M Asem umdesi 22 MAYIS 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No, Telgraf adresi: İst, Milliyet Niyet “MİLLİYET” tir, ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye içia LK Hariç için ri Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku ruştur, Gazete ve matbanya nit işler için müdiriyete müracaat edilir, Gazötemiz ilânların mes'u- İ BUGÜNKÜ HAVA Lekeyi sevmem! Ne lekesi olursa olsun, kimde olursa ol- sun... Elmanın bile lekelisi mak bul değildir.. Geçende Yeni Postahanenin önünden geçerken, toplanmış halkın ortasma baktım... Ma. hut leke sabuncularından birisi elindeki sabunla önüne gelenin yakasını o temizlemeye çalışıp duruyor. Vakıa bu sabuncunun strafmı saranlar arasında leke. si çıkmayacak kadar kirlisi yok! Onun için sabun muvaffak olu- yor.. Fakat daha bariz bir mu- vaffakiyet olsun diye oradakiler den birinin yakasını yakalayıp elindeki mor mürekkeple leke ediyor ve arkasından sıcağı $ı- cağma sabunla yıkayıp temizli yor.. Bu ameliyeden sonra birisi sokuldu. Elleri falan simsiyah olduğu halde üstünde siyah si. yah lekeler vardı... çıkar! dedi.. Sa- denedi. o Leke cıkmadı. | yüz liralık Fransızca gazete İları çikolatalara, şekerlere ver- kolleksiyon tamam olmasın kıyor. Artık siz istediğiniz kı Zavallı kalem, zavallı fırça! Geçen gün eski. romancıla- rımızdan birine para lâzım ol muş, Romancının ne sermaye- si olur. Ne kadar kitabı varsa toplamış, muhtelif isimlerdeki romanlarından sekiz binden faz lasma müşteri aramış. Sekiz bin cilt roman... Bunun yalnız kâğıdı yedi yüz lira edi- yor. Fakat ne dersiniz Babı- âli caddesinde bu maruf roman <ı sekiz bin cildine iki bin lira bulamamı Bu hâdise İstanbul beledi yesinin ecrebi bir - ressamdan dört tane tablo satın (aldığı, Ankara'da Macar © ressamlı nın açlığı sergiye rağbet gös- terildiği ve Beyoğlunda Fran- sız kütüphanesinin (günde iki dirmek te abestir değil mi ya?. Dün gazeteye iki mektepli geldi. Ellerinde 15 adet ufacık resim. Bu resimlerin arkaların- da da: “Bu resimleri 1 den 15 nu- marâya kadar toplayabilenin 15 numaranın arkasında yazılı he- diye verilir.” diye muharrer... Çocuklar da 15 resmi topla- mışlar, in 15 numaranın ar- kasında bir hediye yazılı değil! Bu kolleksiyonla o şekeri ya pan , satan ve çocukları böyle İikle avlayan yere gitmişler (isim tasrih etmiyoruz) 15 ve- simli kolleksiyonu ( göstermiş- ler. Hediye istemişler. Hediye yerine: — Oğlum okusana! 15 numa ranın arkasında bir şey yazılı mf? Cevabını almış bizim teye düşmüşler.. Biz de küçi leri müddeiumumiliğe gönder. dik... Bir takım çikolatacı ve ş8- kercilerin (o yaptıkları ayıplır. Bilhassa fakir aile çocukları- nın hediye alacağım diye elin- dekini avucundakini bu resimle ri toplamak için çikolataya ya- tırmalar bir taraftan onlara za. rr iken diğer taraftan böyle he diye vermemek için hilelere te- vessül etmek te kanunun tehdi- di altına girecek (okadar çirkin! bir harekettir... Bu şekercilerden bir kısımı, ye bir tek numarayı eksik bıra. dar toplaym! Sittin sene uğraş sanız boştur.. Mselâ 20 numara yoktur.. Bir kısmı da sonuncu ğü Ev /OHBETİ I |kitap sattığı bir zamanda olu- yor , Bu vak'a ecnebi filmlerine yüz binlerce lira verildiği, bir (İpek çorap varsın düşsün diz- lere) plâğının ikişer liradan yir mi bin tane satıldığı bir devirde | loluyor. Dünyada hiç bir san'at | İkâr Türk ressamı ve Türk mu- İharriri kadar hor görülmemiş- tir. Matbuat âleminde ömür çü- rüten kalem fedailerinin kendi cemiyetlerinden bile gördükle- ri dostluk tabutlarının üstüne birer çelenk koymaktan ibaret | kalıyor. İ Avrupada etüdlerini bitir- | NG AŞPDEN leri yok: gibi. Bizde cigara kâğıdı satmakla |, milyoner olanlar vardır. Limon | ticareti yaparak (Kral) olanlar da yetişiyor. Fakat fikirle, kalemle, fırça ile karnını doyuran işitilmiyor. Bu iddiada bulunanlar ömürle- rini davaları uğruna çüri yıpratıyor ve nihayet bu iddia- nm kofluğunu görüp onlar da bir hükümet kapısma bağlanıp ahar ömürlerinde perişan olmak tan güç belâ kurtuluyorlar. Bir çifte telli plâğı için en fakir amelebileiki lira veri- yor. . Bir iki saatlik keyif için üç kadehlik bir şişe rakıya her kes para buluyor. Fakat kâğı- dı, mürekkebi; mevzuu, cil ile dört yüz #ahifelik bir rom: na bir lira vermek için herkes nazlanıyor. Almanya'da (kitap) çok pa- halıdır. Buna rağmen dünya. nın en çok kitap satılan memle miş bir genç ressamın maran. gozlukla hayatmı kazandığını söyledikleri zaman hayret et- medim.. Çünkü daha geçen kış | (Eylül) remhavririnin belediye hastahanesinden © belediyenin cenaze otomobili ile kaldırı. dığını unutmadım. Geçen gün gazetelerin kü- İ çük ilânlarında Avrupada tahsi İini bitirmiş bir gencin £ boğaz tokluğuna bir iş aradığını belki siz de okudunuz. Yeni yetişen bazı film heves kârları her gün eserleri koltuk larında Babrâli caddesindeki kü tüphaneleri gezer, o masrafını kendileri vermek şartile eserle- rini bastıracak tâbi ararlar. » İ köylüsü Isin. | karşısmda ondan bir şey bek- keti o Almanyadır. Bir Alman yoktur ki evinin bir köşesinde bir kitap rafı ve üze- rinde beş on cilt kitabı olma- üksek sınıf nalı köşesi “Hele orta ve Balik evlerinin en i | kütüphaneleridir. En mütev zı Alman ailesinin - kütüphane odası bizim ülema ve ukalâ ge- söyliyeyim ki zamanın kalem, fırça ve fikir heveskârları mem- leketin urrumi' seviyesi karşı- sında çok muztarip ve mütees- sirdirler, Maarif bütçemizin fakri Feragat, feragat, Jefendim.. Lâkin hayat ii | yakasını bırakmıyor kil... Bir| kundura boyacısı bile müşteri. | den iltifat görmezse cilâsını | parlatamaz . Matmazel (Diplaraku) nun e | tablolarına karşı gösterilen ilti ., |fat ve sehavet, san'ati belki İdaha samimi olarak hisseden ressamlarımızı kıskandırmazsa bile inkisarı hayale uğratacağı- na şüphe yok! Türk muharriri, Türk ressa | mı, Türk san'atkârı yerli kire- mit kadar himaye © görmemiş. tir. Diyorlar ki memlekette çı- | kan kiremitlere rekabet etme- lenemez. Fakat — bir çifte telli lâğma iki lira veren | halkın dört yüz sabifelik kitaptan bir lira esirgemesi mcak umumi | terbiyenin sakatlığına verebili- riz., bir ressam ve muh. rilemiyen itibar ve iltifat içinde himaye görmesi insanı ol. nevmit ve münkesir ediyor. i Burhan CAHİT | Asketi tebligat 328 doğumlulara Beyoğlu askerlik şubesinden: Yal muntıka sında niz Kaza ve Harik (Hayat Sirgortalarmızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptır. mayınız. Telefon: Beyoğlu 4886, Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: Naime H, mın (45947) hesap numaralı deyn senedi mucibin ce bir roza tek taş yüzüğü terhin suretile istikraz eylediği (otüz) liranın vadesinde ödenmediğinden dolayı tebligat ifası icin gön- derilen doksan bir günlük ihbarname zahrına mahalle heyeti ihti- yariyesince yazılan meşruhattan mumaileyha Naime H. mın ve- meçhul bulunduğu anlaşılmış olduğundan ilântai doksan bir gün zarfında borç tamamen ödenmediği veya yenilen- mediği takdirde mezkür mücevheratın bilmüzayede satılacağı tebliğ makamıma kaim olmak üzere ilân olunur. Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: Güzide H. mın (41595) hesap numaralı deyn senedi muci- bince Bir roza pahtantifi terhin suretile istikraz eylediği (on) li. ranın vadesi hitamında ödenmemesinden dolayı istikraz esnasm. yin &ylediği ikametgâhına tebligat ifası için gönderilen dok n bir günlük ihbarname zahrıma mahalle heyeti ihtiyariyesince yazılan meşruhattan borçlu mumaileyha Güzide H. mın vefat ey- İediği ve mirasçılarının kimlerden ibaret olduğunun meçhul bu- Tunduğu anlaşılmış olduğundan ilân tarihinden itibaren : doksan bir gün zarfında borç tamamen ödenmediği veya yenilenmediği takdirde mezkür mücevheratın bilmüzayede satılacağı tebliğ ma kamına kaim olmak üzere ilân olunur. ÜROLOG . OPERATÖR İstanbul beşinci icra (dairesi mı Dr. FUAT HAMİT murluğundan: bir borçtan dolayi sa İ tılmasma karar verilen gardrop oda İDRAR YOLLARI| takımı ve sair eşyayı beytiye 245. Hastalıkları mütehassısı 932 tarihine müsadif salı günü Bey- Avrupadaki tetkik seyahatinden | oğlunda İstiklâl caddesinde Rumeli avdet etmiştir. hanında 14 numaralı daire önünde Türbe, Mahmudiye caddesi saat on ikiden itibaren açık artırma No. 10. Telefon: 22622. ile satılacağı ilân olunur. İstanbul 4 üncü icra memurluğun dan: Temami onbin yüzyetmiş bira İ kıymet takdir edilen Kadıköyünde lesinin atik Haydarpaşa cedit Azi- siye ve Haydarpaşa sokağında atik 62 mükerrer, 62 mükerrer, 62 mü- Şişlide Tramvay caddesinde Bel- las apartımanının (1) No, damü- kim iken halen ikametgâhı meçhul Beha Balcı Böye: İstanbul beşinci icra memurluğundan: Vahan Yor- numarnam arkasındaki hediye- Kasımpaşa, mükay- yet ve müklni bülünei" 328 De umlu Yerli ve Yabancıların İlk yoklamalarını yaptırmak üzere Bey- oğlu askerlik şubesine | 28 Mayısın 932 den 6 Haziran 992 tarihine ka- dar müracaatları Tüzumu (ilân olü- nur, 4. adet vesika fotoğrafiyle ve sin diye Marsilya © kiremidire gümrük kapıları örtülmüş... Türk muharriri, Türk ressa bunu istemiyor. Çünkü san atin hududu ve gümrüğü ol: maz. Yalnız akran muamelesi damyan efendiye dört kıt'a senet mucibince borcunuz olan (1545) li- ra (50) kuruşun tesviyesi zımmın- da tastir olunan ödeme emrinin ika- metgâhmızın meçhuliyeti hasebile tebliğat yapılamadığı mubaşirin şer- binden ve zabıtadan gelen tahkikat | evrakından anlaşılmış ve iki ay müd | detle ilinen tebliğat ifasına karar | verilmiş olduğundan ber mucibi ka: | Et tarihi ilündan itibaren kark beş kerrer ve cedit 4,126,8 mumerolarla murakkam elyövm ahşap otel ve bi- vi körğir iki garajin temami açık ar- Uurmaya vazedilmiş olup 13-6-932 ta rihinde şartnam--i divanhaneye ta- Hik edilerek 30-782 tarihine mü- sadif perşembe günü saat 14 ten 17 ye kadar İstanbul dördüncü icra dairesinde ıçık artırma suretile sa- tılacaktır. © Artırmaya iştirak için yüzde yedi teminat | akçesi alnı. | Müterakim vergi belediye, vakıf i- ASRİ Sinemada STENGALİ İPNOTİZMACI Bugün 16 152 matinesile suvarede Zengin Varyete Numaraları. Dubu'ive 20 kuruş. ERTUĞRUL SADETTİN VE ARKADAŞLARI Pazartesi akşamı: Kadıköy Süreyya sinemasında KARANLIKDA BİR BUSE ve ZUHAL BURCUNDA Perşembe akşamı ve cuma gün düz ve gece Şehzadebaşi Millet Ti- yatrosunda matbuatın ve münevver- lerin devetli bulunduğu büyük haile HAMLET Zührevi ve idrar İİ yolu hastalıkları mütehasans; Sirkeci Muradiye caddesi, No 35. Beyoğlu (Beşinci Noterliğine : | Noter Beyfendi, İstanbul limanı 160 numaralı şeneti bahri ile mukay yet olup yüzde (80) seksen hissesi Madenci Mehmet Arif Bey ve mü- tebaki yüzde (20) yirmi hissesi de Ali Ülvi Beyin ühdei tesarrufunda bulunan “Zuhal” namındaki buhar- lı gemiyi Daire Aliyelerince 16 ma- yis 1932 tarihinde 7447/425 numa. | rasile musaddak satış senedile ve os bin lira bedel mukabilinde satın al | mış ve yine dairei aliyelerinin işarı üzerine bu babdeki muamelei kayi | diye ve tesciliyeside İstanbul Deniz Ticareti Müdüriyetince ifa ve ikmal ; kalınmış olduğundan, ilân tarihinden itibaren bir ay nihayetinde belli ol- mayan alacaklıların mezkür gemi ü- zerindeki imtiyaz haklarının kalka- cağının alâkadaranca malüm olmak üzere Deniz o Tica kanununun 1306 cı maddesi hükmüne tevfikan resmi ve yevmi gazetelerle ilânat icrası suretile tebliğini talep ve is- tirham ederiz, efendim, Galatada Mumhanede Muradiye Hanında Ne 5 “Zuhal” vapurunun mutasarrıfln- ri; Cevdet Hakkı, . İsmail Hakka, Ahmet Hamdi, Dairede mahfuz as- lina mütabık ““olâni 'bü'nüsa mâğir ve ilân edilmek üzre Milliyet gaze tesine gönderildi. Beyoğlu £ Beşinci Noteri. Üsküdar Hukuk Hükimliğinden: Saime hanım tarafından Reşit ofen- di aleyhine ikame edilen boşanma dö. yası üzerine mumaileyhe berayi teh Hiğ gönderilen istidanm ikametgâhı. lemediği görülmüş olmakla istidaya on gün zarfında cevap vermek ve tayin olunan 21-6-932 salı gümü #g- yi vereceğim diyor.. Onun arka zünün mururundan sonra ük işleye- cek yedi gün içinde bir. itirazımız caresi müşteriye aittir. İcra ve iflâş | at 14 te mahkemede hazır bulunmak kanununun 119 uncu maddesine tev sına da meselâ; (Bir çikolata) yazıyor.. Hediye diye onu veri yor. Bir üçüncü açık göz züm- re de anlaşılan son numaranın - J arkasına hiç bir hediye yazmı - yazlı, yor ve gelenlere: işitince önüme | — E, ne yapalım! Biz size 15 bakarak uzaklaştım. numaranın arkasında Yazılı o- 15 numeroda lan şeyi vereceğiz.. diye vadet- bedi yanzalı | Bizde Br çağ ek de ediye ğil.. Talihinize küsünüz! Ceva- Ticaret serbesttir. Herkes is | bını veriyorlar... Milliyet'in Romanı Ticaret odası mı, Bu işe, müddeiumumilik mi Ofis mi Kimse bir nihayet verse de lem aldatılmaktan kurtulsa! FELEK 18 Eve Düşen Yıldırım! Muazzez kapıdan yavaş ya- vaş dönmüştü, Bu sesin, bu 1z- turabın, bu aşkın o mukavemet edilemez cazibesi kendisini çe- kiyor, göndermiyor, yaklaştırı- yordu. Onu Sait her © halde bu kadar sevmemiş, böyle inliye. rek, böyle çıldırarak, böyle he- lâk ola ola sevmemişti. O yal- varmağa hiç muhtaç olmamış- Nahit Sırrı ihtiras ve perestiş dakikalarında da daha güzel okşiyacak eller. di. Muazzez: — Namık Bey, niçin böyle söyliyorsunuz? Evli olduğunu- zu, serbest olmadığınızı unut. tunuz mu? Bizzat serbest olmadığından bahsetmiyor, ve artık (o ağabey beklemek hakkıdır. yeni harflerle nufus cüzdanlarile ge Hani bir söz vardır. İecekler. Marifet iltifata tâbidir. Müşterisiz meta zayidir! Türk ressamı, Türk muharri RADYO ri, Türk şairi niçin — çalışıyor. İstikbal ona ne vadediyor?. Bugün şöyle bir göz atsanız | Bugünkü program | görürsünüz, ei töz *. 'ANBUİ 1200 m. 5. En büyük şairimiz meb'us- | ş5 KrANPUL 430 Badayü tur. Ve dahii azam meb'us ol- | kiye heyeti, 30,30 Karmen ope: masa o ciltler dolduran ilham| sx, 21 Cennet Hanım heyeti, 22 mahsulleri bugünkü köylünün | Tango . etmi; buğdayından di ae iletme bek le İkinci Ticaret . Mahkemesinden: hi üşteri bulur. le p H.H. Sahak Altı parmakyan şirketi | Ahmet Rasim Bey hocamız İ fikan hakları tapu sicillerile (sabit olmayan ipotekli | alacaklılar ile di- ğer alükadaranım ve irtifak hakkı sa biplerinin bu haklarını o ve hususile faiz ve masarıfa dair olan iddialari- olduğu taktirde tahriren veya şifaen muracaatla serdedilmesi lâzim gelir. İtiraz olunmadığı taktirde müdde- tn hıtamında gıyabınızda icraya te vessül olunacağı malüm ve ödeme kırk senelik muharrirliğinin s0 | nunu siyasi bir vezifenin hima. | yesine bağlanmakla eski mesle- | ğinin ne kadar ümitsiz olduğu- | nu isbat etmiş oldu. Devlet patentesi altına gir- meden sam'atinin varlığını gös. teren fikir, kalem ve fırça sahip Sİâ Namık Bey | diyordu. Fakat zayıf ve iradesiz Namık bun. dan cesaret alıp bir şeyler düşü necek, bir şeyler teklif edecek adam değildi. Kalbine (Odoğan saadete (o daha ışık ve kuvvet vermek, bununla da iktifa et- mek istedi: — Farzet ki aldanmıyorum, farzet ki aldanmak © kolaydır. | â | nınca, ne çirkin oluyorlardı! ne ait olup Felemenk Bankasma merhun bulunan iki adet pırlanta 28-5.932 tarihinde saat 14 te İstan- bul belediyesi “sandal bedesteninde açık artırma suretile satılacağından taliplerin . yevmi mezkürda Sandal bedesteninde hazır bulunmaları ilân olunur. Genç kız sert bir sesle mu. kabele etti: — Hayır Namık — Bey, bu sözü söylemiyeceğim. Çünkü Saidi seviyorum ve yakında ni- kâhımız kıyılacak!. Namık doğruldu ve acı acı güldü: — Nikâhınız yakında kıyıla cak öyle mi? tı. Buna mecbur olsaydı da her halde bu kadar acı ve bu kadar yakıcı şeyler söyliyemezdi. Çiz gileri derinleşmeğe başlıyan bu traşı gelmiş yüz, elbette Saidin yüzü gibi ne taze, ne de güzel değildi. Fakat bu daha kudret Ki, daha canlı ve ihtiraslı, daha erkek bir yüzdü. Ve ona doğru uzanan eller Saidin elleri gibi beyaz ve mevzun değil, lâkin demiyordu. Namığın içi hudu- dunu ve sebeplerini | bilmediği Sen sade söyle: Eğer o karımı | Birden bire (hiddet bütün boşayabilseydim beni Saide ter | mevcudiyetini kavradı. o Kızın cih eder miydin? Söyle, bunu | üzerine doğru yürüyerek bağır söyle, Bunu bilmeğe ihtiyacım | dı: — Bunu bana (karşı nasıl var, Bu kadarını söyle. Bu söz | söylüyebiliyorsun? Bu dağ ba. de senelerin felâketini unuttu- | şındaki evde yapyalnız olduğu. racak bir şifa bulacağım. Söy- | muzu unutuyor musun? le, söyle Muazzez! İ Fakat senelerce yarın ne yi- Ne kadar zelil ve biçare bir | yeceğini ve nereye gideceğini sesle, ne kadar âciz bir eda ile | bilmiyen bir babanın © yanında Bu kalın ve kı- | yaşamış ve gezmiş olan O genç yah bir kılla | kız, bu vaziyetten pek te kork. i madı; — Niçin, niçin söylemi. bir demir çember gibi bilekler- | yeceğim? Diye kafa tuttu . den tutup çekemeyinçe, emret. iyleme, çünkü kırların mek ve kahretmek kudretinden | ortasında yapyanlızız, Sade bir mahrum böyle zelil ve âciz uza | ihtiyar kadın var, onu sustur. emri makamına kaim olmak üzre i- Vânen tebliği olunur efendim. ZAYİ — İran tab'asndan Kâzım bin Ali namına ikamet tezkerem i- le pasaportumu kaybettim. Yenisini cıkaracağımdan (eskisinin hükmü yoktur. Kadıköyünde, Muvakkitha- ne caddesinde İstiklâl | kıraathane- sinde, Kâzam bin Al. mak mecburiyetinde kalırsınız! Kızm üzerine bu sefer bir mecnun gibi yürüyordu. Muazzez çıkmak, bağırmak isti; “ z ğı gö için o kaçamı du. Belki de sade bundan di. Belki yesin, hiddetin, kinin, ve bir tarafa kaçıp kurtulmağa imkân vermez bir alev gibi ken disini sarmış olan bu ihtirasm pençesindeki olgun erkeğin sey ıyor- değil 'ni ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrâkı müsbitelerile bildirme- leri lâzımdır. Aksi halde hakları ta- ve keyfiyet ayrıca gazete ile ilân o lunur. İstanbul icra dairesi | birinci iflâs memurluğundan: Müfls İskon Ara- biyan efendinin kayt ve tahkiki de e MN tanzim olunan sıra defteri sureti &- maktan kolay bir şey de ola- kıracak maz, Beni kızdırma. Sonra 0 ni | kolların açıldığını hissetti, Sa. kâh kâğıdını duvardan alıp yırt | it karşılarmda duruyordu. Ren- yor ve buna cesa- | Ağabeysinin yanında çok genç, edemiyordu, Birden bire gel | çok ince, çok zayıf görünen bir miş bir korku ile dizlerinin ba-| Sait, pu sicillerile (sabit olmayanlar sa- taş bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar alâkadarların işbu müddeti | kik açık bulundurulmaktadır. Ala. kanuniye ahkâmına göre hareket et- | cakları masaca kabul edilen alacak- meleri ve daha fazla malümat al: | lıların ikinci toplanma için tayin o- mak isteyenlerin 931-651 dosya nu. | lunan 146-932 salı günü saat 14 marasile memuriyetimize müracaat. | te dairede hazır bulunmaları ilân o- ları ilân olunur. Tunar, lacakhılara irsal ve aslı o berayi tet sıkan © bu |olan bu mücadele, iki | dakiks dan fazla sürmedi bile. Sait — Renli.diye' bağır. seba va e debiyi koma Gl detle çekmişti. sapsarı, pek üşümüş gi- bi dişleri biribirine (© vuran ve Zangır zangır titriyen bir Sait, lam gözleri kıpkırmızı, sesi Sus, yoksa pişman ede. ledi. Hırsla titremekten inceleş- — Rezilsin! Hem de rezille mış bir sesle Namığa: — Rezil! diye bağırdı. Muazzez şimdi — serbestti. Çekildi ve kapımın kenara ka derek, iki erkeğin amasın ini İenkip" gölemiyor, bum |dar gi rikelemez bü manzara bulu, |da, artık biribrlerine sadece va yordu, Kaçmak istese de zaten | kip ve düşman iki erkek arasm gok geç kalmıştı! da kendisi için edilen mücadele Kendisini birden bire Ne-| yi korkunun hudutsuz büyüttü. mık kollarıma çekti.. İ ğü gözlerle oradan | seyretti. Fakat Muazzez haykırdı: > | Mücadele! Bu o kadar kısa sür — Emine kadın! Emine ka- | dü ki! Tesirleri orada bulunan dın! ların ve bulunmayanların bü- Sonra, birden bire, kendisini | tün ömürlerine o hükmedecek sml amm SİĞİL İİ LL İL LİLİ İZLEYE ÖZİL A | rin en rezilisin! Çabuk git, de- fali — Bunu bana mı söylüyor. sun? — Sana ve son defa ola. rak! — Gitmiyorum, Fakat eğer gidersem onu da beraber götü: rürüm! Eli Muazzezi du. gösteriyor. - Sus, onun ismini ağzını alma, Yoksa... — E, yoksa? (Devamı var)