li Ele getirdi, gidiyorum, nereye Hi “babanın yanma avdet etmeni Xavsiye ederim. Yakın bir gün- © muhakkak bir felâketten kurta- Asrın Umdesi “Milliyet” tir. 1 MAYIS 1930 Telefon sumaraları: “latanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ Hulâsa (İMiyar balıkçı bir gün denizde ağına ürel bir denir kır takıldığını anlatır. ve sözüne şu suretle devam eder Mer ne olursa olsun bunu çekecektim. dım.) Çektim... Çektim... Çektim... Ağ imkân: yok kıpırdamıyordu.. Sonra bir hamle daha yaptım ve ağ birdenbire kurtuluverdi. Sert üstü san dalın içine düştüm ve gene çekmeğe başladım. Ağda kocaman bir yırtık vardı. Hepsini topladım. Ve çala kü- İl rek sahile koştum. Bu gördüğümü kimseye anlatamı- yordum. Niçin?.. Onu hiç bilmiyorum. Hele canımı korkumu, ve bu deniz kısmın gülümsemesi karşısında duyduğum buhranı herkese anlatmaktan “utanı- yordum. Evet bundan kimseye - Ge, Hatta evimde bale, 2 O günden sönra artık hep bü Rakı ismi niz ör Oley Fakat de- nize açılmağa da korkuyor, yalnız , Bakkallar cemiyeti piyasaya kimi adale alma ali * İonun beni baştan aşağı saran güzelli-! ğini tekrar göre bilmek için sulara saklıyordum. Fakat nafile... O yalnız geceleri rüyamda bana kendini göste-, riyordu... İste alrin anlıyacağınız. 0-| nu seviyordum. . Âşık olmuştum. E- vet... Dünyada hiç kimseyi sevmi- yeceğim kadar bu hilkat garibesini sevmeğe başlamıştım. Ne köyün kızları, ne kasabanın- kiler ve hatta ne de İstanbullular gö- zümde değildi. || Hep onu düşünüyordum. Ve düşün dükçe kendi kendimi yiyor, zaifli- yor, sararıyordum. İşte artık hakiki bir hastadan daha) " BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet en çok G4enar 1 derece iL Buçün rüzgür 1od0s esek, bara açık olacaktır. 1 bahsetme Bun farkında idi. Annem her gün ağ kyarak ne olduğumu soruyor fakat) benden biç cevap alamıyordu. Bazan! kamdan balıkçıların : — Zavallı! delirdi, diye mı duklarını duyardım. Her halde herkes benim birisine âşık olduğumu biliyordu... . sevdiğim kim?.. Bunun far. kında değillerdi. Bir gün annem beni yoklamak için sordu: 7 Pi Ae edi gm m Ayşe yi se, tatl bir yiz Bizim kom şumuzdu. Küçükken onunla çok ahbaptık. Hatta o zamanlar “Küçük nişanlı. lar?” diye herkes bizimle alay eder ve muhakkak biribirimizle evlenece- ğimizi söylerlerdi. Ben de ondan çok 'dan- Fakat ben deniz kımı gördükten sonra artık ona kulak bile asmıyor- dum. Hiç gittiğim gördüğüm yok- tu. Hatta rast geldikçe kaçıyordum bile. İşte bir gün annem bans sordu: Edebiyat isimli Ağva Maruf ediplerimizden A. Ha günkü kayalarıma koşmuştum. ce kayıktan sarktığım gibi ko- yun taşların üzerine serildim. Gözle- mmm m m meçhulü olan hayvan hakkında nasıl iradı süal-eyliyeceği cid- den merakla sorulacak bir şey- dir! tarihi tabiin keydettiğinden haberdar olmadığım bu nâşini- de hayvan nasıl şeydir?.. Bu söz üzerine Hâşim Be- nn talebesini edebiyattan nasıl imtihan edeceği ve onlara bu, “Milliyel,,inpaa bi romanı: 84 PELEK 7 Bürhan Cahit : sinirleşen parmakları arasında zılmış mektubun şu satırlarını | sıktı, Buruşturdu. Sonra birden- bir hamlede okudu. © “Hâle, vaziyet, buhran beni İstanbulda duramıyacak bir ha- bire kendini topladı. Buruşuk kâadı açtı, düzeltti. küçük gözüne koydu, kapadı. Zeki ve müvazeneli kadın va- gittiğimi söylemiyeceğim. Ha-| ziyeti derhal kavrayıvermişti. atta kazanmak için daha ümi-| Buhâdise bir çok emsaline tesa düm var. Sana derhal Madritte| düf dilen para sağnaklarından biri idi. Fırtma bu defa kendile| rini yere vurmuştu ve bu rabıta artık nihayet bulmuştu. Madri-! te gitmek, hayatın yürüyüşi ayni membadan beklemek gü- lünç bir hareketti. Frenklerin (Train de vir) dedikleri ahenk hayat durmadan işliyordu. Bu- nu hareket ettirecek kuvveti sermayesi sıfıra inmiş ve vazi- yetini kurtarmak için yeniden " gelip seni orada bulacağımı zannederim. Vaktile akıl edip ecnebi bankalarından birine bi- Taz para yatırmış olmam beni riyor, bu mektubumu oku ve yak gözlerinden hararetle, he- yecanla öper, Madrite gitmek için, geç kalmamanı bilhassa tekrar rica ederim. Orövar.,, Genc kadın bu kâat parçasınıla e I Bötün kuvvetimi topladım ve ağa asıl. | Göğsüm yosunlu kayaların üstünde Ms. Meklayhlar mksabalası i Çiftçiye yardım 50 inci haftanın 5 ineiliğini Gala- tasaray'dan 1204 M. Rauf Bey kazan mıştır. Yazısı şudur: | | “Buh aftanın en mühim haberi, bü kümetin çifçilere âzami kolaylık gön-| tereceğine, ve, iktısat projesinde müs İ tahsitin lehine şayanı memnuniyet | tedbirler alındığma dair Ankaradan verilen malğmattır. Her şeyden evvel bir giraat mem- leketi olan Türkiyenin takriben üçte ikisi ziraatle meşgul olduğu halde,| İancak, kabili ziraat arazinin yüzde o- İnu gibi, nisbeten çok az bir yerden istifade edilmektedir. Bittabi, elde edilen mahsul bütün rimi mavi suya diktim ve bakmağa başladım. ., Onu bekliyordum. Kız mı, sevgilimi bekliyordum. — Belkil. . Belki tekrar görürüm diye düşünüyordum. Böylece kaç saat geçti bilmiyorum ağrımağa başlamış, gözlerim tuzlu! siyade hasta olmuştum. Herkes bu-| sahil boyunca dolaştığım zaman ar-| Ayşi bei al yanlı Biçse| vap bile vermeden sıvıştım kaçtımı,, Farkında olmadan doğruca her wvel | suya baka baka yorulmuştu. Güneş ensemde tüten terleri kaynatarak u- guruyordu Derken birdenbire denizin içinde bir hayalet resmoldu. . . OL. OL. OK. deniz kın. Ta kendisi. Uzun sarışım saçlarından, lâcivert gözlerinden, ve tatir gülümsemesin den tanıdım!... l Ellerimi ona doğru uzatmıştım. ..| Daha fazla sarkıyordum. O kadar| sarluyordum ki adeta suyun içine ka- yıp düşecektim. Derken. .. Birdenbire iki el omuzuma yapış-| . Korku içinde idim. Döndüm ve| baktım: l Ayşe idi. .: Yanımda diz çökmüş,| aklamakle karışık bir gülüşle diyordu! ti. e | Mehmet! , Suya ak- seden hayalimde de beni tanımadın | Kabulu bir uykudan w nr gibi | şaşgın ve bitaptım. Dikkatle Ayşeye| baktım. Aman yarabbi. çıldıracak» Hiç ben Ayşeyi bu şekilde görme Ne kadar o esrarengiz deniz kızına benziyordu. Sevinç içinde idim.Bahti yardım. O deniz kızını yanımda, ha- yatta ve hakiki şekilde görünce na- sil sevinmezdim. *.* İhtiyar balıkçı susmuştu. İ sonra sordu — Artık sahile çıkalım mı? — Evet... Peki dedim, Fakat sen İ hikâyeyi bitirmeğin. . İ- O sigarasını derin derin bir nefes; İdaha çekerek cevap verdi: İ| — Nasil efendim. Anlamadınız| mı? O gün işte Ayşe ile beraber kasa- baya gittik. Sora tekrar onu her gün! görmeğe başladım. Artık deniz kız- nı düşünmüyordum. Çünkü bir insa- nın kalbinde nasıl iki aşk olur. Ayşe şimdi benim karımdır. Hadi öğleyin bize buyurun da o size kendi elile bir balık çorbasr pişirsin... Hadi... ba- di.. Asılalım bakalım küreklere. .. Hopi. ,. Hopi... MÜMTAZ FAİK Yeni neşriyat Muhit Muhit'in on dokuzuncu Ma- yis sayısı çıktı. Zengin münde- recatı arasında Ahmet Hâşim ve Hüseyin Rahmi Beylerin edebiyatımız hakkındaki düşün İceleri, Reşat Nuri Beyin yeni bir hikâyesi, Hidirellez hakkın- da Osman Cemal Beyin güzel ir tetkiki zikre şayandır. Bu sayısında iki güzel tablo ilâve- si de vardır. (DERİ ve BARSAK) T. Ta, C. İstanbul şubesin- j den: Orhangazi ve Manisa şube-! lerince toplanacak kurban deri ve barsakları mahallerinde mü zayedeye konulmuştur. Müza- yede şartları o şubemizde de mevcuttur. Taliplerin müraca- atları ilân olunur. Neden genç kadın derhal itidalini bul- du. Artık vaziyeti pek sade gö- rüyordu. O hatta Galip Beyin giderken kendine ait elmaslar! Tr, incileri de götürmeyişine şa- şıyordu. Böyle hallerde mah- | bat meclisinin. $: nüfusa yetişememekte, ve ekseriya inin bile gıdasını hariçten teda rik ettiği görülmektedir. Bu vaziyetin başlıca sebepleri: içinin fakir olması, ziraat bilgi sinin çok zaif bulunması, ve çift hay- vanlarının ihtiyaca kâfi gelmemesi. dir. Hükümetin çok makul bir surette tesbit ettiği projenin ihtiva ettiği mü taleat tatbik edilince, her üç noksan zail olacak ve memleketimi- zin münbit toprağından hakkile isti. fade İmkân: hâsıl olacaktır. Herkes takdir oder ki iktrsadın en mühimmini, gıdamızı Türk çifçisinin elinden tedarik ettiğimiz zaman, ba- rice giden milyonlarca liramızı tasar- rufla yapmış olacağız... Bir suzlin cevabı (Birinci sahifeden mabaat) müzakere ederek bir karar ver- | miştir. Bu karar hakkında aza-| mi ketumiyet muhafaza edilme | sine rağmen tereşşuh eden ma- Yümat meclisin inzibati mua- meleye mahal olmadığını tahtı karara aldığı merkezindedir. Diğer taraftan bazı avukat-| Ilar Adliye Vekilinin avukatları tarafından inzibat meclisine is- tida ile malümat verildiği ve fakat cevap alınmadan mahke- meye girmiş bulunmaları dola-! İyısile sarih olan nizamnameye riayet etmedik!-rini sövliverek | tahakkuk ettiği takdirde İni: | ı kararmı ga- rip olacağı fikrindedirler. a Bir tezat! « « | Ee lak ART Ze ETE (Birinci sahifeden mabaat) Çünkü bunları hayatta herşeyi | tesirler müdahale, gayz ve hu- sumet ile yapılır görecek kadar | zavallıdırlar;;,. İ Adliye Vekilinin beyanatı, Türk hâkiminin hiçbir tesir al- tında kalmıyacağımı, kalmasına da imkân olmadığını bir kere| daha teyit ederken o Vekâlete! merbut bir makam olan İstan bul Müddeiümümiliğinin, gaze teler aleyhinde © açılan davayı) tevhit ederek Bursa mahkeme- | sine nakle nasıl bir mecburi- | yetle lüzum gördüğü acaba 80-| rulamaz mı? Hiç şüphe yok ki mahkemelerimiz tesir altmda | değildir. Fakat, Müddeiumu- miliğin, güya davanın İstan- «| bulda görülmesine bir itiraz e- | den varmış gibi bunu ulu orta | başka bir mahalle naklettirme- f 8i, hiç yoktan böyle bir müda- halenin mevcut olduğu zannını| uyandırmıyor mu? Davanın nakli, usulüne mu: | vafık cereyan etmiş ve kanu- «| nun her hangi bir maddesine | İ tevafuk etmiş olması, bu nakle İlüzum görülmesindeki garabe- ti örtebilir mi2. Valnâ ceza usulü muhake- İ meleri kanununun 14 üncü ma- ddesinde: “nakli dava, şüpheyi dai hallerden dolayı ise alâka- İ gi, kaydi İ “şüpheyi dal,, kaydi, kmie ra- cidir?.. Mahkemenin tesir al- tında kalabileceği aimalider İ süpheye düşecek taraf, £ İde müddeiumumilik değildi | Aksi takdirde böyle bir şüphe Ek AM me üzerinde hasım taraf aley İhine bizzat tesir icra etmesi İtimalinden endişeye — düştüğü) vardır. RİA miz e j Pa Buskşam Beyoğlun'da MULEN RUJ salonunda söst 92 de me NASIL BEYİN se, ÇALGI san'atkâr inci yıldösümü MÜSAMERESİ e SABRİYE HANIM bu gece 1930 senesi için. yapığı yeni çarkılan tağanni sabırsızlıkla beklenen ve sabnede $5 artist — görülen OBUR MÜNECCİM milli kostümlerle gayer gülünçlü operet İ perde. Bu akşama mahsu NAŞIT BEY tarafından komik kantolar, Allevt ductolar, alanurka raga) niler, Fiatlar ehvendir. Meşruhat mecburi değildir edecekti darlar tarafından talep edilece-! Fakat bu | Bu ASRİ SİNEMANIN Büyük çala suvaresi olarak irse edeceği | | vEKİSTEN e ere, fevkalade zengin ve gayet mera- kaver ve heyecan filminin mü- messilesi bütün dünyanın hakiki güzellik kırafiçası dilber, sevimli olur ve neticede Müddei İde cami altında Yekubun baresinde| Halbuki buna mukabil Adli | anlaşılır. Biz bunun ne tevil Ve | tebligata r rağmen gelmediğinden hak- ye Vekili (o avukatlarından bir| zat şunları söylemiştir: — Kanunen yapılması icap | bir mesele çıkıyor: Adliye Ve-| edip te ihmal edilmiş hiç bir muamelei kanuniye yoktur. Ay ni zamanda bu meseleler hakk- ında tamamen malfümatsız bu- İstanbul radyosu Radyo şirketi meclisi idaresi dün | toplanarak İstanbul radyosunun va- ziyeti görüşülmüştür. Neticede Radyonun bu haita için- de behemehal faaliyete geçmesine ka rar verilmiştir. —— Gayri mübadillere tevziyat 'Emlâk sahibi gayri mübadil. lere tevziata bugünde devam €- dilecektir. ihal Aydın sıtma mücadele cisi Dr. Mabmut Sabit Beyin valdesi hanım uzun bir hastalığı müteakip vefat et- miştir. Merhumeye rahmet ve kederdide ilesine sabır dileriz. Merhume annemizin Cenazesine (iştirak suretile bizi sevindirmek lüt- fünde- bulunan muhterem zevata ar #1 şükran ederiz. Merhumun ailesi “Müvazenesine olan) kaldırmağa karar verdi. ne de inkâr edilecek © tarafını| İ göremiyoruz. Şu halde ortaya | İkili Bey, mahkemeler üzerinde | İbiç bir sebep ve suretle tesir yapılmadığını, yapılması ihti- İmali olmadığını haklı olarak ! söylüyor. Diğer taraftan Ad- liye Vekâletinin bir icra memu- !ru olan Müddeiumumilik, böy- le bir tesir yapılmasından en- İdişe edilebileceğini davayi nak letmekle ileri sürmüş oluyor, Böyle bir şüphe uyandırmak- İtan en ziyade ihtiraz etmesi lâ- zım gelen bir makamın buna önayak olmasını hiçbir suretle kabili izah değildir. Deri ve Barsak müzayedesi T. Ta. C. İstanbul şubesin- den: Kurban bayramında teşkilâ- tnmz tarafından Oo toplanacak deri ve barsaklar ayrı ayrı mü zayedeye konmuştur. Mayısın üçüncü Cumartesi (ogünü saat on beşte ihalesi icra edilecek- tir. Taliplerin şartnameyi gör- mek üzre Cağaloğlundaki şube mize müracaatları ilân olunur. det “çok hizmeti ok Böyle büyük iflâs işlerinde! du. en mühim vazifeyi yapan Sen- dik hey'eti toplanmadan evvel kıymetli şeyleri yok etimek lâ- zımdı. Adaya taşınmak bahanesile volan insanlar en mukaddes rabıtaları bile kırıp geçirebilir- lerdi. Galip Bey ona karşı hem kibar, hem sadık birrol almış- ti, Zeki ve tedbirli kadın yeni vak'alar karşısında alınacak var ziyeti bulmakta müşkülât çek- medi.Evvelâ ahbaplarından avu kat Şevket Beye telefon edip) bu hâdiseden kendisini alâka- dar edecek tarafları sordu. Hu- kuki noktadan halledilecek me- sele onca her şeyden daha mü- dı. Firarinin eşya ve emlâkâine Maçkadaki mükellef apartma- nın en değerli haltlarını, piya- nosunu, zinet eşyasını, Hâle da dısının Beşiktaştaki evine nak- lettirdi. Adadaki köşkü esasen mobilye ile tutmuşlardı. Hâlenin derin bir zevk ve gör gü mahsulü olarak hazırladığı çok şık ve kıymetli yemek ve iç ki takımlarını kaldırdılar. Yer- lerine yetmiş seksen liraya al: mış adi birer takım koydular. O gün büyükada santralı mü- temadiyen Cevdet Beyin tele- fonunu aradı ve Hâle saatlerce bu işler için Cevdet Beyle ko- üm danıştı. Cevdet Beyin fikrine göre bir kere mahkemeye düştükten son) ra işi neticelendirmek gayet güç olacaktı, Toplanan sendik- ler yevmiye almak için müte- madiyen işi uzatacaklar; ala- caklıyı da, verecekliyi de bez- direceklerdi, Onun için Hâleye ait eşyayı ayırıp kaldırmak, genç kadının bu işle alâkasını kesmek lâzımdı. Zaten araların da resmi rabita olmadığı için Hâlenin kendi hesabına banka- mesele yoktu. ya koyduğu üç bin liradan biraz| Her ihtimale karşı Cevdet himdi. Avukat Şevket Bey esa-| fazla parası genç kadına bu âni| Bey Hâlenin adadaki eşyasını sen Galip Beyin işlerine bakar-| vak'a karşısmda büyük bir kuv|da Nusret Beyin köşküne nak vet olmuştu. lettirdi. O akşam Hâlenin köy içinde telefon | künde Nusret Bey, Sedat Ali, ve cazip i | BİLLİ DOVu görmeğe: gelecek © temaşakirin fi cidden bahtiyar olacaklardır. ni ! İlaveten: — Zengin. varyete İİ proğram | | za 3 b JOR BAN R Ö un | BETTİ KOMPSON ve OLGA BAKLANOVA vin “İl o refakatile vücuda getirdiği en mükemmel şaheseri olan J ELEM YOLCULARI) n | Büyük sesli filmi önümüzdeki pazartesi gününden itibaren a, ELRAKR SİNEMASINDA | i gösterilecektir İst: 3 üncü Hukuk hâkimliğinden:| O YENİ TİCARET ŞİRKETİNE 9) Madam Camilârın kocası Hasköy-! ©... beyinden Tre mukim iken ciyevm ikametgâhı meç- Derdesi tasfiye olan Yeni TİE hul Mişon Efendi aleyhine terk sebe-| tet Türk Anonlın Şirketinin a İbile açtığı boşanma davasında ilânen| hey'etince bu kere beher i iptidai lâyiha tebliğ ve'davet edilen) beşinci taksit olarak on kuruş ç günde hazı: bulunması için yapılan) edilmesi cekarür etmekle hiwedifiin kında gıyap kararı verilmiş ve nikâh | m <ekpuzlarım hamilen, enes Kğ İkâadı görülmek suretile muamele ya da Yeni Ticaret İ pılmuş olduğundan tahkikat üç Hazi-| da ikinci kattaki daireye t İren Salı günü saat ona bırakılmış ol.| lan lüzumu ilân olunur. İ makla yapılan işbu muameleye beş < gün zarfında mumaileyh Mişon Efen-| © Zayk Galata Saray *h dinin itiraz etmesi aksi takdirde mmu-| aldığım tasdikname suretini zeyl fi teber addolunarak tahkikatın gıya-| “im Yenii çıkar Ni binda bitirileceği ilân olunur. em ez St letanbul ikinci ticaret mahe.) O Galata Saray Lisesi 430 nomfiij mesinden: Mehmet Reşat Mahkemece iflâsına karar verilen) : Hayık Cilâcıyan Efendi hakkında ya- İL pılan konkordato tasdik için mah- | bemaye yüzle olduğ elinin | #nel şirketindeni » a ki Asi gat Üzerleri ceki arap buruleliiğ müracaatları ilân olunur. gazılmış Tünele sit Tünel SE ————— ——— | karton biletler ve abonman kl SAN ATKÂRIN SESİ lerinin. 1 haziran 1930 taril hı Hafız Kemal ve şeriki mefsuh pey e ve kolektif şirkeri tasfiye memrlü- zerre e Tağündan: Ellerinde bu kabil fişler, KİR ktanbul Asliye mehkemesi ikinci | bictler, veya abonman kareler öcaret Dairesi kararile feshine ve | Junupta bunlar Gi mayıs 1480 usfiyesine — karar verilen metuh | bine kadar İsimal edemeyceoif gli Sanatın Dam kolekşif gir. | Ian, yeni fişler ve abonman ketinin bilânçosu tanzim ve bilâmum | leri mukabilinde bunları tebdil SELİ 1 besabati rüyet ve mnamelir tesfiye | Üzere reskör tarihe kadar edilmekte bulunduğu ilân olunur. gişelerine mürdcast cimeleri “gi Muvakkaten merkezi şirket (| #der. Bu müddetin mürurundan istanbul'da Asma Altında Hatap | iezkür fişler, biletler. ve aboli kapulu Handa 3-4 numerolu Avukat | karneleri muteber olmayacak *€ SİN Ahmet Şükrü Bey yazıbsnesinde tas. | bul edilmeyeceklerdir. 3 ( fiye memuru avakar Salih Reşit sabah haciz memurları işe başlıyacaklardı. Hey'et bu! içtimada son tedbirleri de aldı. Ve genç kadını teselli edecek) para mı yetişir. samimi sözlerle geç vakit ayrıl-| Kadınlar derin ve dılar. Cevdet Bey sabah erken|ikin ve hıncı ifşa eder gibi * kendisinin. geleceğini, burada | ediyorlardı: Ve faideli olacağını söy “Hale di ve düşünceli başıİrenk taş takıyor, mavi ile teşekkür etti. O ece klüpie yeni vak'anın| gü firüze takımla dedikodusu herkesi meşgul edi-|mızı elbiseyi bütün yordu, bezik tiryakileri, dans) takımla . giyiyor, meraklıları bile oyunu, dansı bı| balo gecesi göğsündeki rakmışlar, bahçede, salonda ö-| pırlantayı e BR bek, öbek toplanmışlar, - konu-| ne kadar vardı. şuyorlar, birinin verdiği taze bir cevabı öteki tashih ediyor,|der. onun söylediğini öteki tekzip ediyordu. Rivayetler muhtelifti, Bazıları: — Galip Beyin bu iflâsı bir Hemen bir dalavera! diyorlardı. O parayı| » Bir başka masada şöyl€ derhal haciz konmak tehlikesi|la emir mz adam koştura- Cevdet Bey, avukat Şevket Bey çekti, çekti, borcuna verrmedi. nuşuyorlardı: olduğu için Hâlenin vaziyetini |rak yapılan bu işlerde daha iş genç kadını riyasetinde bir cel| Başka bankalara yatırdı, şimdi kurtarmak lâzımdı. Bankaların! gazetelere intikal etmeden vak'| sei hafiyye akdettiler ve Hâle-| gidip çıtır çıtır yiyecek! işe başlamağa karar vermiş bir) vekilleri harekete geçmişlerdi. |ayı haber alan ve derhal genç)yi bu ii en zararsız kurtarmak) Bazıları aksini iddia ediyor-) Buna mukabil banka beklemek mânasızdı. | Şevket Bey Hâleye ait eşyayı!kâdına hizmete başlıyan OCey-lİicin bü beta di düşündüler. | lardı - MÜDİR damdır amma kadın onu YE. tirdi. Öyle prenses gibi Ki — Bir giydiğini bir dabi maiyor. Tuvaletlerine gör€ ydi mi, küpesi, kolyesi, Yİ çen | — En üşağı yirmi Wa — Belki daha fazla! — Kadın yaşamasını d8 yor, yemesini de! çekti Erkeklerden biri içini “ — Hakkıdır! yüz elli bin lirayı. bul