım.. odama çıkirm., dört ayrı ahbap bekli- yor, Selâm kelim.. sırasile baş ladılar.. Birisi bir iş için tavsiye is- tiyor., ben kim tevsiye kim.. — Hüseyin Beye şöyle bir gana mektup yazarsanız bu i vu mz gitti.. ikincisi müddeiumumiliğe bi istida yazdırmak istiyor. bir dolandı: rıcılık işi... onu da yaptık, Ü- çüncüsü dişi ağrıyormuş, bera ber dişçiye gitmek için gelmiş.. Candan bir arkadaş. onu bek- lettik. Dördüncüsü © tanımadığım bir zat. Benden bir aile hakkın da nalümat almıya gelmiş..Bu malümatı sormadan evvel yir- mi beş dakika kendisinin kim olduğunu, beni ne suretle tanr- dığını anlettı. İşin tuhafı ben o aileyi tanımadım.. O da hay- ret etti, ben de., kalktı gitti. diş ağrısından kafasını yumruklı- i- | mızın bana tevdi eti düm. İki kişinin ge- i, birinin beni bek- | öğrendim.. o bekliyen zat spor işleri hakkmda bir fir | kir almak için gelmiş. ona da (akıl öğrettik. artık yazılarıma başlıyordum. Saat te altıya yir- mi vardı, Telefondan çağırdı- lar, İndim, Bir ahbap, goruyor. — Şimdi nerdesin? — A birader! Gazeteye te | İefon edip dururken. şimdi ne- redesin diye sorulur mu? — Yani gazeteden iŞ nereye gideceksin? Anladım, yeni bir angi — İşim var, mühim bi, var. — Istanbul tarafında mı? — Hayır, karşıda... — Hah! Ben saat altıya | doğru gelirim. beraber çıkalım. | İ Bir fotoğraf alacağım da, bir | | kere görmeni istiyorum... | — Peki! Yazıyı yazıyorum... aşağı” dan bir posta paketi havalesi geliyor.. Ben bir yerden ne pa- ra ne paket bekliyorum. Arka- sından bir de mektup! Açıp o kudum.. bir arkadaşım adresini bilmediği diğer bir arkadaşımı Za verilmek üzere İzmirden in- cir gönderiyor. alıp ta ona ver memi istiyor, İ Altıda fotoğraf almak isti” yen dostum geldi.. biraz bekle" di, yazımı bitirdim, Beraberce çıktık. Fotoğrafı yep parası çı | kaşmadı. beş lira da ödünç ver | — Yarın veririm! dedi O gün bugündür hayat ve mematından haber yok., Ve hayatım işte (size bir bülüsasmı yaptığım şekilde an | garyadan ibaret olarak geçip gi İ diyor... Vâkıa vakit geçiyor, insan işsizlikten sıkılmıyor ama ele avuca geçen bir şey de yok.. Ben bu hayattan memnun - | bu izahat, MİLLİYET ÇUMARTESİ 14 KANUNUSANİ illiyet EVLENECEK KIZLAR Yarın akşam MAJIK'te Başlıyor LILAN HARVEY HENRY GARAT BAVUL M. Stoufle Madam Valard ile görüşmek istedi, M, Stoufle kadınım mü a kocasının dostu idi. Fakat Valard'lar o- mu ancak uzaktan uzağa gö rebilirlerdi. İçeri girdi. Dul kadının karşısına gelirce, bir raz tereddüt eder gibi oldu. — Madam, dedi, sizi gör meğe gelmezden evvel kendi kendime bir hayli düşündüm. Çünkü nazik bir vazife bana teveccüh etmiş bulunuyor. Ma amafih başka türlü de hareket edemezdim. — Mesele nedir? — Zavallı müteveffa koca- i ettiği bir şey.. Size izah edeyim. Hakikatte benim için bir farz| ve tahminden ibarettir. Çün- kü Valard sağlığmda açıktan açığa bana sarahatle bir sey söylemiş değildi. Bana emni- yeti vardı, Derdi ki: “Ben senden bir hizmet (o bekliyorum.” nasıl hizmet, bunu mişti, Maamafih ben anlama- İ ğa çalışıyordum. Şimdi şu da- kikada da anlamağa muvaf- fak olduğumu Zannediyorum. — Söyleyiniz efendim, rey. se söyleyiniz. ilirsiniz ki, müteveffa sağlığında eli sıkı bir adamdı. — Evet, hattâ çok hasisti. — Ezküru mevteküm bil hayır.. diyelim ki eli sıkı bir adamdı. Maemafih kendisini her şeyden mahrum etmezdi. Ne lâzımsa onu alırdı, Fakat aldığı şeye de kıymetinden fazla bir şey vermezdi. Bilhas- sa lüzumsuz masraftan son de Meri. li E tepte raber okurdu! Onun daha 6 yaşlarda böyle | bir huyu vardı, Lâkin ilk ka visı bu huyunu, kusur haline| soktu, — Kocam, ilk karısının müs rif olduğunu benden saklama- miştı. — O da öldü madam. Di.