8 Mart 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

8 Mart 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fikir, l Neşriyat Hayatı e,” . Jilliyet Asrın umdesi “Milliyet” ir 8 MART 1931 , İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. tanbul, Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç içim ,400 kuruş 800 kumaş 100, Geleni” evrak geri verlimen Müddeti geçen nüshalar 10 ku: tur. Gazete ve matbaaya ait işin müdiriyete müracaat e © Gazetemiz ilânlarm mes "uliyeti | kabul etmez. Bugünkü hava Dün en ış di. Bugün ve hava ekseriyyetle bulutlu. enaz 2 esecek fazla hararet rozgir lodus Yankesici hikâyeleri Temin ederim ki yankesici mevzuu geniş bir mevzudur. 8 Dün bu hususta yazdığım ya- z1 üzerine muteaddit mektuplar 4 aldim. Yeni cemiyete girmek iste- yenler var... Bir diğer mektupta da karilerden biri yankesicilere * *bir damga vurmağı teklif edi- R'yor. YÜ” İyi amma azizim, âlemin alnı - «posta pulu mu ki damgalayası- ni. Ayni zat, yeni teşekkül ©- bi! Gecek: Yankesicilerle mücadele ““ cemiyetine “duhuliye olarak İoğ! İinacak olan (50) kuruşa aci “Felek Be; ! Yankesicilerle istediğimizi ima etmek is- Z tiyor. Bu. buluş çok kıymetlidir. Exveiki gün yani cuma günü i - âkşam 'istü saat altı - buçukta çi Beyoğlunda -K arlmanın --karşı- sında duran ve Tünel tarafın- dan gelen cramvayda birinin jg tüzdanmı çaptılar, adamcağız pa farkına vardı ve ya'.kesiciyi ya- ç saladı fakat teslim edecek kim- se ararken herif silkindi ve kaç- tr. Arkasından koştular: — Tut; diye bağırdılar, fakat 4 kimse aldırış etmedi,-herif: te Posta sokağından aşağı indi, ai eğer yakalanmış değilse I m bu tak ziy şimdi bu satırları okur. ikkat ettim, kaçarken ilk areketi başındaki açık renk kasketi çıkarıp saklamak oldu. Demek ki tutulmamak isteyince nsan başının rengini saklıyor. Sinekten yağ Gazetelerde okudum, Alman ar sinekten yağ çikariyorlar- © İli müşahede: 2$ 1 — Demek sinek avlamak € Almanyada kârlı bir san'at ola- er sak... viş 2 — Biz yağı inekten güç çı- İkarırken orilar sinekten çıkar R yorlar. FELEK Müllietin edebi romanı: 132 Beş hasta var! "“ Deye ad koyduğum hayat else iş fem nihayet beni bu derkeye ğ düşürecek kadar gafil ve bed- ht bir felsefe değildi. O yük- zl © İsekti, temizdi, bedbinlerin koru 'usu ve kurtarıcısı bir aşktı. H İnsanlar, hayat, tesadüf onu fe- yaptı. Bu insanların başında Rıdvan, en başında Abuk Paşa (Cafer Hazretleri geliyor!, Rıdvanı bulmak için çok dü sündüm, bir türlü karar veremi sordum. Bir fikir — Haydi kalk Diyordu. Öbürü: — Sabahleyin gidersin... git bul! ç- -İitibarile ciddi bir takım tetkika .