10 Şubat 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

10 Şubat 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i) Mrlerden kalacak gil | *ehihez olmadıklarını kabul et- Le Antrenörden nasıl Dört sene evvel “Tres sport, ımuasi, iki suali. bir ariket! ta: İ — Sporun en kısa tarifini — Antrenörün en iyisini, 80- yordu, Mütehassisların — verdikleri “vaplar içinde, doktor “Bellin Coteau,, nunkiler, birinciliği zandı. Beynelmilel nazeriyeciler i- de sivrilmiş olan doktor, ti suale — Spor beden terbi: *sinin sihat ve mükemel şekli N - Dedikten sonra, iyi antre- Örü şöyle tarif ediyordu: İYİ antrenör © uzaklaştılıtan sonra İsi kalandar,. Memleketimize gelen antre- bırakmış, yahut i ine tesa Üğimizi itiraf etmeliyiz. rağ sebepleri malâmdur: para veremiyeceğimizden, yonitör yani spor mubassırı, ven de istifadeyi bilemedik. Va Sa Hanter de, alaylı bir antre- Mördü, Fakat uzun tecrübeleri, #au ümmi mütehassıs derece; “ile yilkseltmişti, Hanterin bile, derin bir iz bı- aktığını iddia edemeyiz. Gelen antrenörlerden tamam ifade edemediğimizi, yalnız İirenörlerin kifayetsizliğine Müklememelidir. e Sporcuların » yüksek antrenörler için mü- Meliyiz, Maarif talmatnamesi dolayısile sivli klüplerden ayrılan Kr iç ardan Kemal Şefik, Taksim stadyımu mitdürü Nüzhet Beyin Yâ! Karnera'ya bir rakip | Hali hazırda marut dünya sörleri içinde en cüsselisi İ- İyan Kamera'dır. - Son zamanlarda Portekizli vi boksör iki metreyi müteca- lag boyu ve yüz küsur kil sik- hey 18 Dazarı * dikkati celbet- tedir. Bu boksör elyevm A rikadadır, Martta her iki dev arasım- müsabaka icrası için ba- dö, Srebbüsatta bulunulmakta- € dağı Sadakanın gok meraklı ola! tahmin olunuyor. istifade edeceğiz ? Bizde yatağından kalkınca yirmi dakika jimnastik yapan! sporcu çok değildir. Beynelmilel olmuş futbolcu- lar arasında bile, ip atlafa beceren, lobut çevirebilen az*| idir. Tabi bu kadar hazırlıksız!| ) gençleri yetiştirmek güçtür. ji Antrenör meselesindeki hata larımızdan biri er li | dü, emiz4 ep ol 2 basar düşünürüz. Oyunu- nun şahsiyetini yapmış, kendi- ne mahsus telâkkiler edinmiş o yuncuları değiştirmek kolay deli gildir. Olgun oyunculara stil değiştirmenin çok vehlikeli ok duğu basit bir kaide haline gir- mişti Bütün bu ihtimaller ve gör-jİ düğümüz tecrübeler ortada du- rürken; alaylı olduğu muhak- kak olan Kolonati'yi eskilere hasretmek, hataları tekrardan başka bir şey değildir. Mekteplilerin memnuiyeti| 8 kaldırılmadığına göre, Kolona- ünün faaliyetini klüplerden #i- yade, mekteplere tevcih etmek) istikbal yegâne çaredir. Körpe oyuncular antrenörün tarzma daha kolaylıkla uyabi- Jirler. Şimdi mekteplerimizde, an- trenörle çalışabilecek dereceye gelmiş çocuklar da çoktur. Yüzlerce lira maaşla gelen-| | den bir iz kaldığını istiyorsak, bugünkülerden ziyade, yarınki- Jeri kayırmalıyız, Otuz bir milletin iştirak ede- ceği Davis kupası kuraları Pa- riste Cümhuriyet sarayında, bü tün sefirler hazır bulunduğu bir halde Cumhur reisi tarafından çekilmiştir. Bu içtima pek mükellef - öl- muş ve bütün ecnebi sefirleri iş- tirak etmiştir. Reisi Cumhur kuralar çekil- dikten sonra hazıruna döne- ık; Efendiler! Size bir şey söylü yeceğim. Daha doğrusu, bir Tafta bulunacağım. Tenisten çok anlamam, fakat geçen sene Davis kupası final İmaçında gördüğüm samimi re- kabet, o asil disiplin havasma İ hayran olmuştum. Bence çarpışan bütün şampi yonlar hem ayardırlar. Mükâfa- tt hepsine vermek isterdim. Ne yapayım ki, kupa bir tane idi Demiştir. dan sonra dakikalarca tenis üs- tüne hasbühal yapılmış, Bir ara i Polonya sefiri en sonra kurayı çektiğine işaret ederek, tenisçi — Azizim, bununla ikinci defa- dır ki, sonuncu kalıyorum, Ku- vazoda son numara bana düşü- iyor. Temenni edelim, burada sın. Alman sefiri de; wtidat- | — 1930 gibi bu sene de şanslı vrusile İdeğiliz. İngiltere ile pek “yakın düştük. İlk devrede de cenubi Afrikaya karşıyız. demiştir. — Paris gayeteleri, içtimam a zametini yazarak; Arsenal berabere kaldı Chelsea tarafından kupa ma“ da elimine olan bu meşhur i i Sporcular'iftihar edebilirler. | Bi ib po tüp, Birmintamla Deraİer$ a en büyük siyasi hâdisesi| pa tenis kupasının kurası olmuş”, Fransızlar İtalyanları yendi ği Parisi? Vagram salonunda, Diyorlar. Pransız güreşçileri ile İtalyan-| | Amerikanın meşhur tenisçi- lar arasında yapılan altı maçın. | ierinden ikisi profesyonel oldu. 5 ini Fransızlar kazanmıştır. |Tildenle Hunter: Bu musabakalar münasebe- Bu iki şampiyonun prolesyo-, ; muşta, nel olduğunu haber alan, orga tle salon hanca Hiç GE | nizetörler, kendilerine çök kârle, il çıkmış | lifler yapmağa başlamışlar pe dır. j ii: si alibiyetlerder: | Tilden'e Avustralya da iki en İl Jay devam edecek bir turne için,' col ; | Davis kupası kuralarını Ftansa cümhur reisi çekti Eliza sarayında yapılan merasim Cumhur reisinin bu nutkun-| Borotra ile şöyle şakalaşmıştır. £ 'ram: çekmeğe gittiğim zaman| İsona kalan sahada dona kalma-| Yuharda ; Kapalıkurt şampiyonu ve Fransa tenfs tokimiinin kıymetli elemanı Borotra. Aşağıda : Pro- fesyoneliiğe geçer geçmez Kendisi- ne 109 bin tiralık bir turne teklif edilen Filden yemek ve içmek hâriç olduğu halde, bizim para ile 100,000 li- ra vadedilmiştir. Diğer taraftan New — York ta 18 Şubatta başlayacak bir turnuva tertip edilmiştir. Bu turnuvaya, Tilden, Hun- ter, Kare! Kozeluh ve Vincent Richards iştirak edeceklerdir. Şu dört meşhur tenisçi ara- sında yapılacak maçlara ahali evkalâde rağbet gösterdiğin- den biletlerin fiyatları arttırı)- muştur, Yakın mevkiler şimdiden kâ milen satılmıştır. 1932 olimpiyadında tenis oynanacak mı? Sporcularımız hatırlar; Ams- terdam “Olimpiyadında Tenis yoktu. Beynelmilel tenis federasyo- nu ile, Olimpiyat komitesi ara- sındaki anlaşamamazlık, cilerin Amsterdam Olimpiyadı. na iştirakine mâni olmuştu. 1932 Los Angelos Olimpiya- dı yaklaştığı halde, henüz ii lafların halletdilmesi şebbüste bulunulmamıştır. Amsterdam'da F. İ. L, T, ile Olimpiyat komitesi beynindeki ihtilâf, dört esasa İstinat ediyor du; Ii —F.İL, T. bir delegesi- nin olimpiyat komitesinde | bu- İunması istiyordu. 2 — Komite, olimpiyatlardan İpalı kort Fransa şampiyonası Aynı hastalık Fransızlar da tek seçici isteyorlar Fransa milli takımının İtak yada uğradığı ağır mağlübiyet- te sonra Fransızların gözü açıl dı. Gazeteler seçme komisyon- larının, Federasyondaki müte- hassısların toplu bir halde iş görmelerini yazıyorlar. Reis spor muhitinde, İtalya İda olduğu gibi, tek seçici usu- binün &abulü için kuvvetli bir arzu başlamıştır. | Oto ve futbol gazeteleri; at- | tuk bu kararsızlıktan bıktık. Fe derasyondaki intihaba göre, her sene değişen milli takım na hak yere mağlüp oluyor. Müta- leasından sonra, mütevali mağ 10biyetlerin - Fransada futbolü | öldüreceğini kaydediyorlar. Fransa takımının eski kap- tanı, Parislilere yazdığı açık bir mektupta: Hiç bir millet bizim kadar mağlübiyeti hazmedemez. Bu- 'na mide sağlamlığından ziyade hissizlik demek doğru olur. Hariçle boy ölçüşecek dere- Geye gelinciye kadar dışarı çık- İmamalıyız. Kendimize göre 0- İlan takımları memleketimize getirerek futbol oynamalıyız. gi (Geçen nüshanın devamı ) Hemen bir “Spor âlemi,, al- İdim. A1, hayret, bu şık giyin- miş delikanlıyı, Türkiye 100 metre şampiyonu dedikleri bu Raufu ben tanıyordum. Oda Kuzguncukta otururdu. Bazen ona iskelede tesadüf ederdim, fakat bu tesadüf ettiğim kibar tavurlu gencin, bir şampiyon ol duğunu Türkiyede en çok ça- buk koşan insanı olduğunu bil-| mezdim. İşte ben de koşuya kar şı ill arzı ve" heves, git gide kuvvetlenen aşk, o günden baş- lar. Mektepte, gülmiyen pek nadi ren konuşan fakat herkes tara- fından sevilen #porculuğu ile tanınmış biri vardı: Hocamız Âdil Giray Bey... Talebe ara-! sında onun da rüzgâr gibi koş-| tuğu, ağızdan ağıza dolaşırdı. Rauf ve Adi... Onların, kur- şun gibi koştukları gözümün ö| nüne gelir, acaba ben de bir gün... Deye düşünücdüm. Fakat bu fikri zihnimde bir) türlü tamamlayamaz, arkadaş- Atlet yıldızlarımız hayatlarını anlatıyorlar. den bire nasıl oldu bilmem, ga- fliba kozumuzu paylaşalım diye çocuklar onunla bir koşu yap- İmaklığımı teklif ettiler. Hattâ küçük kızlardan biri, galibe mükâfaten —ah bu çocuk hül- yaları— saçlarından bir tutam bile vadetti. Bahçenin bu tarafı öğleden sonra hiç güneş almaz, evin arka cihetine düşen otuz kırk metrelik düz bir yerdir. Ko şu bir limon: ağacını taşıyan, büyük bir saksınm önünde bi- tecek.. . Kız, erkek, bütün ço- cuklar oraya birikmişler içlerin den bir tanesi, elinde mendil i- şaret vermeye hazır. “Alp, la ben, yolun ta, öbür ucunda yan yana, ayakta hamle vaziyetinde bekleyoruz. Biüüir!, . İkimizde helecandan tirtir titriyoruz, İkiiji!, . Aman geç kalmayım, aman geç kalına yım, diye düşünürken, karşıda beyaz mendili havada tutan kol birden bire iniyor. . Diyerek mektubuna böyle ni- ların istihzaşmı aklıma getirir,| Üç!,. Ok yaydan fırlar gibi iy ot iüriyör: hemen bü kabahat tasarİyerimden fırlayorum, - amma, “Mağlübiyetlerle bir şey öğ- |l2'mı$ Gİbi, gelbir hiç sayılacak kadar az bir çerdim zaman geç kalmışım. O, önde renmek nazariyesini kabahat- leri sahte bir sporcu telâkkisi |, ÖYle ya! Sınıfta beni geride ie gizlemek istiyen idareciler |bırakacakların adedi o kadar İ ce niylendir çoktu ki... Maamafih, düşün- ağ yi mezdim ki, sınıfın en küçükle. olan bir işi Esası galebe mağitbiyeti tabi görmek ka. |rinden biri de bendim. İdar saflık olur mu? İlk koşum. . İ Beceriksiz, ötoritesiz, mev-| p. Şi: kğ Giyme kilerini tutmak için kuvvetli İkulüpleri memnun etmek üzere Fransa takımları fena tesbit eden dört yüzlü demokrat teş- kilâttan bıktık. Tek seçiciyi, yani mesini etmek- İten başka çare aştar. Bir kii ki, beş senede bir intihap edilsin. Bu suretle her seneki intihaptan müteessir Fransızların akılları başları- na gelir gibi oldu. Darısı bizle” re,.. Biz de ayni hastalıkla ma- düküz, İsizin gözünüzün önüne “İttihat Spor,, da veya “Stadyom,, da bir müsabaka geliyor. Beni he- etmiyordu. 