TYGOLUU AYU a KAKRAT L ETOMKALRTA YAK HLT M OK aa DA SSarı'at Heklepller mnsabakası Yeni iktısat A prugremı Hayvanları içinde.. | — Mektepliler müsabakasında İki köylü İstanbula gelir.| birinciliği kazanan Galatasaray Püerikültür.. .- ir eser münasebetile - Profesör Beslin Ömer Paşa'nın|hissi begerin henür medenileşmemiş #Annelere ve anne olacaklara,, un-İen vahşi bir hisai sayılır. (Pot Bur-| Köprüden geçerken tramvayla- ne bir laymetli inci daha ilâve etmiş oluyor. “Annelere ve arine olacakla- mıç ilk eserdir. Turfanda, çiçeği bur. nunda bir eser... - Avrupada — püleri kültüre çok chemmiyet veriliyor. İn gilizler bu yaz bir sihhat sergisi aça- caklar, bu sergide püerikültür için büyük bir kısım ayırmışlardır. Bir kaç yıl oluyor Paris tıp fakül- tesinde Amerikalıların — yardımı ile bir püerikültür mektebi açıddı. Profe *ör Pinar gibi bir fadılı bu mektebe 1 h hazaret en çok 14 en az İlle bol, bol saçıyor. Püerikülkür çocukları yetiştirmek, | fÜretmek san'ati, çocukları yetiştir. mek ilmiain tekâmülünü takip etmiş; gocukluk ait hıfzisshhatin, te- nasüli nâı?hıym mecmuasına müteallik bilgilerin son asırdaki sür- atle ilerlemesi sayesinde belli başir bir illm seviyesine yükselmiştir . Püerikliltüre verilecek mana şu- Ta 'na derler ki; kadınlarla yelİyi amma tabiat erkek 1 — Yaradılmadan evvel; 2 —| kadar ; 1 — Çocuk yaradılmadan evvel. ikültürün bu kısmı çocuk — he- nüz tekevvün etmeden önce tekvin vasıtası olan erkekle, hiç bir mahlök - yoktur yat taşıyan ir mahlök yoktur İ altara boğalli Tz ça d gü- zel ve devamlı sürette meyve vere- bilsin... Tenasül his ve iştehbası- nn hüsnü süretle idaresi elzemdir. Gayesi nev'i koruyup devam ettir. mekten ibaret olan tenasül grizesi diğerlerinden, meselâ — yehrin mu- hafazasını temin eden tagaddi gri- zesi gibilerden, en necibi ve en kuv- vetlisi olduğu halde herkesçe henüz hakkında bir malümat edinilmemiş, benüz her yerde terbiyesine itina edilmemiş bir halde bulunuyor. Tabil — ihtiyaçlar içinde tenasüll —a " z tam manasile bir fiyas- .| du ve kendilerinin ne dü- iklerini bilmemm amma ben “P Telerimiz namına bu mu- " kiyetsizlikten cidden sıkil (4 Çünkü büyük bir tantana €n edilen ve bütün İstan- “Banımlarını toplamak iddia 8 lpuluııın mitingde cem'an 1 ancak bir rivayete naza- ! B ve diğer bir rivayete na- 'ı; ; 30—40 kişi vardı. . . Bir | “laşın dediği gibi seyriçin | İjerkek vatandaşların ade- le mlara nazaran bire yüz z tida vermiş olmamıza işarettir. Muzıkalar i- çinde Darülâceze — bandosunu seçmemize gelince bu bir şef- kat hareketimden başka bir şey değildir. Siz müsterih olunuz mitingimiz mitinktir. Çamur! İSzn kalbim-bu fiyaskonun '(Fı_kmdı sıkılarak işi tah- 1 ve bu mitinği tertip birini gördüm, hâli ğ ve beni teskin edecek # ymı bekledim. İşte ocevap: hesiz terbiyeli, kibar| kin bir ihtarla yerine mıhlayi- z; fakat bir başka-| vermişti. Ş muvafi Iy z iden kızdırmaktan, darılt- n : AAT K T N it kadına karşı söylene- | — — Affınızı dilerim, diye ke-| — .— ğ:ıftîfdıyğrkh;dm;. in- üKü korktuğu için cesaret :Ğîho:ıî:f;:çîimhakm 2 B.".'ı'î.iî..."—“.';' Külyavi bir. göl. Hani mekteplerde çocuklar biri ve söylenmiyecek fikirleri|keledi. İnsan bazen — hislçrine| san hırpalamak, ezmek, sarmak |edemedi. (Diyaskalos) a kadar Şimdi, eski bağlara doğru| a Engi: dl:mkm dlen a leritüm defedal kideliyke: v Bet'mynmımî:ı l olamıyor. ister. Ve bu öyle - coşkun bir derin bir süküt içinde gittiler. | parlak ay ziyaları- içinde yıka-! aKM be bir sedefe” Yidlenirler. . Hani kahvelerde al ee S a — Samimi olmanız, biliyor İzevktir ki! - Arabalar Diyaskalos Meyda-|nır gibi engin parıltılarla kama benziyen bu güzel vücut tabia, Hc) #kambil oynayıp kâat ka Timden gelmiyor, irade-| Msünuz sizi o kadar büyültü- | — — Vahşileri yİnmada toplanmışlardı. — Durdu-! şan denizi seyrederek ağır âğır tin koynunda ne şekiller, ne Çerak zevklenirler. . İşte bü. | Bgelmiyor, yor ki! Ben mütecaviz ve daha| — Bu itap genç kadınmı dudak-|İâr. Öndekiler inmişler, ayakta gidiyorlardı. | ne manzaralar ıı'ıyu—.'m buğlar ve adali ne- im olamıyorum. — — İbiraz sert söyliyeyim, küstah|larmdan korku ve- ıstırapla fır-| Konuşuyorlardı. - Nusret Beyi ” Sökütu ihlâl eden Hâle oldu. d e A BT ae kadm bahsin tehlikeli erkeklerden çekinirim, . Arzu- |Tadı. O kadar ki Cevdet Bey he-| Yaklaştı: — — | — Adalacin bir taribini. yaz-| — Cevdet Beyini'lakitdi — Çok zâlimsiniz! zirdılfım şezinekle be-|ları peşinde giderken karşısın-| yecanla söylediği bu -sözden| — — İster misiniz gazinoda bı- | salar, dedi. Burada ne derin aşk | rıldanarak mukabele eti — |— —— Niçin? — — İ ücadeleye d:vwı nı_ da hııhmdıığııhdmm hislerini İmüteessir oldu. raz oturalrm? .—— - maceraları vardır. — - f © dai *elidi: .V a | — İstihza eeüğîniz adatırı — halde kalbinizdeki ar- | ve temayüllerini maharetle tet / — Sustular, Cevdet Bey bir şey söyleme-| — Cevdet Bey: —— e Galma neş'eldir Ve aa L C taraflarını bulüyörse | thar etmek için müsa. Z keuı: idir. _Bkılnn_ıı hınleı—- | — Araba şimdi Nizam yolunu |di. Genç vereceği ce-| —— Bazı i vex el bir neş'e | PuZ kit — İ n W z seneRk ıı: ':. ydam, ::aıîm:;_ bitirmiş, Dile sapan vabi bekledi. Hâle arabadan in-| kimseler bilmez, yalnız iki gö c::u'“. Bey güldü. HÇ — Kimse ile istihza etmem, — ww_ğ'whm“dm“_f a b“'m""'m,d"'mwşm b T ERD Ay ŞUD güü Te AA ARE N ö | biraz| nül arasında kalır, hatta: — —Adali neş'emi,bu nasıl Herkesi olduğu gibi kabul et. bir vaziyet almadım | dının hislerini kontrol ederdim. ıuııu, alevle yalanmış "u:,._ 4 b ç güzel, büyük| — Bazan ıf;ı edilmeden ku- T baklağu ıu:nbı eski bağlardaki çam- — : — İyi ki &tkek olmadınız, —|lıyordu. Gülkurusu rengindeki|tur yapalım daha iyi! ruyup gidenler de vardır. lığa girmişti. vi ) ağırdı. — Cevdet Bey —N_WİII?— < |ipek — çoraplara hapsedilen | Bu cevap Cevdet Beyi sevinç — Asıl sevgilerde onlar değil — Bu küçük kahvede biraz ©- * tta utandı. Gentç ka<| — Kimseyi beğenmezdiniz.'canlı ve kuvvetli bacaklarr şim-| ve heyecandan — titretti. Hâle,| mi ki! v turalım, LA &S ;i'li—.hhıulnı- —,Ş_ı_l_lıoh,ııııhîıııııüy[zdıdıh_ı iyi Wmmhmhnmwwm kahkaha-! p İ vanlı eseri intişar etti. Üstat bu eseri| je) nin dediği gibi: ile halka mahsus sihhi eserler dizisi-| rumuza rağmen erkel kadın: tabit| *“Kibiz ve guru- |Tinkendi kendilerine hayvansız kle kadının mü-| yürümeleri bir tanesinin hayre nasebetini karanlık ve korkunç bir| tini mucip olur: biklmiyet idare ediyor... — Allah Allah.. der, bu kos- Francabr'i aei - Marie Beıl'l'”l.r::ıık, :':'ı,unu bü-|koca mefret havvansız nasıl gi tün inceliklerile gösteriyordu. Bu his-| diyor acaba? si aydınlatmak lâzımdır; daha açık! Öteki de buna»hayret'eder a- bit tabirle şehveti tenastliyeyi S ma bir arabanın hayvansız yü- kal tabiiye olmaktan kurtaracak gue l A niye- tek urlu bir. azmin neticesi haline getir- zmelidir. e v Hava ve hevese ramolarak isra- | , — Ulan der, senin de Söyledi fatta bulunmayıp — şuurlu bir irade i-| gin lâf mı? Atsız araba olur mu ce — çocuğu düşünmek ve korumak a demektir. Püerikültürün bu birinci | Yanları içindel, 2 — Pöücrikültürün iltinci kısmı, yaradıltıktan doğuncıya — kadardır. G:bâuîdnu korumak ve gözetmek-i b ten ettir. Bu bir taşla — iki E H, armak . gibi bir şeydir. O Gyedi Kadın Birliğinin alayı Çocuk, hi korunaı kur. Gebelik, dokuz ay süren bir| — Kadın birliği kürsüsü boşal- İlk — hayat , çocuklatın gizli ve tu- |dı. Fakat Aaltali bir türlü dağıl feyli bayatı husust şerait altında geç-|miyor. meli, (Socuk vetişmiş olarak doğ-| Belli ki daha bir şeyler bek- Üi el iklarcın yarısı not-İjiyorlar. Nihayet, polis memur olmadat dt Sir doğuyorlar Gelcalerin yarıın |lart müidahale ederek halkı da- gıtmağa başladılar: eksikler teşkil ediyor. Vaktinde do- ğan çocuk zeki ve sağlam olur.Ce-| —— Paydos.. Paydooos!,. İyi amma dinliyen kim? Saf- beler husüsi şerait altında — bulun- malrdırlar. hkarın çözülmesile tekrar toplan ması bir oldu. Derken bir ses , 3h—ı Dıhi:ıı- — Çocük doğar- O Gağlrken va Beğne gel CG Gi a işitildi. Ve bü'des bepila: den baskın çıktı: cuk doğarken ve henüz çocuk do gurmuş kadınla temasta bulunanların ilmi ve usulü dairesinde temizliğe| — Paydossss! riayet etmeleri lâzımdır. tan sonra başlar, bülüğa kadar sü- rer. — Çocuk doğduüktan üç yaşı kadar bi bir tekayyüde muh- taçtır. Dişk sürmemiş rım — daha ziyade tekayyüde ları vardır. Belkemiği olan mahlüklar içinde doğduğu zaman en ziyade yardıma Ahtiyacı olan insan yavrusudur. Ye- ni doğan çocuk çıplaktır. ne yuva- 81 vardır, ne sığınacak yeri. Tencl- füs eder, ağzınaz verilen mem mer, — Çocuklar ne kadar genç ölür- larsa “ölüm tehlikelerine — o kadar çok maruz - kalırlar . | lecek hafta Çırpıcı çayırında toplantımız var? Arzu edenler " |buyursun! tiyaç- Kulak misafiri | Çocuğun serbest teneffüs etme- ini, teşekkülâtının — tabii olmasını İtemin etmeli; soğuktan korumalı; | beslemelidir. Dr. Besim Ömer Paşanın “Anne- lere ve anne olacaklara,, eserinde pücrikültürün bu esaslı umdelerine ait cn yeni, en mükemmel bilgileri bulacaksınız. Üstat bu eseri ile ye- tişecek neslin minget ve şükranmı Bugünkü yeni letmek için bir çok şeylerden galiba doğuşları icabı, sevgile- ğ bahsetmek istedi. — Fakat onu rini zorlukla kabul ettirmeği de D z Klnk misafiri ' T AİM CİRARNBKİZ Dünkü bil vecemizin lisesinden 1022 İlhan Tahsin Beyin yazısı şudur: Bu haftanın en mühim haberi hükümetin yeni iktısat mücade lesinin ana hatlarını tesbit ct- | mesidir. Programın maddeleri- Ünin ehemmiyeti aşikârdir. Zirai | Kredi, nakliyat tarifesinin ten- |zili, okturuva vergileri, bilhas- | sa Cumhuriyet Merkez Bankası | gibi mühim esaslar ihtiva eden | krmızı şüphesiz ki, çok memnun pur ücretleri azalacaktır. Hal- kin menfaatini istihdaf eden bu |madde mühimdir. Ekser .yerler de şehremanetlerinden şikâyeti mucip olan öktruva vergileri de proğrama dahildir. Milli iktisat üzerinde tesirlerisolan maarif ve sıhhat işlerine programda hu- susi bir ehemmiyet atf edilmesi de bilhassa şayanı dikkattir.Pa ramızı tahtı emniyete — alması cihetinden büyük bir ehemmiye- ti haiz olan Merkez Bankası ik- | tısadi programın en esaslı mad- | desidir. Zirat sahadaki faaliyet- İlerin inkişafile beraber sınai sa hadaki faaliyetleri nazarı dikka tısadiyatımız için çok * hayırlı | menafi tevlid edecektir. Hükü- |metin bu işte muvaffak olacağı İna kanaati tammemiz vardır”, «Wlilliyet” in eğlenceleri UİD Cevdet Bey bu tehlikeden kur- tulmak için hiç inmedi, Ve bu Sunu g__"ı'lnıu)'ı Aynanın önünde durmuş, par maklarının ucuna basıp yüksel- miş, kravatını düzeltiyardu. .. Kapı açıldı, içeriye, saçları bük lüm büklüm Emine Hanım gir di: — Aynaya bakmağa lüzum yok, dedi, şıksınız, çok şıksınız. Ferit utandı, biraz kızardı: — Kravatımı düzeltiyorum... — Bütün gece bahçede dolaş —Benimle fazla meşgul olu- yorsunuz. . . Doğru değil. . Kadının ta gözlerinin bebek- lerine baktı, sesi titredi: — Emine!... Elini tuttu, öpmek üzere du- daklarına götürdü. .. Sesi gibi, elleri de titriyordu. Emine Ha- mım omuz silkti, dudak büktü: — Çocuk!. , Sahiden çocuk- sut... Seni azarlayıp payla- mam lâzım. .. Ben çok genç bir kadın değilim. .. Ön altı yaşın- da kızım var, Bunları biliyordu. Eminenin kocası ile altı aydanberi ahbap olmuştu. On gündenberi de köşklerinde misafirdi, Kadın tekrar etti: Sonra birdenbire de- altına mektup bırakmanızı me- netmiştim Bir gün yakalanacak sınız. . Mektuplarınızda biri e- olur?.. Onlar mektup ki. .. Okuduğum kitaplar da hissiyatıma tercüman olan satırları bDir kâğıda yazıyorum.. Bundan ne çıkar?,, : Şairliğime hükmedenler, hizmetçiye âşık olmuş derler. — Hizmetçinin edebiyattan anlaması lâzım gelir, * — Raman okuyan hizmetçi- ler yok değil ki.. Pastel çehrede kıskançlık a- lâimi belirdi: — Peymandan mr bahsetmek istiyorsunuz? yaslanmıştı. Ay; bu nefis mah- lüka sağdan kavuşmuş Cevdet n bir hikâye... |minenin kendisini sevdiğine & mindi. Fakat gençler ihtiyatsızdır, Eminenin kocası bir maceranın başlamak üzere olduğunu sez. di, Feritten selâmi kesti, onu bir daha evine kabul etmredi, .. * On sene geçti. Zaman sahi den çabuk - geçiyor! Ferit bı lele taket olunmasile sağlam bir nes-| hiç. . ğ b ga ET İN E Ğ M Ça GA ldelir Öudü - üdürü yaptılar. Üstat yarım asırlık| lin yetiştirilmesi temin edilmiş 6-| Sonra basamaklara kadar do * ©4 Profram her halde şok "i Eminc sordu: Ni Laç: babaelaaü üŞ Otu |GÜNKÜ HAVA di "“:îc'“;' tecrübelerden 'aldı-|lur. Böyle - hareket etmek daha te-İtu kalabalığı göstererek: Eyati bir ehemmiyeti haizdir. |. — Dünden beri ne âlemdesi-|aştı. Fakat gene eskisi gib e teyai bu mektepte verdiği dersler| kevvün / etmeden, yaradılmadan ön-| — Gör N ay- | Nakliye vergilerinin tenzili, hal| niz? şik. .. e y Bir gece, sonbaharın güzelce ' KüL Bogün rüzgür poyraz Pterikültüre verilen ehemmiyet| bütün 'i n aa B * vergilerii izili | tam. Odanızda aydınlık olduğu- | bi i Ferit tek başına dola - -.| krsmı beşeriyet hayatının bel — « edecektir. Bu vergilerin tenzili Çidat ir gecesi Ferit tek başı o! Senün Gu boşluklarını dolduracak çare | " basir bir siyanetkârıdır. | dolayısile bittabi şimendifer, va| Nt gördüm. şıyorken, Emine Hanımın köş- küne geldi. Eminenin kocası evvelsi sene ölmüştü. . . Birden bire cebinde bir anahtar oldu- ğunu hatırladı. On sene evvel, |köşkü terkederken, arka kap- !nm anahtarı cebinde kalmı gene cebinde duruyordu. .. Köş ke girmek, ilk sevda macerasun yaşamağa başladığı odaları göt mek istedi, Bu garip arzuyu ye nemedi. .. Kapıyı açtı, içeri di... Bu köşkün her köşesinde binbir hatırası vardı. Yalnız bil mediği bir Eminenin yatak oda sı tı. “Köşkte kimseler yok, diye düşündü, İstanbula ta şındılar, o odaya da - girebili- rim.,, Girdi. , . Kapıyı açınca bir ses b O zaman kalahalık arasından' çe alacak olan bu Tog- : bir halde bıılıııııl:::ı:::;: ı';;î 4 n sonra — Püerikül- |birisi ahaliye doğru bağırdı. —| —— — y L ki e îî AŞT g GüH ke; çiçeklere türün bu. kısımı çocüke aşığa çıktık-| —— Bugünlük bu Kadar. .. Ge-| B ti pastaL BUK İrgkl gğ GÜ İi oi Ai Bu Eminenin sesi idi. — Benim, Ferit. Bir kibrit çaktı, mümu yak- t — Ödümü patlattın... Bu da ne işin var? Nasıl girdin? — Anahtarım vardı — Bu anahtarı kullarımak 'on seneden beri hatırına gelmemiş mi idi? — Geldi, fakat cesaret ede- medim. Kaç defâ pencerenizin önünde durdum ve sizi uzaktan seyrettim. .. Yatağa yaklaşmıştı. On sene evvel sevdiği kadma daha ya- steğk 3 i — Bakma, dedi, çirkinim Ve... Mumu üfledi. Karan: lıkta kaldılar, .. Ferit yatağa o- (Efendim! Mitingimiz mi-| — Her şehrin bir. maz'hariyeti TÜ aa akkr TELE İN Y — Hayır kimseyi kastetmi- | “"dü. kol Iı'h;lmyenmı vEĞkR e H y B D üt YUKARDAN aşkol, / İyerte Ber ti eei eu e birimiz bine bedeldir. | olur, Londrada sis, Pransanın SÜYÜK CÖN 1r Vessiti hci 8i 3 f Ka aa 'Cinean (8 Üğüneskar n sevdna Sönkü ben usulcacık odadan Bizim İstanbulun da yazın toz, hi ğ ea D SAA GĞ 3. Sinirli (5). — Kurnaz! ş Auı;ı_ âşıklara hürmetkârım. Mhım dir. D d"y"lfıt ölmesr'mal — C. L D k:u::ır:ı : ;: ((z:)) ı:“(:) Su (z;”' B eR S V, TRLALİO DU ı"" Siz mutlaka '::::“ Şürtri KA LA Deeilııl h:ı taşları bir- gündür. 23 Nisan Çocuk Huf TURA DN N Beka çi “ et — Haydi artık. gidiniz. bizi|mek istiyorsanız cdada kalın.. yez i et yapsalar g * Tümayöl Bale yar 7. Zaman (2). ) $- Denizden çıkan bir kabuk (5). |burada yalnız görmesinler. Na/Hayır, anahtar deliğinden bir nafile. .. İste köprü meydanda |W nnn b büyük günde, kaza- 7. Sinirler (5). zarı dikkati celbeder. y göremezsiniz. Söyledim ya, altı demir, üstü taş araşı zife |i CimiA Di DAYÜK günde, kaza. suz (2) Şarte- | 8 Tüvün (8). Ferit odadan çıktı, Kulakları| karanlık. ” İsterseniz odada a gene çamur, gene çamurl.. BORL K 9. Çok kea Koylu (4). — İik rak-liğulduyordu... Bu kadına ma-İlın. .. Ben gidiyorum... —— FELEK kam (3). Hik olmalı idi; olacaktı da... E Selâmi İzzet bir şeydir. ki kaidesi, usulü, er-| kadım titizlenmiş gibi iskarpin-| kalmaktan menimun kaldığımı |dar, şarkılar işitilüyor, Nusret| — Sokak nesesi — Aman ea kânı yoktur. Bazen sevilime- |lerinin ucu ile arabanın kenarı-| anlatmak istiyordu. Bey'::rkkıll.:iymyorî Galip Bey | rabbi nelcrd:!:îîıle—:ynr-uAnszy' den sevmek bile tatlı bir ıstırap|na vuruyordu. — Nusret Bey genç kadının ce-| neş'eli kahkahalar atıyor. — İptidat neş'eler, MK * C olur, “amlara girdiler. ı vabınt ötekilere götürdü. Bu fik! — Bu akşam pek keyifli! de- Daha? K İ e Ti — Erkekler bu ıstıraba ta- nde arabalar ağırlaştıkları ri hepsi kabul ettiler, Arabalar- | di Cevdet Bey! | —Z îl yunğü İ hammül edemezler kil.. için yaklaşmışlardı. dan inmiş olsalardı belki de ye-' — Genç kadın güzel, gergin vü- , c aval t neş'eler.. Hahi ya- | v Bürhan Cahtl — Zannediyorum. — Onlar,| — Cevdet Bey genç kadını söy-İni bir taksimde ayrılacaklardı. ' cudîk:ıçırıîııı'ıımg mıerığıbe;ıgu!ınw:nua DUİETGA SAA TERE YND tan sonra bi le şakalaşıp iti şirler, kakışır! ve biribirlerini Gdüşürüp acıtarak neş'elenirler, (Bitmedi) İ