Mübalâğa ve yalan Ağrı harekâtı esnasında Kürt köylerini yaktığımız hakkındaki kayıtlar digerleri gibi asılsızdır.. k'ası medeni ve terakki karşı (o hainlere Türk düşmanlarının bir tahri- * <inden ibarettir. Son Efgan ve İran vakaları da ayni kuvvetle tin tahrikile olmuştur. Şu fark la ki bu iki vaka daha ziyade ha rici o menfaatlerin çarpışması yüzünden çıkarıl halde Şeyh Sait vakast dahilde men- fa atları bozulan biz takım dere beylerin ve şeyh ni Ni taşi- yan soyguncuların tahrikile ol- muştur, Ecnebi servisleri bittabi bu vaziyetten derhal istifadeye ça- Uışmış ve Ağrı dağında öteden beri eşkıyalıkla geçinen İran asiretlerini ve affedildikleri hal- de eşkiyalık yapamayacaklarn dan dolayı Türkiyeye döneme- yen bir #ki aşiret risini tahrike başlamışlardır. Altıncı kitap sanki tepeden tırnağa yalan olduğunu gene kendisi ispat etmek istiyor gi- bi Ağrı harekâtndan bahseder ken “Cevat paşa tarafından ku manda edilen liva Beytelşebap dan Şemdinana giderken 120 köy Kemalettin Sami Paşa İi- vası da Çaldıran ile Şeytan ara sında 83 köy harap etti.” Diyor. Ağrı harekâtı zamanında Cevat Pş. hazretlerinin Ankarada as- keri şuradan ve İstanbulda ken di evlerinden bir yere çıkma- muş olduklarını yalnız Türkler deği! ecnebiler de bilir. Kema- lettin Sami Paşa Hz. nin Ber- lindeki sefarethaneden hiç bir yere ayrılmamış olduklarına da yetmiş milyon adam şahadet edebilir. Kolordu kumandanlığı ve müfettişlik yapmış bir feriki li va kumandanı göstermek ise İhsan Nuriyi paşa yapmak ve Ağrı baş kumandanı naspet- mek kadar gülünçbir karika- türdür. © © Sonra kitap bir zayiat hesa- bıyapmış, otuz kırk bin Türk telafatına mukabil . kendilerin- © den 900 telef ve 2800 yaralı gös İç termiştir. Halbuki ayni adam- © Olar ecnebi muhitlerinde propa- i Enda yaparken Ağrıda “3000, kişinin öldürüldüğünden bahs © o etmektedirler. i Türk garnizon kuvvetleri- | nin ve hudut milislerinin telâ- © fat onlarm © tahmininden çok İ azdır. Onlar yanlız bir şey yapabilmişlerdir ki o da iki za | bitimizin gözlerini oymak ve İ birkaç neferimize işidilmemiş | işkenceler yapmaktan ibarettir. | Esasen vatanlarından korkarak İ kaçmış ecnebi casusluğuna gir- | miş ve masum köyleri ateşe ata © rak kaçmış adamlardan daha © hafif bir vahşilik beklenemezdi ki! ri | | KÜRT NÜFUSU | Kitap Kürt nüfusu diye bir bir milyona yakm Kürt bulun- İduğunu tesbit etmiştir. KÜRT LİSANI Dağlık ve bütün mevcutları azami 1,600,000 mikdarma bile varmıyan Kürtlerden müstakil bir memleket, birlisan ve'bir k hülyasile eren siya kuklalarma Türkiyenin mün. ver Kürtleri şu cevabı verdile: “Biz ırk ve nesil iti 1 Türk ve Türkmenlerdeniz. -Li- sanımız Türktedir. Yabancı ke limeler varsa da pek azdır ve bu karışıklık her lisanda oldu- ğu gibi muhtelif mahallerdeki Türkçelerde de vardır. Lisan, din, âdet: gibi hafif farklarla bi zi Türklükten ayırmak isteyen lerin akibeti hüsrandır.,, Filhakika Kürt lisanı tetkik edilince şu hakikate varılır: Kürtçenin terkibi: 3,000 Halis Türk kelimesi. 2,000 Türkçeleşmiş Arapça kelimeler, Zint Türkçeleşmiş Farisi Eski pehlevi Kürtçe 220 Ermenice 108 Gikdani 200 Gürcü 60 Çerkes 1,240 1,030 370 300 8528 Bu tetkikin aslını Petresburg kademisinin neşrettiği Kürt, Rus, Alman ismindeki kamu- sundan alıyoruz. Kürtlerden yegâne kitap ya- zan Şeref Şemsettin Han Şeref namesini Kürtçe yazmak istedi ği halde kelime bulamadığın- dan ve kendisi İranda tahsil etmiş olduğundan Farisi lisani le kaleme almıştır. Kitabın Türkçeye tercümesini de ya- pan Şeref Hanm akrabasından Bitlisli bir zattır. Kürt lisanın- da Kürtçe diye gösterilen “300” kelimenin 107 si-dağ ve yayla ıstılahlarma ait Türk, Tatar ve Çerkes kelimelerinden alındığı görülmektedir. Bu hesapça Kürtçeyi teşkil eden 8500 keli- menin 5080 kelimesi Türkçe- dir. İngiliz “ ansiklopedisi“ diyor ki, “Kurmançe denilen kürt li- sanı şimalde Gildani ve cenupta Turani lisanlarla karışıktır. Dağ kılarda hususi lehçelere de tesa düf edilir. Meselâ “Zeza,, ve “Kurat,, ların dilini Kurmanço lar anlamaz, Lisan bir milletin aslını gös teren en büyük vesikadır. Mese 1â kürtçe “gel,, mânasma olan Vara anadolunun hemen bütün köylerinde “var, yahut “varı- ver”diye kullanılan varmak mas tarmdan almmış bir kelimedir, “Here” kürtçe “git” demektir. Bu da bizim yürümek mastarın dan “yürü,,nün dağlıların ağzın ç cedvel neşretmiştir. Buna bakı- * brsa Kürtler Belçika nüfusun- © dan fazladır: Kitabım nüfus cedveli: 3,987,960 Türkiyede, © 3300,000 İranda. U 1039520 Suriye ve Irakta. © © 60,000 Ermenistanda. “ 8,387,280 Tekmil Kürtler, » Her tarafta bu kadar kalaba- “lk olan Kürtlerin nasıl olup ta yalnız Ağrıdağında istiklâl ara- “dıkları düşünülecek bir mesele “değil midir? - Lord Gürzon'un kitabında u- mum dünya yüzünde Kürt na- mile tanılan adamların yekünu ,600,000 gösterilmiştir. © İngiliz ansiklopedisinin son nüshasında -ise bu mikdar 1,500,000 olarak kayıtlıdır. © Rus ve Ermeni kayıtları da Aynı adet üzerinde müttefiketir. .Son kuvvetli vesika olmak üze- re nüfus mütehassısı Belçikalı “Emil Jakar'ın memleketimizde dığı tahriri nüfus neticesi dan çıkan sesidir. Bizim lisan mütehassısları kürtçeyi tetkik ederlerse her hal de Türklüğe doğru ecnebiler- den daha çok hakikatler bula- caklardır, Altıncı kitap Türkiyede Kürt Tisanınm yasak edildiğinden bah sediyor. Esasen Türkçe olan bir lisanm Türk memleketinde yasak edileceğine kim inanır ve kim ihtimal verir?. İstanbulda binlerce hammal, boyacı, işçi kürt vardır ve hepsi kendi mem leketlerinin lisaniyle konuşur- lar. Ankarada bile boyacı ço- cuklarınm kürtçe konuştuğunu görmiyen yerli ve ecnebi var mr dır? Bunlar ancak kürtçe ifade edemedikleri mevzuları Türkçe söylerler ve Kürt olmayanlarla daima saf Türkçe konuşurlar.Şe hir ve kasabalarda yaşıyan kürt ler ve hattâ bir çok köylüler kürtçe bilmezler. Kürtler bir ku Sur yaptıkları zaman “Kusura bakma, biz kürdüz,, derler ve ni gösterebiliriz. O da mütefer- rik bir halde memleketimizde dağlıyız, cahiliz demek isterler. HARİCİ HABERLER... Amerika - Italya hâdisesi Bir Amerikalı ceneral M. Mussolini aleyhinde çok şiddetli ve şayanı dikkat bir nutuk söyledi. Tarziye M. Mussolini kâfi gördü Amerikadaki italya sefiri M. Martino Amerika ile İtalya arasında İbir hâdise oldu,. Amerika hükü meti İtalyaya tarziye vetmek mecburiyetinde kaldı. Hâdise- nin mahiyeti dedikoduludur . Gazetelere sermaye olacak ka- dar dedikodulu. Bilhassa doğru dan doğruya İtalya başvekili M, Mussolini'nin şahsını İstih taf eden bu hâdise'nin nasıl çık tğı anlatılmağa değer: Amerikada ceneral Butler is- minde bir kumandan bir nutuk irat ediyor, tahdidi teslihattan bahsediyor. İşte bu nutku Ame rikalı ceneral İtalya başvekili- ni lâkırdıya karıştırryor ve di- yor ki: — Dostlarımdan biri anlattı. Bir gün M, Massolini'nin oto- mobiline binmiş giderken Mus- solini otomobili saatte 100 kilo metre süratle sürüyormuş. İşte bu srrada otomobil bir çocuğu çiğneyip öldürmüştür. Bunu gö ren dostum dehşetle haykırmış fakat Mussolini kendisine telâş etmemesini, çünkü nihayet bir çocuğun öldüğünü, halbuki öte taraf- devleti'n işleri kendini beklediği için durmadan yolu- na devam etmesi lâzım geldiği ni söylemiş!.. Amerikalı cenetalın bir tan dığından duyduğunu söylerek anlattığı bu vak'adan sonra sö züne devamla şunları ilâve et- miş: — Şimdi böyle bir adamla tahdidi teslihattan bahsedilebi- lir mi?.. Bu adam harbe atıl- mak için müsait bir fırsat bek- liyor.,, Bunun üzerine Washington hükümeti nezdindeki İtalya se firi M. Martino teşebbüsatta bulunarak ceneral Butler'in nut ku hakkında nazarı dikkati cel betmiştir. Amerika — hükümeti ceneral Butler hakkında tahki- kat yaptırmış ve nihayet kendi! sinin divamı harpte muhakeme edilmesine karar verilmiştir. İtalya sefiri M. Martino, M. Mussoliniye isnat edilen vak' nın aslı olmadığını söylemiş; şimdiye kadar otomobili ile hiç kimseyi çiğnememiş olduğu. nu, eğer böyle bir vak'a olmuş olsaydı İtalya başvekilinin es - nada uhtesine düşen vazifeyi i- fa edeceğini ilâve etmiştir. Şimdi iki taraf arasındaki hâ dise artık kapanmış demektir. M. Mussolini Amerika hükü- 'meti namına kendisine bu nu- tuk dolayısile teessür izhar edil mesini kâfi gördüğünü söyle- miştir. Washington'daki İtalya seti- rinin bu teşebbüsü M. Mussoli- ni'den aldığı emir üzerine mi, yoksa böyle Bir emir bekleme- yerek kendiliğinden mi yaptığı ikinci derecede bir meseledir. Fakat her halde böyle bir nu- tuk söylenerekkendisindede bu tarzda bahsedildiğini duyunca meseleye lâkayt kalmadığı an (Devam edecek) laşılmaktadır. İİ o Ecnebi matbuatı a israf değil, tasarruflâzım Alman başvekili Dr. Brüning tarafından ahiren söylenen bir İmutirk heşredildi. Alman başve- ili mağlüp - Almanyanm bu ibiyetine rağmen harpten sonra israf yoluna gittiği, çok paralar sariedildiğini söylerek bundan sonra | tasarruf .vak mıştır. geldiğini İ yasetini şimdiye kadar düştüğü İhatalardan bahsederek yazdığı baş mekalesinde Fransanın 187, mağlübiyeti üzerine pek başka türlü reket ettiğini, Alman- İyanın bu misali unutmaması lâ- zım geldiği halde lüzumsuz ye- 're bir çok israflarda bulunduğu nu yazarak ezcümle diyor ki: “ Şu intiba hasıl olduki Al- manya Börçlarını ödemeğe çalı- şacak yerde borçlarını bir kat daha arttırmak ve nihayet taah j hütlerini ifa ödemeyecek bir ha İle gelmek malisadmı takpi edi- yordu. Almanyayı bugünkü ba: le getrimiş ölan iktısadi ve siya si usulleri, büsbütün deği mek lâzımdır. Bruning kabinesi nin bizzarure müşkil olan bü İ görmeğe cesaretle atlamak iste İdiği görülüyor. Fakta şiddetli İçareler bulmak istediği görülü- İyor. Fakat şiddetli çareler bul- mak lâzım gelen şey yalnız da- hildeki israfat değildir, Harici İiktısadiytata da netaici vahmi 0- İlan bir takım hatalar irtikâp e- dilmiştir.,, Fransız gazetesi bundan son- ra Almanya - Rusya iktisadi münasebatından bahsetmekte ve Almanyânm Rusyayı iktısa- den bir müstemleke haline koy İmak haydilerine kapıldığı, son- İra Alman “millicilerinin itilâf devletlerine karşıRusyadan isti fade edileceğini düşündükleri- ni, fakat bunların neticesiz kal- İdığını yazarak şimdiye kadar İtakip edilen siyasetin hataları ar tik anlaşıldığı bir zamanda Ber- lin hükümetinin bu Alman Rus, ticari münasebatı üzerinde de düşünmesi lâzım geldiğini ilâve ediyor. FIKRA (Baş tarafr | inci sahifede) lıkta belki ekseriyet kazanabi- lirse de dünya gene döner. KAVGA Gazetelerden biri İstanbulda nütuzlu adamlar tarafından bir çok apartıman alınmış olduğu- nu yazdı ve: “—Eğer bu apartı- manlarla satın alanların isimle- rini neşredersem, göreceksiniz, bu adamlar şüpheli midir,değil midir?,, Dedi. Kendi hiç hir ge liri olmayan orta bir müdürün elli bin liralık bir apartıman al- masına akıl erdirilemez ve böy Je bir alım satım doğru İse, her kes bu adamdan şüphe edebilir, Fakat günler, haftalar geçti, listeden eser yok. “Akşam,, ga zetesi; “—Hani listeniz?,, Diye sormuş, Öbür gazete diyor ki: — Memleketin bir köşesin- de irtica varken bir kavgayı bı- raktık. Divanı harp bittikten sonra görüşürüz. Bu memlekette bir hırsızlı ğın, bir yolsuzlağun, bir kötü- İlüğün tenkit edilmesine, açığa İvarulmasına müsait olma. İyan hiç bir zaman olmadı- ğın karşı gazeteye hatır. latmak isteriz. Eğer kavgadan maksat bu ise, bunu geri bırak- | j i rum olmaktan başka bir şey de ğildir. Yok, kavgadan maksat, hücum, kütür, isnat, ortalığı ka rıştırmak ise, . Divanı harpten sonra, bunun önüne geçecek hiç bir inzibat kuvveti kalmıyaca- ğZım düşünmek büsbütün yan- lıştır, — Divam harp kalksında £ değil artık) / anlat-| / “ Temps,, gazetesi Alman si| mak, vazife duygusundan mah! I Balkan Konferans Selâ- nikte toplandı y SELÂNİK 31 (A.A.) — Bal- kan konferansmın bu sabah giz! Hi surette yapılan ill imar bi- ter bitmez bir tebliğ neşredil- miştir; Bu tebliğde konferansa iştirak eden hükümetlerin mü- rahhaş heyetlerinin faaliyetle- ri hakk Taporın dinlendi- ği, Balkan ittihadı yolunda âtı- lan terakki adımlarından ve Bal karilardaki 6 devletin konfcran- sa karşı gösterdikleri hüsnü ni- yette'n memnun kalındığı be- yan edilmiştir. SELÂNİK, 31 (A.A)—Bal Jkan Konferansı meclisi, Balkan Jittihadına doğru ilk merhaleyi İteşkil edecek olan Balkan misa kı meselesini tetkik etmiştir. | Meclis, Hasan Beyin riyasetin- İde her millete mensup 12 mu- irahhastan. bir komisyon teşkil Jedilmesini, bu komisyonun Bal kan milletleri arasında mukare İnet husülüne mani olan engek leri ve bunları ortadan kaldır- İmak çarelerini tetkik etmesini kararlaştırmıştır. Bu komisyo- nan vâsıl olacağı neticeler kon İferans meclisince tasvip edil dikten sonra umümi bir içtima- da müzakere mevkiine . kona- İcaktır. Medeni kanunların birleşti. İrilmesi meselesi ikinci konfe- |rans ruznamesine konmasına karar verilmiştir. Meclis, Bal- kan ittihadı fikrini yapmağa matuf bir takım tetbirler almış tar. Bu akşam şehir namma mü rahhas heyetler şerefine bir zi- yafet verilmiştir. Belediye reisi heyecanlı bir nutuk söylemiş ve bütün Balkan milletlerini biribirile hoş gecinmeğe davet İspanyada intihabat Mardin, 31 (A.A) — Nazır- lar meclisi intihabat dolayısile çikacak ihtilâfları tetkik için bir mahkeme teşkiline karar vermiş tir. Bir intihap mıntakasında ra kipsiz olarak namzetliğini ilân miş addedileceğine dair olan in tihap kanunu maddesi kaldırı miştir, Ayan intihabatı Şubatm 15 inde yapılacaktır. meclisleri martm son haftası zarfında açılacaklardır. Paris, 31 (A.A) — Ceneral Berthelot'nun cenazesi bu sa- bah kaldırılmıştır. MESAİ BÜROSU CENEVRE, 31 (A.A) — Beynelmilel mesat bürosu mec lisi işsizlik meselesi hakkımda- ki müzakereye nihayet vermiş- tir. Meclis, bu meseleyi nisan içtimamda yeniden tetkike baş layacaktır. Bunu tekke müritleri söyle- Se doğru olabilir; fakat fikir tenkitçilerinin, fazilet kavgacı- larının böyle bir serzinişte bu- lunmalarına akıl erdiremiyo-| ruz Falih RIFKI eden bir kimsenin inthiap edil-)'* 3 Kortes | “Terkos telâşa ANKARA, | (Telefonla) — İstanbul Terkos şirketi müdiri M. Kastello bu sabah Nafın ve- kili tarafından kabul edildi. Şir | ket müdirinin bu mülâkatı, ter- kos suyu hakkında Sıhhiye ve- kâleti yaptığı tahlilin neti sile alâkadardır. M. Kastello, yarın Dahiliye ve Sıhhiye vekillerini de "ziya" ret edecektir. Öğrendiğime gö- re şirket müdiri, Sıhhiyenin tahlil raporuna henüz resmen müttali olmamakla - beraber kendisine bu hususta verilen Hey'eti tetkik ANKARA, | (Telefonla) — Hey'eti vekile içtima, geç vak te kadar devam etmiştir. Bu iç timada yeni mali kanun lâyiha Hükümler İdam hükümleri dün encümence tetkik edildi Encümen bugün Diva- nıharp müşaviri Münir B.den bazı izahat isteyecektir ANKARA, | (Telefonla) Gece yarısı— Adliye encümeni bugün öğleden sonra 14 de top landı. Menemen askeri mahke mesinin idam hükümlerini tet- kike başladı. Encümen mesaisi ne akşam 19 buçuğa kadar de- vam etti, Ve yemekten sonra bir buçuk saatlik bir içtima da ha-aktetti, Encümen divanı harp adli müşaviri Münir Beyi yarın sabah saat 10 da encüme- ne davete lüzum gördü. Encü- men Münir Beyden bazt nokta- lar hakkında malümat ve iza- hat | syecektir. Enclimenin yarın mesaisini ikmal. edeceği tahmin ediliyor. Bu takdirde karar, yarmki Meclis heyeti u- mumiyesinin tastikine arzedile cektir. Mecliste, örfi idarenin bir ay temdidi hakkında hükü- metin teklifi ve ölçüler kanunu lâvihası müzakere edilecektir AAA EZE SARE 77. SA Memurlar açikta kalmayacak (Başı birinci sahifede) de böyle bir harekete tevessülü fayda li ve elzem görmektedir. Diğer taraf- tan hatırlamak lâzımdır ki, Saraç oğ- Beyin zamanında Meliye /mur alınmayacaktı Bazı İrin sevkile hükümet o zaman bu lâyi İ bayı meclise tevdi etmeyerek Maliye İ ye inde etmişti, Yeni vaziyet karşısın da bu formülü şu ve ya bu şekilde tat bik etmek artık zaruri olmuştur. MEMURLAR ARASINDA TASFİYE YOK.. Devlet memurları arasında bir tas fiye asla mevzuu bahis değildir. Fı kat tedricen arzu edilen gayeye var- mak bulmak müşkül görül memektedir. Dairelerden memur çı- karıp ta gayri memnun ve işsiz sını- İni takviyesetmektnse zamanla ma- aşlardan tasarruf temin etmek, ve ge İriye kalacak memurları terfi suretile! hükümet dairelerinde iş sahipleri ve binnetice hükümet aleyhinde olmak jüzere bugün mevcut ataleti izale her İ halde takibi lâzım gelen en doğru yol! telâkki ediliyor... ICRA VE İFLÂS KANUNU. Adliye vekâletinde çok İerymetli zarfında ilecektir. Lâyihaya morbut eshabı mucibesinde; Dünkü içtimada mali lâyıhalar İmal » Şirketi düştü Şirket müdürü M. Kastello, suyul tekrar tahlil edilmesini isteyor | malümat üzerine terkos suy! nun bir tahkik heyeti vasıta le tekrar tahlile tabi tutulma nı istemiştir. M, Kastello, Dö dan madda, şirketin İstanbi şehrine isale ettiği suyun dal ma temizliğini muhafaza etti) ni iddia etmiş ve tahlil mesele halledildikten sonra İstanbul fazla miktarda su ile maksadile şirketin yeni tesis yapmağa amade olduğunu * husustaki teklifatm nazarı iti bare alınmasını rica etmiştir. Vekile | edildi larının tetkik edildiği bildiril yor. Hey'eti vekile, hazırla! mış olan ve projeler . üzerind bazı tadilât yapacaktır. i Mübadele — e Mübadele komisyo* nu ancak 8 ay son mesaisini bitirecek ANKARA, 1 (Telefonla) Mübadele komisyonuna 100 $ liralık tahsisat münzame mesine dair dün Meclise te edilen kanun lâyihasımm büt$i encümeninde mizakeresi esn$"| sında Hariciye vekili komis; nun mesaisi etrafımda encü âzalarmı tenvir etmiş ve yef | Türk- Yunan itilâfnamesi mu cibince komisyonun yeni vazilfi ler aldığımı ve nihayet 8 ay 80 ra faaliyetine nihayet verebi! ceğini söylemiştir. Bulgar haiciye nazırı istifa etti Sofya, 31 (AA) — Hariciye Ceneral Bakarcief istifa etmiş ve ne ceneral Kissiof tayin olunmu Hindistanda milliciler ALLAHABAT 81 (AA) İİ Kongre liderleri siyas! met kuflar hakkında umumi af il edikliği takdirde sulh mü velerine başlanmasını iyi su te karşılamağa karar ve: lerdir. Bundan başka liderler müsf kerat devresi esnasmda tuz b | | J gönüllü nöbetçilerin sükün d# iresinde nöbet beklemesine mf saade edilmesini de şart kof muşalrdır. m m yapılan tadilât hakkında çok mufaf rg Üzerlerinde yapılan tadilât ike salli elik ein, Gnl enihalinii cezsiye ve hukukiye kanun lâyibs”” rı da peyderpey hülrümet tarafındı” Meclise sevi i Bu dört esaslı kanım Adliye # ge smdaki tezat nazarı itibara almmışt”” Kanunun birinci maddesinde “KE nunun sarahalen cezalan: ; ül için İimseye ceza verilemez. KE munda yazılı cezalardan başlan ber. suretle olursa olsun vazifesini sui # eden memur derecesine göre aydan üç ni; Mil hapsolunüf Mecdi SADREDDİN.