3 — Fazla olarak, teknik ve maddi hususatın temini için, a- matör ve profesyonellerin işti- rakini istiyordu. 4 — Amatörün tarifinde Bey- nelmilelle hem fikir değildiler. Beynelmilel tenis federasyo- nu, olimpiyatlar harinde şam- piyona yapılmamasını kabul et mişti. Olimpiyat komitesi de, birin ci ve ikinci maddeleri F.İ.L.T. in arzusu veçhile kâbul etmişti Arada halledilemeyen nokta, amatörün tarifi meselesi idi, Prague kongresinde kabul e- dilen esasa göre amatörü tarif etmek isteyen komite, tenis fe- derasyonunun bu hususta gös- İtermek istediği müsamahaya razı olmuyordu. Profesyonel olduktan sonra amatörlüğe (avdet edenlerin olimpiyada kabul cdilmemesin- de israr eden komite ile, aksini isteyen federasyonun arası bu- lunamamıştı, Bugün vaziyet aynidir. Eğer amatörlüğün tarifi bahsinde fe- derasyon bazı feragatte bulun- mazsa, Los Anjelos olimpiya- sında gene tenis'i göremiyece- ğiz. Borotra şampiyonluğunu muhafaza etti lecan ve heyecandan bembeyaz kesilmiş, hareket âmirinin €- mirlerini beklerken görüyorsu- nuz... Hayır, yanılıyorsunuz, ben ilk koşumu Küzguncuktaki köşkümün büyük bahçesinde, hala zademle yaptım, Hani şu beraber boks yaptığımız hala zadem. Sıcak bir yaz günü, hararet- li bir “hırsız — polis,, oyununu müteakip, kızlı erkekli sekiz on | çocuk, yanaklarımız kıpkırmızı, | yorgunluktan bitap, ter içinde,| büyük kestane ağaçlarının göl- gesinde oturmuş - dinleniyor- Profesyonel olarak ilk defa |duk. “Alp Aslan” la —hala za- sahaya Tilden, hasinı demin ismi— birimiz hırsız, Fransız teniscisi Borotra ge- çen hafta Pariste oynanan, ka- finalinde, rakibi LESUEUR ü (6-3) (11-9) (5-7) (6-4) mağlüp ederek şampiyonluğu- nu muhafaza etmiştir. Tilden Hunteri kazandı hariç dünya tenis şampiyonası- nın organize edilmesini . kabul çıkan Hunteri (6-3) (6-4) (3-6) (7-5İgerimiz polis olmuş, bir türlü mağlüp etmiştir. İkozumuzu paylaşamamıştık.Bir İben arkada koşuyoruz, on üç ya şenm verebileceği bütün kuv- vetle koşuyorum, Bütün benli- gim, bütün mevcudiyetim, bü- tün inadımla önümde koşanı geçmek, kazanmak isteyorum, Nihayet, yarı yolda bulunan büyük çam ağacınm altından geçerken, ona yetişiyorum. Et- rafımı iyiden iyiye farkedemi- yorum... Çocukları rengârenk Bize, hayatını çok güzel b öslüpla anlatan 200 metre rekorimenimiz Miehmet All muvasalet şeridini göğüslerken bir gölge halinde görüyorum... Bir çok haykırışma... Kulakla- cım uğulduyor... Limon ağacı... Saksı... Ellerimi yana açarak ileri doğru sıçırıyorum... * (Devamı salı günkü spor sahifemizde) — —eee— — Fransız tederasyonunun senelik bütçesi Geçenlerde senelik içtimamı yapan Fransız atletizm federas yonunun bütçesi âza tarafından münakaşasız tasvip edilmiştir: Bütçenin masraf faslı: 980,800 frank ve hasilat ise: 980,845 frank olduğu anlaşıl- mıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: