15 Mayıs 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

15 Mayıs 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet smdesi “MİLLİYET” pe 15 MAYIS 1932 İdarehane: Ankara caddesi 100 No. Telgraf adresi: İst Milliyet Telefon Numaral Başmüharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdütlüğü 24319 İdare ve Matba 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için Hariç için 3 ayhıği Müddeti geçen nüshalar 10 ku Tuğtür. Gazete ve matbaaya ait Cuma günü İstanbul sporu için birkaç ecnebi maçı kazanmak tan çok daha mühim, daha ha: dıköyü z Bi alan eski (Ünyon kulüp) sa- hası yepyeni bir şekilde mun- tazam bir pisti, temiz bir fut- bol sahası ve birkaç bin kişilik iribünlerile halka açıldı... Hep bakındam.. Macarlılara yenildiğimiz zaman utâncm- dan yere geçen edipleri, © zaman bütün teşkilât adam- İarı turfa ilân muharrirleri, hep aradım. Bulamadım. Belki dedim... Ben göremedim. Şura İarda bir. yerdedirler.. Elbette yarım yazılarım okurum... Ertesi günü aradım, tara. dım... Bu bahse dair bir tek kelimelerine tesadüf etmedim... Ve o zaman anladım ki; bu zat lar sporla, sporun hayriyle cid- den meşguldürler!!.... Resmi küşadın . intizamı, gevçlerin resmi geçitleri, çayır da daha başka zevkle oynanan ve seyredilen futbolün heyeca- 8 hepsi bana karışıksız bir spor günü hediye etti, Bu yeni saha bir / taraftan gençlere temiz ve (modern) yer bir spor yeri olmakla kalma. Hı, daha resmi küşadında vali- mize de bir stad resmi küşadın da nutuk söylemek fırsatını ver di. Umalım ki; mumaileyh bu zevkin tesirile olsun şehir stadı ü tasavvurlar Çocuk terbiyesi — Eti senin kemiği benim! © derlerdi... Ve hocaya yahut yine| I müdüre.teslim ederlerdi. Onla- irm içinde de bu sözü sahih zan isedip çocukları iğne ipliğe çevi frenler olurdu... Umulurdu k;; bu “Eti | senin kemi- | ine Pa olanlar var. Damla kadar bir kız çocu- ğu... Bir köşede ağlıyor... Sor- idum - Ne ağlıyorsun kızım?, Cevap vermedi. O sırâda İbeş on metre ileride bir adamın İbana dik dik baktığını gördüm İwe anladım ki; çocukla bir mü | masebeti var. Zaten kız da sua- İlime cevap © vermedi.. Bende İ yürüdüm. O adam arkamdan geldi.. Çocuğa yetişti elinden çeke çeke götürmeğe başladı. | Kız hem ağlıyor hem de gidi. yor. Beriki de hem: — Sus ağlama (diyorum... | diyor, hem de kızı tokatlıyor... | şılacak şey!.. Nasıl oldu İ da gidip herife bir sille aşket- medim ve; — Ne vuruyorsun diye sor. Jdoğu zaman: — Sen aldırma yürümene İ baki Cevabını vermedim. Bil. | mem. Ne modern terbiye usulü... Hem çocuğun canımı yak! Hem İ de ağlamamasını ister... (Lindberg)in çocuğu! İ” Okyanusu * uçarak geç İ (Lindberg) talili bir adam Ne İğildir... 18 aylık yavrusunu haydutlara kaptırmakla kalma- dı, nihayet çocuğu (o kafa tası İ çatlamış ve ölmüş olarak bulun du.. İ Gazetelere nazaran Amerika Jinfial içinde imiş... Ben bur: münfeil olduktan sonra Ameri- kanın infial etmemesi mümkün mü Yalnız sinirime #ey bilmem nere polis müdürü oldu: Bu zat diyor Ne feci ve gülünç lâf... Ameri- ka polisi için çocuğun ölüsünü bulmak bilmem me dereceye ka dar şerefli bir hizmettir!.. FELEK İrtihal Vakit refikimizde mukaddema tahrir hizmetinde bulunan Gebze müstantiği Talât Tuğrul Bey dün sabah Cerrahpaşa hastahanesin- de vefat etmiştir. Cenazesi bu sa- bah saat on birde mezkür hasta- haneden kaldırılacaktır. Efradı ilesine beyanı taziyet ederiz. AEP Sabit Paşa Zade Suphi Sabit Be- yelendinin kerimesi, Sami Sabit Pa şa Hazretlerinin — ve merhum Nüz- het Sabit Beyefendinin yeğenleri Fazilet HE, ile Fililse oşrafından Lâ- GF Bİ, nin akitleri 12 Mayıs perşem | be günü Kadıköy Belediyesinde ic- Ta kılınmıştır. Merasimde, Müşir Ahmet İzzet, Rüştü, Esat, Galip ,Ziya Paşalar ha zara ve imüfettişlerinden Harun, Besim ve Lise Müdürü Ma- hir Beyefendiler ve zevatı saire ha- ar bulunmuşlardır. Tarafeyne saa- det dileriz. ,— Sen birkaç gün »“nra im nu i? a? yil mi Genç başile tasdik etti. — Yani mektebi lise mezunu olacaksın? — Evet. iyi ekeni ii İup ta Muszzezi babandan iste yemez misin? Saadet bu kadar yakiminde, &- İe geçmesi bu “dercede kolay bir “1 miydi? İş bulabilirim. Elimde li- #e şehadetnamesi olduktan son ra her hangi bir daireye pek âlâ alırlar, Hem başka bir şey da- hin var, İş Bankasının üstünde- ki yazıhanelerin birinden bir muhasip arıyorlu “— İs tersen delâlet edeyim.” diye bi| İÇ Sisi teklifte bulundu, Yetmiş! li Zi ne kadar sevdiğini biliyor- sun. Bu sayede hep yanmda kalacağını düşünerek, (sana mea vereceğinden e- N Sait bir çocuk sevinci içinde eğildi, yengesinin iki elinden ayrı ayrı öptü, Sonra kasketini başına geçirdi: — Vakit geçir meden o mubhasiplik meselesini takip edeceğim dedi. — Elinde kitaplarla mı? — Hayır, onları bir yere bıra fkrım, a Mektep kasketini giyme de sistem, | | zamanımızda değişmiş olsun... | Dün matbaaya giderken o| İcivarda bir terbiye © sahnesine i ... Anladım ki; hâs| ! | | İesya taşıdıkları göze çarpıyor. MİLLİYET PAZAR 15 :MAYIS Yaz ve boğaz Bahar geçiyor. sile yapılmıştı. İbrahim Paşa İstanbul kaldırımları kızma i ayda cennet ğa başladı. çevirdiği (Sadâbât) r Patrona Denizden serin karpuz ko. | Halilin yamakları bir günde | kusu geldi. Lodos yeşeren ağaçları ka- vuruyor . Ve rüzgâr Muhiddin Beyi| yeni bir beyanata mecbur ede- cek kadar esiyor, İstanbulu to za, dumana boğuyor. Eski âdet yine başladı. Yaylak ve kşlak âdeti - Aylıkları azalmasına ve iş- lerin durgun gitmesine rağmen hemen her gün köhne talik, tın şebir haricine kırık dökük hâk ile yeksan ettiler. Türk İstanbulu yangınlar, güzel Boğazı da fırtınalar sildi, süpürdü. | Çocukluğumda hatırlarım. | Boğazın Anadolu kısmına bü yük bir rağbet vardı. Anadolu arkalarına, y sırtları Pcşabahçesine köşke ler yapıldı. Kanlıca kıyılarında bir çok güzel yalılar peyda ol- du. Geçen gün baktım. Bütün o şen yuvalar harabe haline gel int çalışmış, her taraf | ağaçlık, çiçek olmuş. Fakat ta- biatin bu feyzi ve gençliği için- de daha on beğ yirmi yıl evvel yapılan bu köşkler kararmış eğ Şurası muhakkak ki İstari- bul halkımın yüzde sekseni kira <ıdır. Ve (göç) bizim tiyacımızdır. Mevsim mevsim seferber ol. mağa alışkınız. Eşya toplamak ve ev yerleş | tirmek eski Türk kadınınm sa- Yılı marifetlerindendi. o Ani bir misafir gelince bir saat içinde! tatlısından tozlusuna o kadar tepsi donatıp çıkaran eski ka dımlar bir geede bir evi seferber edecek kadar da mahirdiler. Ve İstanbullu olup ta göç et memiş, Yangın geçirmemiş aile olmadığını iddia etmek müm- kündür. tarihi ih- gelmiş. | Arzın en güzel bir geçidi hiç süphe yok ki Boğaziç Ki. barlarımız Adaya gider, dar bir toprak parçası üstünde kendile rine eğlence ararlar, Hele şehir le alâkası olan bir adamın Ada da oturması bir işkencedir. Halbuki Boğaz her adımda değişen manzarası, her mevsim için oturmağa elverişli tepeleri ve koyları, uzun otomobil ve tenezzüh yolları, bir başında Ni i Karadenizin en güzel plâjı (Kil i taraflı bir çi-! ili, bir köşesinde en; çek sergisi gibi renk ve koku içinde. Güzel boğazın, boğazı- na kene gibi yapışan kömür de! poları olmasa frenklerin yaptık ları, romanlar, hikâyeler yaz- dıkları Boğaziçi yine eski şen ii bir İKY yeri Ne yazık ki yeni şairlerimiz. Adaya mefturdurlar, ressamla- ve mamur Boğaziçi (o olacak.| Yapmakta ne kadar isteksiz ve ağırsak, yıkmakta o kadar seri #rmiz Heybeli üzerindeki guru- ba âşıktırlar. Ve geçenlerde yi- Dün sözü i vi İkiz ve üstadir. Harp, zehirli bir) ao remmlakamız — Çocuğu bulduk!. Şimdi gestiği yerleri çö İeketlerinin rengini görmez, gi İiş haydutları bulmağa kaldı... ||e çevirdiği gibi Boğaziçini de | 4. Hollanda değirmenlerinin ER Çe teneke haç, Kapatlarından ifkam alırlar k fena bir görenekle baş- | layan ahşap ev modası İstam-| ,, Büker ğe yle leri kı bulu kırk elli senede bir yefik | 9” di an gölü mii den yaşkiink için bisi” icbar di. | çin dünyamın s3 güzel bir eti * | dür. Fakat ben iddia ederim ki ei İbizim (Eğerdir) gölü İaviçre ya, Güzel Boğiüz da bu dördün | gölünden çok güzeldir, Boğaz için dünyanın yalnız Daha beş on yıl evvel DEER | oğralya üleması değil, Esthö- Kill Siler Şallar başü en | öge ülemesi da tabiatın şahe- az hlihdâdir; gün “| seri demekte müttefiktirler. Önun bedii ve hayati güzel- Babalarımızın tahta serden — öremiyoruz il bisi içine slğmacak bir. yuva-|iğimi biç nasıl göremiye ir dan mahrum bırakmıştır. Öm- derin bir ilham memba: olmuş. rümüz ya taşınmak ve yahut İtamir geçiyor. Fakat hiç bir şairimiz Boğazın | Türk İstanbul asırlarca yan | yeşil köşelerini, nefti koylarını İdi, kül oldu. — Fakat bu illetin | meselâ (Pierre Loti)» kadar, mikrobu ölmedi. Bugün bile hattâ Claude Faröre kadar sev: İtahta ev yapanlar var, miş değildir. Fransızların şöy- le böyle bir romancıları olan Ahmedi salisin kibar ve İ zevk ehli sadrazamı Nevşehir- | (Henri Mylâs) bile Boğeziçini bizden daha iyi yaşatmış bir li İbrahim Paşa (Sadâbât) ı ! romanmı orada (yaşatmıştır. iki ay içinde yaptı. İki yeşil dağ arasında iki âbide lâlezar| (Clair de lune sus Bosphore) oldu. Her adım başında bir za- |bir şark macerasının Boğaziçin rif köşk yapıldı. de geçen akisleridir. Devrin erkânı bu öreneğe Boğazm ve Kâhtanenin man kapılarak Boğaz sahillerini de | zaralarile Ahmedi salis devrin. yalılar, köşküme donatılar. — | deki hayatimizin levhalarını Av rapa ressam Fakat bütün bu gayret o müzmin (tahta) illetin hümme | (Van Mor) un yaptığı tablolar Temmuz güneşile kaynayan | ağaçların altında kendi dudak- İmrile birleşen kıpkızıl dudakla. rı, yeni çıkmağa başlayan br yık ve sakaldan usturanın hiç pembeyaz ler. — Sahi yenge. Doğru düşü- Büyorsun. Elinde kasket, Şayeste içeri koştu ve gümüşi rengindeki bir i | Rengi biraz soluktu, TaşlıktaŞa foter ile geri geldi. Mem bir iz bırakmadığı nundu, İşler istediği gibi ola. | yüzü, ve bir temmuz kadar âteş |rum caktı. ve ihtirasla dolu büyük kesta- ge De rengi gözleri mi düşündü? Sait gittikten yarım saat | Yeşil ve çekik gözlerinden bafif bir esef bulutu geçti. — Benim kocamdan bile bir hayli büyük, Ben olsam varmaz dım! Munzzez mütereddit. duru- #onra Muazzez © aşağıya indi. yesteye seslendi: — Abla! O misafir odasmda bir işle meşguldü: — Buradayım, gel! dedi. Muazzez içeri girdi. Kendi. sini bir kere klüp sinemasında, | karşı ne cevap vereceğini tayin bir kere de Yenişebirle Taşhan | edemiyordu. Dedi ki: arasında otobüste görüp tutula fendi amcam münasip rak isteyen mühendis Halil Be! görüyorsa ben bir şey diye- yin büyük fotoğrafı masanın ü zerinde duruyordu, Şayeste bu nu göstererek dedi ki: — Bu beyle evlenmeni peder adeta aklına koymuş. Sen ne kalmasmı isteyen bir eda ile ilâ ve etti: — Sizde mavi bir ipek vardı. Ondan bana birazıçık verebilir öleli şapkanı getireyim, Ba |. dersin? — Ne diyeyim, bilmem ki! | |misiniz? İrilmiş, çarpılmış, iskelet haline | ler Hindistandaki' Servet Buradakiler Mısırdakini fuzuli varis addediyorlar Emirhanyan isminde bir Erme İ minin e'tmış sene evvel Hindistan. da vefat ederek nrühim bir ser“ vet bıraktığını ve buradaki varis- lerinin hülcümete varis gösterdiğini iklerini yazmıştık. Alınan ımalümata gö banyan Kayseffidi san sene evvel ne darılarak Hindistana gitmi wada zengin | olmuş ve nibayet ölmüştür . Emir- lan dok- 36 milyon lira olduğunu söyl lar. Varisler, bu Madam, Canikyan değil, kendilerinin varis oldukla - rma dair Hariciye Vekâletine ba- zı vesikalar göndereceklerdir. Canlı manken sey- | yahları korkuttu | Viyana seferinde Vezirikzam | Kara Mustafa Pş. nın Harp Meş - yeret Meclisinin Askeri Müzece | İS ita 3 Şad derununda temsil | bu te baümnmağtı Bi nun canlı olduğunun farkına var mamış olan seyyahlar arasında yi tevlit etmiş, neden sonra in farkına varan ecnebilsr, gü - a çöle vibe alakam” yönime dönerek onun ellerini sıkmışlar - ir, MI Diplaraku bu akşam gidiyor Yunan ressami Mel Diplarak İsmet Pş. Hz. nin daveti üzeri: bugün Ankara'ya gidecektir. Mel Diplaraku eserlerini Ankara'da da teşhir edecek ve evdette Vali hittin B. in bir portresini yapa Vali B. bu resmi şehre he- diye edecektir | Bağdat hayvan sağ- kongresi ANKARA, 13 — Hudut ve hay van sağlık zabıtası hakkında Bağ datta toplanmış olan © kongreye hükümetimizi temsilen iştirak e- den murahhas bakteri; fik Bey şehrimize gel, #reye ait raporunu ve len kararları ziraat arzetmiştir. vekâletine da görüyoruz. Boğaziçini sevelini. Asya ile Avrupayı ayıran bu ince lâci: vert kanal bütün dünyanın sev. yüz m yüksekten, tayyare ile Bükreşe giderken doya doya İ seyretmiştim. İ ANKARA, 13. — Müsabaka imtihanında isbatı cbliyet edip de münhal olmamasından terfileri ic ra edilemiyen ikinci O komiserler bu kere açılan münhallere terfinn tâyin edilmişlerdir. Terfi eden i- kinci komiserler şunlardır İsparta komiseri o Abdünnebi Bey Aksaray vilâyeti serkomi liğine, Edirne komiseri Tabi Tekirdağı serkomiserliğine, Yoz- gat komiseri Sait bey mahallinde İ serkomiserliğeş" İzmir komiseri Kemal bey Manisa serkömiserli- ğine, Muğla serkomiseri Abdül. kadir bey Aydın serkomiserliği- İ ne, İstanbul komiserlerinden Meh met Ali bey İstanbul - serkomiser. liğine terfi #tmişlerdir. Yozgat serkomiseri Kâşif B. Çankırı serkomiseriğine, © Aydın serkomiseri Ziya bey de Tokat serkominerliğine tayin edilmişler. dir. İ İzmirde dün sabah bir zelzele oldu İZMİR, 14 ALA, — Bu sabab | saat 5,4. ta bir zelzele olmuştur. Hasarat > kur, ferans r. Kadıköy kaza idare he- Şrürnden: 20 Mayıs 932 tarihine müsadif cuma günü öğleden ev- vel saat on birde iktisn müderrir- lerinden Zühtü Beyefendi tarafın dan Kadıköy Belediyesi civarında ki kaza merkezinde umuma mah- #ws bir konferans verilecektir. Ar zu eden zevatın yevm ve saatı mezkürda kaza merkezini teşrif- Teri rica olunur. kongresi . Viya nada toplanacak beynelmilel Ste- reometrie kongresine iştirak ede- cektir. Mumaileyh bir hafta son- şehrimizden hareket edecek- Şinasinin mezarı Evkaf idaresi heyeti fenniyesi. Ayazpaşada Şinasinin mezarliği üzerine yapılan apartıman bak- kında tetlkikât ya, Bugünkü program İSTANBUL — (1200 m. S k.) 10 gramofon, 19,30 Bedayii musi- kiye heyeti, 20,30 Opera, 21 Ke - mal Niyâzi Bey heyeti, 22 tongo. Harik . Hayat Boğaz arzın en lâtif bir par gası,. Muhterem edihimiz : Ru- isen Eşref Bey bir zaman: yine gazetemizin şu sahifelerinde gü zel üslübu ile Boğaz hakkında ki tahassüslerini ne güzel - ifa- de etmişti. Yeni nesle Boğı lim. 1 sevdire, Burhan CAHİT — Şişlide Ziya Balcı fendiye; İltifatnamenizi yan buyurduğunuz kirleri yakında bir Yazacağım efendim. Beye- aldım. Be- isabetli fi- makale ile B.C. bir haberi olduğunu anladı. Kendisini bir köşeye çekerek sordu: — Ne yaptın? — Oldu bile, Son imtihanım salı günü, Çarşambaya başlıyo — Babana söyledin mi? — Hayır, tam başladığım gün söyleyeceğim. neş'eli olmasa mukabil, Na- mığın rengi uçuk ve kaşları ça- tiktı, Bütün yemek müddetince ağzından tek lâf çıkmadı. Yemekten biraz sonra, da- ha kahvesinin son yudumlarını içerken Ahmet Şükrü Efendi dedi ki: — Sait, yengenle Muazzezi mümeyyiz Sadrettin Beylere gö diye sitemler etti. Sizden biraz sonra “biz de gelis | gi riz. Büyük oğlu ile yalnız kal. dıkları zaman, ihtiyar adam: — yorsunuz!” — Biraz yaşlı değil mi? O. Akşamleyin erkekler eve İş bugün kat'i bir şekil aldı gi- Ticaret İşleri Umum (Terfi eden konisörlerif Kaza Sirgortalarmızı Galatada Ünyon hanımda kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayi muamele etmekte olağ ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır. mayınız. Telefon: Beyoğlü 4886, Dr. Celâl Tevfik Zührevi ve idi yı ola bastahıkları mütehasstsı Her gün saat 14-19, 3 üncü Kolordu Mânları İ K.O. ve birinci fırka kıt'atı hayvanatı ihtiyacı için arpa ay Yı ayrı şartnamelerle ve kapalı zarfla wünakasöya konmuştur. İhalesi 6/6/8932 pazartesi günü K. O. munki saat 15 te ve fır. kanınki saat 16 da komisyonu. muzda yapılacaktır. Taliplerin şartnamesini almak üzere her gün ve münskâsalarma işi edeceklerin de vakti muay İde teminat ve teklifnamelerile komisyonumuza müracaatları (297) o (2046) “ya | Tıbbiye Mp. de mevcut 41 İ kalem köhne eşya aleni müzaye deye konmuştur. İhalesi 21-5. 932 cumartesi günü saat 15 te komisyonumuzda yapılacaktır. Eşyayı görmek istiyenlerin mez kür Mp. müdürlüğüne ve şart. nameyi alacaklarm komisyonu- muza her gün ve ihaleye işti. rak edeceklerin de vakti muay- yeninde komisyonumuza mü- racaatları, (238) (1718) İLÂN Türkiye o Cümburiyet Mer kez Bankası hisse senet lerinin - ikinci © taksitini teş kil eden - 94 30 bedellerinin 1715 mumaralr kanun ve ni. zamnamei esasinin 23 üncü maddesine tevfikan 1 şubat 1932 tarihinden itibarn 1 Mart (1932 akşamına kadar tediyesi lüzumu ilân edil İşbu ikin &i taksit bedellerinin tahsil müd deti bu kere mezkür maddei ka İnuniyenin son fıkrasına tevfi- kan 1 Haziran 1932 akşamma tecil edilmiş olduğundan keyfi- yet ilân olunur. © (528) | ZAYI — İstanbul Müslim mekte. binden 1332 #enesinde aldığım şeha- detname kaybolup (o yenisini alaca ğrmdan hükmü yoktur. 814 Muzaf- fer. ve Otomobil Müdürlüğünden: 30 İkinci Teşrin 330 tarihli kanunun mülga ikinci faslı ükümleri dairesinde Hayat Sigorta mmamelâtile iştiğal eylemek. üzre tescil edilmiş iken 928 senesinde tasfiye musmelâtın: ifa etmeden memleketimizden gi- den İngiliz tabiiyetini haiz (Zi Greşam Layf) Hayat Sigorta şirketi bu ke- re müracaatla Türkiyedeki masmelâtnın tasfiyesine karar verdiğini ve tasfiye munmelesinin ifası için İstanbul avukatlarından Ferit Eskinazi Efendiyi vekil tayin eylediğini bildirmiş olmakla o mezkür şirket alâkası bulunanların mümsileyh Ferit Eskinazi Beye ve icabında İstanbul mınta- kanı Ticaret Müdürlüğüne müracaat eylemeleri ilân olunur. a itode “birden yir, Mimi” Şükrü Efendi one bire kuruyarak, © boğukça bir | dinliyordu. Namığı hiç daha sesle ve anlamamış gibi sordu; | böyle sert ve böyle pervasız — Ne işi bu efendim? örmemişti. Gelinin sesi, ge. , Canım, şu Halil B. mesele. | inin temennisi kulaklarında bi daha çınladı. Onun gözleri — Ha, o kart herif mi? Evet, | teşlenerek ve sesi | hirçmlaşs. bugün gelip sizinle konuşmuş. “— Allah versin de bu ev Tesadülen öğrendim. den biran evvel gelin gitsin!,, — Namık, niçin kart herif di |diye mukabele edişini sanki tek yorsun? Evet, toy bir çocuk de | rar duydu. Fakat pek genç isteyince Nefsine tamamile hâkim ol- de beş parasız birini kabul et: | mağa çalışarak, ve hakiki vazi mek İâzrm, Kızı ne ile geçindi. | yeti hiç © anlamamış gibi dedi recek? ki; — Böyle bir gencin Muazze — Senin bu adam aleyhin- zi hemen ayrı bir eve çıkarma. | de bir bildiğin varsa onu #öy- sı şart değildi ya! Bizimle be-İle. Şimdiye kadar isteyenleri raber oturur, kudretlerine © gö. | reddetmek için makul sebep- re masrafa karışırlardı! Hem |ler gösterdin. Ben de bunları esasen Muazzezin derhal koca- | kabul ederek kızı “vermedim. ya verilmsei şart mı? Biraz bek | Şimdi bir büyük adamın, bilir. lemesinde ne mahzur var? miyim ben, bir müdürü umu- e kocasını her gün | minin, bir meb'usun da kendisi menin; Muazzezin bir başka | ne damat etmekte tereddüt et- “e dei olduğunu her gün miyeceği hir talip © karşımıza görmenin nasıl bir felâket ola | çıktı. Asıl ve nesebi belli. Tah- cağmı hiç bilmiyor gibi, bunu | sili mükemmel. Hiç evlenme: tahminden tamamen âciz gibi | miş. Üç yüz liraya yakın aylı

Bu sayıdan diğer sayfalar: