Strombolidir. Ötekiler tüter- ler. Bu, yanar ve ateş püskü. rür.. Stromboli'den - kurtulduk. | tan on, on iki saat sonra işte Vezuv' yanar dağı!. Napolinin | süsü ve Akdenizin en şık vol- kanı... Mavi bir gök (o üzerine vâr:h hatlarla çizilmiştir. Şez- longa oturmuşı rahat rahat si- | garasını çeken ve dumanını hal ka halka havaya Telgraf adresi: Ist. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürli İdare ve Matbaa 24310 bırakan bir Akdenizin bu üç volkanına sahip olmak İtalyaya nasip ol- | /muş. Bu volkanlar © ara sira zelzeleli felâketler yapan unsur lardır. Belki İtalyan tarihinde- ki indifalar da İtalyanların vol kanlardan ilham © almasından ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için © Hariç için olmuştur. .. Belki onlar bu vol kanlara malik olmakla bahtiyar dırlar da... Lâkin insan nasıl olur da tabiatın bu daimi dabına o kadar yakın oturabilir Napoliye çıkanlara bir “görü lecek şey,, mevzuu olmuş olan Pompei harabeleri | gözlerinin İ önünde iken nasıl, bu volkan- lara komşu olurlar?.. Bu istiğrabımı bir İtalyana | Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya mit > işler için müdiriyete müracast edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- | Hiyetini kabul etmer. BUGUNKU HAVA , Yeşil öy askeri rasat merke Hakkınız yok değil, bu dağların ne za- man sakin ve ne zaman asabi olduğu — bilinemez. Lâkin bir memleketi tehdit eden tehlike ler içinde yanardağı indifar ve zelzele en küçük en az zararlı. sıdır, 148-902 tarhinde hava tazyi “İsi 762 milimetre, hararet azami 29, angari 16 santigırat idi ».. adan tek dil mefhumu nlamak güç bir şey | değildir. Şöyle | İstanbuldan Akdenize çıkınca bu o hakikat hemen gözünüze çarpar... Ben Pire'de vapura © gelen satıcılarla rumca (O görüşme ” mecbur oldum. Yanımdaki İngilize bizim para ile elli ku- ruşa sattığı süngeri, ben yir. mi beş kuruşa aldım. Vapurda bazı garsonlar FELEKTEN Seyahat mektupları.. folculuğa, dile /esaireye dair! İtalya açıkları 7 ağustos 932 Marsilya'ya, Cenevre'ye, Na * Çoli'ye seyahat etmek, £ yanar | fransızca biliyor, lâkin bir kıs i Çağdan, yanardağa konmak- | mı bilmiyor. gir. yola çıkanlar onu bilir- | metridotel ile Om. iy, de diğer yolcu | mek zarureti vardır. "ir söylediler. Korentten çıkıp © sidiya'ya doğruldunuz mu | © Napolide vapura gelen güm beklersiniz. rük memurları, liman muhafız cadan başka lisan bilmiyorlar- dı. Bir gazeteci için görüşmek isteyip te görüşememek büyük sıkıntı oluyor. Vapurda © Napoliye kadar arkadaşlık ettiğim İstanbulda yerleşmiş bir İsveçli | tüccara bakıp gıpta ettim, Bu zat Anadoluda o maden i işlerile uğraştığı için (o biraz türkçe öğrenmiş. Haydi bunu tam bilmediği için | saymıya- kım. İşte görüştü lisanlar: aima tüter; tepesini görmek abil değildir. nede ev- el süzülmüş bir mavilik arze- en sema, bulutlanmaya başla- İ: mu, biliniz ki Sicilya yakın ir. Bu bulutlar, Etna'nın rüz- jârla ( savrulan (o dumanları. İm. Yürmüi beş sene kadar sel, Mesinayı hattâ bütün Si- ilya'yı hâk ile yeksan eden arsıntıların âmili olmasına rağ nen Sicilyalılar Etnayı sever- er, eteklerinde villâları vardır. Mesinadan çıkarsınız. Güzel erin ve akıntılı Mesina boğa- mı arkanızda bıraktıktan bir aat sonra Stromboli yanar da 4 — Fransızca fr size fener tutar. Stromboli | o 5— İtalyanca ş€ce olulsa otuz mil uzaklar- 6 — İspanyolca Sevahili denilen şarki sahillerine mahsus lan görünen bir ilâhi fenerdir ) isimdeki adanın (tepesine *annedilir ki, denizcilerin ilâ. Türkçeyi de ilâve (o edin... n onu ezelden yakmıştır. Etti sekiz, Bu adam kırk yaşın © Stromboli gece külâh şek- | dadır. Bu dilleri mektepte de- inde bir adadır. Adanın şimal 76 cenup yamaçlarında kasaba ar vardır. Şark ve garp yamaç arından lâv ve kızgın kayalar sahile dökülür Akdeniz yanar #ağlarından ateşini dışına dö- <en yegâne samimi yanardağ Milliyet'in Edebi Romanı : 63 Ölüler yaşıyorlar mı? (Felsefi tantastigue roman) Yazan: HÜSEYİN RAHMİ Keramet ise (o hemşiresinin | İm almıyor. Seni asılsız bir Kağradığı felâketten dolayı ru- | vehme tutulmuş görüyorum... rle uğraşmaktan a- | — Vehim değil, hakikat.. yılgınlık getirmişti. Aile- — Hakikat müsbet şeylere “sinin hayatına karışan bu esrar denir. © ehgiz ruhların © habasetinden O — Her hakikat bize müs me de bir fenalık bulaş- | bet şeklile görünmez. Onu ara © ması ihtimalile titriyordu. İ yıp bulmak iktiza eder.. Bazan © Hemşiresi gibi Leman da| da kendi kendine münkeşif o- bir katil ruhun belâlı sevdasına | lur.. Madam Hortans'a böyle uğramıştı? Gençliğinin ilk | olmadı mı? Zil seyahatte, işte öğrenmiş... Ben kailim ki kitapla dil renmek, öği i ve çorağıdır.. »# «m güç Napoliye çok yolcu bırak- tık. O meyanda otomobili “ateşlerile sevdiği kızın da bu — Kim ara Hortans? “cihetten özürlü zuhur © etmesi | Henüz on beş (o günlük ik canını sıktı.. Fakat her ne il iken doğuramıyacağını olsa onu şiddetle seviyordu.. | söyleyen kadm. 'azgeçemiyecekti.. — Bunu nereden duydun? Genç sevdalarının arasına — Camille FI “giren bu müvehhiş kuruntuya | (Ölümden evvel) adlı eserinde ılarak bir müddet © meyus | yazar. bakışlarla düşündüler. — Okuduğun her fena şeyi Nihayet Keramet | kızı bu sizin nefsine tatbika kalkışıyor sabit fikirden kurtarabilmek i- — Nasibimizin bizim için larile © görüşemedim, İtalyan. | p öğ) elm iyi veya fena şey- | uğı Ihsan Beyle Lütfullah Bey ayni otele indiler. İkisi ihti- yar olmalarına rağmen hâlâ genç görünüyorlardı. Dediler ki: iki ya cukluğumuzdan beri bir! İ sadık. Allah ayırmasın. Hemen aşağı yukarı kırk senedir hep be- raberiz. Otelci onlara iyi bir oda hazır. ladı. Gece tahta kurusundan ra- batsız olmamaları için © odanın ber tarafını filit ile ıslat, Gerçi bu otelin tahta kurularına / filitin | de tesir ettiği yok ya. Neyse iş olsun diye kapılar pencereler kapandı. Ihsan Bey Lütfullah Beyle be- sarışın kadın da çıktı. Bu kadın bir barones imiş. Evli emek nu ve İtalyanın meşhur bi zah muharririnin kız kardeşi bu lunduğunu © öğrendim... Eğer bu mâlümat doğru ise bu küçük hanım, mizah yazıcısı kardeşi- ne başlı başına bir mevzu ola bilir.. . Rıhtımda hanımlarını karşı lamağa gelen iki oda hizmetçi (kılıklarından öyle anla- sine dım) vapurdan ilk © fırlattığı söz hiç yanından © ayırmadı; köpeğinin bir gözü kazaya uğ- Da haber vermek olmu: bik köpeği o kadar seviyordu ; yemek salonunda herkesin önünde onu ağzından öpüyor. du. şaf etmiş bir nüvaziş hareketile / seven barones acaba kocasmı neresinden öper? Napoliden iki erkek ve bir | kına renkli kadından mürekkep bir İngiliz ailesi aldık... Biraz esrarengiz tavırları var. Erkek lerden birisi elli, elli beşlik... Di ğeri iri yarı nihayet © otuz ya- di al saçlı kadın... ilizler çok mera- İ sim adamıdırlar.. Hattâ bir i müddet bizde esaret hayatı ge- çiren ceneral (Tavzend) in tek başına yediği akşam yemek- lerini (Smokin) siz yemediğini söylerlerdi. Bir çok lüks vapur / larda bu usul vardır, Birinci st Jmıf yemek salonlarında akşam yemeklerine hiç değilse koyu elbise ile gelinir . Diyelim ki; bizim vapur bunlardan değildi. Diyelim ki; yolcunun sırtında- ki elbiseden başka elbisesi yok! Lâkin yalm ayak — yani çorap sız — beyaz bir kostüm ve be- yaz sandallarla bir (© vapurda | akşam (yemeğine (gidildiği| Çinde bile görülmemi; Erkeklerden genci bu kılık taidi... Anlaşılıyor ki; düşmek hususunda müvazi gidiyorlar, ». İngilizler liralarile a * Napoli'den dün altıda kalk tık... Bugün bütün gün İtalya açıklarından yol alacağız.. Umu Marsilya'ya çıkalım.. O Deniz, sakin ve hava ılık serin!... FELEK bizim elimizde değildir. Tali. mizin her cilvesi evvelâ fezada cereyan eder sonra arza iner.. — Demek ki bu maddi ha- yatımız gökteki manevi haya- tımizın bir inikâsıdır. İki garip müşteri raber, nargile öğe için HMI gazinosuna gittil — Şayet geç gelirsek, bekleye niniz vardır inşallah. Dediler. — Elbette. Koca otel bu. Sa- baha ka Alâ, tane parlattılar. Yemek yediler. Kahve ve nargile için de gazinoya gittiler. Oturdu- lar. Hoş beş ettiler. Buraya ka- İ dar hikâye ile hemen hiç alâka- ww yek gibidir. Otele geldiler. Yol yorgunlu- gu, ihtiyarlık. Hemen Ve horuldamağa başladılar. İbtiyarlıkta isan çabuk uyur. Sabah için iyi bir kahvealtı hazır lamalarmı tenbih etmeği unutma mışlardı. Hakikaten otel; sahibi onlara pek itibar ediyordu. Oda garsonu bu halim selim müşteri. lerinin o kapılarını bir yokladı. Kalkmışlar. Derhal bir mükellef kahvealtı ile odadan içeri girdi. Fakat ne görsün müşteriler kalkmışlar, kar Yolalarının içine © gömülmüşler, oturuyorlar. Fakat dikkatle bak: ti. Bunlar dün akşam gelen müş- teriler değildiler. Biri, beyaz tak kesinin altında çenesi / biribirine ir ihti ötekini de k başı ile hiç te dün ak lerden birisine benzemiyen bir pinti. Garson şaşırdı. Ve der- hal elindeki tepsi ile geriye dön dü. Otel sahibine hâdiseyi anlat | © &. Merakın şiddetini tasavvur &de biliyor musunuz ?, otel sahibi önde, garson arkada (15) — Gel, dedi. İçeri girdikleri | zaman yine baktılar ki müşteriler karyolala- rında oturuyorlar. Fakat bunla- rın dün akşamki gelen müşteri lerle alâl yok. Otelcil, terilere, müşteriler de otelcilere ir müddet bakıştılar. hayretle Nihayet İhsan Bey yanındaki do- Tab üstündeki bardaktan — “diş- Terini alıp taktı. Lütfullah Bey de karyolanın demirinde asili © lan perokasını . yerleştirdi. Ötel sahibi ile garson rahat bir nefes aldık İşte şimdi dün akşamki müşteriler yerlerine avdet etmiş bulunuyorlardı. Bu takma saçlı ve takma dişli müşterilerin hikâ- yesi de bu kadardır. Eyy... Sonra ne oldu diyâcek- ii Ne bileyim ben o sonra o ot nmediler. Oteli değiş ördüler Öyle ya böyle terbiyesiz stelcilerle onlar ne yapacaklar? Başka otele gittiler. Sonra ora- danda ya trene, ya vapura bin- diler.. Başka bir memlekete git tiler. Kim bilir (o elbette bir şey yapmışlardır. Bana ( sörarsanız vallahi bilmiyorum ki size anla- tayım. Gayip aranıyor Bir müddetten beri hasta oldu ğu halde Ağustosun 13 üncü Cu- martesi akşamı gece yarısı Topha- nede Mesçit sokağında 26 nume- rolu kahveden çıkarak mereye git. tiği meçhul bulunan Yirmi yaşla” rmda Vahit oğlu Mevlütu gören ve nerede bulunduğunu bilen var. sa insaniyet namına yukariki ad- rese malümat vermeleri rica olu- nur. — Nasibin o müsaadesinden fazla bir şey olamaz ki.. — Nasip bizi — felâketten felâkete çarpacağını henüz her hangi bir vasıta ile tebliğ et. medi ya. — Etti diyorum sana.. — Evet.. Bu muvakkat ha- yattan sonra yine geldiğimiz yere çekileceğiz. Ölü! | — Bu şeyleri aklım pek al muyor.. — Böyle olmasaydı babası idJan Vitalis'e öleceği dakikayı haber yi miydi?.. — Jan Vi ciz.. Meşgalemiz sile hayata ait anl e yaşta ölümle ne taallâkumuz olabilir? — Ölüm gence ihtiyara ba- kar mı? — Baksın bakmasın. Onu düşünmeyelim.. Şimdi biz biri seviyor muyuz? — Suale hacet yok.. — O halde bu sevgiden saa- detler, şetaretler doğdurmaya raşmalıyız... — Bu senin kendi kurun- tun.. Biz şimdi sevgimizin bize işaret ettiği yola gidelim. Zu huru muhtemel her | fenalığa karşı sonra çare düşünürüz. — Bu yol hangisidir? — Ah işte benim için felâ- ket orada? — Neden? — Şimdi hepsini © söyliye- mem... — Analarımizm, babalari. mızın bu izdivac itiraz edecek kında reyi olabilir mi? — Oldu, — Nasıl? — Babam bana apayan gö- yattılar. | Dünya iktısat hayatının “bugün- kü elemli vaziyetini muhafaza etme sine imkân tasavvur etmek için çok bedbin olmak kizımdır. Nihayet her hangi bir ticaret bilânçosunu açsak göreceğiz ki, âdilâne olma; i müvazanenin gayri tabüliği ile kar. #ılaşırız. Meselâ, şu bakır fiatları mı gözden geçirelim: | Elektrolitik 15 mart 1932 39. 10.— İ Birinci kânun 1931 “—— Bir sene evvel 48. 2. 6 İki sene evvel 83.17 6 1931 en aşağı 33.— — 1931 en fazla S0. 8 9 1931 vasati “4213.3 B. S. m8 9 3.14 412 44. 16. 10 12 ©. 3.9 2. MA. 412 47. 8. 9 38.7. 914 Asgari tahmin edilen geçen sene fatlarında bu sene bir salâh bekle nirdi. Halbuki 1932 senesi | bakırı daha şedit bir rekabet ile karşılaş. İtiş son aylar zarfında elektrolit ba- kır 30 — 3İ İngiliz arasında oynar ken büyük şirketlerin uzun müza- kereleri neticesi — beynelmilel si. yasi konferanslar akibetine © uğra- ması — anlaşamamazlıkları ve Ame- rikanın yeniden bakira © gümrük vaz'ı fiatlarda yine mühim bir tena- kus gösterdi. İşte son Londra bor. sasi: Elektrolik 18 temmuz 1932 28 1/2 22 temmuz 1932 21 12 28. Bu fisttan “4 28 İngiliz lirası lursa, dünya bu feci sukutu hiç bir gün kaydetmemiştir. Evet, urumi barpte 124 İngiliz lirasma yükseli kadar bu düşüş te gayri tal Dünya stoku bugün 1,000,000 ton tahmin ediliyor ki, aabıkına naza ran 75,000 ton fazladır. Bu şerait dahilinde “Deily Express, gazetesi mütehassısları yanımda ger tek kikat neticesi önümüzdeki bir sene zarfında bilümum metal fiatlarında —evkalâde ahval olmadığı takdir. de— mahsus bir terakki O beklenme- diği gibi daha fazla sulcut ihtimali olmadığını ilân ediyor. Evet reka- bet en devrinde; daha mereye kadar gidebilir? Bugünkü satış tna kaç madı istihsal masrı devamı irn- kân haricindedir. Yahut ki bakır fi- atlarmın sabıkına nisbeten bilümum havayici ve ibtidai maddeler fiatla- rının da tenezzülü lâzımdır. Şu vaziyet diğer maddelerde de —bakır kadar karaktersizlik olmaz- «a bile— aşağı yukarı aynidir. Bina- enaleyh elde mevcut müvazene, ik- tısat kanunları, tecrübeler, tarih ve nihayet Lausanme'nın ilk anlaşma puseleri, —çok uzak olmayan bir istikbalde— bunalan — beşere yeni bir devre açıldığını bu muhakkaktır. neem bundan nasıl ve ne suretle istifade edecektir? Hiç şüphesiz em çok. Çünkü Türkiye toprakları iptidai maddeler, zaruri ihtiyaçlar çıkaran bakir ve zengin bir ülkedir. Bu ve önümüzdeki se- nelerde yüksek sanayie, lüks ihraç ami ii Zira beşerim liyeti azalmış, bu istihlâk nkiiye- edilecektir. kil alırsa alsın, biz sima bugüne | nazaran şimdiden tanzim ia Bunun için ne yapmalıyız metalarımızın istihsal masraflarını | indirmeliyiz. Bu mutlak bir gaye 0- larak çalışılacak bir esastır. Hükü- met ve halkım el ele verip munta- zam bir proğramla, büyük bir fera- İktisadi Bahisler | Bahisler Dİ a Kar. vaziyet ve Türkiye mın altın farkı da tenzil edilecek o- | : - Z İş ve İşçi Milliyet bu sütunda iş ve istiyenlere tavassut ediyo ve işçi istiyenler bir mek la İş büromuza müracaat #melidirler. çe gatle takip edecekleri yegâne kurları cı siyasettir. İnkâr etmemeliyiz ki, memleketimizde hayat etrafımıza na zaran pahalıdır, bu pahalılık nisbe- tinde de paramız ucuz ve bol değil- dir. Harici rekabette bize engel 0- lan budur. Biz bir ton kö: zün, bakırımızın, bir kilo tütüni zün harici kymeti ile memleket da- hilinde iki misli | ihtiyaç teminine çalışmalıyız. Evet istihsal masrafla. rmuzı, yaşama şartlarını yarıya ten- İşte İngiltere harice kıymetini 9 25-30 tenkis ve ayni zamanda dahilde ha- yatı takriben yüzde 10 ucuzlatmak- İa son senelere doğru muattal bir hal alan ihracatını canlandırdı, ih. racat yolunda birinci safha, refaha girdi, İngiltere gibi sermayenin te- merküz ettiği bir memleket buna ce saret ederse acaba © Türkiye buna müşabih cezri bir tedbir (o yapamaz m? Türkiye gibi çok zengin bir ül- ke —Enflasyon şeklinde ye bir misli paranın daha sirküle ve garan- U etmesine müsait müdür? İh racat ve ithalâtımız müvazene —hat tâ son istatistikler fazlalık gösterdi- ğine göre— ne kaybederiz? Müte- hassislerin düşüneceği çok mühim nokta... Fakat —ne olursa oslun— bir şekil bulup satış fitlarımızı bu. günkü bayat şeraitine uygun dünya rekabetine hazırlamalıyız. İhraççıla- iği o sıkıntı en fazla bu İş istiyenler 478 — Kadın terziliği b genç bir hanım iş aramaktı Milliyet iş bürosunda N. rümi na müracaat, 479 — Beşiktaş Kâmil Abbas sokak No.285 480 — Küçük © Mustafap da Göl camii sökek Na. 5 E 481 — Milliyet iş bürosu S rümuzuna müracaatları. - Ç lik işletme ve mühendi de, ormancılık ve bu anlayışlı muktedir bir zat iş a yor. Taşraya dahi gider, mü şerait ve maaş ile taliptir. 482 — Bayezit o Cümhuri caddesi tramvay durak mahal de No. 41 kuru kahveci Mehn efendi vasıtasile | İbrahim. Ol yazar, her hangi bir iş olurün par 30 lira maaş istiyor taşra) gider. 483 — Cağaloğlu Cerrahha) sokak No. 3 İsmail Hakkı 27 | #ndadır okur yazar. Memurij arayor taşraya gider. ————————. İstanbul İkinci İcra Memarl| #undan: İzaleyi şuyuu tahtı ka ra alınıp, paraya çevrilmesi tak) rür eden ve tamamma (1810) ra kıymet takdir olunan İstanb du Süleymaniyede Deve oğlu » kuşunda Kepeneci sokağında ki in eski 13 yeni 11 No. ilâ mura kam maa bahçe bir bap hanen İcra kılman birinci açık artterm #i neticesinde (500) lira bedel talibi uhdesinde ise de bedeli me kür gayri menkulu mezkürun m hammen kıymetine nazaran görülmüş olmakla ikinci açık tırması icra kılınmak üzere rar arttırmaya vazedilmiştir. V 9/932 tarihine müsadif Cumartı günü saat 14 den 16 ya kadar k za dairede ikinci arttırması ier) kılmacaktır. Arttırmaya İl &tmek isteyenlerin mezkür ga; menkulün kiymeti nin 9 10 teminat akçesi vermeli ri lâzımdır. Hakları tapu sicilli le sabit olmayan ipotekli alı larla diğer alâkadarların irtif, hakkı sahiplerinin o müracaatlaj ve hususile faiz ve masrafa olan iddialarını tarihi ilândan i baren yirmi gün zarfında müsbitelerile birlikte daireye racatları lâzımdır. Aksi li hakları tapu sicilliğile sabit yanlar satış bedelinin paylaşma Bagün Türkiyeyi idare eden el- ler milletin itimadına mazhar, diğer lerinin hiç birile O mukayese kabul etmiyecek kadar müstakar ve kuv. . Memleket dahilinde her tür n ve teşkilâtı kurar ve ida- me ettirir. Bu gibi lâfta kolay tat bikatta müşkül olan gayenin tahak- kuku için eraz ta budur. Bu temin edildikten sonra ihraç politikamız iptidai maddeler © sanayii üzerine tekâsüf © ettirilmesi | kolaylaşır, ki meleketimizin iktsadi — inkişafı bu cephede çok ümitli ve kuvvetlidir. Sndreddin ENVER İrtihal Kavala eşrafından Bükli za. de Hasan Tahsin Bey 'duçar ol- duğu hastalıktan rehayap ola- mayarak dünkü gün vefat et- rüiştir, Cenazesi bugün Beyoğ- lu Osman Bey Şafak sokak 77 numaralı hanesinden öğle üzeri kaldırılarak Maçka kabristanı- na defnedilecektir. Istanbul Ticaret Müdiriyetin. den: Rehin üzerine ödünç para verenler hakkındaki nizamname- ye tevfikan icrayı san'at etmek ü- zere kendisine mezuniyet verilmiş olan İstanbulda veznecilerde Cam &r Ali mahallesinde Tramvay cad desinde 91 numaralı ticaretgâhta maaş cuzdani teminatı mukabilin- de ödünç para vermek san'atını ifa etmekte iken 24 Mart 1932 ta- rihinde vefat eden 1294 tarihinde Filibede doğmuş İncezade İsmail | sından hariç kalırlar. Müterakin Hakkı Beyden yukarıda zikrolu- | vergi ile belediye rusumları ve va nan muameleden dolayı her ne su | kıf icaresi müşteriye aittir. Dah) retle olursa olsun alâkası olanla- | fazlâ malümat almak isteyenleri rın haklarını talep etmek üzere | 15. 2 tarihinden itibaren Üç ay zarfında evrakı müsbitele- | re divanhanesinde asılı rile müdiriyete müracaat eyleme- | rulacak olan arttırma | leri ve bu müddetin hitamında mü | le beraber 932/1696 No. lu dosy, | teveffanın mevcut teminatı vere- | sına müracaatla mezkür dosya | selerine iade edileceğinden (bu | rununda mevcut ve mahalli baptaki müracatların mesmu ol- mesaha ve sairesii mayacağı nizamnamei mahsusu- et ve takdiri kiymet ri mun 15 inci maddesine tevfikan İ- | porunu görüp anlayabilecek! lân olunur. ilân olunur. züktü.. Evlendiğim © takdirde vukubulacak meş'um neticeyi haber verdi. Keramet kolunu kızın boy- nuna attı.. Hazin bir okşayışla saçlarını düzelterek: — Lemancığım (o kendine gel.. Sen korkunç bir rüya için de yaşayorsun. — Korkunç fakat rüya de- ğil hakikat.. — Bu meş'um netice ne. dir? — Şimdi onu sana söyleme ye sıkılırım.. — Merakta kaldım.. Anla- mak istiyorum... — O halde Madam Hor. tans vak'asını oku... Flamma rion'un (Avant la mort) eseri... Sahife (341) — Bu kitap bende yok. . — Ben ağabeyimin kütüpha nesinden çalar. Ariyeten sana veririm, , Leman o gün kitabı sevgili sine verir.. Keramet o merakla yaprakları karıştırır (341) inci sahifeyi bulur. Hâdise doktor (Alphonse Teste) in o Manuel pratigue du magnetisme univer sel adir müktebes... Doktor Madam Hortası ke ta korkuya uğ kika bir zaaf hali geçireceğim. Sonra pek şiddetli bel ağrıları na tutulacağım., Bu ıztırap < gün ve bütün gece devam ede. cek. Çarşamba sabahı kan zayi etmeğe başlayacağım, bu seye. İlân gittikçe çok artacak, Faka perşembe sabahı iyileşeceğim Döşekten çıkabileceğim.. Lâkiı casının huzurunda lar. Kadın şunları i “Ben on beş günlük gebe- yim . Lâkin vaktinde doğuramı yacağım için çok meyusum, Bu | ayın on ikisinde bir şeyden kor kup düşeceğim. Sıkıt vukubula Doktor soruyor: madam? akşam üstü saat beş b “— Bilmiyorum, seyelin gene başlayacak. V: “— Bu korku size (o nerede jbunu hezeyan takip edecek. gelecek? Nereye düşeceksiniz? | Perşembe akşamı yani cumi gecesi iyileşeceğim... Merak meyiniz. Deliliğim geçecek.. Öl meyeceğim, Çok ıstırap çekeci ğim. İşte bu kadar." Doktor ve Ma meraktalar. Kadını hi ali bırakmıyorlar. Nihayet salı. gü “— Bilmiyorum. Bir şey söy İiyemem., “— Bu kazayı menetmek için hiç bir tedbir ( alınamaz mı? “— Alınamaz. . '— Sizi hiç yalnız bırakma mış olsak? i nü hülül eder, Saat üç buçuğal “— Bu tedbir fayda ver. | yaklaşır. Madam ayak yoluna MES... girer. Birdenbire karşısına bir) “— Bu sukuttan çok hasta lanacak mısınız ? '— Üç gün çok hastalana- cağım... “— Ne haller geçireceğinizi şimdiden hissedebiliyor musu. nuz? “— Salı günü saat üç buçuk- fare çıkar.. Acı bir feryat kopa rarak oraya düşer. Ve bütün de dikleri dakikası nı aynına biribi; kua gelir, (Devamı var)