Eshur e en sinemaya geçen artist- | ler gün geçtikçe fa fazlalaşıyor Maud Loty de nihayet sahneyi yi terketti Sinema, sahneden müte artistleri birer birer çekiyor. Em ni- hayet Fransız san'atkârlarından Mavd Loty da kararını verdi. Film çevirecek. Diyor — Ben daha küçükken mektep- ten kaçtığım zamanlar, soluğu sine mada alırdım. Resme ve maceralara karşı büyük bir meclübiyetim vardı Ben de bir sinema artisti olabilmek için yaşımın ilerlemesine intizar eder dim. Daha genç iken, kimse bu vâ teşei etmedi ve yardım adiyen göstermedi. bu filmi be genmişler. Ben sinemaya intisap et- tiğim için çok memnunum, Fakat bü san'atın da ayrı hususiyetleri var. ti olmak, sinema artisti olmağa kâfi gelmiyor. Mese- lâ sinemada muntazam çalışmak lâ- zın. Halbuki ben hava ve hevesi me çok düşkünümdür. Fakat tah- min ediyorum ki ona da alışacai Renkli filmde mühim bir yenilik LONDRA — Renkli film yapmakiçin yeni lusul keşfedil miş ve bunun diğer bütün u- sullere faik olduğu yapılan tec rübeler neticesinde anlaşılmış- tır. Beş senelik gizli tetkik ve tecrübe neticesinde meydana getirilen ve film sanayiinde bü- yük bir inkılâp yapacağı mu- hakkak olan bu usulle filmlerin her murabba santimetresinin kırmızı, sarı yeşil mavi ve mor renkte 500 bin hüzme tesbit ©- dilmektedir. Meşhur çifitler Douglas Fairbanks ile Mary Pick. ford Paristen Amerikaya hareket etmişlerdir. Yani bir sahne ar | i Maud Pola Negri Amerikaya gitti. Sesli bir film çevirecek Iyvooda gitmiştir. iki senedir sil madan ayrılan Leh artistinin, sine- atında bir şey kaybetmiş ol- Diğ. idin edilmektedir. Takat he- nüz sesli filmde tecrübesini yapma mışter. Maamafih kısa bir tecrübe- den sonra, Muvaffakıyetinden emin olduğunu söylemiştir. Şarlo'nun çevireceği R yeni film | öerlnun Ceraire niçin git İ şimdi anlaşılıyor. Verilen monlümata göre, Şarlonun yeni filmi Şimali Af- rikada cereyan edecektir. Şarlo yakında Portekize gidecek ve orada | kardeşi, Sidney Şaplen ile buluşa- caktır. i İ disile kocası arasında bir geçim | kendisine asla Rin - Tin - Tin Rün-Tim'Tin ismindeki meşhur | İ| köpeğin tekmüde sevkedildiği, artıle İ sinemada kendisine rol verilmiyece- | Son dedikodulardan sonra sinir hastalığına tutularak tedavi altına alınan Ame- rikan yıldızlarından Clara Bosw Japonyada Japonyada halihazırda 1400 sine- ma vardır. Bunların ancak altısı ses idir, Bütü titan millet, Japonlardır. Meselâ il Yanings'in Patriyot filmi me medildiği gibi, Moris Chevalier'in Ak resmi geçidi — Filmi de bir çok yerlerinden makaslanmıştır. Günde yedi frank Amerika bir stodyonun baş dok. toro, sihhate halel gelmemek şarti: le günde yedi frank tasarrufa mü- *ait bir sistem bulduğunu söylemek tedir. Bu zata göre, etle tereyağını #ofradan | kaldırmalıdır. Domates, Peynir, portakal ve fıstık bunların Yerini tutmağa kâfidir. Sinamada harafeler Yaldızlar arasında hırafata ii “anlar çoktur. Meselâ Fransız reji- yilerinden Boudrioz film bitiril Ğİ gün oğur gelsin diye stodyonun İki sapımı kırar. Colette Dar- yeşil elbise ile kat'iyyon ilm Viber