12 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

12 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrın umdesi “MİLLİYET” tir. 12 MART 1932 İdarehane: Ankıra caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 O Müddeti geçen nüshalar 10 ku. tuştur. Gazete ve matbaaya ali İşler için müdiriyete © müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes't- tiyerini kabul etmez, | BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke İlinden verilen malümata nazaran! İbugün hava kısmen az Bulutlu 0- lacak, rüzgâr cenupta garpara- İsnda mütedi! esecektir. Dün tazyiki | nesimi 762 mili. metre, azami hararet 13, asgari & Mipera $ Haftanın Yazısı > Hayalin Sonu Hayalin sonu olur mu?. Ben olmaz sanırdım amma o- ” İmyormuş. Başıma geldi de bi- İiyorum. N Dün akşam yatağıma yat- “tım. Me diye uyku ( bekli yordum. İnsanm beklediği | di © şey gelmezse beklemediği ge- â ir Neden böyledir? Onu meş | 4 huru âlem Eisinstein'den sorma | hı. Muhakkak bir şey © ben uyku gelsin diye bekledi p“ ğim zaman gelmez... Halbuki | — öylelerini bilirim ki; daha ya- | tağı uzaktan görmez çe. meleri çıkacak gibi esnemeye © başlar. Yatağa girmesile hor. | x bir olur. Mubtelif © münasebetlerle, #alakir. vagonde; vapur ka maralarında veya otel odala- rında birçok arkadaş veya a- damla birlikte uyumak zarure- tinde kaldım. Dünyada, hor- Jamak kadar (o sinirime doku- man şeye tesadüf etmedim. Öy- le arslan gibi adamlar vardır Ki yatağa girer girmez müba- rek çingene © körüğü gisi puf puf ötmeye (o başlar. ne sessiz, süküti atm tesa- « düf ettim ki; bütün sessizli- cannını uykuda çıkarıyor. | Muhatabı Marsilyalıya de. imiş kiz — Benim uykum çok hafif tir.. Yattığım odada gürültü- İ süzce birisi elektriği yaksa u- anarım... Marsilyalı cevap vermiş: — Ben elektrikten uyanmam amma, karımın gördüğü rü- yalan gürültüsünden uyanı- e gördüğü rüya- nın bize tesiri olduğuna pek inanamam fakat başkalarının hulyalarının çok defa hayatı mızda müessir olduğuna her fı gün şahit oluyorum... Hülâsa yatağıma girdim. Mübarek uyku bir türlü gel.! i mez oldu.... Ve ister istemez İ hülyaya daldım. Daldım di. yince aklıma geldi, hayatımda | hülyadan başka şeye dalmış! değil dalamam. Denize Lâkin bülyaya dalmama | kimse ses çıkarmıyor.. Ben de | dalıyorum. Eğer hülya deni- İllen şey plâj gibi bir yer olsa| bizim memleketin hülya | o kadar kalabalık olurdu kiş diğer memleketler bizden nümune almak için tetkik he-| yetleri gönderirlerdi. Evet! Hülyaya daldım... , kendi kendime düşündüm... “olsa ne yapardım.. |. Hülya deyince ben öyle Nasrettin hocanın (o Allahtan! 100 altın istemesi gibi hava. dan para gelmesine inanmam. Mutlaka bir imkân yolu bulma İrahık bir piyango vurabilir. Bu imkânı bulunca © sevindim ve | devam ettim. | 200,000 lira param olsa ne yere Çok defa gazeteler- “Şu kadar paranız olsa Gayarenni diye açılan anket- İlere adam akıllı cevap verene İrast gelmediğim için paramın ne İdim bulmağa mecburdum. 200,000 lira az para d Ne yaparım?.. Bankaya ve rim., Veririm amma bunun iki mahzuru var... Bir kere ban- kalar böyle büyük paralara ir iki buçuk faiz veriyorlaı na mukabil dünyada © iz gok banka iflâs citi ki, yüzde iki ile bu tehlikeye girmek kâ. rı akıl değil... O halde.. O halde esham ve tahvilât alırım... Onların Beş, altı geti. » Rahat şey!.. Fe- na fikir değil, fakat iki sene evvel Amerikada bir mali buh ran olduydu.. Binbu kadar banka iflâs etti.. Bütün esham sapır sapır döküldüler.. İşti- ra fiatlarının yüzde oonuna in- kem ei hiç bir hayvan uyurken insan- lar kadar gürültü etmezmiş Haydi seyahat falan gibi & İdiler... Böyle tehlikeli işe na- İsıl gireyim... Pek âli Pek &lâsı, faizle ödünç par ra vermeli... En kârlı iş şimdi ayım... Eh, adama 200,000 li-| en hafifi yüz |de imzalı senet verilir. Ve e ka, bil paraları alanlar onu kat'i yen ödeyemezler. O zaman re hini satmağa veya imza sahip lerini mahkemeye © vermeye sunuz. Satacağmız rehin yüzde seksen ailenin bir tek iradı, meskeni velhasıl yegâne varı- dır.. His sahibi olan bir adam İbu malı sattırıp o aileyi | bile İbile felâkete atm. Dört imzalı senedi verenler de tüccardır. Bu sıra © tüccar böyle parayı tediye edemez, ke parası tediye ettiği için yüreğine inip ölenlerini görü. İyoruz.. Veremeyince mahke- me iflâsına hükmeder. Buda İbir tüccar için ölümden beter- dir... Demek ki; ( faizcilik te suya düştü.. Ne kaldı Ticaret. Ne ticareti?. . İh- fındık.. buğ. day.. falan filân... o Herkesin Jelinde tümen o tümen. Alıcı İyok!, Bu işte kurt olmuş nice. İleri elleri böğründe bekleyip du İruyorlar.. Ben de kollarımı kavuştu- rup malımı seyretmek için mi? ticaret edeceğim?. İracat.. Tütün. İthalât derseniz.. O iş suya | dan ibaretür. düştü... Şimdi kontenjan va; Evvelden teessüs etmemiş ithalât ticareti bu buhran esna | kaç sene idir. Hem efendim! Süpkanallah! Ben şimdi bu İ 200,000 lirayı ne yapacağım?.. İrat alırım.. kiraya veririm.. Şimdi galiba herkesin aklı. na mülâyim gelen şey bu!... - L bir taraftan her gün yeni yapılan binalar diğer ta- raftan buhran yüzünden eksi- len kiracılar. Daha sonra, $i- görta, vergi, icare, belediye, ta İmirat ese musa yüzde altı ge- trirse öpüp başma koymalı!. Koymalı amma mülk kiymet. leri de her gün düşüyor. 200, İ nasıl istimal edileceğini ken. | 00 liralık mülk al bir sene son yüzde altı faiz getirsin , ge mazsan De işe yarar... den geçtiğim hiç bir bina yok İkiz kapısında penceresinde (ki ralık) lâvhası © görmeyeyim... Bu kadar kiralık irada kiracı nereden bulacağız?.. Almam! İrat almam!, Hem her gün bir yeni (o apartman, bir kübik bina yapıldı mı, öte. | zaman kiler gözden düşüyor.. Evvel- ki gün rahat rahat Kule dibin odalı bir yerde o oturan bir aile kalkıp yukarı tarafla- ra çıktı mı, mal (o sahibinden neler istemiyor, neler?. — Asansör var mi, Canım birinci kat için, ikin ci kat için asansora ne hacet! — Banyosu yere (gömme mi?, — Kaloriferi var mı?.. — Telefonu var mı?.. — Bahçesinde tenis kortu Mani MLLI YET CUMARTESİ 12 İ ir | mağnizyomdur. sında iyice yerleşmek için bir | de müsavi derecede değildir, Baltık, emeli İğ hancı 200 DO İlin Ymm | bül bik spa göpece iğ lalz Kradilizdd İEleknei ğini biliyor muyuz?.. Vaz geç | düşer. Bunada sebep iç denizlere bü! MART Denizin suyu Deniz suyu deyip geçmemeli. He iyonüz ki deniz suyu göl su tatlı değildir. İçinde muhtelfi müsbetlerde emliha mevcuttur ve bu vebepten “tuzlu, dur, ! Deniz suyunun böyle tuzlu cima | sunun mer/şelerini, arsin mer'çel ile! beraber tetkik etmek lâzımdır. Arz bidayette seyyal halde iken, yavaş yavaş soğuyarak kabuklanmağa baş İadığı sıralarda, kabuğun etrafındaki havada, buhar halinde emri deki bu maddeler de yavaş yavaş te kasüf ettiler. Evvelâ madeni buha- rat, sonra su buharı tekâsüf etti. Kaynar bir halde tekâsüf eden bü su arz kabuğunun çukurlarını doldurdu ve denizler teşekkül etti. Fakat kay nar su arzin kovuklarından süzüle. rek çukur yerlere toplanırken, yolda tesadüf ettiği bir çok maddeleri erit ti ve bu maddeler yüzünden su “tuz | land, Bu tuzluluk deniz suyunda 35 nis | betindedir. Yani bir kilo suda 35) gram rnuhtelif emlihn vardır ki, bau İların içinde en mühümmi klor Sod- yom matbah tuzu) teşkil eder. Bu 35 gram emliha içinde 27 gramı klor sodyomdur, Klar mağnezyom 4 gram tutar. Diğerleri ise bromorlar, iyodürlar, sulfatlar ve karbonatlar- Deniz suyuna tuzluğunu veren klor sodyom, acılığını veren de klor Maamafih bu tuzluluk her deniz Karadeniz gibi iç denizlerde tuzlu luk azdır. Baltaci tuzluluk nisbeti yük nehirlerin boşanmasıdır. Bilâkis sıcak mıntakalarda, yani tebehhuran fazla olduğu denizlerde tuzluluk nisbeti artar. Akdenizde nis bet 38 e Kıbrıs adası civarında 40 a kadar çıkar. Rekor kırmızı denizdedir. Bu de- sıcaktır. Buna muka- nizin sahilleri bil denize akan tatlı su nehirleri yok tur. Onun için meselâ Süveyş körle zinde tuzluluk derecesi 45'i bulur. Eğer deniz sularının 1,300,000,- 000 kilometre milâbı olduğu tasvir edilirse, bu sularda munhal halde bu lunan emlehanın azameti hakinda bir fikir edinmek kabildir. Eğer de- nizlerin suları tebahbur etseydi, bi- rakacağı emlehanm mikdarı “yirmi di milyon © kilometre mikâbı,, alur- © vü mikdar emleha kürsi arzın üzerine müsavi derecede yayılsa, ir. tifax 47 imetreyi bulurdu. Bu kadar li enli amme İ da, demir | tan ağanın geti. | bet, latife perdaz çici vesilelerle tesadüf edilen | budur. Yüzde on ikiden tut ta tahammül ederim. | geçilmiştir. Tarihi fıkralar Mısır müzakeresi niçin bir muahede ile tevsik edilememişti? Y.Rıza Pş,, Sait Pş. ile birlik olup Kâmil Pş.yı sadaretten düşürmek için ne entrikalar çeviriyorlardı? 1303, 1304 senelerindeyiz. Seb'a! zade veya Şehbender zade Sait paşa Sedirazam mazulu olarak Nişanta- şında, Teşvikiyede karakol srrasn- parmaklıklı bahçe ortasın- da bulunan penbe boyalı ahşap köş- künde ikamet ediyordu. Pitriçli Der mahduma olupta “Sicil Osmani,, sahibi Sureyya Efendinin Manastırlı İbrahim paşa zade Des- tan Beyin oğlu deyu kayı dettiği Tah- ilinezheş yonu riyasetinde idi il zam ise Kıbrıslı Kâmil paşa rumü senesine tesadüf eden Kurban bayramın ilk günü, Bulgaristan prensi bulunan e Alman'yalı dö Batenberğ bağteten Rumeliişar. Ki vilâyetine hücum etmiş, vali bu lunan Vogoridiz Goril paşayı kov- muş, Rümeliişarkinin Bulgaristan eyaleti ile ittihadın ilâm etmiş idi. Her hâdiseyi herkesten evvel baber almak şöhreti daha o zaman bile şayi olmuş bulunan Abdülhamit © güya Rumeliişarki / ahalisinden bazı kim- selerin Tahtakale kahvesindeki bir musahabesini jurnalcıları vasıtasile almış ve Rumeliişarkinin | işgal ve istilâsmı Babraliden evvel öğrenmiş bulunuyordu. Hülâsa Sait paşa konağında oturuyor, Kâmil paşanın Manastır vilâyeti istinaf mahke- mesi müddeiumemiliğinde bulunan Âli paşa hocası deyu maruf Dağıstan Iı Necmeddin Efendi bu sıralarda in- fisal eyledi. Mazulen İstanbul'a gel di, Uzunçarşı başında, daracık kişinin beraberce geçmesi olan Şeftali sokağında bir hane car etti. Âli paşa dairesinde kesbü ölfet etmiş olduğu Sadaret mazulü Sait paşa ile Padışahın gözdesi bu- Tunan Yusuf Rıza paşayı sık sık zi- yarete başladı. Yusuf Rıza paşa hoş gü, hoş soh zat idi. Abdül. hamidin emniyetini dini sevdirmiş, zeki ve fatin idi: Ufa , ken- | paşaya bildiriyor, haberler göndermeğe başladı. Fakat Sait paşanın kimseye emniyeti olma dığı gibi Yusuf Rıza paşaya dahi em Biyeti yek idi, Yusuf Rıza poşu kendisi için ne şahsi emin ve ne de şahsi mergup idi, Aralarında bilvasıta muhavere ve mükülemeler cereyan ediyor ve fakat pek soğuk ve pek sönük bir tarzda geçiyordu. Necmeddin Efen- di bü vaz'ı ve hâlden pek muztarip oluyor, Mahmut Nedim paşa devrin de, Sadaret mektupculuğundan ma- zuliyeti esnasında pek çok muavenet görmüş olan Sait paşadan acı acı kâyet eyliyor idi. Nihayet Sait çk yurmuşadı Yusuf Rıza paşa ile Sait paşa al i muhabere emniyet ve ciddiyet kesbetti. Necmeddin Ef, Yusuf Rıza paşadan aldığı malümatı Sait paşaya iblâğ' ederdi. Fakat pek ihtiyatlı dayranırdı. Yusuf Rıza pa- şa konağından çıktıktan sonra Sait paşaya uğramaz, doğru evine gelir, bir, iki gün sonra Sait paşayı ziyaret <derdi. Mubaberatn mevzuunu en gok Mısır meselesi teşkil ederdi. Sait paşa makamda iken Mısır meselesi hakkında bir muahedename müsved desi yapnuş, bunu İngilizlere kabul ettirmiş ve fakat Sultan Hamitten irade idi. Kâmil paşa makamı iktidara ge- ince bittabi Misir meselesi mevzuu derilmiş olan Sir Hanri | WolHE, sıkı sıkı Kâmil paşa ile temas eyliyor idi. Hunlâr; nedim ve müşa- viri olan Yusuf Rıza paşaya Kâmil | paşanm fikirlerinden, temayüllerin- | den bahsediyor, anı cereyanı müza- kerattan haberdar eyliyor idi. Yusuf Rıza paşa da Kâmil paşanın ve hen | kârm efkir ve temayülâtı mahsusa- larını Necmeddin EF, vasıtasile Sait Sait paşanın mülâ | haza ve mütalealernı soruyor; Kâ- mil paşanın muvaffak olmaması için ona göre huzuru şahanede idareli kelâm eyliyor idi. Hülasa Yusuf Rı za paşa Sait paşa ile sözü bir etmişti. Abdül reddüde düçar olduğunu öğreniyor, Sait paşayı huzura davet ile ne gibi sualler irat edeceğini keşfeyliyor ve bunları hep Sait paşaya ihbar eyli- ASRI SİNEMADA SAHRA GECELERİ (Les nuits du desert) Bugün ve Yarın saat 16,30 matimesinde Proğramiâ ilâveten: ANASTAS ile YENİ TÜRK BALETİNİN yeni repertuvar ve numaraları. Bugünkü" program İstanbul — (1200 metre, 5 kile- vat) 18 gramofon, 19,5 Darüttalim heyeti 20,5 gramofon, 2i Kemal Ni- yazi Bej ör le arkadaşları, 22 tangı Heilsberg — (276 metre, 75 kile. Vat) 20 fenni bir müsahabe, 20,5 şer gece, 72.15 dana havaları. Brüno — (341 metre 36 kilovat, 20 den itibaren Prağdan naki); Mühlaker — (360 metre, 75 kilo- vat) 20 Gothe'nn gençliği hakkımda bir konfetanı, 20,5'dolar Prâhser ismindeki operet Bükreş — (394 metre 16 kilovat) 20 Koru heyeti, 21,15 Romanya sur sikisi, 22 günün vak'aları Belgrat — (429 metre 2,5 kilovatğ 20 senfoni, 22.25 dans havaları. Roma (441 metre 75 kilovat) 20 15 gramafon, 20,45 Roma opere sından nakil Prağ — (488 metre, 120 kilovat) 20 Smetca alonundan naklen sen- foni. Viyana — (517 metre, 20 kilovat) 19,30 orkestra, 20 Der grose Kophta ösmindeki komedi. Peşte — (550 metre, 23 19,1 Çığan orkestrası, 20,1 da bir komedi. Varşova — (1411 metre, 158 kilo- vat) 19,45 Radyo gazetesi, 20,15 ha- fif konser. Berin — (1635 metre, 75 kilovat) 20 Hamburg'dan nakil amaaa O zaman Necmeddin Ef. teğkere yazar, emin adamı ile Sait paşa kons ğına gönderirdi. Atlıtramvay ile Har bir iki adamın horlamasını ha | yirmi dört otuza kadar getiri- « yatta ender tesadüf edilen arı | yor. Hem faizini, parayı verir zalar telâkki edelim. Ya maa- ken içinden çekip alıyorsun!.. zallah bir adamın karısı, yi. ir bakıma alâ şey! Lâkin bu. but kocası horul horul horlar. | nun da iki mahzuru var. Ev. sa öteki ne yapar?.. Hele uy. | velâ insanda kat'iyen pe benimki gibi hafif olur-/ ve his diye birşey olmamalı. Bu oldu mu? Bir See e Marsilyalı ile birisi gö- ehad. mazsımız.. Neden ?.. rüşürken lâkırdı uyku hefifli. | yim: Böyle ağır faizli paralar ğine intikal etmiş. rehin dört Ittünadı Milli TÜRK SİGORTA SİRKETİ Harik ve bayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. : 4887 — Sıcak suyu var mı?. mukabilinde veya illiyet'in Edebi Romanı: 36 i — Evet seni hem tevkif et- la gizli ittifak muahedesi im. Ayaklarımı yere vura vura, Ne denact?. Meme. hem azlediyorum!, zaladığımızı haber veriyor. Ya | cevap istiyordu: Ecnebilerin / içimize girip Ben de kızdım: “ ne — İçlerinde öyleleri var ki bu haberleri il ine, dev — Me Dedi, Yine, davam diri: senden başkasından çıkamaz!, let sırrına bu derece nüfuz ede Ben masumum!, m İZZET — Şimdi müsteşar bey de| (Söyle, çabuk edek bilmelerine imkân yoktur. Her| (Hiç bir şeyden Oo beberim Paris sefirimizin müs! iza- lke ertir halde casuslar içimizde ve biz- | yok! Ve.. isyan ettim: — Ne El beni tevkif etti va Bu üırada Emniyeti Umu- ni kar MİL bat istiyen maruzatını getirdi. Nazır şimdi başka kapının ve yine müsteşara dön |, . 0 halde bilinmedik kiç © © Dosyalar elimde tekrar na- |bir şeyimiz yok. Ne diye kasa zırın odasma girdim. İlarımız, şifrelerimiz, dosyaları malümat istemiş. dutlarımızda tabşidat yaptığı- Müsteşar da daydı. 2. ; Beyhude > zahmet. | mızı, harp gemileri sipariş et. | £ Teessüf ederim! miye müdürünün geldiği haber : 5 e, İkisi yeğ akk idiler, Hepsini yazıp ortaya koymak | tiğimizi, silâh ve cephane sa- | * Rica ederim! verildi. Sabit olan bir cürüm var puflaya puflaya konuşuyorlar- | daha i tın a! lığımızı, tayyare getirtti in olunuz. — Gelsin!. w Müsteşar da dik dik bana İtalya ile de müzakere Dedi ve.. bana döndü: Suçum ne ?. dı. Nazır bir taraftan asabi asa bi dolaşıyor, bir taraftan müs Beni ne tevkif ettirmeğe, ne evkif eti ik e Eİeetğirtiimel hakir yok): bakıyordu. Zaten beni hiç sev er yüzüne dik dik baka- | mez. Daima söylerim: receğim. Pirincin taşmı siz de| eğ P -- Pundunu bulsa beni bir | olup biten işleri nereden biliyor | zırblı siparişleri, tayyare satın | O — Derhal buraya geliniz! beraber ayıklarsınız!, Ben ve değil, — devletin — Şaşılacak şey, şaşılacak | kaşık suda boğar!. lar?. alınması hele bunlar hiç bilme Telefonu kapadı, yine asa» Dedi ve,. müsteşara da dön | memuruyum k Yine bu'haldeydi. Fakat,| © Ve. bağırıyordu: diğim seyler, bi asabi dolaşmağa, söylenme- | dü: Kestirip attı: EN İlerledim. Yanı- | sesi çıkmıyordu. Ne olduğunu Satılmışız. Toptan satıl. Her halde öğrenilmiş şeyler | ğe koyuldu: — Yeni bir şifre müdürü — Kanun, nizam, talimat na sokuldum: bilmediğim için: mışız. Bunlar hep benim, se-| var. Fakat, nereden ve nasıl?.| o — Şimdi ne yapacağız?. / |inha ediniz!, hepsi benim vicdanım, Tahki- — İşte efendimiz hepsi bu- — Galiba ben yokken nazı. |nin birkaç (o kişinin ve büyük! O Acele hükmetmeyiniz... Devlete yeni bir veçhe mi Emrini verdi. ,|kat ve takibata ilk önce seni rada. Bende kaybolan hiç bir|rr kışkırttı!. erkânı e bileceği şey- Tahkikat yapalım!. vereceğiz ?, Çıldıracak gibi oldum. tevkif ettirmekle başlıyorum. “şey yok. Hepsiri kasadan çı-| (o Dedim. Fakat, çabuk anla- eni Demek içimizde casuslar | © Tarassudatta bulunalım!. Erkânı harbiye reisini ça.İ Oo — Ne yapıyorsunuz?. Ve., Emniyeti Umumiye mü k dım. İş daha beter. e sar- Ben deli miyim?, ğırmalı. Vaziyet lüks? Beni hem tevkif ettiriyor !dürüne döndü: 2 im. Nazır sözümü dim. (mış! Nazır ının üzerin. ibaresi daha çok yakasi Kimse benden tek kelime e hemen her şeyi!hem de azlediyorsunüz.. k d e a ğe

Bu sayıdan diğer sayfalar: