İgilliyet “24 MART 1931 “DAREHANE — Ankara caddei 5 100 Telgraf adresi: Mülkiyet, İs- bal, İ Telefon mumaralarıt pl 24311 — 24312 — 24313 S MABONE ÜCRETLERİ ” Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 7 1400 , 28 M «elen evrak geri verilmez İüddeti geçen ni 10 ço ; am va matbaaya ait riyete müracan? edilir. mesuliyetini | elemi ilânların yi Zal etmez. Ze pu zinkü hava di 15 enaz 6 kafif lodos 'erberler cemiyeti 4 Ben sakalır #nlerden değilim; Kendim $ olurum. Onun içiri berberle dükkânlarını cuma günü a- ii lak açmamalarında şahsan hiç 1S alâkam yoktur. Binaenaleyh | “İl rileğin bu satırları bir hakikat bil” İdafaası için yazıyorum. Biz seteci olduğumuz için daha İsiade farkındayız: Berberlerin cenaf cemiyeti var, Bu cet 400 benim anladığım berberi vi elif esnaf işlerini (o tanzim © p İas'ediye'nin gösterdiği F yi VE #rine teşekkül etmiş bir şey. f e bn cemiyet ta bidayeti te- (0 ay külünden beri o parmağma Wil bulma tatilini doladı. Tanrının Anaü bununla uğraştı, Cuma PE İP berber larını zorla | b #etasın diye Hükümete arzıhal , © verdi ve bu taraftan bir şey £ MnAsaramayınca bir içtima akte- ü çalışmamaya alışmak isteme- n ille çalışacaksın gırtlığını sıkamıya- in bu teşebbüs- ğildi. Bunun mâna ünlerde “vukua ge- 15 bazı - hâdiselerle anlaşıldı. gd #“berlerin ekserisi — o da pek Kİ S#llüm değil ya — Cumaları) #irİ) ekânlarını kapamaya karar rk İ€miş, bir kaçı da bu karara i iş Bişi £ ik etmeyerek açmış. Dükkâ- 1 açanları geride kalanlar hir »€ #Slamışlar. İşte benim ve bütün İ im düşünen insanlanların an- i“adıkları budur. Vali de bu- “dikkat etmiş ve “namuskâr aftan çalışmak isteyenleri haiye edeceğiz. demiş. Ber- "ler cemiyeti tekrar alevlen- — Yay, çalışmak istemiyen- namussuz mu? b yan - haber iatlığın olmalı - mal bulmuş mi zibi koca koca harflerle “Ya.|' * İç; ille Berberler cemiyeti arasın- rİ Ai ihtilâf” diye serlevhalarla ei Yü nakletmişler 1 Ben bü son hâreketi “iş "in öldüğü şehre |naklarıma düştü. Artık iki 4 artık dönemem /* Ondan sonradır ki ben de öl- doğdum. İtalyalı lum. Mimar oldum. Miele Çocuklarım oldu. f ül Cahit bunları anlatırken zan- Ü Hdiyordum ki ciğerlerim birjlâ £ İrabizla parça parça ediliyor ve ub barılıyor. Bu kadar acı duyu-| Belkiys'in ölümüne bu ka-! £ acınıyordum. Demek o kız, inin en , güzel ierini. oi çoşturup kendisine edebilen kız ölmüştü! fe... Cahi: Ya öşte İkadını çok güzel buluyordu. Şim İdaha sevimli konuşması daha za İ Kendisi ise bekâr bir gençti. berbere teslim! lüzum i İKAYE Kocasına sadık bir kadın.. alarak eğer gönlünün taşkınlığı na kapılacak olursa genç kadın © zaman: — Konuşalım, dedi ,sizi dinli| yorum. Aşkımız daima saf ve te| miz kalmalı.. Ben sizi böyle bir| muhabbetle seviyorum. Siz de| beni inkisarı hayale uğratmayı- niz. Birbirlerini. gördükleri 2a man vaziyet hep böyle olmakta acvam ediyordu: , Fakat genç âşıkın sabrı artık Bir tesadüfle tanıdığı bu genç | İdiye kadar gördüğü kadınlardan rif olan bu kadını sevdiğini anla İyordu. Kadın kocası vardı. uı tesadüften pek mem- inüyordu .Sözlerile, ona karşı aldığı vaziyetle