İta iştirak etmekle kalmamış, ve (İngilterede neşredi- len mühim eserler İngilterede yeni neşredilen kitaplardan bahsetmek ister- ken meşhur simaların, tarihte rol oynamış veya artık tarihi olmuş insanların hayatı hakk da yazılan eserlere bir yer ayır mak lâzım geliyor. İşte üçüncü Napeleon'un zev cesi imparatoriçe Eugenic hak- kında yazılmış bir eser ki bah- setmemek kabil değil. Evvelâ I şunu söylemeli ki bir zamanlar | | Fransada imparatorluk tacını| giymiş olan bir adamin zevcesi İ olan bu kadin geçirdiği hayat i- tibarile olsun, talih ve kaderin kendisine indirdiği acı darbele rin altında kalmak itibarile bir ibret nümunesi kalmak suretile olsun pek mühim bir şahsiyet- | itmiş, taht ta gitmiş-| in geri kalan senele-| ri Fransa haricinde geçirmeğe mecbur kalan sabık imparator | Jöldükten sonra daha bir hayli yaşayan eski imparatoriçenin metin ruhlu, talihin verdiği ik- bal geçip gittikten sonra müte vekkil ve sade bir hayat sürme ğe katlanacak kadar filosof ol- duğuna şüphe yoktur. Aslen is- panyol olan imparatoriçe heye canlı, hassas bir kadındı. Ken- disinin siyaset âleminde mühim roller oynadığı da meçhul de- ğildir. İngiliz müellifi Mr. Robert Sencort tarafmdan “The Liefe of The Empress Eugenie” na- mile neşrettiği eser yalnız bu meşhur kadının ruhunu tahlil salk toplamak noktasından da dikkati celbedecek bir kıymet arzetmektedir. Sabrk Fransız i toriçe ellifi evtak mahzenlerine girer sinin hayatımı yaz: ken bulduğu vesikaları da kari lerine göstermiştir. Bu vesaik arasmda bir takım mektuplar da, vardır. İmparatoriçe Euge- nie'den bahsederken Fransızla- rın “İspanyol, diye bahsetmele ri meşhurdur. Bunda ne kadar şayanı dikkat bir mâna çıkma- sı şundan sileri geliyordu ki Loui Napoleon ile birlil: ite Fran sız tacu tahtına iştirak eden ve mühim roller oynayan bu kadı- imi Fransız değil, bir “ecnebi olduğumu her vesile ile anlat- mak istemesidir. Haklı, haksız, imparatoriçe Eüğenie kendisin- den türlü türlü. bahsedilen bir tarihi sima olmuştur. Büyük ih tilâlde kafisi kesilen Kraliçe | Marie Antoinette Avusturyalı değil miydi?.. Kraliçe için Fran sız-ihtilâlcileri Avusturyalı der lerdi. Bilâhâre Eugenie için de “İspanyol,, denmesi eski krali- çenin kanir hâtrrasını tazelemiş oluyordu. Eugenie'nin bir oğlu olmuş, fakat imparatorun giriş tiği bir hareketi askeriye esna sında yaralanıp ölmüştü.Buriun üzerine oğlunu ve Fransız tah- tmm varisini kaybetmiş olan Eugenie şöyle demiş: — Onu harbe gitmekten ki Etem IZZET Diye zihnimi oyalıyordu. Şim di nasıl gidebilirdim, sabahleyin nasıl gidecektim ?, Hem, sabahı nasıl bulabilirdim?. - Nerede, ne| yaparak?. Emirgâna gitmek. Bunun imkânı yoktu. Vapur iş- lemiyordu. Otomobil, araba için ceplerimden on para bile çıkmaz dı. Yürüyemezdim. Karnım aç- tr. Sabahleyin içtiğim çayla du| ruyordum.Açlıktan gözlerim ka rarmıştı. Hem bu-anda midem öyle bulanıyordu ki; Sokakta da geceliyemezdim. Hiç bir şey olmasa polis: — Serseri. Diye yakama yapışır, beni ka İlemişti. Vakitsiz gelen bir ziy: İmıyordu. Bu kırk kırkbeş yaşla ii 8 Vakitsiz gelen bir misafir... Akşam olmuş, saat epey iler-|zihni büsbütün karıştı Mesele retçi herhalde can sıkardeğilmi?| kadın" Geldiği haber verilen adamı ta Sokakta gecen bir civarda mall olan bir kadını ölü olarak bulmuştu. Biçal yaralanarak öldürülmüş Vak'a- -İnin şahidi olarak kimse yoktu. de böyle geç vakit gelmesi için) Fakat dün gece saat dokuz ile) kuvveti sebep vardı. Lâkin)on bir arası oradan şişman bir ziyaretçi içeri girdiği zaman ken |adam geçtiğini iki görmüş- disinde hiç bir fevkalâdelik gö-|tü. Bu adamın nereye gittiğini rdu. Ey sahibi misafirin |de görmüşlerdi Şimdi polisler biraz dikkatle baka-İsoruyorlardı: — Buraya o saatlarda ki geldi mi? — Evet. man bir tacirdi. Pi sada maruf bir tacirdi. Her yüzüne rak; ? Bana fevkalâde Kik pide ml SARE ceksini Geldi. Fakat böyle bekliyordu. Fakat |arasmda hiç bir münasebet göre misafir bunun farkında olmadı. Alelâde bir ziyarette bulunmak |'mi için gelmiş gibi görünüyordu. | dir i Vaziyeti o kadar tabii idi ki da|Siz onu sonra istedi ha ileri giderek havadan hiç e-|söyleyiniz. hemmiyeti olmayan şeylerden! "indeyiz.! 3 bahsetmeğe başladı. Fakat du-) O Neye uğradığını bilemeyen vardaki saat durmayordu. Saat ilerledikçe ev sahibinin de sab- rt tükeniyor, gözlerile saatı gös terir gibi misafire bakıyordu.Bu ne vakta kadar devâm etti..? Sa at on bir olmuştu, Nihayet Şiş- man tacir kalktı, gitti. Ben ve tabif olarak ev sahibi arkasın- dan geniş bir nefes aldık; Oh nihayet gidebildi. Fakat bu adam her halde deli değilse) bile deliye benzer bir şey olacak ki beni gündüz her vakit görme si mümkünken böyle gece vaktı beyhude yere gelip rahatsız etti. Diye kendi kendine söylendi. Fakat devrisi akşam erkenden Ortalık biribirine karışmış, kapı- ya polisler gelmiş, ev sahibinin ifadesini almak için kendini gör mek istediklerini söyleyorlardı. Erkenden. Polisler. Niçin geli- yorlardı.? Yatâğından kalkarak kendini bekleyen zabıta memur- larının karşısına gidince mesele yi anladı, Yahut daha doğrusu malüm olanmuteber bir tacir- giniz Kadar| üze geceki misafiri müdafaa etmeğe çalıştı. Fakat beyhude idi, Çün kü evinde o sabah tevkif edilen şişman tacir verdiği ifade de so kakta ölüsü bulunan genç kadını Si öldürdüğünü itiraf ötniş-| “İfadeler, istintaklar, şahitler ve saireden'sonra nihayet malh- keme kararını verdi. Genç ka nin gebe olduğu anlaşılmıştı.Şiş man tacir bü cinayeti kendisinin selâmeti - namima yapıyordu. Kendi: evli bir adamdı. Böyle bir vaziyet neticesinde ba ba olmağı istemeyordu. Artık bütün şüphelör kuvvet bulmuş tu. Tacir*bilötök ve karar vere dan dolayı mahküm olmüş ve idam edilmişti. Aradan bir kaç sene geçti. İhtiyar bir adamım ölmesi ve ölürken vaki olar itirafları her şeyi alvüst etti. Ve bu unutluma ğa başlayan çin: tırasını tazelendirdi: İhtiyar de- miştir kiz Bir kaç sene evvel sokakta ö lü olarak bulunan « «genç kadn| benim kızımdı., Onu öldüren be nim. Fakat bü cinayetin bütün geri çevirebildi' ki “damarında baba tarafından © Napoleon'un kanı anası tarafından da... Don Kişot'ün kanı cevelân ediyor du?. Hayli zarit'bir söz değil mi? Kendisi İspanyol olduğu için İspanyanın meşhur ve muhay- | yel kahramanını o kadar benim semiş ki... ,1870 harbi Fransanın mağlâ ; biyetile bitti. Bu mağlübiyet Eugenie ve kocası için . Fransa tahtından ve toprağından çık- mak demek oldu. Lâkin 914 harbi Fransanın galibiyetile ne ticelendi. Fransanm hezimetini gören imparatoriçenin ömrü ve fa etmiş ve Ftansanın galibi- yetini de görmüştür. Bu zafer haberini alınca ne kadar sevin- diğinden bahsederken eski im- paratoriçe şöyle demiş. — 1870 tenberi ilk sevin- oldu. Kızımı seven adam “idam edildi.. Ben kızıma gayri meşru bir çocuk sahibi olmasınataham mül edemeyordüm. Ben alçak bir adâmım.,Buhu şimdiye kadar itiraf etmek cesaretini kendinde bulamayan alçak bir ik bir adam. İRTİHAL | Necip Şukayr Beyin kerimesi olup e el kasına girenlerden Selma müptelâ olduğu mühlik bir bekl tan kurtulamayarak pek yaşım veee Si a e miştir, Cenazesi! bugün saat on daj Fransız. hası kaldırılarak | beyza ebedisine tevdi olunacak. lak lke sil Gene hızlandım, gene d dim, gene bir kar. fırtınası, bir poyraz kasırgası gibi sokakla- m ayaklarımda kısalta kısalta yürüdüm. kol karakol ir başka erkekle de gidemezdim. Şimdiki Belkiys, asıl hüviyeti- ne dönen Belkiys, insanlığına inanan Belkiys, ressam Tırno- valı Halimin çamurdan çıkarıp). Ben farkında değilmişim. Me ana kucağına verdiğiBelkiys bir | ğer, Ayaspaşada geceyi geçir €rkeğin koynuna girmeyi de-|mişim bile. Karaköye indiğim gil, bir erkekle tek adım atma-İzaman hava iyice ağarmıştı. yı bile düşünemezdi!, sokaklarda gelip geçenler, ara- Hem, o bir frengili olduktan| balar, işçi kafileleri - çoğalmış» sonra... İmkân mı vadı ki, bile/ te. bile bir zavallı şehvet düşkünü| — Hedef; Rıdvan Beyin ko- nün kanma girsin ve o zavallr-| nağ; ya bütün ömrünü üzüntülü, ka- harlı bir mozar yapsın!. İnsan- larm ölmeden gömülmeleri ka- dar hazin, onun kadar feci ve 1s turaplı akıbet yoktur ve... İşte ben onlardan birisiyim, Bunun içindir ki, — Hemen gitmeliyim. Onu evinde bulmalıyım... Dedim, yerimden kalktim. Hem, başlanmış bir işi bitir- mek için o kadar kuvvetli, o ka- dar çılgın ve delirten bir arzu duyuyordum ki... ye geldiğimi bile; — Hişt hanimm!, Deye haykıran — Yoldan çekil, Deyen bir arabacının kaba gene rüyada gibi idim. Halim- de beyinsiz bir insanın yürüyü- şü vardı. Yorulmadan hareket- te olan yalnız ayaklarımdı. Köprüyü geçerken de bir defa daha kendime geldim, Tahsil- dar: bir cinayetle bana gelen misafir |” mem. Benim misafirim herkesçe | ev sahibi olanca talâkatile dün; tin kanlı ha-| mesuliyetini üzerine alanbağkası| | Meklepliler müsabakası /ğ” Yeni intihabat | | | 94 üncü haftanın birinciliği- İni Galatasaraydan 1189 Ser- İmet Bey kazanmıştır. Yazısı şudur: İ “Bu haftaya (mühim haber- İler haftası) demek hiç te hata- fir bir teşbih olmaz, Fakat bun- lar içinde en mühimmini - hiç rarı Büş w Di lek ikâmet merkezine av- rdir. Almacak ted- tiyetle bilinmemekle İberaber, bu seyahatin her va-| İtandaşta hâsr ettiği haleti ru- e, memleket t İsi det etm «| zami faidenin te —İmerkezinde idi. Fi karadan gelen haberler ümitle rimizi ziyadesile ta » Şimdiki vaziyeti şöyle hü- âsa edebiliriz: Cür inkılâp fırkası, Gazi | fırkası, İmemleketin hakiki efendisi o- , halkın firkası- n İstinat noktası hal ve haktır. Son zamanlarda kanım kutsi pre. yaratılmıştı Hz. lerinin İne bir hava ciheti Gazi fırka İyük bir wizuh içinde aydınlan- (mış görüyoruz. Tecdidi intihabat kararının temerküz ediyoı 1 — İnkılâp fırkasınm millet ve memleket için en hayırlı ve isabetli programın kendi prog ramı olduğuna ve millettin ken İdisile beraber bulunduğuna ka- İnaati vardır. Bu kanaatin filen tezahürü, 2 — Fırka önümüzdeki yıllar içinde bâzı mühim tedbirler a- lacaktır. Bunlarda milletin işti | anlamak. ni intihabat hemen başlayacak tır. Cümhuriyet Halk Fırkası bu kararile, millete ve onun te mayüllerine hürmetkâr olduğu inu göstermiş ve ona yeniden İkarar ve reyini bildirmek imkâ mını vermiş oluyor. Gazi Firkâ sinin bundan sonra memleket- te daha büyük işler başaracağı na şüphe edilmez. İlk hamlede meb'us tahsisatı kısılmıştır. Muhakkak ki, dahili ve hari- İci hayatımızda mühim tesirler icrâ edecek olan bu hareketile Halk Fırkası memleket için en faideli adımını atmış bulunu- de getiren büyük başların bir- leştiği Halk Firkasmın bu kay- metli adımmı inkılâmızın bir balâğa etmiş olmayız.,, Bir filmi © i Hemde ne film! para, Dedi, Ve yolumu kesti. Ben- de olmayan bir şey isteniyordu. Tekrar; — Hânım kuruş!, Deyip elini göğsüme daya- yınca birdenbire kendine gelen ve ayılan sarhoşlar gibi toplan dım, — Yok.. Dedim! Dürdum, —Olmasa he olur! Bir kuruş la belediye zengin olacak değil ya?. Der gibi gözlerinin içine bak tım. İnsaf adammış. Sabah keyfi ile; — Haydi geç... Dedi. Yürüdüm. Hayret için- de yürüyordum: lan ve kuruşu almadan öbür ta rafa geçirmeyen bu adamlar na sıl bana: Geç... Deyebildiler?.. Sonra, kızdım: hale gelmiş olmalıyım?, huriyet Halk Fırkası, | grupuna vâki tekliflerinde bü-| sebepleri bilhassa iki noktada | — İnsanların boğazma sari, Mizalı, Edebiya t, | rek bir ciayötin faili olduğun'!rak ve mutabakati Yerçeini Tekli fırka ve Mecliste itti-| fakla kabul olunmüştur. Bü âu/ retle Meclis -339 da olduğu gibi | amı kendi kendini geshetmiştir. Ye|gm | “İyor. Koca Türk inkelâbınt vücu|| open) dönüm noktası addetmekle mü|; a mn JANNING GARY COOPER RALSTON ile beaber & ssmba akşamından icibaren “İİMelek Sinemasınd GLORYA Emsalsiz bir haftalık muvaffakiyetten sonri ÖLDÜREN ADAN Filmi bir kaç gün iğdaha devam ede- JEANETTE MAC - DONALD Rejisö nese Lübitehi Sl filmini. 9500 kişi. seyretmiştir. ASRİ.SİNEMA Müdüriyeti yer - bulamayıp ger dönmek decburiyetinde kalanlara beyanı mazeret eyler. Uaşiyez Ba: film. yaltız. per şembe günü son matinesile ka” dar ire vir. Bu gün sast 1b (-2 matinesinde yaryete: MAHİR MAYMUNLAR Büyük eğlenceile ASSO ve JANA meşhur halk çingeneleri, Samat DIKKAT iültehem. o Kulkınız , filmin den daha kuyvetli © MÜDDEL UMUMİ s 9), 100 Fransızez sözlü ve RO: BERT VENNE tarafından vü da getirilen ( P, LINDAN ) piyesinde, dilen, a ği muktebes Mümessilleri JEAN MAX, CLODE DA- RFENİL ve HENRY KRAUS GRETA GARBO fevkalâde sevimliliği ve NILS ASTER ve güzelliği ; İle bu hafta ETUAL Sinemasında SEVMEK HAKKI Kilminde herkesin alkış ve tak mıyorlar. MOYIETONE dünya - havas Yüks FOX bali hazır Mâvete: NEWS disleri. SAMAREJI YUNAN OPERET TURNESİ FRANSIZ . TİYATROSUNDA Bu çü birinci metine Aaa 1Ğ 301 IPNOVATIS ı AFTU ME Akşam sant defa olarak ARLEKİNOS 2 30 te birinci o olarak KONDX Güzel san'atler birliği müsameresi Güzel San'atler Birliği Mü dürlüğünden: Güzel San'atler Birliğinin beşinci yıldönümü münasebetil€ 9 Mart 931 Pazartesi günü ak- şamı Alayköşkiinde tertip edi” len “G. S, B. şenliği” ne bütü Şubeler âzası tabii davetlidir. Kendilerine ayrıca davetiye gön derilemiyeceğinden bu ilânr dai vet telâkki ederek refikalarile teşrifleri rica olunur. “Elbis€ serbesttir.” Osküdar Altıncı icra dairesinden: Bir borçen dolayı “mahcuz ve pafaya çevrilmesi mükafrer bir adet 303 madeli Fiyat markalı 1652 nu maralı Binek otomobilinin 12-3-93 raritine o müsadif perşembe günü saat 9 dan itibaren Üsküdar Ayazma maballesi Bostan sokağında 4i mu" maralı Nazmi b: garajında Açık artırma suretiyle satılacağınıdan talip olanların mahallinde hazır bulundo- rulacak memura müracaatları ilân olunur. m Kömürciyan Beyin asarından Ameli ve tabiki kambiyo 50 Ticari enalâmat ve Bankâcilik Ikulsat ilmi Amelt hesabı ticari Ameli usulü defteri 4 kısım Amerikan usulü: Yevm. D. Kebir Yeni muhasöbe usulü 195 130 108 75 iğ» Harik, hayat, kaza ve otomobil sigortalarınızı GalatadaÜnyon barında ktin ÜNYON SİGORTASINA Yaptırınız. Türkiyede bilâ fasıla icrayı müamele etmekte olan ÜNYON © kumpanyasına bile kere uğramadan sigorta yaparmayınız. Telefon: Beyoğlu - 2002 MARSENİEZ İssenananaasemenzn arar sren esen essmemese: e.. O zaman düşünd — Demek ki artrk ben yüzü: ne bakılınca kitap sahifesi gibi çarçabuk ve satır satır okuna- bilen bir haldeyim! Hayatı yalnız çekişe çekişe: — Kuruşt!... Demekle geçen ve bunun için her karşısına çıkanla boğaz bo- gaza gelmeye alışan bir ada- mın eçıyışı ile karşılaşmaya bir türlü tahammül edemeyordum. — Ben bu Belkiys- olmama- hı idim? Deyordum. Ömrümün hiç bir safhasında herlang? bir şey ba na bu derece ağır gelmemişti.) i Hele, gene köprünün üzerinde, — Taze simit!. Deyen satıcının sesi kulağı- ma gelince kendimi bütün bü- tün düşmüş hissettim. Midem bomboştu. Başım dönüyordu. Açlık içimi eziyor, kara bir pen çe gibi. tırmıklarını karnımın — Tahsildarm bu merhameti; boşluğunda gezdiriyordu!. Bir duyması için ne kadar acınacak simit alabilseydim, ne midem-|ret, İde boşluk, ne başımda dönme, İM JÖHENBOÖLE LA PLA ne karnımda açlığın şi, hiç bir şey lacak O adam sırtına yüklendiği 80 peti ile: — Taze simit! Deyip geçerken bir simit asi mamak, bir yüz para bulama mak, bir meteliğe bile sahip 9 “ İamamak ne feci, ne ağır şef” di! Bir saniye ayaklarım gayf ihtiyari köprü erime. teveccüh etti. Gittim, demirleri dayandım, dım bile, Faki bir sual gen” | kafamın içinde bir balyozun #5 ğır inişi gibi zonkladı: — Seni öldürenler yaşa; caklar. Ne yapıyorsun? Ve.. O zaman ayağım eke yerine çekildi, tekrar gözleri min önünden paşa, Nedim B© Nâzmi, Rıdvan, Hayati, NÜ Rifat Şülrüden başlayaral (Bitmedi).

Bu sayıdan diğer sayfalar: