12 Ağustos 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

“MİLLİYET” tir. 12 AĞUSTOS 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. Telefon Numaraları Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 “ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariç için © Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya ait » Gazetemiz ilanların mes'u- p ize kabul etmez. BUGUNKU HAVA eşilköy eskeri rasat merke verilen melümata göre bugün hava kısmen bulutlu ve şi mali istikametlerden rüzgârk ola rak devam edeceletir. 11-8-932 tarihinde hava tazyiki 761 milimetre en çok sıcaklık 28 €n az sıcaklık 15 santigrat kayde- FELEKTEN & Seyahat mektupları... Kanaldan - Sicilyaya.. (Katanya 5 Ağustos 932 | Türkbirliği ak heyecanını GG mek lüzumunda musırdir. ll Gl Yük ça e virdammım mefhumunu. azla. ek şöyle dursun, hattâ duy- bile, Milli mi anlaşılmaz, duyu- lar. Ve o duygudur ki her mil. fun ago | anöng 19195 | ips e alam Ki bgrakrsir, > ae seen ayy pu baeşep Ba yours a 1 ilpeeer si sayı teyp lg apo agi muşumiz.” “BENB” “vâpuras “Bir — bir de zevcesi var. Mi İk olduğu söylenen bu zat zev- — cesile pürüzsüz bir fransizca > görüşmektedir. Bu münasebetle size (asa- hakkında bazı şeyler yaz- isterim: Lehülhamt bizde mevcut olmayan asil sınıfım en © büyük vasfı mümeyizi aptallık. | tır. Yaradılışta aptal olmasa bi | asalet icabı aptal görünmeye mecburdur. Mesele bir konta, bir markiye elhasıl bir asile en — basit bir şeyden bahsetseler ; bileyim— ekmeğin okka. r şu kadar eder deseni: dinler ve bütün sözle- imdi dinlemek zaru- “. nok WE y ng GE pr | suretle kendisinin sizin yaşadı- İ ğınız âlemden hariçte bulundu- ğunu göstermek ister. Bir asil için enayilik asıldır. Bir şey beş kuruş ediyorsa o seve 8e- ve altı kuruş verir. Eğer siz beş kuruşluk şeyi asile altıya İlsatmak istemezseniz sizi iyi bir satıcı telâkki etmez.Çünkü asil, halk tabakasından yüksek fiat. la alış veriş etmelidir. Asil görüşürken pek az ha- reket yapar. Bir şeye çabuk ça buk ehemmiyet atfetmez. Bir yerde otururken vaziyetini sık sık değiştirmez, bir şeyi sıkı | tutmaz., Hattâ bazan zevcesi- ni bi Bir vapurda lerin © ekserisi —neden mem— kibar görünmek mecbu riyetini hissettikleri sadüf edilir. Hele yemeklerde.. | Papuç kadar ağzma, nohut ka- İ dar lokma sokanlar, kibarlık yahat eden- | bil. | için va- | İ purlarda hakiki kibara güç te- | ÇANAKKALE.. Gazi Hz. bir defada Çanakka. lede Türk milletinin 10 ağustos AO A ©v510$ 4915 LL K.Anafarta maküs talihini nasıl yendiler? bayırı) ile (Kocaçimen) arasmda. | ki sortları zaptetmişlerdi. Bu er nada: (Conkbayırı) ile ( Düzü İ pe) arasındaki garba doğru nan çıkımtmın — şimalindeki dik yamaçlarından aşağıya doğru a kın ediyorlardı Oradaki çiftlik yaylasını elde | etmek ve elden kaçırmamak için, hücum kollarımızla, İngiliz mü- dafiileri arasmda süngü süngüye boğuşmalar olmuştu. Saat 10,55 te Çiftlik yaylası da kahraman eskerlerimiz tara- fından zaptedilmiş ve bu hücum- dan yakğını kurtarabilen İngiliz İ ler de daha geriye çekilmişlerdi. Sol cenahımızda ise, | taarruz eden kub'alarımız, (Şahin sirti) na kadar ilerlemişlerdi İ Fakat bu sırada kı'alarımız | o kadar ilerlemişlerdi ki, düşman donanmasının ve (Şahin Tepe) de ki düşman kıt'alarının — şiddetli | yan ateşine © uğramışlar ve fazla telefat vermeğe başlamışlardı. Bunun üzerine hem fazla 72- yiattan korunma! len galibiyeti korumak, maksndi- le (Conkbayırı) esas sırt hi garp yamacında yerleşmişi , hem elde edi- | TAKSİM BAHÇESİ“ mama Yün viğöen: Milğkek 55 şaynsi Göysel Cüceler Rovü heyeti! GLAUER ROYAL MİDGET'S(KLEİN aber OHOY! tesmiye edilen ve 17 cüceden mürekkep olup 1915 senesinde dünyada muvaffakiyetli devirler icra ettikten sonra şeh eri bütüm izde de ASRİN EN BUYUK HARİKASIDIR. RÖVUÜ VE EĞLENCELER PROGRAMI — CÜCELERDEN MÜREKKEP VE İKİ UFAK| ALETİ MUSİKİYE ÜZERİNDE OYNAYAN CAZ ORKESTRA. İki saatlik yeni ye fevkalâde numerolar. Ba müstesna programa ilâveten: Meşhur fantezist MONTY.— Meşhur Brezilyalı GAUCHOS'lar: OS. WALTER & GERS — Günün muzafferleri RENEE & RAME ile diğer 5 parlak ve eğlenceli Numero. Cuma ve Pazar günleri 17.30 da matineler, oyunlarına başlayorlar. | m | Yeni neşriyat Üç çiçek, bir böcek ki, vaziyet tam 48 saat o devam eden kanlı boğuşmalarla, ve Türk lerin lehine dönmüş ve “Türkün maküs tali” bir köre daha öra- İ olsun diye eriği bıçakla kesip İ yiyenler, seyahati ayrı bir ha- yat addettiklerinden kendileri. ni unuturlar ve kendilerini unut | turduğu için seyahati severler, | a Bizin vapurun ikinci mev- kiinde bir Amerikalı, garip bir Amerikalı var.. Horoz taklidi yapacağım *ra.. dünyaya © ur ve vicdanmdan alarak'y. M. ugöng “HP9PNt geri alındı. Garba doğru git- yapıyor, fena satranç oynuyor, İ her şeye gülüyor ve ingilizce- den başka lisan bilmiyor. İddia İ sına göre Amerikada çalıştığı müessese aylığını yüzde altmış kestiği için işmdi on beş ay için İ Avrupaya gelmiş, evvelâ: Ak İ manyaya gidiyor. Orada alman | cayı öğrenecek, sonra İspanya ya geçip ispanyolca öğrenecek | ondan sonra Avrupada iş bula. k. Nasrettin Hocanm köyün yoluna karaçalı dikip davarlar geçerken takılacak yünlerden para kazanmak istemesine ben- | zeyen bir fikir... Bu zat dün vapurun vinçle- rinin yanında dolaşırken yeni boyanmış bir demirin üzerine © li ve pantalonu boya oldu. bu demirin üzerine! yınca iradu-nş boya) levhası a metinleşmeye is gözlüğü olma- | vatan ve devlet rdi, Boyaya mantıksız hareketleri *, varıp | kaçmayordu. İşin icini PA > şündür din ratını de Zeneral Oylanderu “10 ağusteş Şahi «inat 5,45 Spinal? olarak, ufukta İğalarının coşup geldi- sık Türke yani İngilizler Üzlüşlerdi,” İğ manasile baskına lardı, Mustafa Kemal Bey (Gazi yö unvasp m barretleri) topçu hazırlığı yar Yeuypongözlüğü | urmadan düşmanın dikkatini cel- bei win kıçına | betmeden, hücuma (tahsis et . byk ba caşiler Solcuların saatleri birer «8 İ Fransız vapurunun feci akıbe- tinden sonra bütün kumpanya- lar her yolculukta böyle yangın manevrası yapılmasını emret. mişler.. Bütün gayretlere rağ- men ikinci mevkide biribirine pek yakın oturan iki gencin kalplerindeki ateşi söndüreme- diklerini meterdotel iddia edi- tiğimiz için saatimizi ona göre ayar ettik. Demek hayattan bi dık, O halde çok ya- şamak istiyorsak muttasıl gar- va doğru gitmeliyiz. Gitmeli. amma gaprte de gidilecek e SAZ Akşama döğmü “etrafımızda hiç bir vapur yok iken bizim birden bire ötmeye başladı. İ Anlamak için harekete geçece- imiz sırada garson geldi ve mürettebat arasında yangın ma nevraları yapılacağını söyledi. Düdükler çalındı, çanlar çalın- dı. Tayfalar, ellerinde can kur- taranlarla inip çıktılar. Biraz sonra herkes yerli yerine git- ti ve sükün avdet etti. Zanne- derim, oŞapdenizinde £ yanan n Edebi Romanı: 59 Ölüler yaşıyorlar mı? Yazan: HÜSEYİN RAHMİ Münakaşalarının nazikleşen n tatlı noktasında annelerinin iraz serzenişli ihtarlarile ev- ine e mecburiyetinde Bike ili ane de biyer küçük öfke hafakanı geçirmekte idi- Pi girer girmez Hanıme- © fendi oğluna yüzünü asarak; — Orhan dedi.. Komşu köşk eki insanların terbiyelerine di- im yok.. Temiz bir aile! korkunç bir esrarla örtü- — Anne o genç ben genç.. — Evet.. O genç, sen genç işte asıl tehlike bura da ya. — Öyle melek gibi bir kızda ne tehlike tevehhüm ediyorsu- İ nuz anne? — Allah Allah. Bu Kadar işittiklerimize ve gördükle, ze karşı nasıl oluyor da böyle nikbinlikten gelebiliyorsun oğ- Tum? — İşittiklerimizden ve gör- düklerimizden ahlâkan bu kı. | zın bir taksiri bulunduğunu ba- ü bir tarafları var. Görmedin | na isbat edebilir misiniz anne? ii Rasiha Hanım kızını nasıl | — Benim © isbatıma hacet bir öfke ile aldı, götürdü. Bu | yok.. Bu hakikati sana ihbarla- tin tutmuş kızla birden bire | rma en ziyade inandığın ruh- böyle teklifsizliğe dökülmesen | lar söyledi.. ederi Ruhlar Şehamet ahlâksız- diği tatlı münakaşanın | dir demediler... e hâlâ yüreği titreyen | — Ruhlar bu kızın başından e diyeceğini ke Ki bir nikâh geçmiş olduğunu ve ş iki katil yordu. ği Cuma sabahı yedide Sicil. yanın sabah güneşine gülümse dü plâjlar bana © belediyemizin Fluryada yapacağı plâjları ha- yanı temenni buldum. Limana gelince, çoğumuzun duymadığımız Si- cilya limanı İstanbul limanın- vukua geldiğini haber verdiler. | Onlardan kendimizi sakınmak için ihbarın bu kadarı kâfi de. ğil mi? — Anne ne demek istiyorsu nuz? Açık söyleyiniz. — Ne demek ii ben Rasiha Hanımla nasıl res- miyet dahilinde görüşüyorsak sen de Şehametle yöle konuş- malısın.. Bu perili kızla gece mehtaplarda kuytu yerlere çe- kilip te diz dize, nefes nefese dertleşmekten âşıkane fısıldaş- maktan seni menediyorum, An ladın mı?. — Ah anne maalesef... — Nedir maalesef? — Bu emrinize itaat edemi- yeceğim... Ömrümde ilk defa o- larak size karşı isyan iztıra- rmda kalıyorum. Hanımefendi birden sinirle- lg yeti fenniyeler müdürü için şa. | bu ismini | 10 ağustos Çanakkalenin mu- | taburlarını bir abda ba uğramış” aaa 5. İ 24 yaptırmış. LAR Büzlem; onun (Dumhupi- nar) da yaptığı baskının bir eşi idi. Bu baskında Ceneral i “İngiliz zmdam pek azı o kurtulabilenişti" — “İngiliz iperlerinin gerisinde ve vadide | ihtiyatta bulunan bir İngiliz tabu ru da baskına uğramış, efradı çil dağılmıştı.,, de hücum eden sü perlerinin Saat ————————— dan daha muntazam ve daha hareketlidir. Bunu da Liman şirketi müdürü Beyin görmesi- ni çok özledim. Hamburga, Marsilyaya, Ceneveye, Anver- | se değil evvelâ Katanyaya ben. zemeyi hedef ittihaz etsek daha iyi olurdu. Bu suretle liman şir ketinde memurlara ucuz kaşar peyniri ve Nestele çukulatası satmaktan daha başka işler bu- lunduğu anlaşılabilirdi... .». Yâ! geçen mektubumda unut tam. Bizim Hollandalı ile olan macera ciddileşiyor, herif ka- marasını değiştirip benim ka. maranm yanına nakletmiş. Na. rı dikkatimi celbetti ve bu abah metrdotele bunun sebe- bini ve herifin hüviyetini sor. dum. Gülümsedi ve bana bu işi akşama anlatacağını söyledi. Bakalım akıbeti ne çıkacak? bekle. | tehdit | devirlerini geçirdim. — Senden itaat beklemeye- yim, Bir anaya karşı güzel ul- timatom doğrusu lâkin nasıl oluyor da ruhların ikazlarına rağmen bu kız çarçabuk seni bana karşı itaatten menedebili.. yor? Nasıl bir sihirle ahlâkın böyle bozuluveriyor? Orhan gömleğini yırtar gibi açtığı göğsünü annesine göste- rerek — Anneciğim burada bir vol kan yanıyor merhamet... — Aman yarabbi. Neler tiyorum? Kadın, kız, sevgi lerini benim önümde göbeğine | y: i cuk şimdi İ kadar kızarmadan ağzıma ala- | mayan bu edepli, bu utangaç ço bir tulumbacı gibi İ gönlünün ateşihi bağırmaktan sıkılmayor,. Orhan cevap olarak kesik İsyan,. Bu vahşi ke | kesik hüngürdüyordu.. Gesi ii karşı kullanmaktan | sıkılmıyor musun? | Birden kalbine kaynanalık kıskançlığı bastıran anne şöyle Orhan hüngürtü ile başmı boşandı: bir mektep çocuğu gibi iki dir. | seğinin arasında duvara vere. | çabuk büyüledi? Bu kız perili e” barı öz rek: — Bu kız oğlumu böyle ne Adını | nun bütün ihtimamile seni bu | Sonra zavallının da yenilmiş idi. Henüz adetçe , İngilizlerden az olan kahraman askerlerimiz, bütün boğaza hâkim (noktalara i surette yerleşmiş bulunuyor- Bu suretle, Gazi | Hazretleri, nafartalar) burnu) ve (Conkbayırı) sında, yani Çanakkale © harbinin | tam mihrak moktasmdaki — guru- pun kumandasını, bu seferin en buhranlı geçen bir anında der'uh te etmiş ve lam 48 saat zarfında rdi “Bir daha İngilizler, bu hâ- kim yerleri elde etmek için Türk- lere taarruz edememişlerdi.,, “Bu suretle Gazi Ozlan- | (yani 9 ve 10 ağuster günlerin- de), hem (Anafartalar) dan düş manm yapmak ii şatma hareketi (Conkbayırı) ndi üni manm ele geçirdiği en kilit noktası olan (Conkbayırı) nı istirdat etmek suretile, Cene- ral (Hamilton) un hakikaten ma- hirane bir surette © tertip ettiği plânı alt üst eylemişti.. Bu muharebelerde: 6 — 10 a- ğuston günleri , yani yalnız 4 gün lük muharebede, Arıburnu mın- takasmda © İngilizler'in zayiatı lazretleri daha 9 ve 10 ağustosta kk İskender Fahreddin Beyin yeni i neşredilmiştir. Bunlardan irisi “Üç çiçek bir böcek” isminde: ki romandır. Almancadan | tercüme ilmiştir. Aile romanıdır. Mevzuu e aşkım tahliline ve İkinci kitap ta kaptan Scott'un ser tam 12,000; bizim zayiatımız ise eni tarihçemmize gin ara ta me bayırı) nda le Ahurnanda 2000. olmak zere 18,130 kişi idi.. Bu netice hakkında | ral Oşlander diyor: | “9 ağustostaki çifte muvaff, kıyetsizlik — yani — İngilizlerin bem (Arıburnun) da hem (Ana- fartalar) da uğradıkları muvaf- fakıyetsizlikler — Çanakkale har bi baş kumandanı “Ceneral Ha- milton) un ağustos taarruzu için Cene- “İngilizlerin iki gün istirahat «derek Türklere vakit kazandır- mış olmalarına rağmen Türk or- dusunun vaziyeti 9 ağustos fecir vaktine kadar tehlikeli idi. “Çanakkale boğazının dar yer lerinin müdafaası için hayali &- hemmiyeti haiz olan | Sarıbayır (yani Koca çimen — Conk bayı- 7) sırtları İngi tarafından zaptedilmek tehlikesine uğramış | bulunuyorlardı. “* (Sarıbayır) sırtının şimalin- rr) açığı 9 uncu m iki fırkası. (Sarıbayır) srt İabilirdi..,, muntakasında “ (Teketepe) sırtı da, ehemmi. yetli olduğu halde, burada müda- faa tertibatı yoktu.,, İşte (Ceneral (o Oglander) in “Türk ordusunun vaziyeti 9 ağus fecir vaktine kadar tehlikeli idi., diye işaret | ettiği dakika, evvelce de işaret ettiğimiz veçhi- İ le, 19 uncu fırka kumandanı kay- makam Mustafa Kemal Beyin (Gazi hazretlerinin) , gurup ku- mandanlığına tayin vazl- feye başladığı dakikadır. Ve o dakikadan ( itibarendir lıydı. Bastığı toprağı ateşe, zel zeleye veriyor.. Allahım şeytan şerrinden sen bizi koru.. Başı. mıza neler gelecek acaba? Or. han Şehametin uğruna aklını kaçırdın.. Belki yarın hayatını da feda edeceksin... — Hayır demiyorum anne... İktiza ederse... — Sus bu âne kadar gül ile dokunmaya kıyamadığım ağzı- Fakat Şehametle aramıza gir. me... Sonu pek fena olur... Birden bire parlayan bu ate- şin karşısında zavallı anne ne yapacağını şaşırdı. Son perde | yer verme- diğin aranızda cinler, periler makam rütpesinde iken, Çanakka | Ie muharebeler duğu İ bakicile İ hakikatte mümkün dı bir harikulâde dehası ve vaziy buk kavrayışı, kâr hareketlerle yalnız bir muharebenin mukadderatımı, mecrasmı meş; bütün bir harbin ve hattâ bir imparatorluğun d sözü bitireceğiz! * #ini değiştiren bir tarihtir... büyük hâdisede, en mühim oynadı zeşti ki cenup hutpunun keşfidir. İlkender Fahreddin Bey her iki teri cümesinde de muvaffak olmuştur. Tefeyyür kütüphanesi tarafından neşreolunan bu eserleri tai deriz. ÇANAKKALE Şehitlerini ziyaret 15 EYLÜL GÜLCEMAL vapurile le muharebelerinin mukadderat nı taj etmiş bulunuyorlardı Filhakika bundan sonra vw yet daima lehimize devam etmiş ve neticede düşman birçok tered dütlerden sonra, Çanakkaleyi ho saltmağa mecbur olmuştu. Artık tahakkuk © etmi Çanakkale zaferini o dört tarihe medyunuz, 18 mart, 25 nisan, 9 ağustos, ve 10 ağustos. Bunlardan son üç Ogününen üyük kahramanı da, o tek adam; Gazi Mustafa Kemal daha farlem desa hazretlerinin | | İstanbul dördüncü icra memurlu Tanı ve ea ndan met takdir edi ıs vü5U) ra iye en Kadıköyünde Ha sanpaşa mahallesinde Kurbağlı dere İ de ücüncü sokaktı eski 9 mükerrer kayden 131 zira 6 halen bir bap hane ik arttırmaya vaz de şart 1 gayet yi tarif ve takdir yeni 23 No. | Ceneral Ozlander'in dediği “Daha fırka kumandanı i nin nısıf hisser edilmiş olup 21-8.922 tari namesi ni talik 129-932 tarihine müsadif pazart günü saat 14 den 17 ye kadar |: azim- büyük ve yaptığı değiştirmekle kalma- akibei bul dördüncü © icra dairesinde açık arttırma ile satılacaktır. Arttırma i- ki. cidir. Birinci — arttırmasında 450 | liraya talip çıkmış olup bu kere en İ gok arttıranın üstünde bırakılacak tir, Artırmaya iştirak için yüzde t irecek derecede in Ağ ella EDİR una şunu ilâve (o ederek anakkale,, başlı başma bir — tarihi- | yedi teminat alınır. Müterakim ver- giler ile belediye resimleri vakıf ica yoni müşteriye aittir. İcra ve iflâs kanununun 119 uncu maddesine tes Hikan hakları tapo sözillerile sahit ol mıyan ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadaranın irtifak hakkı sahipleri nin bu haklarını ve hususla faiz ve mesarife dair olan iddialarını ilân ta Bugün dünyanm manzarasını e iekkale teşkil © geçmiş her lü tarihin son tetkiklerile Dünya tarihinde lenilen böyle bir musibet karşı ayan beyan olmuş olan Türk mil leti, yine dünyanın en büyük ve eşsiz bâdiselerinden birini ve baş- teşkil etmiş rolünü oynamıştır. Türkün buradaki rolü ise “Çanakkale” de başlamış, (Dum- lupımar) da başarılı — Türk sevk ve idaresini, salâhiyetle temsil Gazi,, yi engin kudret ve kabi yetlerin kaynağı olan asil hağrın dan çıkarmış bulunuyordu. sında ne Istırap saatleri geçire- ceğini bir kere düşün. —Anne kendisine malik deği Bim, — Kendine malik değilsin.. Cinlerin zaptındasın. Yüreğin. | den volkanlar fışkırıyor.. Fakat | Orhan seni bu cehennem ateşi içide yalnız bırakmayacağım... Okazın aşkından, habis ruhlarm | tasallutundan kurtaracağım. | ği | Tehlikeli muaşaka Ana oğul arasındaki bu hengâme böyle devam ederken öbür tarafta da bir ke yamet kopuyordu. Rasiha Ha- nım kabahat işlemiş bir mek- tep çocuğu gibi kızını önüne düşürerek eve soktu. Odasına rihinden itibaren 20 gün içinde ev. rüâkı müsbitelerile bildirmeleri lâztm lan dünya | dir. Aksi halde hakları tapo sicilleri. İ le sabit olmıyan satış bedeli İ laşmasından hariç kalırlar. Alâkadar ların işbu maddei kanuniye ahkâmı. na göre tevfiki hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak isteyenle rin 931-405 dosya No. sile memuriya Bize müracaatları ilân olunur. Dr. TAŞÇIYAN Zührevi ve bevli hastalıklar teda- vihanesi, Eminönü, Köprübaşı Re. şadiye caddesi, Hüseyin efendi han. - Yavrum öfke ile biraz sert söyledim fakat darılma.. yorum ki gülden naziksin.. İki sözle sararıp (soluveriyorsun.. Ne yapalım ki sen ruhunu hak. ka nezretmiş bakirlerden biri- Kimse ile gönül alıp ver- meye mezun değilsin. Zi hem kendinin hem de sevdiği- nin felâketine sebep olursun. — Anne bana anlatmak için nafile yorulma, — Yavrucuğum.. Felâketze- desin.. Gençsin.. Bazan kendi kendini unutuyorsun.. Böyle şaşırdığın anlarda aklını başma toplamaya uğraşmak analığın bana emrettiği bir vazifedir. — Kendimi kaybedip te ne yapıyorum anneciğim? — Bu Velittin ( Paşa ailesi şimdiye kadar tanıştığımız ii var,. Ruhların kehanetleri işte | kadar çıkardı. Ana kız ikisi de ayni aynine geldi çıktı. Uzakta helecan içinde idiler. işlenen bir cinayetin | felâketi Anne bir yaylım öfke saça- ailemizden bir genç erkeğin ba ; rak söylendi. Fakat kızının git. şına patlayacağını haber ver- | tikçeartan solgunluğundan şef- mişlerdi. Felâket - işte o kız. | kati galeyana geldi. Yarım bar Genç e: ek te sensin. Neticesi | dak suyun içine bir az çiçek müthiş bir belâya doğru ko. | yu akıtarak onun ağzma dök- şar adımla atılıyorsun.. Ruhu- | tü.. Artanmı da kendisi içti. yüzüni öpe ok hava sasisen smansle sl. U sanların içinde ahlâkan en yül dia etmiyorum ki... — Evet fakat biz her hoş landığımız sile ile dost e mezun kimselerden değiliz. Bunlar ile de hemence- cik bu kadar sık fıkı ia dışlı olmamı