güzel ka- dim ona şunu anlatıyordu: —Sizde zarif bir gençsiniz..Be ni pek beğenmiş görünüyorsu- nuz, fakat bende sizi sev- dim.1 Kadının sözleri, tebessümi nazârları hep bunu anlatıyor- du. Onun için genç kadm kendi| ni pek mes'ut hissediyot *, böy- k bir kadın tarafından sevilme sinin ne kadar saadet vereceğini düşünerek iftihar ediyordu. Bu muhabbet iki taraf arasm da da gittikçe kuvvetlenmesine rağmen genç kadın kim bilir kendisince çizdiği bir hududun | haricine çıkmak müsaadesini hiç bir zaman bu gence vermis) yordu. Genç erkek ona uzun uzadıya! aşkından bahsederken kadm şöy le derdi : gide yeknasak bulu | yordu. Bir gün nihayet bunu ka dna söyledi. O çoktan beri bu-| u bekleyormuş gibi — Ben artık romanlardaki gi bi sevişmek istiyorum. rafınızdan daima se yorum, Sizi de böyle ebedi bir muhabbetle sevmek emelinde- yim, — Fakat aramızdaki samimi- yet ilerlemiyör. Bakınız halâ a- ramızda konuşurken bir birimi- ze “siz, diye hitap ediyoruz. — Aramızda samimiyet var-| dır. Buna emin olunuz. Fakat! bu kalbi samimiyeti *muhafaza| — Ne kadar şairane söyleyor | edelim kâi sunuz.. Oh, ben işte sizin gibi| Genç âşık hiç böyle düşün-| hassas bir erkek tarfından se-|meyordu. Sev kadının bu vilmek emelimi şimdi elde etmiş İdüşünüşünü pek eski buluyor- oluyorum. du. Nihayet bir gün kadın dedi Fakat âşıkr bundan cesaret Ki: İ —Ben size anlatamadım mi. karmak istemek” diye tefsir €- Ben kocasına sadık kalmak iste derim. Çünkü Vali'nin maksadı | yen bir kadınım.! dükkânmı açmayanlara hakaret| © Genç âşık buna sevindi. Çün) değil, açanlara karşı himayekâr|kü kendisinin bildiği şeyler var- lıktır, Her sözün aksi mefhümu |dı: nu ararsak işin içinden çıkılmaz Meselâ: bir-içtimada hatip: O | dık değilse. Sy burada toplanmış olan| © — Bunu ne ile ispat edebilir hamiyetli gençler! Dese, o içti-|siniz. ? ma haricinde kalanlar hep bir! ağızdan: i — Vay bizi tahkir etti. iddia nu edecekler. Ben ta bidayetten beri çalı- bi şanları meneden her şahış ve) hey'ete muarizım. Bizde çalışma mefhumu O|dedi ki: kadar az anlaşılmış ve tatbik e- dilmiştir ki, bunu mene değil hattâ cebren.tatbika teşebbüs etsek yeridir. Bana sorsalar Berber dükkân larını değil, Türk milletinin ça- lışma kudretini kemiren kahve- meli kapkaç İdakatten vazgeçerim..! Demek Terbiyei siyasiye ister gibi göründüm. Tesadü- Almanya'dan gelen bir tel-İfen sizi gördüm. Kocam sizinle graf diyor ki İkonuştuğumuzu sizin böyle ge- “M. Müller ismindeki meb'- lilpgittiğinizi görünce , kıskanç; uşün vefatı münasebetile Rusya! çılgm bir adam oldü. Bütün o Diyetinde yapılan merasimde |bahsettiğiniz (o kadınları, bir bir komünist meb'us ayağa kalk|tarafa bıraktı. Şimdi ge- mamış ve diğer sosyalist meb'-İce' gündüz beni ne kadar bundan dolayı bu adamın | sevdiğinden bahsediyor, Bunlar ine tükürmüşlerdir.” İhep doğrudur... Beni bu kadar Bu haberi okuduktan sonra! seven bir adama ben hiyanet e- Almanya'da terbiyei siyasiyenin demem. . iflâs ettiğine hükmettim ve doğ) —Demek bana gösterdiğiniz., — Peki, dedi, zevciniz size sa —Her şeyle.. Ben ne zaman İdan beri onun hakkında malü- Diya 3 toplayordum. İsterseniz bir ç kadın ismi - söyleyel “ Bakak güzel kadın hiç şaşmı yor, hiç hiddetlenmiyordu. Onu Kocamın bana hiyanet ettiği ni biliyordum. Fakat onun bana pek derin bir merbutiyeti oldu- gunu da bilirim. Onun için ken- disini kıskandırmak lâzımgeldi. Ona: — Dikkat et.Sonra ben de sa z 146 in emeyorum. Bir defa Kava İ YMM NM | 12 kadar gideyim... Dedim. E-; Cahidin, yirmi beş sene son-| işarettir. i : “Beş hasta var! Evlen- |ğim, çok işlerim var! rusu acıdım. İC — Bu muhabet hep» burun! FELEK içindi i — Emirgâna bir defa bile gi demedim, Boğaz vapurlarına mirgânın önünden “geçerken dünya başrma yrkiliyor zannet tim... Bu halde nasıl gidebili-| rini, Nereye gidebilirim?, Muhakkak ki ben hâlâ Bel- kiys'i unutamamışım... İ Bunları söylerken gözleri do luyor, sulanıyor, yaşarıyordu! | Sesi titrekti, hüzün ve ıstırap bu sesin içinde boğulan acı bi- Ter nefha gibi idi. Demeyi onutmuştum. — Belkiys. | Caminin içine girmiştik, Hâ-| Diyişinde muhakkak ki kal! lâ ikimizde bir şey konuşmuyor |bi söken ve her şeye rağmen yü Etem IZZET de susmuştuk. İkimiz de yürü- yorduk ve ben kendi hesabıma: — Matbaaya yazı bırakaca hi iâf akdetmeleri teşkil etmek- sonuna kadar dinledikten sonra | ;. İreyiş, gözlerindeki doluluk bun e e e MONTE- CARLO Şüğani hayret operet filmisin gördüğü fevkalide rağbet ve teveccüh üzerime #rıhamına sineması bir kaç gün daha iraesine devam edecektir. NNET YOLU) filminin müsabakasında Almancası den kuponların keşidesi: yarın akşam saat Müsabaka kuponunu hamil olanlar işbu yilit hakkına osil olacaklardır. | Bu Bap erer Fransız İl dünyanın €nimeşhur tenor Mösyö TİTTA RUFFO ve Matmazel D'ARLE ile Muallim Mösyö PİERRE SİROTA iştirakile bir konser verilecektir. .Muvak- kat biletlerin tebdil edilmesi rica olunur. Haşiye <(C1 ya ekseriyet eyledi « Emsalsiz sesli ve şarkılı bir Meklepliler müsabakası Fransa - Italya KARA TABUR 1 başlıca kahramanları: ANSIZ . BIR. ADAM VE BİR DEVLETİ BATIRAN BİR. NEDİME Bu omuszzam film büyük bir fevkalâdelik teşkil — edecektir. i PERŞEMBE, akşamı 96 ncı haftahm üçüncülüğü | nü Galatasaraydan 870 Racih| İ Rıza B. kazanmıştır. Yazısı Şu| dur: Bu haftanın en mühim habe- İrini Fransa ve İtalyanm bahri Önümü -KİhdİK sinemasında fa göre “Wasington, | m değişmiş Tayyare gemileri nisbeti her| Çıkrıklar durunca iki devlet için (84:000) ton ola-| sak e Fakat) Sadri Ecyin “Çık Kruvazör ve tahiölbahir je | durunca” isimli romanı lerinde İtalya, Fransanın hâl İhalinde neşredi lmiştir, G miyetini tanımak mecburiyetin | dibin muvaffak de kalmıştır. eseri. Kastamoni sa (198,000)'ton Kruva- | geçmiş bir vak'ayı mucav verdir. ir | Halkın ıstraplarmı, eski idare- nin zülmunu, taassup ve cehale- tin buralardaki tesi ini gayet güzel bir tarzda tasvir eden bu i rerman bilhassa şayanı tav yedir. Yeni ne, Mi lecektir ; halbuki İ-| talya için bu nisbet (151,360)| ve (52,000) tonodur. İtalyanın bunu kabul etmesi müâli vaziye- tinin fenalığından neşet etmek- tedir. “Fransa ve İtalya, nin anlaş| ması için çok gayret sarfeden “İngiltere, eğer:Fransa gelecek sene (82,000) tow tahtelbahirde ısrar ederse, (150,000) tondan fazla hak isteyeceği muhtemel. dir. Bu itilâfın “tahdidi teslihat,, yolunda atılmış bir adımolma- ; sı itibarile ehemmiyeti büyük- vr. ee maa Zayi: Kadıköy Asketlik gube: den aldığım sskeci — terhis tez ilc nüfus cüzdanımı zayi ettim. Ve- ilerini - çıkartacağımdan — eskilerinin bükmü' olmadığı ide olunur. | Haydarpaşa Mİ sokak No 1 318 dog Kamil, oğlu Metme Venedikli köle Kanun devriride geçmiş olan: tarihi bir vak'a Kemalettin rü Bey tarafından kaleme alm- muş ve meşredil ir. Kristof Kolomp Amerikan'kıt'ağını kesfede- rek.dünyada büyük bir inkılâ vücude getiren bu'eser de neşre dilmiştir. Türkiyeli İş Bankasından: Mehmet Hakkı böy tüsmına İ omsul er 360094 No hi bir adet mülga İsibarı Mil #1 bisse Senedi zayi Ikinci nüshası veril eskisinin hükmü ol olunur. edilmiştir. veğinden madığı, ilân başkaldırdığı görülüyor. Ve.. Arada bir derinden iç çe kişler, yaralı eninler hep buna | işarettir. yi ökdürebiliyor, fakat o kadını ve o sevgiyi öldürmekte âciz kalıyor, zâf duyuyor! ra dah .. — Belkiyâ.... Camiyi dolaşıp tekrar avluya) Derken sesindeki ıstıraplı tit Çıktığımız zaman, Cahit: — Çok istifadeli bir gezinti oldu Monşer... Dedi. — Sahi ben de istifade ettim. | Şimdiye kadar hiç bu kadar dik katle bi camiyi dolaşmamış- tam... Dedim. Artık yürüyor ve mu in de aklından: dan başka ne mâna ifade edebi İliyor?.. Evlenmiş, çocukları var, gönlündeki ateşi külleyen | seneler var, fakat, Belkiys bu ' kafa içinde yaşayabiliyor, hâlâ "diri, hâ Sevil halâ Cahit i çin — Dünyan e kadını... Hayat ve tabiat kanunları hep bunu işaret ediyor: (0494409999000811: crp San'at A AR DE a Meshur Amerikalı Sak se şarkı RUDY VALLEE YARINKİ ÇARSAMBA AK kendisini OPERA sinemi Serseri Aşık sözlü ve şarkılı Gilminde gidip görecek olan temaşakiranın ru hunu butaşcuracaktır. Uüveten: Talep ve arzuyu umu mi üzerine CHARLES VANEL, tarafından temsil edilen * 3 per delik “ŞAKA, yen: 4paŞ filmi tekrar gösterilecektir. me dinini A 4990009 Önümüzdeki Perşembe akşımı $$. ı HAYATI HAKIKİYEYE AİP HAZİN BİR DRAMDIR. SESLİ ve L.Ü makinelerinin bir aynile techiz edilmiştir. A SR SİNEMADA * BİRİNCİ DEFA OLARAK , iffetine isırruz edilerek terkedilmiş genç bir kizin hayatını tasvir eden asri vekayie müteallik pek mükemmel eser BIR FAHİŞENİN HATIİRATI her bir kadm tarafından görülmesi tavsiye edilen Mümessili, MARY KID ve F MALTON » Perde aralarında: Muhteşem varyete mumcrol 049999990609999 şe ALKAZAR SİNEMASINDA BÜYÜK İNKILÂP Alkazar sineması da şehrimizin büyük | sinemelacındaki Yapılan böyük Tadakârlıklara' Tüyü” Barlara seni yapılmayıp, Umumi dühuliye 30 kuruştur. 25 Mart çarşama gününden itibaren mevsimin en çok beğenilen PARİS DAMLARI ALTINDA . Mümessil: ALBERT PREGEAN Fransızca sözlü, şarkı filmile açacağını muhteem müşterilerine in en muhteşem eğlencesi Tasavvar ecilebilen en çayanı hayret temaşa .... Bütün dünyanın en güzel muvaffakıyeti 40 muganni ve dansörden mürekkep meşhur Don Kazakları HEY'ETi MUGANNIYESİ lEs bizzat kendisi pek yakında şehrimize gelecektir e Yarın © akşam MELEK Sineması şk L.DE,. Hileninin eşi olan ve Viyana operasının BÜ YOK 'ENORU SCHMİDT tarafından taganni edilen mükemmel İtalyan musikili BiR HAFTALIK SAADET (VENEDİK GECELERİ) filmini takdim ediyor. MAXUDİAN, JEANİNE GUİSE ve ROGER TREVİLLE tarafından Haşiye (CENNET YOLU) filminin müsabakasında ALMANCASI ibrazı ekseriyet. eylediğinden “keşide 25 mar çarşamba akşamı ELHAMRA sinemasında saat 9,1/2 ta icra edilecektir. Müsabakaya kuponun ibrazında o geceki müsamere için tenzilât yapılacaktir. yavrular Şetiştiriniz. — Ben de bilmeyorum. Ba- kalım — İstersen: gece | buluşur, bir sinemaya filân gideriz... — Nasıl olursa... « — Hiç tiyatroya gittin mi?.. — Hayır. — Darülbedayi fena değil. Sen onu bilmezsin... — Nereden bileyim. — Öyle hakkın var. Fakat, hiç fena değil, Güzel temsiller verebiliyorlar. Bu akşam oraya da gidebiliriz. Yürüye yürüye dış kapıya ka, dar gelmiştik, Cahit: — Hay hay. Gideriz... hastalık bir araya gelince işte insan böyle acmacak hale gi- rer.. bakıyordu: nıza bir şey gelmesin. Affinizi rica ederim. kuldu. Onü müteessir ettiğin” den endişe ediyordu, Ve.. Şim” nıyordu. Fakat, her ikisinin de bakışlarında ısrarlı bir takip vardı. Siyah çarşaflı, , solgun. iki büklüm, hasta kadın bir de fa daha başını kaldırdı, Cahide Dedi. Cahit te ona dikkatle | — Yok valde hanım. Hatır Deye, kadına biraz daha 80 | di de gönlünü almak için çırpı” Kadm| duk. Gene ilk sözü o söyledi: | reği yarıp çıkan bir ahenk var- | — Bak şu direğin konuluşu -| dı. Anlasılıyor ki, insanlar yal ma. Bunu bugün koyacak el yok. |hız dimağları ile değil, en ziya Ve... bunu münakaşa ederek! de kalpleri ve hisleri ile yaşa- geziyorduk. O gözlerini hiç bir) yorlar. Vücutlerini verebiliyor- | şuyorlar. Her evli kadm veya yerden ayırmıyor. lar, dimağlarını verebiliyorlar, |erkeğin muhakkak ki içlerinde — İstanbula geldiğim (gün-|bütün varlıklarını Şieablyadar ıstıraplı bir sızı düydukları den beri cami cami dolaşıyorum | fakat kalplerini asla, Ve.. Ge- mutlaka bir başka hayalin, a Hemen her yeri gezdim. Mima-|ne anlaşılıyor ki, her düşünebi' sıl hayalin, saadeti onun uzak s8 ismet olan her binayı gör-|leni: insan kafası içinde yaşayan tan açılan kollarımda bıraktık- erkek en çok sevdikleri ile, ide alleri ile değil hiç düşünmedik leri, asla hatirlamadıkları yüz ve gönüllerle karşılaşıyor, bulu — Ne yapacaksın?... Dalgın, mütereddit cevap ver di: — Hiç bilmeyorum. Ve.. Devam etti: — Sen “Sirkeciye ineceksin -İdeğil mi? — Evet... Matbaaya! — Oraya kadar seni götire- Dedi. Kapıdan çarşafına bü- rünmüş, iki büklüm, adımlarını zor atan bir kadın geçiyordu. Cahit: — Zavallı kadıncağız, Dedi. Sesi biraz yüksekten çıktı ve. Kadın bunu duydu. Kafasını kakdırdı, dikdik ilk önce Cahidin, sonra da benim zme baktı. Bir vücudün bü- tün dildkati hu oöizlarda “sesi. dikkatli dikkatli, onun yüzün” de, sesinde, gözlerinde saklı bi rer iz arar gibi baktı baktı, sof du: —Senin ismin ne çocuğum?" — Cahit!... Kadın bü anda yaralı bir kaf tal gibi çırpındı, tekrar etti: — Cahit... Cahit! ; Ve kaybetti ini bulanların s€