| yelim ki paraya Seriye b Fakat bir ii bu çe 'aşayışa angaje Değiştim inİZde deği Bir Selânikli dostum vardir. | Bana bir nasihat vermişti: — Kâr olmıyan şeyin zara rı vardır. Ben bu hakikati seç esiri dim ve her onun ni bir kere daha takdir etmek fırsatına da nail oluyorum, olu yorum ama tatbikine imkân bu İlamıyorum, Çünkü benim ha-- yatım böyle angarya ile geç mek mukadder imiş. FELEK Fakat | söyleme- | olmuşuz. | — Fransızcadan — vermezdi, Hediyeleri ii Onun için hediye vermek ve | hediye almaktan hoşlanırdı. | Hayatında en zevk aldığı şey, balolar yıl dönümleri.. Muh- nı bilmediği bir pake- ti açarken, heyecandan elleri titrerdi, Onun için koca” sı da muayyen günlerde karr sına hediye almağı eksik et mezdi. Maamafih hediyeden i iğ renirdi. Bayramları hiç mezdi. Nihayet karısı i Neden öldüğünü belki bilmez” | siniz. Bir mağazadan çıkınca | | üttü. Tam da böy- İ le bayram, balo mevsimlerin | İden birinde idi. Hastalık bir İ kaç gün içinde kadını aldı, gö- Odası aile ve akrabası için aldığı hediye paketlerile | akraba ve dostlar cenazesine İ geldikleri zaman, herkes kem disine ait hediyeyi aldı ve bit- tabi alırken: “Onun bir hatr rası” dediler, Bu ölü odası Valard'ı hatırlarım. Onu yalınızdım.Hattâ benim odada olduğumu unutmuştu. Mavi İ beyaz, yeşil kâğıtlara sarılı o- lan bu paketlere bakıyordu. Bir aralık gayriihtiyari bir ha- reketle — mukavvalardan bii Bu her halde kendisi a aldığı yeni sene olacaktı. Dantelli bir yatak örtüsü.. — Ah? — Evet madam,. Mukavva yı kapattı,. Bir kere daha he diyelere baktı. Dudaklarının | ımdan “sonuna Okadar." diye mırıldardığını duydum. i Ben ne demek istediğini anlar gibi oldum. “Ölünceye kadar, bana lüzumsuz hediye masra" fı yaptıracak” demek istiyor. | du, Bu ölüm, her (o halde feci bir şeydi. Fakat sekiz gün ev. vel vâki olsaydı, bu kadar yeni sene hediyeleri içim masraf «© dilmiş olmayacaktı. — Peki, M. Stoufle bütün İ bunları bana ne diye anlatır yorsunuz? — Çünkü madm, o tarihten iki sene kadar sonra Valard | size tesadüf etti ve sizinle ev- lenmek istedi. İzdivacınızdan bir kaç gün evvel evime gel- mişti. Kapmın önünde büyük bir bavul vardı: “Kardeşim şu bavulu saklarsam, bana büyük bir hizmet etmiş olursun” de. di. Başka izahat vermedi. ben türdü. 30 kununuevvelde öl. iğ dolmuştu, 2 kânunusanide bu (ği de istemedim. Bir müddet son raydı, Noel arifesinde geldi; “Bavuldan bir iki şey alaca" im” dedi, Bir kutu ile ip is tedi. Paketi beraber yaptık. Bavuldan aldığı şeyi gördüm. | Sarışın Rüya Filminde kuluştulur Merkezi idaresi: Galı Acentası k Dantelilı yatak örtüsü, — Allah Allah.. — Bu'paketi size verdi de- ğil mi? Ben de zaten böyle o- lacağımı anlamıştım. Belki si- i ze de ilk hediyesi idi. Çünkü İ ilk karısı bunu hiç kullanma" mıştı, Hattâ görmemişti bile. — Oh, fakat., — Efendim, ben anlamış” tım, Hattâ ondan sonra hedi- yelerine devam etti, değil mi? Çünkü bütün bayramların ari- fesinde muntazaman gelir, ba- vuldan bir paket alır, giderdi. yet bunu tabii buluyorum. in parası verilmiş hediye" ler varken, yeniden para ile hediye almam? Sizinle evlen mezden evvel, bir insanın karı sma hediye vermesi lâzım gel diğini bittecrübe bildiği için, öyle yapıyorlardı. Yalnız za- vallı adam tahmininden evvel öldü. Bavulu hâlâ dörtte üç hediye doludur. Ben bu bavulu getirdim, Aşağıda bir otomo- bilde duruyor. Madam Valard daha fazla- sını dinliyemedi, Sağa sola gi- diyor, aklımdan geçen şeyi söy Byemiyordu. Nihayet patladı: — M. Stoufle, dedi, size bir İ şey söyliyeyim mi? Kocam ba na hiç bir hediye almamıştır. Ve sonra muhatabına çıkış- ti — Siz de sanki bu hikâyeyi ne diye gelip bana anlattınız? Ben ki kendimin cidden sevil- diğimi zannediyordum, Siz bü tün mukaddes © hatıralarımı mahvettiniz efendi. “ Mektepli Kızlar,, ı görenler muhakkak bu filmi görmelidirler Hepimizin memleketimizde yapıldığını düşünerek iftihar edeceğimiz MÜKEMMEL Karım beni aldatırsa Rejisör: ERTUĞRUL MUHSİN Biiyük operet filmi ikmal edilmiştir. İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için m ulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır, > Tel; Beyoğlu : 4BR7 3 İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbeday: Temsilleri 2x2 saat 21,30 da İl Sarı | TU Zeybek Öpereti Umuma Yeni eserler Mimar Bu mecmuanın 23-24 üncü sayıla, türk mimarlığını tem- sil eden bir mevcudiyet Yeni intişar senesine giren Müte mecmuası bu sene daha tekâmül et- miş bir şekilde çıkacağını vadetmek tedir. Son intişar eden nüshasında Mimar Celâl Beyin Kara Balkason harabeleri hakkında vakıfane bir ya- zıs1, Mimar Hüsnü, Çubukçiyan, A- bidin, Cavit Raşit, Abdullah Ziya, Nizamettin Hüsnü lerin son © serleri i izahlarla “Yeni tezyini san'at” ve “Halılarda sem- bol” & dair iki makale vestir teknik yazdar ile mimari haberleri vardır. Tavsiye ederiz. İrtihal Temyiz mahkemesi azalığın- dan mütekait merhum Darvagan zade Nazif Beyin biraderi ve tem yiz mahkemesi üçüncü ceza daire si kâtiplerinden Arif Beyin pederi İstanbul adliyesi tebligat muıntaka memuru Kemaliyeli Hüsnü Bey dünkü cuma günü vefat etmiştir. Cenazesi ü cumartesi günü Cerrahpaşadaki hanesinden kaldırıla rak Sünbülefendi dergâhında namazı badeleda Sili: pısında aile makberesine defnolunacaktır. M i rahmet eyleye, SEN ve BEN Muazzez Tahsin ».. “İki aylık hasretten sonra seni “kollarımda sıkarken. uzakta 86 - “luk yüzlü bir adamın hançer gi- Pr gözlerle yüzümü deldiğini gör üm: “Anladım Leylh.. o © biçarede öaleiini “a gr Fransız kızı, farkında ol- M kardeşinin sırrını bana “açtı. “Sen de onu sevdin mi Leylâ? ©Hayır değil mi — sevgilim.. böyle 'geçici maceralarım © senin temiz “kalbinde yeri yok değil mi? “Gözlerinde bugün bana yakın “gelen bir bakış var. “Seni bulmakla çok mes'udum.. “çok, çok mes'adum. “Bazı günleri beni “eydiğini “sanıyorum. Kalplerimiz biribiri- “ni buluyor ümüdi benliğimi kavu- “ruyor, Bazan da seni benden oka- “dar uzakta görüyorum ki bu ümi- “dim hemen eriyiveriyor. Sen de - ğişen bir kız mı oldun Leylâ? ... “Kıskançlık kalbimin, ciğerle- “ rimin içini kemiriyor. Bu hissimi rahat bana haram “artık! Gözümü her kapayışta se- “ni Nejadın kolları arasında görü “yorum. Bu, etimde, kanımda ku “durmuş bir yılan gibi U zehirini “kalbime akıtıyor. ... “Seni bütün bir gün yanımda “hissetsem.. senin (o dizlerinin di- “binde bir iki saat yaşasam.. Bu sa amm ömrüme kâfi gelecek. “ yaklaşmak istemiyorum “Leylâ.. çılgm ve ateşli hislerimi “yenebiliyorum. Fakat senin bana “mânen yakın olduğunu istiyo" leri B u emel yanında bütün baş- “ka hislerim sönüyor. Senin kal- “bin benim olsun Leylâ. sıcak “sevgin benim olsun.. . gözlerinin “tatlılığı benim olsun. yalnız, “yalnız benim! *#. “O adamı nasıl o öldürmedim? ,Saçlarma doğru iğilen yüzünü na “sıl tokatlamadım? o Sen de öteki “kadınlar gibi düştün... sen de yer “lere vin öyle mi? “Temiz sevgimi İekeledin. Baharın güneşli bir günü Güzin bendeki mes'ut değişik- liği farketti: — Son zamanlar bana kalbini açmıyorsun. e fakat saadetin gözlerinde okunuyor. Bunu inkâr edem. meç ği mes s'udum ki bu hissimi akne saklıyamıyorum, Herkes bendeki — Ya Nejat? — Nejat mı? Yavrum onun benle uğraşacak vakti var mı? Kitapları onun nesine yetmiyor ki... Yakında Anadoluda bir tek- » şimdi o- na ait dosyaları okuya okuya ha- Ba a — ir şey söyleyim mi Leylâ? Senin yerinde ben olsa idim, şimdiye kadar çoktan ko camdan ayrılmış olacaktım. — Ya teyzem? — Teyzen.. teyzen... onun ü zülmemesi için ikiniz de hayatı nızı zehir ettiniz. — Başka türlü nasıl olurdu? O ikimize de analık etmedi mi? — Şimdi hayatmız ne olacak kardeşim? — Bedi Muammerle karar ver. dik. Sevgimizi Ukirletmiveceğiz. Onu her zaman kalplerimizde sak- layacağz. — Buna nasıl muvaffak olacak” sınız? — Hissen beraber olmak saade- ti bize kâfi geliyor Güzin! — Zavallı Leylâcığım.. Sana ne kadar acıyorum bilsen! — Hayır artık bana acıma! Gö- rüyorsun ya cidden mes'udum. — Demek sevdiğin adamdan u. zak kalmak seni bedbaht kadar böyle mes'ut olmanı temen ni ederim. Güzin aşkımızın yüksekliğini ve kudretini anladı ve takdir etti mi bilmem. ... Genç kızlığım sakin bir k hayatı gibi geçmişti, İn aş- kı tatmadım, , Şimdi Bedi Muammerin sev- i bende boş bir yerbırakmadı. im, son zerresine kadar, o- nunla doldu. Onun da gözleri benim! Yeşil bakışlarında ruhunun içini oku- yorum.. Temiz aşkile canımın içine giriyor. Kalbimle Bedi Muammere bağ lanalı, Nejadın bana yaklaşması. na tahammül edemiyorum. O, be nim kendisinden kaçtığımı görü yor mu bilmem; fakat ben, o ka” dar ondan uzak ve Bedi Muam- mere yakınım ki, hayatımda baş- ka bir sevgi, başka bir rabıta için kalmadı. yer Fakat o mes'ut değil. Benim uzak sevgim onu tatmin edemi- yor mu yoksa? Halbuki onun bir saniyelik saadeti için, ben vücu- dumum İlme İime ayrılmasına se verek razıyım, sürecek olan bir tetkike seyahatine gidiyor. Teyzem bugün gelen Bedi A ammere dedi ki: — Öğlüm; Nejat! gidecek. Bar rada yalnız kalmak istemem. Bü- tünbütüne Adada olmak senin için güç olursa, hiç olmazsa haftanm e dört gecesini burada geçirebi- Kalbim, ondan gelecek cevaba: ince bir telle bağlı Vr gibi hele- canla , titredi. Gözlerimi elimde" ki dikişe bağladım ve bekledim. Bedi Muammerin yerine Ne jat söyledi: (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: