“Asrın ümdesi “Milliyet” tir -2TEMMUZ 1930 (HANE — Ankara i 100 Telgraf adresi: Milliyet, ** Telefon numaralı: | efetanbul 3911, 3912, ü İsaBo, € a ») a ——— HGelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş (Gazete ve matbaaya ait işler için Müdüriyete müracaat edilir. © Gazetemiz ilânların mes'uliyetini | | , kabul . etmez. EIBUGÜNKU HAVA “1-Dün hararet en çok 25 en az 16 Ccrece Wi Bügün — tüzgâr hava açık olacaktır. 3913 1400 - Bizde âlâsı var! — İki Üç gün evvel bir telgraf taberi bize bildirdi : “Afganda kolera çıktığı i- İran hükümeti Afgan hu- fay getiren iranlıya sordum: " — Afgandan kolera gelme- ân diye hududu — kapamışsınız la?l. —— Evet öyloldu' | — Hudut açık olursa ne o- ur?. -— — Ezzim (azizim) bizde çi- ian gülere (kolera) ne Türkte, le Arepte, —ne Rümde vardır. iöbekli.. Allah söni inandırsın, İi menendi yohti.. Beyle böyle) bir guleresi olanda ne âzım Efgan, ya Çini maçundan talım! dedi. Onda bile himaye istemi! Acaba kimin için! — Cümhuriyet refikimizde şa- fani dikkat bir ilân gördüm. Tülâsası şu: — “Bir dadı aranıyor. Cümhu- iyet idare müdürü Mahmut B. /| müracaat,,. Benim bildiğim “Cümhuri- €t,, Muharrirleri arasında em- “N kimse olmadığı gibi dadı & yaşayacak kimse de yok.. foksa bizzat Mahmut B. bira- dmiz mi kendini — büsbütün irmek için emzik em- ve dadı ile gezmeğe ka- — Hepotertiblar in eski gazete koleksiyon- karıştırırken gözüme şu “Büyükada çamlarına âriz o- | dırtılları imha için Halkalı | ü muallimlerinden | ile son sınıf talebesi A-| fya gitmişlerdir.,,. y yazan gazetenin tarihi İle şahi derler bir cinsi vardi, | Avukat dostumun yemeğe me- rakı-vardı. Onun için kendisini riya beni yemeğe alıkoyar, sof- rasında çok iyi yemekler yerim. Geçen gün gene kendisini ziya- ret ettiğim zaman biraz endişe- li, hasta gibi gördüm, Sordum. Dedi ki: — Bilmezsin karımın elinden 'ne çekiyorum. — Mutlaka kabahat sende- — Acele'etme; Dişiye git niştim. Biraz geç kaldım. Diş iden kendisine telefon ettim. / kKırmı dişçiye gelmiş olmasın (mı?. , Şaşırdım. Fakat bana: — Birdenbire şu dişim ağrı- mağa başladı. Onun için buraya geliyordum. Sen de burada ol- duktan sonra... Diye işi izah etmek — istedi. Dişçiyi biliyordu. Bir şey deme- dim. Burada dostum tereddüt edi- yordu. Nihayet ısrarımla anlat- ti — Ben dişçiden başka bir ye re telefon etmiştim, bulamamış, yalnız numarayı bildirmiştim. Bu sırada benim aradığımı söy- ilemeıinl:r mi?.. Karım merak la: — Seni kim arıyor buradan?.. |Diye sordu. Buna hemen bir cevap bulup veremedim. Karımın şüphesi cevap verirdin?. . — Niçin soruyorsun cevap veremezdin, çünkü o sıra da karını aldatmakla meşgul- dün!.. — Peki, peki,. Fakat karima evvelce böyle bir numarayı ara- madığımı söyledim. Yanlışlık olacak dedim. . Fakat bu onu ik- na etmedi. Dişçinin bir türlü işi ni bitirip karımın dişile meşgul olmamasina hiddet ediyordum. Fakat hâlâ telefonda beni arı- yorlardı. Karım nihayet: — Haydi, bak, seni arıyorlar, niçininkâr ediyorsun?.. Diye kıskançlığını belli ediyordu. Ben telefonun başınma gittim. Konuşmağa mecbur oldum: — Allo, Allo... Orası şey... şey değil mi?. . Ah, bir türlü bir yer adı bulup söyliyemiyordu!.. Müsyü... şey, şey orada mı?.. Karım arkamdan kıskançlık, kopardı: — Ne tuhaf... Aradığın ada- min ismini unutuyorsun. . , Seni diye belediye ile Evkaf arası da ihtilâf yokmuş.. Bu havadisi görünce 30 sene sonra da bu- günkü gazeteler de ayni haberi | göreceğimize iman ettim, dü tavrma dikkat iyatını unuttu, elini sal külü düşüverdi : 'tehlikeli yaşta ' * Ç 'iR. e aS e * demek istediğini anla Ha FELEK | Fakat az sonra ne göreyim?..| Telefon muhaveresi —Fransızçadan— dişçiye değil, beyi: rı mütehassısına götürmeli.. ziyarete gittiğim zamanlar ekse| Telefonda konuştuğum ka- dm: — Evet... bir kadını aramış- tım— bana cevap verirken: —Hangi Müsyü diyordu.. Sen beni aramadın mı?, , Benim işte. .. Bereket versin bu sırada dişçinin işini bitirdiği, karımın dişine bakacağı haber verildi. Karım dişçinin yanmna gidecek- ti. Fakat bir türlü oradan ayrı- lamıyor, bu muhaverenin netice ni bekliyordu. Ben alnımda ter akarak, fakat hiç renk ver- memeğe çalışarak devam etmek istiyordum: hastalıkla- Mizah, Edebiy pller müsabakası Atinada miting 59 uncu haftanın 4 üncülüğünü Kabataş lisesinden 319 Turgut İhsan B. kazanmıştır. Yazısı şudur: Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Beyle Yunan setiri M. Polihranyadis tarafından Anka rada, Türk ve Yunan hükümet- leri namına imzalanan “Türk— Yunan - itilâfnamesi,, nihayet her iki hükümet meclislerinin tasdikinc iktiran. etti. Her iki hükümetin de müte- kabil fedakârlıklar göstererek | anlaştıkları bu itilâfname, Bü- yük Meclisimizde ekseriyetle kabul ve tasdik edildi; Fakat Yunan Meclisinde —bu itilâfın mütekabil fedakârlıklardan do- ğan bir anlaşma olduğunu an- İlamıyan bazı meb'uslarla— mü- tekabil fedakârlığın bir netice- si olduğunu takdir eden diğer bir kısım meb'uslar arasında şid İdetli münakaşalar cereyanına sebebiyet verdi. Hatta bu mü- | |nakaşalar son zamanlarda o ka- |dar büyüdü o kadar alevlendi ki, “muhalif meb'uslar taraftar- Jarttıkça arttı. Sen olsaydın ne| istihza ile karışık bir kahkaha — Orası Müsyü Alberin ya- zıhanesi değil mi?.. Ben Müs-|larının,, Atina sokaklarında mi- yü Alberi istiyorum. tingler yapmasına bile bâis ol- Telefondaki kadın şu cevabı| du. Vaziyetin bu suretle vahim veriyor: bir neticeye irişeceğini anlıyan | — Sen delirdin mi?.. Bu gün| Atina hükümeti, zabıta kuvvet- beni görmeğe gelecektin... Bek | l işi: Hiyorum. Müsyü Alber kim?..|etti en seni sesinden tanıyorum. — İtilâfın, kendi aleyhlerinde ol Sen beni tanıyamadın mı?.. Ben duğunu başlarında bulunan ba- hâlâ Müsyü Alberi arıyorum: — zı meb'uslar tarafından —tama — Ha, Müsyü Alber, diyo- mile hilâfı hakikat olarak— öğ rum, sizin dava başka bir güne renen, fakat maalesef bu şeyin kaldı. Mahkeme daha bir takım mahiyetini bile bilmiyen ve kö- vesika istiyor... İrü körüne mitinglere kalkışan Fakat daha fazla devam ede- “muhalif meb'uslar - taraftarla- |medim. Telefondaki kadın hid-| rı,, zabrta kuvvetlerine karşr si- detle: |lâh istimaline kadar cür'et etti- — Artık bunu keselim; dedi, ler. Ve düşünmek - kabil İben kocamın burada bulunma-|den mahrum, idrakteni bu| İmasından istifade ederek gel- / halk kütlesi, irtikâp ettikleri bu menizi bekliyordum. Böyle ken|cür'etin cezasını, gerek kendi Sen | dimle adi bir surette eğlenilme taraflarından, gerekse zabıta| € tahammül edemem. |kuvyetlerinden, yaralanan va- Telefon şiddetle kapandı. tandâşlarile ödediler. Ben ne yapacağımı şaşırmıştım. / - Bğer “muhalif meb'uslar ta- Fakat xevcemin dikkatle bana 'raftarları,, cahillik etmeyip te, bakan gözleri karşısında kendi-| bu işin tamamile evsafına vâkıf mi toplayıp: bulunsalar ve körü körüne mi- — Öh, dedim, ne lâkırdı anla tinglere kalkışmasaydılar, iti- maz adam. Davanın kaldığını|1âfname'çoktan Yunan Mecli- |anlatıncaya kadar ne çekti İsinde tasdik olumurdu. Çünkü, Karım buna inanmış - göl dü. Dişçinin yanına gitti. Ben| muhalif meb'usların itilâfi ka-| düşünceye daldım. Doğrusu o| bul ve tasdik etmeleri zaruri bir kadınla hiç alâkamı kesmek i$-| çekil alırdı. temiyordum. Ona karşı kalbim| — Atinadaki miting, Atina hal- henüz soğumamıştı. Tamiri im- | pının kısmı küllisinin cehaletin- |kânsız görünen bir hâdise.. — | gden tevellüt etmiştir, denilebi- | —Eve geldiğimiz zaman karmı| li: zın ilk sözü şü oldu: — Demek ki sen beni oynadı ğın komediye aldanmış zannet- tin P. — Ne komedisi?.. — Utanmadan soruyorsun?.. iden bana telefon ettin.| | ldın diye... Sonra oradan |başka bir kadımla konuştun...| Ben bunları anlamadım değil| mi?.. | Karım vereceğim cevabı bek-| Çapye Vekületinde — müreşekkii mu- |lemeden odasına kapandı. Artık / ,, .x. komisyonuna kanun datresinde dündenberi yüzünü görmüyo-| müracaarları ve — şarmâmelerin ise rum. İşte bir telefon muhavere-| İsahbul adliye levizım dairesinden &i ki hem karımla hem de onun-| merğezde imubayaa — kömisyonundan la aramı bozdu. .. Milmesl uu Hdn - HŞN |sin | İstanbul Adliye leva- zım müdürlüğünden: 1 haziran 900 tarihiaden iubaren bir sene zarfında - tabedilecek olan ad'iye ceridesinin aleni Mmünakâsaya v zi takarrür. etüğinden — şarıname- sinde muharrer evsafı kanumlyeyi haiz taliplerin yevmi İhale olan 10 tem- muz 930 perşembe- günu sast Tete kenarına vürı — Pek tal medi. — Kız da kabul etmedi. — Neden? Nevres Vacit, başını ileri u- zattı, bulanık gözlerini ağabeyi sine dikti: | — Yoksa, bu intiharda, senin — © hayatı terkederlerse ya-| de parmağın var mı? n şamazlar ki... Sebati Vamık,| — Belki çirkin bir hotbinlik, larak kabul et- İ -|halk buna muhalefet etmeyince, | | İ_ıı akşam (| Melek sinemasında | #zim muvaklakiyetler görmüş bir film daha Beni — Sevdim İNur dıch hab'ich geliebi) MADİ KRİSTİANS tarafından temsil olunan sesli, sözlü ve şar- kılı film. Tenzilâth fHatlar (Dahuliye 25 kuruş ) Izmir postası Mnan Yapuru 6 temmuzdan itibaren her hafta pazar günleri İstan!'da: İzmir'e ve salı günleri de İzmirden İstanbul'a ekspres olarak hareket edeceğini te- vectihlerini kazandığımız Hİ mühteremenin mazarı dik- katine arzolunur, | | | | Tahta kurusu, pire, sinek, sivri sinek, gü- ve, örümcek, ha- mam böceği vesair haşaratı yumurtala- rile beraber kat'iyen imha eden | | Daima birinciliği kazan - maktadır. FAYDA daha — milessir, daha mükemmel ve yarı ya- mıca ucurzdur. Kokusu Vâtif olup kat'iyen leke yapmaâz. İnsanlara hayvanlara ve ne- 'batata zararı yoktur. FAYDA isminc dikkat ediniz. Deva- iri devlet, Milessesatı Miülliye ve hususiye, Seyrisetain, Hi. Ialahmer, mektepler, hasta- neler, sıhhat yurtları, büyük otel ve lokantalar, vâpur kum- ları FPAYDA — istimal rlvl' | at, Saî!l—îı ıîgb zağp> Harik, hayat, kaza ve otomobil sigortalarınızı Calatada Ünyön hanında kiin ÜNYON SİGORTASINA Yaptırınız. I Türkiyede bilâ fasıla Icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanvatına bir kere uğramadan sigorta yaptırımayınız. Tetefon: -Beyoğlu - 2002 TALEBELERE ve AİLELERE İLAN Kenebi lisanları tedrisatında mütehassıs olan BERLİTZ mEKTEBİ büzün yaz açık olup, müptedi ve müterakki talebe için YENİ kurslar vücüde getirmek suretile tatillerden istilade ertirir. İşbu kurslar atideki Tisanlarda şimdiden başlamışar. 1 HAZIRAN dan 15 AĞUSTOSA kada YAZ TARİFESİ Beyoğlu İstikltâl caddesi 356, ANKARA — 'Taş Han ? Münakasa ilânına zeyildir 28. 20 99 Haziran 1930 tarihlerinde matbuat vasıtasile ilân Olunarak Ankara'da Macaristan Kırallığı Sefaret bina- SININ İnşasına mütedair münakasa ilânı atideki ahkâmın ilâvesile ikmal edilmektedir. Macar hükümeti Kıraliyesi merkezi teshin, su tevziatı sıcak su ve bava gazi tesisatını toptan — veyahut münferit hat eylemek hakkını mühafaza etmiştir. Şu halde talipler teklifnamelerinde bu işlere nit götürü Hatlarını itae eden Başka balâda tadat olunan tesisatın vücuda getirilmesi için de fiatlarım ayrıca tayin edeceklerdir. 6 ancı hırka mühteviyatı müstesna olmak üzre işbu zeylin mü- nakası ilânının nüshai asliyesinde mevcut olan ahkâmı esasiye Kükmüne bİF güha teriri Yöktür. sürette Jandarma imalâthane müdiriyetinden: Adet Münakasasi tarihi — Saat 6200 — Beylik 12)7/980 4 1 2000 Eşya çantası 13/7/930 14 Yukurda cins ve miktarı yazıli iki kalem eşya ayrı ayrı olarak kapalı zarf münakasa ile satır almacaktır. Münakasaları hizaların- da yazılı tarih ve saatlarda İstanbulda Gedikpaçada — Jandarma imalârhanesinde yapılacaktır. Şartnameleri — imalârhaneden — verilir tekliinamenin tarzı imlâsi şartnamede münderiçtir. aa * * a tDÂN 1 — İzmirde bulunan dört numaralı jandarma mektebi Ciradı. nan 930 senesi ihtiyacı olan yüz yetmiş bin kilo ekmek ve otuz bin kilo sığır eti İlaziranın yirmi ikinci gününden - itibaren yiemi gün müddetle ve kapalı zarf Usulile münakasaya vazedilmiştir. 2 — Bu iki kalemin münakasası Temmüzen — on ikinci Cuma günü saat onda mezkür mektepte dera kılmacaktır. « 3 — Şeraiti görmek arzu edenlerin İstanbulda jandarma Tna> lâthanesi müdüriyetine müracaatları. Emvali metruke - mudurluğundar: Yeşilköy Ümraniye mahatlesi Orhaniye sokağında birinci kat bir oda abir mutfak, ikinci kat iki oda bir sola ve 64 arşın bahçeyi müştemli 44 numaralı enaili inhidam hanenin bedeli peşinen tediye cdilmek ÜZere u. hatmin kaymcti olan 250 Jira ile müzayedeye çıkanlımştır. Faliplerin 15.7. 930 tarihinc müsadif <alı günü aat 14 de Eimvali metröket Müdüriyetine müracastları Fudat ve Sahiller Burazı istilâiye hasla Şişesi 50, teneke 75 son derece sağlam ve on sene te- mitatlı pompası 75 kuruş. Hasan ccza deposu - Toptan- cılara tenzilât. Paris seyahatinden avdet Üç aydanberi Paris hastanblerinde kendi — ihtisasama —wit — tecebbustta bulunan Doktor Herhoroni - clendi şehrimize avder ctmiş ve sabıli veçhile hastalarını kabule başlamıştır, nesi fababetinden:- HaydarPaşa Emrazı istilâiye hastanesi için 10930 setci maliyest nihayetine Kkadar lüzumu olan otuz iki kalem mektilât VE salre münakasal aleniye suretile mübayas edileceğinden ve münakasa 6 temmuz 1930 tarihine müsadil pazar günü sast 14i Galata'da Kara Mustala Paşa caddesinde kâin Istanbul Liman - sahil sıhhiyç merkezi sertabatinde iera: edileceğinden talip olanların YEVMİ mez. kürda masraf komisyonuna ve şartrameleri ülmak üzere ber yün mezkür hastane idare memürluğuna müracaat etmeleri Hü olunur eeei e ae Mşibalireee DU Alman Kitaphanesi Bexgğlu Tünel meydanında 523 ! KARON düz didişmeden, hırlaşmaktan| bıktı, usanç getirdi ve bir gi Mmen, kavgadan, gece gün-|i sıkmış, koltuğun darma şiddetle vuruyordu — Gözleri siyah kor gibi ya- nan, siyah saçları göz kamaştı- ran, ateş dudaklı kızı görmek lerime kanmış, tesellilci nış görünüyordu. Odasına götürdüm,kordial verdim.Yata. ğana yatırdım. Uyuyuncıya kad- Sebati Vamık, evde yokken, bü- tün çamaşırlarını -topladı, kaç- tr! arda bir beşik bekler gibi başu- cunda bekledim. Sabah, şafak sökerken, hizmetçi kız, bir silâlı için, insan her azaba, her İstıra- ba katlanır... Yalnız bu kızr |her fedakârlığa razı idi. Evlene fakat doğrusunu söyliyeyim, dl ——— Mahmut Yesari lim, Gözleri siyah bir kör gibi yanıyordu. maştıran bir parlaklığı vardı ki koklarsan ciğerlerin yanacak, 'acit, Hürrem Hak- | kalbin tutuşacak, Öpersen du-| $; Vamık'la beraber yaşamak is dakların alevlenecek sanırdın!.. — Genç kız, Sebati Vamık'a Kimi seviyordu ? —— İ yüz vermedi mi? em Hakkı, uzun bir: — Aylarca beraber yaşadılar. hi Btti. — d, ti Vamık, neye |lim, dedi. Kız, bunu da reddetti.| masını temehni ederdim! Dudakları lâv ğibi| Şinirleri gerilmişti. Kavgalar idi, Siyah saçlarının öyle göz ka =ır.â? Ş Ş — Niçin? — Yani, sen teşebbüs cuîıı' — Bir burjuvaz olmak istemi-| de, kız, yüz vermedi mi? — — | yorum! Diyordu. Bu münakaşa| — Çok garip tabiatli bir kız- günlerce sürdü. İki tarafın da dı. Beraber yaşadığı bir erkeğe “ihanet etmeği kendi namusu ıııldediyııırvlu. — Bir şey soracağım. Kız,| — Sen, çok ahlâksızsın Hür- bara devam etmek şartile Seba- rem! Hürrem Hakkı, kahkaha ile tiyor mu idi? gülüyordu: y— Evet! — Bereket, karşıma ahlâklı, — Sebati Vamık, daha ne is-| namtslu insanlar çıkıyor da, be- tiyordu öyle ise? nim ahlâkımı, namusumu kurta Hürrem Hakkı, dudaklarını| rryorlar, kısarak hiddetle bağırdı: — Anlamıyorum. ... Anlamı- — Ne istiyecek? Belâsını... | yorum... Bu kadar merbut bir ya-|kızdan şüphelenmek!,.. —Fi bu ahlâki taas kaçmış! Dedi. — Nereye? : — Sebati Vamık, nihayet po- lise müracaat etmiş ve kızın, pasaportunu vize ettirerek, bir. gün evvelki trenle İtalyaya geç tiğini öğrenmiş!... Ben, elim- den geldiği kadar, onu teselliye sahaladım. Sakin duruyordu, — Ben de onu tahmin etmiş-| duymuş; oda kapıları açılmış.| görmek saadeti için, iasan yaşa. tim, Yalnız Sebati Vamık'ın oda ka-|mak ister... Bu zevk, hayatın — — Sebati Vamık, eve dönüp)| pısı kapalı!... her işkencesini, 8e S€Vine te hakikati öğrendiği zaman,| Nevres Vacit, kardeşinin de-| çektirtmeğe kâfi değil mi?.. yıldırımla vurulmuş gibi oldu.| vam etmesine mâni oldu: dala Sebati Vamık.... Müama. — Bana koştu. Vakit geçti, Viya-| — Kâfi! Taisilât verme... |fih, bu kadar zevksiz insanm, nanın bütün barlarını ;| — EFakat Nevres... Faciayı| yaşamaması daha iyi... İtalyan kızını bulamadık. O ge- görmeli idin... Bilhassa sen| Hürrem Hakkı, kardeşini ta- ce sabaha kadar aramadığımız| görmelidin! n accübü artarak dinliyordu; Nev yer kalmadı. Kız, yok, yoktu!| — Tasvir etmnek için mi? — |yes Vacit, ayağa kalktı: Ertesi gün, Sebati Vamık, tek-| Hürrem Hakkı, biten sigarı-| — — Görmek istediğin, görme- rar taharriyata başladı. Gece yajnı bahçenin bir köşesine fırla- | 4 bir gıda gibi rısı, bitik, harap bir halde, otele| tıp att: : gün şeyleri görememek - bed-. döndü. Beni uyandırdı: Gitmiş,| — Çok ( e ederdin. bahtlığını, istıirabini, bir — Bırak, bu tavsiyeleri Hür- rem! Hayatımda, bundan bik- tım.., Hem görmüş olsam bile acımazdım, acımak elimden gel eei meğe değil, ü Hakkı, hayretle sıçra| Strdı, cevap e d m:!:: i, hayrı ni qwxfx»n&hı&. üyorsun?| mağa bile korktu. — şün. .. Bu, bin kat İ kat feci... Fakat, ben, intil etmiyorum! — Bunu, sen mi söyli Neyres Vacit, yumruklarını