merdiven altından 3 baltâ rol icabı dahi olsa... yazılmıştı. Halbuki (Tek başına müdafi) isminde bir filmde oynaya İ caktır. Sinemada şöhret temin eden köpekler bile birer şahısiyst oldular. İsimleri İ Çok kimseler vardır kü metistle | rin isimlerini yanliş telâffuz eder- ler, Biz bunlardan bazılarının isim lerinin nasıl yazılmak ve nasıl okun | mak lâzım geldiğini gösteren bir lis- te neşrediyoruz: i Böyle yazılır Böyle okunur Douglas Fairbanks Duglas Forbanks Vilma Banky Vilma Benşi William Haines Vilyam Eyns | Eleonor Boardman Elinor Berdman | | e Carol 2 Siü Şerol ils Astber 3 Nils Ester | ha Barrymor? iş tiyon Berimor AL Jolson El Jiyelson Billie Bove ir Bili Dav Jime Collier Bap» Siyun Kolye Leila Hyamz Leylâ Ayam Marion Davies Meryon Devir Buster Kenton Boster Siton Yıldızlar Per'ste Norma Şirer, Joan Cravford ve İ kocaları, Rosita Moreno ve Wiliams Haines Parise gelmişlerdir. İ miştür; Hollyvood g | tar. Sovyetler filmde Rus senaristlerindön Boris lago- | ter Sovyetlerin hayatını tasvir eden bir senariyo yazmaktadır MİLLİYET Loty Sinema haberleri Mary Pickford İngilterede LONDRA — Meşhur sine- ma yıldızı Mary Pikford İngil terede bulunan kocası Duglas Fairbanks'la buluşmak üzere Bremen transatlantikile Sout- hampton'a gelmiştir. Mary ken | izlik mevcut olduğu hakkında | ki haberi “dedikodu, , diye tav- sif ederek dünyanm en bahti- yar kadını olduğunu söylemiş ve kocasi hemen bütün vaktini golf sporuna hasrediyor diye gücenmediğini | söylemiştir. Fairbanks, golf amatör şampiyonluğu maçları na girmiş, fakat muvaffak ola- | mamıştır. Buna rağmen yüzler ce kişi tarafından alkışlanmış- “m. Yeni Jönpremyelerden Fernand Grav:y Skandal , Geçenlerde sinemada Malek ismile tanman Buster Keâto- nun başından bir vak'a geç- i dediko- du muhitinde bu vak'a uzun u- dıya tefsirlere sebebiyet ver- ve bir skandal hâlini almış Buster ismi o kadar malüm olmıyan, faket çok güzel bir ar tisti yıldız yapmak, ona şöhret ve servet etmek için angaje et- miş. Bir kaç tecrübe filmi çev- rilmiş, Buster genç kızın kusur lu oynadığını görerek, kâtiple- rinden birini bu kusurların tas- hihini kendi nâmma artistten rica etmeğe memur eylemiş. Vay efendim, siz misiniz bunu söyliyen! Kadın açmış. ağzını, | yummuş gözünü. — Beni işimden çıkarmak için sebep arıyorsunuz değil İ mi? Halbuki ben asıl sebebi /s biliyorum. Buster cenaplarının gönlünü hoş etmedim de onun için değil mi? © Okadar yüksek perdeden ba | çağırmış ki, studyonun | içi alt üst olmuş. Nihayet ka- dından kurtulmak ii için mühim İ mikdarda zarar ve ziyan vere- PAZAR 31 rin 101 R, ismindeki ka ıları, bündan bir müd F. | gemi resimleri yapmakta ma- uzun uzadıya tetkik etti Müveli tehlik balonları yanmayan durmak, bu nevi seyah dilme gibi son o derece bir yaz yerine, kabili sevk yeti nokiai mazarından bi gelecektir. 1917 denberi irivei nüvellidilmaya > nazaran derecsde olan Hslyom ismindeki bi: ik defa olarak Amerikalılar is- timale başladılar, Yalnız bu, gaz ta ta mebzul miktarda bulunmadı ğs ve istihsâl de pahalıya mal oldu- suudiyesi ğu için, şimdi mutahassıslar bu yan | mayan gazm ucuzcn istihsâl çarele. İ ini aramaktadırlar. Amerikada Tek sas hükümeti dahilinde şimdi sene- de 680,000 metre mikâbı Helyo: tihai edilmekte ve'melre mikâbı mi franga mal olmaktadır. Bir kal li sevk balon içini de 145,000 metre mikâbı Helyom kâfi Müvellidilma ile doldurul- | muş olduğu için kolayca yanıp parçalanan R. 701 balonu Kanadanın, gaz çnypnhaları senede 300,000 metre mikâbı Helyom is- tihsâl edebilecek hâldödirler. Bu gaz geçen asrın sonlarına ka- dar malüm değildi, 1888.de Locko- yer isininde bir Amerikalı hey'etşi- mas güneş ziyasını tahlil ektiği sıra- larda, sarı bir çizgi mazarı dikkatini celbetmiş ve bu renkten güneşte, yer yüzünde mevcut olmayan yeni Sir yazın bulunduğuna kanaat hasıl etmiş ve bu gaza: Helyom ismini vermiştir. Helyom yunanca güneş demektir. Bu suretle isim alan yeni gaz, zun zamanlar esrarengiz mahiyetini muhafaza etmiş ve ancak 1892 de, Yani yirmi yedi sene sonra, ilk defa dan ne şekilde istifade edilebileceği İ uzun zamanlar düşünülmüştür. 1917 de yer yüzünde üç metre mi kâbı Helyom vardı ve bu kadarcık gezm her metre mikâbı iki yüz bin İ franga mal olmuştu. 1920 de Ame. rikalılar uğraşa uğraşa metre bınn masrafını 2500 (ranga indir. mişlerdi. Fakat jeplin gibi 145,009 metre inikâbr gaza ihtiyacı olan bir kabili sevk balonu, bu gazla imlâ etmek, gene balonun inşa masrafı nı geçiyordu, Buğün ise Amerikalı- | lar metre mikâbin: 20 franga kadar indirmeğe muvaffak oldular, Amerika, arazitinin jeolojik vaz. yeti dolayısile yer yüzünde Helyom gazını inhisarında bulundurmakta. dır. Graf Çeplin balonu Amerikaya gittiği zaman, kumandanı Dr. Eke- “kadan: Helyom satn al frkat Amerikalılar ver semişlerdi. Çeplin. de mmüvellidilma ile mahmül olduğuna göre, kabili sevk balonları olan: devletler, kolay &a yanabilen müvellidilma | gibi bir gaz yerine, ondan altı yedi defa pa- halı olan Helyom gazın: kullanakta tereddüt etmeyeceklerdir. Çünkü Helyom yanmadığı için, hava seya. hatlerinde ön birinci ömmiyet bu suretle temin edilmiş olacaktır. Fakat Amerikalilar bir harp halin 'de balonların rüçhanını temin eden bu gazı, ticaret icin dahi olsa, sat mak istemiyorlar. şartı Fakat kadın parayı az görmüş, en aşağı bir i Buster kabul etmeyince, mu- barebe başlamış. Kadın eline ne geğti ise Bustörin kafasına indirmiş. Hiç gülmemekle ma- raf olan Büster bu defa az kal- in dihreee ve. di hafta yatak gelmektedir. | MAYIS a dot. | geçtikçe cidden güzel resimler yüzde 93 | İ me bakınız. Şimdi geminin k İ için 3 üncü şekle bakınız. Ge- | gösterilen küçük topları sırala- 1931 ogreniniz Bir çok kimseler vardır ki, baret sahibidirler. Çünkü bun- lar boş zamanlarında mütema diyen gemi resimleri yapmak- la meşgul oldukları için hem elleri alışmıştır, hem de gün getirirler. Bazı ressam- | lar vardır ki, bunlar gemi re- | imlerinden başka resimler yap | " — ae ER ENA ec e mazlar ve o sahada ihtisas sa- hibi olmuşlardır. Gemi resimlerini yapmağa a | lışmak için bir defa esası öğren | mek kâfidir. Evvelâ birinci şek. | le bakınız. Bir Y hattı görüyor | sunuz. Böyle düz bir çizgi çi- ziniz. Bunun üzerin: de A. B.C hatlarını çiziniz. . i son çizgi geminin kaburgasıdır, Ondan öonra 2 numaralı res- burgasına 1, 2, 3, 4, 5 numaralı kuleleri ve kulelere de topları yerleştiriniz. Toplar deniz hat ta nazaran hafifçe yukarıya bakacak tarzda çizilmelidir. Ondan sonra ön taraftal rassut direğini çiziniz. Bu di- rek resimde M harfile gösteril miştir, Bu direkte bir endaht tarassut kulesi vardır ki, içinde bir tek zabit endaht mesafeleri ni ölçer ve geminin bütün top- lari bu mesafelere göre ayar €- dilerek, ona göre ateş ederler. Biraz daha geriye m direğini vazediniz. Bu direğin vazifesi retleri teatisi içindir. buna işaret direği derler. Resmi yaparken bu iki direği bilhassa yerlerine koy- mak lâzımdır. Bundan sonra C bacasını ve ayrıca & küçük ba- tasını ilâve ediniz , Şimdi resmin bütün esası çi. zilmiş demektir. Ancak teferrü atını ikmal etmek lâzım, Onun minin kaburgasına B harflerile yınız. Arkadaki baca ile işaret direği arasına B harfile gösteri len bir vinç ve E harfile göste- rilen bir tahlisiye sandalı çizi- niz. En öne küçük bir bayrak direği ilâve ediniz. Direğin ucu na da küçük bir bayrak koy: nuz. En arkaya keza daha yücek bir Türk bayrağı yapınız. İşaret direğinin tepesine de bir amiral bayrağı ilâve ediniz. Bu bayrak zırhlıda kumandanı nın bulunduğuna işarettir. Artık bundan sonra iş karala mağa kalır, Yani denizi dal, landırmak, zırhlıyı hareket hü. linde göstermek için, ön taraf- tan suları yardığını ve duman- larını savurduğunu göstermek lâzımdır. Bunu da yaptınız mı, mükemmel bir zırhlı resmi vü- cude gelir. — Zemzem kuyusu Iki hoca konuşuyorlar. Biri kine dedi ki; — Sen hacıyım diyorsun ama, ben inanmıyorum. — İster inan, ister inanma. — Eğer gittinse söyle bakalım, zemzem kuyusu nerde? Öteki düşündü: — Zemzem kuyusu mu? Ben öyle şey bilmiyorum. Eğer öyle bir kuyu varsa, ben döndükten sonra kazık. İ kazlar boyuna ç ! Artık yetişir. arasında bu davaya ka dılar bakarlardı. , Bir köyde de her gece bir ki azı çalınır ve kimi e türlü anlaşılmaz» n çal, iş şikâyet etmiş | kümes miler,, diye bir haydut ma$ | ya saklarmış. Fakat bu mağt darma tayin etmiş . Jandarmalar bir hafta gece- leyin köyü dolaşmışlar, hırsızı yakalayamamışlar.. Fakat öyle olduğu halde köylülerin kazla- rı da gene boyuna çalınıp du- rüyormuş. Kadı bakmış olmayacak. Bu işe nihayet vermek için bir a- kıl düşünmüş. Ertesi gün bü İ tün köylüleri camiye davet et- miş, Jandarmalar bir tek kişi kalmamasıya köylüleri camiye toplamışlar . ve kadıya haber vermişler. Kadı vaız kürsüsüne gele- rek şöyle bir nutuğa başlamış: Ağalar, O köyümüzdeki yor ve her. kes gelip bana şikâyet ediyor. Bundan sonra kimsenin kazı çalmmayacak, Çünkü hırsızın kim olduğunu öğrendim. Bu hırsız, şimdi bu rada camide ve sizin aranızda bulunuyor. Başında da bir kız tüyü var, Tam bunu söyleyince bir köylü, gayri ihtiyari elini başına götürmüş. Bu suretle foyasını meydana verince, ken disini yakalamışlar © ve hapse atmışlar . Hakikaten kadının dediği gi bi, artık köyde hiç bir kaz ça- lnmamış Dershanede Muallim çocuklara muaşeret adâbı hakkında bazı şeyler söy ledikten sonra, Cemile" soru- yor: — Sabahleyin kalktığın za- maf annene ne dersin — Çayımı getir, derim. genç Nefes kuvveti nefesi kuvvetli olanlar, göğüsle- rine ve ciğerlerine güvenen insanlar demektir. Tarif edeceğimiz eğlence, ayni zamanda ciğerleri kuyvetlen direcek bir eğlencedir. Bir Giye kurşun kalem kalınlığında, re- | simde görüldüğü veçhile dirsekli bir kasma teneke. tüp yaptırılar, Bunun üst bir tel vanıtasile bildiğimiz basit bir milenatiz demi “İki taraftan fındık bir tahta parçası alınır ve bunun ü- cesametinde zerine sekiz on küçük çivi iyice ça- kılır, Tübün ortasından, ucuna tah- ta parçasının geçebileceği büyüklük | te bir halka vücude getirilmiş bir | kol uzatılır. Alet artık hazırdır. Oyun, üfürük kuvvetile tahta yu” varlağı orta halkadan geçirerek, ni boyatmak için lostracıya iki üç günde bir beş kuruş vermezler. Ev- lerine bir fırça, bir kutu boya alır- nın kapısında kilit yekmi tılsım varmış, Kürk ramiler mağaranın önüne $ lince “açıl kapum, açıl!, lermiş ve bu sihirli kene 4 kapu acılirmış. Tekrar aldık rı eşyayı oraya doldururlarmı Şimdi öyle kapular kalmaç Bu günkü asrın bütü kapula açan tılsımı çalışmaktır, azim dir. Tenbellere her kapu kapa dır. Halbuki hayatta muvaffa olmak için kapu dışında kalat lar, sefil olurlar, perişan olü lar, aç kalırlar. Kapuyu açma ve hazinelere kavuşmak içi mutlaka sây ve azim denilen & litler lözumdir. Bu sebepten £ zin de her birerlerinizin elind böyle bir kilit bulunmazsa, si de ileride hiç bir kapuyu açs | mazsınız ve ileride Fakir ve sefi kalırsınız. İ Çoban Bir çiftlik sahibi saf bir ço mış. Akşam çoban ten sonra, çiftlik — Keçiler eksik değil ya! Hepsi? ni saydın mi? — Yalınız bir tanesini sayamadın 5 Mendim. - Nasıl sayamadın. Yoksa kayı. ettin mi? a — Hayır kaybetmedim. Fakat öi£ le sıçrayordu ki bir türlü sayamadığ ş rl i | | Eglence İİ “Bilboke,, Iki santimetre kalınlığında tahtadan bir daire kesiniz. Bu sel nin merkezine bir delik ve bu meç kezin etrafına da, gene ayni büyük lükte takriben on kuruş bronz para cesametinde muhtelif delikler açı niz. Bu dairenin civarına tepesi halle şeklinde burgulu bir çivi sökanuz. © Diğer taraftan otuz santimetre - zunluğunda bir çomak cunu hafifçe sivriltir ipin bir ucunu burgulu çivinin hak kasına bağlayınız, ve bir ucunu dö çomağa... ei Yapılacak şey tahta ee İ havaya atarak deliklerden mağın ucuna geçirmektir. Bir iğ kişi oynanırsa, deliklere numara ke nur, Kim çomağı “era ile bütün de liklere geçirmeğe muvaffak olurga oyunu kazanır, Lâvaboda yıkandığınız zaman g* liğini tıkayınız. Toplanacak sabugi: ha su ile taraklarmızı ter temiz yili ya i lar ve beş dakikada kendi iskarpinle | sanmam rini kendileri boyarlar. Fakat bu ta- sarrufu sevenlere de biz tekrar ta- sarruf tavsiye edeteğiz. Az boya la cililansın diye fazla boya kullan mak hatadır. Fazla cilâ fazla toz çe tar ve üskarpinlerinin yüzlerini ği